• Sonuç bulunamadı

Başlık: KLASİK İSLAM DÖNEMİNDE HABERLEŞME KURUMU İLE İLGİLİ BAZI MÜLAHAZALARYazar(lar):YAZICI, NesimiCilt: 29 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000638 Yayın Tarihi: 1987 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: KLASİK İSLAM DÖNEMİNDE HABERLEŞME KURUMU İLE İLGİLİ BAZI MÜLAHAZALARYazar(lar):YAZICI, NesimiCilt: 29 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000638 Yayın Tarihi: 1987 PDF"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KLAsİK İSLAM DÖNEMİNDE HABERLEŞME KURUMU İLE İLGİLİ BAZI MÜLAHAZALAR*

Yrd. Doç. Dr. Nesimi YAZıCı

GİRİş

Haberleşmenin insanlar ve devletler için ne derece gerekli olduğunu uzun uzun açıklamaya gerek yoktur. Fakat şu kadarını belirtmek yerinde olacaktır. Bugünkü dünyayı haberleşme hizmetleri olmadan düşüne-bilmek bile güçtür. Dönemlerini tamamlayıp, tarih içindeki yerlerini almış devletler ve insan topluluklarının da haberleşme kurumlarına; bunların hizmetlerine şüphesiz ihtiyaçları vardı. Nitekim bugün elde bu-lunan Anadolu'nun ilk yazılı' kaynakları, aynı zamanda en eski mektup örnekleridir de. Bunlar M.Ö.

1950-1800

tarihlerini taşıyan Asurlulara ait ticari mektuplardırl.

Dünyanın neresinde olursa olsun kurulan bütün büyük devletler; idare teşkilatlarının gelişmişliği, topraklarının genişliği, medeniyetteki seviyeleri ile doğrudan orantılı olarak düzenli haberleşme kurumlarına sahip olmuşlardır. Örnek: Çin, Pers, Roma ve h'atta İnka devlet ve imparatorlukları.

lık IslinıDöneminde Haberleşme: Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinden sonra, O'nun tarafından kurulan ilk İslam devletinin de haberleşme ihtiyacı olmuştur. Fakat gerek bu ilk dönemde ve gerekse Hulefil-i Raşidin devirlerinde bu gaye ile ayrı bir teşkiliitın meydana ge-tirilmiş olduğunu söylemek bugün için oldukça güçtür. Bununla birlikte Hz. Peygamber'in; Hicretin altıncı senesi sonu ile yedinci senesi başların-da komşu ülkelerin hükümdarlarına, kendilerini İslama davet için hususi elçilerle mektuplar gönderdiğini hiliyoruz. Nihayet daha sonra • Bu makale 18.20 Eylül 1981 'de İstanbul'da toplanan İkinci islôm ilimlcri Kougrc.i'ne tebliğ olarak sunulmuş hiç bir yerde yayınlanmamıştır.

1 'Emin Bilgiç, Kapadokya 7'abletleri,ıe Göre Anadolu Kavimleri Üzerine Araştırmalar, DTCFD., c, II, S. 1 (Ankara 1943), s. 33; Aym yazar, Anadolunun tık Kayna"'arındaki Yer Ad. ları ve Yerlerin Tayini Üzerine ıncelemeler, Belleten, c. V, S, 39 (Ankara 1946), s. 481-3; A. Müfit Mansel, Eski Doğıı ve Yuna,ı Tarihinin Ana Hatları, İstanbul, 1945, s, 77, 122; Neznhat Boy. dur, Kül/epe ve Kayseri Tarihi Üzerine Araştırmalar, Ankara, 1970, c. 40. 50, 139.

(2)

;"iESİMi YAZıCl

hızla gerçekleştirileıı fetilılerle İsliim Devletiııin sınırları genişlemiştir. Bu sırada Medine'deki halife ile cephedeki ordu kumandanının haberleş-mesi elde hulunan imkanlarla sağlanmaya çalışılmıştır. Hz. Ömer döne-mindeki haberleşme düzf:ni hakkında Lutfi Paşa, Tarih-i Taberi'den naklen şu bilgileri vermektedir: O sırada herhangi bir yere bir mektup gönderilmek gerektiğinde hunun için görevli seçilirdi. Kendisine Bey. tü'l-Mal'den binmesi için deve verilirdİ. Ayrıca varış yerindeki vali v~ya ordu komutanına da habercinin geri dönmesi gerekiyorsa yeni bir deve. ye bindirilnıesi, orada k,.1acaksa elindeki devenin l).1ınmasını hildiren yazılar yazllırdl2•

Berid Kelimesi, Kaynağı ve Kapsadığı Anlam: Emeviler döneminde devlet haberleşme teşkilfıtının nasılolduğuna değinmeden önce, berid kelimesi üzerinde duralım. İslam devletlerinin hüyük çoğunluğunda, bu arada Emevi ve Abbasilerde haherleşme teşkiliitlUa herid ismi veril. miştir. Bu konu ile ilgilenenler herid kelimesinin gerek kökü ve gerekse şumi'ilü üzerinde uzun münakaşalara girişmişler, birbirinden farklı gö-görüşler ortayl). koymuşlardır3• Burada amacımız bu tartİşmaları taze-lemek değildir. Görüşleri teker teker belirtmek için zaman ve yer de mü. sait değildir. Bütün bu nedenlerle burada; berid konusunda Türkçe en geniş incelemeyi yapmış olan F. Köprülü'nün fikrini, kendimizin de ay-ııen katıldığını belirterek, göstermekle yetinelim: İsliim devletleri içinde ilk defa düzenli haberle:ime teşkilatını kurmuş olduğu kabul edilen Muaviye (H. 41-60

IM.

661-680)'nin bu teşkilatı kurduğu sırada, Şam'da Bizans kurumları ile karşılaştığı, IÜI.Wlilk İslam fetihlerinin devam ettiği sıralarda Mısır'da hala Bizans'ın posta teşkilatınm bulunduğu ve Latin-cede "posta hayvanı" anlamına gelen "veredus" un kelimeye yakınlığı ve elde bulunan diğer verilerin de değerlendirilmesiyle bcrid kelimesinin Latince "veredus" dan geldiğini kesin olarak belirtmek gerekir4.

2 Lutfi Paşa, Tevaril.-i iil.i.OsmaTl, İstanbul, 134.1, s. 371-2.

3 Lutfi Paşa, A.g.e., s. 341, d. not 3'te musahhih .Ali'nın görüşü;

ı.

H. Uzunçarşılı, Osmanlı Devleti Teşkiliil'Tla Medhal, Ankara, 1970, s. 267, d. not Ive Şerafeddin Yaltkaya, 11hanlılar Derri Idare Teşkilat.na Dair Notlar, THlTM, c. LI (İstanbul 1932-9), s. 15, d. not 3'teki Şehabeddin Rafaci'nin Şifiiü'l-celil adlı eserinden aktarılan görüşü,; Paul Rugounet, La Poste Des Calijes et La Post. du Shalı, Paris, 1884, s. 16-17; W. Barthold, 1s/tim Medeniyeti Tarihi, ekIeric çeviren M. F. Kiiprülü, Ankara, 1963 s. 25-6; Aynı yazar, Berid; tA.,ll, 541; Dominique Sourdel, }larid, E.I., I, Leyden, 1960, s. 1077; P.K. Ilitti, Ilistory of Th. Arabs, New York, 1968, 8.322, d. not 5; Nikita EJisseeff, VOri,"t Mıısulman an Mayeli Age 622-1260, Pari8, 1977," 166-7; :Mehll1erlAli, Posta Tarihi, PTi\I., S. 30-31 (İstanbul 1319).8.572,591; Aynı yazar, Posta M.ba-hisi, PTM., S. 156 (İstanbul 1329), s. 1776.

(3)

KLAsiK İSLAM DÖND11NDE HABERLEŞME 379

Bedd kelimesi Ortaçağ İsıflm devletlerinin hemen hepsinde; posta hayvanı, süvari postacı, devlet postası, posta menzili, iki posta menzili arasındaki mesafe manalarında kullanılmıştır5.

Emeviler Döneminde Berid Kurumu: Hz. Peygamber ve Hulefa-i Raşidin dönemlerinde haberleşme işlerinin eldeki im.kfl"nlarlave pratik tedbirlerle halledilmeye çalışıldığını belirtmiştik. Emevi Devleti'nin ku-rulmasıyla bu yönde bir teşkilatın meydana getirilmesi zorunluluğu or-taya çıkm.ıştır6• Burada bizzat devletin banisinin düzenli haberIe~me

teşkilatının da kurucusu olduğu görülüyor. Muaviye, posta taşıyıcıları için düzenlemeler yapm.ış; yeminli postacılara kendi mühürü ile m.ühür-ledikten sonra valilerine gönderdiği mektupla.n ve bütün devlet yazış-m.alannı teslim etmiştir. Böylece gerekli yerlere zamanında ulaştırıl-malarını sağlam.ıştu.7• Bu idarenin ilk kuruluş gayesi Şanı'da bulunan

Halife ile Mısır, Irak ve İran'daki valiler arasında haberleşmeyi gerçek-leşt.irmektir8•

Muaviye Suriye'nin fethinden beri orada valilik yapmakta idi. Bizans'dan kalan idare mekanizmasını ele almış, büyük bir dirayet ve adaletle eski kötülüklerinden kurtarmıştır'). Bu arada ilk İslam fatih-lerinin burada karşılaştıkları Bizans haberleşme teşkilatını da berid adı altında yeni bir kurum halinde düzenlemiştir. Bu sırada haberleşme işlerini Divanü'l-Hatem yürütınekte idi.

Emeviler döneminde berid teşkilatının düzenli çalışması için devlet hazinesinden geniş tahsisatlar aynlınıştırlO• Elde bulunan az fakat

de-ğerli belgelerden öğrendiğimize göre, bu sırada teşkilih ülkenin bütünün-de görev yapar duruma gelmiştir. lXitekim 1933'de Sem.erkant yakın-larında Mug-Kale harabelerinde yapılan kazılarda teşkilata ait en eski

5 F. Köprülii, Berld, 541-2: :'IIelııned Ali. Posln Tarilıi, PTM., S. 31. s. 591; Uzunçarşılı, Merllıal, 438, d. not I.

6 Emevi ve Abbasiler dönemlerindeki haberleşme teşkilatları ile ilgili müstakil çalışmalar hemen yok denecek kadar azdır. Bu konuda Türkçe en geniş araştırmayı F. Köpriilii yapmıştır. (Berid, LA., II, s. 541-549). Tabiatıyla Klasik İslam Kurumları'ndan bahseden eserler berid kurıımıına yer vermişlerdir. Bunlardan bir kısmı 3 nolu dipnotta gösterildi. 'Ayr. bkz. "Os-man/ı Dev/eıiııde Posla TeşkU"tı (Tanzimaı Devri)" adlı doktora tezimizin Giriş hüliimü. A.V.

1lôhiyat Fakültesi Ktp., nr. 20940/1-2.

7 C. Zeydan, Medeniyeı-i ls/limiye Tarihi, çev: Zeki .Meğmniz, İstanbul, 1328-30, c. I, s. 213; D. Sourde!, Barid, 1077: P.K. Hitti, A.g.e., 322; F. KöprüliL Berid, 541; !\ol. Ali, Posta Me-bahisi, PTlIL S, 159 (İstanlınl 1329); s. 1823.

8 C. Zeydan, ".g.e., L 213.

9 W. Bartlıol,L A.g.e., izahlar ve diiıeltmeler, s. 131; F. Köpriilii, Bizarıs ıHüesscse/crinilı O.•man/r Miie.srse/erine Tesiri Hakkında Bazı Mü/alıa.a/ar, TH1TJ!:, c. i (lstaııbuI19:n), s. 297.

(4)

3HO NESt:Ml YAZıCı

paleografik belge ele geçirilmiştir. H. 99-100

IM.

717-7'18 tarihini taşı-yan bu belgede Ömer b. Abdüliaziz (H. 99-101

IM.

717-720)'in devlet haberleşmesi işiyle görevlendirdiği Süleyman h. Ehu'l-Sari'nin adı geç-mektedir. Bu sayede o tarihte Semerkant?da berid teşkilatının kurulmuş olduğunu da öğrenmiş olm.aktayızll.

Emevi dönemi haherleşme teşkilatının genel karakterini en kısa olarak; yalnız halife ve dolayısıyla devlet hizmetleri için görev yaptığı ve zaman içinde azalan ölçüde Bizans'ın benzer kurumu ile yakınlıklar gösterdiği şeklinde belirtmek mümkündür.

AbbasHer Döneminde Berid Kurumu: Merhum tIl. Uzunçarşılı; "Emevüer zamanında oldukça kuvvetli bir teşkilata malik olan posta, haberleşme işleri, Abbasüer devrinde gevşek gitti"12 - demektedir. Bu ifadeyi tamamiyle doğru olarak kabul etmek mümkün değildir. Bununla birlikte zaman zaman bazı halifclerin kurumun işleyişiyle daha yakından ilgilendikleri, bazan da aynı ilginin gösterilmediği şeklinde bir değerlen-dirme yapabiliriz.

Emevi Hanedanının yıkılmasıyla lL. 132

IM.

7S0'de Bağdad'ı mer-kez yaparak kurulan Abbasi Devleti'nin, özellikle H. 232

IM.

842'ye kadar olan birinci devresinde ve daha sonra H. 656

IM.

1258'de yıkılmasına kadar olan sürede- berid kurumunu ülkenin bütününde halifenin ihti-yaçlarına cevap verir düzeye getiridiği tesbit edilir. Fakat Emeviler döneminde çoğunluk Bizans kurumları yönünde olan etkilenme ağıılığı, Abbasiler zamanında İran Sasani yönüne dönmüştür13. Devletin ha-berleşme kurumu olan berid idaresinde de aynı durum kendisini göster~ miştir14. Bu sırada teşkilatın en önemli iki görevi bulunmaktadır:

a-Devlet haberleşmesini temin etmek, memurların ülke içinde seyahatlarını sağlamak, postacılıkla ilgili diğer görevleri yerine getir-mek.

b- İstihbarat ve gizli haber taşıma vazifesiıs.

Abbasilerde berid idaresinin üstlendiği görev hiç şüphesiz yalnızca bu kadar değildi. Nitekim ikinci halife Mansur (H. 136-158/754-775)'un

II Bu belgenin metni için bkz. Abdülkadir İnan, Beııeten, S. 27 (Ankara 1943), s. 615-691. 12 Uzunçarşılı, Medhal, 442.

13 F. Köprülü, Bizans Müesseselerinin Osmanlı ... , s. 190; Hüseyin G. Yurdaydın, Islam Tarihi Ders/eri, Ankara, 1971, s. 39; G. Levi Deııa Vida, EmeviZer, t.A., IV. 248; B. Lewis, Tarihte Araplar, çev: H. Dursun Yıldız, İstanbul, 1979, s. 101.

H F. Köprülü. Berid, 543.

15 Kudôme b. Cafer, Kitabü'l-harac ve sanatü'l-kitabe, Köprülü Ktp., nr. 1076, vr. 26a; Leyden tab', s. 184; P. Hugounet, A.g.e., 39; P.K. Bitti, A.g.e., 322-325.

(5)

KLAsİK İSLAM DOi'lEMİl\:DE HABERLEŞME 381

beridIe ilgili sözleri bu konuya daha da açıklık getirecek niteliktedir. Mansur; "Devletiınin muntazam idaresi için dört berccrikli ve temiz idareciye ihtiyacım vardır. Birincisi, hcl' türlü şüpheden uzak, doğruluk-tan ayrılmayan kadı; ikincisi, zayıfın hakkını kuvvetliden alabilme gücüne sahip emniyet amiri; üçüncüsü, m.aliye işlerini düzenli bir şekilde yü~ten harac reisi ve nihayet bu üç memurun her halini bana doğru olarak iletecek herid reisi''16. demektedir. Buradan berid teşkiliıtının iç haber alma ve teftiş görevini de yüklenmiş olduğunu anlamaktayız. Ebu Yusuf (113-182 H

IM.

731-798)'un Harun Heşid'e yazdığı Kitabu'l-harac'da aynı konuya işaret edilmiştir. Ebu Yusuf'a göre; "Her mem-lekette namuslu ve güveniHr kimseleri seçip, bu vazifelere getirmek ge-rekir ... Çünkü herid memurları; valiler, kadılar, fimiller ve diğer memur-lar aleyhinde müfettiş demek olduklarından adil kimseler olmadıkları takdirde, verecekleri haberleri doğru kabul etmenin ve mucibinee amcl etmenin caiz olmayacağı açıktır"l7.

Modern yazarlardan B. Lewis de aynı konuda şu görüşleri ileri sü-rer: "EyaletJerde devletin otoritesi Emir yahut Vali, .Amil yahut yüksek maliye memuru tarafından birlikte icra ediliyordu. Herbiri bir askeri kuyvete ve bir kumandana sahiptir. Bunlar eyaletlerde ortaya çıkan olayların raporlarını Bağdad'a göndermekle görevli Sahibü'l-Berid'in umumi nezareti altında belirli bir noktaya kadar bağımsız idiler"18.

Anlaşıldığına göre; berid teşkilatı, halifenin normal haberleşmesini temin yanında, devlet görevlilerini kontrol vazifesini de yerine getinniş-tir. Gerek ülke içinde ve gerekse komşu ülkelerde çeşitli kılıktaki görev-lileri vasıtasıyla haber alına görevini yapmıştır. Ülke içinde seyahat ede-cek memurlar, devletc ait taşımacılık da yine bu teşkilat vasıtasıyla ge-reçekleştirilmiştirl9.

Berid Teşkilatı: Haberleşme teşkilatı, kendisinden heklenen görev-leri yerine getirebilmek için merkezde ve ülke içerisinde belli bir

organi-,

16 C. Zeydan, A.g.e., I, 214; P. Hugounet, A.g.e., 42 (Wei), Hoistoire des Califes, vol. II., page 89); F. KöprüW, Berld, 542.

17 Ebu Yusuf, Kiıabü'l-harac. çev: Ali özek. İstanbul, 1973, s. 285. 18 B. Lewis, A.g.e .• 102.

19 Bkz. İsmet Kayaoğlu, İslam Kurumları Tarihi, Ankara, 1980, s. 65:66; Helene Vandelvelde, COUTSd'Histoire du Droit Musulman et des lnstitutions Musulmans, AIger, 1983, s. 199-200.

(6)

382 NESİMİ YAZıCı

zasyona, görevli kadrosuna ve tesislerc sahipdi. Merkezde haherleşme ve diğer ilgili görevlerle uğraşan divanın ismi Divanü'l-Berid idi. Bunun başındaki görevli Sahibü'l-Berid ünvanını taşıyordu20• Bu isim, göreviilin istihbaratla olan yakın ilişkisi nedeniyle Sahibü'l-Berid ve'l-Ahbar şeklini de alabilmekte idi21•

Halife ile doğrudan görüşme yetkisine sahip olan Sahibü'l-Beridiıı merkezdeki memurları yönetme ve teşkilatın hütün ülkede koordineli çalışmasını temin görevi yanında, postanın vilayetlerdeki en büyük görevlileri olan fürvancIdleri tayin, halifenin yazışmalarını' temin, ken-disinden valiler ve diğer memurların durumları ve sair konularda iste-yeceği raporları hazırlama, giıliee takdim görevi de vardı. Sahibü'l-Beridin ayrıca, her konuda başka haşka olmak üzere bir dosyalama sis-_ temi meydana getirmesi gerekiyordu. Yollar, menıilhaneler hakkındaki gerekli hilgileri yaııp, düzenlerini sağlamak da Sahihü'l-Beridin vazife-leri arasında idi. Bu divanda tutulan defterlerde, menzühane çevresinde suyun bulunup bulunmadığı, iklimi, çevre yapıların durumları ve yol-ların mil ve gerektiğinde fersalı olarak uzunlukları eksiksiz olarak kay-dedilmiş olurdu22•

Sahibü'l-Beridin görevini eksiksiz ve istenilen ölçüde yerine getire-hilmesi için güvenilir hir kişi ve aynı zamanda tedbir sahibi bir idareei olması gerekiyordu. Bu dönemde halif'der, Sahibü'l-Berid olarak görev-lendirecekleri kişilerde Lu vasıflann bulunmasına özen göstermişlerdir. Tabiatıyla merkezde Sahibü'l-Beride yardım edeeek başka görevliler de hulunuyordu.

Berid Divanı'nın vilayetlerdeki en büyük temsileisi ve Sahibü'l. Beridden sonra en önemli görevi yüklenenleri fÜrvaneküerdi. Fürvaneki teşkilatın bölge müdürü durumunda idi. Hem fürvanekinin görevlerini ve hem de berid teşkilatının durumunu çok güzel açıkladığı için Kuda-me'nin kaydettiği hir fiirvanekiye ait tayin kararnamesinin tereiimesini

burada aynen veriyoruz23• .

20 Kudame b. Cafer, A.g.e., vr. 26a; Leyden tab'ı s. 184; F. Köprülü, Berid, 543; M. Ali, l'osta Mebahisi, 1'1'ןil., S. 159, s; 1824; W. Barthoıd, A.g.e., 120; M. Zeki Pakalın, Maliye Teşki. lat, Tarihi, Ankara, 1978, c. I, s. 4; Uzunçarşılı, Medhal, 9 (Emirii'l.berid).

21 I'.K. Hitti, A.g.e., 325.

22 Kudame b. Cafer, i\.g.e., vr. 26a; P. Hugonet, A.g.e., 49.

23 Kudiime h. Cafer, A.g.e., vr. ISb-I6b. Kudı1me'nin bizim burada kullandığımız eseri vazma halinde ve tek nüshadır. Bu eserin vr. 26a'dan itibaren olan 5. menzilesinin ıı. babı ve 6. ;"enzilesinin biiyük bir kısmı İbn Hurdazbeh'in Kitı1b a).mamalik wa'l.mamiilik' adlı eseri ile birlikte Leiyden'de)1. 1829 III. 1306'da basılmıştır. Bu baskıyı M.J. de Goeje hazırlamışhr. Daha sonra 77-103. varaklan ara" A. Ben Shemes/ı tarafından tıpkı basun şeklinde neşredilmiştir. (Leiden 1965). Aslı 9 bölüm (menzile) olan eserin Köpriilü Ktp., nr. 1076'da S-B. menzIe!eri bu-lunmaktadır. tık dört ve son hir mcnzile yoktur. Mehmed Erkal, bu eserle ilgili olarak "ıslam Mali Hukukunun tık Kaynak Eserleri" başlıklı bir seminer çalışnıası yapmşıtlr. (tstanbuI1978).

(7)

KLAstK İSLAM DÖNEMtNDE HABERLEŞME

"Berid görevinin verihnesi".

383

Bunlar Abdullahın uyması gereken esaslardır. Emiru'I.Mü'minin falan oğlu falanı herid işi ile bir yerde görevlendirdiğinde şöyle buyu-rur:

1-

O, Allah'a karşı takvadan ayrılmasın. O'na itaat etsin. O'ndan korksun. Gizli ve açık her işinde Allah'ı unutmasın. Emiru'l-Mü'rni-ninin kendi adına ondan tam olarak yapmasını istediği işi, elinden

gel-diği kadar ve bütün imkanlarını kullanarak yerine getirsin.

2-

Yapdığı şeyIerde sadakati; başladığı ve bitirdiği şeyIerde hakkı tereih etsin. Görevinde yardım isteyeeeği kimseleri seçsin. Onları, işinde; sanatına, temizliğine ve helal rızık yediğine güvendiği kimselere ortak eksin. Elinden ve dilinden sadır olacak şeyIerde doğruluğu araştırsın. Kullandığı kimseler, yardıma muhtaç ve nefsine düşkün kimseler değil; görevlerinde yeterli ve gözü tok kimseler olsunlar.

3- Harae ve arazi işlerine bakan memurların iç durumlarını tanı-maya çalışsın. Bu hususu çok iyi araştırsın ve son dereee de derınlemesine ineelesin. Onların doğru ve hakkıyla iş yapıp yapmadıklarını tesbit etsin Onlar hakkında verdiği raporları açık olarak yazsın.

4-

Memleketin imar 'durumunu öğrensin. Bunun kemal ve hozukluk yönünden ne halde olduğunu tesbit etsin.

Halkın, işlerinde; adalet, zulüm, kolaylı~ ve şiddet gibi şeylerle karşılaşıp karşılaşınadıklarını araştırıp, bu hususu açıkça ve ayrıntı-larıyla yazsın.

5- Hakimlerin yiinetiınlerinde, davranışlarında ve diğer tutum ve teUıkkilerinde ne durumda olduklarını öğrensin. Bu konuda ane ak doğ-ru ve kesin olarak tesbit ettiği şeyleri yazsın.

6-

Darphanenin durumunu araştırsın. Burada basılan altın ve gü-müş paraların ne şekilde olduklarını, darphane görevlilerinin katlan-mak zorunda olduklarıkülfetleri ve meşakkat}arı bilsin. Bunları doğru

olarak yazsın.

7- Valilerin arz meelisleri ve onların himaye etdikleri kimselere vermiş oldukları ihsanlarla ilgilensin. Bu konularda nelerİn eereyan et-tiğine muttali olsun. Kendi zamanında vakıf olduğu durumu yazsın.

8-

Raporlarında sıhhatine güvendiği şeyleri yazsın, Lunlara şüp-heli şeyleri karaştırmasın Arkada.şlarına ve yardımeılarına, kendisine ancak tesbit etdikleri ve doğruluğuna güvendikleri şeyleri bildirmelerini

(8)

384 NEstMt YAZICI

söylesin. Bu konuda tıpkı şahadet mümkün olan yerde şahitliğe başvur-madaki titizliği göstersinler. Yazılı belgeler almak mümkünse, belge ve. deliller ibraz etsinler. Bildikleri şeyleri ondan gizlell'.csinler. Bir kısım haberleri gizleseler bile, herhangi bir kimseyi örterek k6rumasınlar. Bu haberleri dışarıya yaymasınlar. Onların açıklanmasına ve ifşasına yö-yönelmesinler. çünkü böyle yapıldığı takdirde bir zaaf olur ve hile peşinde koşanlara bir kapı açılmış olur.

9-

Kendileri ve yardımeıları birçok yerlerde, herhangi bir kimseyi acıyarak korumaya sebep ve gerekli bir hakkın sahibine verilmesine (lüzumsuz yere) aracı olmasınlar.

10- Görevi sırasında muratteblere berid çantalarının taşınmasını söylesin. Muratteblerin aletlerini, isimlerini, erzak bedellerini ve sayı-larını yazsın. Menzilhanelerin yerlerini ve mesafelerinin kaç mil olduğunu tesbit etsin. Bu murratteblere, kendilerine teslim edilen ve müvakküer-lerdeki çantaların vakitlerinde yerlerine ulaştırılması ve korunması için acele etmelerini söylesin. Böylece bunlardan hiçbiri vaktinden geri kalmasın, zamanında menzile ulaşsın.

Hcr çeşit haberleri ayrı ayrı yazsın. Mesela; kadılara ait haberleri, maden görevlileri, yeni olaylara ait haberleri ve benzerlerini; haraç ve arazi işlerini; ileri gelen memurların maaşları; darphaneler; fiatlardaki iniş ve çıkışları, alış-verişle ilgili haberleri ayrı ayrı yazsın.

Her mektup yerine konulur ve bölümüne yazılır. Böylece iş iyi ya-pılmış olur ve nizamına girer.

İşte bu Emİru'I-Mü'mininin sana vermiş olduğu görevlerin belge-sidir. Buna sıkı sarıL. Sana verilen bu işi hatırında tut. Onu tamamıyla yerine getir. Allah seni Emİru'I-Mü'minınin hoşlanacağı işlerde muvaffak kılar ve o, senin işinden hoşnud olur. Seni seçmekle isabetli bir iş yaptı-ğım bilir"

Tayin belgesinde de görüldüğü gibi fürvaneki çok önemli bir görevi üstlenmiş bulunuyordu. Eyaletlerdeki bütün yüksek seviyedeki devlet memurlarının her türlü davranışları buradaki fürvanekinin nezareti altında idi. Fürvaneki valinin oturduğu eyaletin merkezinde oturur ve miivakkilerin kendisine ulaştırdığı raporları inceler; onlara kendi rapor-larını da ekleyerek Bağdad'daki Divanii'l-Berid'e gönderdrirdi. Burada toplanan raporlar Sahibü'l-Berid tarafından halifeye ulaştırılırdl24 .

(9)

KLAstK İSLAM DÖNEMt;,\DE HABERLEŞME 385

Fürvaneki hakkında verdiğimiz bilgiler onun ne dereee önemli hir görevi yerine getirmek durumunda olduğunu açıkça gösterIl'jştir. Bu haliyle kendisinin seçimine büyük özen gösterilmesi gerektiği anlaşılır. Ayrıca da bulunduğu merkezdeki vali ve diğer güçlii memurlarla arasında çok hassas bir mesafenin bulunduğu tesbit edilir. Güçlü -valilerle fürva-nekilerin aralarındaki durwnu çok güzel açıklayan bir örneği burada verelim: Tahiriler Devleti'nin -kurucusu, Emir Tahir

(775-822),

Me'mun döneminde Horasan valisi iken halifenin ismini hutbeden çıkarınca, camide bulunan berid görevlisi kendisinden bu durumu izah etmesini istemişti. Tahir korkarak bir yanlışlık olduğunu, bunu merkeze bildir-memesini istirham etmiştil'. Fakat aynı durum -daha sonra da tekrar edilince, fürvaneki, hususi mektuplarla bunun merkeze bildirilebileceğini söyleyerek, Tahir'in de onayı ile raporunu göndermişti25•

Fürvanekilerden sonra belli bir küçük bölgede bir postahanenin müdürü durumundaki muvakkiler gelir. Bunlar alt derccedeki berid gö-_revlileridirler. Evleri de hangi menzilhanelere bakıyorlarsa oradadır.

Menzilhanelerin genel hizmetleri ile ve teşkilatın işlcyişiylc ilgilenirler26• Bundan sonra teşkiliüın en uç elemanları olarak rnurattebler gelir27•

Murattebler doğrudan doğruya menzilhane görevlileridir.

Berid teşkilatında bunlar haricinde yolları koruyan bekçiler, p,os-tayı bizzat taşıyanlar ve diger yardımcı hizmetliler yer alırdı. Ayrıca yaya postacılar bulunuyordu28•

Yollar, Menzilhaneler ve Teşkilatla İlgili Diğer Bazı Hususlar: Berid görevlileri normal halde görev ya.parken yollar boyunca sıralanmış olan menzilhanelerden faydalanmışlardıf. Bunlar hizmetin gerektirdiği fonksiyonları icra edebilecek yapılardı. En olgun zamanında ülke içindeki sayıları 930'u bulmuştu29• Bu sayı hiç de az değildi30•

Abbasi yolları, düzenli haberleşme çalışmalarına imkan verecek ölçüde idi. Zaten İslam Dünyasında yol yapım çalışmaları Emeviler

dö-25 C. Zeydan, A.g.e., I, 213; P. Hugounet, A.g.e., 45-46; F. Köprülü, Berid, 544. 26 Kudfune, A.g.e., vr. 16b, 26b; Leyden tab'ı, 184; P. Hugounet, A.g.e., 39-40. 27 Kudıime, A.g.e., gösterilen yerler.

28 C. Zeydan, A.g.e., I, 217; F. Köprülü, Berid, 544. AbbasUer döneminde oldukça geliş-miş durumda bulunan güvercin postacılığından ve diğer vasıtalarla yapılan haberleşmeden bu-rada bahsetme imkanımız olmamıştır.

29 İbn Hurdazbeh, A.g.e., s. 153.

30 Bu durumu bir kıyaslama ile açıklamak isteriz. 1869'da Osmanlı Devleti sınırlan içindeki menzilhanelerin tamamı 133 tane idi. İrade, Şura-yı Devlet, 643.

(10)

386 NESIMl YAZıCı

döneminde başlamıştı31• Abhasiler döneminde kara yollarından haşka, gemilerle deniz yolculuğu ve ticareti yapılabiliyordu.

Abhasi postalarının H. III

IM.

IX ve H. IV

IM'x.

yüzyıllarda kul. landıkları başlıca posta yollarını Kudame h. Cafer (öL. 320 H. den sonra) ve İhn Hurdazbeh (öL. 855)'ten öğrenmekteyiz.32 Zaten ikincisi bir berid görevlisi olan bu yazarlar, eserlerinde Abbasi postası hakkında değerli bilgilcr vermişlerdir. Posta yollarının durumları, menzilhaneler arasın-daki mesafelerin kaç mil veya kaç fersah oldukları, menzilhanclerin ya-pıları bu eserlerde uzun uzun anlatılnuştı.

Bu sırada berid görevinde kullanılan hayvanlar ülkc içinde yörelere göre bazı değişiklikler göstermekte idi. Bununla birlikte özellikle İran hölgesinde heygir ve katır; Suriye ve Arabistan'da ise develer kullanılı-yordu33.

Abhasi postasının hızı konusunda istatistiki bilgiye sahip bulunmu-yoruz. Fakat hacca giderken Mekke yakınında ölen Halife Mansur'un ölüm haberini oğlu Mehdi'ye getiren postacının Mekke-Bağdad arasını on bir günde aştığını biliyoruz. Aradaki mesafe düşünülürse, günde 20 millik bir sürat yapıldığı anlaşılır. Bu hız ise ancak daha önceki Perslerin benzer kurumunun hızı ile mukayesi edilebilir34•

Abbasi postası,devletin kuvvetli ()lduğu sürece kendisine verilen görevi yerine getirmiştir. Zamanla merkezin gücü~ü kayhetmesi ile teş-kiIiıt da bozulınuştur. Bu sırada ve hundan sonra kurulan hemen bütün İslam ve İslam Türk devletlerinde de henzer haherleşme teşkilatları bu. lunmuştur.

31 Muhli. Ete, .Mürzakalaı, İstanbul, 1938, s. 122.

32 Kudame b. Cafer, A.g.e., "r. 26b. ve dev,unı; ıbn Hurdazbeh, A.g.e., ıbn Hurdazbeh'in eseri M.J. de Goeje tarafından önce 1880'de Arapça ınetin ve Fransızea tercümesi ile birlikte; daha sonra 1889'da yalnız Arapça metin olarak ve Kudame'nin eserinin bazı kısımları ile birlikte yayınlarunıştır.

33 P.K. Hi tti, A.g.e., 323. 34 P. Hugounet, A.g.e., 36-37.

Referanslar

Benzer Belgeler

mann teorisine) göre ancak neticeye teıkaddüm eden son şart da nedensellik kabul olunabilir (47). Zira neticeyi tâyin eden bu son şarttır. Son şarttan evvelkilerde

Türk Devletinin Osmanlı devleti ile ilgisi, sadece devlet için gerekli maddî şartları teşkil eden (insan toplu­ luğu) ve (ülk^e) varlıklarını Osmanlı Devletinden

Şu halde onun tarih bilimi ve tarih felsefesi alanında (11) olduğu genel sosyoloji, siyasî sosyoloji ve daha sonra göreceğimiz üzere çeşitli sosyal bilim

Hiç şüphe yok ki adı geçen Medeni Kanunlarm metinleri İslam Hu- kukunun kaynaklardaki hiyerarşik sırasını hozmuştur. Enteresan olan, bu bozma ameliyesinin lıi\~ bir

Araştırma sonuçlarına göre, KTMÜ’de kayıtlı olan yabancı uyruklu öğrenciler açısından Kırgızistan’ın eğitim yeri olarak cazibe düzeyinin genel olarak

• Cumhuriyet döneminde devlet haberleşmesi için kurulan Curcus Publicus’un yanı sıra özel kişilerin kullandığı Angarice adı verilen bir sistem de bulunmaktaydı..

• VHF Telsizler, UHF Telsizler daha kısa mesafe de kullanılır, ses kalitesi daha anlaşılırdır.. • Walky talky 3 km-30km aralığında çekim gücü

zorunluluğunda olduğundan 112 acil sağlık sisteminde uluslar arası standart telsiz haberleşme kuralları kullanılır.... • Acil sağlık sisteminde haberleşme belirli