• Sonuç bulunamadı

KIZILÇAM KABUĞUNDAN ELDE EDİLEN PİGMENTİN PAMUK, YÜN, İPEK VE SENTETİK KUMAŞLARDAKİ BOYAMA ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KIZILÇAM KABUĞUNDAN ELDE EDİLEN PİGMENTİN PAMUK, YÜN, İPEK VE SENTETİK KUMAŞLARDAKİ BOYAMA ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ"

Copied!
118
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

DOKUMA-ÖRGÜ EĞİTİMİ BİLİM DALI

KIZILÇAM KABUĞUNDAN ELDE EDİLEN PİGMENTİN

PAMUK, YÜN, İPEK VE SENTETİK KUMAŞLARDAKİ BOYAMA

ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan

Mahmut YALÇIN

Ankara Haziran, 2010

(2)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

DOKUMA-ÖRGÜ EĞİTİMİ BİLİM DALI

KIZILÇAM KABUĞUNDAN ELDE EDİLEN PİGMENTİN

PAMUK, YÜN, İPEK VE SENTETİK KUMAŞLARDAKİ BOYAMA

ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Mahmut YALÇIN

Danışman: Doç. Dr. H. Feriha AKPINARLI

Ankara Haziran, 2010

(3)

i

Mahmut Yalçın’a ait ‘Kızılçam Kabuğundan Elde Edilen Pigmentin Pamuk, Yün, İpek ve Sentetik Kumaşlardaki Boyama Özelliklerinin İncelenmesi’ Başlıklı tezi...tarihinde, jürimiz tarafından Dokuma-Örgü Eğitimi Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı İmza

Başkan: ... ...

Üye (Tez Danışmanı): ... ...

Üye : ... ...

Üye : ... ...

(4)

ii

ÖNSÖZ

Ülkemiz doğal boya kaynakları açısından oldukça zengin bir bölgede bulunmaktadır. Bitkilerin çeşitli kısımlarından elde edilen boyarmaddeler geleneksel boyamacılıkta kullanılmakla birlikte, günümüzde bu bitkilerden daha fazla yararlanarak, tekstil sektöründe kullanımının sağlanması için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır.

Bu araştırmada, uzun yıllardan beri boyama özelliği olduğu bilinen kızılçam kabuklarının pigment haline getirilmesi, pamuk, yün, ipek ve polyester kumaşları boyama özelliği, ışık, yıkama ve sürtünme haslıkları, renk farklılıkları gibi önemli özelliklerin belirlenmesi ve değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Bu çalışma sırasında bana yol gösteren ve yardımlarını esirgemeyen danışmanım Doç.Dr. H. Feriha AKPINARLI hocama en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca bu çalışma sırasında araştırma teknikleri konusunda bana destek olan Yrd.Doç.Dr. Arif ÖZER’ e ve deneysel çalışmalarda katkılarını esirgemeyen Öğr.Gör.Dr. Hatice Banu GÜRCÜM’ e teşekkürü bir borç bilirim.

Ayrıca, bana her türlü çalışma ortamını sağlayan Asiye ÇAMUR’ a, Haslık deneylerinin yapılmasında yardımlarını esirgemeyen Ekrem AKBULUT’ a ve Berteks Tekstil çalışanlarına, pigment üretiminin analizinde desteklerini esirgemeyen, Kale Naturel İşletmesine ve Faruk DURUKAN’ a teşekkürlerimi sunarım.

(5)

iii

ÖZET

KIZILÇAM KABUĞUNDAN ELDE EDİLEN PİGMENTİN PAMUK, YÜN, İPEK VE SENTETİK KUMAŞLARDAKİ BOYAMA

ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ YALÇIN, Mahmut

Yüksek Lisans, Dokuma-Örgü Eğitimi Bilim Dalı Tez Danışmanı: Doç. Dr. H. Feriha AKPINARLI

Haziran–2010,102 sayfa

Bu araştırmanın amacı, Kızılçam bitkisinden elde edinilen Pigmentin farklı elyaf türlerinden yapılmış kumaşlar üzerinde nasıl bir boyama etkisi göstereceğini araştırmak, bazı haslık derecelerini saptamak ve özellikle tekstil endüstrisinde kullanılabilirliğini incelemektir.

Araştırma evrenini doğada bulunan ve boyarmadde özelliği olan bitkiler ve kumaş boyayan tekstil işletmeleri oluşturmaktadır. Örneklem olarak bitkisel boyarmadde özelliği olan Kızılçam ağacından elde edilen pigment ve işletme olarak Balaban Palamut, Kale Naturel ve Berteks Tekstil işletmeleri seçilmiştir. Balaban Palamut ve Kale Naturel işletmelerinde, Kızılçam kabuklarının pigment haline getirilme sürecinin incelenmesi için bu işletmelerde çalışan 26 kişiye görüşme formu uygulanmıştır. Kumaşların boyanması ve haslık ölçümleri de Berteks tekstil işletmesinde ise yapılmıştır.

Kızılçam ağacının kabuğundan elde edilen pigmentin kumaş boyama işleminde kullanılması için boyama reçeteleri hazırlanmıştır. Bu boyama reçetelerine göre pamuk, yün, ipek ve polyester elyaftan oluşan bezayağı örgülü, desensiz kumaşlar boyanmıştır. Boyama işleminde şap, krem tartar, tanen, sodyum sülfat, kil suyu mordanları kullanılarak ve mordansız olmak üzere 24 deney yapılmıştır.

Boyama sonrasında kumaşların yıkama, sürtünme ve ışık haslıkları ölçülmüş ve değerlendirilmiştir. Kızılçam pigmenti ve farklı mordanlar kullanılarak boyanan kumaşların renk ve renk tonlarının objektif olarak değerlendirilmesi için renk ölçüm cihazı ‘‘colorimeter’’ kullanılmış ve renk farklılığı (dE) değerleri tespit edilmiştir.

(6)

iv

Kızılçam pigmenti ile yapılan boyama işlemleri sonucunda ölçülen ışık, yıkama ve sürtünme haslıkları pamuk, yün ve ipek kumaşlarda istenilen düzeyde ve kullanılabilir durumdadır, polyester kumaşta ise kullanılabilir düzeyde değildir. Buna göre kızılçam pigmenti ile yapılan boyama işlemlerinin doğal liflerden elde edilen kumaşlarda uygulanabileceğini söylemek mümkündür.

Anahtar Kelimeler: Kızılçam Pigmenti, Işık Haslığı, Yıkama Haslığı, Sürtünme Haslığı.

(7)

v ABSTRACT

STUDY OF PAINTING CHARACTERISTICS OF THE PIGMENT OBTAINED FROM CALABRIAN PINE BARK IN COTTON, WOOL AND SYNTHETIC FABRICS

YALÇIN, Mahmut

Post Graduate, Weaving-Knitting Education

Thesis Consultant: Associate Professor Feriha AKPINARLI June-2010, 102 pages

The purpose of this study is to examine the painting effects of the Pigment obtained from Calabrian Pine on fabrics made of different fibers, to determine some fastness rates and to examine its usability especially in textile industry.

The sphere of the study involves plants present in nature which have painting specialities and textile businesses which engage in painting fabrics. As the sample, the pigment obtained from Calabrian Pine which has a painting speciality and as the businesses, Balaban Palamut, Kale Naturel ve Berteks Tekstil companies have been selected. In order to study the process of transforming Calabrian Pine barks into the mentioned pigment, interview forms have been filled with 26 employees from Balaban Palamut, Kale Naturel ve Berteks Tekstil companies. Painting of the fabrics and fastness measurements have been done in Berteks Tekstil company.

Painting receipts have been drawn up for using the pigment obtained from Calabrian Pine in painting process. According to these receipts, woven and patternless fabrics consisting of cotton, wool, silk and polyester fibers have been painted. 24 experiments for painting process have been conducted by using schappe, cream tartar, tannin, sodium sulphate, clay water mordants and without mordants.

After the painting process, washing, rubbing and light fastnesses of the fabrics have been measured and evaluated. For an objective evaluation of colors and color tones of fabrics painted using Calabrian Pine pigment and different mordants, a “colorimeter” has been used and color differentness (dE) values have been determined.

(8)

vi

Light, washing and rubbing fastnesses measured after the painting processes done by using Calabrian Pine pigment are at a desirable and usable level for cotton, wool and silk fabrics, whereas not at a usable level for polyester fabric. Accordingly, it is possible to say that the painting processes done by Calabrian Pine pigment are applicable in fabrics obtained from natural fibers.

Keywords: Calabrian Pine Pigment, Light Fastness, Washing Fastness, Rubbing Fastness.

(9)

vii

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo-1 İlk Çağlarda Kullanılan Boyarmaddeler……….18

Tablo-2 Gri Skalada Haslık Değerlendirmede Derecelendirme Tablosu……….31

Tablo-3 Mavi Skalada Haslık Değerlendirmede Derecelendirme Tablosu………..32

Tablo-4 Bireylerin Yaş Dağılımı………..45

Tablo-5 Bireylerin Eğitim Durumları Dağılımı………...46

Tablo-6 Bireylerin Çalıştıkları Bölümlerin Dağılımı………...47

Tablo-7 Pigmentin Doğal Boyamacılıktaki Önemine İlişkin Dağılım……….48

Tablo-8 Şap Mordanı İle Yünlü Kumaş Boyama Reçetesi………..56

Tablo-9 Şap Mordanı İle İpekli Kumaş Boyama Reçetesi………...56

Tablo-10 Şap Mordanı İle Pamuklu Kumaş Boyama Reçetesi………....57

Tablo-11 Şap Mordanı İle Polyester Kumaş Boyama Reçetesi………...57

Tablo-12 Krem Tartar Mordanı İle Yünlü Kumaş Boyama Reçetesi………..58

Tablo-13 Krem Tartar Mordanı İle İpekli Kumaş Boyama Reçetesi………...58

Tablo-14 Krem Tartar Mordanı İle Pamuklu Kumaş Boyama Reçetesi………..59

Tablo-15 Krem Tartar Mordanı İle Polyester Kumaş Boyama Reçetesi……….59

Tablo-16 Sodyum Sülfat Mordanı İle Yünlü Kumaş Boyama Reçetesi………..60

Tablo-17 Sodyum Sülfat Mordanı İle İpekli Kumaş Boyama Reçetesi………...60

Tablo-18 Sodyum Sülfat Mordanı İle Pamuklu Kumaş Boyama Reçetesi………..61

Tablo-19 Sodyum Sülfat Mordanı İle Polyester Kumaş Boyama Reçetesi……….61

Tablo-20 Tanen Mordanı İle Yünlü Kumaş Boyama Reçetesi………....62

Tablo-21 Tanen Mordanı İle İpekli Kumaş Boyama Reçetesi……….62

Tablo-22 Tanen Mordanı İle Pamuklu Kumaş Boyama Reçetesi………...63

Tablo-23 Tanen Mordanı İle Polyester Kumaş Boyama Reçetesi………...63

Tablo-24 Kil Suyu Mordanı İle Yünlü Kumaş Boyama Reçetesi………...64

Tablo-25 Kil Suyu Mordanı İle İpekli Kumaş Boyama Reçetesi………64

Tablo-26 Kil Suyu Mordanı İle Pamuklu Kumaş Boyama Reçetesi………....65

Tablo-27 Kil Suyu Mordanı İle Polyester Kumaş Boyama Reçetesi………...65

Tablo-28 Kızılçam Pigmenti İle Yünlü Kumaş Boyama Reçetesi………...66

Tablo-29 Kızılçam Pigmenti İle İpekli Kumaş Boyama Reçetesi………...66

(10)

viii

Tablo-31 Kızılçam Pigmenti İle Polyester Kumaş Boyama Reçetesi………..67

Tablo-32 Yünlü Kumaşların Renk Farklılığı (ΔE) Değerleri………...76

Tablo-33 İpekli Kumaşların Renk Farklılığı (ΔE) Değerleri………...76

Tablo-34 Pamuklu Kumaşların Renk Farklılığı (ΔE) Değerleri………..77

Tablo-35 Yünlü Kumaş Numunelerinin Haslık Analizi Sonuçları………..78

Tablo-36 İpekli Kumaş Numunelerinin Haslık Analizi Sonuçları………...79

Tablo-37 Pamuklu Kumaş Numunelerinin Haslık Analizi Sonuçları………..81

(11)

ix

ŞEKİLLER ve GRAFİKLER LİSTESİ

Şekil-1 Kızılçam Ağacının Genel Görünümü………..27

Şekil-2 Kızılçam Ormanlarının Ülkemizdeki Alansal Dağılımı………..29

Şekil-3 Gri Skala………..31

Şekil-4 Işık Haslığı Test Cihazı………...32

Şekil-5 Mavi Yün Skalaları………...33

Şekil-6 Yıkama Makinesi……….34

Şekil-7 Sürtünme Haslığı Test Cihazı ( Crockmeter)………..36

Şekil-8 Kızılçam Kabukları………..49

Şekil-9 Öğütme Makinesi……….50

Şekil-10 Öğütülerek Kurumaya Bırakılan Kızılçam Kabukları………...50

Şekil-11 Besleme Tankı………...51

Şekil-12 Sindirmak Makinesi………...52

Şekil-13 Emilmak Makinesi……….53

Şekil-14 Kurutma Makinesi (Spray Dryer)………..54

Şekil-15 Kızılçam Pigmenti……….54

Şekil-16 Çözeltiler………....68

Şekil-17 Hassas Terazi……….69

Şekil-18 Manyetik Karıştırıcı………...69

Şekil-19 Kumaş Numuneleri………...69

Şekil-20 Test Kapları………...70

Şekil-21 Termal Boya Makinesi………...71

Şekil-22 Kurutma Makinesi……….72

Şekil-23 CIELab Renk Uzayı………...75

Grafik-1 Mordanlara Göre Haslık Sonuçları………...84

(12)

x JÜRİ ÜYELERİNİN İMZASI………i ÖNSÖZ………..ii ÖZET………iii ABSTRACT………...v TABLOLAR LİSTESİ………..vi

ŞEKİLLER ve GRAFİKLER LİSTESİ………..viii

İÇİNDEKİLER………..ix 1. GİRİŞ………..1 1.1. Problem………...4 1.2. Amaç………...5 1.3. Önem………...5 1.4. Varsayımlar……….6 1.5. Sınırlılıklar………...6 1.6. Tanımlar………...6

2. DOĞAL BOYAMA VE KIZILÇAM PİGMENTİNİN KURAMSAL TEMELLERİ………...9

2.1. Doğal Boyarmaddelerin Tarihçesi………...9

2.2. Boyarmaddelerin Sınıflandırılması………...10

2.2.1.Sentetik Boyarmaddeler………..11

2.2.1.1.Sentetik Boyarmaddelerin Boyama Özelliklerine Göre Sınıflandırılması………...11

2.2.1.2.Sentetik Boyarmaddelerin Kimyasal Yapılarına Göre Sınıflandırılması………...13

2.2.1.3. Sentetik Boyarmaddelerin Çözünürlüklerine Göre Sınıflandırılması………...14

2.2.1.3.1. Suda Çözünen Boyarmaddeler……….14

2.2.1.3.2.Suda Çözünmeyen Boyarmaddeler………...14

2.2.2.Doğal Boyarmaddeler………..15

2.2.2.1Hayvansal Kökenli Boyarmaddeler………...16

(13)

xi

2.2.2.3.Madensel Boyarmaddeler……….18

2.3. Bitkisel Kökenli Doğal Boyarmaddelerin Kimyasal Yapısı………..18

2.3.1. İzosikl Yapıda Boyarmaddeler………...19

2.3.2. Diaril Metan Yapıda Boyarmaddeler……….19

2.3.3. Karotin Yapıda Boyarmaddeler………..19

2.3.4. Hetorosikl Yapıda Boyarmaddeler……….20

2.4. Doğal Boyamacılıkta Kullanılan Mordan Maddeleri………...20

2.5. Doğal Boyamacılıkta Mordanlama İşlemi……….23

2.6. Doğal Boyamacılıkta Uygulanan Boyama Yöntemleri……….24

2.6.1. Küp Boyama Yöntemi………...24

2.6.2. Direk Boyama Yöntemi………..24

2.6.3. Önce Mordanlama Sonra Boyama Yöntemi………...24

2.6.4. Önce Boyama Sonra Mordanlama Yöntemi………...24

2.6.5. Birlikte Mordanlama Yöntemi………...25

2.7. Kızılçam Ağacının Botanik Özellikleri……….25

2.8. Kızılçam Ağacının Ülkemizdeki Yayılışı………..27

2.9. Kızılçam Ağacının Anatomik Özellikleri………..28

2.10. Kızılçamın Ağacının Kullanım Alanları………..28

2.11. Boyama Haslığı………...29 2.11.1. Işık Haslığı………...31 2.11.2. Yıkama Haslığı……….32 2.11.3. Sürtünme Haslığı………..34 3. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR………...37 4. YÖNTEM………..41 4.1. Araştırmanın Modeli……….41 4.2. Evren ve Örneklem………...41 4.3. Verilerin Toplanması……….41 4.4. Verilerin Analizi………...42

(14)

xii

5. BULGULAR ve YORUM………43

5.1.Görüşme formundan elde edilen bulgular………..43

5.1.1.Bireysel Özellikler………...43

5.1.2.İşletme Bilgileri………...45

5.1.3.Hammadde Özellikleri……….45

5.1.4.İşletmede Kızılçam Kabuğundan Pigment Üretimi……….46

5.1.4.1.Kızılçam Kabuklarının Temin Edilmesi………...47

5.1.4.2.Kızılçam Kabuklarının Temizlenmesi………..47

5.1.4.3.Kızılçam Kabuklarının Öğütülmesi………..47

5.1.4.4.Kızılçam Kabuklarının Kurutulması………48

5.1.4.5.Öğütülmüş Kabukların Makineye Aktarılması……….49

5.1.4.6.Çözeltinin Hazırlanması………...49

5.1.4.7.Çözelti İçerisindeki Alkolün Geri Kazanımı………...50

5.1.4.8. Pigmentin Elde Edilmesi……….51

5.2. Boyamayla İlgili Deneysel Çalışmalar………..52

5.2.1. Boyama Reçetelerinin Hazırlanması………..52

5.2.1.1 Şap Mordanı İle Hazırlanan Boyama Reçeteleri………...53

5.2.1.1.1. Şap Mordanı İle Yünlü Kumaş Boyama Reçetesi………54

5.2.1.1.2. Şap Mordanı İle İpekli Kumaş Boyama Reçetesi……….54

5.2.1.1.3 Şap Mordanı İle Pamuklu Kumaş Boyama Reçetesi……….55

5.2.1.1.4. Şap Mordanı İle Polyester Kumaş Boyama Reçetesi………...55

5.2.1.2. Krem Tartar Mordanı İle Hazırlanan Boyama Reçeteleri………...56

5.2.1.2.1 Krem Tartar Mordanı İle Yünlü Kumaş Boyama Reçetesi ………..56

5.2.1.2.2. Krem Tartar Mordanı İle İpekli Kumaş Boyama Reçetesi………...56

5.2.1.2.3. Krem Tartar Mordanı İle Pamuklu Kumaş Boyama Reçetesi…………..57

5.2.1.2.4. Krem Tartar Mordanı İle Polyester Kumaş Boyama Reçetesi………….57

5.2.1.3. Sodyum Sülfat Mordanı İle Hazırlanan Boyama Reçeteleri………...58

5.2.1.3.1. Sodyum Sülfat Mordanı İle Yünlü Kumaş Boyama Reçetesi ………….58

5.2.1.3.2. Sodyum Sülfat Mordanı İle İpekli Kumaş Boyama Reçetesi…………...58

5.2.1.3.3. Sodyum Sülfat Mordanı İle Pamuklu Kumaş Boyama Reçetesi………..59

5.2.1.3.4. Sodyum Sülfat Mordanı İle Polyester Kumaş Boyama Reçetesi ………59

(15)

xiii

5.2.1.4.1. Tanen Mordanı İle Yünlü Kumaş Boyama Reçetesi………60

5.2.1.4.2. Tanen Mordanı İle İpekli Kumaş Boyama Reçetesi……….60

5.2.1.4.3. Tanen Mordanı İle Pamuklu Kumaş Boyama Reçetesi………61

5.2.1.4.4. Tanen Mordanı İle Polyester Kumaş Boyama Reçetesi………...61

5.2.1.5. Kil Suyu Mordanı İle Hazırlanan Boyama Reçeteleri……….62

5.2.1.5.1. Kil suyu Mordanı İle Yünlü Kumaş Boyama Reçetesi………62

5.2.1.5.2. Kil Suyu Mordanı İle İpekli Kumaş Boyama Reçetesi………62

5.2.1.5.3. Kil Suyu Mordanı İle Pamuklu Kumaş Boyama Reçetesi………...63

5.2.1.5.4. Kil Suyu Mordanı İle Polyester Kumaş Boyama Reçetesi………...63

5.2.1.6. Kızılçam Pigmenti İle Hazırlanan Boyama Reçeteleri………64

5.2.1.6.1. Kızılçam Pigmenti İle Yünlü Kumaş Boyama Reçetesi………...64

5.2.1.6.2. Kızılçam Pigmenti İle İpekli Kumaş Boyama Reçetesi………...64

5.2.1.6.3. Kızılçam Pigmenti İle Pamuklu Kumaş Boyama Reçetesi………..65

5.2.1.6.4. Kızılçam Pigmenti İle Polyester Kumaş Boyama Reçetesi………..65

5.2.2. Çözelti Hazırlama………...66

5.2.3. Kumaş Numunelerini Hazırlama………...67

5.2.4. Kumaş Numunelerini Boyama………...68

5.2.4.1.Birlikte Mordanlama Yöntemine Göre Yün Kumaş Numunelerini Boyama……….68

5.2.4.2.Birlikte Mordanlama Yöntemine Göre Pamuk Kumaş Numunelerini Boyama……….70

5.2.4.3.Birlikte Mordanlama Yöntemine Göre İpek Kumaş Numunelerini Boyama……….71

5.2.4.4.Birlikte Mordanlama Yöntemine Göre Polyester Kumaş Numunelerini Boyama……….72

5.3. Renklerin Colorimeter İle Değerlendirilmesi………...72

5.4. Numune Kumaş Renklerinin Haslık Değerleri………..77

5.4.1. Yünlü Kumaş Numunelerinin Haslık Analizi Sonuçları………...77

5.4.2. İpekli Kumaş Numunelerinin Haslık Analizi Sonuçları……….78

5.4.3. Pamuklu Kumaş Numunelerinin Haslık Analizi Sonuçları………...80

5.4.4. Polyester Kumaş Numunelerinin Haslık Analizi Sonuçları………...81

(16)

xiv 6. SONUÇ ve ÖNERİLER………...85 6.1. Sonuç……….85 6.2. Öneriler………..87 KAYNAKÇA………...89 EKLER………...94

Ek-1 Numune Kumaş Kartelaları……….95

Ek-2 Pigment Üretimi İş Akış Şeması………...98

Ek-3 Görüşme Formu………...99

(17)

1. GİRİŞ

‘‘Tekstil; kullanılacak materyalin elde edilmesinden kullanıma hazır hale gelene kadar (kumaş, dikili mamul ya da ev tekstili) geçirdiği sürecin tamamına verilen addır’’(Tekstil ve Konfeksiyon Araştırma Merkezi [T.K.A.M],1997,s.1).Tekstil hammaddesini oluşturan lifin elde edilmesinden, tüketicinin istediği özelliklere uygun biçime gelinceye kadar geçirdiği evreler tekstil işletmelerinin faaliyet alanını kapsamaktadır ( M.E.B, 2004,s.1).

Tekstil sektöründe üretilen ürünlere daha çekici bir görünüm ve efekt vermek amacıyla terbiye işlemleri uygulanmaktadır. Tekstil terbiyesi hazırlık işlemleri, boyama ve bitim işlemleri olarak sınıflandırılmaktadır. İnsanlar ilk çağlardan beri canlı ve cansız doğanın renkleri karşısında büyük hayranlık duyarak, bu renklere sahip olmak istemişlerdir.

Çiçekler, yapraklar, hayvan tüyleri, renkli taşlarla süslenme ihtiyaçlarını tatmin eden insanlar sonraları çevrelerini ve giysilerini renklendirme yollarını aramış, süslenme güdüsünün etkisiyle doğadan birçok boya ve boyarmadde elde etmiştir (Öztürk, 1999,s.6).

Doğada bulunan maddeleri kullanarak boyarmadde elde etmek ve bunları çeşitli alanlarda kullanmak tarihin çok eski dönemlerinden beri bilinen bir sanat koludur. İ.Ö. 3000’lere ait bir Çin kaynağında boya ilişkilerinden söz edilmektedir. Buna dayanarak boyacılıkla ilgili bilgilerin daha da eski tarihlerde Doğu’da geliştirilmiş olduğu kabul edilmiştir (Eyüboğlu, Okaygün, Yaraş, 1983,s.12).

M.Ö. 2000 de Çinlilerin bitkisel indigoyu bulduğu ve kullandığı, ayrıca ilk defa Hindistan’da tahta kalıplar oyularak batik ve basma boyacılığın yapıldığı bilgileri ise boyacılık tarihi açısından tüm otoritelerce önemli bulgular olarak kabul görmektedir ( Harmancıoğlu,1955,s.221).

Mısır’da yapılan mumya kazılarında bulunan renkli kumaşların bitkisel indigo ve çeşitli mordanlar kullanılarak boyandığının anlaşılması, bu bilgilerin Mısırlılar tarafından

(18)

da kullanıldığını göstermekte ve doğal boyacılığın çeşitli medeniyetler vasıtası ile doğudan batıya, Yunanlılara ve Romalılara aktarıldığı anlaşılmaktadır (Küçük Sanatlar ve Sanayi Bölgeleri ve Siteleri Genel Müdürlüğü, 1991,s.9).

Orta Asya ve Anadolu da tarih boyunca bitki boyalarının daima bulunduğunu ve yetiştirildiğini söylemek mümkündür. Kervan yollarının ve kervan ticaretinin sürekli Türklerin elinde kalması, başta kök boya olmak üzere fazla miktarda boya bitkisi yetiştirerek Avrupa’ya ihraç yapılmasına olanak sağlamış, ayrıca şap madeni yataklarınca zengin olan bölgelerdeki şapın yurt dışına satışı da Avrupa’da 1462 yılında şapın bulunuşuna kadar Türklerin tekelinde kalmıştır (Öztürk,1999,s.16).

‘‘Osmanlılar zamanında Bursa, İstanbul, Edirne, Tokat, Kayseri, Konya gibi yerler boyacılık sanatının önemli merkezleri olmuştur’’(Özbel,1972,s.11). Ancak bu merkezlerin dışında ihtiyaç duyulan her yerde aile içinde ya da küçük işletmelerde geleneksel yöntemler ve malzemelerle doğal boyacılık günümüze kadar yapılmıştır.

Ancak 19. yüzyılın başlarından itibaren Türk halılarında ve dokumalarında görülen sentetik boyarmaddelerin parlak görünümlü olmalarına rağmen uzun süre kullanıldığında; solarak renklerini atmaları ya da desenlerindeki renklerin birbirlerini boyaması sonucu değer kaybı meydana gelmektedir. Hâlbuki doğal boyarmaddelerle boyanmış halılar ve dokumalar eskidikçe renkler daha yumuşak tona dönüşerek güzelleşmekte ve tekstil materyallerinin değerini artırmaktadır (Whiting,1981,s.179).

Son yıllarda artan çevre bilinciyle doğal boyarmaddelere duyulan ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır. Kimyasal maddelerin çevreye ve insan sağlığına zararlı maddeler içermesi, doğal boyarmaddelerle boyanmış tekstil ürünlerinin tercih sebebi olmasını sağlamıştır. Şu an kullanımda olan sentetik boyarmaddelerin %70’i azo boyarmaddeler sınıfına aittir. Azo boyarmaddeler nispeten kolay ve bütün boyarmadde renklerinde ve farklı kullanım amaçları için farklı haslıklarda üretilebilmektedir. Bunlardan bazıları kanserojen özelliğe sahiptir. Yaklaşık olarak piyasada bulunan 3200 adet azo boyarmaddesinden 130 tanesinin, belirli koşullar altında kanserojen bileşikleri oluşturduğu saptanmıştır ( İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği[ İTKİB] , 2005,s.5).

(19)

Doğal boyaların bir başka avantajı da hammaddelerin ülke içinde bulunmasıdır. Bu nedenle sentetik boyaların ithali için dışarıya ödenen dövizden de tasarruf edilebilecektir. Ayrıca doğal boyacılık; çevre kirliliğinin önemli boyutlara ulaştığı günümüzde gerek üretiminde gerekse tüketiminde çevreyi kirletmeyen, temiz bir boyama teknolojisidir.

Doğal boyarmaddeler bitkisel, hayvansal ve madensel kökenli boyarmaddeler olmak üzere 3 ana grupta incelenmektedir. Bitkisel kökenli boyarmaddeler boya bitkilerinin köklerinden, yaprağından, çiçeğinden, meyvesinden veya kabuğundan, hayvansal kökenli boyarmaddeler kabuklu deniz hayvanları (murex ve purpura) ve böceklerden (kokinella), madensel boyarmaddeler ise bakır arsenit, ultramarin vb. mineral bileşiklerden elde edilmektedir.

Doğal boyacılığın yaygın olarak kullanılan şekli bitkisel boyacılıktır. Anadolu’da yetişen boya bitkilerinden Kökboya, Cehri, Ceviz, Hava Civa, Nar, Labada, Boyacı Sumağı, Soğan, Sofara, Aspir, Kadın Tuzluğu, Muhabbet Çiçeği ve Safran en önemlileridir ( Soysaldı,1990,s.3).

Geçmiş dönemlerde doğal boyamanın ilkel yöntemlerle yapıldığı bilinmektedir. Bitkilerin boya veren kısımları belirli dönemlerde toplanarak yaş halde veya kurutularak kullanılmıştır. Anadolu’da tuz, limon tuzu, sirke, koruk, turunç suyu, çamaşır sodası, kül, kil ve kireç gibi yardımcı maddeler halk tarafından belirli oranlarda boya ile birlikte bağlayıcı madde (mordan) olarak kullanılmıştır. Bakır kazanlarda mordansız boyama, önceden mordanlama ve birlikte mordanlama gibi yöntemler kullanılarak elyaf, çile haline getirilen iplikler ve kumaşlar boyanmıştır. Teknolojik gelişmelere paralel olarak, bitki yerine bitkiden elde edilen boyarmaddelerin piyasaya sürülmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Doğal boyarmaddelerden elde edilen ekstratlar günümüzde gıda, bio-kimya ve ahşap sanayi gibi sektörlerde kullanılmakla birlikte, boyama özelliği bilinen bitkilerden uygun çözücüler yardımıyla pigment üretimi de yapılmaktadır.

Pigment üretiminde bitkilerin kurutulmuş veya öğütülmüş kısımları uygun çözücülerle homojen bir şekilde karışım oluşturur ve bitkinin boya veren kısımları ayrıştırılır. Elde edilen çözelti oksijensiz ortamda alkolden arındırılır. Boza kıvamında olan homojen karışım püskürtmeli kurutma makinesi (Spray Dryer) sayesinde toz haline getirilerek pigment elde edilir.

(20)

Bitkisel boyarmaddelerin toz haline getirilerek kullanılması daha kaliteli ve temiz bir boyama sağlamaktadır. Bu yönteme göre elde edilen bir başka hammadde ise Anadolu’nun asli ağaç türü sayılan Kızılçam ağacıdır. Literatürde kızılçam kabuğunun boyama özelliğine sahip olduğu bilinmekle birlikte, Kızılçam kabuğundan elde edilen pigment araştırma aşamasında olduğundan ülkemizde ve dünyada henüz kullanılmamaktadır. Kızılçam kabuğundan pigment üreten işletmelerin araştırmalarına katkıda bulunmak için bu konu ele alınmıştır.

Ülkemizde Batı Anadolu ve Akdeniz bölgesindeki geniş yayılış gösteren kızılçam 1500 m yüksekliğe kadar yetişebilen bir ağaç türüdür. Ülkemizde orman alanları bakımından ikinci sırada yer alan kızılçam orman varlığımız bakımından önemli bir değerdir. 25 m boy, 60 cm kadar çap yapabilen önemli bir orman ağacıdır. Önceleri piramit görünüşlü iken yaşlandıkça geniş tepelidir. Kabuğu düzgün boz renkte iken yaşlanınca, esmer kırmızımsı renge dönüşerek kalınlaşmaktadır ( Kanat ve Sivrikaya, 2004,s.60).

Ambalaj sanayinde, reçine üretiminde, kâğıt endüstrisinde, gemi yapımında ve tanen üretiminde de kullanılan kızılçam ağacının ekonomik açıdan önemli bir ağaç türü olduğunu söylemek mümkündür.

Yeterli büyüklüğe erişen ağaçlar kesilerek kabukları olduğu yerde gövdeden ayrılmaktadır. Orman içerisinde kalan kabukların gübre olarak toprağa karışması zor olmakla birlikte yanıcı malzeme özelliğinden dolayı orman yangınlarına sebep olmaktadır. Bu kabukların pigment üretiminde kullanımının sağlanması ile atıl durumda olan bir malzemenin ekonomik açıdan değerlendirilmesi önemlidir.

1.1.Problem

Bu araştırmada Kızılçam kabuğundan elde edilen pigmentin farklı mordanlar ile birlikte pamuk, yün, ipek ve sentetik kumaşları boyama özelliği nedir? sorusuna cevap aranacaktır.

(21)

1.2.Amaç

Bu araştırmanın genel amacı; Kızılçam bitkisinden elde edinilen Pigmentin farklı elyaf türlerinden yapılmış kumaşlar üzerinde nasıl bir boyama etkisi göstereceğini araştırmak, haslık derecelerini saptamak ve özellikle tekstil endüstrisinde kullanılabilirliğini değerlendirerek bilimsel bir çalışma hazırlamaktır.

Bu genel amaç çerçevesinde aşağıdaki sorulara cevap aranacaktır.

1- Kızılçam bitkisinin genel özellikleri nelerdir?

2- Kızılçam bitkisinden pigment nasıl elde edilmektedir? 3- Elde edilen pigmentin kullanım alanları nelerdir?

4- Pigment üretimi yapan işletmelerde çalışanların bireysel özellikleri nelerdir? 5- Elde edilen pigmentin pamuklu kumaşları boyama özelliği ile yıkama, sürtünme

ve ışık haslıkları nelerdir?

6- Elde edilen pigmentin yünlü kumaşları boyama özelliği ile yıkama, sürtünme ve ışık haslıkları nelerdir?

7- Elde edilen pigmentin ipek kumaşları boyama özelliği ile yıkama, sürtünme ve ışık haslıkları nelerdir?

8- Elde edilen pigmentin polyester kumaşları boyama özelliği ile yıkama, sürtünme ve ışık haslıkları nelerdir?

9- Kızılçam pigmentinin tekstil endüstrisinde kullanım düzeyi nedir? 10- Kızılçam pigmentinden objektif olarak elde edilen renkler nelerdir?

1.3.Önem

1930’lu yıllarda bitkisel kaynaklı boya endüstrisinin Tekstil sanayinde önemli bir yere sahip olduğu bilinmektedir. Bu tarihten sonra sentetik boyaların ülkemize girmesiyle doğal boyalar önemini yitirmiş unutulmaya yüz tutmuştur. Kırsal kesimlerde ve geleneksel olarak Orta Asya ülkelerinde devam ettirilen doğal boyamacılık son zamanlarda bilimsel açıdan ele alınmaya başlamıştır. Bunun en önemli nedenleri sentetik boyaların insan sağlığını tehdit ediyor olması, çevre kirliliğine neden olması, Tekstil sektöründe faaliyet gösteren firma sahiplerinin doğal boyalarla ilgili çalışmaları yakından takip etmesi ve teşvikte bulunmasıdır.

(22)

Kızılçam kabuğundan elde edilen renklerin belirlenmesi, farklı kumaşlar üzerinde haslık değerlerinin ve standartlarının saptanması bu pigment ile ilerde boyama yapacak boyacıya ve teknik elemana bir katalog kazandırması açısından yararlı olacaktır.

Ülkemizde doğal boyalar konusunda yapılmış olan araştırmalar sınırlı olduğu gibi, Kızılçam kabuğundan elde edilen pigment ile kumaş boyamaya yönelik bir araştırmaya rastlanılmamıştır. Bu araştırmanın; bu alandaki boşluğa bir katkı getireceği ve gelecekte yapılacak araştırmalara yol gösterebileceği umulmaktadır.

1.4.Varsayımlar

1. Araştırmanın kavramsal çerçevesini oluşturmak amacıyla taranan kaynaklar güvenilir ve yeterli bilgi vermektedir.

2. Yün, ipek, pamuk ve sentetik kumaşlara uygulanacak bitkisel ve kimyasal karışımlar yeterli ve güvenilirdir.

3. Kumaş özelliklerinin incelenmesinde kullanılan haslık deneylerinin yeterli olacağı kabul edilmiştir.

1.5. Sınırlılıklar

1. Pigment üretimi Kızılçam kabuğu ile sınırlıdır.

2.Pigment üretim sürecinin tanıtılmasında Balaban Palamut San. Tic. Ltd. Şti. ve Kale Naturel Ltd. Şti. yapılan çalışmalarla sınırlıdır.

3. Boyanacak numuneler Pamuk, Yün, İpek ve Polyester kumaşlarla sınırlıdır. 4. Polyester kumaşların doğal boyalarla boyanamayacağı bilinmekle birlikte deneysel bir çalışma olduğu için numune kumaş denemeleri yapılmıştır.

4. Bu araştırma Türkçe ve İngilizce kaynaklarla sınırlıdır.

5. Haslık testleri yıkama, sürtünme ve ışık haslıkları ile sınırlıdır.

1.6. Tanımlar

Pigment: Yağlı boya, plastik boya, kauçuk, tekstil ve mürekkeplerde ayrıca bazı

malzemelerin renklendirilmesinde, yüzey örtme işlemlerinde ve korozyona karşı

dayanıklılığın artırılmasında kullanılan organik veya anorganik maddelerdir ( Bilgin,1996,s.1).

(23)

Ekstraksiyon (Özütleme): Bir fazda bulunan herhangi bir maddeyi başka bir faza

almak, çıkarmak, izole etmek ya da özütlemektir (Önal, 2000,s.4).

Boya: Cisimlerin yüzeylerinin renklendirilmesi, dış etkilerden korunması ya da

güzel bir görünüm sağlanması için kullanılan malzemeye denilmektedir ( Öztürk, 1999,s.5).

Boyarmadde: Cisimlerin (kumaş, elyaf v.b.) renkli hale getirilmesinde kullanılan

maddelere denir (Akpınarlı,2008,s.1).

Mordan: Sabitleştirici manasında kullanılmaktadır. Mordanlar inorganik ya da

organik bileşikleridir (Önal, 2000,s.5).

Yün: Genel olarak hayvanlardan elde edilen kıl topluluklarına yün denir (Ketselli,

2004).

İpek: Dut yaprağı ile beslenen böceklerin yaptığı kıldan ince gayet yumuşak ve

ibrişim ve kumaş dokumakta kullanılan bir madde (Ketselli, 2004).

Pamuk: Pamuk bitkisinin tohumlarından toplanan tek hücreli bir tüycüktür (Özcan,

1984,s.3).

Polyester: Genel olarak bir dialkol ile dikarboksilik asidin kondenzasyon ürünü

olan uzun zincirli polimerlere verilen isimdir. Bu zincirde ester (-CO-O-) grubu çok sayıda tekrarlanır (Uğur,2004,s.1).

Haslık: Boyarmaddenin kendi özelliği göz önünde tutularak tekstil ürünlerinde

oluşturduğu rengin mekaniksel, fiziksel, kimyasal gibi çeşitli etkilere karşı kısa veya uzun bir süre dayanıklılık göstermesine ve bu dayanıklılığın derecesine haslık denilmektedir (Öztürk, 1999,s.81).

Migrasyon: Açık renkli boyarmaddelerle boyanan kumaşlarda görülen,

boyarmaddenin kumaş içinde göçünden dolayı homojen dağılmamasına verilen ad. Boya abrajı olarak isimlendirilen durumdur ( Akpınarlı,2008,s.2).

(24)

Afinite: Belirli bir tekstil hammaddesi tarafından boyarmaddelerin veya yardımcı

kimyasalların alınma kapasitesi, alınma şekli ve materyalin boyarmaddeyi çekebilme yeteneğidir. Afinite, boyarmadde veya tekstil yardımcı maddelerinin liflere olan ilgisi, aralarındaki çekim kuvvetleri ve bağlanma enerjisi hakkında fikir veren değerdir. Afinite değeri boyanma koşullarının saptanması, boyama düzgünlüğü açısından önem taşır ( Çiftçi,1991,s.5).

Substantivite: Bir boyarmaddenin flotteden ayrılıp elyaf üzerine geçip

bağlanmasına denir (Uğur,2004,s.5).

Aplikasyon: Tekstil mamulünü boyama işlemlerinde, kimyasal maddeleri içeren

işlem çözeltisinin (flotte) tekstil ürününe düzgün bir şekilde aktarılması olayıdır (Uğur,2004,s.6).

Renk: “Rengin doğadaki kaynağı güneştir. Renk doğal ve suni ışıktan oluşur. Renk

genel anlamda bir resim ya da desenin temel öğelerinden birisidir (Akpınarlı,2008,s.2).

Renklendirme: Bir cismin renkli görünmesi o cismin üzerine düşen ışık ışınlarının

cisim tarafından absorbe (tutulması) edilmesi ve ya yansıtılmasıyla ilgili bir durumdur. Bir cismin renkli görülebilmesi için ortamda ışık olması şarttır. Cisimleri renkli kılan ise renk verici maddelerdir (Akpınarlı,2008,s.3).

Abraş: Boyarmaddenin materyal üzerinde farklı yoğunluklarda birikmesi ile

boyamanın dalgalı ve bozuk olmasıdır (Gültekin,2001,s.1)

Absorbsiyon: Boyarmaddenin moleküllerinin lifin iç molekül yapısına kimyasal

kuvvetle tutunmasıdır. Boyarmadde ve lif arasındaki bağlar absorbsiyon kuvvetleridir (Önal, 2000,s.6).

(25)

2.1.Doğal Boyarmaddelerin Tarihçesi

Doğal boyarmaddeler tarihin çok eski dönemlerinde kullanılmaya başlamış ve XIX. Yüzyılın ortalarına kadar uygulanmaya devam etmiştir.

Çin’de (M.Ö. 2000) ipek kumaşı boyamak için indigo ve Çin Yeşili olarak adlandırılan özel boyaların kullanıldığı bilinmekte ve M.Ö. 3000’lere ait bir Çin kaynağında doğal boyalardan söz edilmektedir. Bu bilgilere dayanarak doğal boyamacılıkla ilgili çalışmaların doğuda başladığını ve geliştirildiğini söylemek mümkündür (Uğur, 1988,s.4).

Mısır’da, Orta krallık döneminde boyalarla birlikte mordanların kullanılmış olduğu da bilinmektedir. Ayrıca Mısır’ da yapılan araştırmalarda ortaya çıkan mumyalara sarılı kumaşların incelenmesi sonucunda Mısırlıların İndigo’yu, Aspir’i ve mordanları kullandıkları, madensel boyalardan haberdar oldukları kanıtlanmıştır (Karadağ,2007,s.8).

Hindistan'da yetişen Indigofera tinctoria'dan elde edilen İndigo Avrupa'ya girmiş, çivitotu yetiştiricileri ve pazarlayıcıları arasında büyük bir rekabet başlamış, bu rekabet İndigo lehine sonuçlanmıştır (TSE,1984,s.12).

Gerek Orta Asya ve gerekse Anadolu, tarih boyunca boya bitkilerinin daima bulunduğu ve yetiştirildiği yerler olmuştur. Boya bitkileri bakımından ülkemiz oldukça zengin bir potansiyele sahiptir. Bu bitkiler her yerde kolaylıkla kendiliğinden yetişmekte ve tarımı da yapılmaktadır (Öztürk,1999,s.14).

Osmanlılar döneminde doğal boyamacılıkla çalışmalar ileri düzeyde yapılmış ve boya bitkilerinin tarımı yapılmıştır. Bursa, İstanbul, Edirne, Tokat, Kayseri, Konya v.b.illerimiz bu dönemde boyacılık sanatının önemli merkezlerinden olmuştur. Bu merkezlerden başka, mahalli ihtiyaçları karşılamak amacıyla Anadolu'nun hemen her yöresinde boyacılık yapılmış ve ayrı bir titizlik gösterilerek boya bitkileri yetiştirilmiştir Bugün halen kökboya ve cehriye yurdumuzun hemen her yerinde boyalık ve cehrilik adını

(26)

taşıyan bazı tarlalarda ve hendek kenarlarında yabani ot olarak rastlanmaktadır (Eşberk, 1947,s.10-11).

Yurdumuzda boya bitkileri içinde önemli bir yere sahip olan kökboya geniş ölçüde üretimi yapılan ve Avrupa’ya ihraç edilen bir ürün durumundaydı. 1700’ lü yıllarda doğu-batı arası ticaret yollarının Anadolu’ dan geçmesi İzmir limanından kökboyanın Avrupa’ ya ihracatını kolaylaştırmıştır. (Harmancıoğlu,1955,s.5)

Bugün halen kökboya ve cehriye yurdumuzun hemen her yerinde boyalık ve cehrilik adını taşıyan bazı tarlalarda ve hendek kenarlarında yabani ot olarak rastlanmaktadır (Eşberk, 1947,s.11).

Bir başka boya bitkisi olan safranın Anadolu'da 3500 yıldan beri tarımı yapılmaktadır. Tokat'ta yetiştirilen safranın Hindistan'a kadar ihracatının yapıldığı bilinmektedir. Safranbolu kasabası ismini bu yörede bol miktarda yapılan safran tarımından almıştır. Son yüzyıla kadar gelmiş olan Safranbolu evlerinin varlığı bize safran üretimi ve ticaretinin o devirlere getirmiş olduğu refahı göstermektedir (Enez,1987,s.9).

19.yüzyılın başlarında sentetik boyaların bulunması ile doğal boyamacılık hızla terk edilmiştir.1856 yılında İngiliz kimyager Perkin ilk sentetik boya olan mor anilini bulmuş, 1868’ de kökboyanın özünü oluşturan ‘ Alizarin’ kimyasal yollarla elde edilmiştir

( Harmancıoğlu,1955,s.6).

Modern teknolojik ilerlemeler, 19.yüzyıldan bu yana pigment ve boyarmadde üretiminde köklü dönüşümlere yol açmıştır. Günümüzde kullanılan boyaların çoğu kömür katranı ve ham petrol gibi kimyasal bileşiklerden elde edilen sentetik boyarmaddelerdir.

1897 yılında İndigo’nun piyasaya sürülmesi ve doğal boyarmaddelerden daha ucuza mal edilmesi sentetik boyalara olan talebi artırmıştır (Öztürk,1999,s.19).

2.2. Boyarmaddelerin Sınıflandırılması

Boyarmaddeler genellikle, organik karakterli bileşiklerdir. Temel olarak iki gruba ayrılabilirler. Bunlar sentetik ve doğal boyarmaddelerdir.

(27)

2.2.1.Sentetik Boyarmaddeler

1856'da İngiltere'de William Henry Perkin adında genç bir kimya öğrencisi, ilk yapay ya da sentetik boyarmaddeyi üretmiştir. Anilin moru diye bilinen bu açık pembemsi mor renkli boyarmaddeyi kömür katranından ayrılan anilinden elde etmiştir. Oysa eskiden bu rengi yalnızca çivit verebiliyordu. Bunun önemli bir buluş olduğunu fark eden Perkin yeni boyarmaddeler üretmek için çalışmaya başladı. Perkin ve bazı Alman kimyacılar birbirlerinden ayrı olarak yürüttükleri çalışmalar sonunda kömür katranından alizarin (kökboyası) elde etmeyi başarmışlardır ( Harmancıoğlu,1955,s.7).

Dokuma sanayisinden gelen büyük talebi karşılamak için boyarmadde üretiminde kullanılacak yeni makineler yapılmış ve boyarmadde üretiminin bir sanayi dalı haline gelmesiyle de 10 yıl içinde birçok sentetik boyarmadde üretilmiştir.

Bugün bazı doğu ülkelerinde sentetik boyarmaddeler kullanılmakla birlikte, geleneksel boyama yöntemlerinde pek büyük bir değişiklik olmamıştır. Oysa diğer bütün ülkelerdeki küçük boyama atölyelerinin yerini, milyonlarca metre kumaşı her renk ve desende boyayabilen modern makinelerle donatılmış büyük fabrikalar almıştır. Bugün her biri başka bir ürünü boyamak için kullanılan ve her rengin bütün tonlarını verebilen 3.000'den fazla sentetik boyarmadde vardır. ( İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği[ İTKİB] , 2005,s.5).

Sentetik boyarmaddeler ve pigmentler dokuma sanayisi dışında başka maddelerin renklendirilmesinde de kullanılır. Süt ürünleri, şekerlemeler, gazoz, meyve suyu gibi alkolsüz içecekler, likörler, mürekkep ve baskı boyaları, deri, yer döşemesi olarak kullanılan mantarlı muşamba (linolyum), yağlıboyalar, kâğıt, plastik ve kauçuk, yapay boyarmaddelerle renklendirilen ürünlerin yalnızca birkaçıdır ( İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği[ İTKİB] , 2005,s.6).

2.2.1.1.Sentetik Boyarmaddelerin Boyama Özelliklerine Göre Sınıflandırılması

Tekstil endüstrisinde, sentetik boyarmaddeler boyama özelliklerine göre sınıflandırılırken, tekstil mamüllerinin boyanma yöntemleri göz önüne alınır. Bu sınıflandırma içinde yer alan boyarmaddeler şunlardır:

(28)

Bazik (Katyonik) Boyarmaddeler; Tekstil endüstrisinde genel olarak sentetik elyaflardan poliakrilanitril, kısmen ise doğal liflerden pamuk ve yünün boyanmasında kullanılır. Boyama proseslerinde bazik boyarmadde-elyaf ilişkisi iyoniktir. Boyarmadde katyonu, elyafın yapısında mevcut anyonik gruplar il tuz oluşturur ve boyama işlemi tamamlanır. Işık ve yıkama haslıkları düşük, renk tonları canlıdır ( Başer ve İnanıcı, 1990,s.49).

Asit Boyarmaddeler; Yün, ipek, poliamid, Katyonik modifiye akrilonitril elyaf ile kâğıt, deri ve besin maddelerinin boyanmasında kullanılır. Asidik boyarmaddelerin boyama proseslerinde boyarmadde-elyaf ilişkisi iyonik bağ şeklindedir. Işık ve yıkamaya karşı renk haslıkları yüksektir (Bebekli,1998,s.32).

Direk Boyarmaddeler; Kimyasal yapıları itibarıyla, asit grubu boyarmaddelere benzeyen fakat uygulanan boyama prosesi yönünden farklıdırlar. Elyaf ile direkt olarak reaksiyona girer ve elyafın kimyasal yapısına çekilir. Yıkamaya ve ışığa karşı renk haslıkları boyama sonrasındaki bitim işlemleri ile iyileştirilebilir ( Özcan,1984,s.32).

Mordan Boyarmaddeler; mordan sözcüğü, boyarmaddeleri tekstil elyafı üzerine sabitleyen maddeler veya bileşikleri için kullanılır. Birçok doğal ve sentetik boyarmadde bu sınıfa girer. Asidik ve bazik fonksiyonel gruplar içerirler ve bitkisel ve hayvansal elyaf ile karasız bileşikler oluştururlar ( Başer ve İnanıcı, 1990,s.49).

Reaktif Boyarmaddeler; selülozik elyafın boya ve baskısında kullanılır. Haricinde çok fazla olmamak kaydıyla yün, ipek, naylon ve deri boyamada da kullanılır. Yaş boyama haslıkları yüksektir. Boyama sonrasında yıkama ve kurutma işlemlerinin uygun olarak yapılması boyamanın haslık değerini artırır ( Özcan,1984,s.32).

Küpe Boyarmaddeler; Kimyasal olarak indirgeme işlemi prensibinde boyama uygulanan küpe boyarmaddeleri sodyum hidroksit ve sodyum hidrosülfit gibi indirgen maddelerin etkisiyle suda çözünebilirler. Bu boyarmadde sınıfında en eski doğal boyarmadde indigo boyarmaddelerdir. Yıkama ve ışık haslıkları iyi olmakla birlikte pahalı bir boyarmaddedir.

(29)

İnkişaf Boyarmaddeler; Diğer bir ismi azoik boyarmaddelerdir. İnkişaf boyarmadde, elyaf üzerinde oluşturulmak suretiyle elyaf boyanır. Selülozik elyafın boyanmasında kullanılır. Işık ve yıkama haslıkları çok yüksektir ( Başer ve İnanıcı, 1990,s.49).

Metal Kompleks Boyarmaddeler; 1:1 ve 1:2 olmak üzere iki gruba ayrılan bu boyarmaddeler yün ve poliamid elyafı boyarlar. Işık ve yıkama haslıkları yüksektir Boyama uygulamalarında mamul üzerinde metal bileşiklerin kalması ve bu iyonların insanların sağlığını direkt olarak etkilemesi nedeniyle EKO-TEKS bünyesinde kullanımı istenmektedir.

Dispersiyon Boyarmaddeler; Hidrofob özelliğe sahip primer, sekonder, asetat ve sentetik elyafların boyanmasında kullanılır. Suda hemen hemen hiç çözünmezler. Tekstil endüstrisinde çok kullanılırlar ve renk haslıkları iyidir.

Pigment Boyarmaddeler; direkt olarak elyafa karşı bir afiniteye sahip değildirler. Bu nedenle reçineler gibi bağlayıcı kimyasal maddeler ile elyafa fikse edilirler. Organik ve anorganik olmak üzere iki çeşittirler. Tekstil boyarmaddesi olarak organik pigmentler tercih edilir. Tüm elyaf cinslerine basit teknikler ile uygulanabilirler. Işık ve yıkama haslıkları iyidir ( Özcan,1984,s.48).

2.2.1.2.Sentetik Boyarmaddelerin Kimyasal Yapılarına Göre Sınıflandırılması

Boyarmaddelerin kimyasal yapılarına göre sınıflandırılmasında, boyarmadde yapısının içerisinde mevcut temel molekül yapıların esas alınması yanı sıra yapıda mevcut kromofor ve kromojen gruplar önemlidir. Kimyasal yapıları bakımından boyarmaddeler içerisinde büyük bir grubu oluşturan azo boyarmaddeleri büyük bir boyarmadde grubudur. Bu grup içerisinde yer alan boyarmaddeler şunlardır:

- Azo Boyarmaddeler

- Nitro ve Nitrozo Boyarmaddeleri - Polimetin Boyarmaddeleri - Arilmetin Boyarmaddeleri

- Aza [18] Annulen Boyarmaddeleri - Karbonil Boyarmaddeleri

(30)

2.2.1.3. Sentetik Boyarmaddelerin Çözünürlüklerine Göre Sınıflandırılması 2.2.1.3.1. Suda Çözünen Boyarmaddeler

Boyarmadde molekülü en az bir tane tuz oluşturabilen grup taşır. Boyarmaddenin sentezi sırasında kullanılan başlangıç maddeleri suda çözündürücü grup içermiyorsa, bu grubu boyarmadde molekülüne sonradan eklemek suretiyle çözünürlüğü sağlanabilir. Ancak tercih edilen yöntem, boyarmadde sentezinde başlangıç maddelerinin iyonik grup içermesidir. Suda çözünebilen boyarmaddeler tuz teşkil edebilen grubun karakterine göre üçe ayrılır.

Anyonik Suda Çözünen Boyarmaddeler; Su içerisinde çözünen boyarmadde grupları, molekül yapılarında en fazla sülfonik, kısmen de karboksil grupların asitlerinin sodyum tuzlarını içerir. Direkt ve asit grubu boyarmaddeleri bu gruba örnek olarak verilebilir ( Özcan,1984,s.48).

Katyonik Suda Çözünebilen Boyarmaddeler; Boyarmadde yapısında, bir bazik grup içeren ve bu bazik grubun, boyarmadde çözünürlüğünü sağladığı boyarmadde tipidir. Katyonik suda çözünen boyarmaddeler, asitler ile tuz oluşturur. Boyama işlemi tuz oluşumu ile gerçekleşir.

Zwitter İyon Karakterli Boyarmaddeler; Bu boyarmaddelerin molekülünde hem asidik hem de bazik gruplar bulunur ve bir iç tuz oluştururlar. Boyama sırasında bazik veya nötral ortamda anyonik boyarmadde gibi davranış gösterirler.

2.2.1.3.2.Suda Çözünmeyen Boyarmaddeler

Kimyasal yapıları bakımından Hidrofob karakter taşıyan boyarmaddelerdir. Tekstilde ve diğer alanlarda kullanılan bu boyarmaddeleri çeşitli gruplara ayırmak mümkündür

Substratta Çözünen Boyarmaddeler; Su içerisinde çok ince süspansiyonlar halinde dağıtılarak hazırlanır. Sentetik elyaflara uygulanırlar. Dispersiyon boyarmaddeleri bu sınıfa girer.

(31)

Organik Çözücülerde Çözünen Boyarmaddeler; Bu sınıfta olan boyarmaddeler her çeşit organik çözücülerde çözünürler. Solvent boyarmaddeleri de denilen bu organik boyarmaddeler lak halinde de uygulanabilir. Matbaa mürekkebi, vaks ve petrol ürünlerinin renklendirilmesinde kullanılır ( Özcan,1984,s.32).

Geçici Çözünürlüğü Olan Boyarmaddeler; Çeşitli indirgeme maddeleri ile suda çözünebilir hale getirildikten sonra elyafa uygulanabilir. Daha sonra elyaf içinde iken yeniden yükseltgenerek suda çözünemez hale getirilirler Küpe ve kükürt boyarmaddeleri bu prensibe göre uygulanırlar ( Başer ve İnanıcı, 1990,s.49).

Polikondensasyon Boyarmaddeler; Son yıllarda geliştirilen ve elyaf maddelerine uygulanırken veya uygulandıktan sonra birbiri ile veya başka moleküllerle kondense olarak büyük moleküller oluşturan boyarmaddelerdir. Bunlardan Inthion boyarmaddeleri elyaf üzerinde sodyum sülfür ile polimer yapıda disülfürleri oluştururlar.

Elyaf İçinde Oluşturulan Boyarmaddeler; İki ayrı elyaf içinde kimyasal bir reaksiyonla oluşturulan boyarmaddeler bu sınıfa girerler. Bunlar suda çözünmeyen prigmentlerdir. Azoik boyarmaddeler ve ftalosiyaninler bu sınıfa girer ( Özcan,1984,s.48).

Pigment Boyarmaddeler; Süspansiyonlar halinde reçine ve yağlar içerisinde uygulanan boyarmaddelerdir. Pigment boyarmaddelerinin elyaf ve diğer substratlara karşı afinitesi yoktur.

2.2.2.Doğal Boyarmaddeler

Doğal boyarmaddeler doğada hammadde olarak hazır bulunan bileşiklerden elde edilmektedir. Yapılarında bulunan kimyasal maddelerden dolayı renklilik özelliği taşırlar. Fakat tüm bu renkli bitkiler doğal boyarmadde olarak adlandırılamaz. Çünkü bitki florası içinde mevcut bazı renkli bitkilerden boyarmadde elde edilmesi imkânsızdır. Aynı şekilde yine renkli hayvanların tümünden boyarmadde elde edilmez. Bazı bitki ve hayvanların, yapılarından kaynaklanan bu renkler kesinlikle hiçbir kimyasal proses ile bitki ve hayvan yapısından alınamaz (Karadağ, 2007,s.11).

Hayvan ve bitki yapısında renkliliği meydana getiren boyarmaddeler bitki ve hayvan yapısında sürekli olarak yenilenmektedir.

(32)

2.2.2.1. Hayvansal Kökenli Boyarmaddeler

Hayvanlardan elde edilen boyarmaddelerin, denizlerdeki kabuklu hayvan türlerinden ve böceklerden olmak üzere iki temel çeşidi vardır. Kırmızı veya mor tonlarını elde etmede kullanılan bu boyarmaddeler özellikle, hayvansal kökenli elyafta (örneğin yün ve ipek) başarılı sonuçlar vermiştir. Kısaca bunlar ton bakımından da zengin, genelde, yüksek ışık ve yaş haslıkları olan, fiyatları değişmeyen en iyi boyarmaddelerdir (Öztürk,1999,s.20).

Başlangıçta mor renk çok seyrek kullanılan ve pahalı bir boyarmadde iken, Yalnızca Doğulu krallar ve yöneticiler tarafından giyilen kumaşların ipliklerinin boyanmasında kullanılmıştır.

Mor rengin kaynağı Akdeniz kıyılarından ve Marmara Denizinden toplanan, eski dönemde pegia veya purpura olarak bilinen Murex trunculus ve M. Brandaris isimli deniz hayvanlarıdır. (Küçük Sanatlar ve Sanayi Bölgeleri ve Siteleri Genel Müdürlüğü, 1991,s.16).

Murex Brandaris adlı deniz hayvanlarından elde edilen boyarmadde indigo olarak isimlendirilir. Ancak bu deniz hayvanın toplanması ve boya işlemi zor ve zahmetlidir.

Anadolu’daki kırmızı tekstil malzemesi eğer kök boya ile renklendirilmemişse çoğu kez bir böcek boyarmaddesi ile renklendirilmiştir. Kırmızı boyarmaddelerin temelini oluşturan pek çok böcek içinde önem kazanmış olanlar. Lak böceği (Lakshadia “ Tachardia, Laccijer türleri), Amerikan Cochineali (Dactylopius coccus), Vordan Karmir (Porphyrohora hameli) Kermes (Kermococucus vermilis) ve Polonya cechineali (Margarades Polinicus) ’dir (Bebekli,1998,s.32).

2.2.2.2. Bitkisel Kökenli Boyarmaddeler

Doğada bulunan bitkilerin bir takım işlemler sonucu renk verme özelliğine sahip oldukları bilinmektedir. Bazı bitkilerin bütün aksamı boyama için kullanılırken bazı bitkilerin belirli organları örneğin çiçeği, yaprağı, tohumları, kabuğu ve kökü kullanılır. Çiçekler, en olgun duruma geldikleri zaman tohumlar, olgunlaştıktan sonra; yapraklar, bitki çiçek açmaya başladığı zaman kabuklar kullanılır (Öztürk, 1999,s.20).

(33)

Bitkisel boyarmaddeler; gerek sayılarının çokluğu gerekse renklerinin çeşitliliği ile doğal boyamacılığın vazgeçilmez bir parçasıdır. Bitkisel doğal boyarmaddelerle yapılacak olan boyama, bitkinin elde edilmesi, toplanması, kurutulması ve boyaya hazırlanması gibi aşamalardan geçtikten sonra boyarmadde işleme hazır hale gelmektedir.

Bitki yapısında boyama özelliğini sağlayan etkin kimyasal madde yapıda ya direkt olarak bulunur veya uygulanan kimyasal işlemler ile parçalanır ve boya bitkisi yapısından alınarak boyarmaddeyi oluşturur.

Bitkisel kökenli boyarmaddelerin kullanımı Tunç Çağıyla başlamış, bilinen 300 dolayında bitkisel ve hayvansal boyarmadde kullanılmıştır. İlk çağlarda renkli çiçeklerden su ile ekstrakte edilen boyarmaddelerin elyafa aktarıldığı bilinmektedir ( Enez,1990,s.12).

Tablo-1’ de İlk çağlarda kullanılan dört önemli doğal boyarmadde, çıkarıldığı bitki, uygulandığı elyaf ve sonuçta alınan renk verilmiştir.

Tablo-1 İlk Çağlarda Kullanılan Boyarmaddeler

Boyarmadde Adı Çıkarıldığı Bitki Uygulandığı Elyaf Alınan Renk

Anatto Bixa orellana Hayvansal ve Bitkisel Turuncu

Kına Lawsania Alba Hayvansal Turuncu-Kızıl

Aspir Caithamus tinctorius Hayvansal ve Bitkisel Kırmızı

Safran Crocus Hayvansal Altın Sarısı

( Dölen,1992,s.11)

Türkiye’de doğal boyarmadde kullanımının başlangıcı, Osmanlı İmparatorluğu dönemine rastlamaktadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, insanlar geçmişten aldıkları bilgilerin ışığında doğal boyarmadde üretimi ve uygulamasını gerçekleştirmişlerdir.

Kök boya, ceviz gibi birçok boya bitkisi ülkemiz bitki florasında mevcut olmakla birlikte ayrıca Anadolu’nun hemen her köşesinde yetiştirilmektedir. En çok üretilen kök boya, cehri, ceviz olarak verilebilir. Ülkemizde Manisa, Akhisar ve Gelenbe’ de yetiştirilen

(34)

kökboyanın boyama niteliği, Şam ve Kıbrıs yörelerinde üretilen kök boyalara göre oldukça yüksek olduğu belirtilmektedir (Öztürk,1999,s.16).

Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti’nde Doğal boyarmadde ticaretinin en önemli ve tek merkezi İzmir limanı olarak bilinmektedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde doğal boyarmadde ihracatının % 30’luk kısmı İzmir limanı üzerinden yapılarak dünya pazarında yerini almıştır. O dönemde önemli bir dokuma sanayisine sahip olan İngiltere, Osmanlı İmparatorluğunun yaptığı ihracatta ilk sırayı almaktadır. (Harmancıoğlu,1955,s.5).

Halen kaliteli bitkisel doğal boyarmaddeler, geleneksel olarak ülkemizde köy ve kasabalarda kullanılmakta, kökboyalı el dokuması halı ve kilimler yüksek fiyata alıcı bulmaktadır.

2.2.2.3.Madensel Boyarmaddeler

Doğal boyarmaddeler içerisinde yer alan madensel boyarmaddelere; toprak boyarmaddeler veya mineral boyarmaddeler adı da verilmektedir. Mineral âleminden elde edilen krom sarısı, doğal Zencefre, shceweinfurt yeşili (bakır Arsenit), ultramarin vs. pigment boyarmaddeleri olarak elyafa karşı bir afinite göstermediklerinden ancak bir bağlayıcı madde (örneğin yumurta akı) yardımı ve baskı yolu ile elyafa fikse edilebilirler. Boyama maksadı ile krom sarısı ve Berlin mavisi gibi mineral boyarmaddeler kimyasal bir reaksiyonla elyaf üzerinde de oluşturulabilirler. Bugün bile kahve, olive ve haki renk boyamalar için tekstil malzemesi krom ve demir tuzları ile empregne edilir. Renk tonu ise kullanılan tuzların karışım oranına bağlıdır. Çadırlık bezler, tenteler ve brandalıkların boyanması için elverişlidir (Öztürk, 1999,s.21).

2.3. Bitkisel Kökenli Doğal Boyarmaddelerin Kimyasal Yapısı

Bitkisel kökenli boyarmaddeler, kimyasal yapı olarak aynı boyarmadde gruplarını bünyesinde bulunduran veya genel kimyasal yapıları birbirine çok yakın gruplar olmak üzere sınıflandırılırlar.

(35)

2.3.1. İzosikl Yapıda Boyarmaddeler

İzosikl boyarmadde grubuna giren bitkisel kökenli doğal boyarmaddeler, kimyasal yapı olarak naftakinon, antrakinon ve benzokinon olarak üç grupta incelenebilir.

Naftakinon Boyarmaddeleri; kimyasal yapı olarak, naftalin türevlerinden elde edilen boyarmaddelerdir. Bu gruba dâhil bütün boyarmaddeler yapılarında fenol grubu içerir, ve bu yüzden asit reaksiyonu gösterir. Bu gruba ait boya bitkilerine en önemli örnek; ceviz bitkisi olarak verilebilir (Harmancıoğlu,1955,s.16).

Antrakinon Boyarmaddeleri; kimyasal olarak, antrasenden elde edilen boyarmaddelerdir. Antrakinon boyarmaddelerini içeren bitkiler köklerinde bu boyarmaddeleri serbest veya glikozidler halinde bulundururlar. Bu gruba ait en önemli boya bitkilerinden kökboya Rubiacea familyasının rubai tinctoria cinsine mensuptur (Harmancıoğlu,1955,s.18).

Benzokinon Boyarmaddeleri; kimyasal yapı olarak, benzen ve benzen türevlerinden elde edilen boyarmaddelerdir. Bitkinin meyve kabukları, meyveleri ve yapraklarında bulunur. Benzokinon boyarmaddeleri yapısında boyarmadde olarak ellag ihtiva eder. Bu grupta en önemli boya bitkilerini palamut meşesi, mazı meşesi ve nar oluşturur (Korur,1937,s.37).

2.3.2. Diaril Metan Yapıda Boyarmaddeler

Dünya üzerinde tropikal bölgelerde yetişen zencefiller familyasına sahip bitkilerin içerdiği boyarmaddelerdir. Ülkemizde olmayan bu bitkilerin 40-50 kadar türü halen tropikal bölgelerde yetişmektedir.

2.3.3. Karotin Yapıda Boyarmaddeler

Bu boyarmaddeler ilk çağlarda, polyen boyarmaddeleri adı ile gruplandırılmış, ardından havuçta bulunduğunun ispatlanması ile ‘‘Carotinotler’’ adını almıştır. Karotinler vitamin A’ nın ilk basamağını oluşturur. Karotin boyarmaddeleri hidrokarbon grubuna girer. En önemli boya bitkisi havuçtur (Korur,1937,s.37).

(36)

2.3.4. Hetorosikl Yapıda Boyarmaddeler

Heterosikl yapıda doğal boyarmadde grubu, azot içeren boyarmaddeler, oksijen ihtiva eden boyarmaddeler, kimyasal yapıları aydınlatılmamış azotsuz boyarmaddeler olmak üzere üç grupta incelenir.

Azot İçeren Boyarmaddeler; Kimyasal yapılarında azot içeren doğal boyarmaddelerdir, pirol, pirimidin, piridin, pirazinin türevleridir. Ülkemizde bilinen en yaygın azot içeren boyarmadde bitkisinin çivit otu olduğu bilinmektedir (Korur,1937,s.36).

Oksijen İhtiva Eden Boyarmaddeler; Kimyasal yapısında oksijen içeren doğal boyarmaddelerdir. Ülkemizde en yaygın oksijen ihtiva eden boya bitkilerinin Muhabbet çiçeği, Cehri, Soğan ve Aspir olduğu bilinmektedir (Harmancıoğlu,1955,s.24).

Kimyasal Yapıları Aydınlatılmamış Azotsuz Boyarmaddeler; kimyasal yapıları tam olarak aydınlatılamamakla birlikte, boyarmaddenin bitki, çiçek, yaprak ve ağaç kabuklarında bulundukları tespit edilmiştir. Bu boya bitkilerine Kızılçam kabukları, Kızılağaç kabukları örnek gösterilebilir (Harmancıoğlu,1955,s.33).

2.4. Doğal Boyamacılıkta Kullanılan Mordan Maddeleri

Bitkisel boyamacılıkta renkleri sabitleme maddesi olarak kullanılan ve genellikle değişik renkler elde etmeye yarayan yardımcı maddelere mordan denir. Mordanlar doğal ve kimyasal olarak ikiye ayrılırlar. Doğal olan başlıca mordan maddeleri meşe palamudu "pelit", koruk suyu, sirke, turunç suyu, sütleğen sütü, meşe ağacının kökü, sığır idrarı, taş yosunları, kil, kireç, ekmek hamuru mayası, ceviz ağacının kök filizleri ve odun külüdür. Kimyasal olan mordan maddeleri ise, şap, göztaşı, saçıkıbrız, potasyumbikromat, kremtartar ve sodyum sülfattır (Uğur,1988,s.11).

Mordan niteliği olan doğal ve kimyasal maddelerin her biri aynı boyarmadde ile birbirinden farklı renkler vermektedir. Mordanlar hayvansal ve bitkisel liflerin boyanmasında hem rengin hassaslığını sağlamak, hem de aynı boyar maddeden değişik renkler elde etmek için kullanılmaktadır. Mordan maddelerinin her biri, boyarmadde ile birlikte farklı renkler ve tonlar verir. Doğal boyalarla birlikte bilhassa yün ipliklerin

(37)

boyanmasında yaygın olarak kullanılan mordan maddelerinden bazılarına kısaca değinilecektir.

Şap; Tarihte şap üretiminin başlangıcı bilinmemektedir. Anadolu’da geleneksel yün boyamacılığında en yaygın kullanılan mordan ‘şap’tır. Hemen her yerde kolayca sağlanabilir. Temiz olması son derece önemlidir. şap, sodaya benzeyen, renksiz kristal yapıdadır. Karışık olanların içinde renkli parçacıklar görülür ki bunların arasında demir bileşikleri bulunması, boya renginin değişmesine, koyulaşmasına neden olur. Mordanlamada yünün kilosu basına 150- 250 gr. oranında şap kullanılır. şapın az ya da çok olması yünün rengini değiştirmez, rengin parlaklık ve berraklığını sağlar, fakat fazla şap yünün sertleşmesine yol açar ( Parlak,1997,s.6).

Krom; Kimyasal adı ‘potasyum dikromat’ olan bir başka mordan maddesi ise yazmacılar tarafından çok kullanılan kromdur. Batı dünyasında kromun modern olarak kullanılması 1850’den sonra baslar. Yün boyamada şapa oranla daha koyu renkler verir. Kromla, sarı boyarmaddelerden hardal renkleri, bazen de koyu pastel yeşilleri elde edilir. İkinci mordan maddesi olarak kullanıldığında ilk rengin daha koyu tonları elde edilir. Yünün ağırlığının % 3’ü kadar kullanılır. Daha yüksek oranda kullanıldığında yünü olumsuz etkiler. Potasyum bikromat ışıktan etkilenen bir madde olduğu için koyu renkli şişelerde saklamak gerekmektedir ( Parlak,2002,s.99).

Saçıkıbrız; Kimyasal adı demir II sülfat olan bir başka mordan maddesi de Saçıkıbrız’ tır. Anadolu’da yaygın olarak ‘kara boya’ adıyla da bilinmektedir. Saçıkıbrız, bütün boyar maddelerden en koyu renklerin ve siyahların elde edilmesinde kullanılır. Işık haslığı çok yüksektir ve fazla miktarda kullanıldığında zamanla yünün çürümesine ve akmasına neden olur. Yünün kilosu basına 150 gr. oranında kullanıldığında hemen hemen bütün boyarmaddelerden siyaha yakın renkler elde edilir (Öztürk, 1999,s.31).

Göztaşı; Kimyasal adı bakır II sülfat olan bir başka mordan maddesi de göztaşıdır. Tarımda bitkilerin ilaçlanmasında kullanıldığından her yerde kolaylıkla bulunabilir. Birçok boyarmadde ile kahverengi, yeşil, bazıları ile de ilginç olmayan koyu renkler verir. İkinci mordan olarak yeşil renklerin elde edilmesinde kullanılır. Gereken oran yünün ağırlığının % 3’ü kadardır. Bakır tuzları ışığa karşı haslık sağlamaktadır (Öztürk, 1999,s.62).

(38)

Tanen; Tanenler genellikle bitkilerin kök, odun, kabuk, yaprak ve meyvelerinde bulunur. Başlıca kullanım alanı olan dericilik ve boyamacılık dışında tanenler şarap ve biranın berraklaştırılmasında, petrol kuyularındaki sondaj çamurunun akışkanlığının artırılmasında ve buhar kazanlarının çeperlerinde birikinti oluşumunun engellenmesinde kullanılır ( Uğur,2008,s.27).

Bu mordanlar haricinde Anadolu’ da kırsal kesimde yapılan geleneksel doğal boyamada kullanmış olduğu yardımcı maddeler bulunmaktadır. Çamur, İdrar, Kil, Kurum, Kül, Limon Tuzu, Paslı Çiviler en önemlileridir.

Çamur; Göllerden, su birikintilerinden ve dağlardan çıkarılan çamurlar, bulundukları yöre toprağının, suyunun ve bazen de dibinde çürüyen bitki parçalarının özelliğine göre, basta demir bileşenleri olmak üzere çeşitli metalik tuzlar ve mineraller içerirler. Bu da genellikle bitkisel boyarmaddelerle boyanmış yünlerin renklerini koyultmada ve sıklıkla kalıcı bir siyah renk elde etmek amacıyla kullanılmasına yardımcı olmaktadır (Parlak,2007,s.65).

İdrar; Bitkisel boyamada kullanılan diğer bir yardımcı malzeme alkalik bir madde olan idrardır. Suda çözünmeyip ancak bir alkalide çözünebilen İndigo içinde gerekli ortamı oluşturur. Çürümüş insan idrarı, indoksili eriyiğe geçiren bir alkalik olduğu gibi, bir maya oluşturan yeterli miktarda bakteriler ve organik maddelere de sahip olduğundan, dolayı İndigo için iyi bir indirgeyicidir. Çürümüş idrar İndigo boyamacılığında hem fermantasyonu hem de doğru derecede alkalik ortamı sağlar (Gönen,2008,s.30).

Kil; Kimyasal adı Kalsiyum oksit olan kil kalsiyumun alkalik bir inorganik bileşiğidir. Kalsiyum karbonatın kavrularak, karbondioksitinin uçurulmasıyla elde edilir. Beyaz ya da grimsi beyaz renktedir. Küp boyamacılığında kullanılır. Anadolu’ da yörelere göre toprağın oldukça killi olması, boyamada yardımcı mordan olarak kullanılmasında etkili olmuştur (Gönen,2008,s.34).

Kurum ( İs); Ağaç veya çürümüş bitkilerden elde edilen yakacak isi veya kurum olarak bilinmektedir. Avrupa’da diğer renkler için temel oluşturan bir mordan tipi olarak

(39)

veya tek başına sarı- kahve tonları için kullanılmıştır. İlkel insanlar da isten, tütsüleme yoluyla da giysilerini boyamışlardır (Sekar,1999,s.7).

Kül; Bitkilerin yakılmasıyla elde edilen ve boyamacılıkta çok sık kullanılan küller alkalik maddelerdir. Sabun yerine yün ve keteni ağartmada, boyayı sabitlemede ve özellikle küp boyamacılığında kullanılmaktadır (Eşberk,1947,s.4).

Limon Tuzu; Güçlü birer asit kaynağı oldukları için limon tuzu ve limon boya renklerini güçlendirmede ve parlaklığını arttırmada, mordan yanında yardımcı olarak kullanılmaktadır.

Paslı Çiviler: Oksalik asit, sülfürik asit, sirke gibi bazı asitlerde eriyerek, bazı boyarmaddelerle siyah elde etmek için kullanılmaktadır.

2.5. Doğal Boyamacılıkta Mordanlama İşlemi

Tekstil materyallerini doğal boyalarla boyamak için bir ön işlem gerekmektedir. Bu işleme mordanlama denilmektedir. Mordanlama işlemi belli miktarda mordan maddesinin boyanacak olan mamule boyamadan önce, boyamadan sonra veya boyama esnasında dâhil edilmesi ile yapılır. Bazen bu işlemde birden fazla mordan kullanılabilir.

Mordanlama işleminin geçmişte bazı uygulanış şekilleri bulunmaktadır. Boyanacak olan tekstil materyalleri bir gün öncesinden bir saat mordanlarla birlikte kaynatılıp, 24 saat süreyle mordanlı suda bekletilmektedir. Mordan miktarları boyanacak materyalin kilosuna göre belirlenmektedir (Uğur,1988,s.12).

Mordanlama işleminde mordan miktarlarının belirlenmesi kullanılacak ipliğin numarasına, kimyasal özelliğine, kullanılacak olan boyarmaddeye göre değişiklik göstermektedir.

2.6. Doğal Boyamacılıkta Uygulanan Boyama Yöntemleri

Anadolu’nun birçok bölgesinde halen kullanılmakta olan doğal boyaların liflere uygulanmasında çeşitli boyama yöntemleri kullanılmaktadır. Boyama türü olarak ele aldığımızda, doğal boyaların liflere ya da kumaşa doğrudan veya mordanlı olarak

Şekil

Tablo -6 Bireylerin Çalıştıkları Bölümlerin Dağılımı

Referanslar

Benzer Belgeler

 Neonatal sonuçlar için ise intraventriküler kanama, nekrotizan enterokolit, sepsis, solunumsal distress sendromu sıklığı değerlendirildi.  Ayrıca hasta

MTS yöntemi referans yöntem olarak kabul edildiğinde, Microsporidia türlerinin sap- tanması açısından AO yöntemi ile arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı

Bunun sebebi mikroorganizmaların arka planla aynı renkte olmaları, gözlenmelerindeki zorluklar yada mikroskop altında. belli başlı bazı özellikleri saptayamamaktan ileri

(Dekolorizasyon aşaması).  Preparat distile su ile yavaşça yıkanır. Preparatın üzerine safranin boya çözeltisi damlatılır ve 30 saniye beklenir.  Preparat distile

1) Uygun ortam sağlandığında, animasyonda karaktere uygun yüz boyama tekniklerini ,karakterin özelliklerine uygun yüz boyama çalışmalarında dikkat edilecek noktaları tespit

¾ Pişirme fırınını çalıştırınız. ¾ Pişirme fırınını 100–110º C’ ye ayarlayarak ön ısıtma işlemini yapınız. ¾ Fırının ısınmasından sonra gerekli mine sıcaklığına

Bakterilerin Biyokimyasal Aktivitelerinin Ölçülmesi 35.. Bakterilerin Sayım Yöntemleri

Boyarmadde ve terbiye maddesi giderleri (Tablo 5) kargdafiinldi$nda Pad-Batch yonteminde kullanilan boyarmadde ve terbiye maddeleri, Pad-Steam ve jet bo- yamadan qok daha