• Sonuç bulunamadı

Osmanlı'dan kalma altın fırça:Sabiha Bozcalı 95 yaşında

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Osmanlı'dan kalma altın fırça:Sabiha Bozcalı 95 yaşında"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T T - Ç S Iı X S

S

OSMANLI’DAN KALMA ALTIN BİR FIRÇA SABİHA BOZCALI 95 YAŞINDA

TAHA TOROS

Türk kadınları arasında Mihri Hanımdan sonra-onun gibi-Avrupa’nın değişik ülkelerinde eğitim gören, iki ünlü ressamımız vardır. Bunlar Türkiye’den başka, Almanya, Fransa ve İtalya gibi büyük sanat ülkelerinde öğrenim ve eğitim gördüler. Değişik sanat çevrelerinin atmosferleri içerisinde yaşadılar. Bu özellikleriyledir ki, HÂLE ÂSÂF ile SABİHA BOZCALI, sanatlarının zirvesine çıkabilen kadın ressamlarımız olarak ün yaptılar. HALE, 32

yaşındayken Paris te öldü. Tanrıya şükürler olsun ki, SABİHA, 95’inde, sanat dünyamızın duayeni olarak aramızda bulunuyor.

Sabiha Rüştü, 5 yaşında iken resme başladı. Yaptığı resimlerin uyandırdığı hayranlık üzerine ailesi ona. Bahriyeli ALİ SAMİ (BOYAR)’dan özel dersler aldırttı.

Sabiha Rüştü nün küçük yaşlarda başlayan resim sevgisi, ailesinden irsen gelen bir

kabiliyetin tohumuydu. Büyük bir kültür ailesinden gelen annesi HANDAN HANIM, yabancı dile aşina bir kadındı. Türkiye’de ilk defa, posta pullarından tablolar yapmasıyla tanınır.

BOZCALI’NIN ECDADI PAŞALAR AİLESİ

Hatice Sabiha 1903 yılında, Boğaziçi’nde, Kuruçeşme’deki yalılarında doğdu. Gerek baba, gerek ana tarafından çok sayıda paşaların bulunduğu bir kültür ailesinin tek kızıydı. Babası Rüştü Paşa, öğrenimini Ingiltere’de yapmış bir Amiraldi (1873-1966). Onun babası

Bozcaadalı Haşan Hüsnü Paşa (1832-1903) değişik görevleri arasında Bahriye Nazırlığı yaptı. Onun babası da Bozcaadalı lakabı ile tanınan Patrona Haşan Paşaydı^.

Sabiha nın annesi, bir dönemin güzelliği ve kültürü ile dillere destan olancandan Hanımdı.f/JJÎ- Yukarıda belirtildiği üzere, batı dillerine aşina olan Handan Hanım, ülkemizde ilk defa ) pullardan yaptığı tablolarla ve hasırdan işlemelerle tanınan bir sanatkardı. Saltanat

döneminde kadınların pek nadir gidebildiği Avrupa ülkelerine seyahatler yapması ve uzun süre (Nis) te kalması ile, giyim kuşamındaki göz kamaştıran kıyafeti ile döneminin gözde bir hanımefendisiydi. Onun da babası paşaydı. Memduh Paşa (1839-1925) önemli valiliklerden sonra Sultan Abdülhamit döneminde 13 yıl Dahiliye Nazırlığı (İçişleri Bakanlığı) yapan edebiyata aşina, özellikle tarihî eserleri ile ve anı kitaplarıyla ünlüdür. Şair ve tarihçi olan Memduh Paşa nın uzun yıllar edebiyat sohbetlerine sahne olan Boğazdaki yalısı, el

t değiştirerekhâlen Kireçbumu’nda tek beyaz yalı olarak ayakta durmaktadır,Memduh Paşanın ba­ cası da paşaydı.Mustafa Mazlum Paşa „

UZUN YILLAR SÜREN SANAT EĞİTİMİ

Sabiha Rüştü’nün çocukluk dönemi, muhteşem denilebilecek konaklarda geçti. Özel mürebbiyelerden Fransızca, Almanca ve İtalyanca dersler aldı. Küçük yaşta beliren resim yeteneğini geliştirmek üzere, babası tarafından,15 yaşındayken Almanya’ya gönderildi. Önce Münih'te, sonra Berlin’de olmak üzere,5 yıl eğitim gördü. Münih'te Kari Kaspar,

Berlin’de Haıman atölyesinde çalıştı. Bu eğitimini, ünlü ressamımız-Güzel Sanatlar Akademisi Müdürü iken ölen-Namık İsmail ile birlikte Corinth atölyesinde sürdürdü.

(2)

Sabiha, resme (desen)le başladı. Çünkü o, resim temelinin desenden geçtiğini bilenlerdendi. Türkiye’ye döndükten sonra Sabiha Bozcalı’yı, 1928-29 yıllarında, Güzel Sanatlar

Akademisinde görüyoruz.

Daha sonra, sanatın vatanının tek ülke olmadığını bilen Sabiha Bozcalı, 1930-33 yıllarında arasında çalışmalarını Paris’te sürdürdü.

Modern Neo Empresyonist akımının üstatlarından olan Paul Signac’ın atölyesine yerleşti. Sultan Abdülhamit döneminde iki defa İstanbul’a gelerek çeşitli tablolar yapmış olan Signac (1), Sabiha Rüştü’ye büyük yakınlık gösterdi. Eşi ile kızı onu kendi ailesinin ferdi gibi

kucakladılar. Ressamımız, bu ailenin yanında el üstünde tutulan bir konuk oldu. Hatta ünlü ressam Signac ona “sen benim sanatkar kızımsın” derdi. Sabiha Bozcalı’nın önce Münih’te, sonra Berlin’de ve İstanbul’da gördüğü resim eğitimi Paris’te çok güçlendi. Signac, onun sanatına bir başka maya kattı. Hatta onu Fransız ressamlarıyla boy ölçüşebilecek düzeye çıkardı. Resim konularını doğadan seçen Bozcalı, aynı zamanda güçlü bir portrecidir.

Ressam Signac ile, eşinin ve ressam olan kızının portrelerini yapan Sabiha’nın 1932 yılında bu eserleri, Paris basınının övgülerini topladı. Onun Paris’teki başarısı Türk basınına da yansıdı.

Sabiha Bozcalı bu arada Paris’te Luvr Müzesinde çalışmaları sırasında, resim dahisi Picasso ile karşılaştı. Her ikisi de Luvr’daki ünlü tablolardan ilhamlarını almaktaydılar.

SABİHA BOZCALI MISIR SARAYLARINDA

Son Hidiv’in annesi (Valide Paşa) olarak tanınan Prenses Emine’nin daveti üzerine Sabiha Bozcalı Mısır’a gitti. Valide Paşa, Bozcalı’nın eserlerine hayrandı. Mısır konaklarında Türk ressamlarında Halil Paşa’dan sonra, Sabiha Bozcalı’nın tabloları da yer aldı.

SABİHA BOZCALI İTALYA’DA

Sabiha Bozcalı’nın kanına işlemiş olan sanat tutkusu, onu bir kere de Roma’ya yöneltti. Hayatının altın yıllarını sanatı uğruna 5 sene Almanya’da, 3 sen Paris’te harcayan

ressamımız Roma’da da 3 yıl kaldı. Orada modern İtalyan resminin kurucularından, metafizik ressamı Giorgio di Chirico’nun atölyesinde çalıştı. Kendisine bu imkanı hazırlayan amcası Mahmut Nedim Beydi (1882-1953). Bozcaadalı Haşan Paşa’nın küçük oğlu olan Mahmut Nedim Bey eğitimini ağabeyi Rüştü Paşa gibi İngiltere’de yapmış ve orada Osmanlı İmparatorluğunun Ataşe Navarlığını üstlenmiş bir sanat dostuydu. Emekli olduktan sonra büyük sanayi ve ticaret işlerinde lüks bir yaşam sürdürdü. Sanata ve sanatkarlara karşı muhabbeti derin olan bir kişiydi. Çocuğu yoktu. Yeğeni Sabiha Bozcalı’nın resim alanındaki bilgisini genişletmesi için onu İtalya’ya gönderdi. Sabiha Bozcalı VATİCAN müzesinde çalışmalar yaptı. Bugün evinde ve elinde kalan tek eser, Papalık müzesinde yaptığı ünlü bir kopyadır.

TÜRKİYE’NİN İLK KADIN ¿LLÜSTRATÖRÜ

Sabiha Bozcalı’nın kara kalem, pastel, yağlıboya, suluboya olarak yaptığı eserleri yanında ona ün kazandıran çalışmaları, ansiklopedilerle tarihi eserler için uyguladığı desenler ve tramlardır. 1949 yılında Milliyet Gazetesinin ressamlığını üstlendiği sırada belirginleşen bu türden çalışmaları onu-kısa zamanda-basında imzası aranır bir illlüstratör yaptı.

Reşat Ekrem Koçu’nun (İstanbul Ansiklopedisi) başta olmak üzere halkın ilgi duyduğu eserleri, resimleri ile ustaca süsledi. Bunlar okuyucuları bambaşka bir hayal dünyasına götürüyordu. Bozcalı’ya ilk kadın iıllüstratörümüz diyebiliriz.

(3)

SABİHA BOZCALI’NIN SERGİLERİ ESERLERİ

Sabiha Bozcalı çok sayıda karma sergilere katıldı ve müstakil sergiler düzenledi. En büyük ve ilgi toplayan sergisi 1946 yılında 86 eserden oluşuyordu. Bir ressamın bu kadar eserle bir sergi oluşturması az görülmüş olaylardandır. Bu sergi Beyoğlu’nun ünlü bir sergisi olarak hatırlanmaktadır. Çok sayıda peyizaj, natürmort ve portreyi ihtiva etmekteydi. Anatomiye vukufu, çizgi ve hendesesi mükemmel bir sanatkardır. Sabiha Bozcalı fırçasını ve kalemini 80 yıl kullanan zirveye ulaşmış bir sanatkardır. Bu kadar uzun yıl meslek hayatını sürdürmüş bir başka ressama rastlanamaz.

Ne var ki Sabiha Bozcalı’nın o çekici natürmortları, doğadan esinlendiği tabloları, yaptığı portrelerle çizdiği desenleri kendisinde bulunmuyor. Türkiye’deki koleksiyoncularda. Paris’te. Roma da, Almanya'da, özellikle Mısır’da, hatta Japonya’da bile eserleri bulunmaktadır. O, altın fırçasıyla daima hatırlanacak olan bir sanatkardır.

(1) Paul Signac (1863-1935) Fransız müzelerinde doğuya ait çok tabloları vardır. Sultan Abdülhamit döneminde, İstanbul’a gelmiş, padişahın izniyle resimler yapmıştır. Devlet

arşivinde bu müsaadeye ait özet şöyledir: (Fransız teb’asından ve ressamından Mösyö Paul Signac ve Mösyö Person’un Haliç ve Dersaadet ve sevahilinin resimlerini almalarına

müsaade...) Başbakanlık Arşivi: 1323-23/199

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Kendi Gök Kub­ bemiz, senin kaybından iki yıl sonra basıldı.. Bu kitap, şimdi seni seven bütün Türklerin evinde en kıym etli şiir

Bu görüntünün elde edilmesinde kullanılan floresans mikroskobu biyolojik örneklerin görüntülenmesinde yaygın olarak kullanılan bir cihaz.. Floresans mikroskopisi

Buna göre birincil grupta yer alan destinasyonlar, içerisinde ziyaretçilerin tüm ihtiyaçlarını karşılayabileceği turistik işletmelere sahip olan, yapay olmakla birlikte doğal

86 Görev Yeri Türüne Göre Din Görevlilerinin Hadis Usûlü İle İlgili Çoktan Seçmeli 9.Soruya Verdikleri

While hyperintensity is seen in medial thalamic and periacuaductal gray matter on T2 and FLAIR sequences of cranial Magnetic Resonance Imaging (MRI) in acute cases, atrophy

397.7 trilyon liralık harcama içinde iç ve dış borç faiz ödeme­ lerine 73 trilyon lira ayrılırken, bütçe açığını kapatmak ve va­ desi gelen borçları

On the closed set speech recognition tests, all of them had dramatically good performances with varying degrees.The results were comparable to the results of

Arif Ethem ve Adile Âmir Korle’nin kızı, VATAN Gazetesi Başyazarı Ahmet Emin Yalman'ın eşi, Sinan Korle'nin ablası, Sara Ertuğrul Korle’nin ğörümcesi,