• Sonuç bulunamadı

YENİ NESİL SELF-ETCHING ADEZİV SİSTEMLERİN REZİN-DENTİN ARAYÜZEYİNDEKİ MİKROSIZINTILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "YENİ NESİL SELF-ETCHING ADEZİV SİSTEMLERİN REZİN-DENTİN ARAYÜZEYİNDEKİ MİKROSIZINTILARININ KARŞILAŞTIRILMASI"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

*Cumhuriyet Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı, SİVAS. **

Cumhuriyet Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı, SİVAS.

YENİ NESİL SELF-ETCHING ADEZİV SİSTEMLERİN REZİN-DENTİN ARAYÜZEYİNDEKİ MİKROSIZINTILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

A COMPARISON OF THE MICROLEAKAGE AT RESIN-DENTIN INTERFACE OF NEW GENERATION SELF-ETCHING ADHESIVE SYSTEMS

İhsan HUBBEZOĞLU*

Feridun HÜRMÜZLÜ* Giray BOLAYIR**

ÖZET

Amaç: Yeni nesil beş self-etching adeziv sistemlerin rezin-dentin ara

yüzeyi boyunca oluşacak mikrosızıntı miktarlarını in-vitro koşullarda karşılaştırmalı olarak değerlendirmektir.

Gereç ve Yöntem: Beş adeziv sistem [Clearfil SE Bond (SE), AdheSE

(AS), Tyrian SPE & One Step Plus (TY), iBond (iB), Xeno III (XE)] hazırlanan dentin yüzeylerine uygulandıktan sonra üzerine kompozit rezin yerleştirilerek, polimerize edildi. Dişler mikrosızıntı testi için 0.7 mm kalınlığında dilimlere ayrılarak kum saati formu verildi. Örneklerin mezial ve distalindeki kompozit-dentin birleşim yüzeyinin 0.5 mm çevresi hariç, tüm yüzeyler tırnak cilasıyla kaplandı. 24 saat %50’lik AgNO3

solüsyonunda daldırıldı. 12 saat ikinci banyo solüsyonunda bırakıldı. 8 saat floresan ışığa maruz bırakıldı ve beş dakika su altında yıkandı. Rezin-dentin ara yüzey boyunca meydana gelen gümüş sızıntısı Stereomikroskop’ta oküler mikrometresi ile ölçüldü. Çalışmamızdan elde ettiğimiz verilerin istatistiksel değerlendirmesinde Kruskal Wallis ve Mann-Whitney-U testleri kullanıldı.

Bulgular: En az mikosızıntı miktarı SE’de ve daha sonra da AS’de

görüldü. SE ve AS’nin mikrosızıntı miktarı diğer adeziv sistemlerle karşılaştırıldığında istatistiksel olarak fark anlamlı bulundu. Diğer adeziv sistemler (TY, XE, iB) arasında ise istatistiksel olarak fark bulunamadı.

Sonuç: Orta-kuvvetteki Self-etching adeziv sistemler (SE ve AS) ile

çalışmamızda kullandığımız diğer adeziv sistemlere, göre daha az mikrosızıntı tespit edildi.

Anahtar kelimeler: Self-etching adeziv, mikrosızıntı, dentin

SUMMARY

Purpose: The purpose of this study was to investigate the

performance of five self-etching adhesive systems in respect of microleakage along the resin-dentin interface.

Material and Methods: Five self-etching adhesive systems [Clearfil

SE Bond (SE), AdheSE Bond (AS), Tyrian SPE & One Step Plus (TY), iBond (iB), XenoIII (XE)] were used, then a composite was restored and light cured. The teeth were sectioned into slices 0.7 mm thick and hourglass shaped specimens were prepared for microleakage test. The slices were coated with fingernail vanish except for approximately 0.5 mm around the bonded interface and immersed for

24 h 50% AgNO3, then exposed in a photo developing solution for 12

h. Microleakage was measuered through resin-dentin interface under a stereo microscope. Statistical analysis of the data were analyzed with the Mann-Whitney U and Kruskal Wallis for the microleakage

Results: The least microleakage was observed in SE and later was

seen in AS. There was statistically significant less leakage in SE and AS than all other materials. There was no statistically significant difference among three adhesive systems.

Conclusion: Moderate strength self-etching adhesive systems (SE ve

AS) exhibited less microleakage according to the other adhesive systems used in this study.

Key words: Self-etching adhesive, microleakage, dentin.

GİRİŞ

Mikrosızıntının en önemli sebeplerinden biri, restoratif materyalin diş yapısına zayıf adaptasyonudur. Diğer bir sebep ise restoratif materyalin yerleştirilmesinden sonra fiziksel ve

kimyasal değişikliklere bağlı materyalin büzülmesidir.1,2

Kompozit rezinin ısısal genleşme katsayısı, dişin sert

dokularından farklıdır.Bunedenlesertleşirkenoluşan büzülme,

ısısal özellikler, fonksiyonel stres gibi sebepler ile ortaya

çıkabilecek sızıntıyı engellemek oldukça zordur.3,4 Asit

uygulanmış, başka bir deyişle demineralize olmuş

dentindeki artık smear tabakası arasından geçen primer, eriyen hidroksiapatit kristallerinin bıraktığı boşlukları doldurur ve intertübüler dentindeki kollajenler çevresinde ağ biçiminde 1-5 µm kalınlığında bir tabaka oluşturur. Kollajen, kopolimer ve polimer ile sarılmış hidroksiapatitten oluşan rezinle güçlendirilmiş, aside dirençli bu tabakaya “hibrit tabaka”, oluşum sürecine de “hibridizasyon” adı verilmiştir.5

Diş yüzeyine dentin adeziv sistemlerin mikromekanik adezyonu mikrosızıntıyı büyük ölçüde azaltır. Bununla birlikte adeziv rezinin demineralize dentine tamamen

(2)

penetre olduğu ideal durum nadiren elde edilir. Bu durumda bile açığa çıkmış kollajen fibrilleri içinde bazı porözlü alanlar vardır. Bu porözitelere gümüş nitrat

gibi solüsyonlar penetre olabilir. Yüksek çözünürlük

teknikleri ile yapılan çalışmalar günümüzdeki adeziv sistemlerin dentinde asit ile oluşturulan pöröziteleri tam

olarak örtemediğini ortaya koymuşlardır.6

Self-etching adeziv sistemler, smear tabakasını kaldırmaz, yalnızca çözerler; smear tabakasının

altında-ki dentini de kısmen demineralize ederler.7-8 Self-etch

adezivler pH derecelerine göre hafif, orta ve kuvvetli olarak sınıflandırılabilirler. Hafif self-etch adeziv sistemler dentine infiltre olduklarında diğer sistemlere oranla daha az kalınlıkta bir hibrit tabaka oluştururlar. Kuvvetli self-etch adeziv sistemler ise dentine daha derin infiltre olmaktadırlar. Hibrit tabaka 2-3 mikron kalınlığa ulaşabilmektedir. Bu kuvvetli self-etching sistemler su ile çalkalanmadıkları halde diş dokusunda oluşturdukları ince morfolojik yapıları “total-etch”

sistemdekilere benzemektedir.9

Bu çalışmamızın amacı yeni nesil self-etching adeziv sistemlerin rezin-dentin ara yüzeyi boyunca oluşacak mikrosızıntı miktarlarının laboratuvar koşullarında karşılaştırmalı olarak değerlendirmektir.

GEREÇ ve YÖNTEM

Bu çalışmada; beş farklı self-etching adeziv sistemin rezin-dentine ara yüzey boyunca oluşan mikrosızıntı miktarları in vitro şartlarda, insan üçüncü büyük azı dişlerinde araştırıldı. Bu çalışmamızda yeni çekilmiş çürüksüz 20 adet üçüncü büyük azı dişleri kullanıldı. Dişlerin çekimden hemen sonra üzerindeki eklentiler bir periodontal kretuvar yardımıyla temizlendi.

Örneklerin Hazırlanışı

Temizlenen dişlerin kesit alma cihazına

adaptasyonu, silikon kalıplarda hazırlanmış akrilik bloklar aracılığıyla gerçekleştirildi. Bunu sağlamak için dişler, servikal hattının 2 mm altına gelecek şekilde kalıplara yerleştirilip, otopolimerizan akril içerisine gömüldü. Minenin tamamen kaldırılması amacıyla, Isomet kesit alma cihazına (model no:11-1280-250, Buhler Ltd., Lake Bluff, IL, USA) bağlı, 4 x 0.012 (Diamond-rim blade) disk bıçağı ile dişlerin uzun aksına dik ve oklüzal pitin 2 mm apikalinden geçecek şekilde bir kesi gerçekleştirildi (Şekil 1A). Dentin yüzeyi hazırlanırken, pulpa odası üzerinde yeterli kalınlıkta dentin bulunmasına dikkat edildi. Smear tabakasının homojen kalınlığı için, oklüzal yüzey

sırasıyla 240, 400 ve 600 grit silikon karpit zımpara kağıtlar yardımıyla ve su irrigasyonu altında düzleştirildi. Prepare edilmiş dişler beş farklı self-etching primer adeziv sistemleri uygulamak amacıyla beş gruba ayrıldı. Her grup için rastgele 4 diş seçilip, adeziv sistemlerinden her biri firmaların direktifleri doğrultusunda bu dişlere uygulandı (Tablo I). Bu çalışmada kullanılan beş self-etching primer adeziv sistemin içerdiği adezivlerin isimleri, kimyasal içerikleri Tablo II’de görülmektedir. Dişlere self-etching adeziv sistemler uygulandıktan hemen sonra, kompozit rezin (Esthet X™, Dentsply, Caulk, Canada) tabakalama tekniği ile 1 mm kalınlığında 4 tabaka uygulandı. Her tabaka 40 sn halojen ışıkla polimerize edildi (Translux, Kulzer, Germany). Restorasyonlar bitirildikten 24 saat sonra, Sof-lex polisaj diskleriyle polisajları yapıldı. Klinik çalışmalarda olduğu gibi yüzey hazırlanmasından hemen sonra adeziv ajanın uygulanıp, restorasyonun bitirilmesine özen gösterildi. Restorasyonları yapılan dişler mikrosızıntı testi yapılıncaya kadar 37ºC’de distile suda saklandı.

Tablo I. Çalışmada kullanılan bonding sistemlerin uygulama aşamaları Materyaller 1. Uygulama Basamağı 2. Uygulama Basamağı Train™ SPE&One Step

Plus

§ Tek kullanımlık Train SPE 3-5 sn çalkalanır. § Yavaşça üstten bastırılıp, renginin mora dönüşmesi beklenir. § Kapağı yavaşça açılır. § Kauçuk peletle veya fırçasıyla Karıştırılır.

§ En az 5sn kavite kurutulur, diş yüzeyinde doku artıkları ve nemin

kalmamasına dikkat edilir. § Train SPE mine ve dentine kavucuk

peletle uygulanır, 10 sn sürülür. § Mor renk kayboluncaya kadar yeni

kavucuk peletlerle kavite kurutulur.

§ One step plus şişesi 3-5 sn çalkalanır.

§ One Step Plus mine ve dentin 2 kez sürülür. § Fazla çözücüyü buharlaştırmak için minimum 10 sn havayla kurutulur.

§ 10sn halojen ışıkla polimerize edilir.

AdheSE® § Primer uygulanır § 15sn beklenir § Kuvvetli havayla dağıtılır

§ Bond uygulanır § Beklemeye gerek yoktur. § 10sn halojen ışıkla polimerize edilir

iBond™ Gluma inside § Üç kez bond sürülür § 30sn beklenir. § Hafifçe havayla dağıtılır § 20sn halojen ışıkla polimerize edilir

XERO® III § Likit A ve Likit B’den eşit miktarda sıvı yaklaşık 5sn karıştırılır

§ Tüm kavite yüzeylerine uygulanarak en az 20 sn beklenir. § Adezivin uniform dağılımı için en 2sn hafif havayla dağıtılır § 10sn halojen ışıkla polimerize edilir.

Clearfil™ SEBond § Primer uygulanır. § 20sn beklenir.

§ Orta şiddeteki havayla dağıtılır.

§ Bond uygulanır § Hafifçe havayla dağıtılır. § 10sn halojen ışıkla polimerize edilir.

Mikrosızıntı Miktarlarının Araştırılması

Restorasyonları bitirilmiş, akrilik bloklara

gömülmüş dişler, kesit alma cihazına dişin uzun aksına paralel olacak şekilde yerleştirildi. Dişlerden bukko-

(3)

Tablo II. Çalışma için seçilen self-etching adeziv sistemlerin içerikleri

Adeziv Sistemler (Üretici Firma)

İçerikleri Lot No

Train™ SPE & One Step Plus

(Bisco, Schaumburg, USA)

Train™ SPE

Primer A: Thymol blue, etanol, su

Primer B: 3-Acrylamido-2-methyl propanesulfonic acid

Bis(2-[methacryloyloxy]ethyl) phosphate (BisMEP)

Etanol,

Adeziv: One Step Plus

Biphenyl dimethacrylate (BPDM) Hydroxyethyl methacrylate (HEMA) BIS-GMA, Aseton

Fluoroaluminosilicate glass filler

0200002226

0200002694

AdheSE®

(Ivoclar Vivadent AG, Liechtenstein)

AdheSE Primer

Dimethacrylate Phosphonic acid acrylate

AdheSE Bond

2-Hydroxyethyl methacrylate (HEMA) dimethacrylate

Silicon dioxide

E38487

E38487

iBond™ Gluma inside

(Heraeus Kulzer, Germany)

Bond

4-methacryloxyethyltrimellitic acid (4-META) Urethanedimethacrylate (UDMA) Glutaraldehyde

Acetone/water

010042

XENO® III

(Dentsply Caulk, Canada)

Likit A

2-Hydroxyethyl methacrylate (HEMA) Purified water, etanol

Butylated hydroxy toluene (BHT) Highly dispersed silicon dioxide

Likit B

Phrosphoric acid modifiyed methacrylate resins Mono fluoro phosphazene modified polymethacrylate resin Urethane dimethactylate

Butylated hydroxy toluene (BHT) Compharquinore Ethyl-4-dimethylaminobenzoate 0210001222 0210001222 Clearfil™ SE Bond (Kuraray, Japan)

Clearfil SE Bond: Primer

10-Methacryloyloxdecyl dihydrogen phosphate (MDP) 2-Hydroxyethyl methacrylate (HEMA) Hydrophilic dimethacrylate dI-Camphorquinone N,N-Diethanol-p-toluidine Su

Clearfil SE Bond: Bond

10-Methacryloyloxdecyl dihydrogen phosphate (MDP) Bis-phenol A diglycidylmethacrylate(Bis-GMA) 2-Hydroxyethyl methacrylate (HEMA) Hydrophilic dimethacrylate

389

389

lingual yönde dişin uzun aksına paralel olarak 0.7 mm kalınlığında 8-9 kesit alındı (Şekil 1B). En dış kısımlardaki kesitler çalışmaya alınmadı. Her dişten yaklaşık 5 sağlam kesit olmak üzere (Şekil 1C), her gruptan 20 örnek ve toplam 100 örnek mikrosızıntı araştırmasına dahil edildi.

Hazırlanan kesitlerin yüzey düzgünlüğünden emin olmak için kesitlerin her iki yüzeyi de 600 grit silikon karbit zımpara ile sulu ortamda düzgünleştirildi. Kesitlerin hem mesial hem de distal tarafında restorasyon ile dentin birleşim yerlerine çentikler açıldı. Kesitlere kum saati formu verildi (Şekil 1D). Restorasyonların marjinlerindeki birleşim yerinin 0.5 mm çevresi haricindeki tüm yüzeyler, çabuk donan tırnak cilası ile iki kat kaplandı.

Hazırlanan örnekler %50’lik gümüş nitrat solüsyonunda (pH=3.4) karanlık odada 24 saat bekletildi. Beş dakika su altında yıkandıktan sonra, 12 saat ikinci banyo solüsyonuna (fotodeveloping) batırıldı. Gümüş

Şekil 1. İnsan dişinde resin-dentin ara yüzeyindeki mikrosızıntı

miktarını ölçmek için hazırlanan kesitlerin şematik sunumu. iyonlarını metalik gümüşe indirgemek için 8 saat floresan ışığa maruz bırakıldı ve dişler beş dakika su altında yıkandı. Kurutmaya bırakıldı (Şekil 1D). 5 self-etching adeziv sistemlerin oluşturdukları rezin-dentin ara yüzeyi boyunca sızan gümüş partikül miktarları, Stereomikroskopta (Nikon SMZ 645) X100 büyütmede ölçüldü. Kesitlerin distal ve mezialindeki çentiklerden, rezin-dentin ara yüzeyi boyunca sızan gümüş partiküllerinin uzunlukları ölçüldü. Ortalamaları alınarak mikrometre’ye (µm) çevrildi.

BULGULAR

Beş self-etching adeziv sisteminin mikrosızıntı testlerine ait maksimum, minimum, ortalama ve standart sapma değerleri µm cinsinden ölçüm sonuçları Tablo III’te verilmiştir. Beş self-etching adeziv sisteminin mikrosızıntı testlerine ait maksimum, minimum, ortalama ve standart sapma değerlerinin % olarak değerleri Tablo IV’te verilmiştir. Beş self-etching adeziv sisteminin mikrosızıntı testlerine ait karşılaştırmalı ortalama sonuçları (µm ve % olarak) Grafik I’de görülmektedir. Çalışmamızda, verilerin istatistiksel değerlendirilmesinde Kruskal Wallis ve Mann-Whitney-U testleri kullanıldı (Tablo V).

Mikrosızıntı test sonuçlarına göre an az sızıntı Clearfil SE Bond’ta görüldü (Resim 5). Diğer self-etching adeziv sistemlerle karşılaştırıldığında istatistiksel olarak önemli bir fark bulundu (p<0.05). Clearfil SE Bond’tan sonra en az sızıntı AdheSE Bond’ta görüldü (Resim 2). AdheSE Bond’ta görülen sızıntı miktarları geriye kalan 3 self-etching adeziv [Xeno III (Resim 4), Tyrian & One Step Plus (Resim 1) ve iBond (Resim 3)] ile karşılaştırıldığında aralarında istatistiksel olarak fark önemli bulundu (p<0.05). Diğer üç adeziv sistemin gümüş sızıntı miktarlarının (Tyrian

(4)

SPE & One Step Plus, Xeno III, iBond) birbiriyle karşılaştırılmasında aralarında istatistiksel olarak fark anlamlı bulunamadı (p>0.05).

Tablo III. Beş self-etching adeziv sisteminin mikrosızıntı testlerine

ait maksimum, minimum, ortalama ve standart sapma değerleri (µm cinsinden)

N Minimum Maximum Ortalama (µm)

Standart Sapma Tyrian SPE& One

Step Plus 20 400.00 1000.00 653.85 176.48 AdheSE 20 200.00 813.00 395.80 160.55 iBond 20 375.00 938.00 570.05 151.82 Xeno III 20 425.00 800.00 608.75 108.60 Clearfil SE Bond 20 225.00 500.00 292.50 60.75

Tablo IV. Beş self-etching adeziv sisteminin mikrosızıntı testlerine ait

maksimum, minumum, ortalama ve standart sapma değerleri (% olarak)

N Minimum Maximum Ortalama (%) Standart Sapma Tyrian SPE&

One Step Plus 20 22 56 % 42.9500 10.2929

AdheSE 20 08 34 % 15.5500 6.8324 iBond 20 16 39 % 23.9000 6.9880 Xeno III 20 20 46 % 30.5500 8.2173 Clearfil SE Bond 20 07 18 % 12.0500 3.1368 % 42,95 %15,55 % 23,90 % 30,55 % 12,05 0 100 200 300 400 500 600 700

Tyrian AdheSE iBond Xeno III SE Bond

Mikrosızıntı Test Sonuçları

sızıntı yüzdesi sızıntı miktarı

Grafik 1. Beş self-etching adeziv sisteminin mikrosızıntı testlerine ait

karşılaştırmalı ortalama sonuçları (µm ve % olarak).

Tablo V. Self-etching adeziv sistemlerin mikrosızıntı değerlerinin

istatistiksel karşılaştırılması

Gruplar P

Tyrian SPE&One Step Plus – AdheSE * P= 0.000 P<0.05 , Önemli Tyrian&One Step Plus – iBond P= 0.135 P>0.05 , Önemsiz Tyrian&One Step Plus - Xeno III P= 0.506 P>0.05 , Önemsiz Tyrian&One Step Plus – Clearfil SE Bond * P= 0.000 P<0.05 , Önemli AdheSE – iBond * P= 0.001 P<0.05 , Önemli AdheSE – Xeno III * P= 0.000 P<0.05 , Önemli AdheSE – Clearfil SE Bond * P= 0.034 P<0.05 , Önemli iBond – Xeno III P= 0.232 P>0.05 , Önemsiz iBond – Clearfil SE Bond * P= 0.000 P<0.05 , Önemli

Xeno III – Clearfil SE Bond * P= 0.000 P<0.05 , Önemli

KW= 54.307

Resim 1. Tyrian SPE & One Step Plus uygulanmış örneklerde, hibrit

tabakası boyunca oluşan gümüş sızıntısının Stereomikroskop’taki görüntüsü (X40). D: Dentin, K: Kompozit

Resim 2. AdheSE uygulanmış örneklerde, hibrit tabakası boyunca

oluşan gümüş sızıntısının Stereomikroskop’taki görüntüsü (X 40). D: Dentin, K: Kompozit

(5)

Resim 3. iBond uygulanmış örneklerde, hibrit tabakası boyunca

oluşan gümüş sızıntısının Stereomikroskop’taki görüntüsü (X 40). D: Dentin, K: Kompozit

Resim 4. Xeno III uygulanmış örneklerde hibrit tabakası boyunca

oluşan gümüş sızıntısının Stereomikroskop’taki görüntüsü (X 40). D: Dentin, K: Kompozit

Resim 5. Clearfil SE Bond uygulanmış örneklerde hibrit tabakası

boyunca oluşan gümüş sızıntısının Stereomikroskop’taki görüntüsü (X40). D: Dentin, K: Kompozit, A: Adeziv

TARTIŞMA

Araştırmacılar tarafından mikrosızıntının nedenleri olarak, restoratif materyalin diş yapısına zayıf adaptasyonu ve restoratif materyalde uyguladıktan sonra fiziksel ve kimyasal değişikliklere bağlı olarak

görülen boyutsal stabilite kaybı gösterilmektedir.1,2

Birçok araştırmacı diş-restorasyon ara yüzeyinde mikrosızıntının belirlenmesinde boyayıcı ajanlara bağlı olarak meydana gelen renklenmelere skor değerleri verme

yöntemini kullanmaktadırlar.10-12 Biz yaptığımız bu

çalışmada diğer araştırmacılardan farklı olarak

dentin-restorasyon arasındaki mikrosızıntıyı belirlemede

Stereomikroskop cihazı altında değerlendirmeler yapıldı.

Sano ve ark.13 rezin-dentin ara yüzeyinde

boşlukların mevcut olduğunu ve adeziv rezin ile hibrit tabakası arasına gümüş nitrat gibi solüsyonların penetre olduğunu bildirmektedirler.

Retief14 yaptığı çalışmasında kullandığı adeziv ve

restoratif sistemlerin, dentinde ve restorasyonun dişeti kenarında meydana gelen sızıntıyı engelleyemediğini ifade etmektedir.

Araştırmamızda yeni nesil beş farklı self-etching adezivlerden elde edilen kesitlerde yapılan gümüş boyaması sonucu en fazla mikrosızıntı hibrit tabakası boyunca görüldü. Elde ettiğimiz sonuç yukarıdaki çalışmaların sonuçlarıyla uyum göstermektedir.

Cardoso ve Sadek15 farklı adeziv sistemleri

kullandığı çalışmalarında en düşük mikrosızıntı miktarını Clearfil SE Bond sisteminde bulduklarını bildirmektedirler. Çalışmamızda en az sızıntının Clearfil SE Bond sisteminde tespit edilmesi Cardoso ve

Sadek15 in çalışmasıyla benzerlik göstermektedir.

Clearfil SE Bond adeziv sisteminin çalışmamızdaki diğer adeziv sistemlerinden daha az sızıntı miktarı göstermesi orta kuvvette self-etching primere sahip olmasının yanı sıra içerdiği monomerlerin karboksil ve fosfat gruplarının rezidüel hidroksiapatit kristalleriyle kimyasal olarak bağlanmasıdan kaynaklanmış olabilir.

AdheSE Bond’un rezin-dentin ara yüzey boyunca Xeno III, Tyrian SPE & One Step Plus ve iBond’dan daha az mikrosızıntı göstermesi orta kuvvette asidik primere sahip olmasına, bununla birlikte içerisindeki metakrilat miktarının azaltılmış olmasına bağlanabilir. Böylelikle bu adeziv sistem hidrolize karşı daha dirençli bir yapı oluşturmaktadır.

(6)

Tyrian SPE & One Step Plus adeziv sisteminde pH değeri 1’den düşük olan 3-Acrylamido-2methyl propanesulfonik asit monomerinin bulunması demineralizasyon derinliğini arttırarak yüksek miktarda mikrosızıntı görülmesine yol açabilir

Xeno III’ün likit A ve B’sinin karıştırılmasıyla kuvvetli derecede asidik yapı gösteren serbest fosforik asit gruplarının oluşması sızıntı miktarının fazla olmasına neden olarak gösterilebilir.

Birçok araştırmacı hassasiyet giderici ajanların adeziv sistemlerin bağlanma dayanımını azalttığını

literatürde bildirmektedir.16-18 iBond adeziv sisteminin

hassasiyet giderici ajanlar ihtiva etmesi dentine bağlanmasını azaltarak daha fazla oranda mikrosızıntı göstermesine yol açabileceğini vurgulayabiliriz.

Çalışmamız sonucunda iki aşamalı orta kuvvetteki self-etching adeziv sistemlerin daha az sızıntı göstermeleri, uygulanan restorasyonların başarısını olumlu etkileyeceğini bununla birlikte tek aşamalı self-etching adeziv sistemlerini geliştirici yönde gerek

laboratuvar gerekse de kliniksel araştırmaların

yapılması gerekliliği bulunduğunu söyleyebiliriz. SONUÇ

Mikrosızıntı testi sonucunda, rezin-dentin ara yüzey boyunca en az sızıntı Clearfil SE Bond’ta, sonra da AdheSE Bond adeziv sistemlerinde görüldü. Orta-kuvvetteki self-etching adeziv sistemler (SE ve AS) çalışmamızda kullandığımız diğer adeziv sistemlere göre daha az mikrosızıntı sergiledi.

Kuvvetli self-etching primere sahip olan Tyrian SPE & One Step Plus ve Xeno III’de dentine fazla miktarda gümüş sızıntısı görüldü.

Tek aşamalı ve tek uygulamalı adeziv sistem olan iBond’da kuvvetli self-etching adezivlere (Tyrian SPE & One Step Plus ve Xeno III) göre daha az gümüş sızıntısı görüldü.

KAYNAKLAR

1. Sporrius O, Grossman ES. Marginal leakage of composite resin restorations in combination with dentinal and enamel bonding agents. J Prosthet Dent 1989; 61: 678-84.

2. Trowbridge HO. Model systems for determining biologic effects of microleakge, Oper Dent 1987; 12: 164-72.

3. Bulucu B, Belli S: Kompozit rezin dolgularda sızıntının azaltılabilmesi için önerilecek kaide restoratif materyaller. Selçuk Diş Hek Fak Derg 1998; 8: 89-93.

4. Derand T. A lining system for composite resin filling. J Prosthet Dent 1990; 63: 134-7.

5. Nakabayashi N, Kojima K, Masuhara E. The promotion of adhesion by the infiltration of monomers into tooth substrates. J Biomed Mater Res 1982; 16: 265-73.

6. Pioch T, Staehle HJ, Duschner H, Garcia-Godoy F. Nanoleakage at the composite-dentin interface: A review. Am J Dent 2001; 14: 252-8. 7. Watanabe I, Nakabayashi N, Pashley DH. Bonding to ground dentin by a phenyl-P self-etching primer. J Dent Res 1994; 73: 1212-20. 8. Pashley DH, Carvolho RM. Dentin permeability and dentin adhesion. J Dent 1997; 25: 355-72.

9. Van Meerbeek B, De Munck J, Mattar D, Van Landuyt K, Lambrechts P. Microtensile bond strengths of an Etch&Rinse and Self-Ectch adhesives to enamel and dentin as a function of surface treatment. Oper Dent 2003; 28: 647-60.

10. Arias VG, Campos IT, Pimenta LAF. Microleakage study of three adhesive systems. Braz Dent J 2004; 15: 194-8.

11. Ateyah AZ, Elhejazi AA. Shear bond strengths and microleakage of four types of dentin adhesive materials. J Contemp Dent Pract 2004; 1: 63-73.

12. Ünlü N, Belli S, Özer FF. Üç yeni nesil dentin bonding sisjemin klas 5 kavitelerde mikrosizıntılarının değerlendirilmesi. Cumhuriyet Diş Hek Fak Derg 1999; 2: 112-6.

13. Sano H, Yoshikawa T, Pereira PNR, Kanemura N, Morigami M, Tagami J & Pashley DH. Long-term durability of dentin bonds made with a self-etching primer, in vivo J Dent Res 1999; 78: 906-11. 14. Retief DH. Do adhesives prevent microleakage? Am J Dent 1994; 44: 19-26.

15. Cardoso PEC, Sadek FT. Microtensile bond strength on dentin using new adhesive systems with self-etching primers. Braz J Oral Sci 2003; 2: 156-9.

16. Santini A, Mitchell S. Effect of wet and dry bonding techniques on marginal leakage. Am J Dent 1998; 11: 219-24.

17. Seara SF, Erthal BS, Ribeiro M, Kroll L, Pereiara GDS. The influence of a dentin desensitizer on the microtensile bond strength of two bonding systems. Oper Dent 2002; 27: 154-60.

18. Titley K. Penetration of a dentin bonding agent into dentin. Am J Dent 1994; 7: 190-4.

Yazışma Adresi:

Dr. İhsan HUBBEZOĞLU Cumhuriyet Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi

Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı 58140 Kampüs / SİVAS

Tel: 0 346 2191010 / 2792

Referanslar

Benzer Belgeler

studies subject to a number of confounders. Further studies comparing the safety and the efficacy of this device against other techniques in complex coronary interventions are

Bibliyografyamız, Türkçeye Osmanlı döneminde hazırlansa ve tercüme edilse dahi 1928 sonrası Latin harfleriyle (bazen Arapça ve Türkçe bir arada) basılmış

Spor gazeteleri ve tirajlı gazetelerde yayınlanan spor haber sayıları karşılaştırıldığında, DS ile ilgili büyük ve küçük haberler hariç diğer tüm haberlerin,

[r]

Bununla birlikte kullanmış olduğumuz mevcut teknikle zoledronik asidin MCF-7 meme kanseri hücre serilerinde doz ve zaman bağımlı olarak hücre sayısını

Yalancı birinci mertebe ve yalancı ikinci mertebe kinetik modellerinin Ag(I) adsorpsiyonuna uygulanması ile elde edilmiş doğruların regresyon katsayısı, doğru

Çizelge 8’e göre ağaç türü - ısıl işlem - vernik çeşidi - yaşlandırma periyodu etkileşimi düzeyinde, yüzeye yapışma direnci değeri en yüksek, 190 o C’de 2