• Sonuç bulunamadı

"Cumhuriyet"in müsabakası:Büyük devlet adamları:5:Kavalalı Mehmed Ali

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share ""Cumhuriyet"in müsabakası:Büyük devlet adamları:5:Kavalalı Mehmed Ali"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T n eşh u r sim a la rı

tt

Cumhuriyet,, in müsabakası

Büyük devlet adam ları: 5

Kavalalı Mehmed Ali

Fransızların roman dedikleri bir serseri hikâye vardır: Napolyonun Mı­ sır seferi. İşte bu hikâye kapanırken ortaya yeni bir tarih çıktı ve Avrupa «M ehmed A li» adını tanıdı. Napol- yon Mısıra saldırmasaydı ne Mehmed A li tarihe doğacaktı, ne bugünkü M ı­ sır krallığı vücud bulacaktı. Demek ki şu yaşıyan hakikatler o romanın ço­ cuklarıdır.

Mehmed A li, Kavalalıdır. Zeki bir kafa ile yılmaz bir yürekten ve çelik bir bilekten başka ne malı vardı, ne mülkü. O kafaya Kavala çok dar ge­ liyordu ve o yürekle bilek işlememez- likten paslanıyordu. Bir gün tellâllar K avala sokaklarında bağırdılar: Gö­ nüllü olup Mısıra gitmek istiyenler bayrak altına gelsin. Mehmed A li bu davet üzerine gönüllü yazıldı, T ahir Paşa adlı birinin bayrağı altında Nil kıyılarına geldi. Gönüllü kafilesi bü - yük bir kalabalık teşkil ediyordu. Bun­ ların içinde bulunan Trakyalı T ürk- ler, Mehmed Aliyi kendilerine baş yap­ tılar. T ahir P aşa da ona «Serçeşme» payesi verdi.

İşte binbir inkılâb geçirmiş olan Mı­ sıra on dokuzuncu asırda bir değişiklik daha getiren Mehmed A li bu basit Serçeşmedir. O , Mısırdan Fransızlan çıkarmak için yapılan askerî hareket­ lerde cesur bir adam olduğunu ispat edecek birçok fırsatlar elde etti, Fran­ sızların çekilmesi üzerine Mısırda bı­ rakılan muhafız askerin ruhu sayılmak derecesine vardı.

Fakat Serçeşme Mehmed A li, dev­ rimler yaratacak bir kabiliyet taşıyor­ du. Sade bir bölük ağası gibi yaşamak onun elinden gelemezdi. Bu sebeble Kahirede yerleşir yerleşmez uzun bir plân çizdi, kendine şerefli bir hayat temin etmek ülküsüne bağlandı ve hay­ rete değer entrikalarla bu ülküyü ta- hakkakuk ettirmeğe koyuldu.

Mehmed A li, herşeyden önce Mı­ sır valiliğini ele almayı düşünmüştü. Bunun için orada bulunan valiyi kün- deden atmak, yerine gelecek valileri de barındırmamak gerekti. Basit bir ser­ çeşme, bu güç işi kolaylıkla başardı. Bir aylık meselesilni ipucu gibi kulla­ narak Mısır valisi aleyhine kendi as­ kerlerini ayaklandırdı, onu kaçırttı, kendi âmiri olan T ahir Paşayı da gü­ rültü arasında gidertti ve Mısırda tek başına hüküm süren bir adam mevkiine geçti.

Mehmed A li bu işleri yaparken iki noktayı gözden dur tutmuyordu: H a l­ kı kazanmak, devlet askeri olan yeni­ çerileri Mısırdan atmak. Kan ve ateş içinde geçen günlerin hiçbirinde yerli halkın burnu kanamıyordu, vali ile Rumeli gönüllülerinin çarpışmaları sı­ rasında ise yeniçeri eriyordu.

> Kavalalı Mehmed Ali, halkın sev­ gisi yüzünden Istanbula karşı bir asi mevkiine de düşmüyordu. Herkes o- nun iyiliğine ve yapılan işlerde alâka­ sı olmadığına şahidlik ediyordu. Kaçı­ rılan valinin yerine gelen adamın öl­ dürülmesi suçundan bile onu temize çı­ karmışlardı ve bu işi kölemenlerin om­ zuna yükletmişlerdi. Üçüncü vali, Mehmed Alinin elinde bir oyuncaktı. Kölemenleri ezmek için ona yardım e- diyordu. Halbuki kölemenleri ezip or­ tadan kaldırmak ta Mehmed Alinin plânında büyük bir yer tutuyordu. N i­ hayet bir dizi basamak teşkil eden me­ ramının ilkine erdi, vezirlik rütbesile Mısır valisi tayin olundu.

Mehmed A li bu basamağa avak atmcıya kadar cesur bir asker, zeki bir entrikacı görünür. V ali olduktan son­ ra büyük bir devlet adamı olduğunu göstermiştir. Onun bu meziyetini anla­ mak için Mısırda neler yaptığını ve da­ ha doğrusu Mısın nasıl yükselttiğini düşünmek yetişir. Firavunların birkaç cihangire ve sayısız fatihlere kucak aç­ mış olan bu ünlü yurdu, Mehmed

AIi-K a va la lı M eh m ed A li

nin vali olduğu yıllarda devlet hâzine­ sine ancak üç bin kese irad getiriyor­ du. Mehmed Alinin son yıllarında bu irad, tam dört yüz bin keseye çıktı.

İşte Kavalalı Serçeşmenin devlet a- damlığı bu ölü ve verimsiz memleketi böyle diri ve verimli bir şekle sokma­ sında görünür. İnkılâba adam, bu bü­ yük neticeye ermek için çok şeyler yap­ tı. İlkin Mısırın silâhlı sülükleri olan kölemenlerin köklerini kazıdı, Sudan içerilerine kadar asker göndererek hu­ dudu genişletti. Sayısız kanallar açarak toprağı suladı, pirine, pamuk, ve şe - kerkamışı ziraatini yeni usullerle en - ginleştirdi, birçok fabrikalar kurdu, Avrupa ile sıkı bir münasebete girişe­ rek ve ustalar, muallimler, san’atkârlar getirerek memlekete yeni bir ruh aşıla­ dı.

Mehmed A li, ziraat ve san’at yol­ larından Mısıra yepyeni bir sima ve­ rirken ordu ile donanmayı da unutma­ dı. D aha doğrusu mükemmel bir ordu sahibi olabilmek için öbür işleri yaptı, îstanbulda yeniçeriler kaldırım kaba - dayılığı yapıp gün başına bir isyan çı­ karırlarken o, Avrupa orduları ayarın-> da bir askerî kuvvet elde etti.

Kavalalı Serçeşme bütün bu zah - metleri Fir’avunlar diyarında hüküm­ dar olmak, ehramlar önünde tac giy­ mek için yapıyordu. İlkin meramını us­ taca gizledi, hatta Osmanlı İmparator­ luğunu müşkül mevkie düşüren harb - lerde, isyanlarda sadık bir vali gibi davranarak Hicaza, M oraya, T una boylarına asker yolladı, o isyanların yatıştınlmasında büyük roller oynadı ve büyük şöhret kazandı. Sonra mas­ keyi yüzünden attı, ve kendini Osman oğullarından daha kudretli bulduğu için o sülâlenin ancak zâfa dayanan boyunduruğundan kurtulmak azmile ortaya atıldı, Suriyeyi çiğnedi, sadra - zamlar bozarak ve sadrazamlar esir e- derek Kütahyaya kadar geldi. İstan- bula girmesi için tek bir adım atması yetecekti.

Tarih değişiyordu ve batması mu­ kadder olan Osmanlı saltanatı, Kava- lalı Serçeşme Mehmed Alinin yumru­ ğu altında can vermek üzere bulunu­ yordu. Devrin padişahı İkinci Mah- mud da bu akıbeti sezmişti, Rusya Ça­ rının himayesine sığınarak Istanbula bir Moskof ordusu ve donanması ge­ tirtmişti. İşte bu vaziyette Avrupa işe karıştı, Mehmed Aliye karşı devletler­ arası birleşmeler yapıldı ve Osmanlı imparatorluğu ordularını darmadağın etmiş, Osmanlı donanmasını da ele geçirmiş olan Mehmed Ali, müttefik devletler tarafından tazyik edilerek ge­ ri çevrildi.

Mehmed A li Bütün Avrupayı ye­ nemezdi. Bu sebeble silâhı elinde ve zafer perisinin kucağında olarak Av- rupaya boyun iğdi, Osman oğullarını | kaldırıp îstanbulda yeni bir saltanat sülalesi kurmak isterken ve bunu yap­ masına da ramak kalmışken Mısırın sahibi olmakla iktifa etmek mecburi - yetinde kaldı.

Mehmed A li, bölük ağalığından hükümdarlık derecesine yükselen bir dâhi ve bir yığın harabeden zengin bir ülke halkeden pek değerli bir devlet adamıdır

M. Turhan TAN

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Akif Paşa’nın aksine o dönemde Mülkiye Nazırı olan Pertev Paşa, önemli işlerinde Sadık Rıfat Paşa’ya çok güvendiği için onu tercih etmiştir.. Ancak Akif

İÇLERİNDE “ Öğrenme aşkı” olan insan- lla r , ister düzenli bir eğitim döneminden geçsinler, ister geçmesinler, eninde so­ nunda muradlarına ererler,

— Beyoğlu, Galata, Süleymaniye, Kumkapı, Fener, Balat gibi henüz kentsel SİT niteliğini koruyan eski kentlerin oluşturulacak Büyük İstanbul Nazım İmar

Halkın katkılarıyla gerçekleş­ tirilen anıtı, Heykeltıraş Kenan Yontunç

This thesis examined the rivalry between Husrev Mehmed Pasha and Mehmed Ali Pasha within the framework of household. After they became the members of the

Öyleyken, Tazminat şairleri milletin uykusunu ölüm diye yazdılar, ve, milleti uyandır­ mak için, ona, «öldün» diye haykırdılar.. Vâkıa uyuyan milletleri ses

Ünlü şair Tevfik ■t, yaşamı boyunca, kuş yuvası Aşiyan’ın sessiz ortamında güzel eserlerini üretti... Günümüzde müze olarak kullanılan Tevfik

•Uluslararası Türk Folklor Kongresi başkanlığına bazı de­ ğerli bilim adamlarının vasal ne denlerle kongre dışında bırakıl ması bilim özgürlüğüne