Adnan Saygım*« ‘Tartışmak*
Hiçbir sanat yapıtı nihai sentez olamaz. Olsaydı sanat
akımları orada dururdu. En güçlü sanat akımları, günü
gelmiş, beklenmeyen yeni bir yöne doğru aşılmıştır._________
2 Şubat 1991 tarihli Cumhuriyet gazete sinin “ Tartışma” sütunlarında Sayın Gö
nül Paçacı’nın Adnan Saygun’un Türk mü
ziğindeki yerini konu alan gerçekten çok se viyeli bir yazısı yayımlandı. Bu yazıda Say gun’un bir Türk sanatçısı olarak kendi ül kesinin geleneksel sanatına tarafsız, içten bir görüşle yaklaştığını, ancak vermiş oldu ğu ürünlerin bu ülkenin değil başka bir ül kenin (yazıda Batı deniyor) sanatı olduğu nu, bir sentez bile sayılamayacağını, çün kü yapıtlarında küçük aralıklar kullanma dığını, bu yüzden de bu ülkenin sanatını yapmadığı gibi halkın onun eserlerine ya bancı kaldığı hatta kendini dışlanmış his settiğini; üstelik onun eserlerine ve düşün celerine bağlı kalanların sadece sloganlar la hareket ettiğini, yine de kendisini iyi ya pılmış eserlerinden dolayı “ nezahet ve
hayırla” yad ettiğini yazıyor Sayın Gönül
Paçacı.
Yazı, önemli sanat konularını içerdiği, fakat temelde ülkemizde süregelen yanılgı ları da sürdürdüğü için ona yanıt vermeden edemeyeceğim.
Kuşkusuz her şeyden önce şu “ Sanatçı
nın toplumu dışlaması / Toplumun sanat çıyı dışlaması” yanılgısı. Her yaratıcı sanat
çı kaçınılmaz biçimde kendi toplumunun damgasını taşır. Çünkü sanatçının en do ğal içgüdüsü ürünleri yoluyla kendini or taya koymak, bulunduğu toplumla ilişki kurmaktır. Bu ilişkinin kaynakları yaşamı nın başlangıcında başlar ve kesintisiz sürer gider. Toplumun bazı değerlerine
başkal-kopmaz. Sanatçının bir başka içgüdüsü de toplumun görüşüne, duyuşuna yeni bir şey ler katmak, kısacası onu değiştirmeye ça lışmaktır. Düşün adamlarının, aksiyon adamlarının, sanatçıların bin yıllardan be ri yaptığı budur. Ve sonunda toplum sanat çının görüşüne boyuneğer, çünkü toplumun kendine biçim verme iradesi yoktur. Sade ce belli bir birikimi, genel eğilimleri vardır. Müzikseverlerimizin bir başka yanılgısı da sentez kavramıdır. Bir “ebedi kurtarıcı” arama içgüdüsü. Sayın Paçacı da bu yanıl gıya düşüyor ve Saygun’un eserlerinde sen tez niteliği arıyor, ama bulamadığını söy lüyor. Hiçbir sanat yapıtı nihai sentez ola maz. Olsaydı sanat akımları orada durur
du. En güçlü sanat akımları, günü gelmiş, beklenmeyen yeni bir yöne doğru aşılmış tır. İnsan düşüncesi daima yeni şeyler ara mak zorundadır.
Bir başka yanılgı da Batı kavramıyla çı kar Türk sanat eleştirisinde. Şiir mi?
Ba-t f &gBa-t;
v " t ,
O I I <1
tı’dan kopya! Resim mi? Batı’ya özenti! Hele hele müzik mi? Sırf Batı! Gavur! Oy sa bugün artık Batı yok, öyle bir şey kal madı. O geçen yüzyıldaydı, 19. yüzyılda. Yaşadığımız yüzyılda çok şey değişti; Ba- tı’daki eski yüzyıllardan gelen bütün değer leri altüst oldu. Müzikte armoni mi, majör- minör mü? Yok artık. Tampere sistem mi? Yok! Çalgılar mı? Kılık değiştirdi. Sadece kendimize özgü sandığımız “küçük aralık
lar” mı? Almış yürümüş. Çalgı grupları
mı? Tibet’inden Afrika’sına dek her şey gi riyor. Şimdi, 21. yüzyıla on kala dünyada herkes sanatlara bir şeyler katıyor. Ülke ül ke bile değil, her sanatçı tek tek. Tokyo’ sundan Taşkent’ine, Manila’sından Buenos Aires’ine... Bütün dünya cıvıl cıvıl. Her sa natçının nerelerden ne aldığı, hangi kaynak lardan esinlendiği kimsenin umurunda de ğil. İlgililer ve ilişkiler öylesine girift, çeşitli ve canlı. (Tabii bu arada, ister tek sesli, is ter çoksesli, geleneksel müzikleri üzerine oturup gözlerini yaşayan dünyaya kapayan büyük bir müzikçi ve dinleyici kitlesinin varlığını yadsıyamam.)
Bu canlı ortamda istediğiniz sanatçıyı be ğenmek istediğinizi beğenmemek tamamen size kalmış, ama buradaki ölçüt-artık ger çekten de değişmesi gereken ölçüt- “Bizden mi onlardan mı?” ölçütü olursa ezeli ya nılgımız yine karşımıza çıkar. Bir sanat ya pıtı karşısında mısınız bir yana bırakın baş kasının ne düşündüğünü, kendiniz karar ve rin. Hele hele toplum adına yargılamaya hiç girişmeyin. Toplum beğenisi sokakta rast- gele yapılacak bir anket sonucu oluşmaz. Sanat yapıtının yargısı zamanla gerçekleşir, zamanla yerine oturur.
Prof. İLHAN USMANBAŞ Devlet Sanatçısı
dırsa hii<» nnnni» '-'--i uicVisi hiçbir zaman
Taha Toros Arşivi