T
7-J
Taha Toros
Çamlık Yolu, İnci Apt.
28/13 Etiler / İstanbul
19
.
02.2004Sayın Talat HALMAN,
Benim için çok değerli olan mektubunuza ve Abdülhak Şinasi Hisar ile Nahit Sırrı Örik’e dair lutüf ettiğiniz fotokopilere teşekkürler ederim.
Her ikisini de tanıyan, yaşı 90 inin üstünde olan kişilerdenim. Sanırım, onları tanıyan, benden başka kalem sahibi kalmamıştır.
Bir gözümün arızalı, diğerinin, uzun yıllar okumaktan yıpranmış olmasına rağmen her ikisini de hayli karıştırdım. Özellikle, Abdülhak Şinasi Hisar’a dair benim
yazdıklarıma ulaşılamamış, olmasına üzüldüm.
Bu konuda, lütuikar tavassutunuzla, yazarına verilmek üzere 21 yıl önce (Milliyet) de yayınlanan makalelerimin fotokopilerini gönderiyorum. Bu makalelerin yayınlanması üzerine edebiyat çevrelerinden aldığım davet üzerine konferanslar vermiştim. Hatta Türk Edebiyatı Vakti salonundaki konferansımda - Şinasi’ nin, meşhur ressamımız Namık İsmail tarafından 1920 yılında yapılan - büyük çaptaki portresi de arşivimden götürülerek teşhir edilmişti. Bundan sonra bazı edebiyat çevrelerinde ve radyo ve televizyonda - yine aynı konuda - konuşmalarımız olmuştu. Kasetlerini bulsaydım, onları da takdim
edecektim.
Ayrıca (Türk Edebiyatından Altı Renkli Portre) kitabımızın son bölümünde
Abdülhak Şinasi Hisar yer almaktadır. Bu kitabımıza da ulaşılmadığı anlaşılıyor. Bu
kitabın mevcudu kalmadığından, birden fazla takdim edemiyorum. Ancak, size
imzaladığım kitabın (Abdülhak Şinasi Hisar) bölümünün fotokopisini çıkarttırıp ilgili araştırmacıya verirseniz memnun olurum.
Rahmetli Hisar’ la, Ankara da görevliyken, başlayan dostluğumuz ve sohbet toplantılarımız İstanbul’da ikamet ettiği (Nimet) ve (Rüyam) Apartmanlarında ve genellikle (LeBon) da, devamlı olarak yaşatılmıştır.
Benden istenilen bir makale elime geçti. Hazırlandığı sırada, derginin kapanması yüzünden yayınlanamamıştı. Abdülhak Şinasi’nin alınganlığına değinen bu makalenin de fotokopisini sunuyorum. İlgiliye verilip verilmemesi takdirinize vabestedir.
Abdülhak Şinas’ye ait arşivimizde büyük bir koli bulunmaktadır. Uzun seneler öncesi, diplomat babasının Tahran, Kahire, Marsilya, Hamburg, Londrada görevli bulunması dolayısıyla, 5 lisan bilen Leyla Hanım, arşivimize gelip sohbetimize katılanlardandı. Zaman zaman - büyük arşiv merakı içerisinde - bana asistanlık da yapardı. Kendisine Abdülhak Şinasi ye dair hayli belge ve bilgi vermiştim. Ne var ki yayınlayamadan, yurtdışında, kanser ameliyatından vefat etti.
Nahit Sırrı Bey’e gelince, onun da bir sandık dolusu metrukâtı arşivimizde bulunuyor.
Nahit Sırrı, içine kapanık, pek az kimseyle görüşen, daima okuyan, Avrupanın bütün kültür merkezlerini, arşivlerini, müzelerini gezmiş büyük bir tarih bilgisine sahipti. Ona dair radyo konuşmamın kasetini bulamadım. Nahit Sırrı, resimden, musikiden,
tiyatrodan, tarihten, edebiyattan anlayan yetenekli bir eleştirmendi. Bir eseri de İstanbul Şehir Tiyatrosunda sahneye konulmuştu. Fransızcadan eserler tercüme etmiş ve bu dilde yayınlanmamış eserleri de vardı.
Yıllarca önce İzmirde, üniversitede okutman olan Mehmet Bey adındaki bir zat bana geldi. Ona çok geniş bilgiler, belgeler vermiştim. Ama kitap olarak yayınlamadı, veya yayınlamışsa bana göndermedi.(Arşivimden faydalanarak master veya doktora tezi hazırlayıp yayınlamış olanlardan bazı kişiler bir daha aramamaktadırlar!)
Saym Halman,
Ben çok yaşlandım. Burhan Felek’in (Demir gibi bir hafıza) olarak nitelediği ve zaman zaman yazılarındaki tarih hatalarım düzeltmemden dolayı Gazetede teşekkürlerini tekrarladığı Taha TOROS, bugün bu niteliklerini, yaşlılığı ve sakatlığı dolayısıyla
kaybetme eğilimindedir. Yine de ara sıra dostlarla geçmiş olaylara dair sohbet edebiliyor ve dosyalar karıştırabiliyorum.
İlk Kültür Bakanımızın, kültür dünyamızdaki başarılarının devamına duacıyım.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi