• Sonuç bulunamadı

Hazine zararına kimler, niçin seyirci kalıyorlar?:Sokaktaki adam rivayetlere inanmıyor ama:Bir otomobil ve bir elektronik müzik aleti hediyesinden söz ediliyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hazine zararına kimler, niçin seyirci kalıyorlar?:Sokaktaki adam rivayetlere inanmıyor ama:Bir otomobil ve bir elektronik müzik aleti hediyesinden söz ediliyor"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hazine

zararına

kimler,

niçin seyirci

kalıyorlar? I

Sokaktaki Âdâm rivayetlere îna nmıyor ama,,,

Bir otomobil ve bir

elektronik müzik aleti

hediyesinden söz ediliyor

0

ADALET gazetesinin 5 ve 6 Şu­ bat 1977 günlü sayılarının ikinci say falarındaki «Yaşadığımız Günler» kli­ şesi altında, birbirini tamamlayan i- ki makale yayınlanmıştı. Bunları o- kuyan Sokaktaki Adam, uzun süre, ilgili Bakanlıklardan bir girişim bek ledi. Bekleyişinin sonsuzadek uza­ masından tedirgin olunca da, konu yu bizzat incelemenin daha doğru o- lacağı kanısına vardı.

Söz konusu yazılar, yurt dışın­ dan gelen otomobilli vatandaşlarla, yurt dışına çıkacak olan otomobilli vatandaşların, bir anlamda haraca kesildiğini, bir başka anlamda da, devlet hazînesinin, ne yaptığı belir­ siz bir derneğe peşkeş çekildiğini an­ latıyordu. Konu Gümrük - Tekel ve Maliye Bakanlıklarını doğrudan doğ­ ruya ilgilendirdiği gibi, açıklanan dö viz aşırmaları yanıyla da mahallî Sav cılıklan ve hatta İç İşleri Bakanlığım da ilgilendirirdi.

Ama, dedik ya, düzen öylesine lâçkalasmış ki, gazeteler ne yazarsa yazsın, vatandaş neden yakınırsa ya­ lansın; «Varak-ı mihr ü vefâ’yı kim o­

kur, kim dinler...» Fakat umutsuzluğa kapılmayın sakın; günün birinde bun lan okuyan da, dinleyen de ve hattâ hesabını soran da çıkar!...

X X X

Mesele Sokaktaki Adam’ı ilgilen­ dirmişti. Üç dolannı deklâre ettir­ medi diye elin oğlunu: «Türk parası­ nın kıymetini koruma kanununa ay km davrandı» gerekçesi ile mahke­ meye sevkedenler, kendi tasarrufun­ dan arttırdığı yüz lira değerindeki bir küçük hediyeden değerinin üç-beş misli gümrük resmi isteyenler, nasıl olurdu da yıllar yılı, gümrük kapıla rina yerleşen bir demeğin, memleke­ te girip çıkacak olan motörlü vasi ta şahinlerini haraca kesilmesine göz yumardı?

Sokaktaki Adam bu düşüncesin­ de haklı çıkmıştı. Durumu biraz ka nştınnca, konuya hem Maliye Ba­ kanlığının hem de Gümrük Tekel Bakanlığının ayn ayrı ve üstelik, ma halli Savcılıkların da bir zamanlar el kovduğunu öğrendi. Ama gene araş firmalarla anlaşıldı ki, bu konuyla il gili dosyalar, galiba, sonradan rafa kaldırılmış, nisvana terkedilmiş...

Sokaktaki Adam; «Acaba n^den (Devamı Sa. 7, Sü. l ’de)

(2)

1 — NİSAN —! 1977

S o K n k t n k ı

A D A M

{B uştaratı l ’nci Sayfada)

Bakanlıklar konuyu gerektiği ciddi yetle ele almamışlar» diye merak edip, soruşturdu ise de kesin bir so nuç elde edemedi, sadece, bir takım tavatür geldi kulağına:

Sözde, bir elektronik müzik set’i ile bir otomobil, ilgili bakanlıklarda ki dosvalann rafa kaldırılmalarına neden olmuşmuş... Tabii bu bir ri­ vayettir. Sokaktaki Adam, kimseyi rüşvet alıp devlet hâzinesini zarara sokmakla itham edemez. Tüm me­ murlarımızı bu gibi rüşvet şaibesin­ den tenhir eder ama ateş olmayan yerden duman çıkmaz derler...

Yolsuzluk iddialan, ihbarlar ve kanun dışı uygulamalar sürüp gider ken Gümrük - Tekel Bakanlığı ile Ma Üye Bakanlığı neden meseleyi bu ka­ dar hafife alıyor, neden hazine hakkı­ nın yağmasına seyirci kalıyor?..

Aslında bu konu, günün birinde, Eski Gümrük - Tekel ve Maliye Ba­ kanlarının başlarının ağırmasına sebep olacaktır. Belki bazı Bakanları yüce Divan’a kadar bile götürebilir.

Yoksa, Yüce Divan’da mı artık ciddiye alınmıyor?

Sorumlular meseleye hangi açı dan bakarlarsa baksınlar ve nasıl bir tutum içine girerlerse girsinler; So kaktaki Adam, bir yolsuzluğun, bir sömürünün bir haksız iktisabın ve bir vurgun uygulamasının varlığından şüphe ettiği için, bu konuyu derinle­

mesine inceleyecek, elde edeceği bil gi ve vesikaları kamuoyuna açıklaya cak ve sonunda endişelerinde haklı olup olmadığını okuyucularına sora­ caktır.

Gerçi sokaktaki Adam da bilmek tedir ki Bakanlar çok daha önemli problemler yüzünden bunalmış du rumdadırlar. Emirlerindeki görevli me murların tutumlarım kontrol edeme­ mekte kendi direktiflerini uygulat­ makta zorluk çekmekte, suiistimal sanıklarının bile görevden uzaklaş­ tırmaya kalktıkları zaman karşıların da Danıştay engelini bulmaktadırlar. Ama ne olursa olsun, Devlet kendi çıkarını, bir takım formüllerle baş ka kuruluşlara devretmektedir. Bu na kanunlar izin vermez. Kararname ler de kanunlara karşı uygulanamaz.

Eğer, ilgili Bakanlar, ilgili me­ murlarını sorguya çekip, dosya uyu­ tanları cezalandırmazlar, gümrük ka pılannda motörlü taşıt sahiplerinin soyulmalarına engel olmazlar ve dev let hazînesinin zarar görmesine göz yummakta devam ederlerse; önümüz de seçim var: Sokaktaki Adam, ilgi li Bakanların secim bölgelerine gidin kam kam dolaşarak, vatandaşların o Bakanlan bir daha seçmemelerine engel olmaya cabşacaktır. Yapar mı; yapmaz mı; Allah sağlık verirse, ya şayan görür!

YARIN: SADEDE GELELİM

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Yayın Yüksek Kurulu ve Medya Etik Kurulu her ne kadar da bu konularda hassas olsalar da medya okuryazarlığı konusunda gerekli eğitimin hem öğrencilere hem de ailelere

En sık basit atipisiz endometrial hiperplazi 83 (% 56.08) daha az sıklıkta kompleks atipili hiperplazi 31 (% 20.93) basit atipili hiperplazi 24 (% 16.21), kompleks

Results: Out of 75 cadavers, we observed five variations in four different cadavers, the findings include; facial vein continuing as external jugular vein after receiving

15 mayıs gecesi yazılmış, 16 mayıs sabahı Roma'da pullanarak oteldeki posta kutusuna atılmıştı. 31 mayıs giinü milliyet gazetesine gelmiştir. Mektubun

When the study groups were compared in terms of the onset and regression time of motor block, Group 1 had shorter on- set time of motor block (p<0.01) and longer regression time

Memleket neşriyat sahasına yenilikler getiren müessesemiz büyük bir boşluğu daha doldurmağa ve memleketimizin tanınmış kimselerinin hayatlarını ihtiva eden bir

Ekibe katılmak için başvurular artınca durum başka bir hal alıyor; ana ekip bir yana ayrıldıktan sonra, sadece ders vermek için bile öğrencileri sınava sokmak

Beyin görüntüleme yöntemleri kullanılarak yapılan araştırma- larda, müzik eğitimi alan kişilerin beyinlerindeki gri mad- de hacminin müzikle ilgisi olmayan insanlara