• Sonuç bulunamadı

“7. Sınıf Sosyal Bilgiler Öğretim Programının Öğretmen Görüşlerine Göre Değerlendirilmesi. Nitel Bir Çalışma.(Gümüşhane İli Örneği)”

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "“7. Sınıf Sosyal Bilgiler Öğretim Programının Öğretmen Görüşlerine Göre Değerlendirilmesi. Nitel Bir Çalışma.(Gümüşhane İli Örneği)”"

Copied!
109
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C

ERZĠNCAN ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

ĠLKÖĞRETĠM SOSYAL BĠLGĠLER EĞĠTĠMĠ ANA BĠLĠM DALI

7. SINIF SOSYAL BĠLGĠLER ÖĞRETĠM

PROGRAMININ ÖĞRETMEN

GÖRÜġLERĠNE GÖRE

DEĞERLENDĠRĠLMESĠ

NĠTEL BĠR ÇALIġMA

(GÜMÜġHANE ĠLĠ ÖRNEĞĠ)

Yüksek Lisans Tezi

(2)

Erzincan 2011 T.C

ERZĠNCAN ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ

ĠLKÖĞRETĠM SOSYAL BĠLGĠLER ANA BĠLĠM DALI

7. SINIF SOSYAL BĠLGĠLER ÖĞRETĠM

PROGRAMININ ÖĞRETMEN

GÖRÜġLERĠNE GÖRE

DEĞERLENDĠRĠLMESĠ

Yüksek Lisans Tezi

Burak FETTAHOĞLU

DanıĢman

Yard.Doç.Dr.Nurettin BĠROL

(3)
(4)

ÖZET

Nitel olarak yapılan bu araĢtırmanın temel amacı; 30.06.2005 tarih ve 188 sayılı karar ile Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu tarafından hazırlanan Ġlköğretim yedinci sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programını (SBDÖP) öğretmen görüĢleri çerçevesinde değerlendirmektir. Programa iliĢkin öğretmen görüĢleri altı adet açık uçlu soru ile elde edilmiĢtir. Veriler GümüĢhane ili Kelkit ilçesinde 16 ilköğretim okulunda görev yapan 18 sosyal bilgiler öğretmeninden elde edilmiĢtir. Veriler elde edilirken öğretmenlerle yüz yüze görüĢmeler yapılmıĢtır. AraĢtırma sonunda elde edilen veriler nitel araĢtırma tekniğinin gerektirdiği Ģekilde değerlendirilmiĢtir.

Ġlköğretim yedinci sınıf 2007 SBDÖP öğrencilerin aktif olarak derse katılmasını sağladığı, öğrencilerin küresel ve ulusal sorunlara ilgi duymalarına imkân tanıdığı, içeriğinin öğrenci ilgisine yönelik olarak hazırlandığı, kazanımların öğrenci seviyesi dikkate alınarak hazırlanmıĢ olması nedeniyle olumlu bulunmaktadır. Ancak içeriğin çok yoğun olması nedeni ile dersin haftalık saatinin yetersiz oluĢu, ölçme ve değerlendirme sisteminin uygulama aĢamasında çeĢitli sıkıntıların yaĢanması, okullarda programın verimli bir Ģekilde uygulanabilmesi için gerekli araç-gereçlerin yeterince bulunmaması nedeniyle katılımcılar programın uygulama aĢamasında çeĢitli sorunların yaĢandığını belirtmiĢlerdir.

AraĢtırma sonucunda, öğretmenlerin genel olarak programı beğendikleri ve destekledikleri görülmüĢtür. Programın amacına uygun olarak iĢletilebilmesi için sosyal bilgiler dersinin haftalık ders saati süresinin artırılması, Okullarımızın araç-gereç konusundaki eksikliklerinin giderilmesi, sınıf mevcutlarının azaltılması, ölçme ve değerlendirme sisteminin yeniden gözden geçirilmesi ve eksik alanlarda gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiği sonucuna ulaĢılmıĢtır.

Anahtar Kelimeler: Sosyal Bilgiler,2007 Sosyal Bilgiler Programı, Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı, Program Değerlendirme

(5)

ABSTRACT

Main purpose of this qualitative research is to evaluate 7th grade Social Studies Curriculum prepared by the Board of Education and Discipline of Ministry of Education on 30.06.2005 with decree no. 188 within the scope of teacher ideas. Teacher ideas related to the subject is gathered by six open ended questions. Data is gathered from 18 different teachers working at 16 different schools in the region of Kelkit/GümüĢhane. Data gathering process consists of face to face meetings with the teachers. Data gathered at the end of the research is evaluated in accordance with the requirements of qualitative research technique.

7th grade Social Studies curriculum was found to be positive since it encourages students to participate in lessons actively, makes them concerned about global and national matters, its content is prepared by taking students‟ interests into consideration and its objectives are designed in accordance with the level of the students. However, participants reported having difficulty in applying this curriculum because of insufficient weekly course hours as against intensive course content, too intense assessment and evaluation system and schools‟ lacking the crucial materials for the curriculum.

In conclusion, it is observed that the teachers mostly liked and supported this new curriculum. It is concluded that in order for this curriculum to be applied efficiently, weekly course hours of Social Studies lesson should be increased, schools should be equipped with required equipments, class sizes should be reduced, assessment and evaluation system should be revised and necessary regulations should be done.

(6)

ĠÇĠNDEKĠLER

ÖZET ... iii ABSTRACT ... v ĠÇĠNDEKĠLER ... vi KISALTMALAR ... viii I. GĠRĠġ ... 1

II. EĞĠTĠMLE ĠLGĠLĠ TANIM VE KAVRAMLAR ... 3

A. Eğitimle Ġlgili Kavramlar ... 3

1. Eğitim ... 3 2. Öğretim ... 5 3. Öğrenme ... 7 B. Eğitim Programı ... 9 1. Program GeliĢtirme ... 10 2. Program Değerlendirme ... 11

III. SOSYAL BĠLGĠLER DERSĠ ... 13

A. Sosyal Bilgilerin Tanımı ve Önemi ... 13

B. Sosyal Bilgiler ile Sosyal Bilimler Arasındaki ĠliĢkiler ... 15

C. Eğitim Sisteminde Sosyal Bilgiler ... 18

1. Sosyal Bilgiler Kavramının Tarihçesi ... 18

2. Sosyal Bilgiler Dersinin Amaçlar ... 21

IV. ĠLKÖĞRETĠM 7. SINIF SOSYAL BĠLGĠLER PROGRAMI ... 23

A. Sosyal Bilgiler Programının Yenilenme Nedenleri? ... 23

B. Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programını Vizyonu ... 26

C. Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programının Temel YaklaĢımı ... 28

D. Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programının Yapısı ... 30

(7)

F. Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programının Ġçeriği ... 35

G. Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programının Öğretme-Öğrenme Süreci ... 35

H. Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programının Değerlendirme Süreci ... 38

V. KONU ĠLE ĠLGĠLĠ YAPILMIġ ARAġTIRMALAR ... 40

VI. YÖNTEM ... 55 6.1. Katılımcılar ... 56 6.2 Verilerin Toplanması ... 57 6.3 Verilerin Analizi ... 57 6.4 Geçerlilik Ve Güvenirlilik ... 58 VII. BULGULAR ... 60

7.1. Ġlköğretim Sosyal Bilgiler 7.Sınıf Programının Öğretmen GörüĢlerine Göre Değerlendirilmesi ... 60

VIII. TARTIġMA-SONUÇ VE ÖNERĠLER ... 81

KAYNAKLAR ... 87

DĠZĠN ... 97

(8)

KISALTMALAR

A.g.e. : Adı geçen eser A.g.m. : Adı geçen makale b.t. : BelirtilmemiĢ tarih

C. : Cilt

M.Ö. : Milattan Önce

NCSS : Sosyal Bilgiler Ulusal Konseyi

SBDÖP: Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı

s. : Sayfa

S. : Sayı

Vs. : Vesaire

(9)

ÖNSÖZ

ÇalıĢmamın tamamlanmasındaki katkılarından ve yol gösterici değerlendirmelerinden dolayı, danıĢman hocam Sayın Yrd. Doç. Dr. Nurettin BĠROL„a en içten teĢekkürlerimi sunarım.

Jüri üyelerinden Sayın Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Hüsnü BAHAR‟a tezimin baĢlangıcından bitiĢine kadar göstermiĢ olduğu yoğun ilgi ve tezime sunduğu bilimsel katkılardan ötürü teĢekkürlerimi sunarım.

Ayrıca Jüri üyelerinden Sayın Yrd. Doç. Dr. Ali ÇĠÇEK‟e tezin değerlendirilmesinde yapmıĢ olduğu katkı için gönülden teĢekkür ederim.

Yine bu sürecin baĢından sonuna kadar göstermiĢ olduğu anlayıĢ ve her türlü destek için eĢime ve biricik oğlum Berk‟e teĢekkür ederim.

(10)

I.

GĠRĠġ

Her toplum bireylerini kendi toplumsal yapısına uygun bir Ģekilde yetiĢtirmek ister. Son yıllarda dünya‟da ve Türkiye‟de meydana gelen değiĢiklikler ve geliĢmelerle birlikte bireylerin beklentileri de değiĢmekte ve geliĢmektedir. Birey bu beklentilere yönelik kimi süreçlerden geçerek hem toplumun hem de kendinin ihtiyaçlarını karĢılamaya çalıĢmaktadır. Toplumların en önemli ihtiyacı eğitimdir. Türkiye‟de bireylerinin bu sürece ayak uydurabilmeleri için bir takım çabalar içerisine girmiĢtir. Bu çabalardan en önemli sayılabilecek giriĢim ise yenilenen ilköğretim ders programlarıdır.

1998 yılından 2007 yılına kadar okullarımızda uygulanan birçok ders öğretim programıyla birlikte sosyal bilgiler dersi öğretim programları da değiĢtirilmiĢtir. DeğiĢtirilen ilköğretim okulu ders öğretim programlarının bir kısmı 2005-2006 öğretim yılından, diğerleri ise daha sonraki öğretim yıllarından itibaren uygulanmaya baĢlanmıĢtır. Bu kapsamda değiĢtirilen 6. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı (SBDÖP) 2006-2007 öğretim yılından, 7. Sınıf SBDÖP ise 2007-2008 öğretim yılından itibaren uygulanmaya baĢlanmıĢtır. Uygulamaya konulduğu günden itibaren yürürlükte olan program hakkında olumlu ve olumsuz değerlendirmeler yapılmıĢ, konu hakkında çeĢitli akademik araĢtırmalar da yapılmıĢtır. Yapılan araĢtırmalar incelendiğinde SBDÖP‟ye iliĢkin çok az araĢtırma yapıldığı ve bu program hakkında programın uygulayıcısı konumunda bulunan öğretmenlerin görüĢleri nelerdir? Öğretmenler programı uygularken ne gibi sorunlarla karĢılaĢtıklarına dair pek fazla araĢtırma yapılmadığı görülmüĢtür. Bu nedenle bu araĢtırma ilköğretim yedinci sınıf sosyal bilgiler ders programında yaĢanan sorunlara yanıt bulabilmek amacıyla hazırlanmıĢtır.

Sosyal bilgiler dersi ilköğretim 4. sınıftan baĢlayarak 7. sınıfa kadar süren iyi insan, iyi vatandaĢ yetiĢtirmek amacıyla, öğrencilere toplumsal yaĢamla ilgili temel bilgi, beceri ve değerlerin kazandırılmaya çalıĢıldığı derstir.

(11)

Bu derste öğrencilerde oluĢması beklenen istendik davranıĢlar ise dersi yürüten baĢta; öğretmene, öğrenciye ve dersin öğretim programıyla bağlantılıdır. Güncel geliĢmelere paralel olarak cumhuriyetin kuruluĢundan bu yana çeĢitli tarihlerde ders programları yenilenmiĢtir. En son olarak 2004 yılında SBDÖP yenilenmiĢ ve 2007 yılından itibaren ilköğretim yedinci sınıflarda uygulanmaya baĢlamıĢtır. Yenilenen sosyal bilgiler yedinci sınıf programının yeterli olup olmadığının belirlenmesi, aksayan yönlerinin belirlenmesi ve karĢılaĢılan sorunlar dersi yürüten öğretmenlerin görüĢleri sayesinde ortaya konulabilecektir. Öğretmenlerin görüĢlerinin belirlenmesi yedinci sınıf SBDÖP yeterliliğini ortaya koyarken, eksik yönlerinin tespitine de katkıda bulunacak ve daha sonraki hazırlanacak programlara yol gösterici olacağı umulmaktadır.

(12)

II.

EĞĠTĠMLE ĠLGĠLĠ KAVRAMLAR VE EĞĠTĠM

PROGRAMLARI

A. Eğitimle Ġlgili Kavramlar

Eğitim kavramı bütün öğrenimleri içine alan ve insanın hayatı boyunca devam eden öğrenme faaliyetini ifade etmektedir. Bu kavramın yanında kullanılan “öğretim”, “öğrenme” kavramları bazen birlikte anılmakta, bazen de bu kavramlar birbirlerinin yerine kullanılmaktadır. Eğitim kavramının tam olarak anlaĢılması için bu kavramlara açıklık getirmek gerekir.

1. Eğitim

Eğitim kavramının çok çeĢitli tanımları yapılmıĢtır. Bunun nedeni eğitimin geniĢ bir alan olmasıdır.

Her insan sahip olduğu birçok yetenek ve ihtiyaçları ile dünyaya gelir. Ġhtiyaçlarının karĢılanması ve yeteneklerini geliĢtirebilmesi için insanlar hayatları boyunca süren bir yetiĢme ve yetiĢtirilme süreci içine girerler. En geniĢ anlamı ile eğitim, bu yetiĢme yetiĢtirilme sürecini kapsayan bir kavramdır.1

Yani eğitim, “bireylerin toplumun standartlarını, inançlarını ve yaĢama yollarını kazanmasında etkili olan tüm sosyal süreçlerdir”2.

. Eğitim sürecini birbirini izleyen ve birbiri üzerine biriken öğrenme ve öğretme olayları oluĢturur. Bu süreçte bireylere çeĢitli bilgi, beceri tutum ve değerler kazandırılır. Bunlar bireyin davranıĢlarında gözle görülebilir değiĢikliklere neden olur. Örneğin; okuma yazma öğrenen bir çocuk kitap, dergi okuyabilir ve okuması gözlenebilir.3

Bu nedenle eğitim bireyde davranıĢ geliĢtirme sürecidir. Diğer bir deyiĢle eğitim sürecinden geçen kiĢinin davranıĢlarında bir değiĢme olması beklenmektedir4.

1 Erdal Toprakçı, Eğitim Üzerine, Ankara, Ütopya Yayınları, 2002, s.121. 2

Nurettin Fidan ve Münire Erden, Eğitime Giriş, Ġstanbul, Alkım Yayınları, 2001, s.8. 3 Münire Erden, Eğitim Bilimine Giriş, Ankara, Nobel Yayıncılık, 2004, s.2.

4 Özcan Demirel, Öğretimde Planlama ve Değerlendirme Öğretme Sanatı, Ankara, PagemA Yayıncılık, 2005,s.6.

(13)

Eğitim sürecinde bireyin davranıĢları belli amaçlar doğrultusunda değiĢtirilir. KuĢkusuz değiĢtirilmek istenilen davranıĢların toplum tarafından istenen olumlu davranıĢlar olması gerekir. Buna istendik davranıĢlar da denir.

Bireyde davranıĢ değiĢikliği, kendi yaĢantıları yoluyla meydana gelir. YaĢantı, bireyin çevresiyle kurduğu etkileĢim sonucu bireyde kalan izler olarak tanımlanabilir. Her bireyin çevresiyle kurduğu etkileĢim farklı olduğu için geçirdikleri yaĢantılar ve kazandıkları davranıĢlar birbirinden farklıdır. Ġnsanlar çevreleriyle sürekli etkileĢim kurmakla birlikte, bunların hepsi onda iz bırakmayabilir. Örneğin; her gün gazetelerden, televizyonlardan çeĢitli haberler okunup dinlendiği ve birçok film seyredildiği halde bunların büyük bir kısmı hatırlanmaz. Ya da bunlar bireyde bir davranıĢ değiĢikliği meydana getirmez. Bunlardan ancak bireyi etkileyenler, üzerinde düĢünülenler, baĢkaları ile paylaĢılanlar akılda kalır. Ancak eğitim sürecinde bireyde istendik davranıĢ değiĢikliği meydana getirmek üzere bilinçli, planlı ve kasıtlı bir biçimde öğrenme ortamı düzenlenir. Mümkün olduğunca da bireylerin bu çevre ile etkileĢime girmesi ve ortak bir yaĢantı geçirmesi sağlanmaya çalıĢılır.

Eğitim çabalarının genel amacı: kuĢkusuz, yetiĢmekte olan çocukların ve gençlerin, topluma sağlıklı ve verimli bir Ģekilde uyum sağlamalarına yardım etmektir. Bu uyumun gerçekleĢtirilmesi için; ideal olarak, bireylerin istidat ve yetenekleri, eğitim yolu ile en son sınırına kadar geliĢtirilir ve insan davranıĢlar, milli eğitimin amaçlar doğrultusunda değiĢtirilir. Bu bilgiler ıĢığında eğitim, bireyin davranıĢlarında kendi yaĢantıları yoluyla kasıtlı ve istendik değiĢiklikler oluĢturma süreci olarak tanımlanabilir5

.

Eğitim tanımlarına bakıldığında üç temel özelliğinin olduğu görülmektedir 6 :

1. Eğitim bir süreçtir. Üstelik bu süreç zaman ve kapsam bakımlarından geniĢ ve karmaĢıktır.

2. Eğitim sürecinde bireyde davranıĢ değiĢikliği meydana gelmektedir.

DavranıĢ organizmanın hareketidir. DavranıĢ, davranıĢ psikologlarına göre,

5 Erden ,s.2-3.

(14)

organizmanın etkiye karĢı gösterdiği tepki ya da tepkiye karĢı gösterdiği etkidir. Eğitim açısından davranıĢın gözlenebilir, ölçülebilir ve istenilir olması gerekmektedir.

3. DavranıĢ değiĢikliği bireyin yaĢantıları sonucu meydana gelir.

Eğitim süreci, öğretim ve öğrenme süreçlerini içine almakta olup, onlardan daha geniĢ bir anlam ifade etmektedir. Çünkü eğitim süreci boyunca, öğretme-öğrenme etkinliklerine baĢvurularak, bireyin istenilen davranıĢları kazanmasına çalıĢılmaktadır.

2. Öğretim

Eğitim kavramı pek çok eğitim bilimci tarafından hemen hemen aynı biçimde tanımlanırken, bu kavramın yanında kullanılan ve çoğu zaman eĢitimle karıĢtırılan “öğretim” kavramı için çeĢitli eğitimbilimciler tarafından birbiriyle çeliĢmeyen ancak farklı noktaların vurgulandığı tanımlar yapılmaktadır.

Öğretim, “öğretmenlik yetiĢimi olan kiĢilerin öğrencilere bilgi ve beceri kazandırmak ve onların fiziki ve zihinsel geliĢimlerini göz önüne alarak yaĢam koĢullarına kolayca uyum sağlayabilmelerini sağlamak için yaptıkları etkinliklerdir”7

.

Diğer bir tanımda ise öğretim, “öğrenci geliĢimini amaçlayan ve öğrenmenin baĢlaması, sürdürülmesi ve gerçekleĢtirilmesi için düzenlenen planlı etkinliklerden oluĢan bir süreç”8

olarak ele alınmaktadır.

Bu görüĢlere dayalı olarak “öğretim” bir eğitim kurumunda belirli bir program çerçevesinde planlı olarak yapılan öğretme-öğrenme etkinliklerinin bütünü olarak tanımlanabilir.

Öğretim sürecinde yapılacak etkinliklerin tümü planlanır ve bu plan çerçevesinde yürütülür. Öğretim etkinlikleri planlanırken, önce toplumun ve öğrencilerin ihtiyaçları ve beklentileri analiz edilir ve öğrencilerin ihtiyaçlarına

7 Muhsin Hesapçıoğlu, Öğretim İlke ve Yöntemleri: Eğitim Programları ve Öğretim, Ġstanbul, Beta Yayınları, 1994, s.3.

(15)

uygun olarak öğretim hedefleri belirlenir. Hedefler belirlendikten sonra öğrencilerin bu hedeflere ulaĢmasını sağlayacak, öğrencinin ve öğretmenin özelliklerine uygun öğretim yöntemleri, teknikleri, araç ve gereçleri seçilir.

Öğretim etkinlikleri uygulandıktan sonra, değerlendirme süreci ile öğrencilerin hedeflere ulaĢma derecesi tespit edilir. Öğrenciler hedeflere ulaĢıncaya kadar öğretim etkinlikleri sürdürülür9

.

Öğretimde en önemli unsur planlı ve programlı olmasıdır. Öğretimde planlama, bir öğretmenin bir öğretim etkinliğini uygulamaya baĢlamadan önce, o etkinlikle ilgili olarak öğrencilere hangi bilgi, beceri, tutum ve davranıĢları kazandıracağını ve bunları nasıl gerçekleĢtireceğini belirlemesine yönelik olarak yürüttüğü sistemli bir çabadır10

.

Öğretim tanımlarından Ģu özellikler çıkarılabilmektedir:

Planlı ve programlıdır.

Öğretim belli konu alanlarına yöneliktir.

Öğretim faaliyeti belli bir yerde (okul) yapılır.

Öğretim faaliyeti belli bir zamanda (müfredat) yapılır.

Öğretim faaliyeti uzmanlar tarafından (öğretmen) gerçekleĢtirilir.

Öğretim faaliyeti belli bir yas grubuna (öğrenci) yöneliktir.

Öğretim, eğitimin bir parçası olarak sistemdeki yerini alır. Öğretimin etkili yapılması eğitimden istenen hedeflere ulaĢılmasını sağlar. Eğitimin amaçlarına uygun olarak, mevcut ortam ve Ģartlara uygun olarak plânlanan öğretim faaliyetleri kalıcı bir eğitimin oluĢması için yapılan etkinliklerdir.

9 SavaĢ Büyükkaragöz ve Cuma Çivi, Genel Öğretim Metodları, Ġstanbul, Öz Eğitim Yayınları 1997, s.15

(16)

3. Öğrenme

Öğrenmeden söz etmek için davranıĢ değiĢikliğinin gerçekleĢmesi gerekmektedir. Buna göre öğrenme, yaĢantılar aracılığıyla davranıĢ değiĢtirme olarak tanımlanabilir. Her davranıĢ değiĢikliği olumlu değildir. Ġstenmedik davranıĢlar da edinilebilir. Örneğin kumar oynamayı, hırsızlık yapmayı öğrenme gibi. Her davranıĢ değiĢikliğine öğrenme denemez. Öğrenmenin olabilmesi için davranıĢ değiĢikliği az ya da çok kalıcılık göstermelidir. Örneğin trafik sınavından bir gece önce ezberlenen sorular, hemen sınavdan sonra unutuluyorsa öğrenilmiĢ sayılmazlar. Bu nedenle;

 Öğrenme iyi ya da kötü nitelikte olan davranıĢ değiĢikliğidir.

 Öğrenme yaĢantılarla ve uygulamalarla oluĢur.

 OluĢan davranıĢ değiĢikliği kalıcıdır.

Öğrenmeyi, bütün bu açıklamaların ortaya koyduğu noktaları da dikkate alarak, kısaca, Ģöyle tanımlayabiliriz. Öğrenme yeni karĢılaĢılan durum olay ve uyarıcıların tesiriyle yeni bilgi ve davranıĢların kazanılması ya da var olanların geliĢtirilmesi, kısmen veya tamamen değiĢtirilmesidir.11

Öğrenme, davranıĢta göreli olarak kalıcı bir değiĢmenin olması demektir. Bireyin davranıĢlarından pek çoğu öğrenmenin ürünüdür12

.

Öğrenme süreci sonunda bireyde davranıĢ değiĢikliği meydana gelmesi beklenir. Örneğin okuma yazma bilmeyen bir kiĢi kısa süreli bir kursta okuma yazmayı gerçekten öğrenmiĢ ise, o artık eskisinden farklı davranır. Gazetesini kendisi okur. Mektubunu kendisi yazar. Okuma yazma konusunda baĢkasına bağımlı olmaktan kurtulmuĢtur. Okuyarak öğrenebilme özgürlüğüne sahip bir kiĢi olarak kendi kendini yetiĢtirebilir. Bu yönden kendine olan güveni artmıĢtır. Kısaca davranıĢları olumlu yönde farklılaĢmıĢtır.

Bireyin çevresi ile etkileĢim kurması, çevresindeki uyarıcıları duyu organları yardımıyla alarak onlara bir tepkide bulunmasıdır. EtkileĢim birey ile çevresi

11 Büyükkaragöz ve Çivi, s.15

12 Ġsmail BaĢtepe, “Etkili Okulun Eğitim-Öğretim Süreci ve Ortamı Boyutlarının Nitelikleri”,

(17)

arasında kurulan iki yönlü iliĢkidir. EtkileĢimin etkiye bir tepkide bulunması gerekir. Bireyin yanından geçtiği bir çiçeğin kokusunu alarak güzel koktuğunu düĢünürse, gazetede okuduğu deprem haberine üzülürse, bir kimseyle herhangi bir konu üzerinde tartıĢırsa etkileĢim gözlenebilir ya da gözlenemez. Örneğin sınıfta öğretmen tarafından sunulan uyarıcılarla etkileĢimde bulunuyor demektir. Ancak bu etkileĢim dıĢardan gözlenemez. Öğrenci öğretmene konu ile ilgili bir soru yöneltirse etkileĢim gözlenebilir hale gelir.

Birey nesneleri elleyerek, koklayarak, gözleyerek, konuĢarak, kitap okuyarak, televizyon seyrederek çevresiyle etkileĢim kurmaktadır. Ancak bu etkileĢimlerin bazıları bireyde hiçbir iz bırakmazken (kısa sürede unutulurken) bazıları kalıcı izli olur. KiĢinin çevresi ile kurduğu etkileĢim sonucu bireyde meydana gelen kalıcı izler öğrenmeyi oluĢturur. Öğrenme genellikle kendiliğinden ve yönlendirilmiĢ olmak üzere iki türlü meydana gelmektedir. Bireyin kendi kendine yaptığı bir eylem ya da yaĢantı sonucu meydana gelen davranıĢ değiĢiklikleri öğrenme olarak kabul edilebilir. Bireyin günlük yaĢantısında gösterdiği davranıĢların büyük bir kısmı kendiliğinden öğrenmenin ürünleridir. Kendiliğinden öğrenme kasıtlı ya da kasıtsız olabilir.

Bireyin kendiliğinden gerçekleĢtirdiği öğrenmeler Ģunlardır:

Algılama yoluyla öğrenme: Bireyin dıĢ dünyadaki nesneler hakkında duyu

organları yoluyla edindiği mesajların beyinde yorumlanması ve anlam kazandırılması sonucunda gerçekleĢtirilir. Ancak, bu mesajların anlamları bireylerin bilgiyi algılamalarına bağlı olarak her birey için farklı olabilir.

Gözlem ve taklit yoluyla öğrenme: Bireyin çevresinde geliĢen bir olayı

veya davranıĢı gözlemesi ve onu olduğu gibi taklit etmesi ile oluĢur.

Model alma yoluyla öğrenme: Bireyin kendi çevresinde değer bulan bir

tutumu veya davranıĢı örnek alarak sergilemesi söz konusudur.13

YönlendirilmiĢ öğrenmede ise; öğrenmeyi sağlayacak ortamı yaratan bir baĢka kiĢi ya da aracın varlığı söz konusudur. YönlendirilmiĢ öğrenme, öğretme

(18)

etkinliklerinin sonucunda meydana gelir. Öğrenme öğreten kiĢi ya da aracın yardımıyla gerçekleĢir. Sınıf içindeki öğrenmeler yönlendirilmiĢ öğrenmeye örnek verilebilir.

Ne Ģekilde olursa olsun öğrenme süreci insan yaĢadıkça devam eder. Bir diğer ifade ile öğrenme faaliyeti, okuma, ezberleme, seyretme, resim çizme, duvar yapma, vs. gibi sonsuz denecek kadar geniĢ ve değiĢik formalar Ģeklinde gerçekleĢir ve devam eder14.

B. Eğitim Programı

Eğitim programı kavramının kullanılmasının, M. Ö. birinci yüzyıla kadar uzandığı belirtilmektedir. Julius Ceaser ve askerleri, Roma'da yarıĢ arabalarının, üzerinde yarıĢtığı oval biçimdeki koĢu pistini Latince curriculum (Ġngilizce track: koĢu yolu) olarak kullanmıĢlar ve bu kavram, koĢu pisti olarak bilinen somut bir kavramdan, bugün ders programı anlamında kullanılan soyut bir kavrama doğru geçiĢi sağlamıĢtır. Bu süreçte, eğitim programı (curriculum) “izlenen yol” anlamında eğitimde de kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Bu nedenle, kelimenin etimolojik yapısından hareket eden kimi eğitimci yazar ve düĢünürler “izlence sözcüğünü kullanmayı yeğlemektedirler. Eğitim programı için kimi düĢünürler de bu kavram için yetiĢtirmekten yola çıkarak yetiĢek sözcüğünü kullanmayı benimsemiĢ, ama daha çok eğitim programı kavramı günümüze kadar kullanılagelmiĢtir. Ancak, eğitimde program kavramı, pek çok düĢünür ve eğitim bilimcisi tarafından farklı Ģekillerde tanımlanmıĢtır15

.

Eğitim programı, herhangi düzeydeki bir eğitim kuruluĢunun, Türk Milli Eğitiminin amaçlarını, o kuruluĢun eğitim amaçlarını, bu amaçlara ulaĢmak için düzenlenmiĢ öğretim programları, ders içi ve ders dıĢı etkinlikleri olarak belirli gün ve haftaların kutlanmasını kapsamaktadır. Ayrıca, öğretim yaĢantılarının düzenlenmesinde kullanılan strateji, yöntem ve tekniklerin belirlenmesi ve yukarıda

14 Necmettin Tozlu, Eğitim Felsefesi, Ankara, MEB Yayınları, 2003, s. 116

(19)

belirtilen amaçların gerçekleĢme derecesini belirlemek için yapılan değerlendirme çalıĢmalarının tümü eğitim programı kapsamında ele alınmaktadır16

.

En geniĢ anlamda eğitim programı, bir eğitim kurumunda çocuklar, gençler ve yetiĢkinler için sağlanan milli eğitimin ve kurumun amaçlarının gerçekleĢmesine dönük tüm faaliyetleri kapsar. Daha açık bir ifadeyle, eğitim programı, öğretim-öğrenme süreçlerini kapsayan öğretim programı ve öğretim programı dıĢındaki faaliyetlerin tümüdür. Bu faaliyetlerin baĢlıcaları, eğitsel kol faaliyetleri, özel günlerin kutlanması, rehberlik hizmetleri, sağlık hizmetleri, sanatsal faaliyetler, özel kurslar, gezi, gözlem incelemeleri, kültürel faaliyetlerdir. Bunlar genellikle ders dıĢı faaliyetlerdir. Ancak hepsinin eğitim programı çerçevesinde programlanması ve birer programlarının ya da planlarının olması gerekmektedir. Bunların hepsi eğitim programlarında da yer alır17

.

1. Program GeliĢtirme

Program geliĢtirme en genel anlamı ile eğitim programlarının tasarlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda yeniden düzenlenmesi süreci olarak ifade edilebilir. Bir baĢka deyiĢle, program geliĢtirme, hazırlanmıĢ programın araĢtırıcı bir yaklaĢımla uygulamada geliĢtirilmesidir. Programın kapsadığı amaçların sağlıklı ve etkin bir Ģekilde saptanması ve gerçekleĢtirilmesi için yararlanılan esasları, prensipleri ve faaliyetleri operasyonel anlamda ele alan bir ekip çalıĢmasıdır18.

Program geliĢtirme, sistemli bir Ģekilde ve araĢtırmalara dayalı olarak yapılması gerektiği için, bilgi, beceri ve uzmanlık gerektiren bir süreçtir. Bunun için, bir ekip çalıĢmasına ihtiyaç vardır. Eğitim programlarının, hem toplumun büyük kesimini

16 AyĢenur Yazar, Meryem Çelik ve Mehmet Kök, “Aile Katılımının Okul Öncesi Eğitimde ve 2006 Okul Öncesi Eğitim Programındaki Yeri”, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Dergisi, C.12, S.2, 2008, s. 236.

17

Leyla Küçükahmet, Öğretimde Planlama ve Değerlendirme, 13. Baskı, Ankara, Nobel Yayın Dağıtım, 2003, s. 9

18 Çetin Semerci ve Nuriye Semerci, “Program GeliĢtirmede Delphı, Dacum ve Meslek Analizi”, Fırat

(20)

ilgilendirmesi, hem de program geliĢtirmenin oldukça kapsamlı ve karmaĢık olması,

program geliĢtirmede geniĢ ölçüde katılımı gerektirmektedir .19

2. Program Değerlendirme

Sistem yaklaĢımının eğitim alanına uygulanması sonucu eğitim; girdi, süreç, çıktı ve kontrol öğelerinden oluĢan bir “sistem” olarak görülmeye baĢlamıĢtır. ĠĢte bu sistemin devamlılığını sağlayabilmek ve sistemin çıktılarına bakarak iĢleyiĢ hakkında bilgi edinmek ve karara varabilmek için yapılan çalıĢmalar “değerlendirme” olarak adlandırılmaktadır20

.

Değerlendirme kavramı sözlükte değer biçme, değer belirleme anlamında kullanılmıĢtır. Değerlendirme, ölçme sonucunu bir ölçüt ile karĢılaĢtırma ve bu yolla, ölçme sonucuyla belirlenmiĢ olan özellik hakkında bir karara varma iĢlemidir. Tanımdan da anlaĢılacağı üzere, değerlendirme sürecinde, bir Ģeyin niteliği hakkında değer yargısına ulaĢılabilmesi için o nitelik üzerinde en az bir gözlem yapılmıĢ ve veri elde edilmiĢ olunması, bu veriyi karĢılaĢtıracak bir ölçüt bulunması gereklidir. Bu veri o ölçütle karĢılaĢtırılarak bir değer yargısına ulaĢılabilir.

Program değerlendirme ise; programın baĢında belirlenmiĢ olan hedeflere ulaĢtıracağı düĢüncesiyle seçilen ve süreklilik, aĢamalılık, kaynaĢıklık ilkelerine göre düzenlenen öğrenme yaĢantılarının ve çabaların etkili olup olmadığı hakkında bilgi toplama ve bu bilgileri ölçütlerle karĢılaĢtırarak programın etkililiği hakkında yargıya varma sürecidir. Değerlendirmeyi, program geliĢtirmenin son ve tamamlayıcı halkası olarak eğitim hedeflerinin gerçekleĢme derecesini belirleme süreci olarak tanımlamaktadır21

.

Program değerlendirme, temelde öğretimin değerlendirilmesini içermektedir. Bloom ve arkadaĢları öğretim ve değerlendirmenin istendik davranıĢların oluĢmasında eğitim sürecinin ayrılmaz iki öğesi olduğunu belirtmektedirler.

19

Sedat Yüksel, Milli Eğitim Bakanlığındaki program geliştirme çalışmalarının değerlendirilmesi".

Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi. Ankara: Pegem Yayıncılık.S. 24 s.581-608

20

Salih UĢun, (b.t.), Eğitimde Program Değerlendirmede Yeni YaklaĢımlar ve Modeller,

http://oc.eab.org.tr/egtconf/pdfkitap/pdf/349.pdf

21 Erdal Bay ve ġerafettin Karakaya, “Program Değerlendirme Sürecinde KarĢılaĢılan Sorunlar”,

(21)

Değerlendirme olmadan öğretim durumu hakkında karar vermenin olanaksız olduğunu ortaya koymakta ve değerlendirmenin görevi, hedeflerle belirlenen değiĢmelerin olup olmadığını, olmuĢsa gerçekleĢme derecesin belirleyen kanıtların toplanıp yargılanması olarak belirtmektedir.

Bir eğitim programının baĢarılı olabilmesi için tüm öğrencilerin programdaki hedeflere ulaĢmıĢ olması gerekir; ancak bu her zaman gerçekleĢmeyebilir. Bu sebeple, programın uygulanması sonucunda yetersiz kalan ya da yanlıĢ iĢleyen öğelerin olup olmadığını; varsa aksaklıkların programın hangi öğelerinden kaynaklandığını saptamak ve düzeltmeleri yapmak amacı ile programın değerlendirilmesi gerekmektedir22.

Eğitim programının değerlendirilmesi sürecinde sağlam veriler toplamak ve bu verileri yorumlamak için bir dizi araĢtırma yapılması gerekir. Değerlendirmeden alınan sonuçlar programın daha iyi geliĢtirilmesi, daha verimli ürün alınması için kullanılır23.

22 Özcan Demirel, Kuramdan Uygulamaya Eğitimde Program Geliştirme, 8. Baskı, Ankara, Pegem A Yayıncılık, 2005, s. 174-183

23 Fatma VarıĢ, Eğitimde Program Geliştirme Teori, Teknikler, 6.Baskı, Ankara, Alkım Kitapçık-Yayıncılık, 1996, s. 186.

(22)

III.

SOSYAL BĠLGĠLER DERSĠ

A. Sosyal Bilgilerin Tanımı ve Önemi

Ġnsanlar ve toplumlar, sürekli bir değiĢim içerisinde olup çok değiĢik sorunlarla karĢı karĢıya gelmektedir. Toplumdaki bireylerin ihtiyaçlarıyla toplumun arasındaki dengeyi sağlamada ve bireylere kendileri için gerekli olan bilgi, beceri ve tutumları kazandırmada sosyal bilimlere önemli görevler düĢmektedir. Eğitimin hem bir sosyal bilim dalı hem de sosyal bilimlerin uygulama sahası olması “Sosyal Bilgiler” kavramını ortaya çıkarmıĢtır24

.

Sosyal bilgiler alanı yıllar boyu birbiriyle çeliĢen tanımlardan, iĢlev örtüĢmesi ve felsefi karmaĢadan olumsuz etkilenmiĢtir. Bu nedenle sosyal bilgiler eğitimcilerinin, öğretim boyutunu irdelemeye baĢlamadan önce alanın kavramsal ve felsefi boyutlarını iyi kavramıĢ olmaları gerekir.

“Sosyal bilgiler nedir?” yirminci yüzyıl boyunca bu soruya birbirinden farklı pek çok yanıt verilmiĢtir. Ders okullarda on yıllardır verilmekle beraber sosyal bilgiler öğretiminin amaç, içerik ve yönteminin ne olduğu ya da olması gerektiği konusunda uzun süre bir uzlaĢma sağlanamamıĢtır. Ġlk kez 1970 yılında Barth ve Shermis, üzerinde geniĢ mutabakat sağlanan bir tanım yapmayı baĢarmıĢ ise de, sosyal bilgiler eğitimcileri soğuk savaĢ‟ ın sona eriĢine kadar alana kimi farklılıklar gösteren yeni tanımlar getirmeye devam etmiĢtir25

.

Sosyal Bilgilere ait tanımlardan bazılarına aĢağıda yer verilmiĢtir:

Sosyal Bilgiler, bütün çeĢitliliğiyle yeryüzüne bağlı olayları tanıtan, bunların oluĢ sebeplerini açıklayan, vatandaĢlık hak ve ödevlerinin, sorumluluklarının neler olduğunu belirten, kısaca insan ve onun sosyal çevresiyle geçmiĢte, günümüzde ve gelecekteki etkileĢimini ortaya koyan bilgilerdir26.

24 Halil Tokcan, Sosyal Bilgiler Öğretiminde Bütünsel Beyin YaklaĢımının Akademik BaĢarı Üzerinde Etkisi, TSA, Yıl:11, S.3, 2007, s. 52.

25

Cemil Öztürk, ve diğerleri, Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler Öğretimi, Yapılandırmacı Bir Yaklaşım, Ankara, Pegem A Yayıncılık, 2006, s. 24.

26 ġahin Oruç ve Kadir Ulusoy, “Sosyal Bilgiler Alanında Yapılan Tez ÇalıĢmaları”, Selçuk Ünv. hmet

(23)

Sosyal Bilgiler; kültürel miras, geçmiĢ, bugün ve geleceğe iliĢkin sosyal, politik, ekonomik yönleriyle insan etkinlikleri, sosyal problemler, eleĢtiriye yönelik düĢünme, değer verme gibi konular üzerine odaklanmıĢtır. Ġnsanın yaĢamında kullandığı ve zorunlu olan, onun daha kolay, mutlu ve rahat yaĢamasını, kendini gizilgüçleri doğrultusunda geliĢtirip gerçekleĢtirmesini sağlayan tüm toplumsal olgular ve iliĢkiler sosyal bilgilerin kapsamı içine girebilmektedir. Sosyal Bilgiler bir bakıma tüm sosyal bilimlerin kesiĢtiği bir alan olarak düĢünülebilmektedir27

.

Sosyal Bilgiler, ilköğretim okullarında iyi ve sorumlu vatandaĢ yetiĢtirmek amacıyla, sosyal bilimler disiplinlerinden seçilmiĢ bilgilere dayalı olarak, öğrencilere toplumsal yaĢamla ilgili temel bilgi, beceri, tutum ve değerlerin kazandırıldığı bir çalıĢma alanı olarak tanımlanabilmektedir28

.

Sosyal bilgiler dersi toplumsal yaĢamla çok yakından ilgilidir. Özellikle içinde yasadığımız yakın ve uzak çevrenin geçmiĢi, bugünü ve geleceği ile yakından tanıma olanağı bulunur. Bu derste çocuk, toplumsal sorunlarla karĢı karĢıya bırakılır ve kendisinin toplumsal yaĢamla kaynaĢması sağlanır. Sosyal bilgileri “Toplumsal gerçekle kanıtlanmaya dayalı bağ kurma süreci ve bunun sonucunda elde edilen dirik bilgiler” Ģeklinde ifade etmektedir29

.

Sosyal Bilgiler Ulusal Konseyi (NCSS)‟ e göre sosyal bilgiler terimi; sosyal bilim alanlarını, insan Ģeref ve haysiyetini korumak amacıyla oluĢturulan demokratik bir toplumda bireyin rolünü inceleyen, sosyal olayları ve insan iliĢkilerini irdeleyen faaliyet alanlarını kapsamaktadır30

.

Bir eğitim-öğretim programı olarak Sosyal Bilgilerin belli baĢlı özellikleri Ģunlardır31

:

 Sosyal Bilgiler bir vatandaĢlık eğitim programıdır.

27

Handan Deveci, “Sosyal Bilgiler Dersinde Gazete Kullanımı”, The Turkish Online Journal of

Educational Technology – TOJET, C.4, S.3, 2005, s. 160.

28 Münire Erden, Sosyal Bilgiler Öğretimi, Ankara, Alkım Yayıncılık, 1997, s. 8

29Veysel Sönmez, Sosyal Bilgiler Öğretimi ve Öğretmenlik Kılavuzu, Ankara, Anı Yayıncılık, 1998, s.17.

30 Cemil Öztürk ve Rahmi Otluoğlu, Sosyal Bilgiler Öğretiminde Edebi Ürünler ve Yazılı Materyaller, Ankara, Pegem-A Yayıncılık, 2003, s. 5.

(24)

 Bu programın içeriği, -teorik olarak- disiplinler arasıdır; sosyal bilimlerden aldığı konuları entegre eder. Bir toplumun tarih ve kültürüne iliĢkin temel bilgileri; sosyal ve bireysel konularla ilgili kavram ve temaları kapsar.

 Ġçeriğini aldığı sosyal bilimlerin yöntemlerini kullanır.

 Etkili bir sosyal bilgiler programı, her zaman, bireyin sosyal problemleri çözebilmesi için gerekli olan düĢünme ve karar verme becerilerini geliĢtirmeyi amaçlar. Bir öğretim alanı olarak sosyal bilgilerin genel amacı, vatandaĢ yetiĢtirmektir.

B. Sosyal Bilgiler ile Sosyal Bilimler Arasındaki ĠliĢkiler

Sosyal bilimler ile sosyal bilgiler kavramlarının çoğu kez eĢ anlamlı olarak kullanıldıkları görülmektedir. Ancak, eğitim öğretim süreci içinde bu iki kavramın farklı olarak ele alındıklarını belirtmek gerekir. Sosyal bilgiler öğretiminde içerik, genellikle sosyal bilimlerle ilgili disiplinlerden seçilmektedir. Bu bakımdan sosyal bilimler ile sosyal bilgiler, birer kavram olarak eĢ anlamlı olmasalar bile, aralarında yakın bir iliĢki vardır32

.

Sosyal bilimler: tarih, coğrafya ve yurttaĢlık bilgisi gibi konu alanlarıdır. Yani sosyal bilimler, insan davranıĢlarını çeĢitli yönlerden, nesnel bir yaklaĢımla inceleyen alanlardan oluĢmaktadır. Sosyal bilimlerin içeriği kendi aralarında bağlantılı ve karmaĢık birçok sosyal insan yaĢantısından türetilmiĢtir. Sosyal iliĢkileri zaman ve mekân içinde inceleyen kiĢilere sosyal bilimci adı verilir.

Sosyal bilgiler ise genel olarak farklı konu ve alanlardan oluĢan bütünleĢtirilmiĢ bir eğitim programıdır. En önemli özelliklerinden biri de vatandaĢlık kavramı üzerinde durması iyi bir vatandaĢ yetiĢtirme çabasında olmasıdır33

.

Sosyal bilgiler, toplumsal gerçekle kanıtlamaya dayalı bağ kurma sureci ve bunun sonunda elde edilen derin bilgiler olarak tanımlanabilir. Toplumsal gerçek denildiğinde, toplumsal hayatı düzenleyen her türlü etkinlik akla gelebilir. Ġnsanın

32

Gürhan Can ve diğerleri, Sosyal Bilgiler Öğretimi, Anadolu Üniversitesi Yayınları, EskiĢehir, 1998, s. 3.

33 James Barth ve Abdullah, DemirtaĢ, İlköğretim Sosyal Bilgiler Öğretimi, Ankara, YÖK Yayınları, 1997, s. 15- 16

(25)

hayatında kullandığı ve zorunlu olan, onun daha kolay, rahat, mutlu yaĢamasını kendini gizli yetenekleri doğrultusunda geliĢtirip, gerçekleĢtirmesini sağlayan tüm toplumsal olgular ve iliĢkiler bu kavramın kapsamı içine girebilir. Bir bakıma tüm sosyal bilimler felsefe ve diğer etkinliklerin kesiĢtiği bir alan olarak düĢünülebilir. Gerçekte sosyal bilgiler, eğitim alanının yarattığı bir kavramdır. Bu disiplinler arası alan, sosyal bilimler alanındaki kavramsal ve bilimsel geliĢmelerin eğitim süreci içinde ele alınarak bireyin toplum içinde geliĢmesini, yetiĢtirilmesini amaçlar. Sosyal bilgiler; tarih, coğrafya, yurttaĢlık bilgisi (vatandaĢlık) gibi günümüzde ilköğretim programlarında yer alan, ancak gerçekte sosyal bilimler denilen sosyoloji, ekonomi, psikoloji, antropoloji v.b. gibi disiplinlerden seçilerek o yaĢlardaki öğrencilerin düzeyine uygun, daha somut ve daha yakın özelliklere sahip duruma getirilen konuları içerir. Temel kültür öğelerini, birçok alandaki çalıĢmalardan sağlanan bulgulardan, disiplinler arası bir yaklaĢımla seçilip yoğrularak oluĢturulmuĢ bilgileri içinde bütünleĢtiren, ilköğretim düzeyinde (biliĢsel, duyumsal) ve çocuğun küresel algılama özelliğine uygun durumuna getirilmiĢ bir derstir34

.

Ġlköğretimde öğrencilerin sosyal yaĢama hazırlanmasında sosyal bilgiler dersinin önemli bir yeri vardır. Sosyal bilimler, araĢtırma, deney, buluĢ ve benzeri bilimsel etkinlikleri içermekte, insan, toplum ve onların değerleri, çevreleriyle olan iliĢkileri ile ilgilenmekte; bu konudaki bilgiyi artırmaya ve geniĢletmeye çalıĢmaktadır. Sosyal bilgiler ise, sosyal bilimler yöntemlerini, içeriğini ve bulgularını basit düzeyde ele almakta; bireyin toplumda yaĢayıĢ ve davranıĢları, temel gereksinimleri ile bunları gidermek için yaptıkları gibi konuları içermektedir Bu bağlamda, sosyal bilgiler dersinin bireylere değer kazandırmadaki rolü açıkça görülmektedir. Sosyal değerler sosyal bilimleri oluĢturan disiplinler kapsamındadır. Sosyal bilgiler dersi de bu disiplinlerden seçilmiĢ ve düzenlenmiĢ konulardan oluĢmaktadır. Bu açıdan, sözü edilen dersin öğrencilere değer kazandırmada önemli bir iĢlevi vardır35

.

34 Cengiz Dönmez, “Sosyal Bilimler ve Sosyal Bilgiler Kavramları”

http://w3.gazi.edu.tr/web/cdonmez/html/body_makale_10.html

35 Ġlke Evin ve Osman Kafadar, “Ġlköğretim Sosyal Bilgiler Programının ve Ders Kitaplarının Ulusal ve Evrensel Değerler Yönünden Ġçerik Çözümlemesi”, Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, S.2, C.3, 2004, 294- 295.

(26)

Sosyal bilgiler dersi, bir toplumda yaĢayan insanların, o toplumun yaĢayıĢı, iliĢkileri, kültürü, dünya toplumları içindeki yeri, çeĢitli uluslarla bağlantıları konusundaki temel ve genel bilgilerin önemli bir bölümünü oluĢturmaktadır. Ancak Sosyal bilgiler; tarih, coğrafya, vatandaĢlık ve insan hakları eğitimi gibi günümüzde ilköğretim programlarında yer alan; aslında “Sosyal Bilimler” denilen sosyoloji, ekonomi, psikoloji, antropoloji gibi disiplinlerden seçilerek ilköğretim çağındaki öğrencilerin düzeyine uygun, daha somut ve daha yalın özelliklere sahip duruma getirilen konuları içermektedir. Bu ders, temel kültür öğelerini, birçok alandaki çalıĢmalardan sağlanan bulgulardan, disiplinlerarası bir yaklaĢımla alıp yoğurmakta; ilköğretim düzeyine ve kendi yapısına uygun bir anlayıĢla varlığını bütünleĢtiren bir ders olarak programdaki yerini almaktadır36

.

Bireyin yetiĢkin bir insan olarak göstereceği özellikler büyük ölçüde ilköğretim çağında biçimlenip geliĢtirilmektedir. Bu dönemde sosyal bilgiler dersi özellikle vatandaĢlık eğitiminde olması gereken temel özelliklerin kazandırılmasında önem taĢımaktadır. Demokratik topluma etkili katılım için gerekli eleĢtirel bakıĢ açısı gibi önemli davranıĢların kazandırılmasında sosyal bilgiler dersine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda sosyal bilgiler dersi, öğrencilerin, insanı ve sürdürdüğü yaĢamı her yönüyle anlamalarında kilit role sahiptir37

. Sosyal bilgiler dersi çocuklara önemli sosyal becerileri kazandırarak ve onların iyi birer vatandaĢ olarak yetiĢmelerine katkı sağlamaktadır. Bu ders aracılığıyla toplumlar bireylerini, kendi toplumsal yapılarına uygun olarak yetiĢtirmektedir38

. Sosyal bilgiler dersi insanın sınırsız isteklerini karĢılamak için sınırlı sayıdaki insan kaynaklarının kullanılmasına iliĢkin kavram, beceri ve tutumları geliĢtirecek türde yaĢantıları hazırlayarak onun ekonomik yeterlik kazanmasına yardım eder ve vatandaĢlık sorumluluğuna büyük önem verir. Bu amaçları gerçekleĢtirmek için sosyal bilgiler dersi, her bireyin gücünü en iyi biçimde geliĢtirecek yaĢantılara olanak vererek kendini tanımasına katkıda

36

Ersan Sözer, “Sosyal Bilgiler Programının Amaçları, Ġlkeleri ve Temel Özellikleri,” Sosyal Bilgiler

Öğretimi, Editör: Gürhan Can. EskiĢehir, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayınları,

1998, s.12- 13.

37 Ahmet Doğanay, “Sosyal Bilgiler Öğretimi”, Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler Öğretimi, Editörler: Cemil Öztürk ve Dursun Dilek. Ankara, PegemA Yayıncılık, 2002, s.16.

38 Handan Deveci, Sosyal Bilgiler Dersinde Probleme Dayalı Öğrenmenin Öğrencilerin Derse İlişkin

Tutumlarına, Akademik Başarılarına ve Hatırlama Düzeylerine Etkisi, EskiĢehir, Anadolu

(27)

bulunur. Bağımsızlık, iĢbirliği ve kültürün, düĢünme, inanç ve davranma üzerindeki etkileri gibi insan iliĢkilerini kavramak için gerekli olan kavram ve genellemelerin oluĢturulup geliĢtirilmesi Sosyal bilgiler dersi ile sağlanabilir39 .

Öğrencilere en azından genel kültür vererek onlara kiĢi ve toplum sorunlarını tanıtma ve bu sorunlara çözüm yolları arama, yurdun ekonomik, toplumsal ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunma gücü kazandırmayı amaçlayan sosyal bilgiler dersinin iĢlevleri yaĢamsal önem taĢımaktadır40

.

C. Eğitim Sisteminde Sosyal Bilgiler

Ġlköğretim okullarında 4. sınıftan baĢlayarak 7. Sınıfta dâhil okutulan sosyal bilgiler dersleri Sosyal bilimler alanından seçilmiĢ konular arasından ve belli bir program dahilinde aktarılmaktadır. Ġyi insan, iyi vatandaĢ yetiĢtirmek amacıyla öğrencilere bu derste, toplumsal yaĢamla ilgili temel bilgi, beceri ve değerler kazandırılmaya çalıĢılır41

.

1. Sosyal Bilgiler Kavramının Tarihçesi

Sosyal bilgiler eğitiminin dünyada ne zaman ve nerede baĢladığı kesin olarak bilinmemekle birlikte, bu alandaki çalıĢmalar ve eğitim etkinlikleri oldukça eskilere dayanmaktadır. Eski Mısır ve Perslerde, toplumsal yaĢamla ilgili birtakım bilgi ve becerilerin insanlara kazandırılmaya çalıĢıldığı bilinmektedir. Daha sonraları Antik Roma'da, kimi okullarda Aritmetik ve Geometri ile birlikte Mitoloji, Tarih, Coğrafya, Hukuk ve Felsefe gibi derslerin verildiği görülür. Ġlk kez “Sosyal Bilgiler” adıyla bir dersin ilk ve ortaokullarda okutulmasını Fransız düĢünürü Condercet (1743- 1794) savunmuĢtur.

Amerika‟da 18. Yüzyılın sonlarına doğru ahlak eğitiminin içinde kimi toplumsal kuralların öğretildiğine tanık olunmaktadır. Ancak, Amerika BirleĢik

39 Emin Sağlamer, “Sosyal Bilgiler”, Çağdaş Eğitim, S. 232, 1997, s.3.

40 Handan Atıl, “Okul Deneyimi Dersi Kapsamında Sosyal Bilgiler Dersini Gözleyen Öğretmen Adaylarının GörüĢlerine Göre Sosyal Bilgiler Öğretiminin Değerlendirilmesi” Anadolu Üniversitesi

Eğitim Fakültesi Dergisi, C.10, S.2, 2000, s.17

41 Ġsmail TaĢlı, “Ġlköğretim Okulları Sosyal Bilgiler Derslerinin Planlanmasında Öğrenci Kılavuzlu ÇalıĢmaya Ait Öğretmen Tutumları”, Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, C.1, S.1, 2003, s.101.

(28)

Devletleri‟nde Ulusal Eğitim Konseyi 1892 yılında, ülkede “ulusal toplum” anlayıĢını oluĢturmak üzere Tarih, Coğrafya ve VatandaĢlık Bilgisi konularından oluĢan bir tür sosyal bilgiler dersi içeriğinin okutulmasını kararlaĢtırmıĢ ve böyle bir dersin öğretimi böylece baĢlatılmıĢtır. Bununla birlikte, sosyal bilgiler (Social Studies) terimi Amerika BirleĢik Devletleri‟nde ilk kez 1916 yılında kullanılmaya baĢlanmıĢtır42

.

II. Dünya SavaĢı öncesi yaĢanan ekonomik buhranlar sosyal bilgilerin içerisine ekonominin dâhil olmasını sağlamıĢtır. SavaĢtan sonra ise ağırlık vatandaĢlık eğitiminden tarih, coğrafya, ekonomi, sosyoloji ve siyasal bilimlere kaymıĢtır. 1960‟lı yıllardan sonra „Yeni Sosyal Bilgiler‟ hareketi buluĢ yoluyla öğretim stratejisini esas almıĢtır. 2000‟li yıllarda ABD‟de sosyal yapılandırmacılık esas alınmaya baĢlamıĢtır. Günümüzde Amerika ve onun müttefiki olan ülkelerde ve Türkiye‟de uygulanmaktadır. Diğer pek çok ülkede ise tek disiplinli program anlayıĢına uygun olarak tarih, coğrafya ve vatandaĢlık gibi dersler de iĢlenmektedir43

. Türk eğitim tarihinde cumhuriyet öncesi dönemde 1847-1848 tarihli „Sıbyan Mektebi Talimnamesi‟ ile ilk kez ilkokul programı hazırlanmıĢ, dört yıllık programda coğrafya dersine de yer verilmiĢtir. II. MeĢrutiyetin ilanından sonra 1913‟de yürürlüğe giren ilköğretim geçici kanunu ile bazı düzenlemeler yapılmıĢ, kelam, fıkıh, hadis gibi derslerin yanı sıra tarih ve coğrafya dersleri okutulmuĢtur.

Fen bilgisi dersi dıĢında, cumhuriyet dönemine kadar ilkokul programında herhangi bir değiĢiklik gerçekleĢtirilmemiĢtir44

.

Sosyal bilgilerle ilgili alanlarda, cumhuriyet‟in baĢlangıcından günümüze kadar değiĢik yıllarda (1926, 1930, 1932, 1936, 1948, 1962, 1968, 1989, 1993, 1998, 2004) programlarda birtakım düzenlemelere gidilmiĢtir. Bu düzenlemeler çerçevesinde disiplinlerarası bir program yaklaĢımı ve bir ders olarak sosyal bilgilerin, Türkiye‟de

42 Gürhan Can, ġefik YaĢar ve Ersan Sözer, Sosyal Bilgiler Öğretimi. Editör: Gürhan Can, EskiĢehir: Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Ġlköğretim Öğretmenliği Lisans Tamamlama Programı, 1998.

43

Cemil Öztürk, (Ed.), Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler Öğretimi, Ankara, Pegema Yayınları, 2006, s. 44- 46.

44 Yahya Akyüz, Türk Eğitim Tarihi (Başlangıçtan 1999’a), 7. basım, Ġstanbul, Alfa Basım Yayın ve Dağıtım, 1999, s.231-233

(29)

ilk kez 1960‟lı yıllarda benimsendiği görülmektedir. Bu tarihten önce, gerek osmanlı, gerekse cumhuriyet dönemlerinde, bu dersin kapsamına giren disiplinler, ilköğretim düzeyinde ayrı dersler olarak verilmiĢtir. Nitekim 1926, 1930, 1936, 1948 programlarında tarih, coğrafya ve yurttaĢlık Bilgisi dersleri ayrı ayrı yer almıĢtır45

. Bu dersler ilk kez 1962 yılında yayınlanan ilkokul programı taslağında disiplinlerarası yaklaĢımla “Toplum ve Ülke Ġncelemeleri” adı altında birleĢtirilmiĢtir46. Bu ders, 1968 yılında yayınlanan ilkokul programında “Sosyal Bilgiler” adını almıĢ ve 1998 yılına kadar bu program uygulanmıĢtır. 1998 yılında ise sekiz yıllık zorunlu ve kesintisiz ilköğretim uygulaması ile ilgili yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 4-7. sınıfları da kapsayacak Ģekilde yeni bir “ilköğretim okulu sosyal bilgiler dersi öğretim programı” yürürlüğe konmuĢtur47

.

Program geliĢtirme çalıĢmalarındaki süreklilik anlayıĢına bağlı olarak, günümüzdeki geliĢmeler doğrultusunda sosyal bilgiler programını yenileme gereksinimi duyulmuĢtur. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığı‟nın 1998 yılında hazırladığı “Ġlköğretim Sosyal Bilgiler Öğretim Programı” tekrar ele alınmıĢ yerini 2005- 2006 öğretim yılından itibaren “2004 SBDÖP” uygulanmaya baĢlanmıĢtır.

SBDÖP ile ilgili olarak dikkati çeken en önemli özelliklerden biri, programın dünyadaki bireysel, toplumsal ve ekonomik alanda yaĢanan değiĢim ve geliĢmelerle birlikte, Avrupa Birliği‟nin normlarını ve eğitim anlayıĢını, önceki programların değerlendirmelerine iliĢkin sonuçları ve ihtiyaç analizlerini dikkate aldığı vurgulanmıĢtı.

45 Ahmet Doğanay, “Sosyal Bilgiler Öğretimi”, Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler Öğretimi, Editörler: Cemil Öztürk ve Dursun Dilek, Ankara, PegemA Yayıncılık, 2002, s.72.

46 Sönmez, s.12.

47 Ersan Sözer, Kuramdan Uygulamaya Sosyal Bilgilerin Öğretimi, EskiĢehir, Anadolu Üniversitesi Yayınları,1998, s.9- 10

(30)

2. Sosyal Bilgiler Dersinin Amaçlar

Sosyal bilgiler dersi, demokratik değerleri benimsemiĢ vatandaĢlar olarak öğrencilerin, içinde yaĢadığı topluma uyum sağlamalarını ve öğrencilere bu bilgi birikimini yaĢama geçirebilecek donanımları kazandırmayı amaçlamaktadır. Sosyal bilgiler, öğrencileri insancıl, mantıklı ve katılımcı vatandaĢlar olarak yetiĢtirmeyi hedeflerken aynı zamanda onların karar verme ve bilgiye ulaĢmalarını da amaçlamaktadır.

Demokratik bir toplumda her yaĢta insan, kendilerini, ailelerini, toplumlarını, ülkelerini ve dünyayı etkileyebilecek kararlar alabilmelidir. Bu yüzden sosyal bilgiler eğitiminin temel amacı, öğrencilere mantıklı ve iyi kararlar alabilmeleri ve sorumluluk sahibi vatandaĢlar olarak davranabilmeleri konularında yardımcı olmaktır48

.

Sosyal bilimlerde kesin genellemelere ulaĢmak zordur; dolayısıyla sosyal bilgilerin bilgi temelini oluĢturan bilgiler de değiĢkendir. Bu yüzden sosyal bilgiler öğretiminde dikkat edilecek en önemli nokta, bu bilgilere mutlak değerler olarak değil, değiĢken değerler olarak bakılması gerektiğidir. Amaç, üretilen bilgilerin kalıplar halinde öğrenilmesi değil, dinamik bilgi üretilmesi olmalıdır49

.

Sosyal bilgiler dersinin amaçlarına ulaĢması için, çağın gereklerine uygun, yeni anlayıĢları çerçevesinde hazırlanmıĢ, öğrenme faaliyetlerine öğrencilerin aktif katılımına izin veren programlara ihtiyaç duyulmaktadır. Dünya eğitim sistemlerinde meydana gelen değiĢimlerden en fazla etkilenen alanlardan biri sosyal bilgiler olmuĢtur. SBDÖP bireylerde siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda olumlu davranıĢlar geliĢtirmeyi amaçlamaktadır. Yenidünya düzeni, bu alanlardaki egemen anlayıĢı değiĢtirmeye baĢlamıĢtır. Bu değiĢim, sosyal bilgiler öğretim programlarında ciddi bir değiĢikliği zorunlu hale getirmiĢtir50.

Hızla değiĢen ve geliĢen dünyamız, her geçen gün beraberinde karmaĢık sorunları ve buna bağlı olarak da çeĢitli ihtiyaçları beraberinde getirmektedir. Her

48

Barth ve DemirtaĢ, s.20

49 Cemil Öztürk ve Dursun Dilek (Ed.), Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler Öğretimi, Ankara, Pegem-A Yayıncılık, 2004, s.36- 37

(31)

bilim dalında olduğu gibi, sosyal bilimlere de bireylerin ihtiyaçları ile toplumun beklentileri arasındaki dengeyi sağlamada, insanlara gerekli bilgi, beceri ve tutumları kazandırma konusunda büyük sorumluluklar düĢmektedir. Bu anlamda sosyal bilgiler, bu sorumlulukları yerine getirme konusunda disiplinler arası ve çok yönlü bir yaklaĢım izleyerek, kiĢilere bilgi edinme yollarını ve belli becerileri kazandırma amaçlarına öncelik vermektedir.

Sosyal bilgiler dersinin amaçları Ģöyle özetlenebilir51;

 KiĢilik geliĢimi

 Ġnsanların birbiriyle iliĢkiler

 Ekonomik verimlilik

 YurttaĢlık görevleri ve sorumlulukları

 DeğiĢim ve hayatla baĢa çıkma

 Dünyayı, yurdu ve çevreyi tanımak için bilgi birikiminden yararlanma

51 Sevgi Öztürk, İlköğretim Okullarında Yapılandırmacı Yaklaşım Doğrultusunda Hazırlanan 6 ve 7.

Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programına Yönelik Öğretmen Görüşleri, YayımlanmamıĢ

(32)

IV.

2007 YILI 7. SINIF SOSYAL BĠLGĠLER PROGRAMI

A. Sosyal Bilgiler Programının Yenilenme Nedenleri?

Dünyada ve ülkemizde sürekli geliĢen ve değiĢen eğitim sistemleri, diğer derslerde olduğu gibi sosyal bilgiler dersleri ile ilgili de her geçen gün yeni anlayıĢlar ve görüĢler ortaya atılmaktadır. Çünkü sosyal bilgiler öğretim programları bireylerde siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda olumlu davranıĢlar geliĢtirmeyi ve değiĢen toplumsal Ģartlara ayak uydurabilmeyi amaçlamaktadır. Yeni dünya düzeni, bu alanlardaki egemen paradigmaları değiĢtirmeye baĢlamıĢtır. Bu değiĢim sosyal bilgiler öğretim programlarında da ciddi değiĢim ve geliĢmeleri zorunlu hale getirmektedir. Toplumsal değiĢimlere ayak uydurabilecek bireylerin yetiĢtirilebilmesi ise ancak çağın Ģartlarına uygun bilimsel bilgiler ıĢığında hazırlanmıĢ programlar sayesinde gerçekleĢtirilebilmektedir52

.

Sosyal bilgiler programıyla ilgili en radikal değiĢikliklerden biri 1998 yılında sekiz yıllık kesintisiz ve zorunlu eğitime geçilmesiyle yaĢanmıĢtır. Bu çerçevede ilköğretim bir bütün olarak ele alınmıĢ, sosyal bilgilerin bir ders olarak ilköğretimin 4–5–6 ve 7. sınıflarında okutulması kararlaĢtırılarak “1998 Sosyal Bilgiler Programı” geliĢtirilmiĢtir. Bu düzenlemeyle ilköğretimin ikinci kademesinde 7. ve 8. sınıflarda “VatandaĢlık ve Ġnsan Hakları Eğitimi” dersinin okutulması da karara bağlanmıĢtır. 1998 yılında sosyal bilgiler dersinin okutulmaya baĢlanması bu dersi okutacak öğretmen ihtiyacını gündeme getirmiĢ ve eğitim fakültelerinin yeniden yapılandırılmasının bir sonucu olarak o zaman için iki fakültede bulunan “Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Lisans Programları‟nın” sayısı hızla artırılmaya baĢlanmıĢtır53

.

52

Osman Samancı, DurmuĢ Kılıç ve Seda Abay, “Ġlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi Yeni Öğretim Programında Yer Alan Kavramlar”, Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Dergisi, S.11, 2005, s. 238 53 Selahattin Kaymakcı, “Yeni Sosyal Bilgiler Programı Neler Getirdi?”, Gazi Eğitim Fakültesi

(33)

Dünyada meydana gelen değiĢim süreci eğitim alanına yansımıĢ, bu alanda ilk olarak eğitim programlarında uygulanmıĢtır. Tüm bu süreç sonunda sosyal bilgiler eğitim programındaki değiĢikliklerin nedenlerini Ģu Ģekilde sıralanabilmektedir54

.

 Bilimsel geliĢmelere karĢı eski program ve ders kitaplarının yetersiz kalması,

 Eğitimde yeni yaklaĢımların ortaya çıkması ve bu yaklaĢımların eğitime yansıtılmak istenmesi,

 Kaliteli bir eğitim sağlanmak istenmesi,

 Yenidünya anlayıĢında ekonominin önemli bir yere sahip olması ve yetiĢecek nesillerin ekonomiye ve demokrasiye duyarlı olmalarını sağlanmak istenmesi,

 Bireysel ve toplumsal değerlerin geliĢtirilme ihtiyacı,

 Ġlköğretimde sekiz yıllık zorunlu temel eğitim anlayıĢının kabul edilmesine rağmen programda gereken bütünlüğü sağlayacak değiĢikliklerin yapılmamıĢ olunması,

 Dersler ve konular arası bütünlüğün sağlanması ihtiyacı.

Yukarıda belirtilen tüm bu nedenlerden dolayı yeni bir eğitim programı hazırlanması ihtiyacı ortaya çıkmıĢtır.

Sosyal bilgiler programıyla ilgili son radikal değiĢiklik ise 2000‟li yılların baĢlarında yaĢanmıĢ ve bu bağlamda 2004 yılında Türk Eğitim Sistemi‟nde program değiĢikliğine gidilmiĢtir. Türk Eğitim Sistemi‟nde yapılan program değiĢikliğinin ana nedenleri Milli Eğitim Bakanlığı ve Talim Terbiye Kurulu BaĢkanlığı‟nca Ģöyle belirtilmektedir55:

 Dünya‟da bilim ve teknolojide meydana gelen hızlı değiĢimin Türkiye‟ye yansımaları,

54

Fatih Berk, Eski ve Yeni İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programları ve Ders

Kitaplarında Tarih Konularının Karşılaştırılması, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,

Adana, YayımlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, 2008, s. 22- 23. 55 Kaymakcı, s. 1532- 1533.

(34)

 DeğiĢik bilim alanlarındaki araĢtırma bulgularının ve eğitim bilimlerinde öğretme/öğrenme anlayıĢındaki geliĢmelerin yöntem ve içerik olarak öğretim programlarına yansıtılması ihtiyacı,

 Ekonomiye ve demokrasiye duyarlı bir eğitim ihtiyacı,

 Bireysel ve ulusal değerlerin küresel değerler çerçevesinde geliĢtirilmesi ihtiyacı,

 Mevcut öğretim programları uygulamaları kapsamında öğrencilerin çoğunluğunda gözlemlenen okula, öğrenmeye ve okumaya tepki düzeyinde bir isteksizlik olması,

 Mevcut öğretim programlarında konuların çok kapsamlı ve ezbere dayalı bilgi yoğunluklu olması nedeniyle, konuların zamanında bitirilememesi ve çoğu zaman sıkıĢtırılıp öğrenilmeden bitirilmesinin tercih edilmesi,

 Programda yer alan konuların birçoğunun çocukların yaĢ ve geliĢim düzeylerine uygun olmaktan, onların merak ve ilgilerini karĢılamaktan uzak olması,

 Okulda kazandırılmaya çalıĢılan yaĢantı biçimleri ile gerçek dünyanın çoğu kez uyum içinde olmaması,

 Temel eğitimde program bütünlüğünün olmaması,

 Dikey eksende, temel eğitimde birinci sınıftan sekizinci sınıfa her bir dersin kendi içinde kavram bütünlüğünün olmaması,

 Yatay eksende, dersler arasında yeterli paralelliğin sağlanmamıĢ olması,

 Ekonomik ve toplumsal geliĢmelerin bir sonucu olarak bireylerin yaratıcılık, eleĢtirel düĢünme, problem çözme, karar verme ve iĢbirliği yeterliliklerini kazanmalarının daha fazla önem kazanmıĢ olması,

 Kendini ifade edebilen, iletiĢim kurabilen, giriĢimcilik ruhuna sahip vatandaĢlar yetiĢtirme gerekliliğinin daha baskın konuma gelmesi,

 Çocuklarımızın, ülke çapında ya da uluslararası değerlendirmelerde beklenen düzeyde baĢarı gösterememesi.

(35)

Türk Eğitim Sistemi‟nde program değiĢiminin ana nedeni olan bu gerekçeler, sosyal bilgiler programının yenilenmesinin de baĢlıca nedenleri arasında gösterilmektedir.

B. Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programını Vizyonu

Vizyon; sahip olduğumuz değerlerin anlam ve yansımasıyla zihnimizde çizdiğimiz bir tablodur56

.

2005-2006 eğitim-öğretim yılında pilot okullarda uygulanmaya baĢlanan sosyal bilgiler Programı yapılan bazı değiĢiklerle 2006-2007 eğitim-öğretim yılından itibaren tüm 6. sınıf ve 2007-2008 Öğretim yılından itibaren de tüm 7. sınıflarda uygulamaya konulmuĢtur.

Programı hazırlayan Talim Terbiye Kurulu BaĢkanlığına göre sosyal bilgiler yeni programının hazırlanmasının gerekçesi özet olarak Ģu Ģekilde belirtilmiĢtir;

Klasik eğitim sistemi, bilgi üretiminin yavaĢ olduğu sanayi toplumlarına göre geliĢtirilmiĢtir. Günümüzde iletiĢim ve ulaĢımın hızlanmasıyla ortaya çıkan küreselleĢme, toplumsal, ekonomik ve kültürel boyutları ile ulusal kavram ve sınırları zorlamaktadır. Bu durumda bilgiyi üretme ve kullanma ön plana çıkmaktadır. Dolayısıyla sosyal bilgiler yeni öğretim programının vizyonu; çağdaĢ, Atatürk ilke ve inkılâplarını benimsemiĢ, temel demokratik değerlerle donanmıĢ, insan haklarına saygılı ve bulunmuĢ olduğu çevreye duyarlı, bilgiyi deneyimlerine göre yorumlayan, kullanan ve düzenleyen, eleĢtirel düĢünme becerisine sahip, sosyal katılım becerileri geliĢmiĢ, sosyal hayatta etkin, üretken, haklarını ve sorumluluklarını bilen, Türkiye Cumhuriyeti vatandaĢı yetiĢtirmektir57.

2007 yılında hazırlanan sosyal bilgiler programının vizyonu; sosyal bilimlere ait kavram ve yöntemleri kullanan, çağın gerektirdiği temel bilgi, beceri ve değerlerle donanmıĢ; etkin, üretken, hak ve sorumluluklarını bilen ve kullanan Türkiye Cumhuriyeti yurttaĢları yetiĢtirmek Ģeklinde ifade edilmektedir. Bu programla; öğrenci, dolayısıyla etkinlik merkezli; sosyal bilgiler açısından bilgi ve beceriyi

56 Yüksel Özden, Eğitimde Yeni Değerler, 5. Baskı, Ankara, Pegema Yayıncılık, 2002, s. 33 57 Berk, s. 24-25

(36)

dengeleyen, diğer ders, ara disiplinler ve sosyal bilgiler konularıyla iliĢkilendirilmeye önem verilen, öğrencinin kendi yaĢantılarını ve bireysel farklılıklarını dikkate alarak çevreyle etkileĢimine olanak sağlayan aktif öğrenme yöntem ve teknikleriyle yeni bir anlayıĢ yaĢama geçirilmeye çalıĢılmıĢtır58

.

Tüm dünyada bireysel, toplumsal ve ekonomik alanda yaĢanmakta olan değiĢimi ve geliĢimi; ülkemizde de demografik yapıda, ailenin niteliğinde, yaĢam biçimlerinde, üretim ve tüketim kalıplarında, bilimsellik anlayıĢında, toplumsal cinsiyet alanında, bilgi teknolojisinde, iĢ iliĢkileri ve iĢ gücünün niteliğinde, yerelleĢme ve küreselleĢme süreçlerinde görmek mümkündür. Tüm bu değiĢim ve geliĢimleri eğitim sistemimize ve programlarımıza yansıtmak gereği duyulmuĢtur. Bu amaçla, Milli Eğitim Bakanlığı‟nca Ġlköğretim Programlarının geliĢtirilmesi sürecinde ele alınan ve Ġlköğretimin ilk 5 sınıfında 2005- 2006 Öğretim yılından itibaren uygulanmaya baĢlanan programlardan biri de sosyal bilgiler programıdır. Yapılandırmacı yaklaĢıma göre geliĢtirilen sosyal bilgiler programının vizyonu Ģu Ģekilde açıklanmıĢtır;

“21. yüzyılın çağdaĢ, Atatürk ilkeleri ve inkılâplarını benimsemiĢ, Türk tarihini ve kültürünü kavramıĢ, temel demokratik değerlerle donanmıĢ ve insan haklarına saygılı, yaĢadığı çevreye duyarlı, bilgiyi deneyimlerine göre yorumlayıp sosyal ve kültürel bağlam içinde oluĢturan, kullanan ve düzenleyen (eleĢtirel düĢünen, yaratıcı, doğru karar veren), sosyal katılım becerileri geliĢmiĢ, sosyal bilimcilerin bilimsel bilgiyi üretirken kullandıkları yöntemleri kazanmıĢ, sosyal yaĢamda etkin, üretken, haklarını ve sorumluluklarını bilen, Türkiye Cumhuriyeti vatandaĢlarını yetiĢtirmektir59.”

Sosyal bilgiler dersinde, çocukların sosyal olayları kavramaları, sosyal bilimlerin temel kavramlarını anlamaları, toplumdaki farklılıklar ve iliĢkiler üzerine genelleme yapmaları, toplumsal olayları sınıflamaları, eleĢtirmeleri, karĢılaĢtıkları

58 Yadigâr Doğan ve Seçil AlkıĢ, “Sınıf Öğretmeni Adaylarının Sosyal Bilgiler Derslerinde Çoklu Zekâ Alanlarını Kullanabilmelerine Yönelik GörüĢleri”, Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Dergisi, C.20, S.2, 2007, s. 328.

59 Oğuz Gürbüztürk ve Nur Mala, “Ġlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersinde “Adım Adım Türkiye Ünitesinin” Yapılandırmacı YaklaĢıma Göre Etkililiğinin Değerlendirilmesi”, Sosyal Bilimler

Referanslar

Benzer Belgeler

Keisanen (2007) examines stance taking patterns in negative yes/no interrogatives and tag questions in spoken American English conversation drawing the data from corpus,

Kısmî münâfık: Îman ve nifak arasında gidip gelen, kuşku ve tereddüt için- de, sürekli çatışma içinde kalan, bazen imânâ bazen ise küfre yakın olan, dolayı- sıyla

Metal köpükler, termal, mekanik, biomedikal, yakıt pili, elektriksel ve sönümleme gibi uygulamalarda, endüstriyel ve bilimsel olarak geniş bir yelpazede kullanılabilir.

There were 7 intraoperative findings: 1) The quadri- ceps tendon was malrotated and situated with the patella on anterolateral aspect of the femur and knee joint; 2) The RF,

Şehirlerin Rekabetinde Sosyal Sermayenin Önemi Üzerine Bir Araştırma* A Research on The Importance of Social Capital in The Competition of Cities. Abdullah Zübeyr AKMAN ve

Given example structures of interest, a new learning algorithm fits a GMM to the image data, and this model can be used to detect other similar structures by grouping pixels that

A) Sadece onun gibi sanatkârlara değil, onun gibi kendilerini sanatlarına adamış, ailelerine ve arkadaşlarına sadık insanlara da ihtiyacımız var. B) Onun gibi artistlerden