Sazlarını dinlediklerimiz
T Ü R K
M M
L J ^ ı
YORGO
Hazırlayan: HİLMİ RİT
BACAN OS
S
EMPATİK, cana yakın, sazını yenmiş bir vir tüöz Yorgo Bacanos. Yarım asırdır udunu ve piyanosunu dinlediğiniz, kendisini bütün Şark âlemine kabul ettirmiş kıymetli sanatkâr hayatım anlatıyor:Y O R G O B A C A N O S
Mahur şarkı
Beste:: Yorgo Bacanos
Hâlâ kanayan kalbimi aşk ateşi dağlar Ümmidi kırılmış beni âtiye ne bağlar Gönlümdeki öksüzlüğe hattâ gülen ağlar Bir türbe ki ruhum gelen ağlar giden ağlar,
Kürdîkhicazkâr şarkı
Beste: Yorgo Bacanos
Neş’eyle geçen ömrümü eyvah keder ettin Şen gönlümü bir gül gibi yaktın, heder ettin Yıllar yılı zâlim, bana bak neler ettin
Şen gönlümü bîr gül gibi yaktın, heder
Uşşak şarkı
Beste: Yorgo Bacanos
Tatlı eîâ gözlerinle kararttın gözlerimi Aşkınla ölüyorken cefâ etmek yeri mi Unutma ey vefasız sevgili bu sözlerimi Bir gün ağlar da ararsın bulamazsın yerimi
Hüzzam şarkı
Beste: Yorgo Bacanos 5
Sevdası henüz sinede gönlüm gibi sağdı Ü Ruhumda çiçekler yaratan neş’esi vardı = Gözyaşları sevdamıza bir çığ gibi yağdı g Viran olası dilde emeller de sarardı. =
liilllllimilIilIÜIllllllllHimiIllllllllllinililUIIIİIlilllllllUlililIIIİIIÜIlimilliiilillillllllllllliIillllilillllillIlliSİ
^ 1900 senesinde İstanbul’da doğmuşum. Ba-bam lâvtacı Lâmbo efendidir. Ağabeyim 'w ' kemençeci Aleko, dayım kemençeci Anastas ve ayrıca kemençeci Sotiri ile de kardeş çocukları oluruz. Beş yaşında iken ud niyetine elime süpürge alıp oynardım. Musikiye olan hevesimi sezen babam bana küçük bir ud yaptı ve onunla kendi kendime vakit geçirmeye başladım. Babam okumamı, dok tor veya avukat olmamı, velhasıl yüksek tahsil yap mamı İstiyordu. Beni Fransız Mektebine yerleştir di, hususî hocalar tuttu, fakat aklım musikide ve ud çalmakta İdi. Baktı kİ benimle başa çıkamı- yacak, dayımın evindeki kalorifer ustası K oço efendinin yanma verdi, beni yetiştirmesini istedi. Bir gün kalorifer dairesinden mahsus yıkanmadan simsiyah çıkıp eve geldim, babamın karşısında ağ- lıyarak bu işi yapamıyacağımı söyledim. Onun üze rine «Senin adam olacağın yok» diyerek duvarda asılı duran lâvtasım aldı, «karşıma geç» dedi. Bu suretle ilk musiki derslerini babamdan almaya başladım. O zaman en iyi saz Taksim’deki Epta- lopos Gazinosunda idi. 10 yaşımda İken babam be ni oraya götürdü. Bir sene amatör olarak çalıştım. Senenin sonunda gazinonun sahibi Emin bey bana güzel bir ud hediye etti ve 5 kuruş ücretle 1910 se nesinde aynı gazinoda çalışmaya başladım. Ücre tim bir müddet sonra 10 kuruş oldu. 15 yaşıma ge lince udi Yorgo namı altında musiki âleminde ta nınıyordum. Bu arada bir - iki sene Büyük Sinan- yan’dan alafranga piyano dersi aldım. Eptalopos’- tan sonra Beyoğlunda Küçük Gülistan Gazinosun da ve muhtelif yerlerde çalıştım.
20 yaşımda bestekârlığa heves ettim. Bir hay li eser yaptım. Bunların hepsi iştihar etmemiş tir. Kendi zevkim için meşgul ol muşumdur. 1928 senesinde Hafız Kemal. Hafız Sadettin Kaynak, Aleko Bacanos ve Ahmet Yatman ile Berlin’e gidip plâk doldur duk. 1930’da Denizkızı Eftâlya, Sadi Işılay ve Aleko Bacanos İle Paris’e gidip konserler verdik ve plâk doldurduk. Paris’ten sonra Mısır’a geçip orada da konserler verdik. Bir gün otelde otururken Arap âleminin meşhur ses sanat kârı Ümmü Gülsüm’ün udisi ve aynı zamanda . bestekâr olan Mehmet el Kasapçı, geldi. Ümmü Gülsüm de aramızda idi. Hepi miz coştuk. Beni çok beğendi, evine dâvet etti. Ayrümadan ön ce orada kalıp hocalık yapmamı teklif ettiler, memleketimden ay rılmak İstemediğim için kabul etmedim. Mısır’dan dönerken Kıbrıs'a uğrayıp orada da kon serler verip yurda geldik. Tür kiye’nin ilk radyo teşekkülü ola rak açılan Türk Telsiz Telefon A.Ş. tinde ağabeyim Aleko Ba canos ile iki kardeş bir fasıl he yeti yaptık. 1946 senesinde İstan bul Belediyesi Konservatuarı Türk Musikisi İcra Heyetine gir dim. 1967 senesinde ay-
m hey&ten yaş
haddin-Millill¡llil¡l¡il£
ettin
den emekliye ayrıldım.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi