• Sonuç bulunamadı

Güzel bir hayatı oldu, Aziz Nesin'in

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Güzel bir hayatı oldu, Aziz Nesin'in"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

: jg|g|

Ut

DlicIrİnden

Güzel bir hayatı oldu,

Aziz N esin’in..

A

Srm

ZİZ Nesin'in mutlu öldüğünü zannediyo­ rum.

Beylik ölçülerle "çileli bir hayat" yaşadı, Aziz Nesin: Polis baskısı, polis dayağı, mahpus­ luklar, sürgünler, lanetlenmeler, tehditler, kısıt­ lanmalar.. "Fakr - ü zaruret" de çekti Aziz Nesin. Yazı yazma onun için bir geçim vasıtası oldu. Ke­ yif için yazmadı. Ama onları keyifle yazdı. "Çile" ile "mutluluk"un birbiriyle çatışmayan tarafı da o- dur. Eğer kendinizle barışıksanız başkalarının çi­ leli bulduğu anlarda bile siz, onların anlamadık­ ları bir mutluluk içindesinizdir. Kaldı ki Aziz Ne­ sin madalyonun öteki tarafını da tanıdı: Şan, şöh­ ret, kütlelerin katıksız sevgisi, hayranlık, alkışlar, kalabalıklar.. Bunları küçümser de görünseniz, hakikaten küçümseseniz de bunların içinizde bir memnunluk anı estirdiğini inkar edemezsiniz.

Madalyonun iki tarafına aynı değeri verebilen­ ler, hiç birini mesele yapmayanlar, onların ikisi­ nin de keyfini çıkaranlar kendi kendilerini yeme­ yen insanlardır ve onlar hayata gözlerini içlerinde hiç burukluk hissetmeden, hissetmemiş olarak ka­ patırlar.

Aziz Nesin'in böyle bir hayatı oldu.

Aziz Nesin'i "1940'lar sonu Babıalisi"nde tanı­ dım. Efsunu bulunan bir ortamdı, o. Toplum bir gelişmenin içindeydi ve değişimin nabzı orada a- tıyordu. Demokrasiye gidiliyordu. Aziz "Marko Paşa macerası"nı başlatmıştı. Ben "Cumhuriyet"te mesleğin ilk rütbelerini alıyordum. Babıali kaldı­ rımlarında karşılaşıyor, konuşuyorduk. Sonra onu yavaş yavaş emniyet müdürlüğünde, adliye kori­ dorlarında daha sık görmek kabil oldu. "Marko Paşa" çok hınzır bir yayın organıydı. Kapatıldı. Başka isimle çıktı. Kapatıldı. Başka isimle çıktı. A- ziz Nesin'in kendisi kapatıldı. Hınzırlıklarını hep sürdürdü. İktidarda CHP'yi, DP izledi. DP gitti, koalisyonlar dönemi geldi. O gitti, AP geldi. AP'yi 12 Mart devirdi. Tekrar AP. Bir ara CHP. 12 Eylül. Marko Paşa tarihe karışmış, daha doğrusu basın tarihinin raflarında yerini almıştı.

Aziz Nesin hep kaldı. Çilelerinin içinde mutlu­ luk sırrını elinde tutarak.. Ve hep, tatlı bir hınzır olarak.. Vazgeçilemeyen bir hınzır.

Hatırımdan çıkmış; Mehmet Kemal "Ölümsüz Halk Yazarı" başlıklı, Aziz'i o kadar iyi çizgileyen yazısında anlatmış da, anımsadım: İsmet Paşa o- nu çok severek okurdu. Mehmet Kemal'in anlattı­ ğı şu: "Aziz Nesin'e verilen pasaportu zamanın 1. Ordu Komutanı Cemal Tural alıyor. 'İsmet Pa- şa'ya git, pasaportu ancak o alabilir' diyorlar. Pa­ saport için Metin Toker'e de başvurduğunda To- ker 'Git, görüş' diyor, 'Dün gece senin bir kitabı­ nı katıla katıla gülerek-pkyyorduT AziZrNeşm'fn kitapları böyle yaygın.bir okuyucu buluyordu."

İsmet Paşa, Başbakan. İşi başından aşkın. Koa­ lisyonlarla uğraşmak kolay mı? Bir akşam, ye­ mekten sonra, koltuğuna oturmuş, başucundaki lambayı yakmış gördüm. Elinde bir kitap vardı. Zaman zaman duruyor, neşeli bir tarzda gülüyor­ du. Ne okuduğunu sordum. "Aziz Nesin! Senin kitaplar arasında buldum. Enfes bir şey, enfes" dedi.

Tam bu sırada telefon çaldı. Is} V . Aziz'di.

Yazı yazma onun için bir geçim vasıtası oldu­ ğundandır ki başlıca hedefi "okunmak", "beğenil­ mek," "reğbet görmek"ti. Paraya tahvil edilebil­ mek.. Bunda herkesin üstünde başarılı oldu. Şöh­ reti arttıkça işi kolaylaştı. Halkın nabzını hep, us­ taca elinde tuttu. Halkın kendi kendisiyle alay et­ mekten hoşlandığını belki en iyi anlayan odur. Bunu onu incitmeden yapabilmesi ise, başlıca meharetidir. Yazı adamlığı ona mücadele adamlı­ ğının kapılarını açtı. Ama o, mücadelesini yazıla­ rında yapmadı. İnandıklarının, toplum için doğru bulduklarının savaşını gıpta edilecek bir cesaret ve dürüstlükle sayfalarında değil, yaşamında ver­ di. "Sözümona fikir adamlığı"nı bayatı boyunca küçümsedi. Onlara güldü. Bir çok tatlı su kahra­ manı "nesildaş'Tnın ondan nefreti, ona hıncı, ona karşı duyduğu kıskançlık ve kompleks onun "ken­ dileri gibi" olmadığını görüp anlamalarıyla başla­ mıştır. Bunların düşmanca hisleri, onun açık düş­ manlarının kininden daima üst düzeyde bulun­ muştur. Aziz Nesin kendisiyle hep barışıkken on­ lar hep kendi kendilerini yemişlerdir. Aziz Nesin ise onları "Özal tipi kudret sahipleri"nin helikop­ terlerinde, sofralarında, dizleri dibinde gördüğün­ de hınzırlığını elinden hiç bırakmamıştır. Bu da onları kahretmeye yetmiştir.

Yaşamdan bir Aziz Nesin gelip geçti. Muziplik ve hınzırlıklarıyla.

Ama Türk mizah edebiylatında o, dorukta bir anıt olarak hep kalacaktır.

Referanslar

Benzer Belgeler

a) Öncelikle Nur suresi 35. Eğer Allah, zatı itibariyle nur olsaydıbu izafetin bir faydası olmazdı. b) Eğer Allah'ın göklerin ve yerin nuru olması, hissedilen

Ulusal Kurtuluş Savaşımızın temel ilkelerine yan çi­ zen zamanın devletlilerini kırk sekiz yıl önce bu sa­ tırlarla uyaran Aybar’a verilen ödül, Zincirli Hürriyet’i

değer bulunan Süheyl Ünver'e 1 mil­ yon liralık parasal ödülü ön ü -,. müzdeki günlerde d ü zen len ip cek bir törenle v erilecek

nazesi Çarşam ba günü Şişli ca-“ miinde öğle namazı kılındıktan sonra gazetemize getirilecek ve burada kendisine son saygı du­ ruşu yapıldıktan sonra

Hat­ tâ, (Resimli Kitabın) bir fotoğrafçısının elinden makinesini bile aldılar. Fakat ben işi bir çalımına getirdim. Bir ağaca tırmandım istediğim gibi

bfl- * “ ■ hassa roman, hikâye dışında •debiyat üzerine İleri sürülmüş ö - klrlerin, terüddleria kitap halinde pek az müşteri buluşa bir çok

Bu çalışmada; orta tabakada okume yerine kızılağaç yada kayın kaplama kullanılması durumunda okume kontrplakların bazı özelliklerindeki değişmeler ile

doğmuş, Bahriye mek­ tebinden mülâzım ola­ rak çıkmış, sonra İs­ tanbul Sanayii Nefise Mektebini de