• Sonuç bulunamadı

İstanbul'un deniz fenerleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İstanbul'un deniz fenerleri"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

'T T -S S r'J <\i <y

IB-İSTANBUL'UN

DENİZ FENERLERİ

By A Y D IN H A TİP O Ğ LU * P h o to s A H M ET K U Z İK

(2)

Bir deniz kenti, tarihin en es­ ki ve en işlek limanlarından biri olan İstanbul, birçoğu ta­ rihsel önem taşıyan deniz fe­ n erleriyle de g ö z e çarpar. Karanlık denizlerinde gemici­ lerin ışıldayan yıldızı, güvenli yol göstericilerdir deniz fe­ nerleri. Tüm Karadeniz ülke­ lerinin, deniz yoluyla Marma­ ra’dan, Ege v e A k d e n iz ’e, oradan da O k ya n u s’a- ve dünyaya açılan kapısı İstan­ bul Boğazı, çağlar boyunca hep ön em in i korumuştur. Boğazın girişlerinde, bugün­ kü deniz fenerlerine benze­ mese de, çok eski çağlardan beri ışıklı deniz işaretleri bu­ lunduğu sanılıyor.

Denizcilikle fazla ilgisi olma­ yanlara, denizcilerin deniz

fenerlerinden nasıl yararlandığını anlatmak gere­ kirse, kısaca şöyle diyebiliriz: Çeşitli mercek sis­ temleriyle ışığı yoğunlaştırılan ve yönlendirilen deniz fenerleri, ışıklarının rengi, çakış süresi ve şimşek biçimiyle usta denizcilerce tanınır. Fener­ lerin enlem ve boylam olarak bulunduğu noktala­ rı iyi bilen kaptanlar, buna göre kendi bulunduk­ ları noktayı saptayıp, karanlıkta rotalarını

düzelte-Is ta n b u l is one o f the oldest and busiest ports in the world, lying on the shore o f the M ar­ mara Sea at the mouth o f the Bosphorus strait. It has numer­ ous ligh thouses, m any o f which are o f historical interest. Lighthouses shining through the darkness are crucial to safe navigation by night, and the busy Bosphorus strait which is the only outlet f o r the Black Sea countries to the Marmara Sea, a n d f r o m there to the Aegean, the M editerranean, and the A tla n tic Ocean, has been o f strategic im portance f o r thousands o f years. It is thought that ligh t signals o f some kind have been used at the entrances to the strait since very early times.

Lighthouse lights use a system o f lenses to concen­ trate and direct the light in a particular direction, and experienced seamen can recognise different lights by such characteristics as the colour, the period o r duration o f the light beam, the sequence o f light and darkness, and whether it is flashing (dark longer than light), occulting (light and dark, equal) o r rhythmic (light longer than dark). Since

72

(3)

rek, yollarını bulurlar.

Osmanlı döneminde Boğaz’ın ve Marmara’nın ge­ miciler için tehlikeli olabilecek bazı yerlerine de­ niz fenerleri yaptırılmış. Özellikle 1855’te Kırım Savaşı sırasında, İngiliz ve Fransız gemilerinin Bo- ğazlar’a rahat giriş yapabilmeleri için, Fransızlar tarafından boğazın iki yakasına birer deniz feneri yapılmış. Birisi Karadeniz’in Anadolu yakası giri­ şinde, denizden 75 m yükseklik­

te bulunan Yon Burnu üzerine, yapı yüksekliği 20 m; diğeri Ru­ meli yakasında, 30 m yüksekli­ ğinde olmak üzere inşa edilen bu iki deniz fenerinde, önceleri gazyağı yakılırmış. Daha sonra bir süre bütan gazı ile çalıştırılan bu iki fener, günümüzde elekt­ rikle, elektrik kesildiğinde ise otomatik olarak devreye giren bütan gazıyla aydınlatmaktadır. Ayrıca, sisli havalarda 20 saniye­ de bir çalan, sis düdüğüyle de görevlerini yerine getiriyorlar. Çok önemli bir deniz geçişi olan Boğazın deniz fenerleri, Karade­ niz’in girişinde bulunan bu iki yapıyla sınırlı değil tabii ki. İs­ tanbul Boğazı’nm Rumeli yaka­ sında kıyı boyunca, yeşil şimşek

the latitude and longitude o f each light is known, ships can calculate their own position precisely and adjust their routes accordingly.

In Ottoman times lighthouses were constructed on headlands and other points where danger lay in wait f o r ships. In 1855, during the Crimean War, the French constructed lighthouses on either side o f the Bosphorus to enable British and French ships sailing across the Black Sea fro m the Crimea to f in d their way into the strait safely. One o f these is a 20 m high lighthouse situated on the 75 m h igh Cape Yon on the Asian coast o f the Black Sea at the northern mouth o f the Bosphorus, and the other, 30 m in height, stands on the European shore. Their lights were o r ig in a lly f u e lle d by kerosene, then by butane gas, and fin ally converted to elec­ tricity. In the event o f a power cut the system autom atically switches to butane gas. Both lighthouses are also equipped with fo g h o rn s which sound every 20 seconds when mist reduces visibility.

74

(4)

çakan, Çalıburnu, Dikili Ka­ ya, Büyükdere, Kireçburnu fenerleri ile çubuk şimşekli Y e n ik ö y sığlık fen eri yer alır. Bunları daha güneye doğru Istinye, Baltalimanı, R u m elihisarı ön ü n d ek i Akıntı Burnu, Boğaz Köprü­ sü ayağına yakın Defterdar Burnu ve Fındıklı önündeki yeşil şimşekli fenerler izler. Anadolu yakasında ise kır­ mızı şimşekleriyle Filburnu, Anadolukavağı, Büyükde- re’nin karşısında Selviburnu, Beykoz yakınında Gümüş­ süyü, Paşabahçe, Kanlıca Burnu, B eylerb eyi ve so­ nunda yüzyıllardır adı efsa­ nelere karışan, İstanbul’un en eski fenerlerinden Kız- kulesi feneri görülür. Mar­ mara D e n iz i’nin İstanbul Boğazı’yla buluştuğu yerde, Üsküdar açıklarındaki kaya­

lık üzerinde bulunan bu zarif yapı, yüzyıllar bo­ yunca, İstanbul’un simgelerinden biri ve İstanbul ressamlarının vazgeçilmez konularından olmuştur. Çeşitli söylencelerden kaynaklanarak Fransızca’da “Tour de Leandr”, İngilizce’de “Maiden’s Tow er” Almanca’da ise “Mädchen-Turm” biçiminde adlan­ dırılan kulenin tarihi, söylencelerden kolay kolay anndırılamaz. Ancak kulenin 13. yüzyılda, Manuel Komnenos tarafından farklı amaçlarla yaptırıldığı sanılıyor. 1400’lerde çizilen bir desende, bugünkü kulenin yerinde bir kale figürü bulunduğu görü­ lüyor. Ancak 1510 depreminde zarar gören kule, Yavuz Sultan Selim döneminde onarılıyor ve yağ

With such heavy shipping passing to a n d f r o a lon g this narrow an d w inding waterway, other lighthouses are needed along its shores to m ark h ea d la n d s a n d shallow s. F ro m n o rth to south along the European shore these a re the Ç a lıb u rn u , D ik ili Kaya, B üyükdere, K ire ç b u rn u , Yeniköy (a f ix e d lig h t), Istinye, Baltalimanı, Akıntı B u rnu ( o f f Rum elihisarı), Defterdar Burnu (n e a r the first Bosphorus Bridge) and Fındıklı (which has a green flashing light).

A lon g the Asian shore the ligh ts a re F ilb u rn u , Anadolukavağı, Selviburnu (o p p o s ite B ü y ü k d e re ), Güm üşsüyü, Paşabahçe, Kanlıca Burnu, Beylerbeyi, a n d f in a lly , the most fa m ous o f Istan bul’s lighthouses, the legendary Kizkulesi o r M aiden’s Tower, on its tiny islet at the southern mouth o f the strait o f f Üsküdar. This attractive tower has appeared in innum erable paintings and engravings over the centuries, and is one o f the city’s landmarks. Due to a misplace­ ment o f the ancient Greek legend, it came to be known as Leander’s Tower in French, although it was in fa c t the Çanakkale Strait (Dardanelles) and not the Bosphorus which Leander swam to reach his beloved Flero.

The origin a l building on this islet is thought to have been constructed in the 13th century by

76

(5)

yakılarak ışık veren bir fe­ ner olarak kullanılm aya başlanıyor. 1719’da fener­ de yakılan yağların şiddetli rüzgarla tutuşması yüzün­ den yanan Kızkulesi, daha sonra onarılarak, 3 saniye­ de bir çakan kırm ızı ve beyaz şimşeğiyle, bugün­ kü görünümüne kavuştu­ rulmuş. II. Mahmut döne­ m inde yenid en onarılan kule, Cumhuriyet d ö n e­ minde Denizcilik İşletmesi tarafından yönetilmiş. Kısa bir süre önce ise, turistik amaçlı bir özel şirketin de­ netimine bırakıldı.

İstanbul’un en eski deniz fenerlerinden biri de Ahır- kapı’da bulunuyor. İlk kez 1755’te III. Osman zama­ nında, Kaptan-ı Derya Sü­ leym an Paşa’nın g ö z e ti­ minde yaptırılan ahşap fe­ ner kulesi, İstanbul’u çev­ releyen surların Otluk Ka­ pısı burcu üzerinde bulu­ nuyordu. Bakımı ve işlet­ mesi Bostancı Ocağı tara­ fından yapılan fener, yöre­ de çıkan yangınlarla bir­ kaç kez yıkıma uğramış ve yeniden yapılmış. Abdül- hamit döneminde ise fener bekçiliği babadan oğula geçen bir yönteme bağlan­ mış ve bu gelenek günü­ müze kadar sürmüştür.

Sonunda 1857’de Sultan Abdülmecit döneminde kıyıda, yükekliği 40 m olan taştan bir kule yaptı­ rılmıştır. 2 saniye aralıkla 4 saniye süre ışık veren Ahırkapı feneri, özellikle Marmara’dan Boğaz’a gi­ ren gemiler açısından çok önemlidir.

Marmara’dan Boğaz’a giren gemiler için önemli yol göstericilerden biri olan Fenerbahçe feneri de, İstanbul’un en eski deniz fenerlerindendir. Yapılı­ şı, bazı kaynaklarda Bizans dönemi olarak göste­ rilse de, tarihsel belgelerde adına Bağçe-i Fener olarak ilk kez Kanuni Sultan Süleyman dönemin­ de rastlanıyor. Nitekim 1562 tarihli bir padişah fermanında günümüz diliyle şöyle denmekte: “Kalamış Burnu’ndan gece geçen gemiler, burada ‘fanus’ olmadığından, çoğu kez, kayalara çarpıp zarar ve ziyana neden olmaktadır. Sözü geçen

B y z a n tin e e m p e ro r M anuel Comnenos, possi­ bly f o r defence reasons, s in ce a d ra w in g d a tin g fr o m the 1400s shows a castle lik e s tru c tu re in place o f today’s tower. In 1510 the tower was dam ­ aged in an e a rth q u a k e a n d re p a ire d by S ultan Selim I Yavuz, and at this poin t fitted with oil lamps an d tu rn ed into a lig h t­ house. In 1719 high winds caused the burning o il to set f i r e to the b u ild in g , which was rebuilt in the fo rm we see today. Today’s light is o f the alternating type, f la s h in g red a n d white every three seconds. A year ago Kızkulesi was leased out by the Maritime Lines to a private company w hich p la n s to use the tower f o r touristic purpos­ es.

One o f the oldest lighthous­ es in Is ta n b u l is that at Ahırkapı on the Marmara Sea ju s t west o f Topkapi P a la c e . This lig h th o u s e was o r ig in a lly b u ilt o f w ood in 1 755 by H ig h A d m ira l Süleyman Paşa on the turret o f Otluk Gate, and was under the charge o f the Bostancı Corps. This lighthouse was burnt and reconstructed several times over the years until fin a lly in 1857 the light­ house was rebuilt in stone as an independent tower 40 m in height.

D uring the reign o f Sultan Abdülhamit I (1774- 1789) the jo b o f lighthouse keeper became an inherited one, passed down from father to son, a tradition which has been maintained to the pre­ sent day. This light is o f the rhythmic type, o f 4 sec­ onds o f light alternating with 2 seconds o f dark­ ness, and is o f key importance f o r ships approach­ ing the Bosphorus fro m the south.

The counterpart o f this lighthouse on the Asian shore is Fenerbahçe Lighthouse. Some researchers believe there was a lighthouse on this spot in Byzantine times, but firm evidence dates its con­ struction to 1562, when an edict issued by Sultan

78

(6)

yerde bir fener yapılmasını buyururum.” Buna g ö ­ re bugünkü deniz feneri 1562’den sonra yapılmış olmalıdır. Yapılan fenerin adı, yüzyıllar boyunca yalnız İstanbul’un en seçkin mesire yeri olan Fe­ ner Bahçesi’ne değil, Fenerbahçe biçimini alarak bütün bir semte, dolayısıyla da Türkiye’nin en bü­ yük spor kulüplerinden birine, bir liseye ve bir­ çok kuruma isim vermiştir.

Çeşitli ressamlara konu olan Fenerbahçe feneri, uzun bir dönem bakımsız kalmıştır. 18. yüzyılda ise bazı önemli kişilerin

tutuklu olarak kapatıldığı veya infaz ed ild iğ i yer olarak kullanılmıştır. Fe­ ner, II. Mahmut d ö n e ­ minde, 1837-38 yıllarında yeniden onarılmış ve bu­ günkü görünümünü al­ mıştır.

1856’da, Fransız mühen­ disler tarafından yapılan Yeşilköy fenerinin, 23 m yüksekliğindeki beyaz, yuvarlak kulesinden baş­ ka, fener bekçileri için ayrılan bir de lojm anı vardır. Kırım Savaşı sıra­ sında, Boğaz’dan yoğun olarak geçen Ingiliz ve Fransız gemilerinin Yeşil­ köy önlerindeki sığlıktan güvenli geçiş yapmalarını sağlamak amacıyla inşa edilmiştir. Yeşilköy feneri 10 saniyede bir, iki grup- lu ışık saçar. Ayrıca sisli havalarda kulesinden, sis düdüğü çalınarak deniz ulaşımının güvenli yapıl­

ması sağlanır. Cumhuriyet döneminde zaman za­ man onarım gören fener, günümüzde de elektrik- asatilenli bir çakar feneri olarak hizmete devam ediyor.

İstanbul’un Adalar bölgesinde, deniz yüzeyinden 83 m yükseklikte bulunan Hayırsız Ada’daki oto­ matik fener, Marmara Denizi’ndeki önemli fener­ lerden biridir.

Ayrıca Haydarpaşa Limanı, Kadıköy mendireği, Adalar yöresi, Bostancı açıklarında irili ufaklı, şa- mandıralı, dubalı, birçok deniz feneri ya sığlıkları, ya batıkları ya da kayalıkları işaret ed erek ulaşımın gü ven le yapılm asını sağlamak için, karanlık denizlere sürekli ışık saçmaktadır. •

* Aydın Hatipoğlu, yazar.

Süleyman the Magnificent declared: ‘Ships sailing past Cape Kalamış by night frequently strike the rocks since there is no lamp here, leading to loss and waste. I command that a lighthouse be con- structed in the aforementioned place. ’

So Fenerbahçe Lighthouse must have been con ­ structed some time after 1562. It was the light­ house, fe n e r’ in Turkish, which lent its name to the royal gardens here which became known as Fenerbahçe (lite ra lly ‘lighthouse ga rden s’). By

e x te n s io n the n a m e came to be used f o r an entire neighbourhood, and in turn f o r one o f Turkey’s largest football clubs whose stadium is here.

Like Kızkulesi, F en er­ bahçe Lighthouse has been a p op u la r subject f o r artists. In the 18th century it doubled as a p ris o n f o r im p o rta n t personages, som e o f whom were e x e c u te d here. The lighthouse was extensively repaired in 1837-38.

Yeşilköy Lighthouse west o f the c ity was c o n ­ structed by French engi­ neers in 1856. As well as the

23

m high light­ house tower there is a co tta g e f o r the lig h t ­ house keeper. Like those at the north end o f the B osphorus, this was constructed during the Crimean War to warn British and French ships away J'rom. the shallows o ff Yeşilköy. This light has a double sequence repeated every ten seconds, as well as a fo g signal. Today this light is an electric- acetylene flashing light.

The automated lighthouse at an elevation o f 83 metres on Hayırsız, one o f the sm all g ro u p o f islands nea r Istanbul, is a n o th e r o f the city's important lighthouses. Apart fro m those described here, there are numerous lights o f various sizes and types, including light buoys and light vessels, marking shallows, wrecks and rocks in the coastal waters o f Istanbul, their light protecting ships from disaster in darkness.

* Aydın Hatipoglu is a freelance writer.

80

S K Y L 1 F E A R A L IK D E C E M B E R 1 9 9 8

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

• İleri Biyolojik AAT çıkış sularının azami oranda kentsel yeşil alanların (varsa tarım alanlarının) sulamasında ve/veya endüstride kullanılarak,

Koca Yaşar, seni elbette çok seven, yere göğe koya­ mayan çok sayıda dostların, milyonlarca okuyucun ve ardında koca bir halk var.. Ama gel gör ki onların

Öyle ki, konu olarak bir aile romanı kabul edilebilecek olan Cevdet Bey ve Oğulları, Deniz Feneri’nin Virginia Woolf’un özellikle çocukluğuna ayna

•Savcının tutuklama is­ temine karşın mahke­ mece tutuksuz yargı­ lanmak üzere serbest bırakılan Yaşar Kemal “Bu davada kimin mah­ kum olacağı belli

Basmacı Abdi Efendi), Mahur Taksim, Hüzzam Gazel (Gözü Dünya mı Görür Aşk-ı Didar Olanın - Hafiz Kemal), Hüsey­ ni Taksim, Nihavend Taksim, piyano ile Hicazkâr

Satış hasılatında Koç Topluluğu’na bağlı şirketlerin, 500 büyük sanayi kuruluşu arasındaki özel sektör şirketleri içindeki payı yüzde 11.2 olurken, özel

Çalışmanın sonunda farklı bir akışkan-yapı etkileşim tekniği kullanılması durumunda kullanılacak nokta ve eleman sayıları elde edilmiştir.. Bu değerlerin çözüme

I have also claimed that Kazan’s films cannot be considered classical Hollywood films because they allow ambivalence in the narrative along with other elements mentioned.. But