• Sonuç bulunamadı

Psychological Effects of Exposure to Pepper Gas on Individual and Community Mental Health: The Example of Gezi Protests

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Psychological Effects of Exposure to Pepper Gas on Individual and Community Mental Health: The Example of Gezi Protests"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Biber Gazýnýn Birey ve Toplum Ruh Saðlýðýna

Etkileri: Gezi Olaylarý Örneði

Psychological Effects of Exposure to Pepper Gas on Individual and

Community Mental Health: The Example of Gezi Protests

Okan Taycan1, Tamer Aker2

1Uz.Dr., Haydarpaþa Numune Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Psikiyatri Bölümü, Ýstanbul, 2Prof.Dr., Kocaeli Üniversitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý, Ýzmit

SUMMARY

The massive use of riot control agents also known as "pepper gas" on people during the Gezi protests attract-ed so much reaction. Although various physical sequels including death evoked by the exposure to pepper gas have been shown before, the psychological effects are unclear. This present review aimed to discuss the hological effects of exposure to pepper gas and the psyc-hiatric consequences of the Gezi protests on both indi-vidual and community level. The long term effects of exposure to pepper gas on human health are still unknown. The use of pepper gas should be prohibited until its long term effects are clearly shown by scientific studies which are designed carefully. It is important to keep in mind that physical sequels caused by exposure to pepper gas could recover in time. However, psychologi-cal sequels might need more time and effort to get bet-ter.

Key Words: Pepper gas, gezi protests, psychological

trauma, community mental health.

ÖZET

Gezi parký eylemleri sýrasýnda güvenlik güçlerinin kitleler üzerine "biber gazý" olarak da bilinen gösteri kontrol ajanlarýný aþýrý miktarda kullanmasý yoðun bir tepkiye neden olmuþtur. Biber gazýnýn bireysel olarak ölüme kadar varabilen ciddi fiziksel hasarlara yol açtýðý sýklýkla ifade edilirken, birey ve toplum ruh saðlýðý açýsýndan etki-leri daha az bilinmektedir. Bu derlemede biber gazýnýn bireysel ve toplumsal düzeyde ruh saðlýðý açýsýndan etki-leri mercek altýna alýnýp, gezi parký eylemetki-leri özelinde olasý psikiyatrik sonuçlarýnýn tartýþýlmasý amaçlanmýþtýr. Kimyasal silah olarak da nitelenen biber gazýnýn özellikle uzun dönemdeki etkileri halen tam olarak bilinmemekte-dir. Bu konu derinlemesine araþtýrýlýp yetkin desenli bilim-sel çalýþmalarla netleþtirilinceye kadar kullanýmýna izin verilmemesi gerekmektedir. Unutulmamalýdýr ki, yaþaný-lanlar sonrasýnda ortaya çýkan fiziksel belirtiler büyük oranda iyileþebilir. Ancak insanlarýn ve toplumun ruhun-da yaratýlan tahribatýn iyileþmesi çok ruhun-daha zordur ve zaman alýr.

Anahtar Sözcükler: Biber gazý, gezi parký eylemleri,

ruh-sal travma, toplum ruh saðlýðý.

(2)

GÝRÝÞ

27 Mayýs 2013'te bir grup insanýn Gezi parký'nýn yerine yapýlmasý planlanan Topçu Kýþlasý projesinin durdurulmasý ve parkýn korunmasý amacýyla baþlat-týklarý eylem, kitlesel bir halk hareketine dönüþmüþtür. Ýçiþleri Bakanlýðý, Türkiye'nin 79 ilinde yaklaþýk iki buçuk milyon kiþinin eylemlere katýldýðýný bildirmiþtir (Radikal Gazetesi 2013a). Günlerce süren olaylar sýrasýnda gösterilere polisin orantýsýz güç kullanarak müdahale etmesi ve özel-likle "biber gazý" olarak da bilinen gösteri kontrol ajanlarýnýn kitleler üzerinde aþýrý kullanýmý, toplumda yoðun bir tepkiye neden olmuþtur (Türk Tabipler Birliði 2013a, Türkiye Psikiyatri Derneði 2013). Güvenlik güçleri tarafýndan, toplanan kala-balýklarý daðýtmak ve kiþileri kontrol altýna almak için kullanýlan biber gazýnýn, baþta gezi olaylarý olmak üzere son dönemde yaþanan olaylardaki kul-lanýmý kaygý verici boyutlara ulaþmýþtýr. Gezi olay-larýnda 20 günde 130.000 biber gazý fiþeðinin kul-lanýldýðý ve iki yýllýk gaz stokunun tüketildiði ve yeni alým ihalesine çýkýldýðý yönündeki haberler, aþýrý kullanýmýn boyutlarýný göz önüne sermektedir (Radikal Gazetesi 2013b). Yakýn tarihimizde biber gazýnýn aþýrý kullanýmýyla iliþkili olduðu gösterilmiþ baþta Metin Lokumcu davasý olmak üzere birçok yaralanma ve ölüm olaylarý gerçekleþmiþtir (Türk Tabipler Birliði 2012). Tüm bu yaþananlar birlikte deðerlendirildiðinde biber gazý kullanýmýnýn son yýllarda neredeyse tüm toplumsal olaylara müda-halede rutin bir uygulama haline geldiði görülmek-tedir. Ancak gezi olaylarýnda polisin biber gazýný kalabalýklar üzerinde öncekilerle kýyaslanamaya-cak kadar yoðun bir þekilde kullanmýþ olmasý, uygu-lamanýn yol açtýðý etkilerin tartýþýlmasýna ve biber gazýnýn yasaklanmasý gerektiðini bildiren görüþ-lerin daha sýklýkla dile getirilmesine yol açmýþtýr (Türk Tabipler Birliði 2013b). Bilindiði üzere, Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi de daha önce polisin yaptýðý müdahalelerde biber gazýný aþýrý ve gereksiz kullandýðýný tespit ederek, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi'nin 3. Maddesi'nin (iþkence ve diðer kötü muamele yasaðý) ihlal edildiðine karar vermiþtir (Yaþa v. Türkiye ve Ali Güneþ v. Türkiye davalarý) (Uluslararasý Af Örgütü 2013). Biber gazýnýn bireysel olarak ölüme kadar vara-bilen ciddi fiziksel hasarlara yol açtýðý sýklýkla ifade edilirken (Smith ve Greaves 2002, Hu ve ark. 1989,

Hill ve ark. 2000, Weir 2001, Worthington ve Nee 1999), birey ve toplum ruh saðlýðý açýsýndan etkileri daha az bilinmektedir. Bu derlemede gezi olaylarý sýrasýnda yoðun olarak kullanýlan biber gazýnýn bireysel ve toplumsal düzeyde ruh saðlýðý açýsýndan etkileri mercek altýna alýnýp, gezi olaylarý özelinde olasý psikiyatrik sonuçlarýnýn tartýþýlmasý amaçlan-mýþtýr.

Biber gazý nedir, özellikleri nelerdir?

Ülkemizde son yýllarda güvenlik güçleri tarafýndan kullanýmý gittikçe artan ve gezi parký olaylarý süresince de gündeme gelen biber gazý ve benzeri gazlar, genel olarak "gösteri kontrol ajanlarý" olarak adlandýrýlan kimyasal maddelerdir. Birçok çeþidi bulunmasýna raðmen içlerinde en sýk kullanýlan formlarý oleoresincapsicum (OC), chlorobenzyli-denemalononitrile (CS) ve chloroacetophenone (CN)'dur (Smith ve Greaves 2002). OC, solancea familyasýndan Capsicumannum ya da Capsicum frutescens adlý Þili biberi (kýrmýzýbiber, jalapeno ve paprika) veya acý Arnavut biberinin ayrýþtýrýlmasý sonucu elde edilen yaðýndan üretilir. Bu yað alkol, eter veya kloroform gibi çözücülerde çözdürülür ve sonrasýnda bu çözücü uçurulur. Geriye kalan mum benzeri madde Oleoresin Capsicum %5- %10 yoðunlukta, çözücü, su ve Nitrojen (itici) ile bir kaba sýkýþtýrýlarak sprey þeklinde hazýrlanýr (Türk Tabipler Birliði 2011, Bulut ve Kara 2012). Organik kökenli olan OC, kimyasal olarak üretilen CN ve CS maddelerine göre, daha ucuz ve etkili olmasý ve etkisinin daha hýzlý ortaya çýkmasý gibi "avantajlarý" nedenleriyle tercih edilirken, gezi olaylarý sýrasýnda da aðýrlýklý olarak OC kullanýldýðý bildirilmiþtir. Kimyasal ya da organik kökenli olmasý bu gazlarýn tüm ilaçlar veya zehirler gibi kimyasal bir formu-lasyon olduðu gerçeðini deðiþtirmemektedir. Biber gazýnýn sprey, fiþek, roket, el bombasý gibi çeþitli uygulama yöntemleri bulunmaktadýr. Halihazýrda bu gazlarýn gösteri kontrol ajaný olarak kullanýlmasý tartýþýlýyor olmakla birlikte, en azýndan uygulan-masý sýrasýnda bazý þartlarýn yerine getirilmesi zorunluluk arz etmektedir. Bunlardan birincisi biber gazýný kullanan kiþinin bu konuda yeterli eðitim almýþ olmasý gerekliliðidir. Nerede, nasýl, hangi durumlarda, nelere dikkat edilerek kullanýla-caðý, gazýn muhtemel etkileri, miktarý ve gazdan nasýl arýnýlacaðý konularýnda güvenlik güçlerinin

(3)

ayrýntýlý bir eðitimden geçmiþ olmasý þarttýr. Gazýn kullaným tekniði, hangi mesafeden uygulandýðý ve uygulama dozajý etkilerinin ortaya çýkmasýnda belirleyici faktörlerdir (Türk Tabipler Birliði 2011, Bulut ve Kara 2012). Örneðin, toplumsal olaylarda gazýn gereðinden daha yakýn mesafeden doðrudan bir silah gibi kullanýlmamasý, en az 45 derecelik bir açýyla yaþamsal organlarý hedef almadan uygulan-masý ve kapalý mekanlara kesinlikle atýlmauygulan-masý büyük önem arz etmesine raðmen, gezi parký olay-larý sýrasýnda bu kurallar yok sayýlmýþ ve ölümle sonuçlanan uygulamalar herkesin gözü önünde defalarca tatbik edilmiþtir.

Biber gazý sadece uygulanan kiþiyi deðil, uygulayan dahil olmak üzere ayný ortamda bulunanlarý da etkilemekte, dolayýsýyla bir meslek hastalýðý nedeni olabilmektedir. Her ne kadar güvenlik güçleri men-suplarý, basýn emekçileri, saðlýk çalýþanlarý çeþitli korunma önlemleri almýþ olsalar da, hayvanlarla yapýlan deneylerde tekrarlayan maruziyet sonucun-da baþta kanser olmak üzere farklý uzun dönem etkilerin ve meslek hastalýklarýnýn ortaya çýkmasý riskinin bulunduðu yönünde kuvvetli þüpheler mev-cuttur (Hu ve ark. 1989). Ýleri çalýþmalara ihtiyaç duyulmakla birlikte capsaicinin aðýz boþluðunda muköz fibrozis yaparak özofagus kanseri geliþmesinde rol oynayabileceði ileri sürülmüþtür (Türk Tabipler Birliði 2011). Olasý karsinojenik etkiye bir baþka örnek ise, yapýlan deneysel bir çalýþmada CN gazýna maruz kalmanýn, diþi fare-lerde iki yýl sonra meme bezlerinde fibroadenom geliþimi riskiyle iliþkisi olabileceðinin gösterilme-sidir (National Toxicology Program 1990). Benzer þüphe, uzun dönemde biber gazý uygulayan popülasyonda çeþitli ruhsal bozukluklarýn da ortaya çýkabileceði yönündedir ancak bugüne kadar elimi-zde bu durumu açýða kavuþturacak net bir veri bulunmamaktadýr.

Biber gazýna baðlý fiziksel belirtiler, tedavisi ve erken dönemde psikiyatrik açýdan dikkat edilmesi gereken bazý hususlar

Biber gazý vücuda solunum, cilt ve sindirim yoluyla alýnýp, deri ve mukozalarý irrite ederek etki göster-mektedir. Bu nedenle baþta deri, göz, solunum ve dolaþým sitemi olmak üzere sinir ve gastrointestinal sistem dokularýnda toksik olduðu bildirilmiþtir (Stopford ve Sidell 2004, Türk Tabipler Birliði 2011). Maruziyetten sonraki 3-5 saniye içinde

baþlayan belirtilerin, uygulanma þekli, süresi, mik-tarý ve kiþinin týbbi durumuna baðlý olarak 15-60 dakika içinde ortadan kalktýðý iddia edilse bile, hem gecikmiþ reaksiyonlar, hem de daha uzun vadede yol açtýðý etkiler hakkýnda yeterli bilgi bulunma-maktadýr (Hu ve ark. 1989, Türk Tabipler Birliði 2011). Sýklýkla ortaya çýkan gözlerde aðrý, kýzarýk-lýk, batma; ciltte yanma, kýzarýklýk; hapþýrma, öksürük ve bulantý gibi hafif ve geçici fiziksel belir-tilerin yanýnda ciddi nefes darlýðý, nefes alamama, boðulma hissi, görme kaybý, geçici körlük, deride yaygýn ve yoðun yanma hissi gibi þiddetli belirtiler de görülebilmektedir (Karagama ve ark. 2003, Olajos ve Stopford 2004).

Biber gazýna maruziyet sonrasýnda akut dönemde yapýlmasý gerekenler derhal ortamdan uzaklaþýl-masý, mümkünse temiz hava alýnabilecek yüksekçe bir yere çýkýlmasý ve giysilerin çýkarýlarak gaza maruz kalan bölgenin ýlýk su ve sabunla bolca yýkanmasýdýr. Akut dönemde ortaya çýkan fiziksel belirtilerin hýzla tedavisi ve sönümlenmesi uzun vadede geliþmesi muhtemel psikiyatrik tablolarýn da önlenmesinde kritik bir öneme sahiptir. Ruhsal travma alanýnda yapýlan çalýþmalardan biliyoruz ki, travmatik olayýn kiþide yaratýðý fiziksel belirtilerin þiddeti ve süresi ileriki dönemde psikiyatrik bozuk-luklarýn geliþme riskini belirleyen önemli faktörler arasýnda sayýlmaktadýr (Eþsizoðlu ve ark. 2009). Bir baþka ifadeyle travmatik olayýn yoðunluðu ve þidde-ti ne kadar büyükse psikiyatrik belirþidde-tilerin geliþme olasýlýðý da o kadar fazladýr. Bu bakýmdan biber gazýna maruz kalanlarla yapýlacak psikiyatrik görüþmelerde temas sonrasý ortaya çýkan fiziksel belirtilerin þiddetinin ve süresinin sorgulanmasý risk deðerlendirmesi için önemlidir. Ayrýca kiþinin gazla temasý sonrasýnda disosiyatif belirtilerin geliþip geliþmemesi de bize psikiyatrik açýdan ilk bakýþta risk tespiti için ipucu olabilir. Uzun vadede yapýlacak daha detaylý psikiyatrik deðerlendirme-lerde risk analizi için hangi hususlara dikkat edilmesinin gerektiði ilerleyen bölümlerde dile getirilmiþtir.

Ýnhalasyon yoluyla alýnan uçucu kimyasallara (organik solventler) baðlý zehirlenmelerde kýsa süreli deliryum ve çeþitli organik beyin sendrom-larýnýn geliþtiði bilinmektedir (Baker 1994). Organik beyin sendromlarý herhangi bir psikiyatrik bozuklukla oluþmayan, zihinsel fonksiyonlarda

(4)

yaygýn azalmayý ifade etmektedir ve demans, deliryum, amnestik sendrom, genel týbbi duruma baðlý katatonik bozukluk, genel týbbi duruma baðlý kiþilik deðiþikliði gibi klinik tablolarý içermektedir (Amerikan Psikiyatri Birliði 1994). Her ne kadar alan yazýnda biber gazýna baðlý böylesi tablolar bildirilmemiþ olsa da, inhale edilmesi, bronþial mukozada iritasyon ve pulmoner ödem meydana getirmesi göz önüne alýndýðýnda, biber gazýnýn gerek doðrudan kimyasal etkilerine baðlý olarak, gerekse sebep olduðu hipoksi nedeniyle kýsa süreli deliryum ya da benzeri organik beyin sendromlarý-na yol açmasý ihtimaller arasýndadýr ve vakalarýn bu açýdan dikkatli deðerlendirilmesi gerektiði ileri sürülebilir (Stopford 2004).

Biber gazýnýn bireyler üzerindeki ruhsal etkileri Deneyimlenen fiziksel tahribatýn þiddetiyle orantýlý olarak kiþide aþýrý korku, çaresizlik ya da dehþet hissi geliþebilmekte ve bu yaþantýlar stres düzeyinin yükselmesine sebep olabilmektedir. Akut stres tep-kisi belirtilerinin varlýðý ile karakterize bu erken dönemde hissizlik, dalgýnlýk, duygusal küntlük, þaþkýnlýk hali, sinirlilik, sýkýntý, ajitasyon, bunaltý, farkýndalýkta azalma gibi belirtiler; daha ileri düzeyde ise derealizasyon, depersonalizasyon ve disosiyatif amnezi gibi yaþantýlar görülebilmekte-dir. Ýlk anda ortaya çýkan bu belirtileri takiben bazý kiþilerde yaþanýlan travmatik deneyimle ilgili tekrarlayýcý görüntüler, düþünceler, rüyalar, geri dönüþ (flashback) benzeri yaþantýlar, belirgin kaçýnma davranýþlarý (örn. olaylarý anýmsatan düþünce, duygu, yer ve insanlardan uzak durmaya çalýþmak), belirgin anksiyete ya da aþýrý uyarýlmýþlýk belirtileri (örn. uyumakta zorluk çekme, tahammül-süzlük irritabilite, düþüncelerini yoðunlaþtýrma güçlüðü, dikkatte artýþ, aþýrý irkilme tepkisi gösterme, motor huzursuzluk) ortaya çýkabilir. Bu belirtilerin büyük bir çoðunluðu fiziksel belirtilerde olduðu gibi zamanla sönümlense bile, bazý insanlar-da ilerleyerek teinsanlar-davi gerektirecek düzeyde aðýr psikiyatrik bozukluklara dönüþebilir. Kiþide ortaya çýkan nefes alamama, boðulma hissi, geçici körlük, deride yaygýn ve yoðun yanma hissi gibi þiddetli fiziksel belirtiler, sonraki dönemde geliþebilecek panik bozukluðu, fobik bozukluk, somatoform bozukluk ve depresyon gibi farklý psikiyatrik tablo-larýn oluþmasýna zemin hazýrlayabilir. Uzun

dönemde geliþmesi en olasý psikiyatrik bozukluk ise "Travma Sonrasý Stres Bozukluðu’dur (TSSB)”. TSSB'de kiþinin gerçek bir ölüm ya da ölüm tehdi-di, aðýr bir yaralanma ya da kendisinin ya da baþkalarýnýn fizik bütünlüðüne yönelik bir tehdit olayýný yaþamýþ, böyle bir olaya tanýk olmuþ ya da böyle bir olayla karþý karþýya gelmiþ olmasý; bir baþka ifadeyle baþýndan bir "travmatik olay" geçmiþ olmasý gerekmektedir. TSSB'de yeniden yaþama, kaçýnma ve aþýrý uyarýlma þeklinde üç ana belirti kümesi vardýr. Genel olarak akut stres belirtilerinin bir aydan daha uzun sürmesi ve klinik açýdan belir-gin bir sýkýntýya ya da toplumsal, mesleki alanlarda ya da iþlevselliðin önemli diðer alanlarýnda bozul-maya neden olmasý halinde TSSB tanýsý konulur (Amerikan Psikiyatri Birliði 1994).

Türk Tabipler Birliði (TTB) yaptýðý açýklamada gösterilerde altýsý aðýr olmak üzere 8000'den fazla insanýn yaralandýðýný, 11 kiþinin gözünü kaybettiði-ni, 106 kiþinin aðýr kafa travmasý yaþadýðýný ve beþ kiþinin ise hayatýný kaybettiðini bildirmiþtir. Bu ölümlerin üçünün polisin biber gazýný aþýrý kullan-masý dahil olmak üzere uyguladýðý orantýsýz ve aþýrý güç nedeniyle yaþandýðýný gösteren güçlü kanýtlar mevcuttur (Türk Tabipler Birliði 2013c). Kitleler sadece açýk alanlarda aþýrý miktarda gaza maruz býrakýlmamýþ, ayný zamanda kapalý mekanlarda kullanýlmasý yasak olduðu halde otellere, revirlere, metro istasyonlarýna, hatta evlerin içlerine de biber gazý atýlmýþ ve buraya sýðýnmýþ olan insanlara bu yolla iþkence uygulanmýþtýr. Olaylar sýrasýnda haya-týný kaybeden ve yaralananlarýn önemli bir kýsmýný, gaz fiþeklerinin bir silah gibi yakýn mesafeden insanlarý hedef alarak kullanýlmasý sonucu geliþen kafa travmasý ve kas-iskelet sistemi yaralanmalarý-na (yumuþak doku zedelenmeleri, kesiler, yanýklar, basit kýrýklardan sekel býrakacak ciddiyette açýk/kapalý kýrýklara) maruz kalanlar oluþturmuþ-tur. Öte yandan polis þiddetinden baþta doktorlar olmak üzere saðlýk çalýþanlarý da payýna düþeni almýþtýr. Direniþ sýrasýnda devlet tarafýndan sunul(a)mayan acil týbbi hizmetleri vermek amacýy-la kuruamacýy-lan revirler polis tarafýndan basýlmýþ, biber gazýna maruz býrakýlmýþ, birçok saðlýk personeli dövülmüþ, darp edilmiþ ve yýldýrmak amacýyla gözaltýna alýnmýþtýr. Eylemcilerle birlikte saðlýk çalýþanlarýnýn maruz kaldýðý tüm bu yaþantýlarýn yukarýda tanýmlandýðý þekliyle travmatik olay

(5)

kap-samýna girdiði ortadadýr. Dolayýsýyla tüm bu dehþet verici travmatik olaylar bizzat deneyimlenerek ya da þahit olunarak gezi parký olaylarýna katýlan insanlarýn ruh saðlýðýný etkilemiþ, baþta TSSB olmak üzere çeþitli psikiyatrik bozukluklarýn geliþimine zemin hazýrlamýþ olabilir.

TTB tarafýndan gezi parký olaylarý sýrasýnda biber gazýna maruz kalan 11155 kiþiyle yapýlan anket çalýþmasýnda en sýk görülen psikiyatrik belirtilerin sersemlik hissi, halsizlik, baþ aðrýsý, sinirlenme, sýkýntý, konsantrasyon bozukluðu ve bunaltý olduðu bildirilmiþtir. Gazla karþýlaþmanýn hemen ardýndan ortaya çýkan psikolojik belirtiler toplam belirtilerin %7.4'ünü oluþturmuþtur. Bir saatten fazla süren belirti kümeleri karþýlaþtýrýldýðýnda bu oranýn %10.8'e yükselmesi dikkat çekmektedir. Bir baþka ifadeyle, bu veri, fiziksel belirtilerde gerileme gözlense bile psikiyatrik belirtilerde düzelmenin doðasý gereði daha uzun zaman aldýðý, kronikleþ-meye eðilim gösterebileceði ve bu açýdan dikkatli ele alýnmasý gerektiði þeklinde deðerlendirilebilir (Türk Tabipler Birliði 2013d).

Türkiye Ýnsan Haklarý Vakfý (TÝHV) Ýstanbul Temsilciliði gösteriler sýrasýnda polisin uyguladýðý aþýrý þiddet sonucunda tedavi, rehabilitasyon ve bel-geleme amacýyla baþvuran 220 kiþinin tamamýnýn biber gazýna maruz kaldýðýný ve bu maruziyetle iliþkili yakýnma ve bulgularýn tespit edildiðini, ayrý-ca baþvurularýn yarýsýndan fazlasýnda ise gaz bom-basý kapsülünün çarpmasýna baðlý mekanik etki ile fiziksel yaralanmalarýn bulunduðunu bildirmiþtir. Baþvuranlarýn büyük çoðunluðu gerek genel ruhsal deðerlendirme gerekse belgeleme amacýyla psikiyatristler tarafýndan konsulte edilmiþ, maruz kaldýklarý travmatik olaylarýn etkisi ile uyumlu olarak ortaya çýkmasý beklenen kaygý, endiþe, tedir-ginlik hali, fiziksel tepkiler, uyku, zihinsel iþlevler gibi birçok alanda çeþitli ruhsal etkiler tanýmlan-mýþtýr. TÝHV Ýstanbul Temsilciliði'nde deðer-lendirmeleri yapan ruh saðlýðý çalýþanlarý bu belirti ve bulgularýn ne kadarýnýn þiddet ve travmatik yaþantýlarýn genel etkisi ile ne kadarýnýn kimyasal gazlara maruziyete baðlý olduðunu ayýrt etmenin zor olduðunu özellikle belirtmiþlerdir (Ünüvar ve ark. 2013).

Her ne kadar insanlar gösterilere kendi özgür iradeleri ile katýlsalar ve baþlarýna gelebilecekler hakkýnda bir fikir sahibi olsalar da, bazýlarý için

uygulanan aþýrý biber gazý, orantýsýz þiddet ve yoðun fiziksel tahribat ve etkileri yukarýda tanýmlanana benzer bir ruhsal travmaya yol açmýþ olabilir. Travma alan yazýnýndan da bildiðimiz üzere trav-matik olaya maruz kalan bireylerde çeþitli risk fak-törlerin varlýðýna göre %3 ila 87 arasýnda deðiþen oranlarda TSSB geliþmektedir (Aker 2006). Risk faktörleri arasýnda travmatik olayýn yaþamý tehdit etmesi, fiziksel yaralanma ve kayýplara yol açmasý, kasýtlý ve insan eli ile yapýlmasý, hissedilen korku, çaresizlik ve dehþetin aþýrý olmasý, travmatize olmuþ bir topluluðun üyesi olmak, akut veya süregen ikin-cil streslerin varlýðý, basýn yayýn aracýlýðýyla trav-matik görüntülere maruz kalmak, bekar olmak, düþük sosyoekonomik düzey, düþük eðitim düzeyi, çocuk veya yaþlý olmak, azýnlýk üyesi olmak, kiþinin kendisinde veya ailesinde psikiyatrik bir hastalýk öyküsünün varlýðý, genetik yatkýnlýk ve çocukluk çaðýnda maruz kalýnan ruhsal travmalarýn varlýðý sayýlabilir. Gezi olaylarý sýrasýnda kullanýlan aþýrý gazýn yaþamý tehdit eden, fiziksel yaralanmalara ve kayýplara yol açacak boyutlarda olmasý, kasýtlý olarak insan eliyle yapýlmasý, medya aracýlýðýyla tekrar tekrar travmatik görüntülere maruz kalýn-masý ve kiþileri korkuya, dehþete düþürmesi gibi travmatizasyon açýsýndan riski arttýran faktörlerin varlýðýna raðmen gerek yapýlan gözlemlerde, gerekse bildirimlerde (Ünüvar ve ark. 2013) TSSB'nin çok az görüldüðü yaygýn bir görüþtür. Direniþçileri travmatik stresten koruyan faktörlerin baþýnda eylemin toplumun gözünde meþru kabul edilmesi ve hem Türkiye'de hem de yurtdýþýnda yoðun bir destek bulmasý sayýlabilir. Direniþçilerin kendi aralarýnda ve genel olarak toplumla dayanýþ-ma içinde oldayanýþ-masý haksýzlýklarýn görünür hale gele-rek anlaþýlmasýna, uygulanan þiddetin deþifre olmasýna ve toplumsal destek mekanizmalarýnýn devreye girmesine yol açmýþ, maðdurlarýn trav-matik stresle daha kolay baþ edebilmesini saðlamýþtýr (Kaptanoðlu ve Eþsizoðlu 2013). Bir adým daha ileri gidecek olursak travmatik olaya maruz kalmýþ birçok insan önceden deneyim-lemedikleri bazý duygular yaþadýklarýný, birçok anlamda kendilerini daha iyi hissettiklerini, ben yerine biz demeye baþladýklarýný, yalnýz olmadýk-larýný fark ettiklerini ve hiçbir þeyin deðiþmeye-ceðine dair inançlarýnýn yerle bir olarak potansiyel-lerinin ayýrdýna vardýklarýný ifade etmiþlerdir. Bir baþka ifadeyle birçok insan öncesine kýyasla daha

(6)

mutlu, özgür ve güvende hissettiðini belirtmiþtir. "Travma sonrasý büyüme (post traumatic growth)" olarak adlandýrýlan bu pozitif yönde deðiþim, dayanýþan bireyin sadece kýsa süreli ihtiyaçlarýnýn giderilmesiyle deðil, kendini ve toplumu deðiþtirmedeki rolünü görebilmesi ve toplumla temas ederek birlikte eyleme kapasitesinin farkýna varabilmesi ile mümkün olmuþtur (Demirok ve ark. 2013).

Biber gazýnýn toplum ruh saðlýðý üzerindeki etki-leri

Gezi parký olaylarý sýrasýnda aþýrý miktarda biber gazý kullanýlmasý ile iliþkili travmatik olaylar sadece tek tek bireylerin deðil, tüm toplumun ve onu oluþ-turan çeþitli bileþenlerin ruh saðlýðýný da etk-ilemiþtir. Kitleler gaz bulutlarý altýnda yýldýrýlmaya, þiddet yoluyla korkutularak sindirilmeye ve düþüncelerinden ve barýþçýl eylemlerinden dolayý ayrýmcýlýða uðrayarak, cezalandýrýlmaya, terörize edilmeye çalýþýlmýþtýr. Toplum bütün bu travmatik olaylara bizzat veya medya aracýlýðýyla tanýklýk ederek, böyle bir olayýn bilgisine sahip olarak ya da olaylardan etkilenmiþ kiþilere yardým ederek doðrudan deðil ama ikincil olarak travmatik strese maruz kalmýþtýr. Bu duruma ikincil travmatizasyon adý verilir (Figley 1995). Ancak bireysel düzeyde olduðu gibi toplumsal düzeyde de insanlarýn birbir-leriyle dayanýþmasý,adaletin yerini bulacaðý yönünde umudun yeþermesini ve maðduriyetlerin giderilebilmesi için gerekli yalnýzlýk duygusunun kýrýlmasýný saðlayarak toplumsal onarýmýn önünü açmýþtýr.

Judith Herman "Travma ve Ýyileþme" isimli kitabýn-da travmatize insan ve toplum arasýnkitabýn-daki gediðin onarýlmasýnýn ilk olarak travmatik olayýn kabulüne, ikinci olarak da toplumun yapacaklarýna baðlý olduðunu belirtmiþtir. Herman'a göre bir insanýn ya da topluluðun zarar gördüðü kamusal olarak kabul edilince, toplum zararýn sorumluluðunu saptamak ve yarayý tamir etmek için eyleme geçmek

zorun-dadýr. Bu iki yanýt -kabul ve tazmin etme- maðdu-run düzen ve adalet duygusunu yeniden inþa etmek için zorunludur (Herman 1997). Gezi parký olay-larýnda toplum yaþanan haksýzlýklarý ve insanlarýn gördüðü kötü muameleyi kabul etmiþtir. Henüz daha zarardan sorumlu olanlarýn hepsinin tespit edildiðini ve yaralarýn iyileþtirilmesi için gereken-lerin tümüyle yapýldýðýný söylemek güçtür. Ancak, yukarýda belirtildiði üzere en azýndan bazý olaylarýn faillerinin tespit edilerek mahkemeye çýkarýlmýþ olmasý ve adaletin saðlanmasý yönündeki ulusal ve uluslararasý toplumun baskýsý, travmatik stresin bir parça azalmasýný saðlayabilmiþtir.

SONUÇ

Tespit edebildiðimiz kadarýyla biber gazýnýn aþýrý kullanýmýnýn yol açtýðý uzun dönemli ruhsal etkiler hakkýnda gerek ülkemiz gerekse yurtdýþýnda bugüne kadar yetkin desenli bir araþtýrma yapýl-mamýþtýr. Konuyla ilgili bilgiler daha çok gözlem-lere ve anekdotal görüþgözlem-lere dayanmaktadýr. Biber gazýnýn birey ve toplum ruh saðlýðýna etkilerinin araþtýrýldýðý çalýþmalara ihtiyaç duyulmaktadýr. Sonuç olarak, kimyasal silah olarak da nitelenen biber gazýnýn özellikle uzun dönemde beden ve ruh saðlýðý üzerine olan etkileri, tarafsýz ve kapsamlý bilimsel çalýþmalarla derinlemesine araþtýrýlýp, netleþtirilinceye kadar kullanýmýna izin verilmeme-si gerektiði bilim adamlarý tarafýndan savunulmak-tadýr (Hu ve ark. 1989). Unutulmamalýdýr ki, yaþanýlanlar sonrasýnda ortaya çýkan fiziksel belir-tiler büyük oranda iyileþebilir. Ancak insanlarýn ve toplumun ruhunda yaratýlan tahribatýn iyileþmesi çok daha zordur ve zaman alýr.

Yazýþma adresi: Dr. Okan Taycan, Haydarpaþa Numune Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi Psikiyatri Bölümü, okantaycan@yahoo.com

Aker AT (2006) 1999 Marmara depremleri: Epidemiyolojik bul-gular ve toplum ruh saðlýðý uygulamalarý üzerine bir gözden geçirme. Turk Psikiyatri Derg, 17:204-212.

Amerikan Psikiyatri Birliði (1994) Mental Bozukluklarýn Tanýsal ve Sayýmsal El Kitabý, Dördüncü Baský (DSM-IV), (Çev. Ed.: E Köroðlu) Hekimler Yayýn Birliði, Ankara, 1995.

Baker EL (1994) A review of recent research on health effects of human occupational exposure to organic solvents. A critical review. J Occup Med 36:1079-1092.

Bulut Y, Kara M (2012) Biber gazýnýn insan üzerinde etkileri ve insan haklarý yönünden deðerlendirilmesi: Hatay polis meslek KAYNAKLAR

(7)

yüksekokulunda bir uygulama. Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 9:1-29.

Demirok Ý, Tepeli AD, Yalçýnöz B (2013) Baðzý psikoloji söylemlerine geziden bir bakýþ. Teorik Bakýþ Dergisi, 2:129-133. Eþsizoðlu A, Yaþan A, Bülbül I ve ark. (2009) Bir Terörist Saldýrý Sonrasýnda Travma Sonrasý Stres Bozukluðu Geliþimini Etkileyen Risk Faktörleri. Turk Psikiyatri Derg, 20:118-126. Figley CR (1995) Compassion Fatigue: Secondary Traumatic Stress Disorders from Treating the Traumatized. New York Brunner/Mazel, s.7.

Herman JL (1997) Travma ve Ýyileþme. Þiddetin sonuçlarý, ev içi istismardan siyasi teröre. (Çev. T Tosun), Ýkinci Baský, Literatür Yayýnlarý, Ýstanbul, 2011, s.91-95.

Hill AR, Silverberg NB, Mayorga D ve ark. (2000) Medical haz-ards of the tear gas CS. A case of persistent, multisystem, hyper-sensitivity reaction and review of the literature. Medicine (Baltimore), 79:234-240.

Hu H, Fine J, Epstein P ve ark. (1989) Tear gas--harassing agent or toxic chemical weapon? JAMA, 262:660-663.

Kaptanoðlu C, Eþsizoðlu A (2013) Psikososyal açýdan gezi direniþi ve toplum ruh saðlýðýna etkileri. Toplum ve Hekim, 28. Karagama YG, Newton JR, Newbegin CJ (2003) Short-term and long-term physical effects of exposure to CS spray. J R Soc Med, 96:172-174.

National Toxicology Program (1990) NTP Toxicology and Carcinogenesis Studies of 2-Chloroacetophenone (CAS No. 532-27-4) in F344/N Rats and B6C3F1 Mice (Inhalation Studies). Natl Toxicol Program Tech Rep Ser, 379:1-191. Olajos EJ, Stopford W (2004) Riot Control Agents and Acute Sensory Irritation. Riot Control Agents: Issues in Toxicology, Safety and Health, Olajos EJ, Stopford W (Eds) CRC Press, 1st ed, s. 65-78.

Radikal gazetesi (2013a) Gezi eylemlerinin bilançosu açýklandý. 4 Kasým 2013 tarihinde http://www.radikal.com.tr/turkiye-/gezi_eylemlerinin_bilancosu_aciklandi-1138770 adresinden indirildi.

Radikal gazetesi (2013b) Polis20 günde ne kadar biber gazi kul-landý. 4 Kasým 2013 tarihinde http://www.radikal.com.tr/-turkiye/polis_20_gunde_ne_kadar_biber_gazi_kullandi-1138224 adresinden indirildi.

Smith J, Greaves I (2002) The use of chemical incapacitant sprays: a review. J Trauma, 52:595-600.

Stopford W (2004) Chronic Toxicity of RiotControl Agents. Riot Control Agents: Issues in Toxicology, Safety and Health, Olajos EJ, Stopford W (Eds), CRC Press, 1. baský, s.145-160. Stopford W, Sidell FR (2004) Human Exposures to Riot Control Agents. Riot Control Agents: Issues in Toxicology, Safety and Health, Olajos EJ, Stopford W (Eds) CRC Press, 1. baský, s.201-230.

Türkiye Psikiyatri Derneði (2013) Basýn açýklamasý. 7 Kasým 2013 tarihinde http://www.psikiyatri.org.tr/presses.aspx?press=-352&type=24 adresinden indirildi.

Türk Tabipler Birliði (2011) Kimyasal Silahlar Gösteri Kontrol Ajanlarý. Birinci Baský. Türk Tabipler Birliði Yayýnlarý, Ankara, s.7-31.

Türk Tabipler Birliði (2012) Hopa Raporu. 8 Kasým 2013 tari-hinde http://www.ttb.org.tr/kutuphane/hoparpr.pdf adresinden indirildi.

Türk Tabipler Birliði (2013a) Basýn açýklamasý. 5 Kasým 2013 tarihinde http://www.ttb.org.tr/index.php/Haberler/gaz-3884.-html adresinden indirildi.

Türk Tabipler Birliði (2013b) Basýn açýklamasý. 7 Kasým 2013 tarihinde http://www.ttb.org.tr/index.php/Haberler/kimyasal-3880.html adresinden indirildi.

Türk Tabipler Birliði (2013c) Göstericilerin Saðlýk Durumlarý 1 Aðustos 2013. 7 Kasým 2013 tarihinde http://www.ttb.org.tr-/index.php/Haberler/veri-3944.html adresinden indirildi. Türk Tabipler Birliði (2013d) Kimyasal Gösteri Kontrol Ajanlarýyla Temas Edenlerin Saðlýk Sorunlarý Deðerlendirme Raporu. 7 Kasým 2013 tarihinde http://www.ttb.org.tr/-images/stories/file/gaz_rapor1.pdf adresinden indirildi. Uluslararasý Af Örgütü (2013) Gezi Parký Eylemleri Türkiye'de toplanma özgürlüðü hakký þiddet kullanýlarak engelleniyor. 8 Kasým 2013 tarihinde http://www.amnesty.org.tr/ai/system/-files/GeziParkiTR.pdf adresinden indirildi.

Ünüvar Ü, Özyýldýrým Ý, Orhon L (2013) Gezi Parký Direniþi ve insan haklarý. Türkiye Psikiyatri Derneði Bülteni, 16:18-19. Weir E (2001) The health impact of crowd-control agents. CMAJ, 164:1889-1890.

Worthington E, Nee PA (1999) CS exposure--clinical effects and management. J Accid Emerg Med, 16:168-170.

Referanslar

Benzer Belgeler

ÇEVRE ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 22 yıldır park ve dinlenme alanı olarak kalması için direndiği Beykoz’daki 28 bin metre

Öte yandan, Gezi Parkı’nın ağaçlandırılması komedisi iktidarın ekoloji mücadelelere karşı uyguladığı ilk ‘yeşile boyama’ taktiği de ğil..

Tasarıdaki ruhsatsız sağlık hizmeti sunan hekimlere yönelik cezalar ın yanı sıra, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı verdiği ikametgah mecburiyeti, meslekten men etme

çevreyle ilgili bu söz konusu sorunlar, bir patlamanın da göstergesidir ki bunun, kapitalist sömürü, halk dü şmanı neo-liberal politikalar, vahşi devlet baskısı, Kürt

Polisin toplumsal olaylara yönelik müdahaleleri orant ısız güç kullanımı ve biber gazının kapalı alanlara atılması, haddinden fazla kullanılması, hedef alınarak

Ethem Sarısülük ’ün katil zanlısı polis memuru A.Ş’nin, terör savcılığınca sürdürülen soruşturmada, ‘müşteki’ olarak değerlendirildiği ortaya çıktı..

Gezi Parkı direnişçileri, mahkemenin Taksim yayalaştırma projesini iptal etmesinin ardından, gerekçeli karar ile birlikte yar ın yeniden Gezi Parkı'na gidiyor..

Köprü açıldıktan sonra Bo ğaz’ı geçen insan sayısı yüzde 4 artarken Boğaz’ı geçen araç sayısı yüzde 200 arttı.. İkinci köprünün aç ılışından bu güne kadar