• Sonuç bulunamadı

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK ŞİDDET

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK ŞİDDET"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

VIOLENCE TOWARDS HEALTHCARE PROFESSIONALS

ÖZET: Şiddet günümüzün en önemli halk sağlığı so-runlarından biridir. Sağlıkta şiddet ise tüm sağlık çalışanla-rının maruz kaldığı ve çözülmeyi bekleyen büyük bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Sağlık çalışanlarının çalışma şartları, hasta ve hasta yakınları ile ilişki halinde olmaları ve toplumda yaygınlaşan şiddet eğilimi sağlıkta şiddetin ortaya çıkmasındaki başlıca unsurlardır. Sağlık çalışanlarının olası şiddetten korunabilmeleri adına hasta ve çalışan düzeyinde alınacak önlemlere ek sağlık kurumları çalışanlarını şiddet-ten koruma stratejileri geliştirmelidir. Konuyla ilgili yapıla-cak değerlendirmeler sonucunda mevzuatta yapılayapıla-cak düzen-leme ve yasalar ile sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçilmesi sağlanabilir.

ANAHTAR KELİMELER: Şiddet, Sağlık çalışanları

ABSTRACT: Violence is one of the most important public health problems of modern day. Violence in health is a major problem waiting to be solved and all healthcare pro-fessionals are exposed. The main factors of violence in health are the healthcare professionals’ working conditions, their re-lationship with patients and their relatives and the increasing tendency to violence in the society. In order to protect healt-hcare professionals from possible violence, additional health-care organizations’ protection strategies should be developed for the measures to be taken at the patient and staff level. As a result of the evaluations to be made about the issue, it is possible to prevent the violence against the healthcare pro-fessionals with the regulations and laws which is made in the legislation.

KEYWORDS: Violence, Healthcare professionals

(2)

Şiddet insan yaşamının her ala-nında görülebilen, önemli bir toplum sağlığı sorunu olarak karşımıza çık-maktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO); kendine ya da bir başkasına, grup ya da topluluğa yönelik olarak uygulanan fiziksel kuvveti veya gücü kasıtlı ola-rak kullanma durumunda; yaralanma, ölüm, psikolojik hasar, gelişim bozuk-luğu ya da mahrumiyet ile sonuçlanan ya da sonuçlanma ihtimali yüksek olan olayları ŞİDDET olarak tanımlamıştır(1, 2). Günümüzde şiddet yaşamın her

alanında görülmekle birlikte özellikle iş yerlerinde görülen şiddet olayları-nın artması bütün meslekler için ciddi bir sorun teşkil etmektedir. İş yerinde-ki şiddet; çalışanın işiyle ilgili durumlar sırasında bir kişi veya kişiler tarafından iyi niyetinin suistimali veya sözlü ya da fiziksel saldırıya uğradığı durum-lar odurum-larak ifade edilmektedir(3).

Sağ-lık sektöründe karşılaşılan şiddet ise; hasta, hasta yakınları ya da herhangi bir bireyden gelen, sağlık çalışanı için risk oluşturan; tehdit içerikli davranış, sözel tehdit, fiziksel veya cinsel saldı-rılardan oluşan durum olarak tanım-lanmaktadır(4, 5). Dünya Sağlık Örgütü

(WHO), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Uluslararası Hemşireler Birliği (ICN)’nin 2002 yılı “Sağlık Sektöründe

İş Yeri Şiddeti” başlıklı ortak raporunda sağlık çalışanlarının yarısından fazla-sının mesleklerini uyguladıkları süre içinde şiddete maruz kaldıkları bildi-rilmiştir. Aynı raporda farklı ülkeler-de sağlık çalışanlarına yönelik şidülkeler-det vakaları incelendiğinde, genel olarak çalışanların fiziksel, sözel, psikolojik, cinsel içerikli ve etnik şiddete maruz kaldığı saptanmıştır(2).

Sağlık kurumları şiddetin en çok görüldüğü iş alanlarından biridir. Sağlık kurumlarında hekim ve sağlık çalışanlarına (eczacı, hemşire, sağlık teknikeri, hasta bakıcı gibi) yönelik şiddet son yıllarda artış göstermekte-dir (6-8). Sağlık alanında çalışanların diğer sektör çalışanlarına göre daha fazla şiddete maruziyet nedenleri; 24 saat kesintisiz hizmet verilmesi, sağlık çalışanlarının duygusal problem ya-şayan ve sorunu olan kişilerle iletişim kurması ve onlara hizmet vermesinin gerekliliği, tanı ve tedavi işlemlerinin izole ortamlarda yapılması, işlemler sı-rasında yakın fiziksel temasta bulunul-ması, hizmet verilen ortamların stres düzeylerinin yüksek olması, tedaviden memnuniyetsizlik, müdahale için bek-leme sürelerinin uzun olması, ihmal edilme düşüncesi, işlerin yoğun

olma-sına karşın sağlık personeli sayısının az olması ve belli saatlerde personel sayı-sının azalması, şiddete karşı yasalarda bir sınırlamanın bulunmaması, kurum-daki yetersizlikler ve şiddetle baş etme konusunda çalışanların eğitim yeter-sizliği vb olarak sayılabilir(1,6, 9-11).

Ayrancı ve arkadaşlarının yap-tıkları araştırmada sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet oranı % 50.8 olup, hekimlere hemşirelerden daha fazla şiddet uygulandığı görülmektedir (4).

Alçelik ve arkadaşlarının yapmış ol-duğu çalışmada ise hastaların, hem-şirelere diğer sağlık çalışanlarından daha fazla şiddet uyguladığı tespit edilmiştir. Bunun nedeni olarak hem-şirelerin, tedavide ve hastaya yönelik uygulamalarda daha çok rol alması sebebi ile diğer sağlık çalışanlarına göre daha fazla şiddete maruz kaldığı düşünülmüştür (9). Hemşirelerin

şidde-te maruz kalmaları ile ilgili yapılan bir çalışmada, araştırmaya katılan hemşi-relerin en fazla maruz kaldığı fiziksel şiddet türünün itme olduğu, bunu dövme, tekmeleme gibi fiziksel şiddet türleri ile bağırma ve sözlü cinsel taci-zin takip ettiği tespit edilmiştir. Aynı çalışmada, şiddete maruz kalan hem-şirelerin yapılan yanlışlardan sorumlu tutulduğu ve hemşireleri yıldırma ve bezdirme girişimlerinde bulunulduğu rapor edilmiştir (12). Sağlık kurumlarına

başvuran bireylerin sağlık personeline uygulanan şiddet hakkında düşünce-lerinin değerlendirildiği bir çalışmada, çalışmaya katılanların sağlık çalışanına yapılan sözel ve fiziksel şiddete şahit oldukları belirtilmiştir. Çalışmaya ka-tılanların %55.5’i sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetin devlet hastane-lerinde, diğer sağlık kurum ve kuru-luşlarından daha fazla görüldüğünü , %56.3’ü ise şiddet olaylarının acil ser-viste diğer servislere göre daha fazla meydana geldiğini düşündüğünü be-lirtmiştir. Katılımcıların %87.5 ‘i sağlık çalışanlarına uygulan şiddet için yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtirken, %22.9’u sağlık çalışanı-na uygulaçalışanı-nan şiddetin çoğu zaman

(3)

gerekli olduğunu, %20.2’si ise bazen sağlık çalışanlarının onlara yapılan bu şiddeti hak ettiklerini düşündüklerini belirtmişlerdir (13).

Keser Özcan ve Bilgin’in yaptı-ğı sistematik çalışmada; sağlık sektö-ründeki şiddetin en fazla erkek hasta yakınları tarafından gerçekleştirildiği, kadın sağlık çalışanlarının en fazla sö-zel şiddete, erkek sağlık çalışanlarının ise en fazla fiziksel şiddete maruz kal-dığı, fiziksel saldırıların daha çok gün-demde olduğu ve bildirimlerinin ya-pıldığı, saldırganların daha çok erkek, madde bağımlısı, ruhsal sorunu olan kişilerden oluştuğu, saldırıların en sık acil hizmet birimlerinde gerçekleştiği ve saldırı nedeninin genellikle orga-nizasyon sorunlarından kaynaklandığı belirtilmiştir. Sağlık çalışanları ile has-ta ve hashas-ta yakınları arasında yaşanan şiddet olayları hastaların prognozunu ve tedavi sürecini olumsuz etkiler-ken, şiddet mağduru sağlık çalışanlarında ise; tedirginlik, saldırıya tekrar uğrama korkusu, işe dönme korkusu, anksiye-te, depresyon, öfke, sinirlilik, suçluluk, değersizlik hissi vb. psikolojik prob-lemler ve baş ağrısı, uyku düzensizlik-leri, sigara, alkol kullanımında artma, hipertansiyon gibi rahatsızlıkların be-densel etkileri de ortaya çıkmaktadır

(14).

Şiddet olarak nitelendirilen davranış, bireylerin sosyo-kültürel ya-pılarına, değer yargılarına ve kişilik özelliklerine göre farklılık göstermek-tedir. Bazı kişiler yaşadıkları olaydaki tutum ve davranışları şiddet olarak görüp tepki gösterirken, bazıları bu olanları şiddet olarak görmemekte, olağan olarak değerlendirebilmekte-dir. Şiddete maruz kalan bireylerde düşük ya da zayıf benlik saygısı, özgü-vende azalma, performans azalması, motivasyon kaybı, depresyon, sinir-lilik, anksiyete, irritasyon ve stres bo-zukluğu, çaresizlik ve tükenmişlik duy-gusu, kişiler arası ilişkilerde bozulma, şiddet davranışlarının öğrenilmesi, öfke ve intikam duyguları, pasif ya da içe kapanma davranışları, kaygı, korku, depresyon, uyku ve yeme bozukluk-ları, sigara kullanımı, alkol ve ilaç istis-marı, işten kaçınma, kendini suçlama/ değersiz görme, fiziksel, ruhsal ve duy-gusal gelişimde gecikmeler olumsuz etkilerden bazıları olarak sayılabilir. Görülen bu etkiler sonucu iş yerinde sorunlar ve başarısızlık, iş kazaları, per-soneller arası kişisel ilişkilerin bozul-ması, iş gücü kaybı, verimlilik düşüşü gibi olaylar görülmektedir (8, 11).

Çalış-tıkları ortamlar sağlık personelleri için gün geçtikçe tehlikeli ortamlar halini almaktadır. Bu durumda sağlık

sektö-ründe çalışanlar kendilerini güvende hissetmemektedir. Hem çalışma şart-larının ağırlığı hem de karşılaştıkları sözlü veya fiili şiddet olayları çalışan-ları çalışma ortamçalışan-larına karşı olumsuz duygulara sevk etmekte ve kurumla-rına karşı güvenleri zedelenmektedir. Sağlık personelleri hem eğitim hem de mesleki yaşamları sürecinde bula-şıcı hastalıklara karşı alınması gereken önlemler konusunda eğitilirlerken; şiddete maruz kalma riski ve kendi-sini olası bir şiddetten nasıl koruması gerektiği konularında bilgilendirme yapılmamaktadır. Şiddetten korunma-nın en iyi yolu olayın oluşabileceğini anlamak buna karşı önlem almak veya yardım aramaktır (15). İşyerinde şiddet,

faillerin, savunmasız grupların ve şid-detin muhtemel olduğu durumların incelenmesi ile öngörülebilir. Müda-haleler geliştirilip ve gerektiği şekilde uygulanmadıkça, işyerindeki şiddetin frekans ve yoğunluğu artacaktır. İş-yerinde şiddet riskini azaltmanın ilk adımı şiddete toleransın olmadığına açıkça vurgu yapan yazılı bir güvenlik politikası geliştirmektir (1).

Şiddetin önlenmesine ilişkin 2014 yılında hazırlanan Küresel Du-rum Raporu, ülkelerin şiddet ve sağlık ile ilgili 2002 Dünya Raporunun

(4)

tavsiyelerinin uygulanmasında kayde-dilen ilerlemeyi temsil etmektedir. Şid-det önleme hakkındaki 2014 küresel durum raporu, şiddet ve sağlığa ilişkin Dünya Raporunun başlatılmasından yaklaşık 12 yıl sonra, eylem için dokuz öneriyle, ilk defa şiddet önleme man-zarasının ayrıntılı bir resmini sunmak-tadır. 2014 şiddet önleme konusunda-ki bu Küresel Durum Raporu, ülkelerin kişilerarası şiddeti önlemek ve bunlara tepki vermek için alınan tedbirleri de-ğerlendirmek için standartlaştırılmış bir yöntem kullanmaktadır. Bu rapo-run bulguları, ulusal, bölgesel ve kü-resel şiddet önleme çabalarıyla ilgili olup; 133 ülkeyi (dünya nüfusunun %88’i) içermektedir. Sonuçlar, şiddeti önlemek ve bunlara tepki vermek için dünyada birçok çaba gösterildiğini göstermektedir. Birçok ülkede kişilera-rası şiddet sorununun gerçek boyutu, bu konudaki bilgi ve veri yetersizliğin-den dolayı değerlendirilememektedir. Bu tür veriler olmaksızın, mağdurlar için sağlıkta şiddeti etkin bir şekilde önlemek adına, kurumların çalışan-larına yönelik şiddet oranını belirle-mesi ve buna yönelik düzenlemeleri oluşturması, eğitim ile çalışanların ve yöneticilerin şiddet ile ilgili farkındalı-ğının arttırılması önemlidir. İşyerinde meydana gelen şiddet olayları, şiddet türüne bakılmaksızın suç sayılmalı, bu-nun için gerekli yasal altyapı oluşturul-malıdır (3,16).

Sağlık çalışanlarının olası şid-detten korunabilmeleri adına iki esas önleme yönteminden söz edilmekte-dir. Birincisi; hasta ve çalışan düzeyinde alınacak önlemlerdir. Bunlar; hastayı yakından gözlemlemek, detaylı öykü almak, hastaya yaklaşımda stresle baş etme yollarını öğrenmek, etkili sözel ve sözel olmayan iletişim becerilerin yanı sıra kısıtlama, tecrit etme ve ilaç-la tedavi gibi yöntemler de sayıilaç-labilir. İkincisi; sağlık kurumunu ilgilendiren önlemlerdir. Bunlar; uygun raporlama sistemleri, etkili güvenlik eğitimleri, 24 saat alan içi güvenlik sağlanması, gü-venlikli kapılar, güvenlik kameraları,

metal dedektörler, kontrol noktaları ve panik alarmları sayılabilir (5, 11, 17 ).

Şiddetin tüm olumsuz sonuç-larından korunmak için şiddeti yöne-tebilmek gerekir. Şiddetin yönetimin-de iyi planlanmış, etkin ve önleyici stratejiler içeren bir yaklaşım kul¬la-nılmalıdır. Şiddeti önlemek için risk değerlendirilmesi yapılmalı, korunma stratejileri geliştirilmeli, güvenlik sis-temleri kurulmalı ve çalışanlar sürek-li eğitilmesürek-lidir. Yöneticilerin, konuya yönelik yapacakları değerlendirmeler sonrasında mevzuatta yapılacak dü-zenleme ve yasalar ile sağlık çalışanla-rına yapılan şiddetin tamamen önüne geçilebilir. Bunun sonucunda, hem hastanın daha iyi hizmet alabilmesi hem de sağlık çalışanlarını koruyucu yasalar ile her iki tarafında bilinçlen-meleri sağlanabilir.

KAYNAKLAR

1. World Health Organization. Report of the WHO global consultation on violence and health, Geneva, 2–3 December 1996 (document WHO/ EHA/ SPI.POA.2).

2. Krug E, Dahlberg L, Mercy J, Zwi A, Lozano R. World report on violence and health. Geneva: World Health Organization; 2002.

3. Warshaw LJ, Messite J. Workplace violence: Pre ventive and interventi-ve strategies. J Occup Environ Med: 1996;38:993-1006.

4. Ayrancı Ü, Yenilmez Ç, Günay Y, Kap-tanoğlu C. Çeşitli sağlık kurumla-rında ve sağlık meslek gruplakurumla-rında şiddete uğrama sıklığı. Anadolu Psi-kiyatri Dergisi 2002;3:147-54

5. Atan S.U. & Dönmez S. (2011) Hem-sirelere karsı isyeri siddeti [Workpla-ce violen[Workpla-ce against nurses]. Adli Tıp Dergisi 25, 71–79. [In Turkish].

6. ILO Workplace violence.. (2002). September 2008, http://www.ilo. org/ public/english/dialogue/sec-tor/papers/health/state.pdf.

7. Çamcı O, Kutlu Y. Determination of Workplace Violence Toward He-alth Workers in Kocaeli*. J Psy Nurs. 2011; 2(1): 9-16

8. Buyukbayram, Ayse, and Hale Okcay.

“The socio-cultural factors that affe-ct violence in health care personnel/ Saglik calisanlarina yonelik siddeti etkileyen sosyo-kulturel etmenler.” Journal of Psychiatric Nursing, vol. 4, no. 1, 2013, p.46+

9. Alçelik A, Deniz F, Yeşildal N, Mayda AS ve ark. AİBÜ tıp fakültesi hastane-sinde görev yapan hemşirelerin sağ-lık sorunları ve yaşam alışkansağ-lıkları- alışkanlıkları-nın değerlendirilmesi. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni 2005;4:55-65.

10. Stathopoulou HG. Violence and aggression towards health care pro-fessionals. Health Sciences Journal 2007;2:29-30.

11. Annagür B. Sağlık Çalışanlarına Yö-nelik Şiddet: Risk Faktörleri, Etkile-ri, Değerlendirilmesi ve Önlenme-si. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar 2010;2(2):161¬173

12. Ünlüsoy Dinç N. Hemşirelerin işyeri şiddetine maruz kalma durumları ile iş doyumları ve işten ayrılma eğilim-leri. [Doktora Tezi] Ankara: Hacette-pe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Ensti-tüsü 2010.

13. İlhan MN, Cakır M, Tunca MN, Avcı E ve ark. Toplum gözüyle sağlık çalı-şanlarına şiddet: nedenler, tutumlar, davranışlar. GMJ 2013;24:5-10 14. KESER ÖZCAN N, BİLGİN H.

Türki-ye’de Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddet: Sistematik Derleme. Turkiye Klinikleri Journal of Medical Scien-ces » 2011 - Volume 31 » Issue 6. 15. Smith-Pittman M.H. and McKoy Y.D.

Workplace Violence in Healthcare Environments. Nursing Forum Volu-me 34, No. 3, July-September, 1999. 16. World Health Organization. Global

status report on violence preven-tion 2014. WHO Library Catalo-guing-in-Publication Data. http:// www.who.int/violence_injury_ prevention/violence/status_re-port/2014/en/

17. Serin H, Serin S, Bakacak M, Ölmez S. Sağlık çalışanlarına yönelik şid-det http://www.ttb.org.tr/STED/ images/files/dergi/2015/3.pdf#pa-ge=31

Referanslar

Benzer Belgeler

Araştırmaya katılan akademisyenlerin yurt dışındaki üniversitelerin coğrafya bölümlerinde yeterli akademik çalışmalarda (misafir öğretim görevlisi olarak vb.)

Meslek yüksekokulu öğrencilerinin bilgisayar kullanma becerisi değişkeni boyutunda değerlendirmedeki sınır değerlerine bakıldığında; düşük ve yüksek bilgisayar

The purpose of this study is to apply Third Generation Western QFD methodology together with Kano model to categorize and prioritize the needs of customers to increase a

İşte bu nedenle İslam dünyasında resim, Hıristiyan toplumlarda olduğu gibi din öğretisini yaygınlaştırmak amacıyla kullanılmamış , minyatürler daha çok edebiyat,

Ayrıca tanık olunan ve sağlık çalışanlarına uygulanan şiddetin tipi öncelikle sözlü olarak tanımlanmış, daha çok erkek hastalar tarafından kadın ve hemşire

• Haftada 3 kere hafif/orta şiddetli egzersiz • İlk 3 aydan sonra sonra supin egzersiz yok • Yorulduğunda dur. • Ağırlıksız ağırlıklar

– Fiziksel Görünüm Sporları: Dalış, buz pateni,bale – Dayanıklılık Sporları: Uzun mesafe koşu,yüzme – Siklet Sporları: Jokey,boks,güreş. – Mükemmel

İki taraflı, çift camlı kapılarla girilen yazı odasının tavan ve duvarlan beyaz zemin üzerine yaldız ve güllü vazolarla, çiçek panolarile