• Sonuç bulunamadı

SİYASAL İLETİŞİM VE MEDYA

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "SİYASAL İLETİŞİM VE MEDYA"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SİYASAL İLETİŞİM VE

MEDYA

ÖZET: “Türkçe literatürde birbirine yakın anlamlara

geldiği düşünülse de medyanın işlev ve etkilerini

açıklama-yı amaçlayan “kamuoyu oluşturma” ve “gündem belirleme”

kavramları birbirinden farklı anlamlara sahiptir. Geleneksel

gündem belirleme yaklaşımı, medyanın kamuoyunun

oluşu-muna etkilerinin ilk aşamasını açıklamaya çalısmakta; tutum

ve davranış değişikliklerini de içeren kamuoyu oluşturma

sü-recinin tamamını açıklayıcı bir iddia ya da nitelikte

bulunma-maktadır.”

ANAHTAR KELİMELER: Medya, İletişim, kamuoyu,

gündem, duygu, davranış.

ABSTRACT: “While it is thought that the meanings

are close to each other in the Turkish literature, the concepts

of” public opinion “and” agenda setting “aiming to explain the

functions and effects of the media have different meanings.

The traditional agenda-setting approach tries to explain the

first phase of the media’s influence on the formation of the

public; Attitudes and behaviors of the public, including the

changes in the creation process of the claim does not have a

claim or quality.

KEYWORDS: Media, Communication, Public

Opini-on, Agenda, EmotiOpini-on, Behavior.

(2)

1. GİRİŞ

Siyasal gündemi etkileyen unsurların karmaşık yapısı, araştırmacıları daha çok medya ve kamu gündemi üzerinde araş-tırma yapmaya yönlendirmektedir. Med-yanın, siyasal gündemin belirlenmesi sü-recinde, çok çeşitli roller üstlenebildiği bir gerçektir. Medya, eş zamanlı olarak olaylar ve hikayeler üretirken, olayları haberleş-tirerek aktif bir rol içine girebilmektedir. Böylece medya, sadece bazı konuları öne çıkararak gündemin içeriğini etkilemekle kalmamakta, aynı zamanda politika süre-cinin tabiatını ve eylemlerini de etkilemiş olmaktadır1.

Siyasal gündem ve Medya arasındaki ilişkide, kitle iletişim araçlarının rolü önem taşımaktadır. Kitle iletişim araçları ile yasa-ma gündemi arasında önemli bağlantılar olduğu görülmektedir2. Medyanın

konula-rı aktif ve pasif tutumlar içinde bulunması da gündemi çeşitli şekillerde etkilemekte-dir. İster kamu gündemi isterse de siyasal gündem, hangi olayların, programların ve fikirlerin haber konusu yapılacağı ve han-gi perspektiften ele alınacağı noktasındaki 1 Hawthorne, M. R. “The Media, Economic

Development, and Agenda Setting”, Spitzer, R. J. (Ed.), Media and Public Policy , Praeger Press, London, (1993), s. 82

2 Cook, F. Y. and Skogan, W. G. (1991).

“Con-vergent and Di“Con-vergent Voice Models of the Rise and Fall of Policy Issues”, Protess, D. L. ve McCombs, M. (Ed.), Agenda Greate Reading on Media and Policymaking , Lawrence Erlbaum Associates, New Jersey, 205

kararlardan etkilenebilmektedir3.

“Medya ne düşüneceğimizi söylemede başarılı olmayabilir, ama ne hakkında nasıl düşüneceğimizi söylemede son derece ba-şarılıdır” görüşü, gündem belirleme yakla-şımının temel düşüncesini yansıtmaktadır. Fakat Gündem oluşturma araştırmaların-da, ikinci aşama olarak değerlendirilen bu yaklaşım, gerek konuların seçimi gerekse o konularla ilgili çerçevelerin seçiminde güç-lü gündem belirleme etkilerini ortaya koy-makta ve haber çerçevelerinin, özellikle kamu gündemini nasıl etkilediği üzerinde yoğunlaşmaktadır4.

Medyaya yapılan güven “beklenen dü-zeyin” altında. Kamuoyunun yarıdan faz-lası medya gündeminin doğru olduğuna inanmıyor, gündem konularının bazılarını suni yapay buluyor ve medyanın tarafsız olmadığını düşünüyor. Ayrıca şunu da söy-lemek gerekir: “Medya” tek bir gazete ya da televizyon kanalı değildir. Kitle iletişim araçlarının tümünü kapsar. O halde fark-lı yapıdaki pek çok yayın organının kendi gündeminden ayrıca söz etmek gerekir. Çünkü kimi zaman kimi yayın organları-nın kimi konularda “medya savunuculu-ğu” yaptığı görülmektedir. Kamuoyunda önemli ya da öncelikli bulunan konularla medya içeriklerindeki konular arasında bir paralellik olması gözlenir.

Kitle iletişiminin etkilerine dönük gün-dem belirleme araştırmalarında medya gündeminin kamu gündemini belirlediği savunulur. Ancak kimi zaman medya, ka-muoyunun önemli bulduğu konulara karşı 3 Hawthorne, M. R. a.g.e., s.84

4 McCombs, M. E. ve Estrada, G. “The News

Media and the Pictures in Our Heads”. (1997), 237. Yüksel, E. Medyanın Gündem Belirleme Gücü, Konya, 2001, s.153. Ghanem, “Fiiling in the Tapestry: The Second Level of Agenda Setting”, McCombs, M. (Ed.) (1997), 5-6

duyarsız kalabilmektedir. Bunun nedenle-rini ise öncelikle medyanın işleyiş düzenin-de ve konuların niteliğindüzenin-de aramak gerekir.

4. MEDYA GÜNDEMİ

Medya gündeminin oluşumunda en önemli unsur haberdir. Çalışmada, “Haber” ve “haber değeri” kavramı açıklamasıyla nelerin haber olduğu ortaya konmakta-dır. Daha sonra medyadakilerin haberlere yaklaşımları, içerikle ilgili çalışmaları ve medyanın gündeminin kimler tarafından ve nelere dikkat edilerek oluşturulduğu sorgulanmaktadır.

Medya gündemi; en açık şekilde “belirli bir zaman dilimi içinde medyada yer alan olaylar ve sorunlar listesi” olarak tanımlan-maktadır5. Medyanın gündem belirleme

işlevi üzerine bir çok araştırma yapılmıştır. Dünyadaki gelişmeler dikkate alındığında, yaşadığımız yüz yılda kitle iletişim araçla-rında hem sayı hemde çeşit olarak bir artış olmuştur.

Araştırmalar göstermektedir ki medya gündemi , güçlü halkla ilişkiler çabası orta-ya koorta-yan kurumların gündemlerini orta- yansıt-maktadır. Halk ve ilişkiler uzmanları, men-subu oldukları özel veya resmi kuruluşun çıkarlarını yada amaçlarını gerçekleştirmek için medya gündemini belirlemeye çalışa-bilirler.

Medya gündeminin belirlemesinde etkili olan unsurları şöyle sıralamak müm-kündür:

1. Gerçek yaşamda cereyan eden olaylar. 2. Medya organizasyonlarının ve çalışmalarının siyasal ve ekonomik etkile-nimleri, gazetecilerin meslek değer yargı-ları, halka ilişkiler uzmanlarının kurumla-5 Mehmet ÖZÇAĞLAYAN , Yeni İletişim Teknolojileri ve Değişim, İstanbul: Alfa yayınları. 1998

(3)

rının amaçları ve çıkarları doğrultusunda medya gündemini etkileme çabaları ve önder kitle iletişim araçlarının diğerlerinin gündemlerini etkilemesi . Bütün bunlara ilave olarak medya gündemi yarışan haber organizasyonları haber oluşturma sürecin-de yaşanan olaylar ile gazeteci- ler ve on-ların haber kaynakları arasındaki karşılıklı iletişim sürecinde ortaya çıkar6.

Medya gündeminin nasıl oluştuğunu kavrayabilmek için kitle iletişim araçlarının birer kurum olarak çalışma biçimlerini ve nasıl bir çevre içinde yer aldıkları genel olarak bilmek gerekir. Haber konularını oluşturan gerçek dünya olayları dışında medya gümdeminin belirlenmesine etki eden kurum dışı unsurları medya sosyolo-jisi; kurum içi unsurları da haber sosyolojisi kavramları ile açıklamak mümkündür.

1. Medya sosyolojisi, genel anlam-da, kitle iletişim araçlarının içeriğine etki eden unsurlarının (ekonomik ve siyasal çı-kar grupları gibi) incelenmesini kapsayan calışmalar ile ilgilidir7.

2. Haber sosyolojisi daha sınırlı bir anlama sahiptir. Yalnızca gazetecilikteki mesleki değerlerin, inançların ve geleneklerin in-celenmesini ele alır8.

Medya gündemini kimin belirlediği ve medya gündeminin topluma ne gibi etki-leri olduğu sorusunu ilk defa 1948 yılında Lazarzfeld ve Merton araştırmıştır. Bu bi-lim adamlarına göre kitle iletişim araçları-nın konu gündemi, toplumsal kontrolün görünmez bir biçimi olarak güçlü grupla-rın, ozellikle de sermaye çevrelerinin etkisi ile belirlenir.

Lazarzfeld ve Merton araştırmala-rında şu sonuca varmışlardır:

“Büyük sermaye çevreleri, kitle iletişimin üretimini ve dağıtımını finanse ederler. İzleyicileri yönlendirmeye niyet edip etmediklerini bir tarafa bıraksak bile, parayı veren düdüğü

çalar9.”

Medya gündemi üzerine yapılan araştır-malarda, medya çalışanlarından kaynakla-6 Frank R., a.g.e., s.5

7 ABDULLAHi, A. “A One World One Voice?:

Libyan Affairs Coverage By One European and There African

Newspapers 1970-1986”. Ph. D. Thesis, Universi-ty of Leicester,England.1990

8 CARRAGEE, K., M. ROSENBLATT & G.

MICHAUD. “Agenda Setting Research: A Cri-tique and Theoretical Alternatives”. Studies in Communication. Ed: S. Thomas. Norwood, N. J.: Ablex. 1987

9 FUNKHOUSER, G. R. “Trends in Media

Coverage of the Issues of the ‘60s”. Journalism Quarterly.

Autumn).1973, 50

nan etkilerin, medya içeriği üzerinde etkili olup olmadığı, tartışmalı bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Medya çalışanların-dan kaynaklanan etkiler, genellikle gazete-cilerin cinsiyeti, ideolojisi10 eğitim seviyesi,

etnik kökenleri, tutumları, değerleri, inanç-ları, profesyonellik anlayışları gibi unsurları içermektedir11. Medya rutinleri de, medya

içeriğinin şekillenmesinde ayrı bir önem taşımaktadır. Haber değeri ve eşikbekçi-liği kriterlerinin, haberlerin seçiminde ne derece de etkili olduğu herkes tarafından kabul edilmekte ve medyanın gündem be-lirleme işlevi, eşikbekçiliği anlayışının bir uzantısı olarak görülmektedir12.

Medya içeriği üzerinde etkili olan bir di-ğer unsur da; gerçek yaşam olaylarıdır. An-cak gündem belirleme araştırmalarında, gerçek yaşam olaylarının medya içeriğiyle birebir örtüşüp örtüşmediği noktasında tartışmalar bulunmaktadır. Medyanın içe-riğine ilişkin ölçümü, üç haftalık dergide Funkhouser (Time, Newsweek ve U.S.News and VVorld Report) yayımlanan makalele-ri saymak yoluyla elde etmiştir. Bu sayım 1960’ dan 1970 yılına kadar her yıl, her sa-yıda gerçekleşmiştir13.

Günümüzde medya demek güç de-mektir. Medya sayesinde toplumun her kesimine anlık zaman dilimlerinde ulaşıla-bilmekte istenen mesajlar/iletiler sunula-bilmektedir. Modern dünyamızda medya çok büyük bir güç ve silah haline gelmiştir. Dünyadaki devletlere baktığımızda iktidar 10 Peiser, W. “Setting the Journalist Agenda:

Influences from Journalists’ Individual Char-acteristics and from Media Factors”, J&MC Quarterly, 77 (2), Summer, 2000, 243-257.

11 Graber, A. D. Mass Media and American

Politics, 4. Baskı, CQ Press, Washington. 1993

12 Erdoğan, İ. ve Alemdar, K. Öteki Kuram,

Erk Yayınları, Ankara, 2002

13 G. R. Funkhouser. a.g.e., 50.

sisteminin geçirdiği değişiklikler, genellik-le, siyasal, ekonomik ve askeri güç çerçe-vesinde şekillendiği görülmektedir14. Son

dönemlerde ise medya daha çok kendi varlığını yaratan ekonomik güç ve gücü devam ettirecek olan siyasal iktidar ile çok daha girift ilişkiler içerisindedir. Bu ilişkide sosyal medyayı geleneksel medyalardan ayırmak lazım, çünkü sosyal medyanın dinamizmi ve iletişimi geleneksel medya-lardan çok daha farklı bir konsepte yer al-maktadır.

Toplumları ve Devletleri yöneten kişi-lerin yönetim eksenkişi-lerinde medya görün-meyen sihirli birincil güç durumundadır. Medya desteği ile propagandalarını yürü-tensiyasi partiler ileti programlarını hedef kitlesi olan toplum ve seçmenlerine med-ya vasıtası ile anlık zaman dilimi içerisinde ulaştırabilmektedirler. Medya’nın gücünü bilen siyasiler genelde medya ile çatışmak-tan kaçınırlar zorunlu olmadıkça medya ile tartışma ortamına girmezler.

Medya, böylelikle toplumu yöneten yö-neticileri ve toplumdaki olumsuzlukları da takip ederek gündemlerine taşıyarak etkili kamuoyları yaratarak toplum adına de-netleme görevi yaparak demokrasiye kat-kı sağlamaktadırlar. Bu süreçte en önemli unsur medya’nın bağımsızlığıdır. Medya ile insanlar sürekli iletişim ve diyalog halin-de olarak daha kültürlü, daha bilgili daha haberli, birbirlerinin hassasiyetlerini bile-bilen, birbirlerine karşı daha hoşgörülü, akılcı ve organize bir toplum modeli geliş-tirebilir15.

Hiçbir medya kendi zincirlerini kırarak 14 Hüseyin Hatemi, “Medya alanında yeniden

yapılanma gereği” Yeni Türkiye (Medya Özel Sayısı), Sayı:11, Ankara, 1996

15 Türkdoğan, Orhan, Türk Toplumunda Aydın

(4)

başkalarının özgürlük alanlarına doğrudan giremez ve hedef kitlesi olan toplumu kar-şısına alamaz. Nasıl ki, medyanın kendi sı-nırları var ve toplumların sısı-nırları ile bağlı ise, toplumlarında kendi sınırları olmasına rağmen diğer yaşam sınırları ile birbirleri-ne bağlıdırlar16.

Sonuç olarak basın mensublarının tez tez başvurdukları sozü geçen haber üret-me teknikleri ile yazılan haberler çoğu zaman önemli gündem konuları arasına giremez. Daha çok diğer önemli haberlerin yanı sıra gazete sayfalarında ve televizyon haber bültenlerinde bir «dolgu malzeme-si» veya «renklendirici malzeme» olarak kullanılır. Ama, bu yollarla üretilen haber-ler kullanılarak, toplumsal yaşamdaki ge-lişmeler sonucu ortaya çıkan daha önemli gündem konuları, medya gündeminde doğru bir şekilde yer alması engellenebile-ceğini de gözden uzak tutmamak gerekir. Günümüz toplum yapılanması içerisinde medya’nın etkisi azımsanamaz. Medya her ne kadar örtük yayın anlayışı içerisinde gü-ven zedelemiş olsa da birey ve toplumların hâla vazgeçilmez ve vazgeçemeyecekleri iletişim araçlarıdır.

5. Kamuoyu Gündemi

Kamuoyu kavramının ilk kullanımına bakıldığında 18. yüzyıla uzanmak müm-kündür. Kamusal hareketliliğin bir sonu-cu olarak 18. yüzyılda “kamuoyu” kavramı kullanılmaya başlanmıştır. Ancak kavramı iki yüzyıl daha önce ilk kez kullanan Mon-taigne’dir. 1588’de Montaigne kavramdan 16 Estima Araştırma, “Medyaya duyulan güven

(alan araştırması)”, URL:http://www.devadim. com/pagelist/konu.php?id=8017&sayfa=1#last-Messag (23.01.2017)

Fransızca olarak “l’opinion publique” şek-linde söz etmektedir. İngilizcede kamuoyu üzerine ilk düşünceleri geliştiren ise Je-remy Bentham’dır17. “Kamuoyu oluşturma”

kavramı ise, daha çok iletişim ve siyaset bilimi literatüründe medyanın rolü sorgu-lanırken anılır. Kavram, bir konu hakkında oluşan bireysel fikirlerden hareketle ileti-şim yoluyla karar vermeye dek uzanan sü-rece işaret eder18.

Kamuoyuna temel oluşturan siyasal kanıların biçimlenmesinde, elbette ki ön-celikle kişinin bireysel özellikleri rol oyna-maktadır. Nasıl ki, temel tutumların yani kişiliklerin belirlenmesinde, aileden başla-yarak toplumsal çevrenin belirli bir etkisi varsa, kanıların oluşum ve değişimde aynı çevrenin etkisi bulunur. Bir konuyu kamu gündemine yerleştirmede neyin ya da ki-min başarılı olduğu yönündeki çalışmalar-da ise çalışmalar-daha çok medya içeriklerinin rolü üzerinde durulmuştur19. Diğer değişkenler

bağlamında ise bireysel niteliklere, dene-yim farklılıklarına, bireylerin de medya et-kilerine maruz kalma derecesine, yönelim gereksinimine, mesajın tekrarlanmasının rolüne, kaynağın güvenilirliğine, bireyler arası iletişimin etkisine ve konuların nite-liklerine yönelik unsurlar araştırılmıştır. Kamuoyu kavramı sözlüklerde arandığın-da iki anlam ile karşılaşılır:

1. “Bir tartışma ya da sorun karşısında ço-ğunluğa hâkim olan yahut kendisini etkin 17 (http://en.wikipedia.org/wiki/Public_opinion). 18 Atabek, N. ve Dağtaş, E. Kamuoyu ve

İletişim. Anadolu Üniversitesi Eğitim, Sağlık ve Bilimsel Araştırma Çalışmaları Vakfı Yayınları: Eskişehir. 1998

19 Yüksel, E. Medyanın Gündem Belirleme

Gücü. Çizgi Kitabevi: Konya, 2001

olarak duyuran kanaat” ve

2. “Halkın görüşü, halk düzeyinde oluşan düşünce, efkâr-ı umumiye”20.

İlk çağlardan beri önemi fark edilen kamuoyu ilk kez kapsamlı bir şekilde 18. Yüzyıl İngiltere’sinde tanımlanmıştır: “Hü-kümetin görüşlerinin geçerli ve önemli olduğunu düşündüğü belli bir gruba ait belirli görüşler”. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kamuoyu eğilimlerinin yarı-bilimsel deneysel yöntemlerle ölçülmesi için, ka-muoyu araştırmaları gibi birtakım teknikler geliştirilmiştir. Ancak bu ölçüm denemele-ri, kamuoyunun kamu politikası gündemi üzerindeki etkisinin ne olduğu sorusunu da beraberinde getirmiştir. McCombs ve Shaw’a göre de, basın yayın organları gün-dem oluşturmada, yani hangi konuların tartışılacağını ve dolayısıyla hangilerinin tartışılmayacağını belirlemede son derece etkilidir.

Kamuoyu gözünde kamu politikası sorunlarının gündeme alınış ve gündem-den çıkış süreçlerini anlatmak için Downs, Konu /Sorun İlgi Döngüsü (Issue Attention Cycle) adını verdiği bir süreç modeli ve bu sürecin basamakları arasındaki bağlantıları tanımlamıştır21.

Kamuoyunu oluşturan unsurlardan bir diğeri de kanaatlerdir. Kamuoyu etkileşim sürecinde önemli bir argüman olan kanaat unsurunu üç faktör etkilemektedir: Birey, bireyin içinde yaşadığı çevresi, birey ile çevresi arasındaki etkileşim22. Bu etkileşim

sürecinde medyanın kamuoyu oluşuma etkisi, hedef kitlesinin eğitim, kültür ve fi-kirsel donanım altyapısına bağlı olarak de-ğişiklik gösterecektir. Bu süreçte; algı, ile-tinin propagandası, güdülenme, yansıma, tutum ve kanaatler kamuoyu oluşumunda çok etkindirler. İletinin propagandası gün-dem ve kamuoyu oluşumunda başat bir role sahiptir. Propaganda bir nevi sosyal psikolojiyi işleme sanatı olup algı yönetim aracıdır. Propagandanın hedefine ulaşabil-mesi ve varlığını sürdürebilulaşabil-mesi için; pro-paganda aracı ile, toplumla ters düşmeye-cek bir zemin yaratılarak sanki toplumun değerleriyle örtüşen ve kamu yararı ya-pılıyormuş gibi bir algısal görüntü verilip, verilen görüntünün altında asıl hedefine örtük bir şekilde gizlenerek ulaşmak emeli 20 Demir, Ömer ve Acar, Mustafa. Sosyal

Bilim-ler Sözlüğü, İstanbul: Ağaç Yayıncılık, 1992

21 Parsons, Wayne Public Policy: An

Introduc-tion to the Theory and Practice of Policy Analy-sis, Cheltenham, UK: Edward Elgar Publishing, 1995

22 Anık, Kamuoyunu Olusturan Unsurlar. Gazi

Üniversitesi İletisim Fakültesi Dergisi İletisim 1, 1994

(5)

vardır. Başarılı bir propaganda da; toplum-ların dikkatleri çekilir, toplumun güveni kazanılır umut ve beklentilere alternatifler sunularak toplum harekete geçecek hale getirilir23.

Demokratik rejimlerde kamuoyunun hem siyasal iktidarlar hem de toplumda iyi bir imaj edinmek isteyen çeşitli kuruluşlar ve örgütler tarafından dikkate alınması, onun önemli bir güce sahip olduğu yönün-deki görüşlerin temelini oluşturur. Demok-ratik rejimierde siyasal iktidarlar seçimle iş başına geldiklerinden, kamuoyunun çeşitli toplumsal sorunlara ilişkin görüşle-rini dikkate almak zorunluluğu duyarlar. Bu nedenle de kamuoyu duyarlılığı, çeşitli toplumsal sorunların çözümü yolunda uy-gulanacak politikaları oluştururken ve ön-celikler saptanırken dikkate alınır. Bir başka deyişle, demokratik rejimlerde kamuoyu-nun gücü, siyasal iktidarlara, sivil toplum örgütlerine, ekonomik ve siyasal çıkar çev-relerine ait karar alma süreçlerinde dikkate alınmasından ve bu süreçleri denetleye-bilmesinden kaynaklanmaktadır. Ancak, kamuoyunun gücüne ilişkin olarak sadece böylesine genel bir dizi çıkarımlarda bu-lunmak bazı detayların gözden kaçmasına neden olabilir. Kamuoyu ile siyasal iktidar-lar ve diğer toplumsal güçler arasındaki bu karşılıklı etkileme ve ikna etme sürecinin nasıl sonuçlanacağı daha çok karşılaşılan sorunun özelliklerine, toplumsal koşullara, iktidarın ve kamuoyunun söz konusu dö-nemdeki gücüne ve etkinliğine bağlıdır24.

Siyasal karar alma sürecini yönlendir-diği varsayılan kamuoyunun oluşumu ko-nusunda, genellikle demokratik rejimlerde serbestçe “oluşan” kamuoyu ile demokratik olmayan rejimlerde “oluşturulan” kamuoyu arasında bir ayrım yapmak gereklidir. Ser-best bir kamuoyu, haberlerin ve fikirlerin özgürce yayılabildiği, tartışılabildiği bir or-tamın ürünüdür ve ancak haberleşme ve ifade özgürlükleri başta olmak üzere tüm temel hak ve özgürlüklerin sağlandığı bir hukuk düzeninde gerçekleşebilir25.

Özgür-lükçü demokrasi açısından kamuoyu bir ortak bilinç olarak, toplumdaki sorunların çözülmesinde adeta bir hakem görevi üst-lenir. Kamuoyunun gücü, yasa ya da ana-23 Gezgin, Medyanın Toplumsal İslevi ve

Kamuoyu Olusumu, Istanbul Üniversitesi İleti-sim Fakültesi Dergisi XII (1), 11-20, 2002

24 Atabek, N. ve Dağtaş, E. Kamuoyu ve iletişim.

Eskişehir: Eğitim Sağlık ve Bilimsel Araştırma Çalışmaları Vakfı Yayını. 1998

25 Bektaş, Arsev , Kamuoyu İletişim ve

Demokrasi, Bağlam Yayıncılık, İstanbul, 1996. s.10

yasaların değişmesine yol açabilir26. Güçlü

bir kamuoyunun oluşabilmesi için ise, öz-gür iletişim ortamına ve bu bağlamda da medyanın özgürlüğüne ihtiyaç vardır. Çün-kü kamuoyu, özünde demokrasi ile birlikte vardır ve demokrasinin sağladığı ortam-dan beslenmektedir27.

Medyanın, kamunun ortak konusu haline gelmiş sorunları ele alıp incelemesi ve gerektiğinde bu konuda bir uzlaşmanın sağlanabilmesinde rol alması toplumsal sorumluluğunun bir gereğidir28.

Kamuoyu oluşturan araçlar dendiğin-de genellikle kitle iletişim araçları akla gelir ancak bunun yanında dolaylı olarak ta olsa, aile, eğitim, kültür, toplumsal kontrol me-kanizmaları vb., kurumsal sosyolojik araç-lar ve kanaat, motivasyon, algı, tutum gibi bireysel psikoloji araçlarla; siyasal gruplar ve partiler, baskı grupları vb. örgütlenme-ler gibi doğrudan kullanılan siyasal araçlar akla gelmektedir29.

Kamuoyunun oluşmasında ayrıca ka-naat ya da kamuoyu önderlerinden bah-setmek doğru olacaktır30. Kanaat önderleri

bulundukları toplum içerisinde sevilen, kabul gören, diğer bireylerin tutumlarını ve davranışlarını rahat bir şekilde etkileyip 26 Öktem, a.g.e., s.242

27 Vural, A. Murat , Yerel Basın ve Kamuoyu,

Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir, 1999

28 Gezgin, Suat , “Medyanın Toplumsal İşlevi

ve Kamuoyu Oluşumu”, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi XII (1), 11-20, 2002

29 Anık, Cengiz , “Kamuoyunu Oluşturan

Araçlar”, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, İletişim 1-2,

83-110, 1994

30 Vural, a.g.e., 1999, s.30

yönlendirebilen kişilerdir31. Kanaat

önder-leri, kamuoyunun oluşumunda önemli bir role sahip olup çok zaman özellikle de dar çevrelerde medyadan bile daha etkili ola-bilmektedirler32. Yine bir şekilde kamuoyu

oluşturmada; siyasal parti liderlerinin, bas-kı gruplarının, sivil toplum kuruluşlarının önemli boyutlarda etkilerinin olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır33.

Dar çevrelerde kamuoyunun oluşu-munda kanaat önderleri, medyadan daha etkili kabul edilmektedirler. Benzer şekilde, kamuoyunun oluşumu üzerinde siyasal liderlerin ve baskı gruplarının da oldukça önemli boyutlardaki etkisinden söz etmek gereklidir34. Televizyon, radyo, gazete,

der-gi ve sinema der-gibi kitlesel iletişime olanak sağlayan ortamlar, kitle iletişim araçları ya da medya; toplumdaki farklı görüş, düşün-ce ya da kanaatlerin yayılmasında, eş de-yişle farklı görüslerin sesini duyurabilme-lerinde ve farklı görüşlerin duyulabilmesi anlamında önemli bir aracılık rolüne sahip görülmektedir35.

Kamuoyu ile medya arasındaki iliski bi-çiminde de iki temel egilim dikkati çeker36.

Bunlardan ilkine göre medya kamuoyunun sesi, kamuoyunun aynası ya da yansıtıcısı-dır. İkinci görüşe göre ise medya kamuoyu-nun düzenleyicisi, hatta yaratıcısıdır. Ancak iç içe geçmis bu süreçlerin kesin çizgilerle 31 Mutlu, Erol , İletişim Sözlüğü, Ark Yayınevi,

Ankara. 1994

32 Kışlalı, A. Taner , Siyaset Bilimi, İkinci Baskı, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir.1997 33 Bektaş, a.g.e., 1996, s. 114

34 Bektaş, a.g.e. 1996, s.114 35 Yüksel, a.g.e ., 2004, s.245 36 Atabek, a.g.e., 2002, s.231

(6)

birbirinden ayrılamayacagı ve medyanın kamuoyunu olusturma ve yansıtma islev-lerinin bir arada tanımlanması gerekliligi de savunulmaktadır37.

Aslında bu farklı bakış açılarının “nere-den bakıldıgı” ile de ilişkili olduğunu söyle-mek mümkündür. Çünkü çoğulcu demok-ratik yaklaşımda “kamuoyunun serbestçe oluşumu” ifade edilmekte, baskıcı rejimler-de ise kamuoyunun bir şekilrejimler-de olusturul-duğundan, yaratıldığından ya da yönlendi-rildiinden söz edilmektedir.

Bugüne dek tutum değiştirme konu-sundaki çalışmalarda elde edilen bulgu-lar yüz yüze iletişimin, kitle iletişiminden çok daha etkili olduğu, grupların etkisinin önemli bulunduğu ve gerçeklere dayanan bilgi sonucu elde edilen tutumun, bu bil-ginin değişmesi ile kolayca değişebildiği şeklindedir. Tutumların sözlü ifadesine ise “kanaat” adı verilmektedir. Siyaset bilimi açısından kamuoyunu; yasama, yürütme ve yargı organlarının davranışını belirleyen ya da kanaat önderleri tarafından belirle-nen ve oluşturulan norm olarak tanımla-maktadır38.

Dolayısıyla, kamuoyunun oluşumunda ayrıca kanaat, kanı ya da kamuoyu önder-lerinin rolünden de söz etmek gereklidir. Kanaat önderleri, görece belli bir sıklıkta, diğer bireylerin tutumlarını veya da davra-nışlarını teklifsiz olarak etkileyebilen kişiye karşılık kullanılmaktadır. Dar çevrelerde ka-muoyunun oluşumunda kanaat önderleri, medyadan daha etkili kabul edilmektedir.

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Türkçe literatürde birbirine yakın an-lamlara geldigi düşünülse de medyanın işlev ve etkilerini açıklamayı amaçlayan “kamuoyu oluşturma” ve “gündem belirle-me” kavramları birbirinden farklı anlamlara sahiptir. İki kavram arasındaki temel ilişki, kamuoyu oluşturma araçlarından birisi ve belki de en önemlisi sayılabilecek medya-nın etkileri boyutunda dügümlenmekte-dir.

Medya topluma ne düşündüğünü de-ğil ne hakkında düşünmeleri gerektiğini telkin etmektedir. Basın bir konuya dikkat çektiğinde toplum o konunun önemli ol-duğuna inanma eğilimi içine girerler. Medya etki araştırmaları arasında gün-dem belirleme yaklaşımı, kamuoyunun “farkına varma” ve “haberdar olma” bo-yutunda, dolayısıyla “bilimsel düzeydeki” etkileri üzerinde durmaktadır. Ancak ka-37 Atabek, a.g.e., 2002, s.232 38 Bektaş, a.g.e., 1996, s. 109-111

muoyu oluşumundan söz edildiğinde ise genellikle medya etkilerinin daha üst aşa-maları olan “tutum” ve “kanaat değişimi” ve hatta “davranış değişikliği” olup olmadığı ifade edilmektedir. Bu yapısıyla da “duy-gusal” ve “davranışsal” düzeylerde medya etkilerine vurguda bulunulmaktadır. Kamuoyu oluşturma ifadesi, medya dı-şındaki diğer bireysel, kurumsal ve ortama dönük tüm unsurları da içine alan, davra-nış değişikliklerini hedefleyen daha geniş bir sürece işaret etmektedir.

Sonuç olarak geleneksel gündem be-lirleme yaklaşımı, medyanın kamuoyunun oluşumuna etkilerinin ilk aşamasını açıkla-maya çalısmakta; tutum ve davranış deği-şikliklerini de içeren kamuoyu oluşturma sürecinin tamamını açıklayıcı bir iddia ya da nitelikte bulunmamaktadır.

KAYNAKÇA

ABDULLAHi, A. «A One World One Voice?: Libyan Affairs Coverage By One European and There African Newspapers 1970-1986». Ph. D. Thesis, University of Leicester,Eng-land.1990

Atabek, N. ve Dagtas, E. (1998). Kamuoyu ve Iletisim. Anadolu Üniversitesi Egitim, Saglık ve Bilimsel Arastırma Çalısmaları Vakfı Ya-yınları: Eskisehir

Atabek, N. ve Uztug, F. (1998). Haberlerde Çerçeveleme ve Öne Çıkarma, Anadolu Üni-versitesi İletisim Bilimleri Fakültesi Dergisi Kurgu 15, 96-105.

ANIK, Cengiz , (1994)“Kamuoyunu Oluştu-ran Araçlar”, Gazi Üniversitesi İletişim Fa-kültesi Dergisi, İletişim 1-2, 83-110

Bektas, A. (1996). Kamuoyu, Iletisim ve De-mokrasi. Baglam Yayıncılık: İstanbul Cook, F. Y. ve Skogan, W. G. (1991).

“Conver-gent and Diver“Conver-gent Voice Models of the Rise and Fall of Policy Issues”, Protess, D. L. ve Mc-Combs, M. (Ed.), Agenda Setting Reading on Media, Public Opinion, and Policymaking içinde, Lawrence Erlbaum Associates, New Jersey, 189-206.

Demir, Ömer ve Acar, Mustafa. (1992)Sosyal Bilimler Sözlüğü, İstanbul: Ağaç Yayıncılık Erdoğan, İ. ve Alemdar, K. (2002). Öteki

Ku-ram. Erk: Ankara

Rogers, E.M. ve Dearing, J.W. (1993). Agen-da-Setting Research: Where Has It Been, Where İs İt Going, Communication Yearbo-ok 11, 555-594.

Gezgin, S. (2002). Medyanın Toplumsal Isle-vi ve Kamuoyu Olusumu, İstanbul Üniversi-tesi İletisim FakülÜniversi-tesi Dergisi XII (1), 11-20. Güneş, A.(2014) “Gündem Belirleme Teorisi

Bağlamında 30 Mart 2014 Yerel Seçimleri-nin Basında Sunumu: , Cilt:4, Sayı.7, Nisan, 1-15

Gerald M. Kosicki,(1993) “Problems and

Op-portunities in Agenda -Setting Research”, Journal of Communication 43(Spring): s. 100

CARRAGEE, K., M. ROSENBLATT & G. MIC-HAUD. (1987)»Agenda Setting Research: A Critique and Theoretical Alternatives». Studies in Communication. Ed: S. Thomas. Norwood, N. J. : Ablex

Graber, A. D. (1993) Mass Media and Ameri-can Politics, 4. Baskı, CQ Press, Washington HATEMİ Hüseyin, (1996)“Medya alanında

yeniden yapılanma gereği” Yeni Türkiye (Medya Özel Sayısı), sayı:11, Ankara

Hawthorne, M. R. (1993) “The Media, Eco-nomic Development, and Agenda Setting”, Spitzer, R. J. (Ed.), Media and Public Policy , Praeger Press, London, s. 82

Funkhouser, G. R. (1973). “The Issues of the Sixties. An Explaratory Study in the Dy-namics of Public Opinion”, Public Opinion Quarterly, 37, Spring, 62-75. George, A. L. (2003). “İçerik Çözümlemesinde Nicel ve Nitel Yaklaşımlar”, Çebi, M. S. (Der.), İleti-şim Araştırmalarında İçerik Çözümlemesi içinde, 1. Baskı, Alternatif Yayınları, Ankara, 9-47.

Kapani, M. (1989). Politika Bilimine Giriş, 5. Baskı, Bilgi Yayınevi, Ankara.

Kışlalı, A. T. (1990). Siyaset Bilimi, 2. Baskı, İmge Kitabevi, Ankara.

Kışlalı, A. T. (1991). Siyasal Sistemler, İmge Kitabevi, Ankara.

ÖZÇAĞLAYAN , Mehmet. Yeni İletişim Tek-nolojileri ve Değişim, İstanbul: Alfa yayınla-rı. 1998

McCombs, M. E. ve Estrada, G. (1997). “The News Media and the Pictures in Our Heads”, Iyengar, S. ve Reeves, R. (Ed.), Do The Media Govern? Politicans, Voters and Reporters in America içinde, Sage Publications, Thou-sand Oaks, 237- 247.

Vural, A.M. (1999). Yerel Basın ve Kamuoyu. Anadolu Üniversitesi Yayınları: Eskisehir Yüksel, E. (2001). Medyanın Gündem

Belirle-me Gücü. Çizgi Kitabevi: Konya.

Yüksel, E. (2004). Basın ve Siyaset Günde-minde Özelleştirme, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir.

Yıldız, N. (2002) Türkiye’de Siyasetin Yeni Bi-çimi Liderler İmajlar Medya, 1. Baskı, Phoe-nix Yayınevi, Ankara

Türkdoğan, Orhan, (2003) Türk Toplumun-da Aydın Sınıfın Anatomisi, Timaş Yayınları, İstanbul

İNTERNET KAYNAKLARI

Estima Araştırma, “Medyaya duyulan gü-ven (alan araştırması)”, URL:http://www.de- vadim.com/pagelist/konu.php?id=8017&-sayfa=1#lastMessag (23.01.2017)

(http://en.wikipedia.org/wiki/Public_opini-on)

Referanslar

Benzer Belgeler

Geleneksel medya dışında ortaya çıkan yeni medya ile birlikte sosyal medya denilen olgu ortaya

Dolayısıyla medya sektöründe mülkiyet sahibi olmak ile söz konusu gazeteyi, televizyonu veya medya kuruluşu çatısı altındaki şirketleri yönetmek, onları kontrol

Kadınların gazeteci veya medya çalışanı olarak bu denli azınlıkta ve ikincil konumda olmaları, dolaylı olarak kadının medyadaki temsilini de etkilemektedir; çünkü kadının

• Birbiriyle yatay ilişkiler içinde olan, okurların, izleyicilerin ve/veya reklamcıların ihtiyaçları için rekabet eden firmalar.... Ekonomi düşüncesinin medyaya

TV ve Video hizmetleri sektöründe, en fazla büyüme gösteren alanlar sırasıyla şunlardır: Ödemeli TV, Reklam, Talebe bağlı video, Kamu gelirleri ve Ev içi

• Birey – kitle etkileşimi - Örneğin sosyal medya ortamlarında paylaşılan bir videoya farklı bireylerin yorum yapması.. • Birey - teknoloji/içerik etkileşimi -

Kitle iletişim araçları nasıl örgütlenmekte, medya kuruluşları diğer toplumsal kurumlarla (politika, aile, eğitim) nasıl bir etkileşim içine girmektedir.. Bu

Yeni bir grafiksel yayın akışı modeli olarak nitelendirmek mümkündür.... İçerik