• Sonuç bulunamadı

Trakya toprağı:8:Eskisiyle yenisiyle Edirne

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Trakya toprağı:8:Eskisiyle yenisiyle Edirne"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

m

9 KASIM 1981

Cumhuriyet 7

-s-Edtrne'y* Doğu’dan Boiı’ya doğru nereden girerseniz girin, Selimiye'nin üçer şerefeli dört minaresi İlk bakışta ince birer kalem gibi İki tane görünür. Bu, büyük Sinan'ın İnce bir mimarlık hesabıdır. Bu minare­ leri uzaktan gördüğü için mi­ dir, nedir, Trakya toprağının büyük şairi Niyazi Akıncıoğlu, «Müjdeler olsun efendim Edir­ ne'desin!» der. Gerçi şair, Kı- yık'tan uçurulmuş güvercinler­ den, Bülbül adasında dem çe­ ken kuşlardan da söz eder.

Tarihine eğildiğimiz zaman Trak soylarına değin uzanır. Bir zamanlar açık bir kent, acık bir pazar, Balkanlararası bir Ortak Pazar olduğu söyle­ nir. İsa'dan sonra 11. yy. da Roma imparatoru Hadrianus'- un adından ötürü Hadrianopo- lis denmiş. Ondan galat ola­ rak Edirne olmuş.

OsmanlI'nın başkenti oldu­ ğunu hepimiz biliriz. OsmanlI'­ nın gerileme döneminde de başlayan göçler yüzünden 300 • 350 binlik bir kent olmuştur. Büyük garnizon niteliğini taşı­ yan Edirne, Paris, Londra, İs­ tanbul ayarında bir kent ola­ rak anılmış.

Bir çok tarihsel yapıtlarla donatılmıştır. Acaba tarihsel değerleri iyi biliyor muyuz? Bol olarak elimize geçtiği için bazılarına kıydığımız da olu­ yor. Nitekim bir zamanlar he­ pimizin hatırladığı tarihi saat kulesi, büyük depremden son­ ra duvarları çatladı diye den­ siz bir belediye başkanı tara­ fından yıktırılmıştır. Dört kat­ lı olan saat kulesinin bugün sadece alt kaidesi kalmıştır.

Eskisiyle

çizgilerle

yenisiyle

Edirne...

TRAKYA

TOPRAĞI

Mehmed KEMÂL yazdı,

hmait GÜLGEÇ çizdi

EDİBNE Biß İMPARATORLUK SASkEM Ti.BUNU HEß ADIMDA HAMIYLA HAMAMIYLA, CAMİSİY­

LE AMLIVOBU2...

FAKAT

NUFUSU

B IB A E A 3 0 0 BİNDEN) 3 0 BİNE. D Ü Ş M Ü Ş ... ŞİMDİ YİNE öEÜŞlVOR • A M A BU GELİŞMEMİN 6ETİBDIGİ ÇABPIK ŞEHİRLEŞME ¿e TUM

g ü z e l l i k l e r i n i d e jcaybet

/

m ë v e başlmiis

KALE İÇİ ŞEHRİN MERKEZİNDE ÇOK GÜ ZEL AHŞAP EVLERİN

BULUNDUĞU SEMT. FAKAT GÖR. DÜK K) BUNLARIN BlR ÇOĞU VIKILMA>A MAHKUM OLMUŞ- VE BUNLAR YIKILDIKÇA TURİST. LEE TRANSİT GEÇM EYE DEVAM E D E C EK .

MEHMET KEMÂL , YAL ON BAYER

VE ERDAL

ÖZCAH U BU

İMPARA.

TORLAR BAŞKENTİNDE

ÛC

l

E

YEMEĞİ

YEMft ¡CİN

( BlR TURİST

İN 3İR KERE UĞRAYIP, BİR PAHA

ASLA UĞRAMAYACAĞI)

YALHIZ

BİR KÖFTECİ BULABİLDİK.,,

VE YİNE GÖRDÜK Kf E - 5 YOLU İKİNCİ BİR İSTANBUL - İZM İT YOLU OLACAK. TÜM TRAİO& SANAYİSİ BU YOLUM KENARINA PİZILİKJR. TACİHİ ANITLARI KORUMUYORUZ. DOĞAYI BOZUYORUZ. SONRA

DA TURİST BEiaiyasuz,

®

Edirne ’de enerji bol am a dağıtım şebekesi bir alem ..

ALPASLAN YALKIN — Beledi­ ye Başkanlığına getirildi. Eski bir Edirneli olan Yalkın, mi­ mar mühendis olduğundan, kentin sorunlarına hemen va­ kıf olmuş.

Biraz bilgisizlik ve şovenlik de İşe karışmış, Bizans eseri sa­ yılan kulenin Selimiye önünde­ ki alandan temizlenmesine gi­ rişilmiştir.

Gene bu zihniyet, Belediye binasındaki mermer havuzun mermerlerini söktürmüş, sera­ mik döşetmemiş midir? Beledi­ ye Başkanma, «Sökülen mer­ merlerin ne olduğunu» sorduk. «Çoğunu buldum, toplattım, kentin uygun bir yerine yaptı­ racağım bir havuzda

kuliana-BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ

cağım.» dedi. Söylendiğine gö­ re. Belediye binası da Dilâver Bey tarafından Paris belediye sarayının bir minyatürü olarak yaptırılmamış mıdır?

Bir zamanlar Edirne'nin dört bir yanı dutlukmuş... Dünyaca anılan önemli bir Ipekböceği sanayii varmış. Zaten tarihte de Edirne ünlü ipek yolu üs­ tünde değil midir? Şimdi dut­ luklardan en küçük bir iz bula­ mazsınız. Varsa dutlar Ipekbo- ceğl için değil, yemek için ye­ tiştirilmektedir. Karaağaç’tan hemen sonraki Yunan toprağın da Ipekböcekclllğinin yapıldığı nı söylediler. Belki Buigarlar da yapıyorlardır.

Edirne Belediye Başkanı Y. Mühendis ve Mimar Alpaslan Yalkın, İstanbul doğumlu ama Edirneli sayılabilir. Yıllardan beri doktor olan eşi He biriikte kentte oturmaktadır. DSİ de görev alan Yalkın, aynı zaman­ da beş yıl da Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü yapmış, eski sporcudur,

«Kaç yıldır Edirne'desiniz?» «Yirm i yılı geçti.»

Daha önce de belediye sa­ rayına gelmlşllğlm vardı. Tari­ hi binanın her yanının yağlı boyadan geçirildiğini gördüm. Tarihi kemerler, oymalar boya nın altında kaybolmuştu.

«Siz mİ boyattınız burala­ rı?»

Gü!dü, yüzüme nerdeyse dik dik baktı:

«Bizim tarihe saygımız var­ dır. Eski yapıları korumasını biliriz. Ne olsa mimarız, mü­ hendisiz.»

Bütün belediyeler gibi bura­ sı da sıkıntıda. Gerekli öde­

nek yok. Buna karşın İş yap­ maya İçtenlikle çalışılıyor. Ken tin elektrik şebekesi tümüyle bozuk. Bu yüzden cereyan bol olduğu halde elektrik kısıntı­ sı yapılıyor. Başkan, belediye­ de elektrik mühendisinin olma­ dığını. bütün onarımları hat bakıcılarının yaptığını söyledi. Bir kenti aydınlatmakla yüküm lû bir yönetimde bir elektrik mühendisi olmayacaktı. Ne bü­ yük talihsizlik!

dır. Bunların hemen tümüne tarihi eser damgası vurulmuş­ tur. Kimse yıkamaz, bozamaz, genlşletemez. Gerçi Yüksek Anıtlar Kurulu'ndan karar çık­ madan önce evleri yıkıp, yeni biçimde yapanlar olmuş. Ama artık el süremiyor. Yeni yapı­ larla eskiler de bir uyumsuz­ luk içinde sırıtıyorlar. Dahu önceleri gezmiştim, bu kez de gezdim pek öyle göze batan bir değişiklik göremedim. Es­

kir. Parasız tarihi eserleri, es­ ki evleri nasıl koruyalım?» di­ ye soruyor.

Museviler çekilip gitmişler. Belki 50 aile kadar bir şey kal­ mış. Bunların yardımları İle Havranın bakımı yapılamıyor. Buranın Kültür Bakanlığı’na devrini İstiyorlar. Kültür Ba­ kanlığı alsın, önersin, müze mİ okul mu, ne İsterse yap- sınl... Henüz bir ses çıkma­ mış. Bu İstek ve durum

İtal-mış ne olacak?

Edirne’nin içinde değil, tam göbeğinden gecen E-5 karayo­ lu büyük bir sorun yaratıyor. Sadece kentin İçinde değil, kentin dışında da bir sorun­ dur. Şöyle kİ, E-5 Karayolu bel­ li olduktan sonra kent içinde ne yapılmışsa yolun kenarına yapılma alışkanlığı başlamış­ tır. Doğu'ya doğru baktığımız­ da otel, sinema, stadyum, okul, büyük konutlar hepsi yoi

kena-KALEİÇİ — Edirne'nin eski tarihi ev ve konakları üe dolu bir semti. Yüksek Anıtlar Kurulu kararıyla şimdilik dokunulamıyor. Belediye, bu mahalle İçin bazı çözümler getirmeyi düşünüyor.

«Kaç hat bakıcısı var?» «Onattı kişi.»

Bütün hatlar ve şebeke bo­ zuk olduğu İçin Ankara'dan ye­ ni malzeme gelmiş, 22 trafo takılıyor. Rüzgar, yağmur, kar, rutubet şebekeyi bozuyor. Da­ hası var, şebeke yapılırken ve onarılırken teknoio|lk hatalar da yapılmış.

Edirne'nin en eski mahalle­ lerinden biri Kaleiçi'dlr. Eski, şık, görkemli yapılar burada­

ki, ahşap bir yapı olarak vali konağı da bu mahallelerdedir, Burada, bir zamanlar kentin soylu kişileri otururlarmış. Bun lar OsmanlI olduğu kadar, Rum, Ermeni, Yahudi, İtalyan aileleri imiş. Bu yüzden Yahu­ di ve Italyan kiliseleri var ve çok bakımsız biçimde.

Başkan, «Kenti koruyalım, eski eserleri koruyalım demek­ le bir ş e h i r korunmaz. Biraz da para vermeleri

gere-yan kilisesi İçin de geçerli... Buranın da Kültür Bakanlığına verilmesini İstiyorlar. Vakıfla­ ra verilmesine karşılar. Çünkü Vakıfların elinde böylesl epey­ ce eski yapı var. Bu yüzden bakımını ve onarımını yapamı­ yor. Yapamayınca da eskisin­ den daha beter bu tarihi eser­ ler çöküyor. Belediye el atmak istemiş ama, onun da elinde ödenek yok. ödenek olmayın­ ca el atmış ne olacak,

atma-ULUSLARARASI ATATÜRK KONFERANS)

IN TER N A TIO N A L CONFERENCE ON A TA TÜ R K NO VEM BER, S-13, 1981

İSTANBUL

ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ

KASIM PAZARTESİ M O NDAY 9:30 Semih Tazcan

Enver Ziya Keret İsmet Giritli AÇILIŞ TÖRENİ OPENING CEREMONY Semih Tezcen Nevzet Ayez Necmettin Ayanoğ/u Sadi İrmek Osman Feyzoğ/u A d m. William J . Crowe Jr. Muhammad Nur Manuty E. A. Ur az ov a KORO - Serdar Ûztûrk Cheru* SERGİLER EthibUions BUFE Refreshmenti ÖĞLE YEMEĞİ Lunch Cem i Demiroğlu Bodia Akarsu Güven Alpay KEMALİST İDEOLOJİ KEMALİST IDEOLOGY 14:00 Suna Kili Brian Beeley İsmet Giritli Hamza Eroğlu Osman Feyzoğlu Anna Masala Nede öner EĞİTİM EDUCATION 10 KASIM NOVEMBER S A U T U IIO A V ÇELENK MERASİMİ PLACEMENT OF WREATH ANM A TÖRENİ MEMORIAL CEREMONY Semih Tezcen Nevzet Ayaz Jorge G. Vi/lêftê Zhu Kerou Francesco Gabrielfl KONSER

Concert Sevin Berk

11:00 lnt*rmi*jlanARA Erdal İnönü Bahriye Üçok Sabri Sayan BALKAN İLİŞKİLERİ BALKAN RELATIONS Mihail Guboğ/u D S . Constantopouht Stefan Velikof Francesco Gabriel// Kama! Z. Gançosmen Cevza Sevgen ANILAR MEMORIES 11:30 Süreyya Ağaoğht Niyazi A. Banoğtu V. Nadim T ör ÖĞLE YEMEĞİ Lunch Yılmaz A!tuğ Alberto Boscofo Bilge KökseI BİOGRAFİ BIOGRAPHY 14:00 Yılmaz Altuğ Ilhan özdii Mine Tan Hıfzı Doğan ARA Intermifiion KemeI Kefeli Çiğdem Kağıtçıbafi Işık Inselbağ KEMALİST İDEOLOJİ KEMALİST IO IO LO G Y 18:15 Ilhan Arsal özer Ozenkaya David Kushner Sadi Baydar 18:15 Orhan Oğuz Sühey/a Ademe! Hamit Fişek KÜLTÜR CULTURE 18:15 Bedia Akarsu Rauf İnan Kemal Z. Gençosman. Arştan Kaynar dağ

18:15 14:00 Herbert Mc I zig Pierre Oberling W. Skalmowski I. Cem Afkun Tank Z. Tunaya Vedat Yerlici Murat Çizakça KÜLTÜR CULTURE 14:00 F. Yenişahir/ioğ/u Mustafa Cezar liber Ortaylı Kartal C. Oemk ARA Intermission Mahir Tavruz Emel Doğramacı Zafer Toprak EĞİTİM-HUKUK EOUCATION-LAW 18:15 S. M. M ah mut oğlu Bahriye Üçok Erol Cihan Ergün Aybars 18:16 Turhan Fayzioğ/u Şerif Mardin Deniz Erden KEMALİST İLKELER KEMALİST PRINCIPLES 18:16 Gündüz Atahk M. Salihoğ/u Baskın Oran Safa Erkün 18:15 11 Ç A R Ş A M B A W EONIBDAV Herbert Malzig A . A. S hi new! İlkay Sunar GELİŞEN ÖLKELER DIVfLOPING COUNTRIES 9:00 Dimitri Krtsikk A . 3 auhdiba Dietrich Schlegel Naeam Qurashi Neşet Çağatay Brian Bee/ay Dilek Dottaş DEMOKRASİ DIMOCRACY 8:00 Başat Kaynat Bahri Savcı A H KazancrgR Seçil Akgün 11K» ARA Enver Z. Karat İhsan Koz Güler Fişek GELİŞEN ÜLKELER DEVCLOPING COUNTRIIS 11:16 Eme! Doğramaet Orhan Ko/oğlu S.A.H. Haqqt Kama/ Malak 13:15 Hüseyin Sipahi Fahir iz Bülent Sank ut DİL LANCUAGf 11:15 Howard Read T whan Oğuzken J . Vicak 13:15 ÖĞLEDEN SONRA SERBEST FREE AFTERNOON 12 K A S IM PERŞEM BE TH U R SDAY Mehmet Kıctmen Mehmet Bilge Ashhan Yanar LAİKLİK •CCUIARISM Donald Webstar Turhan Feyzioğ/u Neşet Çağatay Orhan Karacadağ özer Ertun.a Mehmet Uca EKONOMİ ICONOMY Salgur Ktnçaf Bi/sey Kuruç YüceI özkaya 10:30 inivmtufonARA Mustafa Tamizar Mehmet Çakır Ayşe Öncü

TOPLUM SAL POLİTİKA

BOCIO-POU TICS 10:45 Cahit Tanyot Ahmet Mumcu Faruk Andaç Demk Demirgif Seyfettin Saraçoğlu Tansu Çiller EKONOMİ ECON OM Y

Kemal Şene dam Hasan Özyurt B. HamitoğuHan ÖĞLE YEMEĞİ Lunch Erdem Akscy Mehmet Yaz/a Diana Sunar DIŞ POLİTİKA FOREIGN POLICY 14:00 Hasen E. Işık Jacob Landau Fikret Afasya D. Chmiefowsk» Cahit Tanyot Reşat Kayefı

TOPLUM SAL POLİTİKA

iocıo-po Lines 14:00 Haydar Kargan Recep Şahin Nejat Goyünç ARA Inttrmittlon Nihat Balkır Üstün Erg Oder

, Bin naz Toprak DIŞ POLİTİKA FOREIGN POLICY 15.45 Geld Yehia Thierno Dfafto Raider Gronhaug Laszio Katus 17:45 Mihaif Guboğ/u M. Salih oğlu Engin Akarh KEMALİST İDEOLOJİ KEMALİST IDEOLOGY 15:45 Anıl Çaçan Emin Arat Hüsnü Erken Müjgan Cunbur Nairn Tufan 17:45 13 NOVEMBER 19 C U M A PRIDAY Yılmaz Büyükarşan Mine Tan Cam Beher KADIN HAKLARI WOMEN'S RIGHTS 9:00 Afet İnan D. Chmiebwska Narmin A . Unat W. Skafmowski H. Sabüktakm Seçil Akgün OİL LANOUAOE 9:00 Fahir İz Zeki Anken Baymirza Hay/t 10:30 Süleyman Sağlam Suavi Ey ice Sayhan Tuğcu DIŞ POLİTİKA PORIIGN POUCY 10:45 A.A. Shinawf J.M . Ferreira H .J. Kornrumpf Robert Zaidner

Hatan Esat Işık Uğur Er Eser Borak ASKERİ DEHASI MILITARY GENIUS 10:45 Faruk Güventûrk Mahmut Go/oğfu Mev/ut B özde mir Nurettin Tursan 12:45 ÖĞLE YEMEĞİ Lunch 14:00 FİLM GÖSTERİSİ Film Shew İhsan Doğramaet' Oya Başak Mehmet Gök ŞEREF ÖDÜLÜ. TÖRENİ CITATION CEREMONY 17:30

İLAN

Başmüdürlüğümüz adına Akbank Dikilitaş Şube Müdürlüğünden alman 9,4.1980 tarih 199872 sayılı 10 000.— TL. ile 9.4 1980 tarih 453806 sayılı 10.000.— T L olan iki çek zayi olduğundan, hükümsüzdür.

TEK E L BAŞM Ü DÜR LÜ ĞÜ Sirkeci — İSTAN B UL (Basın: 23557) - 8965

Melih Cevdet Anday

teni Şiir Kitabı Çıktı

Ölümsüzlük Ardında

Gılgamıs

«

Ada tayınları

Beyoğlu, İstiklâl Cad. 475 • 479 Kat; 8 Katı: 150 İT*

• Ekonomik sorunlarla ilgilenen tüm aydınlar için Ekonominin İki temel kitabı;

PROF. DR. BESİM ÜSTÜNEL

Ekonominin Temelleri

450 —

Makro Ekonomi

400.

Genel D ağıtım : G E — DA Başlıca kitapçılarda

TL.

TL.

kan, «Güzergahı ben biliyorum ama, söylemem.» dedi. Söyle­ mesin. Bu yıl Ramazan bayra­ mı sırasında bu yoldan 700 bin İşçi arabası, 197 bin taşıt geç­ miş. E-5 karayolu üstüne be­ lediye sınırları dışında kalan mücavir alanlarda da yapılar yapılmasına engel olunuyor. Bu İş İçin geceli-gündüzlü ça­ lışan bir ekip oluşturulmuş, de netiemeier sıkılandırılmış. Hiç bir kacak İnşaat yaptırılmıyor.

«Başarı sağlıyor musunuz?»' «Tesbit ettiğimizi ya yıkıyo­ ruz, ya mühürlüyoruz.»

Kapıkule’ye uzanan yolun yanına yeni bir köprü yapılı* yor. Eğer güzergah değişecek­ se, bu köprünün yapımına ne gerek var? Doğrusu ilgililerden sormak gerekir. Güzergah de­ ğişecekse eskisi yeter de ar­ tar bile...

Y A R IN : FABRİKACILIK ADINA

BELED İYE BİNASI — Diiaver Bey tarafından yaptırılan tarihi belediye blnasınır bahçesindeki mermer havuzun kırdırılarak yerine seramik döşenmesi, Edirnelileri üzmüş,.

rina sınırlanmıştır. Bir sinema ya da maç dağılımında trafik tıkanıyor, yol kapanıyor, türlü tehlikeler baş gösteriyor, işin tuhafı resmi daireler de ken­ dilerine alt yapıları bu yol üs­ tüne yığıyorlar.

E-5 karayolunun güzergahı değiştirilecektir. Ancak ne za­ man, nereden değiştirileceği bilinmiyor. Bunun sebebi de arsa spekülasyonu olmasın, yeni yığılmalar önlensin!

Baş-Edirne ’nin

süpürgesi de

bir numara..

Edirne’nin kendine özgü ürünlerinden biri süpürge otu yetiştirmek, mesleklerden biri de süpürgeciliktir.

Sulak alanlara, tıpkı buğday, arpa eker gibi sü­ pürge tohumu ekiyorlar, süpürge otu yetiştiriyorlar. Ekim dönemi de yazlık ekimler gibi... Bir dekara eki­ lenden hem süpürge otu alıyorlar, hem de 100-120 ki­ lo tohum alıyorlar. Tohumlar yem sanayiinde kulla­ nılıyor.

Süpürge tohumu, süpürge otundan tarakla ayıkla­ nıyor. Kaleiçl mahallesine yakın göçmen evlerindeki göçmen kızlı, erkekli süpürge otlarının başına oturu­ yorlar, ellerinde taraklar tohumu ottan ayıklıyorlar. Ot­ ları bağcıklıyorlar. öbek öbek bağlanıyor.

Süpürge tohumu Edime borsasında -kt ayrı bor- sası var- işler görüyor. Top - top bağcıkianmtş süpür­ ge otları için de ayrı borsavar. Bağcıklar, lastik teker­ lekli «tallka»lara yüklenerek borsaya getiriliyor, bura­ da alıcılar bağcıklara ince bir uzmanlıkla elleyereK yokluyorlar ve bir fiyat veriyorlar. Yaş süpürgeler bor- sada daha az fiyatla gidiyor. Kuru süpürge bağcıkları İse daha İyi fiyatla satılıyor Telleri düzgün, kuru sü­ pürge otlarının 155-120 liradan satıldığını gördük. 500- 600 gram süpürge otundan bir süpürge yapılıyor.

Pazarlık, cok ağır ve çekişmeli oluyor. Öyle uz­ manlar var ki, bir elleme He süpürgenin tümü­ nün yaş mı, kuru mu olduğunu anlıyorlar.

Evliya Çeebl gibi söylemek gerekirse, gerçekten «Görülmeye şâvânsdır.

Süpürge sapları Edirne’de İşlendiği gibi başka il­ lere de gönderiliyor. Süpürge işlenmesi, bir aile İşlet­ mesine benziyor. Evlerin önünde kadınlı - erkekli sü­ pürge yapanlar olduğu gibi, dükkanlarda da bunları iş­ leyenler var. Süpürgenin elektriklisi, elektriksizi, şusu busu icat edilse bile, Edirne süpürgelerinin yeri dol- durulamıyor. Hâlâ bunun ekicisi, yetiştiricisi, alıcısı, sa­ tıcısı var. Döndüğümde bizim eve baktım, elektrikli ale­ tin yambaşında Edirne süpürgesinin varlığını gördüm.

Süpürge yapımı da İnce bir zenaat... Kalınları, inceleri, çatkılıkları ayrılıyor, sonra birbirine eklenip bağlanarak süpürge oluşuyor, iyi süpürge, kaliteli sü­ pürge otundan yapılıyor. Bunların türü, adı var: Ça­ tal süpürge, sırık süpürgesi, el süpürgesi...

«Edirne’nin boyacıları birinci» derler ya, sadece boyacıları değil, süpürgesi ve süpürgeciieri de birinci..

Edirne

folkloru

Edirne folkloru da ya­

bana atılır gibi değil,

«Alişim» türküsü, «Edir

ne’nin Ardından Süm-

büllü Bağlar, «Kahve

Yemenden gelir», «Day-

ler dayler» unutulur gi­

bi değildir.

DAYLER

Dayler dayler viran

dayler

Yüzüm güler kalbim

ayler

Yüreğime kanlar

damler

Bir olaydı bir olaydı

Ne olur benim olaydı

ALİŞİM

Alişimin kaşları kare

Sen açtın sineme yare

Bulamadım derdime

çare

Görmedin mi ah

Civan Alişimi Tuna

boyunda

SÜMBÜLLÜ BAĞLAR

Edirne’nin ardında

sûmbüllü bağlar

Haşan Ağa oturmuş

kargısın yağlar

Şimdi cenk var

davullar, zurnalar

Mehterler çalar,

mehterler çalar

KAHVE YEMEN’DEN

GELİR

Kahve Yemen’den gelir

Bülbül çemenden gelir

Ah topuk beyaz gerdan

Hergün seyrandan gelir

Kahve Yemensiz olmaz

Bülbül çemensiz olmaz

Ah topuk beyaz gerdan

Her gün seyransız

olmaz.

Otomatik

telefon

kodları

EDtllNE ... 1811

KEŞAN

... 18«

UZUNKÖPRÜ ... 189« TEKİRDAĞ ... 1861 ÇORLU ... 1H51

KIRKLARELİ

... 1871 LÜLEBURGAZ ... 1831

Referanslar

Benzer Belgeler

ANNE SÜTÜNÜN FAYDALARINI VE EMZİRME TEKNİKLERİNİ İÇEREN GÖRSEL MESAJ İÇERİKLİ BROŞÜR İLE ANNELERE VERİLEN EĞİTİMİN

Toplumsal değişim kuramları, değişimin boyutu, yönü ve etki düzeyi gibi birçok özellik dikkate alınarak farklı şekillerde sı- nıflandırılabilir. Genel

Toplumlar geliştikçe din de en nihayetinde (kimine göre bir-iki nesil içinde, kimine göre bir-iki yüzyıl içinde) ortadan kalkacaktır. yüzyıla gelindiğinde tek

Dinî değerlere verilen önem hususunda öğrenim durumuna göre oluşan farka gelince lisans mezunlarının (%67.5) yüksek okul me- zunlarına (%48.1) göre açık bir

Şair, yazar ve yayıncı kimliğiyle ta- nınan, Varlık Genel Yayın Yönetmeni Enver Ercan (tam adı Ali Enver) 22 Ocak 2018 Pazartesi günü İstanbul’da, yumuşak doku

Aynı çıtırtıyla ürperen Karanlığı ve serçeyi Ne yarım ne tam anladın Kaybolmuş dizeler gibi Bağdat gecesini ve Hâşim’i Patlamaların şafağında arama Parçalanmış

39 Yüz yüze yapı- lacak olan oral motor değerlendirme ve klinik yutma değerlendirmesi öncesinde sırasıyla eller yı- kanmalı, ardından ameliyat maskesi ve yüz koru- yucu

Bu çalışmada, kronik tonsillit nedeniyle disseksiyon yöntemiyle tonsilektomi yapılan 30 hastadan tonsil yüzey ve tonsil doku alınarak arasındaki