• Sonuç bulunamadı

Beslenme Alışkanlıklarının Gut Oluşumuna Etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Beslenme Alışkanlıklarının Gut Oluşumuna Etkisi"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

B e slen m e ve D iye t D e rg isi / J . N u tr. and D ic t ., 17 : 235 - 246, 1988.

BESLENM E ALIŞKANLIKLARININ GUT OLUŞUMUNA ETKİSİ

Y rd. Doç. Dr. Sevim KEÇECİOGLU*

B u a r a ş tır m a , H a c e tte p e Ü n iv ersite H asta n esi, G ül- lıa n e A skerî T ıp A kadem isi, A n k a ra Ü niversitesi İ b n - i S in a H a s ta n e le rin in D iyet P o lik lin ik le rin e b a ş ­ v u r a n 18 k a d ın , 62 e rk e k to p la m 80 g u tlu h a s ta ü ze­ r in d e y a p ılm ış tır. B ire y le rin b eslen m e a lış a k n lık la rı- n ı n g u t o lu ş u m u n a e tk is in i a r a ş tır m a k a m a c ı ile y a ­ p ıla n b u ç a lış m a d a d e n e k le rin % 87.5’in i h a f if a k ti- v ite d e k i ş iş m a n b ire y le r o lu ş tu rm a k ta d ır (p <; 0.05). Ü rik a s it d ü ze y le ri n o rm a l s ın ırla rın ın ( %3-6m g) ü z e rin d e o la n tü m d e n e k le rd e g u tu n y a n ıs ıra en çok h ip e r ta n s iy o n ve k o ro n e r a r t e r h a s ta lığ ın a r a s tl a n ­ m ış tır. B ire y le rin şeker, u n lu yiyecek, yağ, kırm ızı et, a lk o llü içk i v e m e ş ru b a t tü k e tim m ik ta rla rı ö n e ­ rile n d e ğ e rle rin ü s tü n d e b u lu n m u ştu r. A ğırlık a rtış ı ile b e s in tü k e tim m ik ta rla rın d a a r tış g ö zlenm iştir

(p < 0.05).

GİRİŞ

Gut, p ü rin m etabolizm ası sonucunda oluşan kalıtsal bir has­ talık tır. T arihçesi gut k ad ar eskilere dayanan pek az hastalık var­ dır. H ip o k rat, gutun b ir çok belirtilerini ve kalıtsal karakterini «pogadra» başlığı altın d a geniş olarak yazmıştır. Gut terim i 13. yüzyılda latince dam la anlam ına gelen «gutta» kelimesinden alın­ m ış ve v ü cu tta bulunan b ir zehirin eklemlere dam la damla girm e­ siyle oluşan b ir hastalık olarak öne sürülm üştür (1-3).

G ut oluşm asında, diabette olduğu gibi genetik faktörler ka­ dar, çevre fak tö rlerin in de önemli rolü vardır. Genetik y a t k ı n l ı ğ ı n

üzerine eklenen önem li b ir risk faktörü de erkek olm aktır. İkinci risk fa k tö rü ise beslenm e durum udur (1, 4).

( • ) H. Ü. B e sle n m e ve D iy e te tik B ölüm ü Ö ğ re tim Üyesi.

(2)

236 K e ç e c io ğ lu , S .

Genellikle b ir çok araştırm acı, gutun iyi beslenen varlıklı in ­ san la rd a daha sıklıkla görüldüğü, kıtlık ve darlık yılların d a ise azaldığına d ik k at çekm işlerdir. Aşırı en erji tük etim in e bağlı ola­ rak gelişen şişm anlık, hastalığın hem çabuk o larak o rta y a çıkm a­ sına hem de ağır seyretm esine neden o lm ak tad ır. E n e rji tüketim i, k arb o n h id rat, yağ ve alkol tük etim in in fazla olm ası ile a rta r. B un­ la ra ek olarak; yaş, serum ü rik asit ve kolesterol k o n san trasy o n u jle alkol kullanım m ik tarı erkeklerde gut oluşum u için en önem li etkenler olarak değerlendirilm ektedir (3 -5 ).

Bu çalışm ada, ülkem izde gut h astalığının oluşum unda beslen­ me alışkanlıklarının etkisini a ra ştırm a k am acı ile p lânlanıp y ü rü ­ tülm üştür.

ARAŞTIRMA YÖNTEMİ VE ARAÇLARI

Bu araştırm a; H acettepe Ü niversite H astanesi, G ülhane Aske­ ri Tıp Akademisi, A nkara Ü niversitesi Tıp F akültesi İbn-d Sina H astanelerinin Diyet Polikliniklerine b aşv u ran ve a ra ştırm a y a ken­ di istekleri ile k atılm ak isteyen 18 kadın, 62 erk ek to p lam 80 gut- lu h asta üzerinde yapılm ıştır. H astaların kişisel ve beslenm e alış­ kanlıklarına ilişkin bilgiler anket tekniği ile h a s ta la ra so ru la ra k öğrenilm iştir.

Bireylerin aktiviteleri çeşitli u ğ raşıların a göre kab aca s a p ta n ­ m ıştır. Ağırlık d u ru m ları ise boya göre s ta n d a rt ağırlık cetvelleri kullanılarak b elirlen m iştir (6). T oplanan v eriler yüzde alın arak «Khi-kare ve E şlerarası fark ın önem lilik» testleri u y g u lan arak de­ ğ erlendirilm iştir (7).

BULGULAR VE TARTIŞMA

Denekler H akkında Genel B ilg i :

Deneklerin yaş ve cinsiyetlerine göre dağılım ı Tablo l ’de gö­ rü lm ektedir.

Çoğunluğu ('% 77.5) erk ek lerin o lu ştu rd u ğ u b u çalışm ada, e r­ kek h a sta la rın % 83.9'unun 36 - 57 yaş g ru b u n d a o ld u k ları g ö rü l­ m ektedir. Aynı yaş g ru b u n d a kadın h a sta la rın o ran ı ise % 66.7’dir. H er yaş g ru b u n d a erk ek h a s ta o ra n la n k a d ın la ra kıyasla d ah a faz­ ladır. Bu d u ru m a ra ştırm a k ap sam ın a alm an erk ek h a s ta sayısının fazla' olm asından kaynaklanm ış olabilir.

(3)

P rim er gut özellikle o rta yaştaki erkeklerin hastalığı olup, klinik gut tanısı konulan h astaların ancak % 5’nin kadın olduğu

B E S L E N M E A L IŞ K A N L IK L A R I V E G U T 2 3 7

T a b lo 1 : B e n e k le rin Y aş v e C inse G ö re Dağ-ılım ı Y aş (Y ıl) K a d ın Şayi % E rk ek Sayı % T oplam Sayı % 3 6 - 4 6 2 11.1 11 17.7 13 16.2 (15.4) (84.6) (100.0) 47 - 57 10 55.6 41 66.2 51 63.8 (19.6) (80.4) • (100.0) 58 - '68 6 33.3 10 16.1 16 20.0 (37.5) (62.5) (100.0) T o p la m 18 22.5 62 77.5 80 100.0

ve m enapozdan önceki yaşlarda gutun çok ender görüldüğü bildi­ rilm iştir. A sem ptom atik hiperürişem i sıklığı ise, ortalam a değerle­ rin erkeklerdeki yüksekliği dışında her iki cinste eşit gibidir. Yaş ilerledikçe hastalığın görülm e sıklığı her iki cinste de artm akta­ d ır (5, 8, 9).

Gibson ve arkadaşları (10), sosyal sınıfların 1. ve 2. sınıfında (yüksek) 4. sınıfa (düşük) oranla daha fazla gutlu hasta saptadık­ larını belirtm işlerdir. Tarihte, Luther, Newton, Franklin gibi b ir­ çok bilim adam ları, üniversite profesörleri, yüksek düzeydeki iş ad am larında da gut olduğu bilinm ektedir (3). Gutun zeki ve zihni faaliyeti fazla olan bireylerde daha çok olduğu öne sürülm üşse de,

T a b lo 2 : S ta n d a r t A ğırlık ile F iziksel A k tiv ite A ra sın d ak i İlişki F iziksel A ktiv ite D u ru m u

S ta n d a r t A ğ ırlığa H afil O rta T o p lam G ö re D u n u n u Sayı % Sayı % Sayı %

N orm al 8 16.3 12 38.7 20 25.0 (40.0) (60.0) (100.9) H a fif şişm a n 13 26.5 15 48.4 28 35.0 (46.4) (53.6) (100.0) Çok şaşm an 28 57.2 4 12.9 32 40.0 (87.5) (12.5) (100.0) T o p lam 49 61.3 x2 - 15.686 31 p < 0.05 37.7 80 100.0

(4)

238 K e ç e c io ğ lu , S .

bu d u ru m u n bu kişilerin beslenm e alışkanlıkları ve h arek et azlığı ile ilgili olm ası daha olasıdır (4).

A raştırm a kapsam ına giren h astaların ağırlık ve fiziksel akti- vite durum ları Tablo 2’de verilm iştir. Tablo2'de görüldüğü gibi deneklerin % 61.3’ü. hafif aktivite y apm akta olup, çok şişm an de­ neklerin % 87.5'i bu gruptadır. Ayrıca, çok şişm an deneklerin % 48.7'sinin de bu ağırlıkta geçirdiği sürenin en az 11 yıl olduğu öğrenilm iştir (Tablo 3). Fiziksel aktivite ile deneklerin ağırlık du­ rum ları arasındaki ilişki önem lidir (p < 0.05). Fiziksel aktivitenin azalışı ile ağırlık artışı hastalığın da ağrılı, ızdıraplı seyretm esine neden o lm aktadır (11). T a b lo 3 : S ta n d a r t A ğ ırlık ile B u A ğ ırlık ta G e ç irile n Y ıl A ra s ın d a k i İlişk i S ta n d a r t A ğırlığa G ö re D u ru m u B u A ğ ırlık ta G e ç irile n Y ıl S ay ısı 4 Sayı - 10 % 11 - Sayı 17 % 1 8 - 2 4 S ay ı % T o p la m S ay ı % N orm al 4 16.6 9 24.3 7 36.8 20 25.0 H a fif ş işm a n 12 50.0 10 27.0 6 31.6 28 35.0 Çok şişm a n 8 33.4 18 48.7 6 31.6 32 40.0 T o p lam 24 30.0 37 46.3 19 23.7 80 100.0 X -’ = 5.113 p > 0.05

T ab lo 4 : H a s ta lığ ın S eyri ile S ta n d a r t A ğ ırlık A ra s ın d a k i İlişk i H a s t a l ı ğ ı n S e y r i S ta n d a r t A ğ ırlığ a İlk K ez T e k ra rla m ış T o p la m G ö re D u ru m u S ayı % S ayı % S ay ı % N o rm a l 16 38.1 1 10.5 20 25.0 (80.0) (20.07) (100.0) H a fif şiş m a n 15 35.7 13 34.2 28 35.0 (53.6) (46.4) (100.0) Çok ş iş m a n 11 26.2 21 55.3 32 40.0 (34.4) (65.6) (100.0) T o p lam 42 52.5 38 47.5 80 100.0 x2 = 9.507 p < 0.05

(5)

B E S L E N M E A L IŞ K A N L IK L A R I V E GUT 239

Şişm an bireylerde hastalığın tekrarlam a olasılığı önemli bu­ lunm uştur. (p < 0.05, Tablo 4). Bu durum norm al ağırlıklı birey­ lerde % 20, hafif şişm anlarda % 46.4, çok şişm anlarda ise % 65.6'- dır.

G ut hastalığı kalıtsal olmaya meyillidir. Gutlu hastaların ya­ kınlarının yaklaşık % 25'inde hiperürisem iye rastlanm akta ve b a­ zı ailelerde otozomal dom inant genlerle taşındığı düşünülm ekte­ d ir (8-10).

Bu çalışm ada deneklerin % 20’sinin ailesinde gut hastalığına rastlanm ış, % 37.5’inde rastlanm am ış, % 42.5’i ise bu soruyu bilm i­ yorum şeklinde yanıtlam ıştır.

Aşırı enerji alınm ası gut hastalığının gelişmesine katkıda bu­ lunan önem li b ir beslenme etkenidir. Ağırlık arttıkça, hastalığa meyilli kim selerde, plazma ü rik asit düzeyi de yükselme eğilimi g ö sterir (12). İngiltere'de yapılan b ir araştırm ada, gut hastaları­ nın yiyeceklere çok önem verdikleri, hayatlarının en büyük eğlen­ cesinin yem ek ve içm ekten ibaret olduğu gözlenmiştir. 354 hasta ile yapılan bu çalışm ada, hastaların % 48’inin normal vücut ağır­ lıklarından, çok daha fazla ağırlıklı oldukları, % 15 inin ise yine ideal kilolarının üzerinde bir ağırlığa sahip oldukları bulunm uş­ tu r (13). Benzer b ir çalışm anın sonucu Danimarka ve Avustural- y a'da aynı sonuçlarla rapor edilm iştir (13). Bu çalışm alar ağırlık- gut arasın d ak i ilişkinin önemini vurgulam akta, aynı zamanda ça­ lışm am ızdaki değerlerle de benzerlik gösterm ektedir.

T ab lo 5 : A ğırlık D u ru m u ve P la z m a Ü rik A sit Düzeyi P la z m a Ü rik A sit Düzeyi (m g /d l) S ta n d a r t A ğırlığ a 7 - 9 10 ve Üzeri T o p lam G ö re D u ru m u Sayı % Sayı % Sayı %

N o rm al 19 26.8 1 11.1 10 25.0 (95.0) (5.0) (100.0) H a fif şiş m a n 25 35.2 3 33.3 28 35.0 (89.3) (10.7) (100.0) Ç ok ş iş m a n 27 38.0 5 55.6 32 40.0 (84.4) (15.6) (100.0) T o p la m 71 88.7 9 11.3 80 100.0

(6)

240 K e ç e c İo ğ lu , S .

Sağlıklı bireylerde plazm ada 3 - 6 m g /d İ olm ası gereken ü rik asit düzeyi; deneklerin % 88.7'sir.de 7 -9 m g /d l, % 11.3’de 10 m g/dl bulunm uş olup, bu h asta la rın % 40'nın da çok şişm an olduğu sap ­ ta n m ıştır (Tablo 5).

Bu konuda yapılan çalışm alarda, klinik gözlem lere göre gutlu h astaların genellikle norm al kilolarından fazla o ld u k ları b e lirtil­ m iştir. V ücut ağırlığı ile seru m ü rik asit düzeyi a ra sın d a ista tis­ tiksel olarak doğrulanm ış b ir ilişki k u ru lam am ışsa da, ağırlık kay­ bı sonucu ü rik asidin düştüğü g ö rü lm ü ştü r (3, 13, 14).

Bu a raştırm a kapsam ındaki tüm h a sta la ra tedavi için diyet ve ilâç b irlik te önerilm iştir.

Diabetik h asta la rd a hiperürisem inin sıklığı, g u tlu h a sta la rd a ise glikoz m etabolizm asındaki düzensizlikler çok ta rtışılm ıştır. Gut - diabet varlığında ağırlık fazlalığı ve hipertrig liserid em i de görülür. H iperürisem i m yokard in fa rk tü sü için b ir risk fa k tö rü gibi kabul edilir. H iperürisem i ve hiperlipidem i a rasın d ak i ilişki­ ye, aşırı kilo alma, hiperglisem i gibi b aşk a fa k tö rlerin de etk ileri vardır. H ipertansiyonda da gutun görülm e sıklığı % 25 - 35 a ra sın ­ dadır (2, 15, 16). G utlu h a sta la rd a bö b rek lerd e ü ra t taşları olabilir. Tedavi edilm eyen g u tta k ronik böb rek yetm ezliği gelişebilir (15, 17). Bu a raştırm ad a gut ile b irlik te görülen h a sta lık la rın sıklığı sı­ rasın a göre; %31.4 oranı ile hipertansiyon, % 21.6 o ran ı ile k o ro ­ ner a rte r hastalığı, % 17.6 o ranı ile böbrek ta ş la n ve diğer h a s ta ­ lık lar % 15.7 oranı ile ülser, % 13.7 oranı ile d ia b e ttir (Tablo 6).

T ab lo 6 : G u t ile B irlik te G ö rü le n H a s ta lık la r H a s ta lık la r S ayı % D iab et, 7 13.7 K o ro n e r a r t a r h a s ta lığ ı 11 21.6 H ip e rta n s iy o n 16 31.4 Ü lser 8 15.7 D iğ er h a s ta lık la r (B öbrek vb.) 9 17.6 T o p la m 51 100.0 D eneklerin B eslenm e A lışk a n lık la rı:

T ablo 7 ’de deneklerin ağırlık d u ru m ların a göre çeşitli b esin ­ leri tük etim m ik tarların ın dağılım ı verilm iştir.

(7)

B E S L E N M E A L IŞ K A N L IK L A R I V E GU T 241 Tablo 7 : Deneklerin Ağırlık Durumlarına Göre Çeşitli Besinleri

Tüketim Miktarları

G ü n lü k A ğ ı r l ı k D u r u m u T ü k e tile n H a fif Çok

B esin N orm al Ş işm an Ş işm an T o p lam

M ik ta rla r ı (g) Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Ö n em lilik Ş eker 60’d a n az 9 47.4 5 26.3 5 26.3 19 100.0 x- = 11.088 60 - 90 6 31.6 8 42.1 5 26.3 19 100.0 p < 0.05 90'd a n çok 5 11.9 15 35.7 22 52.4 42 100.0 U n lu yiyecek 250’d e n »z 9 47.4 5 26.3 5 26.3 19 100.0 x 2 = 10.833 250 - 350 6 35.3 6 35.3 5 29.4 17 100.0 p < 0.05 350’d e n çok 5 11.4 17 38.6 22 50.0 44 100.0 G ö rü n ü r yağ 30’d a n az 10 50.0 5 25.0 5 25.0 20 100.0 X2 = 10.629 30 - 40 5 27.8 6 33.3 7 38.9 18 100.0 p < 0.05 40’d a n çok 5 11.9 17 40.5 20 47.6 42 100.0 T o p la m 20 28 32 80

Fazla yağ içeren diyetler hiperürisem iye neden olduğu gibi, renal ü ra t atılım ını da bozm aktadır (3, 10). Diyetin karbonhidrat­ lardan, özellikle şeker ve meyveden zengin olması pürin atım ım a rtıra b ilir. Zira, ü rik asit metabolizm asını etkilediği gösterilebilen tek k arb o n h id rat fruktozdur. İntravenöz fruztozu takiben ü rik asit yapım ındaki hızlı artış; pürin nükleotidlerinde azalma veya p ü rin sentezindeki artm aya bağlıdır (18). Ancak bu çalışm ada sap­ tan an yüksek ü rik asit düzeyleri, yalnız früktoz tüketim ine değil, enerjiyi a rtıra n diğer yağ, şeker ve unlu yiyeceklerin de fazla tü ­ ketim ine bağlı olarak artm ış olabileceğini düşündürm ektedir. Daha önce de belirtildiği gibi diyetin enerji içeriği de hiperürisem inin oluşum unda etkendir (12, 13, 16). Tablo 7'de görüldüğü gibi nor­ m al ağırlıktaki bireylerin günde % 47.4'ü 60 g dan az şeker, % 47.4 u 250 g dan az unlu yiyecek, % 50'si ise 30 g dan az yağ tüke­ tirken, çok şişm an h astaların '% 52.4 u 90 g dan çok şeker % 50’si 350 g’m ü stü n d e unlu yiyecek ve 1% 46.6’sı 40 g’ın üstünde yağ tü ­ ketm ektedir. Ağırlık artışları ile birlikte deneklerin yağ, unlu yi­ yecek, şeker tüketim m iktarlarının da önemli derecede arttığ ı gö­ rü lm ek ted ir (p < 0.05).

(8)

242 K eç e cio ğ tu , S .

Tablo 8 : Alkollü İçki ve Meşrubat Tüketimi A lkollü İçk i M e şru b a t K u lla n m a S ıklığı S ayı % S ayı % K u lla n m ıy o r 19 23.7 4 5.0 A yda 1 - 2 23 28.8 11 13.7 H a fıta d a :bir 21 26.2 32 40.0 H a f ta d a 2 - 3 11 13.8 23 28.8 H e rg ü n 6 7.5 10 12.5 T o p la m 80 100.0 80 100.0

M eşrubat ve alkollü içki tü k etim sıklığı incelendiğinde (Tab­ lo 8), deneklerin % 7.5’inin hergün, % 13.8’in in h a fta d a iki üç, % 21'inin de h aftad a b ir gün alkol tü k e ttik le ri sap tan m ıştır.

Alkol alim inin hiperürisem iyi a rttırıc ı etkisi çeşitli a ra ş tırm a ­ larla saptanm ış ve alkol ile gut h astalığı a ra sın d a ayırdedilebilir b ir bağlantı olduğu o rtay a çık arılm ıştır (12, 15, 16, 19). Uzun süre alkol alım ına bağlı o larak yağ bağlayıcı ketozis o rtay a çıkm akta ve tü m bu m ekanizm alar ü rik asidin renal tü b ü ler sekresyonunu azalttığı düşünülm ektedir. B ir çok a ra ştırıc ıla ra göre g u t h astalığ ı­ n ın en önem li nedeni ferm ente edilm iş alkollü içki kullan ım ıd ır (3, 18).

Gibson ve a rk ad aşları (10) diyet alim inin so n b ah ar ve kış ay­ larında, ilk b a h a r ve yaz aylarından farklı olduğunu belirtm işler, g u tlu ve sağlıklı bireylerde özellikle soğuk m evsim lerde tük etilen k arb o n h id ra t, p ro tein ve en erji o rta la m a la rın ı önem li derecede yüksek b u lm u şlard ır. H er iki g ru p ta da o rta la m a p ü rin n itro je n alim inin eşit, tek farklılığın ise gutlu h asta la rın alkol tü k etim le­ rin in fazlalığı olduğunu sap tam ışlard ır.

D iğer b ir çalışm ada, açlık ve alkolün seru m ü rik a sit düzeyine ve a k u t a ta k la ra olan etkisi a ra ştırılm ıştır. S erum ü r a t düzeyleri­ ni etkilem eyecek dozdaki alkol, kısa aralık lı açlık boyunca alın ın ­ ca, yem ekle b irlik te alınan alkolden daha fazla k an la k ta t düzeyini a rttırm ış tır. Ayrıca açlık boyunca alm an alkol, seru m d ak i 0 - O H b ü tira t düzeyini, sadece o ru ç tu tu lm a sın d a n dah a çok y ü k selt­ m ek ted ir. A raştırm acılar açlık ta alkol alın m asın ın ü rik a sit m e­ tabolizm asına olan etk ilerin in daha fazla olduğu sonucuna v a r­ m ışlard ır (20).

(9)

B E S L E N M E A L IŞ K A N L IK L A R I V E G U T 243

Ü rik asit, p ü rin m etabolizm asının son ü rü nüdür. G utlu birey­ lerde p ü rin d en aşırı zengin beslenm e plazm a ü rik asit düzeyini daha kolay (1,5 m g/dl) yükseltebilir (2, 8). Kırmızı etler, tavuk, balık eti, k u ru baklagiller o rta düzeyde p ü rin içerirken; sak atat­ lar, küçük balık lar yüksek düzeyde p ü rin içerm ektedir. Denekle­ rin % 37.5’inin günde 180 g ve üzerinde '% 28'inin de 120-180 g arasın d a kırm ızı et tükettikleri b u n a karşın % 95’nin günde 60 g'dan az beyaz et tü kettikleri saptanm ıştır (Tablo 9, 10). Sakatat ve diğer et ürü n lerin in (sucuk, pastırm a, salam, sosis vb.) az tü ­ ketilm esinin nedeni bireylerin yeme alışkanlıklarından kaynaklan­ m aktadır. Bu tü r et ü rünlerini daha çok alkol alan bireylerin meze o larak tü k ettik leri gözlenmiştir.

T ab lo 9 : K ırm ızı E t T ü k e tim i M ik ta r (g /g ü n ) S ayı % 60’d a n az 8 10.0 60 - 120 14 17.5 121 - 180 28 35.0 181 v e üzeri 30 37.5 T o p lam 80 100.0

T a b lo 10 : B eyaz E t, S a k a ta t, D iğer E t Ü rü n leri T ü k etim i D iğ er E t B eyaz E t S a k a ta t Ü rü n le ri M ik ta r (g /g ü n ) S ayı % Sayı % Sayı % 60’d a n a z 76 95.0 72 90.0 59 73.8

61 - 120 4 5.0 8 10.0 21 26.2

T o p lam 80 100.0 80 100.0 80 100.0

Tablo 9'da da görüldüğü gibi deneklerin % 72.5’i günde 120 g'ın ü stü n d e et tüketm ektedir. Bugün özellikle koroner a rte r has­ talık ların d an korunm ak için, bu yaş grubundaki bireylere günde 75 - 85 g'dan fazla et yememeleri önerilm ektedir (15, 16, 18, 21).

G ünlük tüketilen süt, yoğurt m iktarları, gereksinm enin ü stü n ­ de değildir. Ancak; süt, yoğurt ile birlikte hayvansal besinlerin de gereksinim den fazla tüketilm esi toplam enerji, yağ, protein m ik­ tarla rım önem li derecede a rttırm ak tad ır (Tablo 11) (21).

(10)

244 K e ç e c İo ğ lu , S .

Tablo 11 : Süt ve Yoğurt Tüketimi M ik ta r ( m it/g ü n ) S ayı % 10’d a n az 18 22.5 100 - 200 23 28.8 201 - 300 15 18.7 301 - 400 25 25.0 401’d e n fa z la 4 5.0 T o p lam 80 100.0

G utlu ve k o n tro l grubu olarak alm an sağlıklı kişilerde yapılan b ir çalışm ada, to tal p ü rin n itro jen i içeren g ıdaların çoğunun gün­ lük alım ı h e r iki g ru p ta da aynı bulunm uş, ancak, fark lı olarak gut h a sta la rın ın daha fazla alkol tü k ettik leri ve daha şişm an ol­ dukları görülm üştür. Sağlıklı b ir bireye p ü rin d en tüm üyle a rın ­ dırılm ış diyet verilince kan ü rik a sit düzeyi o rta la m a 0.3 m m o l/lt’- den 0.18 m m o l/lt'y e dü şm ü ştü r. Çalışm ada, diyete p ü rin eklenince, eklendiği oranda kan ü rik a sit düzeyinde değişik a rtış la r gözlen­ m iştir. Ayrıca, eklenen p ü rin cinslerinin de etkili olduğu b u lu n ­ m uştur. Örneğin, rib o nükleotid içeriği fazla olan RNA'nın eşdeğer m ik tard a DNA'dan daha çok etkisinin olduğu b ild irilm ek ted ir (16).

M ercimek ve organ etlerin in adenin ve hipoksantinden zengin olduğu kabul edilm ektedir. B una k arşın sardalya balığı, ham si çok az adenin ve hip o k san tin içerir. Bu d u ru m d a özellikle çok içki içen g u tlu h asta la rın diyetlerinde hangi tü r p ü rinin fazla olduğunu b il­ m eden hiperürisem inin ne k ad arın ın alm an p ü rin ile geliştiğini k estirm ek zordur. Zöllnar (16), sağlıklı ancak pürinsiz diyetle bes­ lenen bireylere 0.114 g p ü rin n itro jen in i RNA o larak verdiğinde, kan ü rik asit düzeyinin 0.04 m m o l/lt'y e yükseldiğini g österm iştir. SONUÇ VE ÖNERİLER

Bu araştırm ad a, gutlu h asta la rd a en erji tü k etim in in ve b u ­ n a bağlı olarak şişm anlığın derecesinin yüksek; alkol ile p ü rin d e n zengin besinlerin ve diyetle alm an yağ m ik tarın ın fazla olduğu ve bu n u n d a serum ü rik asit düzeyine yansıdığı gö rü lm ü ştü r. G utun o rta y a çıkm asında ve gelişm esinde etk en olan b u u n s u rla ra d ik­ k at edildiği ve diyet ilkelerine uyulduğu ta k tird e serum ü rik asit düzeyinin düzene girebileceği, ağrılı gut atak ların ın azalabileceği sonucuna varılm ıştır.

(11)

B E S L E N M E A L IŞ K A N L IK L A R I V E GUT 245

SUMMARY

EFFECTS OF FOOD HABITS ON GOUT

Keçecioğlu, S. This research w as carried out on 18 women and 62 men, who atten d ed to diet polyclinics of The University of H acettepe Hospi- tal, The M ilitary Medical Academy of Gülhane, The University of A nkara Ibni Sina Hospital. The effects of food habits on gout has been investigated in this study. 87.5 % of these subjects \vere obe­ se an d have low activity (p < 0.05). The plasm a uric acid levels o the subjects has found to be higher than the norm al range (3 -6 m g/dl). M ereover these subjects w ere suffering from hypertension and coronary h eart disease. It was found that; sugar, bread and cereal exchanges, fat.m eat, alcoholic and nonalcoholic beverages consum ption vvere higher than recom m ended levels (p < 0.05). A relationship betw een food consum ption and vveight gain has also been observed in this subjects.

K A Y N A K L A R

1 — Y e n al, O., D ilşen, N. : G ut, H a re k e t S istem i H asta lık ları, İsta n b u l T ıp F a k ü lte s i K lin ik D ers K ita p la rı, İsta n b u l, 3 : 57, 1974.

2 — P e q u lg n o t, H. : G u t, İç H a sta lık la rı, S em ptom , Teşlıis, T edavi, A n ­ k a r a , 1 : 512, 1980.

3 — D avidso n, S., P assm o re, R., B rock, J. F „ Trusvvell, A. S. : G o u t a n d H ip e ru rise m ia , H u m a n N u tritio n a n d D ietetics, C h u rc h ill Living sto n e , E d in b u rg , L o ndon a n d New Y ork ,437, 1979.

4 — S en ce r, E. : G u tta D iyet, B eslenm e ve D iyet, İ s t a n b u l Ü n iversitesi, İ s ta n b u l T ıp F a k ü lte s i V akfı, BAYDA, Y a y ın No : 4, İs ta n b u l 350, 1983.

5 — P rio r, I., A. M., W elby, T. J., S alm ond, C. E. : M ig ra tio n a n d G o u t : T h e T o k e la u Is la n d M ig ra n t Study, B ritish M edical J o u rn a l (C llni-c a l R e s e a rllni-c h ), 295 : 457, 1987.

6 — FA O / W HOĞUNU : E x p e rt C o n su lta tio n , E n erg y a n d P ro te in R equ -ire m e n ts , G en ev a, 1985.

7 — S ü m b ü lo ğ lu , K. : S ağ lık B ilim lerin d e A ra ş tırm a T ek n ik le ri ve İ s t a ­ tis tik , M atiş Y a y ın ları, A n k a ra, 1978.

8 — K elley, W. N. : G o u t a n d O th e r D isorders of P u rin e M etabolism , H a r-r is o n ’s P r-rin c ip le s of I n te r-r n a l M edicine, New Y or-rk, 517, 1983.

(12)

246

K e ç o c ic ö lu , S. 9 — S eeg m ille r, J. E. : D isease o f P u rin e a n d P y rim id in e M etaboH sm .

D u n c a n ’s D isease of M etab o lism , P h ila d e lp h ia , 517, 1980.

10 G ib so n , I., R u d g ers, A. V., S irm n o n d s, H. A. : A C o n tro lle d S tu d y of D ie t in P a ti e n ts w ith G o u t, A n n a ls of t h e R h e u m a tic D iease. 42 :

123, 1983.

U __ M cC rae, F., V e erap en , K „ D ieppe, P. : D ie t a n d A rth ritis , T h e P r a c -titio n e r , 230 : 359, 1986.

12 __ S co tt, J. F. : Food, D rin k a n d G o u t, B ritis h M ed ica l J o u rn a l, 287 ■ 78, 1983.

13 — G ra h a m e , R-, S co tt, J. T. : C lin ic a l S u rv ey of 354 P a t i e n t s w ith G o u t. A n n a ls of t h e R ıheum atic D isease, 29 : 461, 1970.

14 __ G rö b n e r, W. : D ia tth e r a p ie d e r G ic h t u n d U r a tn e p h ro lith ia s is , I n -te r n is t, 25 : 287, 1984.

15 __ V a n n o n i, D., Ciccoli, L„ L eonoin i, R. : F a t t y A cid C o m p o sitio n cf P la s m a L ip id s in G o u t, B io m e d ic in e a n d P h a rm a c o th e ra p y , 40 : 348, 1986.

16 — Z öllner, N. : D ie t a n d G o u t, P roc. 9 th I n t. C o ng r. N u tritio n , M exico, 1 : 267, 1972.

17— L o ffler, W., S im m o n d s, H. A., G rö b n e r, W. : G o u t a n d U rlc A cid N ep ■ h ro p a th y : S om e New A spects i n D iag n o sis a n d T r e a tm e n t, K lin . W o c h en sch r, 61 : 1233, 1983.

18 __ K a n n e l, W. B. : S ta tu s of R isk F a c to r s a n d T h e ir C o n s id e ra tio n in A n tih y p e rte n siv e T h e ra p y , Am. J. C ard io l. B o sto n , 59 (2), 80A, 1987. 19 — S h a rp e , C. R. : A C ase - C o n tro l S tu d y o f A lcohol C o n s u m p tio n a n d

D rin ik n g B e h a v io u r i n P a tie n ts w ith A cute G o u t, C an . M ed. Assoc. J „ 131 : 563, 1984.

20 — M acL lacihlan, M. J., R o d n a n , G . P . : E ffe c ts o f F oo d F a s t a n d A lcohol o n S e ru m U ric Acid a n d A cu te A tta c k s o f G o u t, Am. J. M ed.,42 : 38.

1967.

21 — B ay sal, A , G ün ey li, U., B o zk u rt, N., K eçecioğlu, S., Aksoy, M. : D iy et E l K lta b . H a c e tte p e Ü n iv e rsite si Y a y ın la rı A - 44, A n k a ra , 19, 1988.

Referanslar

Benzer Belgeler

Phylogenet c analyses have revealed that Lactar us conta ns some spec es w th closed (ang ocarpous) fru tbod es (Eberhardt and Verbeken, 2004).. A number of genera

Bu beceri alanıyla ilgili yapılan çalışmalara baktığımızda, Özaydınlı Tanrıverdi ve Apak Tezcan (2013), görsel okuryazarlıkla ilgili son on yılda yapılan

40-90 yılları arasında yaşamış olan hekim ve far- makolog Pedanius Dioscorides, Materia Medica adlı eserinde haşhaş kapsüllerinin çizilmesiyle akan sütten (opium) elde

Günbed nüshası yayımlanmadan önce yazdığım makalede yeni nüsha- daki hangi dil özelliklerinin bugünkü Azerbaycan Türkçesinde bulundu- ğunu, bunlardan hangilerinin

Refik Halid Karay, Minelbab İlelmihrab(Mütareke Devri Anıları), 2. Yine Alemdar’da “Nakşı Berab” köşesindeki Aydede imzalı yazılarıyla bilinen Refik Halid Bey de 4

Bu kapsamda ise her yazı Editörlük Birimi, Yayın Kurulu ve Hakemler tarafından ayrı ayrı incelenmekte ve bütün inceleme süreçleri kayıt altına

This study investigates the views and suggestions of the personnel of Turkish National Police (TNP) to prevent occupational accidents and safety risks in

sınıf öğrencilerinin İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük ders kitabında yer alan olayları resimler aracılığı ile hatırlama ve konularla