B t Y K
Q
t A
i
^Çocukluğumun bazı güzel gün le™ ! hatırlıya« Beykoza geçen senedenken gitmemiştim. Hele çayırıma, Loti’nin dünkü İs tanbul hayatına ait ve bizce (Nâ- şâilar) diye kabul edilmiş meş hur romanında uzun uzun anla tıp (Harikulade gîirlî bîr yer) di ye vasıflandırdığı çayıra ayak atmıyalı bir kaç yıl olmuştu. Dün, ıslâh edilmiş yaz tarifesine rağ men bayii müddet iki iskelede vapur bekledikten ve iki saatlik u bir zaman harcadıktan sonra, Rn- ■ meiihisarmdan üç buçukta oraya Varabildim, ve her sefer olduğu . gibi, İstanbul Gümrükemini sa- hibiilhayrat velhasenat Esseyt folıak-Ağanın çarşıdaki, 1198 ta-' rihini taşıyan çeşmesini ilk önce ziyaret ettim. Bana daima Bur- sâyı, hâttâ uzak ve sessiz bazı A-' nadolu kasabalarını hatırlatan bu çeşme, geçenlerde İstanbul çeşme , leri hakkında söylemiş olduğum sözü, yâtti bnnların - ziynet ve sa nata ne kadar gömülmüş olnr- Harsa olsunlar suyu’ göz ve ku lak doyuracak bir şekilde arzede- ;! . medîkleri hükmünü yalanlıyaıı ye gânesidir. Biri tamamen kalın o- !'■“ lan 10 oluğundan mütemadiyen su akıyor ve önünde, tahtalara basılıp üzerinden geçilen bir ha vuz vücude gelmiş bulunuyor. Ta van sıvalarının yer yer hayli dö külmüş olduğuna esef ve endişe
iîe baktıktan sonra, Yalıköy .tara fına teveffc ederek çarşıyı geç tim. Bir ikisi gazino azmanı ne kadar çok kahve var, ve bir kaçı evlerden gelmek iüssere ne çok yer den gramofon sesleri bu yıl çok
moda olan:
Bir ihtimal daha var, O da ölmek mi dersin? Şarkısını tekrar ediyor. Yaz lık sinemanın ilânları da Tarzana
i
ait bir film müjdelemekte: Bey koz, satalı bir yer.
Yahköyünün, çayıra giden yo la sapmadan evvel önünden geç tiğim Ahmet Mithat efendinin aşı boyalı büyiik ahşap evi, artık e- nikonıı eskimiş. Her odası da ay rı ayrı kiraya verilmiş olacak ki, bir çok pencereden insan başlan görünmekte.
Efendiyi, ikinci meşrutiyetin ilânı senesi, Şirket vapurlarında babamla sohbet ettiği sıralarda itam m ış, hattâ hitap ve iltifatına . mazhar olmuştum. Beykozu canlı t bir fikir hayatına eriştirmek için | hararetli tasavvur ve emeller bes- liyerek - bu gece Tarzanın seyre dileceği ve uğradığım sırada üç kişiden mürekkep bir seyyar mu- . sildşinaslar grf.punun mahiyeti
ni talîmin edebileceğiniz bir kon ser vermekte bulunduğu - iskele
gazinosunda konferanslar tertip ettirmeğe girişmişti. Hattâ, bir gece, talebi üzerine babam da A- vüsturyya - Macaristanm Bosna ve Hersek! ilhakına karşı Avûstur ya maüanna yapılan boykot
hak-küııda konuşmak iizere Paşa bah çede oturduğumuz yal ¡dan gece kayıkla oraya gitti, fakat, rica ma rağmen ve mevzudan bir şey anlıyaırıiyacağmu ve geç yatmak lığımın doğru ohnıyaeağıııı söyli- ycî't’k, beni beraberinde götürme di idi.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi