• Sonuç bulunamadı

Başlık: MAHKEME İÇTİHATLARI (Hususi hukuk)Yazar(lar):ANSAY, Sabri ŞakirCilt: 8 Sayı: 3 DOI: 10.1501/Hukfak_0000000889 Yayın Tarihi: 1951 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: MAHKEME İÇTİHATLARI (Hususi hukuk)Yazar(lar):ANSAY, Sabri ŞakirCilt: 8 Sayı: 3 DOI: 10.1501/Hukfak_0000000889 Yayın Tarihi: 1951 PDF"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MAHKEME İÇTİHATLARI (Hususi hukuk)

Prof. Sabri Şakir ANSAY

Medenî kanunun 540 inci maddesinin tatbikatı dolayısiyle Yargıtay İkinci ve Beşinci Hukuk Daireleri başka başka noktainazarlara ve içtihat­ lara vardıklarından meselenin Genel Kurulca içtihadı birleştirme yolunda halledilmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına sevkedildiği öğrenilmiş­ tir. Beşinci Hukuk Dairesinin karan şudur: "Medenî kanunun 539 ve 540 mcı maddeleriyle 737 inci maddesi hükümlerine göre malike müterettip mükellefiyetlerden olan tereke borcundan, intifa hakkı sahibi mirasçı şah­ sen mesul olmadığı cihetle mirasç-larm birbirine karş1. haiz bulundukları

rü-cu hakkının kullanılması konusunda mirasçıların tereke borçlarını mülki­ yet hisseleri nisbetinde ödemekle mükellef oldukları gözönünde bulundu­ rularak o yolda muamele yapılması ve hüküm verilmesi gerekirken...-.".

(11. 10. 1947). Yargıtay İkinci Hukuk dairesinin kararı da budur: " . . . . Terekenin rubu' mülkiyyet ve nısıf intifa hakkı davacıya ait olmasına göre borcun dörtte üçünün davacıya ayrılması ve mübakisinin davacılar­ dan tahsili lâzımgelirken . . . ." (8. 3. 1947). Bu kararların neşredilmedi-ğini sanıyorum. Genel Kurulca da henüz bir karar verilmiş değildir.

İsviçre Medenî Kanununun 561 inci maddesini teşkil eden 540 mcı madde bir fıkra halinde ve ahlamayı güçleştirecek bir tarzda kaırışık yazıla­ rak nakledilmiştir. İsviçre Medenî Kanununda bu madde birbirinden ayrı iki fıkra halinde kaleme al'nmış ve maddenin 2 inci fıkrası son cümlesi de ağdalı bir ifade ile yazılmıştır. Aslına göre madde şöyle olacaktır: Fıkra 1 — Sağ kalan karı veya kocanın, büyük baba, büyük anne baba ve ana-sm'n ve kardeşlera kanunî intifaı, muayyen bir malın vasıyyeti hakkmda konulan kaideler dairesinde muameleye tâbi tutulur.. Fıkra 2 — Bununla beraber intifa, müteveffanın alacaklılarına karşı mevcut olabildikçe mi­ rasın açılması ile aynî tesiri haiz olur.

Fransızca metim belki daha vezıhtır. Fakat maddenin İstanbul ko­ misyonunca yapılan tercümesi mânayı güzelce ifade eder mahiyettedir. Bu tercüme, Ankarada karıştırılmış ve gördüğümüz şekli almıştır. Ko­ misyonun kabul ettiği tercüme aynen şudur: Fıkral — "Zevceynden ha­ yatta kalana ve büyük baba ile büyük annenin baba ve anaları ile

(2)

kardeş-MAHKEME İÇTİHATLARI 7 3 1

lerine ait olan intifa haklan muayyen bir malın vasiyyeti hakkındaki ah­ kâma tâbidir." Fıkra 2 — "işbu intifa hakkı dâyinlerin alacaklarını isti­ faya mâni olmamak üzere mirasın açılması tarihindea itibaren hukukî ayniye ahkâmına tâbidir."

Bilindiği üzere Medenî Kanunun muhtelif maddelerinde mülkiyet id­ diası yerine veya mülkiyet iddiası ile birlikte kanunî mirasçıların iddia­ larını, intifa hakkı ile istifa etmelerine müsaade etmiştir. Meselâ 444 üncü maddede görüldüğü üzere müteveffanın karısı veya kocası füruğ ile be­ raber bulunduğu takdirde dilerse terekeden yarısının intifamı, dilerse dörtte birinin mülkiyetini alır. Burada kanunî bir intifa hakkı bahis mev­ zuudur; yani bu, ölüme bağlı bir tasarrufla edinilmiş bir intifa değü de kanunun tanıdığı bir intifadır. Filhakika intifa ölüme bağlı bir tasarrufla da tesis edilebilir. Nitekim İsviçre Medenî kanunu 473 üncü maddesi birin­ ci fıkrası mucibince karı kocadan biri diğerine, müşterek füruğlara karsa onlara intikal edecek hissenin tamamı üzerindeki intifaı ölüme bağlı bir tasarrufla bırakabilir. Fakat şunu ilâve edelim ki İstanbul komisyonunca aynen kabul ve tercüme edilen bu madde kanunda görülmemektedir. An-karada çıkarılmış olacaktır. Bu intifa 540 mcı madde mucibince kanunî bir intifa değildir. İsviçre hukukçuları bu intifaa 540 inci madde 2 inci fikrasmı doğrudan doğruya kabili tatbik bulmamakla beraber mirasın in­ tikaliyle aynî bir hak tesiri izafe etmektedirler.

Kanunî intifa, bunu iktisap etme, buna sahip olma sıfatını ihraz nok­ tasından kanunî mirasçıhk hükümlerine, tesiri itibariyle ise muayyen mal vasiyyeti hakkındaki kaidelere tâbidir, intifam iktisabı, müteveffanm bir tasarrufu, fiili olmaksızın kaaun icabıdır, intifa sahibine tereke üze­ rinde aynî bir intifa hakkı doğrudan doğruya kanunen doğar. Gayrimen­ kul üzerinde kanunî intifa tevellüt etmek için bu" bapta bir ıttılaı olan üçüncü şahıslara karşı tapuya tescile ihtiyaç yoktur (Medenî Kanun 719 fıkra 2 bak). Kanunî intifa tesiri bakımından yukarıda söylediğimiz gibi muayyen mal vasiyyetine benzediğinden intifa sahibi asla küllî, üni­ versel bir halef değil, bilâkis (hatta bir malın hissesindeki intifada dahi) cüz'i haleftir. Binaenaleyh tereke borçlarından da mesul değildir. Geneve hukuk mahkemesinin (Cour de îustice civil) 19 Kasım 1920 tarihli bir karannda bu cihet pek açık olarak beyan edilmiştir: Hayatta olan sa­ dece intifa sahibi karı veya koca kanunî mirasçı değil, muayyen mal musalehidir; 616 mcı maddede görülen taksimden sonraki beş sene için mirasçıların bütün mallan ile ve müteselsil surette mesuliyetleri hakkın­ daki hüküme tâbi değildir. Bundan dolayı bu fcıtifa sahibine "Kanunî musaleh" denilir. Kezalik muayyen mal vasiyyeti kaidelerine uygun ola­ rak kanunî intifa, ancak terekenin safisinde mevcut olabilir. Yani intifa

(3)

732

SABRÎ SAKİR ANİSAY

a tabi olan, ancak tereke borçlan ödendikten sonra geri kalan tereke aktifidir (madde 543)- Red, muayyen mal vasıyyeti hakkındaki hüküm­ lere göre olur (madde 556). Müruru zaman da böyledir. Fakat bir red müddeti yoktur. İnaifaı red, aynî intifa hakkını ortadan kaldırır.

Intifağ, mirasın açılması ile aynî bir tesiri haiz olur. Bunun mânası şudur: Tereke mallan üzerindeki mülkiyet mirasın açılması ile, fakat ka-•aunî musalehin filhal mevcut aynî intifa hakkı ile mukayyet olarak miras­ çılara intikal eder (alelade intifa vasıyyetinde ise musaleh mükellefe karşı ancak intifaı tesis için obligasyon sahasında bir iddia ihraz eder). Bu su­ retle kanunî intifa sahibi mirasın açılması ile mirasçılara yahut üçüncü şahıslara karşı, intifa ile mukayyet tereke mallarının teslimine yahut inti­ fam tapuya tesciline dair bir aynî hakka malik olur. întifa ile mukayyet mal, başkasına satılmış ise intifa sahibi yalnız tazminat istemekle kalma­ yıp üçüncü şahıstan dahi intifa), temin etmesini talep edebilir. Intifaı te­ sis için menkullerde zilyedliğin teslimi, gayrimenkullerde tapuya tescil zarureti yoktur. Gayrimenkul üzerinde hakkın aynî mevcudiyeti için tes­ cil lâzım değilse de intifa onun mevcudiyetine ıttılaı olmayan üçüncü şahıs­ lara karşı bir tesiri haiz olmaz, intifa hakkı olan kimse mirasçıların mu­ vafakatini almağa lüzum olmaksızın tescili kendisi icra ettirebilir. Diğer taraftan intifa sahibinin ölümiyle aynî hak kendiliğinden, kanunen sakıt olur ve intifa hakkiyle mükellef olan kimse bizzat bir taraflı olarak bunun tapudan terkinini isteyebilir (Escher).

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunun için önce İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi 1 numaralı Ek Protokol’de yer alan mülkiyet hakkı, AB Anayasası’nda olduğu gibi, “mülkiyet ve miras

anayasanın üstünlüğü ve bağlayıcılığı, anayasaya uygunluk denetimi, kuvvetler ayrılığı, temel haklar yanında yetkilerde belirginlik/açıklık

“Önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmenin bu tür faaliyetine hukuk düzenince izin verilmiş olsa bile, zarar görenler, bu işletmenin faaliyetinin sebep olduğu

1951 Tarihli Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Sözleşme Çerçevesinde Mülteci Statüsünün Sona Ermesine Yönelik Ölçütlerin İncelenmesi ve Türk Hukuku

Ana muhalefet partisi, İYUK 27/2.maddesinde yapılan değişiklikle ilgili olarak; yürütmeyi durdurma kararlarının yargılama süreci içinde verilen ve gerektiğinde

Yönetmeliğin daha da fazla hükmünde ise, “yönetmelik”ten söz edilmeksizin, “yükseköğretim kurumları”nın / “senato”ların lisansüstü eğitim-öğretime

CGTİHK, md. 105 uyarınca; kamuya yararlı bir işte çalıştırma; hükümlünün, ücretsiz olarak bir kamu kurumunun veya kamu yararına hizmet veren bir özel kuruluşun

Plan: GİRİŞ, A-BONO HAKKINDA GENEL BİLGİ, I-Genel Olarak, II-Bononun Alacaklısı, III-Bononun Borçlusu, B-GENEL YETKİLİ İCRA DAİRESİ, C-ÖZEL YETKİLİ İCRA