• Sonuç bulunamadı

Sanatçılarla konuşmalar:Necati Cumalı:Şiirde insan sesini ararım

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sanatçılarla konuşmalar:Necati Cumalı:Şiirde insan sesini ararım"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sanatçılarla

konuşmalar

CAHİT KAYRA

Necati Cum alı: Şiirde

insan sesini ararım

ğ f A D I K Ö Y 'd e , Gençlik Ki-

labevi sahibi Celal bey, her hafta Cumartesi günleri sanat toplantıları düzenliyor. Bu toplantıları şair Cemal Süre ya yönetiyor. Toplantılarda ta­ nınmış yazarlar, sanatkarlar, yaşamları, düşünceleri, hatta yaşam felsefeleri üstüne konu­ şuyorlar. Cahit Kayra bundan sonra her hafta dinleyici ola­ rak katıldığı bu toplantılarda aldığı notları kısaltarak Güneş okurlarına sunacak. Şimdiye kadar bu toplantılarda Ferruh Doğan, Ece A yhan, Necati Cumalı, Cihat Burak, Mehmet Kemal, Adnan Özyalçıner, Sennur Sezer, Osman Şahin, Cahit Tanyol, M u z a ffe r Buy­ rukçu, Şinasi özdenoğlu ko­ nuştular. A ncak Kayra, bun­ lardan sonuncu toplantılarda not tutmaya başladığı için, geçmiş konuşmacılardan yal­ nız Cumalı, Burak ve Mehmet Kemal'e ait olanları yayınlaya­ biliyoruz. Daha önceki yazar ve sanatkarların bağışlamala­ rını rica ediyoruz. ■■

Sohbet günü 11 Nisan 1987 — 1921’de Florina’da doğ­ dum. Orada hep şair, sanatkar yetişir. Mübadil olduk. Sela- nik’e giderken annemin kuca­ ğında... Gökte koskoca bir ay vardı. Uzanıp tutmaya çalışı­ yordum. Büyük babam ayrıl­ mak istemedi. Gemiye zorla bindirirlerken inme indi. An­

nemse çok akiliydi. Urla’da yerleştik. Birinci sınıftayken Latin harfleri kabul edildi, öğ ­ retmenimiz Arap harfli kitap­ ları kaldırdı. Para topladı ve yeni bir kütüphane yaptırdı.

—İlk kez şiirle nasıl ilgilen­ din?

—İlk kez Arzu ile Kanber... Sonra Fikret’in “ Kuşlar Uçar Ben Uçarım” şiiri. Ama otuz­ lu yıllar yoksulluk yılları. Yen­ gem yürekli ve iyimser. O ol­ masaydı orta okula gidemeye­ cektim..

—O zamanlar hangi şairden etkilendin?

—Önceleri Necip Fazıl’t seç­ tim. Faruk Nafiz’i sevmedim. Orhan Seyfi’yi çok kötü bul­ dum. Ahmet Haşim’den etki­

lendim. Nazım’dan çok etki­ lendim. Orta okulda tanıştık­ larım Abdülkadir .Karahan, Nihat Kürşat, Samih Nafiz, Şadi Çelik (ressam).

—Yeni şiirle nasıl ilişki kur­ dun?

—Orhan Veli, Ahmet Mu­ hip, Melit Cevdet... Onlarla ilişki kurdum.

—Şiir nedir, şiirde ne arıyor­ sun?

—Ben şiiri, şiir olarak sev­ mem. Şiirde Isa’yı ararım. Merhamet ararım. İnsan sesi ararım. Necip Fazıl’ı bunun için severim.

—Şiir konusunda başka

kimlerle ilişkin oldu? —Sabahattin Kudret'ie. Ben o zaman şiir yazdığımı söyle­ miyordum ama bütün bir ge­ ce otelle fakülte kapısı arasın­ da gidip gelerek şiir konuştuk. —Orhan Veli kibar, soylu ve çok şıktı. Sonra parasız kaldı. • Benim iki pantolonum vardı. Birini ona verdim. Cahit Sıtkı melek, peygamber gibiydi. O zamanlar gençtik. Bütün şair­ ler dostumdu. İnsan yaşlanın­ ca dostu azalıyor.

—Neden büyük kadın şair yok? Bu konuda ne düşünür­ sün?

—Kadınlar daha gerçekçi,

daha sağduyulu, belki de onun için..

—Biraz da toplumsal düşün­ celerinden söz etsene.

—Ben sosyalist insanı vefa­ lı ve uygar buluyorum. Hepi­ miz vahşi doğarız. Zaman için­ de insanlaşmamız gerek.

—Eleştirmenler ve eleştiri konusunda ne düşünüyorsun?

—Her şair ayrı bir tattır. Herkes kendi kişiliğine göre bir şair seçer. Ataç da öyle. I939’da dört şair var derdi. Y.Kemal, Tanpınar, Nazım, O.Veli. Tanpınar’la kavgalı idi. Ataç’ı ciddiye almazmış. Lise öğretmeni diye. Orhan Veli’ye de çok kızardı. “ Siz aşık olamazsınız” demiş. Oy­ sa bir öğretmene aşık olduğu­ nu sanırmış, Ataç.

—Akif?

—Dindar ve kötü bir şiir. Zaten sözgelişi sosyalizm, din başka, şiir başka bir şey. Şiir eğitimi diye bir şey var mı? Kimse piyanoya oturup çala-, maz. Ama piyano çalmak öğ­ renilebilir. Oysa şiiri öğrenmek mümkün değil. Buna karşın herkes şiir yazmaya kalkıyor. Şair başkalarında olmayanı

bulup getirendir.

—Yazılarınızla geçinebiliyor musunuz?

—Evet... Çok uğraşarak. Kitaplardan, tiyatrodan, sine­ madan. Ayda elime üç-dört yüz bin geçiyor. İlk şiir kitabı­ mı ise, yedeksubay kaputumu satarak bastırabilmiştim.

—Şiirin geleceği?

—Şiirsiz insan ve dünya ek­ sik bir şey. Ben şiirlerimi ülke­ nin en zengin adamının serve­ tine değişmem. Kitapsız top­ lum yozlaşır. İnsanlar şiir oku­ muyorlarsa, bu ölen çürüyen bir düzen demektir. Bu insan­ sız bir düzendir. Ama ilerde in­ sanlar daha az çalışacaklarsa, şiir yazmaya daha çok zaman bulacaklar, demektir. Zaman değiştiği halde büyük sanat­ karlar, Dostoyevski gibi, me­ zarlarında bile mücadelelerini sürdürüyorlar...

Necati Cumalı konuşmasını Cahit Sıtkı’nın hüzünlü sözle­

ri ile bitirdi:

Şaire yakışan yavaş yavaş ölmektir.

Kemal ö z e r, Tom ris Uyar, Hilmi Yavuz d e n oluşan jüri d e ğ e rle n d irm e sırasır

ve Salah Birsel’- ıda.

ELI2E3

G e n ç Sanatçılar Şiir Ö dülü

Jü ris i toplam Iı

G

AZETEMİZ masına gelen iki bin iki yüz kırk üç mektuptan sanat sayfasınca açılan şiir yarış­ ön elemeyi kazanan otuzu ¡üri tarafından de­ ğerlendirildi. Sanat sayfasında da yayınlanan şiirler arasından dördü ödüle değer görüldü. Jü­

ri toplantısına Kemal Özer. Tomrls Uyar, Hilmi Yavuz, Sa­ lah Birsel katıldı. Çetin Altan ise oyunu yazılı ola­

rak gönderdi. Genç Sanatçılar Şiir Ödülü sonuçları Pazar günü açıklanacak.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

本篇論文利用,人類臍靜脈內皮細胞 (HUVEC) 之 capillary tube formation assay、migration assay 和 rat aorta tube formation assay 等方法,結果 顯示肥胖相關之resistin

“Overview : Accreditation under the 1992 Standards for Accreditation of Master’s Programs in Library and Information Studies” Retrieved February 24, 2000 from

此外,血小板在傷口癒合過程中佔重要角色,另有一種提取自體血小板濃縮品的 技術,亦已運用於糖尿病足潰瘍等困難傷口。 高壓氧治療

Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Radyoloji Anabilim Dalı’nda Üst Batın MR görüntüleme ile sürrenal kitlesi saptanan hastalardan; gadolinyum içeren

Orkidelerin gelişme süreci (2-16 yıl) çok uzun olduğu için kültüre alma çalışmaları da yeterince verimli değildir.. Kültüre alma çalışmalarından yüksek verim

İstanbul Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen bu çalışmalar ile ülkemizde de transgenik hayvan sütünden değerli ilaçların üretimi konusunda çok önemli bir

vefatı dolayısile kadirşinas Türk milleti ve onun yegâne ümidi olan gençliğinin samimi bağlılığı ve içten duygularile düzenledikleri cena­ ze töreninde

Yeni sergisinde yer alan peyzaj ağırlıklı resim­ lerinde, onun doğayı yalınlaştıran duyarlı, kesin ve tutkulu fırça tuşları, soyutlayım öğeler arasında