• Sonuç bulunamadı

OKUL YÖNETİCİLERİNİN LİDERLİK STİLLERİ İLE SOSYAL MEDYA KULLANIMI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ (EXAMINING THE RELATIONSHIP BETWEEN SCHOOL ADMINISTRATORS' LEADERSHIP METHODS AND SOCIAL MEDIA USE )

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "OKUL YÖNETİCİLERİNİN LİDERLİK STİLLERİ İLE SOSYAL MEDYA KULLANIMI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ (EXAMINING THE RELATIONSHIP BETWEEN SCHOOL ADMINISTRATORS' LEADERSHIP METHODS AND SOCIAL MEDIA USE )"

Copied!
17
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

JOSHAS Journal (e-ISSN:2630-6417) 2021 / Vol:7, Issue:40 / pp.906-922

Arrival Date : 30.04.2021

Published Date : 07.06.2021

Doi Number : http://dx.doi.org/10.31589/JOSHAS.627

Cite As : Güner, A.; Sönmez, Z. & Güner, Z. (2021). “Okul Yöneticilerinin Liderlik Stilleri İle Sosyal Medya Kullanımı Arasındaki

İlişkinin İncelenmesi”, Journal Of Social, Humanities and Administrative Sciences, 7(40):906-922

OKUL YÖNETİCİLERİNİN LİDERLİK STİLLERİ İLE SOSYAL MEDYA KULLANIMI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

EXAMINING THE RELATIONSHIP BETWEEN SCHOOL ADMINISTRATORS' LEADERSHIP METHODS AND SOCIAL MEDIA USE

Akif GÜNER

Milli Eğitim Bakanlığı, Tuzla Halk Eğitimi Merkezi, İstanbul/Türkiye ORCID ID: 0000-0002-7447-5741

Zafer SÖNMEZ

Milli Eğitim Bakanlığı, Tuzla Tapduk Emre İlkokulu, İstanbul/Türkiye ORCID ID:0000-0002-9562-4208

Zeynep GÜNER

Milli Eğitim Bakanlığı, Tuzla Halk Eğitimi Merkezi, İstanbul/Türkiye ORCID ID: 0000-0001-7129-7778

ÖZET

Bu çalışmada, ilgili araştırmalar ışığında okul yöneticilerinin liderlik stilleri ile sosyal medya kullanımı arasındaki ilişki incelenmiştir. Serbest bırakıcı, sürdürümcü, eğitim-öğretim ve teknoloji liderliği vasıflarına sahip okul yöneticilerinin sosyal medya kullanımlarının ne düzeyde olduğu ve okul yöneticilerinin liderlik stilleri ile sosyal medya kullanımları cinsiyetlerine, yaşlarına, kıdemlerine, branşlarına, görev yaptığı okul türlerine, okuldaki görevlerine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediği araştırılmış, bunun sonucunda cinsiyetlerine, yaşlarına, kıdemlerine, branşlarına, görev yaptığı okul türlerine, okuldaki görevlerine göre anlamlı bir farklılık olduğu belirlenmiştir. Yine yapılan okumalar ve araştırmalar neticesinde farklı liderlik davranışlarına sahip okul yöneticilerinin teknoloji kullanımına, sosyal medyaya bakış açılarında ve sosyal medyayı kullanım şekillerindeki farklılıklara değinilmiştir. Bununla beraber okul yöneticilerinin sosyal medyayı herhangi bir medya okur-yazarlığı gibi bir eğitim almadan kullanmaları sonucu oluşabilecek problemlere, okul yöneticilerinin teknoloji kullanımına, okullardaki sosyal ağların avantaj ve dezavantajlarına, okullardaki sosyal medya hesaplarının kullanım şekillerine ve amaçlarına değinilmiştir. Araştırmalar sonucunda okul yöneticilerinin liderlik stillerinden teknoloji liderliği ve dönüşümcü liderlik özellikleri ile sosyal medya kullanımı arasında pozitif yönlü ilişki olduğu tespit edilmiştir. Diğer liderlik türleri ile sosyal medya kullanımı arasında anlamlı bir fark tespit edilememiştir.

Anahtar Kelimeler: Liderlik stilleri, sosyal medya, teknoloji ABSTRACT

This study examined the relationship between school administrators' leadership styles and social media use based on relevant researches. The level of social media usage of school administrators who have qualifications of releasing leadership, subscriber leadership, education and technology leadership and whether the leadership styles of school administrators and their usage of social media differ significantly according to their gender, age, seniority, branch, type of school they work and their duties in school has been researched, as a result, it has been understood that there is a significant difference according to their gender, age, seniority, branch, type of school they work, and their duties in school. Also as a result of paper readings and researches, the technology usage of school administrators who have different leadership behaviors, differences in their social media perspectives and the ways of using of social media were mentioned. Furthermore, the problems that may arise as a result of school administrators' use of social media without any training as media literacy, the use of technology by school administrators, the advantages and disadvantages of social networks in schools, the purposes and the ways of using social media accounts in schools are discussed. As a result of the researches, it has been concluded that there is a positive correlation between the use of social media and the technology leadership and transformational leadership features among the leadership styles of school administrators. No significant difference was found between other leadership styles and social media use.

Keywords: Leadership styles, social media, technology

(2)

1. GİRİŞ

Okulun belirlenmiş amaç ve hedeflerine varmak için, okul kültürünü ve iklimini oluşturan ya da yeniden şekillendiren, okulun bütün öğelerinin ahenkli, dengeli, etkin ve verimli bir şekilde işleyişini sağlayan, iş birliği temelli yöneten, yön veren ve bunu formal güçlerine dayanarak yapan kişi ya da kişilere yönetici denir (Bursalıoğlu, 1994). Çalıştığı kurumun birincil sorumlusu olan modern yöneticilerin başarılı ve etkin olması otoriter olmaktan çok saygılı olmaya, verimli, adil ve etkili bir şekilde yönetmeye dayanır. Yönetici etkinliği, kişiliği, karakteristik özelliği ve saygınlığıyla bulunduğu konumu canlı ve dinamik tutmaya ve elindeki kıt kaynaklarla, imkanları ölçüsünde verimli bir şekilde yönetmeye çalışır. Yönetici sadece var olan değerlere sahip çıkıp korumakla kalmaz aynı zamanda üretkenliği, etkinliği ve yaratıcılığıyla sorumluluğunda altında olan kurum, örgüt ve yapıları durağan olmaktan çıkarıp canlı, dinamik ve etkin tutmaya çalışır (Bursalıoğlu, 1994) Etkili bir eğitim lideri ve yöneticisi çalışanının ve paydaşlarının zihinsel, duyuşsal, psikomotor, sosyal ve estetik yönlerden değişip gelişmesi için daima optimum ölçüde imkân ve ortamlar hazırlar (Balcı, 1993). Son dönemde literatürü incelediğimizde liderlikle ilgili birçok tanım yapılmıştır. Bu tanımların ortak noktası ise; liderin zekâsı, eylemleri, yetenekleriyle ve davranışlarıyla kitleleri etkileyip, yönetmesi ve yönlendirmesidir (Bennis ve Nanus, 1985’ten akt., Yeşilyurt, 2007: 76). Farklı liderlik türlerine baktığımızda ise dönüşümcü liderler her zaman değişim içerisinde olup yeni misyon ve vizyonlar belirlerler. İnsani yönü daha baskın olan bu liderler örgüt içersinde görev dağılımında bireysel özellikleri dikkate alıp örgütteki astlarına yapabilecekleri görevleri verirler, entelektüel olup idealleştirilmiş bir etkiye sahiptirler. Çalışanlarını iyi motive edip güdüleyen bu liderler çevrelerini sürekli cesaretlendirirler ve çalışmalarında risk almaktan kaçınmazlar (Çelik, 1998). Etkileşimci lider ise çalışanlarını motive etmede başarı belgesi, maaş artışı, terfi ve statü gibi maddi ödül kullanıp geleneklerden asla kopmazlar. Takipçileri ile kendisi arasında karşılıklı bağımlılık ilkesi vardır. İki taraf birbirinden fayda görür. Bütün dikkatini örgütün sorunları, problemleri, şikayetleri ve başarısızlıkları üzerine yoğunlaştırıp durağan bir örgütü harekete geçirirler (Korkmaz, 2005). ). Öğretim sürecinin istendik şekilde, ulaşılmak istenilen hedeflerin gerçekleşmesi noktasında eğitim liderini yadsınamaz bir öneme sahiptir. Günümüzde sürekli devinim halinde olan bir dünyanın içinde, dış dinamiklerin eğitime yansımasına olumlu yönde kanatlar açmak, hedeflere ulaşma noktasında tüm paydaşların bu değişim ve gelişim sürecinde bilgi sahibi olmasını sağlamak ve onları da bu yönde kanalize etmek eğitim liderinin en önemli etkisidir (Gümüşeli, 2005). Elbette her hedefin önünde süreç planlamasında öngörülmeyen beklenmedik engeller ortaya çıkabilir ancak yetkisini bilen sürece hâkim ve etkin eğitim liderleri bu engellerin, hedeflerin önünde bir tıkanmaya yol açmadan ortadan kaldırılması aşamasında başarılı okulların kilidini açan anahtarlardır. Bilgi, tecrübe edinme, değişimi izleme ve farklı süreçleri analiz etmek iyi bir eğitim liderinin özellikleridir (Baytekin, 2004). İlgili alan literatürünü incelediğimizde liderlik stilleri ile ilgili birçok araştırmaya rastlanmış olup Erden (2019), Görkem (2008) ve Kara (2019) çalışmalarında okulun hedeflerine ulaşabilmesi için en büyük sorumluluğun eğitim, öğretim lideri olan okul yöneticilerinde olduğunu ve bu hedeflere ulaşılması için eğitim liderlerinin hızla değişen ve gelişen dünyada sorunlara daha aktif ve yaratıcı bir şekilde yaklaşması gerektiğini, klasik yönetici olmaktan daha çok çalışanların görüş ve düşüncelerini dikkate alan ve risk almaktan korkmayan, misyon ve vizyon sahibi, dönüşümcü, teknolojiyi kullanabilen işlevsel ve etkin liderler olması gerektiği kanaatine ulaşmıştır. Ayrıca sadece eğitim öğretim ortamlarının takibi paylaşımıyla kalmayıp günümüz çağında interneti ve özelliklede sosyal medyayı iyi kullanan okul yöneticileri okuldaki birçok krizin aşılmasında da gene sosyal medyayı kullanaraktan yanlış algıların önüne geçecek ve doğabilecek krizlere de engel olacak, kurumun itibarının korunmasını görev haline getirip nesillere aktarılmasına katkı sağlayacaktır. Teknolojinin hızla gelişmesi beraberinde değişimi getirmiş, kitle iletişim araçlarının hızla çoğalarak gazete, dergi, televizyon ve telefonlardan sıyrılıp sosyal ağ siteleri üzerinden haberleşebilir, yazışabilir, görsel ve videoları paylaşabilir hale gelmiş ve bu siteler artık günümüzde elimiz ayağımız ve olmazsa olamazımız haline gelmiştir. Bu sitelerin herkese göre farklı bir anlamı olsa özünde günlük hayatımızın kolaylaşmasına yardımcı olan ve eş zamanlı olarak paylaşım imkânı sunan bir

(3)

platformdur. Özellikle sosyal medya denince aklımıza ilk gelen Facebook, Twitter ve İnstagram sayesinde bugün insanlar anlık bilgi, belge ve fotoğraf paylaşımı yapabiliyor. Kısa sürede milyonlarca kişiye ulaşmamızı, işlerimizi kısa bir süre içerisinde yapmamızı sağlayaraktan zamandan tasarruf etmemizi, yıllardır görmediğimiz çocukluk arkadaşlarımızı, ilkokul öğretmenlerimizi bulmamıza, yıllarca uğraşarak göremeyeceğimiz insanlara ulaşmamıza olanak sağlıyor. Hatta kurucularının bile farklı ülkelerde olduğu ortaklıkların kurulmasına, söylemek ve duyurmak istediğimiz yazılarımızı, paylaşımlarımızı, makalelerimizi anlık duyurmaya imkân sağlıyor (Sayan, 2017).

Okul yöneticileri eğitimin tüm paydaşlarıyla bir bütün halinde ilerleyebilmesi adına bir yol gösterici ve bir koordinatör görevini üstlenmekte, süreçte oluşabilecek sıkıntıları öngörerek, planlamaları yapmaktadır. Hayatın her alanında kullanılan teknolojinin eğitimden uzak kalması düşünülemez. Bu noktada en doğru bakış açısı en yararcı teknoloji kullanımının sağlanması için gerekli bilincin oluşturulması için gerekli düzenlemelerin yapılmasıdır. Sosyal medya, teknoloji ile birlikte hayatımıza giren her türlü bilgiye ve iletişime ulaşmamızı kolaylaştıran bir ortamdır. Ancak elbette sosyal medyayı kullanırken gerekli ve doğru olanı tercih edebilmek için de eğitim ve bilinç gerekmektedir. Kısacası sosyal medyanın kullanımı kontrollü bir süreç olarak devam ettirilmelidir (Özmen ve Aküzüm, 2011). Eğitim sürecinde idarecilerin sosyal medya kullanımı, paydaşların eğitime, eğitim sürecinde yürütülen faaliyetlere, sosyal ve kültürel aktivitelere, öğretmenlere ve okula karşı velilere bilgi aktarımı yapılması açısından en kolay ve etkin yöntemlerden biri olarak görülmektedir. Bu nedenle eğitimciler için ders ortamlarında son derece etkili olan bu araçların birçok fonksiyonel özellikleri sayesinde öğrencilerin dikkatini ve ilgisini çekeceğinden dolayı eğitim- öğretim ortamlarında kullanılması son derece önem arz etmektedir. (Albion, 2007’den akt., Öztürk, 2015: 115). Toplumsal bakış açısıyla yapılan çalışmaları aktarmak, okulu bir kapalı kutu imajından kurtaracak okulun saygınlığını koruma açısından fayda sağlayacaktır. Yöneticilerin ve öğretmenlerin eğitimde sosyal ağları kullanması, çift yönlü bir iletişim sağlayacağından etkili bir iletişim aracı olmakla birlikte öğrenci ve öğretmenlerin birbirlerini daha iyi tanımalarına ve kaynaşmalarına katkı sağlayacaktır (Öztürk ve Talas, 2015).

Bütün bunların yanında sosyal medyanın idareciler tarafından etkin kullanımı acil durumlarda genel bilgilendirme ve duyuru yapma imkânı da tanımaktadır. Bu bilgiler ışığında liderlik stilleri ve sosyal medya kullanımına göre, doğrudan bir araştırmaya rastlanmadığından bu araştırmanın problem cümlesi “okul yöneticilerinin liderlik stilleri ile sosyal medya kullanımı arasında bir ilişki var mıdır?” şeklinde olacaktır. Bu araştırmanın temel amacı Okul Yöneticilerinin Liderlik Stilleri ile Sosyal Medya Kullanımı arasındaki ilişkiyi tespit etmektir. Araştırmanın alt amaçları ise şöyledir:

1. Okul yöneticilerinin liderlik stilleri ve sosyal medya kullanımı ne düzeydedir?

2. Okul yöneticilerinin liderlik stilleri ve sosyal medya kullanımları cinsiyetlerine, yaşlarına, kıdemlerine, branşlarına, görev yaptığı okul türlerine, okuldaki görevlerine göre bir farklılık göstermekte midir?

Liderlik stilleri (Çelik, 2013; Kara, 2019; Erden, 2019) ve sosyal medya (Öztürk, 2015; Sayan ve Duğan, 2017; Titrek ve Sarı, 2018; Kalay, 2019) farklı değişkenler olarak ele alınmıştır. Ancak ikisi bir arada ele alınmamıştır. Bundan dolayı okul yöneticilerinin liderlik stilleri ve sosyal medya kullanımına dahil özgün bir çalışma yapılmış olup eğitim yönetimi alanındaki çalışmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Günümüz çağdaş eğitim sistemleri içerisinde artık öğrencilere balık vermekten ziyade balık tutmayı öğretmek felsefesiyle yapılandırmacı eğitimi kullandığımız bu süreçte öğretmenler kadar okul yöneticilerinin de birçok konuda kendini geliştirmesi ve yenilemesi gerekmektedir (Öztürk, 2014). Okul yöneticilerinin günümüz çağdaş eğitim sistemi içerisinde teknolojiyi kullanabilen, günümüz değişikliklerine ayak uydurabilen bulunduğu çevre ile sağlıklı iletişime geçebilen vizyon ve misyon sahibi bir lider olup bulunduğu örgütü ve kurumu harekete geçirip kurumunun misyon ve vizyonuna göre hareket edip belirlenen hedeflere ulaşması için teknolojiden ve sosyal medyadan faydalanmaları

(4)

gerekmektedir (Işık, 2019). Bundan dolayı bu çalışmanın okul çalışanlarına yöneticilerine, velilere ve öğrencilere bu konuda kaynaklık edeceği, okul yöneticilerinin sosyal medyayı etkin ve verimli kullanmaları sonucu okul paydaşları arasında bilgi akışı artacağı ve bununla birlikte veli- okul, öğrenci- okul bağının kuvvetleneceği düşünülmektedir. Sarı ve Titrek (2018) göre okul iş ve işleyişi, okul ve sınıf içi etkinliklerin aktarımı sonucu paydaşların eğitim- öğretim süreci hakkında bilgiyi ilk elden alma imkânı sağlayacaktır. Yapılan paylaşımlarda etkinlikleriyle yer alan, yöneticileri aracılığıyla bilgiyi rahat bir şekilde velilerine aktaran öğretmenlerin motivasyonu da artacaktır. Sosyal medyayı etkin kullanan yöneticiler bu sayede iletişim yeteneklerini geliştirecek ve çevresiyle daha sağlıklı iletişim kurabileceklerdir.

2. LİDERLİK KURAMLARI VE LİDERLİK STİLLERİ

Liderlik; zekâ, yetenek, tutum, davranış ve farklı düşünce stilleri ile kitleleri, toplumları ya da örgütleri etkileme becerisi ve yeteneğidir (Güney, 1999). Lider içinde bulunduğu ortama ya da çevreye fayda sağlayan, var olan geleneklerdeki köklü değişiklileri yapan ve bulunduğu çevreyi yöneten ve yönlendiren bunu yaparken de bilgi, beceri, yetenek ve sezgilerini kullanıp karar verebilen ve aldığı kararları uygulamaya geçirebilen kişilerdir (Gürsel & Negiş, 2003).

Liderlik konusunda önemli üç kuram bulunmaktadır (Dilek, 2005). Bunlar: Özellikler, Durumsal ve Davranışsal Yaklaşımlardır. Bu yaklaşımları şu şekilde özetleyebiliriz.

a. Özellikler Yaklaşımı: Çevresinde bulunmayan birçok özelliğin kendisinde toplanması sonucu bulunduğu çevreye güven vermesi ile kişi liderlik vasfını kazanmaya başlar. Liderin bünyesin de barındırdığı ilgi ve yetenekleri, deneyim ve kararlılıkları, bilgi ve becerileri ve davranışlarıyla sergilediği tutarlılık lideri çevresinden farklı kılan önemli özellikler olarak sıralanabilir (Eren, 2010). b. Davranışsal Yaklaşım: Liderin davranışları ile çevresi üzerinde etkili olması sonucunda oluşan liderliktir. Liderin çevresine önem ve değer vermesi sonucunda, onlar ile iyi iletişim kurabilme, ilişkileri iyileştirme, çevresi üzerinde saygınlık kurma, güvenlerini kazanabilme, etkin ve etkili olma ve saygı uyandırma, bu yaklaşım vasıflarına sahip liderlerin beceri ve yeteneklerini oluşturmaktadır (Çetin ve Beceren, 2007).

c. Durumsallık Yaklaşımı: Liderin bulunduğu ortamın ve çevrenin önemini vurgulayan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımda; liderin doğduğu çevredeki şartlar, bireyin liderlik vasfını kazanmasına yardımcı olur. Bu yaklaşımda, kazanılacak hedefin niteliği, grup üyelerinin vasıfları ve sahip oldukları yetenekler, liderin kişisel yapısı, kazandığı deneyimler ve bünyesinde barındırdığı birtakım özellikler yer almaktadır (Bayrakçı, 2010).

Liderliğin stillerine baktığımızda birden çok farklı türü bulunmaktadır. Aynı kategori, alan ve tür içerisinde iyi lider belirlenmeye çalışılsa bile her liderin kendine özgü yetenekleri ve stili bulunmaktadır. Bu kategoriler içerisinde her kesim tarafından kabul edilmiş ve onay verilmiş liderlik türleri bulunmaktadır. Bu türler arasından kendimize en uygun liderlik türü için inceleme ve araştırma yaparak kendimize en uygun türdeki liderlik alanında ilerleyip yeteneklerimizin farkına varmak için çalışmalar yapabilir, gelişim sağlayabilir bununla birlikte birkaç farklı kategoriyi birleştirip harmanlayarak kendinize özgü stilimizi ortaya çıkarabiliriz. 1930’larda psikolog Kurt Lewin’in tarafından geliştirilen bu stil kendi içerisinde üçe ayrılmaktadır:

a. Otokratik Liderler, karar alırken astlarının ve çalışanlarının fikir ve görüşlerini dikkate almazlar. Ani kararların verilmesi gereken durumlarda sıklıkla kullanılmasına rağmen genel olarak çalışanları demoralize edecek, işe ve örgüte olan bağlılığını zayıflatacak ve çalışanların tez zamanda kurumdan ayrılmasına ya da sık sık devamsızlık yapmasına neden olacak bir stil olarak görülmektedir (Bakan ve Büyükbeşe, 2010).

b. Demokratik Liderler, genel olarak liderlik ettikleri kişilerin görüşlerine önem verip kararlara çevrelerini dahil ederler. Böylece çalışanların yaratıcılıklarını destekleyip kendilerini geliştirmelerine olanak sağlarlar. Bu durumda çalışanların moral gücü ve işe bağlılığı yüksek olur. Çalışanların

(5)

memnuniyeti ve verimliliği yüksektir. Fakat ani karar verilmesi gereken durumlarda etkili değildir (Bozdoğan ve Sağnak, 2011).

c. “Bırakınız Yapsınlar” Liderleri, Fransızcada kökenli bir kelime olup örgüt çalışanlarına aşırı düzeyde özgürlük fırsatı sunan bir stil olarak bilinen liderliktir. Astların ve çalışanların iş yaşamında kararları kendilerinin alması hususunda desteklerken sadece ihtiyaç duyulması ve talep edilmesi durumunda öneri, destek ve tavsiye sağlamaktadırlar. İş memnuniyetinin yüksek olduğu bu stilde çalışanların zaman planlamasını iyi koordine edip ayarlayamaması durumunda etkin ve üretken yapı bozulmaktadır, çalışanların yeteneksizliği ve tecrübesizliği de bu durumlarda etkisini göstermektedir (Bakan ve Büyükbeşe, 2010). Bununla birlikte bu stil, yöneticilik yetenekleri güçlü olmayan kişilerde sıklıkla görülmektedir (Şahin, 2015).

d. Sürdürümcü liderler ise örgütlerde kurallara ve iş ölçülerine uyulmasını, çalışanların görev ve sorumluluklarını tamamlamaları durumunda ödül alabileceklerine vurgu yapan, görevin gerçekleştirilemediği durumlarda ise ceza yöneliminde olan, bürokrasiden ve yasal otoriteden güç alan liderlik stilidir (Özgener ve Kılıç, 2009). Burada lider ve izleyen bağının boyutu belirginlik ifade etmektedir. Burada liderin çalışanına sağladığı destek sınırlıdır ve desteğin ekonomik bir yönü bulunmaktadır (Celep, 2004). Yani statüko ve hiyerarşinin sürdürümü için insan becerileri gibi fiziksel kaynaklarla birlikte materyal ve teknoloji kullanımına ağırlık verirler. Bu liderler yasalar çerçevesinde sınırları olan görevleri yapmakla yükümlüdürler. Bu liderler gelişimden, ilerlemeden ziyade var olan durumu ve konumu korumaya çalışırlar. Örgütler bu türde liderleri sahiplenme davranışına yönelmezler. Sürdürümcü lider, izleyenlerinin ve örgüt çalışanların saptanmış görev ve sorumluluklarını yapma, diğer üyeler ile birlikte sorunları çözme istikametinde yönlendirme ile görevli olan kişidir (Korkmaz, 2005). Bu liderler geçmişteki geleneksel yapıyı sürdürme ve gelenekleri devam ettirerek sürdürme eğiliminde olan kişilerdir. Bu liderler dönüşümcü liderlerin aksine daha durağan ve pasif eğilimlidirler. Durağan organizasyonları sürdürmek ve devam ettirmek için çaba gösterirler. Bu vasfa sahip liderler bu çabalarının ve hizmetlerinin karşılığında ödüllendirilme beklentisi içine girebilirler (Tengilimoğlu, 2005).

Liderlikle kuramları, toplumların veya örgütlerin sosyal, siyasal, politik ve ekonomik özelliklerinden ayrı düşünülemez. Lider başarılı olmak için sosyal, kültürel ve siyasal değişimleri iyi tahlil etmeli, toplumu bir bütün olarak görmeli ve çözümleme yapabilme yeteneğini bünyesinde barındırmalıdır (Kantos, 2011). Geleneksel bir yapıyı temel alan 19. Yüzyıl yönetim ve liderlik anlayışları giderek teknolojinin de gelişip ilerlemesiyle beraber değişime uğramış ve yeni liderlik yaklaşımlarının doğmasına zemin oluşturmuştur (Yıldırım, 2006). Bu yaklaşımlar tarzlar, stiller, biçimler ve türler gibi farklı kategori ve başlıklar altında sınıflandırılmıştır. Bu sınıflamalar içerisinde okul yöneticilerinin liderlik stilleri ile sosyal medya kullanımı arasındaki ilişkilerin incelenmesi diğer sınıflamalara göre daha fazla önem araz eden liderlik stili olarak karşımıza durmaktadır. Bu nedenle çalışmamızda Hoy ve Miskel’in (2013) sınıflamasındaki liderlik stillerinden dönüşümcü. Sürdürümcü, serbest bırakıcı liderlik stilleri ile teknoloji liderliği vasfına sahip okul yöneticilerin sosyal medya kullanımı araştırma konusu olarak incelenmiştir.

Eğitim-öğretim liderliği, okulun amaçlarına dinamik tutarak etkinlik kazandırır. Bu liderlik stilinin temel dayanağı eldeki kaynakların nasıl geliştirilebileceğine karar vermektir. Yöneticilerin süreçte üstlendikleri bu liderlik stili başarıya ulaşmada katkı sağlayabilir (Aksu, 2004). Bundan dolayı yapılması gerekenlerin başında ilk olarak, öğretim liderliği kavramının yalın, sade ve açık bir şekilde anlaşılmasını sağlayabilmektir. Diğer liderlik alanlarına göre öğretimsel liderlik öğrenci, öğretmenler, öğretme öğrenme süreçleri ve öğretim programları ile direkt iç içe olmayı gerekli kılan liderlik alanıdır. Eğitim kurumlarının şekillenip istenilen düzeye ulaşması için öğrenci, öğretmen ve toplumun unsurunun bir bütün içerisinde ele alınması gerekmektedir. Eğitim kurumlarının etkinliğinin ve verimliliğinin devamı bu unsurların müfredata entegre edilmesine bağlıdır. Başarılı okullar bu konu üzerinde çalışma yapılmasını gerekli hale getirmiştir. Eğitim liderliği okul paydaşlarının birbirlerini etkileme de kullandıkları beceri ve yeteneği ifade etmektedir (Şişman,

(6)

2002). Bu liderlik stilinin temelinde okul yöneticilerinin astları olan öğretmenlere okul iş ve işlerimde destek verip yön göstermesi bulunmaktadır (Blase ve Blase, 2000). Bu liderlik daha çok programlar, müfredatlar, öğretmenler ve öğrenciler gibi okul paydaşları ile ilgilenmeyi gerekli kılar. Burada yöneticilerin teknik ve insani becerileri ön plana çıkmaktadır (Aksu, 2004). Teknik beceriler daha çok mühendislik ve teknik işleri, teknoloji kullanımı bünyesinde barındırırken insani beceriler ise daha çok rol olma, güdüleme, yön gösterme, rehberlik etme ve moral olarak katkı sağlamakla ilgilidir. Oto kontrol için okul misyonunun oluşturulması ve sistemin devam ettirilip çarkların dönmesi gereklidir. Eğitim kurumlarının işlerlik kazanması en önemli unsurlardan biridir. Uygulamaya dönüştürülemeyen hiçbir amaç eğitim- öğretim liderliğinde bir anlam ifade etmez. Bu nedenle eğitim- öğretim ortamlarında uygulanabilir hedeflerin belirlenmesi gerekmektedir (Sözüeroğlu, 2006). Yapılan keşifler teknolojinin eğitim-öğretim yaşantımızdaki kullanımı ve rolünün artarak devam ettiğini göstermektedir (Miller, 2003). Erden ve Erden (2007) araştırmalarında yeniliklerin eğitime uygulanması ve uyarlanmasında teknolojinin önemini vurgulamakta ve öğrencilere iş birliği ve iletişim becerileri kazandırılarak aktif öğrenmeye yönlendirilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Bunda en büyük etkenin ise eğitimdeki teknoloji liderliği algısının olduğunu belirtmişlerdir. Öğretim programının uygulanmasında bu anlayışın etkin ve öğrencilerin öğrenme ortamlarını zenginleştirmesinde ve dijital çağa hazırlanmalarında önemli bir etken olduğunu belirtmişlerdir. Teknoloji, eğitimin ilerlemesini sağlar, teknolojinin etkin bir şekilde kullanılabilmesi dijital bir ortamda çalışacak kişilerin yine teknolojik bir ortamda yetiştirilmelerini gerekli kılar. 21. Yüzyıl insanı olmak ancak böyle bir ortamda yetiştirilmekle mümkün olabilir (Bostancı, 2010). Okullarda yöneticilerin teknolojik araçları kullanımında yeterli derecede bilgi ve beceriye sahip olmamaları bazı sorunlara neden olmaktadır (Yılmaz, 2004). Brockmeier, Sermon ve Hope (2005) araştırmalarında okul yöneticilerin teknoloji kullanımı konusunda birçoğunun kendisini yetersiz gördüğü için problemler yaşadığı sonucuna varmışlardır. 2008 yılında Eskişehir’de devlet okullarında görev yapan 15 okul yöneticisi ile yapılan çalışmada, okul yöneticilerinin kurumlarında karşılaştıkları teknolojik sorunların çözümünde en çok bilişim teknolojileri formatör öğretmenlerine ve bağlı bulundukları İlçe müdürlüklerine başvurdukları tespit edilmiştir.

3. TEKNOLOJİ VE SOSYAL MEDYA KULLANIMI

Günümüz dünyasının ayrılmaz bir parçası olan teknoloji, eğitim, sağlık, kültür, sanat, bilim gibi pek çok alanı doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemektedir. Bu aktivitelerin en önemlilerinden biri olan eğitimin toplum üzerindeki değişim ve gelişim konusundaki etkisi asla inkâr edilemez. Bu nedenlerden dolayı teknolojinin çok yaygın bir şekilde kullanıldığı günümüz dünyasında eğitim-öğretimin bünyesinde teknolojinin yer almaması pek düşünülemez. Z kuşağı diye nitelendirdiğimiz yeni kuşak ve teknoloji ile beraber büyüyen bir neslin doğması eğitim kurumlarının teknolojiden kopmasına veya uzakta kalmasına fırsat vermemektedir. Bundan dolayı eğitim kurumların teknolojiyle entegrasyonu kayda değer bir durumdur (Arslan, 2016). Kişileri gelecek nesillere hazırlayan eğitim kurumlarında; teknolojinin vazgeçilmez bir araç olarak okullara girmesi, materyal olarak kullanılması safhasında teknolojinin entegrasyonu ve eğitim uygulayıcılarının yetiştirilmesi gerekir (Küplü, 2012). Eğitim uygulayıcılarının en ön safında yer alan öğretmenlerin eğitim sisteminin ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda yeterli teknolojik alt yapıya ve donanıma sahip olması gerekmektedir. Bununla beraber öğretmenlerin de teknolojik olarak kendini yetişmesini ve gelişmesini sağlayacak öğretmenlerin teknolojiyi okul yönetim süreçlerine uyarlamalarına kılavuzluk ederek onlara destek verecek kişilerin en başında da okul yöneticileri gelmektedir. Günümüzde çağında bilgi teknolojilerini hızla gelişmesi ve değişmesi başta okul ortamı olmak üzere eğitim camiasını da etkilemiştir. Bundan dolayı okul yöneticileri için yeni bir liderlik stili gün yüzüne çıkmıştır. Bu nedenle teknolojik yeniliklere ve gelişmelere mesafeli duran bir okul yöneticisi, okulunun gelişimine ve değişimine karşı duyarsızlaşmış olacaktır (Gümüşeli, 2005). Eğitim alanında uygulanması planlanan yeniliklerin okullara uyarlanıp yerleştirilmesini sağlayacak olan kişi okul yöneticisidir. Bu yenileşmenin başında da hızla değişen ve gelişen teknoloji gelmektedir. Hızla değişen çevre okul yöneticilerinin irdeleyici, keşfedici, değerlendiren, yeni teknoloji çeşitliliğini

(7)

zorlayan bir teknoloji lideri olmasını gerektirmektedir (Çelik, 2003). Değişim ve gelişim her sektör için vazgeçilmez ve kaçınılmaz bir olgudur ve değişim ve dönüşümden etkilenmeyen bir birim ya da kurum yoktur. Bu açıdan liderler kurumlarında değişime ve gelişime öncü olacak kişilerdir. Liderler farkı yöntemler ve çeşitli araçlardan faydalanarak örgütün yapısını ve işleyişini değiştirebilir. Lider değişime kendini uyarlayarak, çalışanları ve izleyenleri motive ederek örgütsel değişimi gerçekleştirir (Şişman, 2002). Buna bağlı olarak bulunduğu kurumda teknoloji lideri olan bir okul yöneteni çalıştığı kurum için teknolojik gelişmeleri ve haberleri yakından takip etmeli, gerekli bilgi, belge ve donanımları sağlayıp, öğretmenlerine de gerekli teknolojik alt yapıyı kazanmalarında destek olmalıdır.

İsmini sosyal medya olarak nitelendirdiğimiz kavram, tartışma panolarını, blogları, moblogları (cep telefonu kullanımı için tasarlanmış, resim, ses, fotoğraf ve filmleri içeren siteler) ve sosyal ağ sitelerinden oluşmaktadır (Akkoyunlu, 2008). Bu platform, insanlar arasında etkileşim, mesajlaşma, bilgi paylaşımı gibi sosyal faaliyet ve etkinlikleri internet ortamında devam ettirmek için oluşturulan sanal ağlardır (Nizam ve Cabiroğlu, 2014). Başka bir tanıma göre ise “sosyal medya kullanıcılarına çeşitli iletişim, etkileşim ve paylaşım desteği veren dijital medya” olarak tanımlanırken, “sosyal medya kaynaklı içeriklerin paylaşıldığı Facebook, Youtube, Flickr, İnstagram ve Digg gibi siteler” olarak belirtilmektedir. İsmini teknoloji çağı olarak adlandırdığımız içinde yaşadığımız yüzyıl, günlük yaşantımızda birtakım değişikleri de beraberinde getirmiştir. İnsanların birbirleri ile yüz yüze kurdukları iletişim yerini artık teknolojik iletişim diye tabir edilen sanal iletişime bırakmıştır. Bundan dolayı sosyal medyanın günlük hayatımızda ve iş yaşamımızda önemi her geçen gün artmıştır. İletişim anında kullanılan söz konusu verilen hizmetler ve araç gereçler sosyal medyanın tamamını içinde barındırmaktadır. Sosyal medya aracılığı ile internet ortamında yani sanal ortamda gerçekleşen konuşmalar ve yapılan her türlü belge alışverişi ve yapılan paylaşımlar sosyal medyanın güçlü bir parçasını oluşturmaktadır. Gündelik yaşamın ve iş dünyasının vazgeçilmez bir parçası olan sosyal medya esnek kullanılabilir şekli ile okullarımızda farklı yöntem ve tekniklere kıyasla iş birliğine dayalı diğer yöntemlere göre daha kolay bir kullanım alanı olan bir yöntemdir (Sarı, 2019). Günümüz teknoloji çağında eğitim ve sosyal medya birçok konu ve alanda birbirleriyle ilişki ve irtibat içerisindedir. Fakat okul yöneticilerinin liderlik stilleri ile sosyal medya kullanımını arasındaki ilişkiyi incelediğimiz bu çalışma da varmak istediğimiz sonuç tartışacağımız bazı başlıkları ön plana çıkarmaktadır. Sosyal medya araçlarının günümüz eğitim sisteminde kullanımı ve okul üyelerinden yönetici, öğretmen, öğrenci ve velilerin sosyal medya ve kullanımı, yeni eğitim sistemlerinde medya okur-yazarlığı, bu başlıklara paralel ve belki de en önemlisi olan sosyal medyadan en çok etkilenmesi muhtemel olan risk grubundaki çocuklar ve ergenlerdir (Menteşe, 2013). Geniş kapsamda sosyal medya ve erişilebilir teknolojik ağları kullanmak ve yaşantımızda yer vermek, farklı topluluklar ve bireyler ile iletişime geçmesini sağlamak, yaşantımızdaki önemli konularda etki yaratabilme gibi fırsatlar sağlamaktadır (Yılmazel, 2013). Bilgi akışının hızlandığı paylaşımların çeşitli teknolojiler aracılığıyla fazlaca kolaylaştığı günümüzde sosyal medya platformlarının etkin kullanımı hemen her sektörde yöneticiye fayda sağlamaktadır (Sarı, 2019).

Eğitimde sosyal medya kullanılması öğretmenlerin, öğrencilerin ve velilerin bilgiye daha hızlı ulaşmasını sağlar ve öğrenciye bol tekrar yapma imkânı sunar. Öğretmenlerin yapmış oldukları eğitimleri sosyal ağlar sayesinde bloklar üzerinden paylaşarak derse katılamayan öğrencilerin konu hakkında bilgi sahibi olmalarına katkı sağlayabilir. Öğrenciler sosyal ağlar üzerinden katılamadıkları dersleri daha sonradan yazılı ve görsel bir şekilde okuyarak ya da seyrederek anlama imkânı bulabilirler, bilgi ve belgeler ellerinde bulunduğundan dolayı tekrar tekrar kontrol edip, deneme yanılma yoluyla bilgiyi test edebilirler (Aydın, 2019). Facebook, Youtube ve Twitter kullanıcısı yöneticilerin meslektaşlarıyla iletişime geçmek için en çok Facebook, öğrencilerle iletişime geçmek için en fazla Youtube kullandığı görülmektedir. Öğretmen ve okul yöneticileri sosyal ağların eğitim-öğretim açısından etkin hale getirilmesinin öğrenci motivasyonunu, öğrenci-okul etkileşimini, hızlı ve detaylı geri bildirimi ve etkili iletişimi artıracağını belirtmişlerdir. Bununla birlikte sosyal ağlar

(8)

sayesinde ders ortamının zenginleşeceğini, sınıf içi ve dışı ders materyallerine kolayca erişilebileceğini ve öğrencilerin hayal gücünün zenginleştirileceğini düşünmektedirler.

Çağımızın en gelişmiş iletişim araçların başında hiç kuşkusuz sosyal medya gelmektedir. Bu iletişim aracı; web siteleri, internet, etkileşimci yayıncılık, çoklu ortam uygulamaları, gibi içeriklerin, verilere dönüştürülüp bir noktadan diğer bir noktaya anlık bilgisayar ağları üzerinden aktarılan milyonlarca doküman, bilgi, belge, görüntü, içerik ve metni farklı yollardan ileten medya aracıdır. Bu alan sayesinde kullanıcıların farklı zaman aralıklarında birbirlerine erişebilmelerini sağlamaktadır. Bu platformun eğitim- öğretim ortamlarını geliştirip ilerletecek birden çok özelliği bulunmaktadır (Feyzioğlu, 2016). Sosyal medyanın eğitim alanındaki en belirgin desteği öğrenci öğretmen ilişkisini en verimli duruma getirmektir. Sosyal medya eğitime görüntü, ses ve yazı olarak ekstra bir destek sunmaktadır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de en popiler olan ve sıklıkla kullanılan sosyal ağ sitelerinin başında Facebook ve Twitter gelmektedir. Bu siteler eğitim- öğretim ortamlarını yeniden şekillendirmektedir (Kuzu, 2014). Herhangi bir siber sorun yaşamamak için bir sosyal ağa üye olmadan önce o platformla ilgili ön araştırma yapılması önemlidir. Çünkü sosyal ağların her birinin farklı özellikleri mevcuttur. Örneğin, düşünlerini uzun uzun anlatmayı seven kişiler için ‘Twitter’ karakter sınırlaması olduğu için uygun değildir. Linkedln profesyonel bir iş ağı, Instagram ise görsel paylaşım için en uygun sitedir. Bununla beraber bazı sosyal ağlarda kendini geliştirmek ve eğlenmek mümkün iken, bazılarında vakit geçirmek sadece zaman kaybına neden olabilmektedir (sarı, 2019). Günümüzde çok sayıda sosyal paylaşım siteleri bulunmaktadır. Bu sitelerin ve ağların birbirlerinden farkı olsa da birçok konuda hepsi kullanıcılarına paylaşım yapma imkânı tanımaktadır. Böylelikle kişinin paylaştığı bir video, içerik, ya da görsel tüm dünyada hızlı bir şekilde yayılabilmektedir. Bunun nedeni sosyal ağların hepsinin internet ve mobil cihazları kapsayacak biçimde oluşturulmasıdır (Sayar ve Duğan, 2017.) Bu platformlarda paylaşımların akılda kalıcılığının yüksek olmasını sağlayan, her kullanıcının kendine özgü içeriği ve sloganı bulunmaktadır. Yani sosyal ağların neredeyse tamamına yakını kullanıcıların kendileri tarafından şekillendirilmektedir (Aküzüm, Baysal, Özmen ve Sünkür, 20119. Günümüzde dünya genelinde en popüler olan sosyal ağ siteleri şu şekilde sıralanabilir: İnsanların tanıdıkları ile iletişime geçebileceği ve yeni insanlar tanıyabilme fırsatı bulabileceği bir sosyal ağ olan Facebook, görsel paylaşım imkânı sunan Instagram, Google tarafından oluşturulmuş bir ağ olan ve ortak ilgisi olan kişilerin etkileşimde bulunmasına olanak sağlayan Google+ (Plus), birçok blog hesabının yer aldığı ve kullanıcıların kendi kişisel blog hesabını oluşturabildiği bir platform olan Tumblr, 280 karakter sınırlaması ile içerik paylaşımı yapılabilen ve dünya genelinde birçok kişi ile etkileşim içerisine girilebilen Twitter’dır. TÜİK (2013) verilerine göre ülkemizde nüfusun %49’u interneti aktif olarak kullanmaktadır. Facebook %26 ile ülkemizde en çok kullanılan sosyal ağdır.

4. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Okul yöneticilerinin liderlik stilleri ile sosyal medya kullanımı arasındaki ilişkiyi incelediğimiz araştırmamızda, literatürde daha önce iki değişkenin bir arada olduğu bir çalışma olmadığından dolayı liderlik stilleri ile sosyal medya farklı değişkenler üzerinden incelenmiştir.

Okul yöneticilerinin liderlik stillerine göre sosyal medya kullanımı arasındaki ilişkiyi araştırdığımız bu çalışmada literatürde liderlik stilleri ve sosyal medya değişkenlerinin bir arada ara olduğu çalışmaya rastlanılmamıştır. Bu sebepten dolayı iki değişkenin birbirinden bağımsız olduğu çalışmalar incelenmiştir. Baloğlu, Karadağ, Çalışkan ve Korkmaz (2008) çalışmalarında okulda yapılan faaliyetlerinin ve etkinliklerinin okul iklimden ve kültüründen etkilendiğini belirtmişlerdir. Bununla beraber okul atmosferinin, okula özgü değerler kattığını ve diğer kurumlardan farklı bir özellik verdiğini, iş doyumu sağladığını, çalışanların kendini geliştirme fırsatı bulması ve kurumsallaşmayı da beraberinde getirdiğini belirtmişlerdir. Erden ve Erden (2007) araştırmasında öğretmen algılarına göre okul müdürlerinin sahip olduğu teknoloji liderliği becerilerinin düşük düzey de olduğu sonucuna ulaşmıştır.Bostancı (2010) çalışmasında okul yöneticilerinin teknolojik liderlik düzeyleri araştırıldığında ulaşılan sonuçlara göre eğitim kurumu yöneticilerinin büyük ölçüde

(9)

teknolojik liderlik vasıflarını taşıdıkları görülmektedir. Fakat “liderlik ve vizyon” boyutlarında erkek yöneticilerin bayan yöneticilere oranla eğitim konusunda fazla eğitim aldıkları bulgusuna ulaşılmıştır. Bu buldular doğrultusunda cinsiyet ile liderlik arasında, okul yöneticilerinin teknolojik yeterliklerinin yaş kriterine göre farklılık gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. 35-60 yaş aralığındaki eğitim öğretim liderlerinin, 20-35 yaş aralığındaki okul yöneticilerine göre teknoloji kullanımı konusunda yüksek yaş grupları lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür. Görgülü (2013) çalışmasında, okul yöneticilerinin teknoloji liderliği yeterlilikleri düzeyini belirlemeyi amaçlamış, araştırmanın sonucunda; okul yöneticilerinin teknolojik liderlik yeterliklerini ölçek toplamında ve boyutlarını büyük oranda gösterdikleri belirtmiş, iletişim teknolojilerinin okul yönetiminde teknolojik araçları kullanma eğitimini aldıkları ve bu süreçte kullandıkları fakat animasyon programlama, internet sayfası hazırlama, grafik oluşturma, veri tabanı ve akıllı tahta eğitimi almamalarından dolayı bazı teknolojik araçları kullanamadıkları belirtilmiş, okul yöneticilerinin, kıdem, görev yapılan okul tipi, cinsiyet gibi değişkenlere göre teknoloji liderliği yeterliliklerinin değişmediği ve okul müdürlerinin yardımcılarına göre kendilerini daha yeterli gördükleri tespit edilmiştir. Ulusoy (2020) Okul Müdürlerinin Kriz Yönetimi Becerilerinin Liderlik Stilleri Açısından İncelenmesi çalışmasında eğitim kurumu yöneticilerin liderlik vasıfları ile kriz anındaki yönetimini tespit etmeye çalışmış, okul yöneticilerinin kriz yönetim becerileri ve liderlik stilleri ile öğretmenlerin algıları saptanmaya çalışmıştır. Öğretmenlerin branşlarına göre okul müdürlerinin kriz yönetimi becerilerine ilişkin algılarında herhangi bir anlamlı farklılık tespit edilmemiştir. Liderlik stilleri alt boyutlar açısından sonuçlar incelendiğinde ise en yüksek ölçüme sahip liderlik stilinin serbestlik tanıyan liderlik olduğu ardından dönüşümcü liderliğin geldiği görülmektedir. En düşük ölçümün yapıldığı liderlik ise etkileşimci liderlik olmuştur. Öğretmenlerin medeni durumları açısından okul müdürlerinin liderlik stillerine ilişkin bir fark tespit edilememiştir. Özker, (2019) Lise Müdürlerinin Liderlik Stilleri çalışmasında okul müdürlerinin liderlik stillerini belirlenmesinde öğretmen görüşlerini incelemiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre lise müdürlerinin liderlik stillerinden dönüşümcü liderlik stili ile öğretmenlerin daha önce herhangi bir yöneticilik görevinde bulunup bulunmaması değişkeni arasındaki farklılığın anlamlı olduğu belirlenmiştir. Fakat lise müdürlerinin liderlik stillerinden serbest bırakıcı ve sürdürümcü liderlik stili ile öğretmenlerin daha önce herhangi bir yöneticilik görevi bulunup bulunmaması değişkeni arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Tahaoğlu (2006) okul yöneticilerinin sergilemiş olduğu liderlik tipinin okul atmosferine etkisi araştırılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, görev ve cinsiyete göre anlamlı bir değişiklik olmadığını belirtmiştir. Titrek (2019) araştırmasında okul yöneticilerinin liderlik stillerine ilişkin görüşleri ile sosyal girişimciliğe yönelik görüşleri arasında pozitif yönlü anlamlı ilişkiler olduğu görülmektedir. Okul yöneticilerinin liderlik stillerinden dönüşümcü liderliğe yönelik görüşleri ile sosyal girişimlik ölçeğinin alt boyutları olan özgüven, kişisel yaratıcılık ve toplam sosyal girişimcilik ölçeğine yönelik görüşleri arasında pozitif yönlü ve orta düzeyde; risk alma boyutu ile ise düşük düzeyde de olsa düşük düzeyde pozitif yönlü anlamlı ilişkiler ortaya çıkarmıştır. Okul yöneticilerinin liderlik stillerine yönelik toplam görüşleri ile sosyal girişimlik ölçeğinin alt boyutları olan risk alma, özgüven ve kişisel yaratıcılık boyutları ve toplam soysal girişimcilik ölçeği ile orta düzeyde, pozitif yönlü anlamlı ilişki ortaya çıkarmıştır.

İkinci değişkenimiz sosyal medya kullanımı ile ilgili çok sayıda çalışma yapılmıştır. Can (2003) Okulları Yöneticilerinin Teknolojik Liderlik Yeterlilikleri çalışmasında yöneticilerin, değişen ve gelişen teknolojiyi yönetimde ve eğitim-öğretimde etkin biçimde kullanmaları için ihtiyaç duydukları yeterlik seviyelerini belirlemeyi, yorumlamayı amaçlamıştır. Araştırmasının sonucunda, okulları yöneticilerinin görevlerini genellikle yerine getirdikleri ve bu konuda kendilerini öğretmenlerden daha yeterli ve bilgili gördükleri, öğretmenlerin bu alandaki bakış açılarının yöneticilerden farklı olduğu, farklı değişkenler ile teknoloji liderliği yeterlilikleri arasında da anlamlı düzeyde fark bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. İşman ve Albayrak’ın (2014) çalışmalarında lisan seviyesindeki bir eğitim kurumunda ortak ders için sosyal medya üzerinden Facebook sayfası oluşturulmuş, bu grupta bulunan öğrencilerin eğitimde başarısı ve etkinliği araştırılmıştır. Araştırma sonucu ulaşılan bulgulara göre Facebook grubunun aldıkları dersin daha kullanışlı, duyuruların takibi, grup

(10)

çalışmasına faydası, daha çok kitleye ulaşım ve diğer etmenler bakımından daha faydalı bulduklarını, bunların dışında grubun barındırdığı bazı kısıtlamaların olduğu neticesine varmışlardır. Özer (2019) Eğitimde Sosyal Medya Kullanımı çalışması yapmıştır. Bu çalışma öğrencilerin sıklıkla kullanmakta oldukları sosyal medya mecralarını eğitim amacıyla da kullandıkları belirtilmiştir. Sosyal medyanın eğitim için ciddi potansiyeller taşıdığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu potansiyelin kullanılmasına yönelik öneriler eğitimciler tarafından dikkate alınmalı ve kullanılmalıdır. Bu açıdan hedef kitlenin yer aldığı bu ortamlar öğreticiler tarafından da tanınmalı ve bu ortamlardan eğitim-öğretim süreçlerinde faydalanma maksadıyla projeler geliştirilmelidir. Işık (2019) çalışmasına göre öğretmenler sosyal ağları etkinliklerini paylaşmak, güncel olayları takip edebilmek, velileri bilgilendirebilmek, düşüncülerini paylaşabilmek ve ödev takip amaçlı kullanmaktadır. Okul yöneticilerinin sosyal ağları eğitim için uygun hale getirdiğinde öğrenci, öğretmen ve veliye katkı sağladığını belirtmiştir. Ayrıca sosyal medya faaliyetleri sayesinde eğitim sürecinde etkinlik ve verimlilik artırmakta, öğrenci ve öğretmenlerin dokümanlara erişimi hızlandırmaktadır. Günümüzde kâr amacı gütmeyen kuruluşlar da olmak üzere hemen her kurumun internette yer alması gerekirken özellikle hedef kitlesi gençler olan kurumların sosyal ağlarda da aktif olarak yer alması gerekmektedir. Üniversitelerin sosyal ağlardaki hesapları yalnızca akademik takvime bağlı olarak duyurular yapmayıp çeşitli etkinlikler düzenleyebilir ve bunların duyurularını da yaparak iyi bir sosyal medya stratejisi geliştirebilirler. Yalnızca sosyal ağlarda değil aynı zamanda web sayfasında da iyileştirmeler ve geliştirmeler yapılabilir. Artık kurumların web sayfaları sosyal ağlardaki hesaplarla da entegre bir şekilde hareket etmelidir. Sayar ve Duğan, (2017) çalışmasında kriz anında sosyal medyanın gücü ve önemi üzerinde araştırma yapmıştır. Liderin sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanmakla birlikte özellikle kriz dönemlerinde paylaşımlarına daha fazla önem verdiği görülmektedir. Bu bağlamda sosyal medyanın ve internetin etkin bir şekilde kullanıldığı takdirde kriz dönemlerinde liderlere büyük avantajlar sağladığı sonucuna varılmıştır.

5. SONUÇ VE TARTIŞMA

Çalışmamızın birinci alt amacı, okul yöneticilerinin liderlik stilleri ve sosyal medya kullanımının ne düzeyde olduğunu belirlemektir (Bostancı, 2010; Menteşe, 2013; Feyzioğlu, 2016; Üstüner, 2018; Yiğittürk, 2020) çalışmalarının sonuçları, okul yöneticilerinin liderlik stilleri ile sosyal medya kullanımı arasındaki ilişkinin ne düzeyde olduğu hakkında bulgular sunmaktadır.

Menteşe’nin (2013) araştırmasına katılan okul yöneticilerinin en çok Youtube %87 kullandığı bunu %72 ile Google+ takip ettiği tespit edilmiştir. Menteşe (2013) araştırmasında okul yöneticilerinin internet kullanmalarındaki amacın araştırma yapma %99 olduğu bulgusuna ulaşılmış, eğitimin %94 ile bunu takip ettiği tespit edilmiştir. Feyzioğlu (2016) çalışmasında okul yöneticilerinin %76’sı öğretmenlerin ise % 89unun bir sosyal ağa üye olduğunu belirtmiştir. Yani okul yöneticilerinin öğretmenlerden daha az sosyal ağa üye olduğu sonucuna ulaşmıştır. Yiğittürk (2020) araştırmasında okul yöneticilerinin son yıllarda Whatsapp uygulamalarını sıklıkla kullandığını belirtmiştir. Yiğittürk’ ün (2020) araştırmasına katılan okul yöneticileri, Whatsapp’ın problemlerin çözümünde ve fikir alışverişin de iletişimi hızlandırması, acili yet gerektiren durumlarda kolaylık sağlaması, kuruma gelen resmi yazıların hızlı bir şekilde paylaşılması, okul kültürünü geliştirmesi, çalışmaların gözden kaçmaması ve bürokratik işlerin hızlandırılması gibi birçok fayda sağladığını belirtmiştir. Yine Yiğittürk’e (2020) göre okul yöneticilerinin özellikle okula ait kurumsal sosyal medya hesapları oluşturmaları bu mecraları etkin bir şekilde ve en verimli hali ile kullanmaları sonucu okul paydaşları arasında bilgi akışı sağlanacak beraberinde veli-okul ve öğrenci-okul arasındaki bağ kuvvetlenecektir. Bununla birlikte okul ve sınıf içi etkinliklerin paylaşılması sonucu paydaşlar eğitim öğretim süreci ile ilgili bilgiye ilk elden ulaşacaktır. Sezer (2011) çalışmasında okul yöneticilerinin teknolojiyi ve sosyal ağları gelişim ve değerlendirme, planlama ve denetim, destek hizmetler ve okul güvenliği için sıklıkla kullandıklarını belirtmiştir. Şahin (2017) çalışmasında okullarda sosyal ağların aktif kullanımının okul içerisindeki bağı güçlendirmesi, iş birliğini arttırması, öğretmenlerin, çalışanların, öğrencilerin ve velilerin gelişmelerden hızlı bir şekilde haberdar olması ve okul paydaşları ile yöneticiler arasındaki iletişim bağını kolaylaştırması, okul içerisinde farkındalık

(11)

yaratması ve yaşanması muhtemel problemler karşısında kurum ile çift yönlü etkileşime geçebilme imkânı tanıması gibi birçok yönü ve etkisi bulunmaktadır. Okul yöneticileri tarafından kullanılıp yönlendirilen bu siteler ve Whatsap hesapları artık günümüzde resmi yazıların paylaşıldığı ve öğretmene konuşma hakkı verilmeyip paylaşımının engellendiği bir platforma dönüşmüştür. Okul müdürünün kişisel özellikleri yönetim tarzı sergilemiş olduğu liderlik stili burada etkisini göstermektedir. Günümüzde otokrat olarak bilinen okul yöneticileri öğretmenlerine ve astlarına bu durumlarda söz hakkı tanımamakta ve sadece kendi bildiği paylaşımları yapmaktadır. Sürdürümcü lider olarak bilinen okul müdürleri ise bu paylaşımlarda öğretmenlerin, okulun ve öğrencilerin menfaatlerini düşünerek, onların beklentilerini dikkate almakta onlara söz hakkı verip paylaşımlarına astlarını da dahil etmektedirler. Çalışmamızda kendi okul müdürümü buna örnek verecek olursak: benim okul müdürüm hiçbir işe karışmayan, birileri bana dokunmasın da ne olursa olsun düşüncesinde serbest bırakıcı lider olarak tabir ettiğimiz bir yöneticidir. Bu durumda da okul sosyal medya hesapları kimin kullandığı ne paylaşıldığı belli olmayan başıboş diye tabir edilen bir mecraya dönüşmektedir. Bu durumda hesabın şifresini elinde bulunduranlar istedikleri gibi doğru ya da yanlış paylaşımlar yapabilmekte, okul kültürünü ve bilgi akışını olumsuz etkileyebilmektedirler. Ya da paylaşmaktan korktukları için okul sosyal medya hesapları pasif hale gelmektedir. Yine Sağbaş (2019) araştırmasında okul yöneticilerinin çoğunun teknoloji kullanımın okul yönetim başarısını arttırdığını belirtmiştir. Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesi yaşantımızda birçok gelişimin ve değişim oluşmasına neden olmaktadır. 21. yüzyılda artık kurum ve kuruluşlar kimliklerini daha açık bir şekilde yansıtmak ve yaymak için yeni teknolojik iletişim araçlarını kullanmaya başlamışlardır (Bostancı, 2010). 21. Yüzyılda meydana gelen bilimsel ve teknolojik gelişmeler, yeni üretilen kitle iletişim araçları ile artık hem kişilerin hem de kurum ve kuruluşların iletişim ve etkileşim biçimlerinde, sosyal ve kültürel aktivitelerinde köklü değişiklikler meydana getirmiştir (Küplü, 2012).

21. Yüzyılda hızla gelişen teknolojik yenilikler ve kitle iletişim araçları artık kişilere duygu ve düşüncelerini ifade edecek, istek ve beklentilerini anlatacak, yeni mecraların oluşmasına katkı sağlamıştır (Turan, 2012). Adına sosyal medya denilen bu mecra artık etkisini hızla arttırmaya başlamıştır. Kitle iletişim aracı olarak artık neredeyse tüm kamu kurum ve kuruluşları özellikle resmi ve özel eğitim kurumları sosyal medya hesapları kullanmaktadırlar (Işık, 2019). Bu hesapları çoğu zaman okul müdürleri yönetip yönlendirse de müdür yardımcıları, öğretmenler ve okul aile birliklerinin de bunda etkisi ve katkısı bulunmaktadır. Okul müdürleri ve yardımcıları sosyal medya hesaplarını yönetirken herhangi bir sosyal medya eğitimi ya da medya okur-yazarlığı gibi bir eğitim almadan üstün körü ya da kendi kişisel bilgi beceri ve yetenekleriyle bunu yapmaktadırlar. Bunu yaparken okul yöneticilerinin yönetim tarzları, eğitime bakış açıları ve sahip olduğu liderlik tarzlarına göre farklı tutum ve davranışlar sergilerler. Feyzioğlu (2016) çalışmasında okul yöneticilerinin sosyal medya kullanımı ile internet kullanım amaçlarının benzerlik gösterdiğini belirtmiştir.

Araştırmamızın ikinci alt amacı ise okul yöneticilerinin liderlik stilleri ve sosyal medya kullanımları cinsiyetlerine, yaşlarına, kıdemlerine, branşlarına, görev yaptığı okul türlerine, okuldaki görevlerine göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir? Sorusunun cevabını aramaktır. Bu konuda çalışma yapan araştırmacıların bulguları şu şekildedir. Çavdar (2012) araştırmasında okul sosyal medya hesapları genel olarak okullardaki sosyal ve sportif faaliyetlerin, duyuruların, törenlerin, etkinlik ve başarıların, eğitici ve bilinçlendirici paylaşımlar ile haberlerin paylaşıldığı bir alan olarak kullanılmaktadır. Bu paylaşımlar bazen günlük olabildiği gibi bazen de haftada birkaç kez olmaktadır. Okul yöneticileri bulundukları okulların türlerine göre paylaşımlarını yaparlar. Doğan (2019) araştırma sonuçlarına göre özellikle fen ve matematik ağırlıklı okullar daha çok sınavlara yönelik eğitim verdiklerinden dolayı eğitim-öğretim, ders materyalleri ve yönlendirme ya da bir üst öğrenim odaklı paylaşımlar sergilerlerken, spor okulları; sportif faaliyetler, müsabakalar ve başarıların sergilenmesi odaklı paylaşımlar yapmayı tercih ederler. İmam Hatip Okulları dini ağırlıklı paylaşımları öne çıkarırken ilk ve ortaokullar ise genelde etkinlik ve sınıf paylaşımlarına önem verirler. Anaokullarının paylaşımları ise farklılık gösterebilir. Burada okul yöneticisinin hangi

(12)

kademe veya türde bir okulda görev yaptığı önemlidir. Titrek ve Sarı’nın (2018)’in yaptığı çalışmada erkek yöneticilerin iletişimi başlatma kadın yöneticilerin ise araştırma amaçlı sosyal medya kullandıkları tespit edilmiştir. Çavdar (2012) da öğretmen adaylarından kadınların erkeklere oranla sosyal ağları daha az eğlence amaçlı kullandığını belirtmiştir. Sağbaş (2019) yaptığı çalışmasında eğitim kurumu idarecilerinin teknolojik yeterliliklerinin görev yaptığı okul türlerine, mesleki kıdemlerine, anlamlı bir farklılık göstermediğini bulgusuna ulaşmıştır. Görgülü (2013) çalışmasında, okul yöneticilerinin teknoloji liderliği yeterlilikleri düzeyini belirlemeyi amaçlamış, araştırmanın sonucunda; okul yöneticilerinin teknolojik liderlik yeterliklerini ölçek toplamında ve boyutlarını büyük oranda gösterdikleri belirtmiş, iletişim teknolojilerinin okul yönetiminde teknolojik araçları kullanma eğitimini aldıkları ve bu süreçte kullandıkları fakat animasyon programlama, internet sayfası hazırlama, grafik oluşturma, veri tabanı ve akıllı tahta eğitimi almamalarından dolayı bazı teknolojik araçları kullanamadıkları belirtilmiş, okul yöneticilerinin, kıdem, görev yapılan okul tipi, cinsiyet gibi değişkenlere göre teknoloji liderliği yeterliliklerinin değişmediği ve okul müdürlerinin yardımcılarına göre kendilerini daha yeterli gördükleri tespit edilmiştir. Feyzioğlu (2016) araştırmasında okul yöneticilerinin sosyal ağların öğretim amaçlı kullanımına dair görüşlerinde kıdem, yaş, görev ve branş değişkenleri açısından anlamlı bir fark bulunmamaktadır. Can (2003) çalışmasında ortaöğretim kurumlarındaki yöneticilerin teknoloji liderlik yeterlilik seviyelerinin belirlenmesi ve sorunlara çözüm önerileri bulunması hedeflenmiştir. Çalışmayı ortaöğretim kurumlarında görev yapan yöneticiler üzerinde yapmış, araştırma sonucunda meslekî ve teknik eğitim liselerinde görev yapan yöneticiler ile genel liselerde görev yapan yöneticiler arasında teknoloji liderliği arasında anlamlı düzeyde ilişki bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bostancı (2010) çalışmasında okul yöneticilerinin teknolojik liderlik düzeyleri araştırıldığında ulaşılan sonuçlarda yöneticilerde büyük ölçüde teknoloji yeterliliği olduğu görülmektedir. Görgülü (2013) çalışmasında, okul yöneticilerinin teknoloji yeterlilikleri düzeyini belirlemeyi amaçlamış, araştırmanın sonucunda; okul yöneticilerinin teknolojik liderlik yeterliklerini ölçek toplamında ve boyutlarını büyük oranda gösterdikleri belirtmiş, iletişim teknolojilerinin okul yönetiminde teknolojik araçları kullanma eğitimini aldıkları ve bu süreçte kullandıkları fakat animasyon programlama, internet sayfası hazırlama, grafik oluşturma, veri tabanı ve akıllı tahta eğitimi almamalarından dolayı bazı teknolojik araçları kullanamadıkları belirtilmiş, okul yöneticilerinin, kıdem, görev yapılan okul tipi, cinsiyet gibi değişkenlere göre teknoloji liderliği yeterliliklerinin değişmediği ve okul müdürlerinin yardımcılarına göre kendilerini daha yeterli gördükleri tespit edilmiştir.

Çalışmamızın temel amacı okul yöneticilerinin liderlik stilleri ile sosyal medya kullanımı arasındaki ilişkiyi tespit etmektir. Bu doğrultuda, ilgili araştırmalar ışığında okul yöneticilerinin liderlik stilleri ile sosyal medya kullanımı arasındaki ilişki incelenmiştir. Okumalar, araştırma ve incelemeler sonucunda ulaşılan bulgular şunlardır. Irmak (2015) araştırma bulgularına göre; okul yöneticilerinin teknoloji liderliği özelliklerini sergilemesi öğretmenler tarafından orta düzey olarak düşünmektedirler. Polat (2015) araştırma sonuçlarına göre yöneticilerin sosyal ağları benimsemeleri ile belirsizlik arasında pozitif yönlü ilişki olduğunu belirtmektedir. Yani okul yöneticileri sosyal ağları benimseyip kabullendikçe örgütteki belirsizliğin arttığını belirtmiştir. Bundan dolayı kurumlarda teknolojinin ve sosyal ağların kullanılması ile hem aracı model oluşturmasını hem de belirsizliklerin yok olmasını sağlayabilir. Araştırmada ulaşılan en önemli sonuç ise okul yöneticilerinin sosyal ağları kabullenme ve benimsemelerinin liderlik ve örgütsel belirsizlik ilişkisini yordama da önemli bir etkiye sahip olduğudur. Yine araştırma sonunda belirsizlik ile lider olma arasında sosyal ağların kullanılması ile belirsizliğin ortadan kaldırılmasının mümkün olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Bu sonuç teknoloji lideri okul müdürlerinin kurum kültürünü daha geniş bir alana yaymalarına katkı sağlayacaktır. Zira okullarda günümüz şartları düşünüldüğünde sosyal medyanın ve ağ teknolojilerinin kullanımlarının benimsenmesi kurumdaki ve toplumdaki katılım kültürünün kaçınılmaz bir parçasıdır. Bundan dolayı Polat (2015) araştırmasının bir sonucu olarak liderlik ölçeğinin alt boyutu olan ‘sosyal ağların etkin kullanımı’ boyutunun düşük düzeyde görülmesi bulgusuna ulaşılması okul yöneticilerinin liderlik özelliklerine sahip ancak sosyal ağları etkin kullanımı alt boyutunda düşük liderlik yeterliliğine sahip olduklarını göstermektedir. Yine araştırma

(13)

sonucu olarak yöneticilerin görev, yaş, cinsiyet, öğrenim, akademik unvan, kıdem değişkenlerinin kurumdaki liderlik ve sosyal ağları benimsemeye yönelik görüşleri üzerinde manidar bir etkisi olduğu sonucuna varmıştır. Bostancı (2010) devlet okullarındaki araştırmalarının neticesinde okul yöneticilerinin teknolojik liderlik özelliklerine sahip olduklarının, fakat liderlik ve vizyon boyutunda en düşük teknolojik yeterliliğe yöneticilerin sahip olduğu sonucuna ulaşmıştır. Kaplan (2020) araştırmasında teknoloji liderliği öz yeterliliğin, ‘dönüşümcü liderlik, dijital çağ kültürü, sistematik gelişim, mükemmellik, dijital vatandaşlık alt boyutlarında’, sosyal medya kullanımı üzerindeki etkisini incelemek için yapılan regresyon sonucunda bir etki bir ilişki bulamamıştır. Başka bir araştırmaya göre ise otoriter liderler, astlarıyla ve çalışanları ile iletişime geçmeyen, bilgi paylaşmayan, kararları tek başına alan, insana değil işe önem veren, daha çok emir ve talimatların yerine getirilmesi için tek yönlü iletişim kuran liderdir (Gürgen, 1997). Bu sonuca göre bu tarz liderliğe sahip okul yöneticileri okullardaki sosyal ağları ve iletişim kanallarını da tek yönlü olarak kullanabilirler. Görkem (2008) göre eğitimin niteliğinin yükseltilmesi iyi öğretmen, yeterli malzeme, Kaliteli teçhizat, donanım ve teknolojik girdi sağlamak ile mümkündür. Okul yöneticilerinin özellikle eğitimin kalitelini yükseltmeye yönelik çalışmalarının gerekli kaynak oluşmadan pozitif sonuç vermesi mümkün görünmemektedir. Gelecek sağlık nesiller için gerekli öğrenme ortamının sağlanması, öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesi sağlanmalıdır. Bu sorun okul yöneticilerinin eğitim-öğretim liderliğini sınırlayıcı nedenlerden birisi olarak karşımıza çıkar. İletişim ve teknoloji alanındaki hızlı değişimlerle ortaya çıkan belirsizlikleri ortadan kaldırabilmek için son yıllarda okul yöneticilerinde, liderlik vasıflarının bulunmasına önem verilmektedir. Teknolojiye direnebilmek için yöneticilerden, yöneticilik davranışlarına ek olarak liderlik rollerini oynaması, çağa ayak uydurması, teknolojiyi yakından takip edebilmesi, sosyal ağları etkin ve verimli kullanarak kurumlarına katkı sağlayabilmeleri beklenmektedir. Gençay (2014) çalışmasına göre serbest bırakıcı liderlik vasfına sahip okul yöneticilerinin bazı konularda öğretmenlerini serbest bırakırken bazı konularda serbest bırakmadığını belirtmiştir. Bu liderler birçok konuda olduğu gibi, okul sosyal medya hesaplarının kullanılması konusunda da yine öğretmenlere bazı konularda serbestlik tanımakta, paylaşımları ve okul sosyal medya hesaplarının kullanımını çoğu zaman öğretmenlere bırakmakta ve pasif yönetim sergilemektedirler.

6. ÖNERİLER

1. Bu konuda çalışma yürüten akademisyen ve araştırmacılar, çalışmalarında sadece literatür taraması ile yetinmemeli, sahaya inerek çalışmalarına okulun tüm paydaşlarını da dahil ederek ilk elden bilgiye ulaşmalıdırlar. Ayrıca okul sosyal medya gruplarının eğitime olan katkıları da araştırılmalıdır

2. Sosyal ağların bilinçli ve düzeyli bir şekilde kullanılması hususunda okul yöneticileri ve öğretmenler düzenli olarak hizmet içi eğitime alınmalı, sosyal medya kullanımı müfredata eklenmeli ve ders olarak okutulmalı, velilere ise bu konuda okul rehber öğretmenleri tarafından düzenli olaraktan seminerler verilmelidir. Okul yöneticilerinin sosyal ağlar üzerinden rehberlik çalışmaları konusunda bilgilendirme yapmaları eğitime olumlu yönde katkı sağlayabilir. Ekonomik sıkıntıları olan okulların yöneticileri sosyal ağlar üzerinden okulun beşerî ve fiziki şartlarının iyileştirilmesi için hayırsever bağışçılara ulaşabilirler. İyi bir lider bilimsel teknolojik gelişmeleri ve değişimleri yakından takip etmeli ve yönetim enstrümanı olarak kullanabilmelidir. Bundan dolayı sosyal medya günümüzde yöneticiler için vazgeçilmez bir enstrümantaldir.

3. Okullardaki sosyal medya hesaplarının kullanımın sadece yöneticilerin elinde olması ve tek boyutunun kullanılması, okulların asıl emektarları olan öğretmenlerin pasif duruma alınmaları, etkili iletişimi ve sağlıklı veri akışını engellemektedir. Bundan dolayı okul yöneticilerinin, kurumlarında istenilen sağlıklı okul iklimi oluşturmalarında ve etkili iletişimi sağlamalarında sosyal medyayı, bütün okul paydaşlarının ve üyelerinin aktif ve etkin bir şekilde kullandığı bir platforma dönüştürmeleri gerekmektedir. Bu anlayış diğer kamu kurum ve kuruluşlarında da aynı şekilde uygulanmalıdır.

(14)

KAYNAKÇA

Akan, D. & Yalçın, S. (2015). Okul Yöneticilerinin Liderlik Stilleri ile Öğretmenlerin Örgütsel Bağlılıkları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi. Eğitim ve İnsani Bilimler Dergisi, 6 (11): 123-150. Akbaba Altun, S. (2003). İlköğretim okulu müdürlerinin dönüşümcü liderliğe verdikleri önem ve uygulama düzeyleri. İlköğretim Dergisi, 2 (10): 17

Akbaba Altun, S. (2002). Okul Yöneticilerinin Teknolojiye Karşı Tutumlarının İncelenmesi. Çağdaş Eğitim Dergisi, 8 (14): 286.

Akkoyunlu, B., Altun, A. ve Soylu, M. Y. (2008). Öğretim Tasarımı (1. Baskı). Ankara: Maya Yayıncılık.

Aksu, M. B. (2004). İlköğretim okulu öğretmenlerinin yöneticilik eğilimleri. İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 5 (8): 10-15.

Akşahin, Ş. (2008). İlköğretim Okul Müdürlerinin Teknoloji Liderliği Davranışları. https://slideplayer.biz.tr/slide/2964600/ [10.12.2020].

Arkan, A. & Yünter, S. (2018). Eğitim İçin Sosyal Ağlar. Seta Perspektif Dergisi, 1 (217): 4-10. Arslan, S. (2016). Eğitimde teknoloji entegrasyonunu etkileyen faktörlerdeki değişimin incelenmesi (Yüksek Lisans Tezi). On Dokuz Mayıs Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Samsun.

Aslan, Ş. (2013). Liderlik Kuramları. Konya: Eğitim Yayınevi.

Aydın, M. (2019). Eğitimde Sosyal Medya Etkisi ve Eğitimde Sosyal Medya Uygulamaları. http://www.ucretsizogren.com/egitimde-sosyal-medyanin-etkisi-ve-egitimde sosyal-medya-uygulamalari/ [01.12.2020].

Bakan, İ. & Büyükbeşe, T. (2010). Liderlik Türleri ve Güç Kaynaklarına İlişkin Mevcut-Gelecek Durum Karşılaştırması: Eğitim Kurumu Yöneticilerinin Algılarına Dayalı Bir Alan Araştırması. KMÜ Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 12 (19): 73-84.

Balcı, A. (1993). Etkili Okul / Okul Geliştirme-Kuram Uygulama ve Araştırma. Ankara: Yavuz Dağıtım.

Bayrakçı, E. (2010). Lider Davranışlarının Çalışan Motivasyonu Üzerine Etkisi: İpliksan A.Ş. Bir Araştırma. Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi, 2 (2): 15-32.

Bostancı, H. (2010). Okul yöneticilerinin teknolojik liderlik yeterlilikleri açısından incelenmesi (Yüksek Lisans Tezi). Gazi Üniversitesi, Bilişim Enstitüsü, Ankara.

Bozdoğan, K. & Sağnak, M. (2011). İlköğretim Okulu Müdürlerinin Liderlik Davranışları ile Öğrenme İklimi Arasındaki İlişki. AİBÜ, Eğitim Fakültesi Dergisi, 11 (1): 137-145.

Bursalıoğlu, Z. (1994). Okul Yönetiminde Yeni Yapı ve Davranış. Ankara: Pegem Yayınları.

Can, T. (2003). Bolu Orta Öğretim Okulları Yöneticilerinin Teknolojik Liderlik Yeterlilikleri. The Turkish Online Journal Of Educational Technology, 2 (3): 94-107.

Celep, C. (2004). Dönüşümsel Liderlik. Ankara: Anı Yayıncılık

Cömert, M. (2004). Dönüşümcü liderlik. XIII. Ulusal Eğitim Bilimleri Kurultayı. İnönü Üniversitesi. Malatya.

Çavdar, O. (2012). Fen bilgisi öğretmen adayları ve ilköğretim öğrencilerinin sosyal ağları kullanım amaçları ve eğitsel bağlamda kullanımları (Yüksek lisans tezi). Karadeniz Teknik Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Trabzon.

Çelik, V. (1998). Eğitimde Dönüşümcü Liderlik. Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi Dergisi, 1 (16): 423-442.

(15)

Çelik, V. (2003) Eğitimsel Liderlik. Ankara: Pegem Yayınları.

Çetin, N. G. & Beceren, E. (2007). Lider Kişilik: Gandhi, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 3 (5): 10-15.

Dikmen, B. (2012). Liderlik kuramları ve dönüştürücü liderlik kuramının çalışanların örgütsel bağlılık algıları üzerindeki üzerinde ki etkisine yönelik uygulamalı bir (Yüksek Lisans Tezi). İstanbul Aydın Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.

Dilek, H. (2005). Liderlik tarzlarının ve adalet algısının örgütsel bağlılık, iş tatmini ve örgütsel vatandaşlık davranışı üzerine etkilerine yönelik bir araştırma (Doktora Tezi). Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Kocaeli.

Dinç, H. (2019). Okul müdürlerinin teknoloji liderliği yeterlilikleri (Yüksek Lisans Tezi). Düzce Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Düzce.

Doğan, A. & Gündüz, H. B. (2009). Okul Yöneticilerinin Liderlik Stilleri ve Yaratıcılık Düzeyleri. Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 1 (9): 48-76.

Doğan, N. (2019). Eğitim kurumlarında sosyal medya pazarlaması ve uygulamaları. (Yüksek Lisan Tezi). Pamukkale Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Denizli.

Durmaz. H. O. (2007) Likert’in sistem 4 yaklaşımına göre özel dershanelerdeki yöneticilerin liderlik özelliklerinin örgüt kültürü ile karşılaştırılması (Yüksek Lisans Tezi), İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.

Gençay, A. (2014). Öğretmenlerin görüşlerine göre okul yöneticilerinin liderlik stilleri ve okul imacı (Yüksek Lisans Tezi). Yıldız Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.

Gürgen, H. (1997). Örgütlerde İletişim Kalitesi. İstanbul: Kalender.

Görkem, A. (2008). Liderlik ve öğretim liderliği (Yüksek Lisans Tezi). Beykent Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Karip, E. (1998). Dönüşümcü liderlik. Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, İstanbul.

Ensari, H. (1993). Okul Yöneticilerinin Liderlik Davranışlarının ve Ortamın Öğretmenler Tarafından Değerlendirilmesi, Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 5 (1): 47-51.

Eren, E. (2010). Örgütsel Davranış ve Yönetim Psikolojisi, İstanbul, Beta Yayınları.

Ergişi, K. (2005). Bilgi teknolojilerinin okulda etkin kullanımı ile ilgili okul yöneticilerinin teknolojik yeterliklerinin belirlenmesi (Yüksek Lisans Tezi). Kırıkkale Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Kırıkkale.

Feyzioğlu, B. İ. (2016). Eğitimde sosyal medyanın kullanılmasına İlişkin okul yöneticileri ve öğretmenlerin görüşleri (Yüksek Lisan Tezi). Afyon Kocatepe Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Afyon.

Irmak, M. (2015). İlkokul ve ortaokul öğretmenlerinin, yöneticilerinin teknoloji liderliği düzeylerine ilişkin algıları (Yüksek Lisans Tezi). Pamukkale Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Denizli. Işık, M. (2019). Okul yöneticileri tarafından sosyal medyada oluşturulan grupların okul yönetiminde kullanılmasına ilişkin öğretmen görüşleri (Yüksek Lisans Tezi). Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Bolu.

Gümüşeli, A. İ. (1996). İstanbul İlindeki İlköğretim Okulu Müdürlerinin Öğretim Liderliği. Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, 6 (6): 201-209.

Gümüşeli, A. İ. (2005). Eğitimde Değişikliği Yönetmede Öğretim Liderliği Yaklaşımından Yararlanma. Artı@eğitim Dergisi, 1 (8): 72-80.

Referanslar

Benzer Belgeler

Özel uzay araçları (e.deorbit) veya robotik “paket kağıtları” (Brane Craft) yardımıyla çöpleri aktif olarak atmosfere ya da çöplük yörüngelere yönlendirme.

Ölümünden sonra yakınları Müfide Kadri nin geride kalan kırk dolayındaki resmini, sergilenip satılmak üzere Osmanlı Res­ samlar Cemiyeti’ne verdiler.. Resimler

Güven kavramına ilişkin cevapların incelendiği birinci sorunun sonda sorusu olan yöneticilik güven arasındaki ilişkinin nasıl algılandığına ilişkin

Sağlık profesyoneli eğitimi alan öğrencilerin öğrenme ortamının değerlendirilmesi için Dundee Ready Education Environment Measure (DREEM) - Dundee Mevcut

Kiriş Tipinin ve Tabliye Kalınlığının Etkisi Kamyon yüklerinin kazık kuvvetleri üzerindeki etkileri, farklı kiriş tiplerine ve farklı tabliye kalınlıklarına

Çalışma kapsamında üretilen HESECC karışımlarının tamamı literatürde bir onarım malzemesinden erken yaşta beklenen temel mekanik özelliklerin tamamını

Yavuz Sultan Selim, Portekiz tehdidine karşı Kızıldeniz’de savaşan Selman Reis’i önce Mısır’a çağırıp görüşmüş sonra da Pîrî Mehmed Paşa ile ortak

Buna göre öğretmen görüşleri açısından; öğrencinin ailesindeki, sınıfındaki, okulundaki öğrenme ortamları (çalışma ortamı, bilgiye erişim imkanları),