• Sonuç bulunamadı

Okul yöneticilerinin liderlik stilleri ile okulların gevşek yapılı örgütler olması arasındaki ilişki ve bazı değişkenlere göre incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Okul yöneticilerinin liderlik stilleri ile okulların gevşek yapılı örgütler olması arasındaki ilişki ve bazı değişkenlere göre incelenmesi"

Copied!
103
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

OKUL YÖNETİCİLERİNİN LİDERLİK STİLLERİ İLE OKULLARIN

GEVŞEK YAPILI ÖRGÜTLER OLMASI ARASINDAKİ İLİŞKİ VE

BAZI DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

MEHMET EMİN ŞAHİN

YÜKSEK LİSANS TEZİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ANA BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(3)

i

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren 6 ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Mehmet Emin

Soyadı : ŞAHİN

Bölümü : Eğitim Yönetimi ve Denetimi

İmza :

Teslim Tarihi :

TEZİN

Türkçe Adı: Okul Yöneticilerinin Liderlik Stilleri ile Okulların Gevşek Yapılı Örgütler Olması Arasındaki İlişki ve Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi

İngilizce Adı: The Relationship Between Leadership Styles Of Administrators and Schools As Loosely Coupled Systems and Examining According to Some Variables

(4)

ii

ETİK İKLELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazarın Adı Soyadı: Mehmet Emin ŞAHİN İmza:

(5)

iii Jüri onay sayfası

Mehmet Emin ŞAHİN tarafından hazırlanan “Okul Yöneticilerinin Liderlik Stilleri ile Okulların Gevşek Yapılı Örgütler Olması Arasındaki İlişki ve Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği/ oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Danışman: Doç. Dr. Murat Gürkan GÜLCAN ………

Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi

Başkan: Prof. Dr. Necati CEMALOĞLU ………

Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi

Üye: Doç. Dr. Sabri ÇELİK ………

Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi

Tez Savunma Tarihi: 17/11/2014

Bu tezin Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans tezi olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Eğitim Bilimleri Enstitü Müdürü

(6)

iv

TEŞEKKÜR

Okullarda yöneticilerin tercih ettikleri liderlik stillerinin okul yapısının gevşekliğini etkilemesi eğitimin başarısı açısından yadsınamaz öneme sahiptir. Bu bakış açısından yola çıkarak hazırlanan bu araştırmada, ilkokul, ortaokul ve lise öğretmenlerinin algılarına göre yöntecilerin liderlik stilleri ve okul yapısının gevşekliği arasındaki ilişkinin hangi düzeyde olduğuna açıklık getirilmeye çalışılmıştır.

Burada öncelikle araştırmanın her aşamasında görüş, yardım ve güvenini esirgemeyen ve bana yol gösteren değerli hocam ve tez danışmanım Sayın Doç. Murat Gürkan GÜLCAN’a en içten teşekkürlerimi sunuyorum.

Lisansüstü eğitime başladığım günden itibaren ihtiyaç duyduğum her an yardımlarını esirgemeyen değerli hocam Doç. Dr. Ferudun SEZGİN ve değerli arkadaşlarım Arş. Gör. Emre ER ve Onur ERDOĞAN’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Yüksek lisans öğrenimim boyunca ders aldığım ve tez çalışmamın çeşitli aşamalarında bana destek olan Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Eğitim Yönetimi ve Denetimi Anabilim Dalı’nın değerli hocalarına teşekkürlerimi sunarım.

Destek ve yardımlarını esirgemeyen ailem ve arkadaşlarıma, özellikle çalışmalarım sırasında sevgisini ve desteğini benden hiç esirgemeyen eşim Esma KILIÇLAR ŞAHİN’e teşekkür ederim.

Mehmet Emin ŞAHİN Ankara, Kasım 2014

(7)

v

OKUL YÖNETİCİLERİNİN LİDERLİK STİLLERİ İLE OKULLARIN

GEVŞEK YAPILI ÖRGÜTLER OLMASI ARASINDAKİ İLİŞKİ VE BAZI

DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

(Yüksek Lisans Tezi)

Mehmet Emin Şahin

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Kasım, 2014

ÖZ

Bu araştırmanın amacı, okul yöneticilerinin liderlik stilleri ile ilkokul, ortaokul ve lise okul türlerinin gevşek yapılı sistemler olması arasındaki ilişkinin öğretmen algılarına göre incelenmesidir. Araştırma ilişkisel tarama modelinin kullanıldığı betimsel bir çalışmadır. Araştırmanın örneklemi, Ankara ili merkez ilçelerinden seçilen 27 okulda (ilkokul, ortaokul ve lise) görevli 558 öğretmenden oluşmaktadır. Örneklemin belirlenmesinde tabakalı örnekleme tekniği kullanılmıştır. Araştırmada öğretmenlerin yöneticilerin liderlik stillerine ilişkin algılarını belirlemek amacıyla Şahin (2004) tarafından geliştirilen “Okul Müdürlerinin Liderlik Stilleri Ölçeği”, öğretmenlerin okul yapısının gevşeklik düzeyine ilişkin algılarını belirlemek amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen “Okul Yapısının Gevşekliği Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma verilerinin analizinde SPSS 15.00 ve LISREL 8.8 programları kullanılmıştır. Değişkenler arası ilişkilerin belirlenmesinde Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı, yordayıcı değişkenlerin incelenmesinde Çoklu Doğrusal Regresyon Analizi, öğretmenlerin görüşlerinin cinsiyet, yaş, kıdem, okuldaki hizmet süresi, okul türü, branş ve daha önce çalışılan kurum gibi demografik değişkenlere göre farklılığının analizinde ise t-testi ve ANOVA kullanılmıştır. Araştırma sonuçları, öğretmen algılarına göre liderlik stilleri ve okul yapısının gevşekliği algıları arasında pozitif yönlü ve anlamlı ilişki olduğunu göstermiştir. Temel değişkenler arasında en yüksek korelasyonun bireyler arası ilişkiler ve dönüşümcü liderlik arasında gerçekleştiği görülmüştür. Dönüşümcü liderlik bireyler arası ilişkiler boyutunun önemli bir yordayıcısıdır. Öğretmenlerin okul yapısının gevşekliğine ilişkin algılarının cinsiyete göre erkek öğretmenler lehine anlamlı bir şekilde değiştiği sonucuna varılmıştır. Öğretmenlerin liderlik stillerine ve okul yapısının gevşekliğine ilişkin algılarının yaş ve kıdeme bağlı olarak yaşı veya kıdemi fazla olan öğretmenler lehine anlamlı bir şekilde değiştiği sonucuna varılmıştır. Öğretmenlerin liderlik stillerine ve okul yapısının gevşekliği ilişkin algılarının okul türüne göre lise lehine anlamlı farklılaştığı; branşa göre branş öğretmenleri

(8)

vi

lehine anlamlı farklılaştığı sonucuna varılmıştır. Öğretmenlerin okul yapısının gevşekliği ve liderlik stillerine ilişkin algılarının daha önce çalışılan kuruma göre özel okul lehine anlamlı farklılaştığı sonucuna varılmıştır.

Bilim Kodu :

Anahtar Kelimeler : Gevşek Yapılanma, Gevşek yapılı sistem, Liderlik, Liderlik stilleri Sayfa Adedi : 100

(9)

vii

THE RELATIONSHIP BETWEEN LEADERSHIP STYLES OF

ADMINISTRATORS AND SCHOOLS AS LOUSELY COUPLED

SYSTEMS AND EXAMINING ACCORDING TO SOME VARIABLES

(M.S. Thesis)

Mehmet Emin Şahin

GAZİ UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL STUDIES

November, 2014

ABSTRACT

The aim of this study was to explore the relationship between leadership styles of headmasters and the types of primary, secondary and high school being loosely coupled systems. The research is a descriptive study and relational screening model. The sample of study selected out of 27 schools (primary, secondary and high school) from central districts of Ankara consists of 558 teachers. Stratified sampling technique was used for the determination of the sample. In order to explore teachers’ perceptions of administrators’ leadership styles “School Administratiors’ Leadership Styles Scale” originally developed by Şahin (2004) and in order to explore teachers’ perceptions related to looseness level of school structure “School Structure’s Looseness Scale” developed by the researcher were used. Data were analyzed via SPSS 15 and LISREL 8.8 programs. Pearson product-moment correlation coefficient was calculated to determine the relationships between variables, Multiple Linear Regression was conducted to examine predictive variables. ANOVA and t-test were conducted to analyze participants’ perceptions according to gender, age, seniority, years in current school, types of school, branch and organization previously worked variables. There were positive and significant relationships between leadership styles and looseness of school structure according to the perceptions of teachers. The highest correlations were found between teachers’ perceptions of transformational leadership and interpersonal relationship. Transformational leadership was a significant predictor of interpersonal relationship. The teachers’ perceptions for looseness of school structure differed significantly according to gender variable in favor of male teachers. The perceptions’ of teachers for leadership styles and looseness of school structure differed significantly according to age and seniority variables in favor of older and senior teachers. The perceptions’ of teachers for leadership styles and looseness of school structure differed

(10)

viii

significantly according to type of school variable in favor of high school. The perceptions’ of teachers for leadership styles and looseness of school structure differed significantly according to branch variable in favor of branch teachers. The perceptions’ of teachers for leadership styles and looseness of school structure differed significantly according to organization previously worked variable in favor of private school.

Science Code :

Key Words : Loose coupling, Loosely coupled systems, Leadership, Leadership styles

Page Number : 100

(11)

ix

İÇİNDEKİLER

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU ... i

ETİK İKLELERE UYGUNLUK BEYANI ... ii

TEŞEKKÜR ... iv

ÖZ ... v

ABSTRACT ... vii

TABLOLAR LİSTESİ... xii

ŞEKİLLER LİSTESİ ... xiv

GİRİŞ ... 1 Problem Durumu... 1 Araştırmanın Amacı ... 4 Araştırmanın Önemi ... 5 Sayıltılar ... 5 Kapsam ve Sınırlılıklar ... 6 Tanımlar ... 6

KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR ... 7

Sistem... 7

Sistem Yaklaşımı ... 8

Kapalı Sistem ... 9

Açık Sistem ... 9

Gevşek Yapılanma... 10

Gevşek Yapılanmayı Ortaya Çıkaran Nedenler ... 12

Gevşek Yapılanmanın Ortaya Çıkardığı Sonuçlar ... 15

Devamlılık... 15

Duyarlılık ... 16

Uyum ... 16

Doyum ... 16

Etkililik ... 17

Gevşek Yapılı Sistemler ... 17

(12)

x

Gevşek Yapılı Sistemlerin Özellikleri ... 18

Gevşek Yapılı Sistemlerin Tarihçesi ... 19

Gevşek Yapılı Bir Sistemin Avantajları ve Dezavantajları ... 20

Gevşek Yapılı Bir Sistemin Avantajları ... 20

Gevşek Yapılı Bir Sistemin Dezavantajları ... 21

Gevşek Yapılı Sistemler Olarak Eğitim Örgütleri ... 22

Liderlik ... 24

Lider ve Yönetici Arasındaki Farklar ... 25

Dönüşümcü Liderlik ... 26

Dönüşümcü Liderliğin Boyutları ... 28

Sürdürümcü Liderlik ... 29

Sürdürümcü Liderliğin Boyutları ... 29

Gevşek Yapılı Sistemler Olarak Eğitim Örgütlerinde Liderlik ... 30

YÖNTEM... 33

Araştırmanın Modeli... 33

Evren ve Örneklem ... 33

Veri Toplama Araçları... 36

Geçerlik ve Güvenirlik Çalışmaları ... 37

Açımlayıcı Faktör Analizi ... 37

Doğrulayıcı Faktör Analizi ... 39

Okul Müdürlerinin Liderlik Stilleri Ölçeği’nin DFA Değerleri ... 39

Okul Yapısının Gevşekliği Ölçeği’nin DFA Değerleri ... 40

Verilerin Toplanması ... 42

Verilerin Analizi ... 42

BULGULAR VE YORUMLAR ... 43

İlkokul, Ortaokul ve Lise Öğretmenlerinin Liderlik Stilleri ve Okulun Yapısının Gevşekliğine İlişkin Algı Düzeyleri ... 43

Okullarda Algılanan Liderlik Stilleri ile İlkokul, Ortaokul ve Liselerin Gevşek Yapılanması Arasındaki İlişkiler ... 44

Okul Yapısının Gevşeklik Düzeyinin Yordayıcısı Olarak Sürdürümcü ve Dönüşümcü Liderlik ... 45

İlkokul, Ortaokul ve Lise Öğretmenlerinin Liderlik Stilleri ve Okul Yapısının Gevşekliğine İlişkin Algı Düzeylerinin Demografik Değişkenlere Göre Karşılaştırılması ... 47

SONUÇ VE ÖNERİLER ... 69

(13)

xi

Öneriler ... 71 KAYNAKLAR ... 73 EKLER... 79

(14)

xii

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. Araştırma Evreni... 34 Tablo 2. Araştırma Örneklemindeki Öğretmenlerin Bazı Değişkenlere Göre Dağılımı .... 35 Tablo 3. Ölçeklerin Madde Sayısı, Faktör Analizi ve Güvenirlik Sonuçları ... 37 Tablo 4. Okul Müdürlerinin Liderlik Stilleri Ölçeği’nin DFA Değerleri ... 39 Tablo 5. Okul Yapısının Gevşekliği Ölçeği’ne İlişkin DFA Sonuçları ... 41 Tablo 6. Öğretmenlerin Okul Yapısının Gevşekliği ve Liderlik Stillerine İlişkin Algı

Düzeyleri ... 43 Tablo 7. İlkokul, Ortaokul ve Liselerin Gevşek Yapılanması ile Okullarda Algılanan

Liderlik Stilleri Arasındaki İlişkiler ... 44 Tablo 8. Okul Yapısının Gevşekliğinin Yordanmasına İlişkin Çoklu Doğrusal

Regresyon Analizi Sonuçları ... 45 Tablo 9. Bireyler Arası İlişkilerin Yordanmasına İlişkin Çoklu Doğrusal Regresyon

Analizi Sonuçları ... 46 Tablo 10. Birimler Arası İşleyişin Yordanmasına İlişkin Çoklu Doğrusal Regresyon

Analizi Sonuçları ... 47 Tablo 11. Öğretmenlerin Okul Yapısının Gevşekliği ve Liderlik Stillerine İlişkin Algı

Düzeylerinin Cinsiyete Göre t-Testi Sonuçları ... 48 Tablo 12. Öğretmenlerin Okul Yapısının Gevşekliği ve Liderlik Stillerine İlişkin Algı

Düzeylerinin Yaşa Göre Betimsel Verileri ... 49 Tablo 13. Öğretmenlerin Okul Yapısının Gevşekliği ve Liderlik Stillerine İlişkin Algı

Düzeylerinin Yaşa Göre ANOVA Sonuçları ... 51 Tablo 14. Öğretmenlerin Okulun Yapısının Gevşekliği ve Liderlik Stillerine İlişkin

(15)

xiii

Tablo 15. Öğretmenlerin Okul Yapısının Gevşekliği ve Liderlik Stillerine İlişkin Algı Düzeylerinin Kıdeme Göre ANOVA Sonuçları ... 54 Tablo 16. Öğretmenlerin Okul Yapısının Gevşekliği ve Liderlik Stillerine İlişkin Algı

Düzeylerinin Okul Hizmet Süresine Göre Betimsel Verileri ... 56 Tablo 17. Öğretmenlerin Okul Yapısının Gevşekliği ve Liderlik Stillerine İlişkin Algı

Düzeylerinin Okul Hizmet Süresine Göre ANOVA Sonuçları ... 58 Tablo 18. Öğretmenlerin Okul Yapısının Gevşekliği ve Liderlik Stillerine İlişkin Algı

Düzeylerinin Okul Türüne Göre Betimsel Verileri ... 59 Tablo 19. Öğretmenlerin Okul Yapısının Gevşekliği ve Liderlik Stillerine İlişkin Algı

Düzeylerinin Okul Türüne Göre ANOVA Sonuçları ... 60 Tablo 20. Öğretmenlerin Okul Yapısının Gevşekliği ve Liderlik Stillerine İlişkin Algı

Düzeylerinin Branşlarına Göre Betimsel Verileri ... 62 Tablo 21. Öğretmenlerin Okul Yapısının Gevşekliği ve Liderlik Stillerine İlişkin Algı

Düzeylerinin Branşlarına Göre ANOVA Sonuçları ... 63 Tablo 22. Öğretmenlerin Okul Yapısının Gevşekliği ve Liderlik Stillerine İlişkin Algı

Düzeylerinin Daha Önce Çalıştıkları Diğer Kurumlara Göre Betimsel

Verileri... 65 Tablo 23. Öğretmenlerin Okul Yapısının Gevşekliği ve Liderlik Stillerine İlişkin Algı

Düzeylerinin Daha Önce Çalıştıkları Diğer Kurumlara Göre ANOVA

(16)

xiv

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Okul Müdürlerinin Liderlik Stilleri Ölçeği’nin DFA Sonucu: Yol Diyagramı ... 40 Şekil 2. Okul Yapısının Gevşekliği Ölçeği’ne İlişkin DFA Sonucu: Yol Diyagramı ... 41

(17)

1

BÖLÜM I

GİRİŞ

Bu bölümde araştırma problemi, problem cümlesi ve alt problemler, varsayımlar, sınırlılıklar ve tanımlara yer verilmiştir.

Problem Durumu

Weick (1976) tarafından kavramlaştırılan gevşek yapılı sistemler kuramına göre, okulun işleyişi ve süreçlerinde diğer örgütlere nispeten daha az kontrol, etkileşim ve işbirliği vardır. Okul örgütlerinin açık sistem özelliği gösterdiği günümüzde bu yaklaşım gittikçe önem kazanmaktadır. Sistem olarak ele alındığında örgütler, kendilerine özgü bir bütün oluşturan öğeler olarak kabul edilir. Öğeler, ayrı ayrı değil bir bütün olarak önemlidir, öğelerin birbirleriyle etkileşim biçimleri üzerinde durulur (Aydın, 2005). Örgütsel açıdan sistem, bir amaç için birleşen, çevresindeki sistemlerden girdiler alan, onlara çıktılar veren, birbirlerini etkileyen parçalardan oluşan bir bütündür (Ayhan, 2010, Başaran, 2008; Bursalıoğlu, 2010b, Yalçınkaya, 2002). Churchman (1968), sistemin beş ana unsurunu şöyle sınıflar (aktaran, Kurbanoğlu, 1993, s.34 ):

1. Sistemin amaçları ve bu amaçları destekleyen etkinlik ölçüleri.

2. Sistemin çevresi, sistem yöneticisinin direk kontrolünde olmayan ve sistemin davranışlarını kısıtlayan engeller bütünü.

3. Sistemin kaynakları, sistem için erişilebilir olan finansal kaynaklar, personel, araç gereç.

4. Sistem bileşenleri, alt sistemler, bunların işlem ve işlevleri. 5. Sistemin yönetimi.

Sistem yaklaşımı, sistemle ilgili her şeyi anlama çabası değil, probleme ilişkin tüm öğelerin (sistem ve çevre) göz önüne alınıp incelenerek problemin anlaşılması ve

(18)

2

belirlenmesine ilişkin bir bakış açısını ifade etmektedir (Kurbanoğlu, 1993). Bu yaklaşım, parçaların (birbirinden bağımsız olsa da) bir bütün olarak ele alınması üzerine kurulmuştur. Sistemin bir veya bir kaç parçasında değişiklik gerektiği zaman dahi asıl dikkat sistemin bir bütün olarak göstereceği performansa yöneltilmelidir (Aydın, 2005, Ayhan, 2010). Sistemin içindeki diğer bileşenler de parçalardan oluşmaktadır. Bu parçaların oluşturduğu bütüne ise alt sistem denilmektedir. Karmaşık yapıdaki bir sistem değişik sayıda alt sistemlerden oluşmaktadır. Bu sistem düşüncesi düzeni dengeyi ifade etmektedir (Ayhan, 2010).

Sistem kavramının örgüte getirdiği en önemli değişken çevredir. Sistemler, açık sistemler (çevreleri ile etkileşim içinde olan) ve kapalı sistemler (çevreleri ile etkileşim içinde olmayan) olarak ikiye ayrılmaktadırlar. Kapalı sistemler çevresel değişime daha az duyarlı, durağan, kendisi ile yetinen sistemlerdir. Açık sistemler ise sürekli çevreden girdi alan ve çıktı ile çevreyi etkileyen, dinamik ve gelişmeye açık sistemlerdir (Yalçınkaya, 2002). Bursalıoğlu’na (2010a) göre eğitimin çok yönlü ve çok gruplu bir örgüt olması sistem yaklaşımını zorunlu kılmaktadır. Eğitim sistemi, her biri toplumsal eğitim görevlerinden payına düşeni yapmaya çalışan, girdisini toplumdan alan ve çıktısını topluma veren örgütlerden oluşur. Okul bu örgütlerin en önemlilerindendir ve açık bir sistemdir (Başaran, 2008). “Eğitim sisteminin en tipik örgütü olan okul, çevre ve toplumu kapsayan sosyal sistemin merkezinde bulunmaktadır” (Bursalıoğlu, 2010b, s.5). Bu ilişki ağının; katı kurallardan uzak, esnek ve değişime açık olması okullarda gevşek yapılı bir sistemin gerekliliğini ortaya koymaktadır (Dönmez, Uğurlu ve Cömert, 2011).

Glassman’a (1973) göre, sistemlerde ortak olarak çok az değişken bulunduğunda veya bu değişkenler arasındaki bağlantı zayıf olduğunda gevşek yapılanma oluşur. Weick (1976), gevşek yapılanmayı öğelerin birbirleriyle uyumlu oldukları ancak kendine özgü farklılıklarını ve kimliklerini taşıdıkları bir durum olarak tanımlar. Bir örgütteki gevşek yapılanma, standartlaşmayı önler ve yerel durumlara kolayca uyum sağlama işlevini görür (Pajak ve Green, 2003).

Weick’e (1976) göre, kuralların esnek, üstlerin astları etkilemede başarısız, birimlerin bağımsız olduğu, yetki aktarımının yer aldığı ve ortak bir amacın olmadığı durumlarda gevşek yapılanma ortaya çıkar. Örgüt içinde işbirliğini sağlayabilmek için örgütün bütün birimlerinin daha fazla özerkliğe sahip olması, fikirleri eleyecek ya da hızlı bir şekilde uyum sağlayacak, bilgiyi paylaşacak ve fikirlerin farklı bir yerde değerlendirilebileceği ve test edilebileceği bir çevre yaratacak birimlerden oluşması gevşek yapılı bir sistemin güçlü

(19)

3

yönleridir. Aynı şekilde, gevşek yapılı bir sistemin zayıf yönleri, farklı birimlerde modası geçmiş fikirlerin ısrarla savunulması, değişime adaptasyon için kötü fikirlerin sunulması, seçiciliğin olmaması ve parçalanma yaşandığı için iyi fikirlerin etkili paylaşılamamasıdır. Weick’e (1976) göre, eğitim örgütlerinde “seyrek denetim vardır. Eylemler; kontrol edilemez, denetlenmez veya denetlense de bu denetim seyrek ve dikkatsiz bir şekilde yapılır.” Eğitim sistemleri gibi gevşek yapılı sistemler girdi ve çıktılara sıkı yapılı sistemler gibi doğrudan tepki vermezler. Gevşek yapılı sistemler biri diğerine karşı sorumlu birimlerden oluşur; ancak kendi kimliklerini ve özerkliklerini sürdürürler.

Okulların kendi içlerinde farklı alt sistemlerden oluşuyor olması her sistemin kendi amaçlarını gerçekleştirirken üst sistemin amaç ve kontrolünden bağımsız hareket etmesini zorlaştırabilir. Bu durumda merkezileşmenin esnekliği kabul görür ve okul sisteminin işleyişinde, özerk ve yatay ilişki ağını egemen kılan, karara katılmayı destekleyen, okulun çalışanlarına her konuda yardımcı olan, güdüleyen, güvenen ve yetkiyi paylaşan yönetim anlayışı gerekir (Bursalıoğlu, 2010a). Bu bağlamda, okulların gevşek yapılanması için okul yöneticilerinin liderlik özellikleri taşımaları önemlidir.

Kaya’ya (1991) göre, okulunu amaçları doğrultusunda geliştirmek isteyen bir okul yöneticisi, etkili bir yönetim sağlayabilmek için lider olmak mecburiyetindedir. Imada vd.’ne (2002) göre ise, liderlerin ve eğitimcilerin benzer amaçları vardır. İkisi de kişisel ve sosyal sorumluluklarını en iyi şekilde yerine getirmek için gayret gösterirler. Onlar, işgörenlerin düşünce ve davranışlarının en üst boyutlarını bulmaya ve bunları izleyenlerinin ve öğrencilerinin gelişimini sağlamak için kullanmaya çalışırlar. Çağdaş yönetim anlayışı ile eğitim yöneticisinin liderlik rolü ağırlık kazanmıştır. Eğer yönetici etkili olmak istiyorsa, grubun lideri olarak eylemde bulunması ve kendisini izleyenleri ikna etmesi gerekir (aktaran, Cemaloğlu, 2007, s. 77).

Okullarda katı bir hiyerarşik yapılanma çalışanların örgütsel bağlılığını ve ortak amaca katkı düzeylerini olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle okullar, çalışanlarının okul ile ilgili değişmede söz sahibi olduğu gevşek bir yapılanma ile örgütlenmeli ve lider yöneticiler rol almalıdır (Dönmez, Uğurlu ve Cömert, 2011). Gevşek yapılı sistemlerde oturmuş bir okul liderliği gereklidir. Çünkü gevşek yapılı sistemler olarak okullarda iş ve eylemlerin bağımsızlığı, karara katılma olgusu, bireysel ihtiyaçların değeri ve sürekli öğrenme esnek bir akış içinde yönetilir (Uğurlu, 2007).

(20)

4

Gevşek yapılı sistemler konusunda yurtdışında çok sayıda araştırma yapılmasına karşın (Weick, 1976; Weick and Quinn, 1999; Green and Swanson, 2011; Breiter, 2004; Contractor and Ehrlich, 1993; Florczak and Buenting, 2012; Hirschhorn, 1994; Orton and Weick, 1990; Pajak and Green, 2003; Ingersoll, 1993) Türkiye’de henüz yeterince araştırılmadığı (Uğurlu, 2007; Dönmez, Uğurlu ve Cömert, 2011) görülmektedir.

Yukarıda incelenen araştırmalardan yola çıkarak okullarda eğitim öğretim sürecinin sağlıklı bir şekilde işlemesinde, gevşek ve özerk yapılanmanın önemli olduğu belirtilebilir. Bu bağlamda, örgütlerde ortak ve önemli kavramlardan birinin liderlik olduğu düşünülmektedir. Bu kavram okul için gerekli olan gevşek yapının sağlanmasında ayrı bir katkı gücüne sahiptir. Bu çalışma söz konusu gücü okulun yönetim yapısına katmak üzere yeniden yorumlanma gerekliliğinden doğmuştur. Bu çalışmada gevşek yapılı sistemler olarak ilkokul, ortaokul ve liselerde müdürlerin liderlik stillerinin öğretmenler tarafından algısı üzerinde durulmuştur.

Araştırmanın Amacı

Araştırmanın genel amacı, gevşek yapılı sistemler olarak ilkokul, ortaokul ve liselerde müdürlerin liderlik stillerinin öğretmenler tarafından algısını belirlemektir.

Bu problemin çözümü için aşağıdaki alt problemlere yanıt aranmıştır:

1. İlkokul, ortaokul ve lise öğretmenlerinin liderlik stillerine ve okulun gevşek yapılanmasına ilişkin algıları ne düzeydedir?

2. Okullarda algılanan liderlik stilleri ile ilkokul, ortaokul ve liselerin gevşek yapılanması arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?

3. İlkokul, ortaokul ve lise öğretmenlerinin sürdürümcü ve dönüşümcü liderlik stillerine ilişkin algıları okul yapısının gevşekliğinin anlamlı yordayıcıları mıdır?

4. İlkokul, ortaokul ve lise öğretmenlerinin liderlik stillerine ve okulun gevşek yapılanmasına ilişkin algıları demografik değişkenlere (cinsiyet, yaş, kıdem, okuldaki hizmet süresi, okul türü, branş, daha önce çalışılan diğer kurumlar) göre anlamlı farklılık göstermekte midir?

(21)

5 Araştırmanın Önemi

Orton ve Weick’e (1990) göre bir örgütün gevşek yapılı olduğunu belirtmek tartışmanın sonucu değil, başlangıcıdır. Gevşek yapılanmış çalışma grupları; gerçek dünyada olağandır; ve gevşek yapılanmanın varlığı; eğitim, sağlık hizmetleri, bilgi işlem ve mobil servis işlemleri de dahil birçok alanda tespit edilmiştir (Pinelle, 2004). Firestone’a (1985) göre, okullar, deneysel olarak belirlenen ilk gevşek yapılı sistemlerdir. Gevşek yapılanma bağlılık ve özerklik kavramlarını birleştirmek için örgütsel teorisyenlerin çabalarının bir ürünüdür (Orton ve Weick, 1990). Orton ve Weick’e (1990) göre, eğitim sistemlerindeki gevşek yapılanma bazıları tarafından değer verilecek bir özellik olarak görülür. Okul müdürlerinin liderlik davranışlarına etki eden en önemli faktörlerden biri okulun örgüt yapısının işleyişidir (Buluç, 2009a). Örgütlerde liderlik stilleri örgütsel amaçlara erişmede önemli bir faktördür (Korkmaz, 2005). Sıkı yapılı ve gevşek yapılı sistemlerde liderlik davranışlarının farklılık göstereceği düşünülebilir. Bu bağlamda okul müdürlerinin kullanacağı liderlik stilleri açısından okulun sıkı veya gevşek yapılanması önemli görülebilir.

Eğitim öğretim süreçlerinin başarılı bir şekilde işlemesi için okul sistemlerinin gevşek yapılanması ve okul yöneticilerinin liderlik stilleri oldukça önemlidir. Eğitim karar vericileri açısından okulların sistem yapısını incelemek ve buna bağlı liderlik stilleri geliştirmek eğitim sisteminin başarıya ulaşmasını kolaylaştıracaktır. Bu çalışma, okullarda algılanan liderlik stilleri ile okul sistemlerinin gevşek yapılanması arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığı yönünde bulgulara ulaşılması bağlamında literatüre katkıda bulunabilir.

Sayıltılar

Araştırmaya katılan öğretmenlerin görüşlerinden hareketle okullarda algılanan liderlik stilleri ile okulların yapısının gevşekliği hakkında bazı çıkarımlarda bulunulabileceği varsayılmaktadır. Bu çalışma, araştırmaya katılan öğretmenlerin okullarındaki liderlik stilleri ve okulların gevşek yapılı olmasıyla ilgili kendi düşüncelerini doğru bir şekilde betimleyeceği varsayımı üzerine kurulmuştur.

(22)

6 Kapsam ve Sınırlılıklar

Bu araştırmada, Ankara ili merkez ilçelerdeki (Altındağ, Çankaya, Etimesgut, Gölbaşı, Mamak, Pursaklar, Sincan ve Yenimahalle) 2012-2013 yıllarında resmi ilkokul, ortaokul ve liselerde görev yapan öğretmen ve yöneticilere Likert tipi ölçekler uygulanarak veriler toplanmıştır. Bu nedenle, bu araştırma sonuçlarının yorumlanması Ankara ili merkez ilçelerdeki resmi ilkokul, ortaokul ve liselerde görev yapan öğretmen ve yöneticilerle sınırlıdır.

Tanımlar

Gevşek Yapılanma: Weick (1976), gevşek yapılanmayı öğelerin uyumlu olduğu ama özerklik ve kimliklerini korudukları bir durum olarak tanımlar.

Gevşek Yapılı Sistem: Weick (1982), gevşek yapılı sistemi; birbirlerini aniden, ara sıra, kayda değmeyecek bir şekilde, dolaylı olarak, er ya da geç etkileyen uyumlu ve bağımsız örgütsel elemanlar bütünü olarak tanımlar.

Liderlik: Liderlik, bireyleri yönlendiren ve örgüt haline getiren bir süreçtir (Kotter, 1990).

Liderlik Stili: Hicks ve Gullert’e (1981) göre, liderin örgütsel amaçları

gerçekleştirmesinde, karşılaşılan sorunların çözümünde, çalışanların motivasyonunu ve iş ortamını dikkate alarak seçmiş olduğu davranış biçimidir (aktaran, Çelik ve Sünbül, 2008, s. 51-52).

(23)

7

BÖLÜM II

KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Bu bölümde, araştırmanın kavramsal çerçevesine, temel kavram ve terimlerin açıklanmasına ve araştırma konusuna ilişkin yapılan diğer çalışmalara yer verilmiştir. Bu amaçla öncelikle sistem kavramı, sistem yaklaşımı incelenmiş, daha sonra gevşek yapılanma ve liderlik kavramları irdelenmiştir.

Sistem

Yalvaç (2000, s.4), sistemi aralarında ilişkiler bulunan, çevre ile de ilişkisi olan, birden fazla fiziksel ve/veya kavramsal bileşenden (parçalar, öğeler ya da alt sistemlerden) bu bileşenlerin özelliklerinden ve bunların bir veya daha fazla ortak amaca, hedefe ve/veya sonuca ulaşmaya yönelik faaliyet ve süreçlerinden oluşan bir bütün olarak tanımlamaktadır.

Kaplan’a (2007) ve Şahin’e (2010) göre, bir sistemin her bölümü kendi içinde bir bütün oluşturur ve böylece her sistem hem daha büyük bir sistemin parçasıdır hem de birbirine bağlı, birbirinden ve tüm sistemden etkilenen alt sistemlerden oluşur. Buna göre, bir sistemin özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

 Belli kurallara göre çalışan sistemler birlik ve beraberlik içindedirler.

 Her sistem başka bir sisteme bağlıdır ve kendisine bağlı olan alt sistemlere de sahiptir.

 Sistemin her parçası kendilerine ait bir amacı gerçekleştirmeye çalışırlar.

Sistemin bütünlüğü ve işleyişindeki uyum, sistemin belli bir dengede durmasını ve daha düzenli işlemesini sağlayacak ve üretimi de artıracaktır (Ayhan, 2010).

Sistem kuramını kullanarak dünyayı ve onun davranışlarını anlamaya yardım eden ve sistem modellerinin kurulmasını sağlayan sistem yaklaşımı ortaya çıkmıştır. (Kurbanoğlu, 1993).

(24)

8 Sistem Yaklaşımı

Bertalanffy’e (1972) göre, modern sistem yaklaşımını incelemek için çok önceye dayanan sistem kavramının tarihini araştırmak önemlidir. Sistem kavramı ilk olarak biyoloji, matematik ve sibernetik alanlarında geliştirilmiş, daha sonra da insan davranışlarını, sosyal olayları ve örgütleri açıklamada kullanılmaya başlanmıştır (Şahin, 2010).

Sistem yaklaşımı, örgütün bir alanında alınan kararların diğer alanları da etkileyeceğini belirtir. Sistem yaklaşımında örgütün her birinin kendine ait özellikleri olan parçaları ve birbirleriyle ilişkileri incelenir (Kaplan, 2007; Çınaroğlu ve Avcı, 2013).

Aydın’a (2005) göre, sistem yaklaşımı bir olaya kendi aralarında birbirleriyle bağlantılı ve bağlı çok sayıda etkenin neden olabileceğini kabul eder. Örneğin, örgütle çevre karşılıklı olarak bağımlı görülmektedir.

Sistem yaklaşımın genel özellikleri genel olarak aşağıda belirtilmiştir (Şahin, 2010):  Bir sistem açık ya da kapalı bir sistem olabilir.

 Açık sistem yaşamak ve dinamik bir denge sağlamak için dış çevreyle ilişki içerisinde olmalıdır.

 Her sistem belirli bir amaca ulaşmak için kurulmuştur.  Sistemler dış çevreyle ilişki halindedirler.

 Sistemlerde eksik yönlerini tamamlamalarını sağlayacak geribildirim ilişkisi vardır.  Sistem kendisini dış çevreden ayıracak sınırlara sahip olmalıdır.

 Her sistem kendi içerisinde alt sistemlere sahiptir.

Koçel’e (2001) göre sistem yaklaşımının okul örgütüne faydalarını şöyle sıralamaktadır:  Sistem yaklaşımı ile yönetici görevini dar bir şekilde yalnızca kendi görevleri

açısından yorumlamaktan kurtularak, kendi alt sistemine bağlı ve ilişki içinde bulunduğu diğer alt sistemleri ve çevre koşullarını dikkate almasını sağlar.

 Sistem yaklaşımı yöneticiye, kendi alt sistemlerinin amaçları, parçası ve bağlı olduğu daha geniş bir sistemin amaçları ile ilişkilendirme fırsatı vermiştir.

 Sistem yaklaşımı yöneticiye örgüt yapısını, alt sistemlerin amaçlarıyla uyumlu bir şekilde bütünleştirme olanağı sağlamıştır.

 Sistem yaklaşımı son olarak yöneticiye alt sistemleri değerlendirirken bu sistemlerin ana sisteme yaptıkları katkıyı saptama fırsatı vermiştir.

(25)

9

Memiş’e (2006) göre, sistem yaklaşımları doğru kullanıldığında, organizasyonların çevresiyle olan karmaşık ilişkilerinin etkin bir şekilde yönetilmesinde güçlü bir araç teşkil ederler.

Sistem yaklaşımının özelliklerinde belirtilen “kapalı sistem - açık sistem” arasında önemli bir ayrım yapılmıştır.

Kapalı Sistem

Dışarıdan bilgi, enerji ve ham madde alınmayan sistemlere kapalı sistem denir. Kapalı bir sistem kendi kendine yeten ve çevresinden ayrılmış bir yapıdadır (Ayhan, 2010, s. 112). Başaran’a (2008) göre, sistemlerin etkileşim içinde oldukları çevreleri ne kadar darsa sistemler o oranda kapalı sistemlerdir.

Açık Sistem

Dışarıdan bilgi, enerji, ham madde alabilen sistemlere açık sistem denir (Ayhan, 2010, s. 112). Yalçınkaya’ya (2002) göre, çevreleriyle sürekli etkileşim halinde olan açık sistemler durağan değildir, değişim, gelişim ve büyüme açıktır. Açık sistemlerin çevreleriyle etkileşim halinde olması, sistemlerin bozulmaya ya da aksamaya uğramasını engeller ve dengede kalmasını sağlar.

Açık sistemin özellikleri şunlardır (aktaran, Ayhan 2010, s. 113):

 Gonzalez ve Mcmillan’a (1973) göre, açık sistemler dış çevreden bilgi, enerji, madde ve materyal alan sistemlerdir.

 İzmirlioğlu’na (1975) göre, açık sistemler çevreden aldıkları bu madde, materyal, bilgi ve enerjiyi dönüşü süreci yoluyla işler.

 Tortop, vd.’ne (2005) göre, dönüşüm süresi sonunda işlenen girdiler çıktı olarak çevreye veya başka sistemlere girdi şeklinde verilebilir. Açık sistemler kendilerini geri besleme yoluyla kontrol ederler. Dış çevrede meydana gelen değişiklikler sistemin yapısını doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyebilir.

Sistem yaklaşımına göre, açık sistem özelliği gösteren eğitim örgütleri sosyal, politik ekonomik sistemlerin ihtiyaçlarına dönük ve değişikliklere cevap verebilecek yapıda olmak zorundadır. Okul işleyişini dış odaklılıktan iç odaklılığa çevirmek için gevşek yapılı okul modeli hayata geçirilmelidir (Dönmez vd., 2011).

(26)

10 Gevşek Yapılanma

Gevşek yapılanma kalıbındaki yapılanma kelimesi, bağımsız öğelerin birbirleriyle

bağlantılı olduğunu ve kararlılıklarını bir dereceye kadar koruduklarını gösterir.

Yapılanma, bağ, bağlantı veya bağlılık kelimeleriyle eş anlamlıdır. Gevşek kelimesiyle ise,

öğelerin ani değişiklilere maruz kaldıklarına ve bir dereceye kadar kararsızlıklarını ve bağımsızlıklarını koruduklarına dikkat çekilir. Gevşek yapılanma kalıbı ise, yapılanmış olguların birbirleriyle uyumlu oldukları ama her bir olgunun da kendi özelliklerine sahip olduğunu anlatır. Gevşek yapılanma, ayrıca, zayıf ve yavaş bir şekilde ya da çok az bir ilişkiyle birbirine bağlanmış olmayı ifade eder (Weick, 1976; Orton ve Weick, 1990). Lack’e (1999) göre, gevşek yapılanma bir örgütün üyelerinin güçlü yönlerini tanımasını ve zayıf yönlerine dikkat etmesini sağlayan işlevsel bir modeldir.

Gevşek yapılanma, Weick’in “Gevşek Yapılı Sistemler” olarak eğitim örgütleri isimli makalesiyle aynı anda yayınlanan dört diğer örgütsel perspektifle işlem maliyeti ekonomisi (Williamson, 1975), kurumsal teori (Meyer and Rowan, 1977), nüfus ekolojisi kuramı (Hannan and Freeman, 1977), kaynak bağımlılığı teorisi (Pfeffer and Salanjik, 1978) karşılaştırıldığında, gevşek yapılı sistem kavramının araştırmacılar tarafından farklı algılandığı görülmüştür (Orton ve Weick, 1990).

Gevşek yapılanma, hem sıkı yapılı hem de ayrışmış sistem kavramlarına bir alternatif olarak ortaya çıkarılan diyalektik bir kavramdır (Berente, 2009). Gevşek yapılanma kavramı, herhangi bir sistemin hem dış güçlere kapalı olarak (yapılanma kararlılığı ortaya çıkarır) teknik bir seviyede hem de dış güçlere açık olarak (gevşeklik esnekliği ortaya çıkarır) örgütsel bir seviyede hareket edebileceğini farz eder (Orton ve Weick, 1990). Başka bir ifadeyle, gevşek yapılanma çevreye karşı hem kapalı hem de açık bir şekilde işlev gösterebilir.

Gevşek yapılanma için önemli bir kavram olan bağımlılık, işin yapıldığı öğelerin ya da iş süreçlerinin ne dereceye kadar birbirleriyle ilişkili olduğunu böylece bir öğenin durumundaki değişikliğin diğerlerini nasıl etkilediğiyle ilgilidir. Glassman’a (1973) ve Weick’e (1976) göre, gevşek yapılanmada bağımlılık zayıftır, çünkü gevşek yapılanmış sistem öğeleri çok az ve zayıf değişkenler paylaşırlar.

Glassman’a (1973) göre, sistemler ortak olarak çok az değişkene sahipse ya da ortaklaşa sahip oldukları değişkenler, onları etkileyen diğer faktörlere göre zayıfsa, sistemler gevşek yapılanmıştır. Sistemler, gevşek yapılandığı zaman, birbirlerinden bağımsız olarak

(27)

11

çalışabilirler. Bununla beraber, sistemlerin çok sayıda ortak değişkeni paylaştıkları ya da bu değişkenlerin güçlü olduğu durumlarda, sistemler arasında bağlantılar artar ve bağımsızlıkları azalır. Bundan dolayı, gevşek yapılanma için sistem içindeki birimlerin birbirleriyle sıkı bir şekilde yapılanmamış olması gerekir.

Weick’e (1976) göre, hem birbirleriyle uyumlu hem de bir dereceye kadar ayrı oldukları için örgütlerdeki süreçler gevşek yapılanmıştır. Weick, ayrıca, bunların amaçlarını gerçekleştirmeye çalışan sistemler olduklarını, gevşek yapılanmış şeyler olmadıklarını belirtir. Gevşek sistemlerde, aynı sonuca ulaşmak için farklı yaklaşımlar olabilir.

Orton ve Weick (1990), gevşek yapılanmanın sekiz türü olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bunlar:

1. Bireyler arasında gevşek yapılanma, Hedberg’in (1984) çelik işinde, Keidel’ın (1984) beyzbol takımlarında ve Hagan, Hewitt ve Alwin’in adalet sisteminde yaptığı çalışmalarda gösterilmiştir.

2. Alt birimler arasında gevşek yapılanma, Deal ve Celotti (1980), Murphy ve Halinger (1984) ve Weick (1976) tarafından sınıflarda, Boynton ve Zmud (1987) tarafından örgütlerin bilgi işlem birimlerinde, Leatt ve Schneck (1984) tarafından hastanelerin alt birimlerinde incelenmiştir.

3. Örgütler arasında gevşek yapılanma, Covaleski, Dirsmith ve Jablonsky (1985) tarafından devletin geriatrik hizmet kurumlarında ve Luke, Begun ve Pointer (1989) hastane sektöründeki benzer firmalarda araştırılmıştır.

4. Hiyerarşik kademeler arasında gevşek yapılanma, yöneticilerin sınıf faaliyetleri üzerindeki etkilerini araştıran Gamoran ve Dreeben (1986) ve Ouchi (1978) tarafından mağazalarda incelenmiştir.

5. Örgütler ve çevreler arasındaki gevşek yapılanma, bir polis iletişim sistemi ve acil telefon aramaları yapan çevredeki insanlar arasındaki gevşek yapılanmayı tanımlayan Manning (1982) tarafından tanımlanmıştır.

6. Düşünceler arasındaki gevşek yapılanma, Bussigel, Barzansky ve Grenholm (1986) bazı tıp okullarında araştırılmıştır.

7. Eylemler arasında gevşek yapılanma, problemler ve seçimler arasındaki gevşek yapılanmayı inceleyen Cohen, March ve Olsen (1972) tarafından tanımlanmıştır. 8. Amaçlar ve eylemler arasında gevşek yapılanma, birçok düşünce için engel

oluşturan amaçlar ve eylemler arasındaki gevşek yapılanmayı inceleyen Salancik (1975), planlama ve uygulama arasındaki gevşek yapılanmayı inceleyen Withane

(28)

12

(1984), ofis yapılarını ve emirleri inceleyen Thomas (1983, 1984) ve yapısal ve teknik temelleri anlatan Meyer ve Rowan (1977) tarafından tanımlanmıştır.

Gevşek Yapılanmayı Ortaya Çıkaran Nedenler

Araştırmacılar, bazı sistemlerin neden gevşek yapılandığını ortaya koymak için araştırmalar yapmışlar ve gevşek yapılanmayı ortaya çıkaran üç neden bulmuşlardır (Orton ve Weick, 1990, s. 206):

1. Nedensel Belirsizlik: Birçok araştırmacı nedensel belirsizliğin gevşek yapılanmanın nedenlerinden biri olduğunu ileri sürmüştür. Nedensel belirsizlik, araç-amaç bağlantılarının belirgin olmamasıdır. Araştırmacılar, belirsizliğin gevşek yapılanmayı yaratan nedensel belirsizliği nasıl ortaya çıkardığını gözlemlemişlerdir. Faulkner ve Anderson (1987), 1965 ve 1980 yılları arasında 2430 firmanın kredilerini analiz ederek belirsizliğin yönetim yapıları üzerindeki etkilerini incelemiştir. Bu araştırma sonucunda, araçlar ve amaçlar arasındaki belirsiz bağlara, yatırım oranlarındaki, taleplerdeki ya da içerikteki değişkenliğin neden olduğunu bulmuşlar ve gevşek yapılanmayı ortaya çıkarmışlardır. Başka bir ifadeyle, birimler arasındaki ilişkilerin belirgin olmaması gevşek yapılanmayı ortaya çıkaran nedenlerden biridir. Benzer şekilde March (1987), belirsizliğin gevşek yapılanmaya neden olduğunu ileri sürer ve karar çevrelerinde yer alan dört belirsizlik ortaya koyar:

o Karar mercilerinin tercihleri tutarsız ve öngörülemezdir; o Problemler, çözümler ve eylemler birbirlerinden bağımsızdır; o Çıkarcı anlayış eskimiş geleneklerden daha önemlidir

o Bilgi önceki kararlardan ders çıkarmak için kullanılır.

2. Parçalanmış Dış Çevre: Gevşek yapılanmanın ikinci nedeni olan dış çevrenin parçalanması, iki şekilde oluşur: çeşitli uyaranlar ve farklı beklentiler.

Parçalanmanın çeşitli uyaranları şeklinde oluşan formu, coğrafik dağılım, piyasa talebi ve sistemdeki değişken talepler gibi farklı kavramlardan oluşur.

Parçalanmanın farklı beklentiler şeklinde oluşan formu ise Meyer ve Rowan (1977) tarafından okullarda, Covaleski ve Dismith (1983) tarafından hastanelerde, Hogan, Hewitt ve Alvin (1979) tarafından mahkemelerde ve Thomas (1984) tarafından hapishanelerde incelenmiştir.

(29)

13

3. Parçalanmış İç Çevre: Gevşek yapılanmayı ortaya çıkaran üçüncü neden ise, parçalanmış iç çevredir. Parçalanmış iç çevrenin gevşek yapılanmada nasıl bir rol oynadığı Pfeffer (1978) tarafından örgütlerde incelenmiştir.

Weick (1976), örgütlerde gevşek yapılanmayı ortaya çıkaran sebepleri aşağıdaki gibi sıralamaktadır (aktaran, Lack, 1999) :

 Kaynaklar ve bunları kullananlar (yönetim yapısı, bölümler ve çalışanlar) arasında uyuşmazlık vardır.

 Örgütün ortak amaçlarını gerçekleştirmek için birbirinden bağımsız bölümler vardır. Bu bölümler/ birimler kendi araç gereçlerini geliştirebilirler.

 Bölümler/birimler arası iletişim zayıftır. Her bölüm/birim kendi iletişim ağını oluşturur.

 Bölümler/birimler arasında koordinasyon zayıftır.

 Örgütlerdeki kurallar ve düzenlemelerin uygulanmasında yetersizlikler ve belirsizlikler vardır.

 Belli durumlarda planlanmış tepkisizlik vardır.  Rastgele bir bağımsızlık vardır.

 Olaylar ve eylemlerin sınırlarını gözlemleyerek belirlemek ve başarının değerlendirmek zordur.

 Denetim seyrektir.  Merkezileşme esnektir.  Yetki devri vardır.

 Bölümler/birimler arasında güçlü teorik bağlantılar yoktur.

 Örgütlerde planlanmış günlük aktiviteler azdır ve günlük aktivitelerde hiyerarşik ilişkiler önemsenmez.

 Değişime karşı direnç vardır.

 Örgütlerdeki sosyal aktiviteler, kurslar, kulüpler ve eğitsel faaliyetlere katılma koşulları için ön şart yoktur.

Pinelle (2004, s. 36) ise, gevşek yapılanmayı benimsemenin altında yatan faktörleri şu şekilde ifade etmektedir:

Belirsiz değerlendirme kriteri: Değerlendirmenin zor olmasının nedenlerinden

bazıları, sonuçların belirsizliği, başarıyı ve başarısızlığı belirlemenin zorlukları, müşterilerin çeşitliliğidir. Belirsiz değerlendirme kriteri, örgütteki yönetim yapısını

(30)

14

zayıflatabilir ve yönetim ve çalışanlar arasında veya yöneticilerle yönetim birimleri arasında gevşek yapılanmaya neden olabilir. Başka bir ifadeyle, örgüt çalışanlarının performanslarının değerlendirilmesinin zor olması gevşek yapılanmayı ortaya çıkarır.

 Gizli denetim: Örgüt üyelerinin aktivitelerinin teftiş edilmesi seyrek ve basittir. Gizli denetimin, yöneticiler ve astlar arasında oluşmasının nedeni yöneticilerin görevleri ve sonuçları gözlemleyememesidir.

Çevresel belirsizlik ve karmaşıklık: Gevşek yapılanmış bir yapı, alt birimler

bağımsız ve değişikliklere açık oldukları için belirsizlik ve karmaşıklığı etkili bir şekilde yönetebilir. Bu bağlamda, değişikliklere açık olan gevşek yapılanmış bir örgüt çevrenin getirdiği belirsizliklere daha kolay uyum sağlayabilir.

 Rutin-olmayan ve öngörülemez görevler: Örgütlerde gerçekleştirilmesi istenen görevler, her zaman programda yer alan görevler değildir, ayrıca planlanmaları ve önceden tahmin edilebilmeleri zordur. Başka bir ifadeyle, gevşek yapılanmış örgütler planlanmamış ani durumlara daha kolay uyum sağlayabilir.

Örgüt/grup boyutu ve karmaşıklık: Sistemlerin büyümesi ve daha karmaşık hale

gelmesi örgütsel alt birimler ve bireyler arasında gevşek yapılanmaya neden olabilir. Bu bağlamda, örgütlerin büyüdükçe daha karmaşık hale gelmesi gevşek yapılanmayı gerektirir.

Uyumsuz dış beklentiler: Örgütsel davranış ile ilgili çevresel beklentiler, eylemsel

isteklerle uyumlu değildir.

İç çatışmalar: Örgüt içerisindeki kişilik çatışmalarına ya da birbirlerine zıt

değerlere ve düşüncelere sahip çalışanlar bulunmaktadır. Gevşek yapılanma örgüt içerisindeki iç çatışmaları en aza indirmek için kabul edilir. Gevşek yapılanma eylemlerin seyrek denetlenmesiyle ve birimler arasında etkileşimin azlığıyla bağımsızlığı arttırdığı için çalışanlar, yöneticiler ve birimler arasındaki çatışmaları azaltabilir. Başka bir ifadeyle, gevşek yapılanma sonucunda birimler arası iletişimin azalması örgüt içerisinde oluşabilecek çatışmaları en aza indirir.

 Profesyonellik: Profesyonellik gevşek yapılanmaya olanak sağlar çünkü profesyonel çalışanlar bürokratik yapılardan bağımsızlık talep etme gücüne sahiptirler.

(31)

15

Uzmanlık bilgisi: Uzmanlık bilgisi ile profesyonellik arasında farklar

bulunmaktadır. Örgüt içerisinde uzmanlık bilgisi ve yeteneğine sahip olan çalışanların eylemlerine yön verecek yeterli bilgiye sahip yöneticiler olmayabilir.  Karşılıklı etkileşim için sınırlı fırsatlar: Grup veya örgüt üyeleri birbirleriyle

etkileşime girmek için sınırlı fırsatlara sahip oldukları zaman çalışanlar daha bağımsız ve gevşek yapılanmış bir sisteme uyum sağlayabilirler. Çalışanların etkileşim içinde olmalarını zorlaştıran faktörler şunlardır: Fiziksel dağılım, program değişkenliği, çalışan hareketliliği ve fiziksel çevre.

o Fiziksel dağılım: Çalışanlar fiziksel olarak dağıtıldıkları zaman, etkileşim

kurmaları daha zor olduğu için gevşek yapılanma benimsenir.

o Program değişkenliği: Çalışanlar farklı iş programlarına sahip oldukları

zaman ortak çalışmaları zordur. Çalışanlar farklı iş düzenlerine sahip olabilir ya da farklı zaman dilimlerinde çalışıyor olabilir.

o Hareketlilik: Çalışanlar geniş bir alana dağılmış olarak çalışıyorlarsa, fiziksel konumlarındaki ve programlarındaki değişiklikler gevşek yapılanmayı ortaya çıkaran zorluklara neden olabilir.

o Fiziksel çevre: İşin yapıldığı fiziksel çevrenin özellikleri iletişime engel

olabilir ve bu durum da gevşek yapılanmayı ortaya çıkarabilir. Fiziksel çevre, çalışanlar arasındaki iletişimi engelleyecek işyerindeki gürültüler ve işyerinin fiziksel düzeni gibi faktörlere sahiptir.

Gevşek Yapılanmanın Ortaya Çıkardığı Sonuçlar

Devamlılık

Dengeyi, değişime karşı direnci ve devam eden faaliyetleri ifade eden, devamlılık gevşek yapılanmanın örgütsel bir sonucudur. Wilson ve Corbett’a (1983) göre, sıkı yapılı sistemler gevşek yapılı sistemlere göre sistem içerisinde değişikliğin yayılmasına daha fazla olanak sağlar. Meyerson ve Martin’e (1987) göre, örgütsel kültürler değişime karşı direnç gösterirler. Ayrıca, örgüt yöneticileri gevşek yapılı bir sistemi planlamada, öngörmede, kontrol etmede ya da değiştirmede problemler yaşamaktadır. Gevşek yapılı sistemlerin değişikliklere uyum sağlaması yavaştır (Pinelle, 2004). Başka bir ifadeyle, gevşek yapılı sistemler mevcut durumu devam ettirme eğilimindedirler.

(32)

16 Duyarlılık

Gevşek yapılanmanın bir avantajı olan duyarlılık maddesine göre, gevşek yapılı sistemler problemlerin sistem içinde yayılmasını engeller ve yeni fikirlerin ortaya çıkarılmasını sağlar (Weick, 1976).

Ancak Perrow (1984) ve Cameron, Kim ve Whetten’ ın (1987) yaptığı çalışmalar çevreye karşı olan duyarlılığın gevşek yapılı sistemlerde kısmi bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Gevşek yapılı sistemlerde sistemin altbirimlerinin birbiriyle gevşek yapılanması, alt sistemlerde oluşan problemlerin sistemin bütününe yayılmasını engeller (Weick, 1976; Pinelle, 2004).

Uyum

Uyum, gevşek yapılı bir sistemde değişimin özümsenmesi ve desteklenmesi anlamına gelir. Gevşek yapılanmada uyum üçe ayrılır (aktaran, Orton ve Weick, 1990, s. 214):

1. Deneme: Hedberg’e (1981) göre, örgüt içerisindeki belirsizlik gibi durumların üstesinden gelmek için çevredeki ya da bireyler ve çevre arasındaki problemler yavaş yavaş çözülür. Deneme, problemlerin nedenlerini ortaya çıkaracak faaliyetleri içerir.

2. Ortak karar: Thompson ve Tuden’a (1959) göre, gevşek yapılanma araç-amaç ilişkilerinde (geçici belirsizlik) anlaşmazlığa düştüğünde, önceliklerle ilgili ortak karar varsa sistem uyum içinde olur.

3. Görüş ayrılığı: Weick’e (1976) ve Eisenberg’e (1984) göre, görüş ayrılıkları gevşek yapılı sistemlerde kültürel sigorta ve farklılıklarla ortaya çıkar ve korunur. Nemeth (1986), azınlık etkilerinin sistemlerin karmaşık problemlere uyum sağlamasına yardımcı olduğunu, bunun nedeninin de çoğunluğun bilişsel çabaları kuvvetlendirmesi olduğunu ileri sürer.

Doyum

Gevşek yapılanma; etkililiği, çatışmayı, güvenliği ve sosyal ilişkileri etkilediği gibi iş doyumunu da etkilemektedir. Bölümlerin kendi içerisinde amaçları belirlemesi daha kolay olduğu için, gevşek yapılanma özerklik ve etkililiği artırır (Orton ve Weick, 1990). Bu bağlamda, örgüt içerisinde kendilerini güvende hisseden çalışanların iş doyumu artar.

(33)

17 Etkililik

Gevşek yapılanmanın etkililiği ile ilgili yapılan tartışmalar yaygındır. Lutz (1982), Murphy ve Hallinger (1984) yaptıkları çalışmada gevşek yapılanmanın örgütsel sonuçlarının etkisiz olduğunu vurgularken, Covaleski ve Dirsmith (1983) ise verimliliği, pazar payını ya da yatırımdaki kazancı düşünerek sonuçların etkili olduğunu ileri sürer (Orton ve Weick, 1990).

Gevşek Yapılı Sistemler

Gevşek yapılı sistem kavramı yaygın olarak kullanılmış ve farklı şekillerde anlaşılmıştır. Kavram, tam olarak belirlenmediği için, kullanımı tartışmalara neden olmuştur (Orton ve Weick, 1990). Meyer ve Rowan’a (1977) göre, yapısal elementler, birbirleriyle ve diğer eylemlerle gevşek olarak ilgili oldukları, kurallar ihmal edildiği, kararlar uygulanmadığı ya da uygulansa da kesin olmayan sonuçlar doğurduğu, teknolojilerin etkililik problemi olduğu, değerlendirme sistemleri bozulduğu için formal örgütler gevşek yapılanmıştır. Pinelle’e (2004, s. 97) göre, sistemlerde aşağıdaki öğelerden iki ya da daha fazlası var olduğunda gevşek yapılanma oluşur:

1. Düşük bağımlılık: Her birimin eylemleri diğer birimleri zayıf bir şekilde ve seyrek olarak etkiler.

2. Yüksek farklılaşma: Birimler birbirlerinden ayrı ve bağımsızdır.

3. Düşük etkileşim: Birimler arasındaki bağımlılığı sürdürmek için gerekli olan etkileşim düzenli değildir.

Bu bağlamda, gevşek yapılı sistemler birimlerin birbirinden bağımsız olduğu, değişime karşı direncin olduğu, yönetim yapısının zayıf olduğu, denetimin seyrek olduğu, etkileşimin az olduğu sistemlerdir.

Gevşek Yapılı Sistemlerle Sıkı Yapılı Sistemler Arasındaki Farklar Pinelle’ye (2004, s. 97) göre, sıkı yapılı sistemlerde bulunan özellikler şunlardır:

1. Yüksek bağımlılık: Sistemin her birimindeki faaliyetler diğer birimleri büyük ölçüde ve düzenli olarak etkiler.

(34)

18

3. Yüksek etkileşim: Birimler arasındaki etkileşim düzenli bir şekilde devam eder. 1982’de Weick, sistemleri sıkı yapılı yapan dört özellik belirlemiştir. Birincisi, kurallar belirlenir. İkincisi, örgüt üyeleri bu kurallar üzerinde anlaşmaya varır. Üçüncüsü, sonuçlar kurallara göre belirlenir ve sonuçların karşılanıp karşılanmadığını belirleyen bir sistem vardır. Son olarak, geribildirim döngüsü, sürecin başarısını anlatır. Gevşek yapılı sistemler ise, bu özelliklerin bir ya da daha fazlasından yoksundur. Birçok durumda, kuralların veya sürecin tanımı eksiktir. Gevşek yapılı sistemler, uyumlu davranmayan bağımsız öğelere sahip olarak tanımlanırken, sıkı yapılı sistemler, bağımsız bir şekilde hareket etmeyen uyumlu bileşenlere sahip olarak tanımlanır (Orton ve Weick, 1990).

Weick’e (1982) göre, sıkı yapılı sistemlerde A birimi B birimini sürekli olarak, büyük ölçüde, doğrudan ve hemen etkiler. Bunun aksine gevşek yapılı sistemlerde A birimi, B birimini aniden, ara sıra, dolaylı olarak etkiler. En dikkat çeken nokta ise, gevşek yapılı sistemlerde bağımsızlık sınırlar arasındaki gevşek bağlarla belirlenir.

Gevşek Yapılı Sistemlerin Özellikleri

Hirschhorn’a (1994) ve Breiter’a (2004) göre, gevşek yapılı sistemler, bireylerin içinde bulundukları sisteme göre daha fazla özerkliğe sahip oldukları yerlerdir. Gevşek yapılı sistemlerde, sistemin bir bölümündeki eylemler diğer bölümdekileri çok az etkileyebilir ya da hiç etkilemez. Bu sistemler, seyrek kontrol, belirsizlik ve fazla esneklik içeren öğelerden oluşur. Gevşek yapılı sistemler, kendi sınırlarını, kültürlerini ve içeriklerini kendileri oluşturan özerk birimlere sahiptir.

Weick (1976), gevşek yapılı sistemlerin genel özelliklerini şu şekilde sıralamaktadır:  Kullanılan farklı araçlar aynı sonucun ortaya çıkmasını sağlayabilir.

 Sistem içerisinde etki yavaş bir şekilde dağılır.  Sistem içerisindeki uyum yetersizdir ya da azdır.  Sistemin çalışmasını sağlayan kurallar azdır.  Gözlemcilerin gözlem yetenekleri zayıftır.

 Çevreden gelen geribildirim yavaştır ya da çevreden geribildirim alamaz.  Alt-sistemler arasında rastgele bir bağımsızlık vardır.

(35)

19

Ingersoll (1993, s. 86) ise, gevşek yapılı sistemlerin özelliklerini şöyle sıralamaktadır:  Belirsiz ya da farklı örgütsel amaçlar,

 Çalışanların üretken eylemlerinde işbirliğinin az olması,  Örgütsel kontrol eksikliği,

 Çalışanların bağımsızlığının fazla olması,  Yönetsel otoritenin azlığı.

Gevşek Yapılı Sistemlerin Tarihçesi

“Gevşek yapılanma” terimi ilk olarak, hücre ve organı, organizma ve grubu, örgüt ve toplumu da içine alan yaşam sistemlerindeki öğeler arasındaki bağlantıları tanımlamak için bu terimi kullanan Glassman (1973) tarafından kullanılmıştır (Pinelle, 2004). Gevşek yapılı kavramı Karl Weick (1976) tarafından yaygınlaştırılmış ve Meyer ve Rowan (1977) tarafından geliştirilmiştir (Firestone, 1984). Ayrıca, kavram Hannan ve Freeman (1977), Pfeffer ve Salancik (1978), Mintzberg (1979) ve Perrow (1984) tarafından da benimsenmiştir (Berente, 2009).

Weick (1976), son 30 yıldır örgütsel teoriye hükmeden rasyonel teoriler aleyhine kendi fikrini öne sürmüştür. Bu rasyonel modeller, örgütleri kesin girdi ve çıktılara sahip olarak görürler. Bu basitleştirilmiş görüş, birçok örgüt türü için işe yaramamıştır. Weick, örgütler içindeki birçok sürecin gevşek yapılandığını, yani, birbirlerine karşı sorumlu olduklarını ama bir dereceye kadar da ayrı olduklarını belirtmiştir. Bunların yine de amaçlarını başarmak için çalışan sistemler olduklarını vurgulamıştır.

Weick’in 1976’daki İdari Bilim Dergisi’ nden alınan makalesi, gevşek yapılı sistemler olan örgütlerle ilgili temel kaynak kabul edilir (Orton & Weick, 1990; Robson, 1998; Gumport &Sporn, 1999; Weick & Quinn, 1999; Johnson, 2002; Pajak & Green, 2003). Weick’e (1976) göre, gevşek yapılı teriminin temeli sistem teorisidir. Bununla beraber, Glassman (1973), Orton ve Weick (1990), Foster (1983) ve Gumport ve Sporn (1999); gevşek yapılı sistemler kavramının, Açık Sistem Teorisi kategorisine girdiğini belirtmiştir (Pinelle, 2004, s. 33; Swanson, 2010, s. 24, Green ve Swanson, 2011, s. 377).

Bazı araştırmacılar, gevşek yapılanma kavramının belirsizliğine dayanarak kavramın kullanılmasına itiraz etmişlerdir. Bazı araştırmacılar da, kavramın görünüş geçerliliğine dayanarak kavramı desteklemişlerdir. Bu iki düşüncenin ortasında olan araştırmacılar ise,

(36)

20

çalıştıkları konuya uygun olduğunu düşündükleri ancak anlamını tam olarak bilmedikleri için kavramı tereddüt ederek kullanmışlardır (Orton ve Weick, 1990).

Gevşek Yapılı Bir Sistemin Avantajları ve Dezavantajları

Gevşek yapılanma örgütler için yararlı olabileceği gibi, aynı zamanda da örgütlerin gelişimi için önemli sorunlara da neden olabilir. Gevşek yapılanma bazı örgütlerin ve çalışanlarının ihtiyaçları için uygun olabilirken, bazı örgütlerde de etkili ve verimli bir şekilde amaçlara ulaşmaya olanak sağlamayabilir (Pinelle, 2004).

Gevşek Yapılı Bir Sistemin Avantajları

Gevşek yapılı sistemler, çevreden izole edilmiş durumda olabilir. Sistemin diğer birimleri değişmeksizin, bir birim, bir ihtiyaca tepki gösterebilir, bundan dolayı da algılama mekanizması olarak işlev gösterebilir. Eğer bir değişiklik, birime yararsızsa, tüm sistem bundan zarar görmez. Değişiklik etkiliyse, yenilik sisteme yayılabilir ve diğer birimler tarafından uyum sağlanabilir. Weick’e (1976) göre, gevşek yapılı bir sistemin avantajları şunlardır:

 Gevşek yapılanma, örgütün çevrede oluşan en küçük değişikliklerden bile etkilenme olasılığını azaltır ve örgütün bölümlerinin devamlılığını sağlar.

 Gevşek yapılanma, hassas bir algılama mekanizması sağlar. Gevşek yapılı sistemler, bağımsız algılama öğelerini koruyabildikleri için çevrelerini sıkı yapılı örgütlere göre daha iyi tanırlar.

 Gevşek yapılı bir sistem, uyum sağlaması kolay bir sistemdir. Büyük bir sistemdeki bütün öğeler, birbirleriyle gevşek yapılandıysa, o zaman herhangi bir öğe, bütün sistemi etkilemeksizin tek bir olayı değiştirebilir ve düzeltebilir.

 Gevşek yapılı sistemler, sıkı yapılı sistemlere göre öğelerin kimliğinin, bağımsızlığının ve farklılığının daha fazla korunduğu, değişikliklerin ve yeni çözümlerin daha iyi devam ettirildiği sistemlerdir. Gevşek yapılı sistemler, sıkı yapılı sistemlere göre daha fazla farklılık içerirler ve bu nedenle de çevrelerinde oluşan değişikliklere daha kolay uyum sağlayabilirler.

 Gevşek yapılı sistemin bir bölümünde aksaklık varsa, o zaman bu aksaklık sistemin diğer bölümlerini etkilemeden düzeltilebilir. Gevşek yapılı bir sistem, problem oluşturabilecek durumları belirleyip problemlerin yayılmasını önleyebilir.

(37)

21

 Gevşek yapılı sistemler, bireylerin özgür iradelerini kullanmaları için daha uygundur. İnsanlar için önemli olan yararlı olma hissi, bağımsız birimleri olan gevşek yapılı bir sistemde daha fazla olabilir.

 Bireyleri eşgüdümlemek zaman aldığı ve maliyetli olduğu için gevşek yapılı bir sistemi yürütmek sıkı yapılı bir sisteme göre nispeten ekonomik olabilir.

Gevşek Yapılı Bir Sistemin Dezavantajları

Gevşek yapılı sistemlerin dezavantajı ise, birimler arasındaki ilişki eksikliğinden dolayı değişimin yavaş ve etkisiz olabileceğidir. Weick’e (1982) göre, bireylerin kendi bölümlerinde yenilik yapmaları kolay olan gevşek yapılı bir sistemin bütününde değişiklik yapmak zordur. Gevşek yapılı bir sistem, çevreden gelen küçük taleplere cevap verebilirken tehditlere cevap verebilecek şekilde kendi içinde bütünlük oluşturamaz (Firestone, 1984). Gevşek yapılı sistemlerde birimler arasında bağlantı eksikliğinden dolayı değişim yavaş ve etkisiz olabilir (Green ve Swanson, 2011).

Lutz’a (1982) göre, yöneticiler gevşek yapılanma fikrini sorumluluktan kaçmak için bir gerekçe olarak kullanırlar. Bazı kuramcılar da, gevşek yapılı sistemlerin yönetimini problem olarak görürler ve gevşek yapılı sistemlerde göze çarpmayan bir liderliğin olduğunu ancak daha güçlü bir liderlik olması gerektiğini belirtirler (Orton ve Weick, 1990).

Weick (1976), gevşek yapılı sistemlerin dezavantajlarını şu şekilde sıralamaktadır:

 Gevşek yapılı sistemlerin dış çevredeki değişikliklerden etkilenmemesi, örgüt içerisindeki eski geleneklerin ve “çağdışı uygulamaların” devam etmesine neden olur.

 Örgütün esnek olması ve çevresini iyi tanıması, örgütün birimlerinin çevreden gelen değişen uygulamaları ve açıklamaları sürekli olarak benimsemesine yol açar.  Herhangi bir öğenin bütün sistemi etkilemeden değişiklikler yapabilme özelliği,

etkili ve standart hale gelmiş prosedür ve normlardan vazgeçilmesiyle sonuçlanır.  Gevşek yapılı sistemlerin çevrelerindeki değişikliklere daha kolay uyum

sağlayabilmeleri, örgütün diğer bölümlerinde yer alan yararlı uygulamaların yayılmasını engelleyebilir.

(38)

22

 Örgütün bir bölümündeki aksaklığın diğer bölümleri etkilememesi, gevşek yapılı bir sistemde problem haline gelebilir. Gevşek yapılı doğasından dolayı örgüt yetersiz öğelerini onarmada problem yaşayabilir.

 Gevşek yapılı sistemlerde bireylerin özgür iradelerini kullanabilme özelliği, diğer çalışanların verimliliğini ve performansını artırmaya yardımcı olmaz.

 Sıkı yapılı bir sisteme göre gevşek yapılı bir sistemi yönetmek daha ekonomik olmasına rağmen, gevşek yapılanma fon tahsisi edilemeyen bir sistemdir; bundan dolayı da değişim aracı olarak kullanabilmek için değiştirilemez ve belirlenemez bir sistemdir.

1990’ da Orton’la beraber Weick, hem orijinal makalenin yanlış anlaşılmasına hem de kavramın basitleştirilmesine karşılık olarak bu kavramı geliştirmiştir. Özellikle, Orton ve Weick, gevşek yapılanmanın tek boyutlu yorumunun tersine diyalektik yorumunun; örgütsel etkileşimlerin daha iyi anlaşılmasını sağlayacağını ileri sürer. Gevşek ve sıkı yapılı sistemler; karşılıklı olarak birbirlerini dışlayıcı değildir ve örgütler aynı yapı içerisinde hem hiyerarşik ve sıkı yapılı bileşenlere hem de eşitlikçi ve gevşek yapılı bileşenlere sahip olabilirler (Green and Swanson, 2011).

Gevşek Yapılı Sistemler Olarak Eğitim Örgütleri

1970’lerden beri, eğitim alanındaki araştırmalar, okulları geliştirmek ve değiştirmek için yollar arayan karmaşık sosyal örgütler olarak göstermişlerdir. Okul sistemi, okul kademelerinde ve yaş gruplarında işlevsel farklılıkları olan hiyerarşik bir örgüt olarak tanımlanabilir (Breiter, 2004). Weick, okulları gevşek yapılı sistemlerin ilk örnekleri olarak kullanır, çünkü eğitim örgütleri arasında fazla değişkenlik ve farklı yönetim stilleri varken bu örgütler, zaman içerisinde ve farklı çevrelerde dikkate değer bir tutarlılık sergilemişlerdir (Pajak ve Green, 2003).

Gevşek yapılı terimi, okul örgütlerini olaylar, öğeler ve süreçler arasında kontrolün, etkinin, işbirliğinin ve etkileşimin az olduğu örgütler olarak karakterize eder (Pajak ve Green, 2003). Weick (1982), okulların diğer örgütlere benzemediğini; bundan dolayı, farklı bir şekilde yönetilmeleri gerektiğini belirtir. Sınıf boyutları değişkenken, ders içeriği ve sınıfların mimarileri farklıyken sonuçların hala tanınabilir olması, okulları diğer örgütlerden ayıran özelliklerdir.

Şekil

Tablo  1’deki  dağılım  incelendiğinde,  2012-2013  öğretim  yılı  verilerine  göre  Ankara  ili  merkez  ilçelerdeki  1088  resmi  okulunda  40  585  öğretmen  görev  yapmaktadır
Şekil 1. Okul Müdürlerinin Liderlik Stilleri Ölçeği’nin DFA Sonucu: Yol Diyagramı
Şekil 2. Okul Yapısının Gevşekliği Ölçeği’ne İlişkin DFA Sonucu: Yol Diyagramı
Tablo  10’da  verilen  birimler  arası  işleyiş  yordanmasına  ilişkin  çoklu  doğrusal  regresyon  analizi  sonuçları  incelendiğinde,  sürdürümcü  liderlik  ve  dönüşümcü  liderlik  stillerinin  birlikte  birimler  arası  işleyişi  %9’unu  açıkladığı  gö
+3

Referanslar

Benzer Belgeler

4.Toward Integrating the Healthcare Enterprise and E-Health Innovation【圖:開幕式後致詞嘉賓與外國演講貴賓合

膚感染性疾病(香港腳、灰指甲、病毒疣、毛囊炎、蜂窩性組織炎)等。

/person/year, is much less than the nurses; 3) Compared to the Center Med. Hosp., District MTs exposed to higher environmental risk and received less training in occupational

Bulgulara göre, öğretmenlerin davranışsal açıdan güçlendirme alt boyut- larından yetki devrinin, liderlik stili alt boyutlarından dönüşümcü ve sür-

Örne¤in, bir kök hücreden kan, damar, sinir veya kas hücresi elde edilebiliyor.. Bu hüc- reler ço¤alt›larak vücuda verilince, hasarl› hücrelerin yerini alarak

Çalışmamızda histopatolojik tanıları göz önüne alındığında, lentigo maligna, displastik nevus , malign melanoma ve pigmente bazal hücreli karsinom malign kabul

Araştırmanın sonuçlarına göre, araştırmaya katılan katılımcıların görüşlerine göre okul yöneticilerinin en çok dönüşümcü liderlik stiline sahip oldukları,

Sesi ile müzik hocalarının dikkatini çekmiş, Hamamı İsmail Dedenin musiki topluluğuna götürülmüştür.. Onun talebele­ rinden Eyyubî Mehmet Beyden ders