• v
/ j
y
u a //
/
Huri
1111
»
Acı bir âkifeei
Sabahattin Ali'yi mi gebç
çağında tanımıştım. Yetişme sine de şahit olduğum için uğ radığı feoi âkibeti samimî bir elemle karşıladım. Macerası karanlık işlere, memleket için
zararb cereyanlara kendini
kaptıran bahtsızlar için bir ib ret levhası teşkil eder. Istan - t,
bul Dariilmuallimininde cev
herli talebeden biriyle, Mekte bi sınıfın birincisi olarak ta mamlamıştı.
Bu kabiliyetinden dolayı, rae zunlar arasında mümtaziyet gösteren başka gençler gibi o da 1928 de Alnıaııyaya tahsile
gönderildi. Sapıklığı orada
başlamış olacaktır. Döndükten sonra bir Anadolu şehrinde al manca muallimi iken çirkin bir yazıdan dolayı mahkûm ol duğunu haber alarak üzülmüş tüm. Sinop milletvekili sıfutiy. le bu şehirdeki hapishaneyi ge zerken mahkumlar arasında bulunduğu halde bana görün memişti. Sonradan anlattığına göre bir mahkûm sıfatiyle kar sıma çıkmaktan utanmıştı. Bu utanış elbette yerindeydi. Çüıı kü yatılı bir müessesede dört yıl devlet hesabına okumuş, sonra yine memleket parasiyle Avrupada tahsil ettirilmiş ol duğu halde memleket aleyhin de bir suçla mahkûm olması elbette yüz kızartacak bir va ziyetti.
Bu türlü duygulan bulnııan '
bir insan olduğu için artık o J kazayı geçirdikten sonra nor- ı mal şekilde çalışacağı ıımula- 1 bilirdi. Fakat sonraki temas. , lardan edindiğim kanaate göre < kendini büyük işlere namzet J gören bn genç, bir defa meslek < sahasında raté olduktan, hele < adı dışardaki propagandalara ’ karışarak şöhret edindikten < sonra tabiî olmıyan ihtirasla- < ra kapılmıştı ve bu yolda âde-1 ta iradesiz gibi sürükleniyor. <
du. Buna rağmen kendisini <
sevdiğim, ailesine, bilhassa in. J ci gibi bir yavru olan mini mi ni kızına acıdığım için bir güıı onunla açık Wr münakaşaya giriştim.
Tuttuğu mesleğin memleket için de, kendi şahsı için de çok yanlış olduğuna dair ileri sür düğüm delilleri çürütmeğe im. kân bulamayınca nihayet:
‘Hocam, demişti, söyledik leriniz belki haksız değil ama ben bu işe çok angaje olmuş
bulunuyorum. Artık geri dö.
nemem
Bîr aralık Erzincan millet
vekilliğinde bulunan, sonraları Ankaradak; Gülhane
Eczeha-neslnj kuran rahmetli Salilı
Başotaç onun amcasıydı. Ba- 1
şına bir kaza geleceği muhak. 1 kak olan Sabahattin! kurtara- ( bilmek için bir gün onunla da ( konuştum. Fakat amcasını da * ondan ümidini tamamiyle kes- t uıiş buldum.
“Yabancı bir yerden para
almakta olduğunu hissediyo
rum. Fazla angaje olduğunu
söylemesi de btına bir delildir. Bence yapılacak bir şey yok.,, demişti.
Acı âkibeti bir kaç sapık
gence ibret verirse facianın
biraz, teselli veren tarafı bu -luıımuş olur.
İbrahim Alâettin Gövsa
T-fl'L
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi