• Sonuç bulunamadı

Teröristlerin 12 yıllık kanlı eylem tablosu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Teröristlerin 12 yıllık kanlı eylem tablosu"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cumhuriyet

Sahibi: Cumhııri>el Matbaacılık ve ( »a/otecılık l urk Anonim Şirketi adına Nadir V a d i, # Genel Yayın Müdürü. llasaıı Cemal, Müessese Müdürü: l ’ıni* ııe l >aklı^il, Ya/ı İdleri Mtıdurü: Oka> Gönensin, # Haber Merkezi Mü» dürü: Yal yi n liaşer. Sayla Düzeni Yönetmem: Ali Acar, # lemsi kiler: AN KAKA: Yulvm Do^aıı,İZMİR: H i k m e t (t'ı*linka>a, ADANA Melıınel Merciin.

Servis Şe/lerı İstanbul Haberleri: Kftıa ()/, Di} Haberler: ^r^uıı Halci, Lkonomı: Os­ man Dlattay. Ktılluı : Aydın Kıney, Magazin: Yalvm Pekken, Spor Danışmanı: Abdııl- kadir Yucelınun, Du/ellmc: Melik Dm İniş, Aıaylırma: Şahin Alpay, j> Sendika: Şükran Ketenci, # Koordinatör: Ahmet Rortılsan, # Mali İşler: kml Krkut, İlan: /iya Krge- ııe. Halkla Iliykiler: Gıı İdemi Koyar, Idaıe: Hüseyin («ıırer, İşletme: Sadıın Sönme/.

Huşun ve Yuyun: ( umhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik I.A.Ş. lurk Ocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu Istanbul, PK: 240 İstanbul, Tel: 526 10 00(9 hal), Telex: 22246 # Hur olur: Ankara: /.iya (»okalp Bulvarı İnkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 II 41-47, lelex: 42344 • İzmir: Halil Ziya Bulvarı No: 64/3, Tel: 25 47 09*13 12 30 Telex: 52359 # Adana: Çakmak Cad No: 134 Kat 3, Tel: 14550-197.31 Telex: 62155.

ERMENİ

TERÖRÜNÜN

ANATOMİSİ

Ragıp Duran

TAKVİM 16 Şubat 1985 İmsak: 5.25 Güneş: 6.51 öğle: 12.23 İkindi: 16.16 Akşam: 17.45 Yatsı: 19.05

Ermeni Ulusal Hareketi (M NA) lideri Ara Toranyan, bir zamanlar A S A L A ’nın Paris'te sözcülüğünü yapıyordu. Zaten örgütünün tam adı A S A L A İçin Ermeni Ulusal Hareketi idi. Orly katliamı öncesinde başgösteren örgüt içi anlaşmazlıklar Toranyan ’ı A S A L A 'dan uzaklaştırmaya başlamıştı. Orly katliamı bardağı taşıran son damla oldu. Ara Toranyan, Orly katliamına Fransa’nın Ermeni

“dava "sına desteğini zayıflatacağı düşüncesiyle karşı çıkmakla birlikte, yataklıktan yargılandı. Soldaki fotoğrafta Ermeni

Ulusal H areketi’nin içinde bunca çalkantı yaratan ve A S A L A 'yi bölen Orly katliamından bir görüntü, sağdaki fotoğrafta ise Ara

Toranyan.

Orly katliamı Ai ALA’yı böldü

i —

Orly katliamının duruşması önümüzdeki hafta Pa­ ris’in banliyösü Creteil’de başlıyor. Orly katliamı, Er­ meni terör eylemlerinin doruğa ulaşmasını belgelemiş­ ti. Olay, Ermeni terör eylemlerine o güne dek pek umursamaz bir tavır takınman başta Fransa, kimi Ba­ tılı hükümetlerin gözlerinin açılmasına neden olmuş, ama belki bundan da önemlisi Ermeni terör örgütle­ rinde yoğun çalkantılar ve bölünmeleri beraberinde getirmişti.

Orly katliamı, esas olarak, eylemin sorumlusu ASALA’yı karıştırmıştı. Bu eylemden sonra ASALA bölünmüştü. Orly duruşması, kuşkusuz, Türk kamu­ oyunun ve Ermeni topluluklarının yoğun ilgisi altın­ da cereyan edecek. Orly duruşmasının arifesinde, ola­ yın, içinde bölünmelere neden olduğu Ermeni terö­ rizminin bir anatomisini incelemek yararlı olacak.

Bu terörizm ASALA ismiyle özdeşleşmişti. Bu ne­ denle terörizmin anatomik incelemesine de ASALA ve lideri Agop Agopyan’a bir göz atarak başlayalım.

Orly katliamı ile ikiye bölünen ASALA’mn gerçek içyüzü muhaliflerin yayınları ile iyice ortaya çıktı.

örgütün lideri Agop Agopyan’a gelince, kendisi­ ne itaat etmeyen Ermeni, Filistinli, Fransız herkesi öl­ düren deli bir terörist...

Tipik bir terörist______________________

ASALA’nm kurucusu ve lideri Agop Agopyan 38 yaşında, Irak doğumlu, tipik bir terörist. Asıl adı Bed-

ros Havanasyan. Şimdiye kadar kullandığı takma

isimler Agop Agopyan, Miran Minasyan ve örgüt içindeki kod adı “ Mücahit” . Fransız İstihbarat Ö r­ gütünün ve Agopyan’ ın muhaliflerinin topladıkları bilgilere göre ASALA’nın lideri 1975 yılı öncesinde, Beyrut’ta George Habbaş’ın örgütü içinde, aktif gö­ revler yapan bir militandı. Agopyan, 1976 Münih Olimyipatlan sırasındaki “Kara Eylül” grubunun ger­ çekleştirdiği kanlı baskına da katıldığını iddia ediyor, ama Alman ve İsrail polisleri bu bilgiyi doğrulama­ dı. Agopyan, karizma ve prestij sağlamak için sık sık bu tür yalan ve sahte reklam yöntemlerine başvuru­ yor.

Agopyan, Batılı istihbarat örgütlerinin dikkatini daha çok 1982 yazından sonra çekmeye başladı. Çün­ kü İsrail birliklerinin Güney Lübnan’ı işgal edip Bey­ ru t’u kuşatması üzerine, 1982 haziranından bu yana Beyrut’taki merkezinden yoksun kalan ASALA lideri, son 3 yıl içinde çeşitli dönemlerde, Şam, Bekaa Va­ disi, Kıbrıs Rum kesimi, Atina, Paris ve Berlin’de gö­ rüldü. Agopyan bu teftiş ve derlenme gezilerinde ye­ ni destekler aramaya koyuldu. Ayrıca, Orly katlia­ mından sonra örgüt içinde çıkan muhaliflerle uğraş­ mak zorunda kaldı.

Bölünmenin ilk işareti____________ ASALA içindeki bölünmenin ilk işareti, Orly kat­ liamından bir gün sonra, Fransa’daki MNA (Erme­ ni Ulusal Flareketi) sözcüsü Ara Toranyan’m açıkla­ masında görüldü. 16 temmuz günü Fransa radyola­ rında yayımlanan demecinde Toranyan, Orly olayı­ nın Ermeni davasına zarar verdiğini söyledi ve bom­ balı saldırıyı kınadı. Ermenilerin bu sözcüsü, son 10 yıl içinde ilk kez bir şiddet eylemini mahkûm etmiş­ ti. Ancak Toranyan bu açıklamasına karşılık olarak iki kez ölümden döndü. 1983 ve 1984 yıllarında ara­ basının altına yerleştirilen bombalardan birincisinde

Ara Toranyan sağ salim kurtuldu, ikinci saldırıdan

hafif yaralı olarak çıktı. Toranyan, bu saldırılarla il­ gili bir soruyu yanıtlarken de “ ya Türk gizli polisi ya

da davamıza yabancı ve kör terörizmi savunan Er­ meni grupçuklarmın marifeti” şeklinde konuştu.

Orly katliamının Güney Lübnan’ın işgalinden bir yıl sonra ve ASALA içindeki anlaşmazlıkların su yü­ züne çıkmaya başladığı bir dönemde meydana gelmesi dfe, örgütün bu kanlı eyleme bir cankurtaran simidi

B A TIN IN GÖZÜNÜ A Ç A N K A T L İA MİS Temmuz 1983. Fransa’nın Orly hava meydanında T H Y ’nin yolcu kabul ettiği bölüme konan bomba patlıyor. 8ölü,50’den

fazla yaralı. Katliam, Ermeni terör eylemlerine o güne dek umursamaz tavır takınan başta Fransa, kim i Batılı hükümetlerin gözlerinin açılmasına neden olmuştu. gibi sarıldığını gösteriyor. Terörizmin mantığı uya­

rınca, bir örgüt ancak sansasyonel ve çok olumlu bir eylem yaptığı sürece ayakta kalabilir ya da güçlenir. Bu açıdan, Orly katliamı, Agopyan’m dağılmaya baş­ layan militanlarına bir gövde gösterisi olarak nitele­ nebilir. 1975-82 döneminde, ASALA lideri Agopyan, Beyrut’taki merkezden İran, Suriye, Batı Avrupa, Ka­ nada ve ABD’deki militan ve sempatizanları kolay­ lıkla yönetebiliyordu. Çfeşitli ülkelerdeki kültür ya da dayanışma derneği adı altında faaliyet gösteren ya­ sal kitle örgüÜeri de ASALA’ya maddi yardım ve kad­ ro sağlayabiliyordu. Agopyan o zamanlar örgütün tartışılmaz tek hâkimi idi.

Orly katliamından sonra Batı Avrupa’daki ASA­ LA yanlısı derneklerde bir kararsızlık dönemi başla­ dı. İmzasız iki broşürde, ASALA’nm tutarlı bir si­ yasi çizgiye sahip olmadığı, “ M ücahifin “ demok­

ratik merkeziyetçilik” kurallarına her zaman uyum

göstermediği belirtildi. Bu iki broşür de o zamanlar sadece Ermenice olarak ve büyük bir olasılıkla Was- hington’da basılmıştı. Sonunda, 1984 m artında, bü­ yük haber ajansları, ASALA-MR (ASALA-Devrimci Hareket) adlı yeni bir örgütün kuruluş bildirisini ya­ yımladılar. Agopyan’m iki önemli adamı, Monte Mel-

konyan, (Hacik Avadisyan ve Dimitri Gheorghiıı

isimlerini de kullanır) ve Aleks Yenikomşuyan, ASA- LA’nm muhaliflerini yeni bir örgüt çatısı altında bir­ leştirmeyi başardılar. Her ikisi de Beyrut doğumlu bu iki yeni liderden Melkonyan, Los Angeles’ta mühen­ dislik eğitim görmüş, 29 yaşında dört dil bilen bir ide­ olog, Yenikomşuyan jje fedakâr bir örgüt militanı. 1980 yılında Cenevre’de bomba imal ederken bom­ banın patlamasıyla kör oldu.

ASALA-MR, kısa zaman içinde, Batı Avrupa, Ka­ nada ve ABD’deki Ermeni kültür ve dayanışma der­ neklerini yeniden diriltti ve bünyesi içine aldı. Ayrı­

ca bir dizi siyasi ve ideolojik çalışmalara ağırlık ver­ di. Ne var ki, Ermeni toplumunun maddi yardımla­ rının hâlâ esas olarak Agopyan topluyor. Su başını tutmuş olan bu eski yönetici, tehdit ve şiddete baş­ vurarak, ASALA-MR’nin güçlenmesini önlemeye ça­ lışıyor. Buna karşılık ASALA-MR’nin yayımladığı en önemli belge olan “ ASALA Gerçeği” Agopyan’ın tüm kirli çamaşırlarını bir bir ortaya döküyordu: Bu belgede şunlar yazılıydı:

• Agopyan, 1982 aralık ayında Atina'da Kuveyt Hava Yolları'nın bir uçağını Abu Nidal adına bom­ baladı. Karnig Vârhadyan adlı ASALA militanı ey­ lem sırasında öldü.

• Karlen Ananyan adlı ASALA militanı, Agop- yan’ın emirlerine uymadığı için mahkeme edildi, iş­ kence gördü ve öldü.

• Örgütün parasına el koyan Agopyan, altın ka­ çakçılığı yaptı ve Atina yakınlarında kendi adına iş­

lettiği bir otel satın aldı.

• Orly davasının bir numaralı sanığı Soner Nayır’ı yakalattığı gerekçesiyle Ekim 1983’te MNA üyesi Gil- bert Minasyan’ı idam cezasına çarptırdı.

• Agopyan, örgüt içinde kişisel diktatörlüğünü ku­ rarak, ASALA’yı faşist bir kuruluş haline getirdi.

• Ermeni toplumu içinde gerginliği yoğunlaştır­ mak, Türk düşmanlığım körüklemek ve intikam duy­ gularını kabartmak amacıyla Ermeni yöneticilere, ev­ lerine, işyerlerine ve Ermeni merkezlerine karşı bom­ balı saldırılar düzenledi.

ASALA-MR

ASALA-MR’yi Agopyan’dan ayıran bu tutum lar­ da görüleceği üzere, sonuç olarak, iki örgüt arasın­ da, Türkiye’ye karşı tutum açısından büyük fark yok. Liderlik, kişisel hesaplaşmalar ve yönetim tarzı ko­ nusunda çıkan ayrılıklar, kamuoyuna, daha çok,

“ Kör terörizm - hedefli terörizm” farklılığının bir so­

nucu olarak aktarılıyor. Agopyan, gerçekten de “ Ne­

rede hareket, orada bereket” ilkesi ile hareket edip,

Türk yurttaşlarını öldürmeyi ilk ve tek olarak sap­ tarken, ASALA-MR, şimdiye kadar hiç eylem ger­ çekleştirmemiş olsa da, esas olarak, silahlı mücadele adını verdikleri terörizmi savunmaya devam ediyor.

ASALA-MR ayrıca, kendisine bir ulusal kurtuluş hareketi görünümü vermek amacıyla, Türk aşırı- solcuları ve Kürt ayrılıkçıları ile işbirliğine özel önem verdiğini belirtiyor. Ancak edinilen bilgilere göre,

A S A L A - M R ’nirı yayımladığı

“A S A L A GerçeğV’nde şunlar yazılı:

Agopyan, Orly davasının üç numaralı

sanığı Soner N ayır’ı yakalattığı için

Ekim 1983 M N A (Ermeni Ulusal

Hareketi) üyesi Gilbert Minasyan ’ı

idam cezasına çarptırdı.

A S A L A , Türk düşmanlığını

körüklem ek ve intikam duygularım

kabartmak amacıyla Ermeni

yöneticilere, evlerine, işyerlerine ve

Ermeni merkezlerine karşı bombalı

saldırılar düzenledi.

ASALA-MR’nin iki yöneticisi ile Batı Almanya’da bir kez ortak toplantı yapan Türk aşırı-solcu grupla­ rından biri, daha sonra “ Kitlemizden tecrit oluruz” gerekçesiyle böyle bir işbirliğine yanaşmadı. TKP ve TKP-lşçinin Sesi adlı Moskova yanlısı örgütler ise sa­ dece yayınlarında “ 1915 soykırımını” kınamakla ye­ tiniyorlar. İsveç polisi Stockholm’de ASALA-MR’nin PKK liderleri ile düzenli toplantılar yaptığını edindi­ ğini ileri sürdüğü bilgilere göre bildirdi. Ayrıca İsrail istihbarat örgütü, Kürt ve Ermeni militanların, Be­ kaa Vadisi’nde aynı kamplarda eğitim gördüklerini öne sürmüştü.

ASALA’mn ikiye bölünmesinin yanı sıra, özellik­ le ABD, Kanada ve İngiltere’deki bir grup öğrenci Er- meninin, her iki örgütün siyasetlerini eleştirip,

“ Marksizm-Leninizm temelinde Ermeni ulusal bağım­ sızlık savaşının öncü müfrezesini kurma" girişimleri

içinde oldukları gözlendi. Bu azınlık grubun görüş­ leri, “ Armenian Struggle’’ (W ash in g to n ),

“ Vanguard” (Londra) ve “ Haratsabah” adlı dergi­

lerde yayımlandı. Bir ölçüde Maoculuğa, bir ölçüde de Troçkizme yakın görüşleri savunan bu grupçuk- lar, ASALA’mn “ Kör terorizmi” ni, ASALA-MR’nin ise “ milliyetçi” tutum unu kınıyorlar. Ayrıca SSCB ve Sovyet Ermenistan’ı konusunda ilginç tahliller ge­ liştiriyorlar.

SÜ RECEK

Teröristlerin 12 yıllık kanlı eylem tablosu

m

1973 19 7 5 1 9 7 6 1 9 7 7 1978 1979 1980 1981 1982 19 8 3 1984 EYLEM SAYISI 1

2

1

1

1

2

2

3 6 6

4

ÜLKE

O

CD

<

FR A N S A A V U S T U R Y A L Ü B N A N V A T İK A N <c

2

£

ÇO HO L L A N D A F R A N S A Y U N A N İS T A N A V U S T U R Y A F R A N S A ( 2 ) İS V İÇ R E A B D (2 ) P O R T E K İZ K A N A D A B U L G A R İS T A N T Ü R K İY E F R A N S A (2 ) Y U G O S L A V Y A B E L Ç İK A P O R T E K İZ T Ü R K İY E İR A N (1 ) A V U S T U R Y A ( 3 ) HEDEF D

D (2)

D

D

D

D (2)

D (2)

D (3)

D (5)

G (1)

D (3)

G (2)

Ö (1)

D (3)

Ö (1)

D: D İP L O M A T — T ü rk iy e'n in dış tem silciliklerinde (görevli tOrr» personel

G: G EN EL — K ıy ım a, katliam a yönelik saldırı

Û: Ö ZE L — Ö zel ş irket veya kişilere yönelik saldırı

Ermeni terörizminin son 12 yıllık eylemleri gözden geçirilirken, adam öldürme, bombalı tehdit ve ben­ zeri saldırıların nedenleri araştırıldığında bu dönem­ ler Türkiye’nin iç ve dış politikası, özellikle de Tür­ kiye - SSCB, Türkiye - ABD , Türkiye - Ortadoğu ve Türkiye - Batı A vrupa ilişkileri değerlendirilmeli ay­ rıca Lübnan, İran ve Suriye ’deki Ermeni toplumla- rının siyasal eğilim ve gelişmeleri ayrıntılı olarak tahlil edilmelidir. Terörizm gibi birçok faktörün rot aldığı bir ortam, ancak tarihi, coğrafi, siyasal, ekonomik, toplumsa! hatta psikolojik faktörlerin ayrıntılı ola­ rak deşilmesiyle anlaşılabilir bir atan haline gelebilir. Bu ise ancak bir doktora çalışmasının konusu olabi­ lir. A m a biz, şimdilik böyle bir çalışmaya ancak ön­ bilgi ve ipucu verebilecek nitelikteki yukarıdaki tab­ lonun ilk saptamalarım şöyle özetleyebiliriz:

1- YILLA R GEÇTİKÇE: Tablonun birinci ve ikin­ ci yatay kolonları incelendiğinde 73-85 dönemi için­ de, Ermeni terörizminin 82-83 yıllarında zirveye çık­ tığını görüyoruz. Bu durumu bir yandan Türkiye’nin o dönemdeki iç politik güçlükleri, bir yandan da A SA ­ LA ’nın örgütsel ve stratejik sorunları ile açıklamak mümkün.

2- FRANSA E V SAHİBİ: Ermeni teröristlerin ey­ lem alanlarını gösteren 3. yatay kolona baktığımız­ da Fransa’yı liste başında görüyoruz. Üstelik yuka­ rıdaki tablo sadece ölümle sonuçlanan eylemleri sı­ nıflandırmıştır. Yaralama ve maddi zarara yo l açan eylemleri de tabloya ekleyecek olsak Fransa yine lis­

te başı oturdu, ancak o zaman eylem sayısı 25-30 ara­ sında belirirdi. Terörizmin çoğrafyası, kuşkusuz lo­ jistik ve kitle desteği, istihbarat, söz konusu ülke yö­ netimlerinin Ermeni sorununa yaklaşımları, kitle ile­ tişim ağının önemi, güvenlik güçlerinin önlemleri gi­

bi çok çeşitli unsurlara bağlıdır, i ine ae j. yaıay Ko­

londan şu sonuçları çıkarabiliriz:

a) Ermeni terörizmi uluslararası niteliklidir. b) Eylemler daha çok ermeni toplumunun yoğun olarak yaşadığı ülkelerde gerçekleşmektedir. (Fran­

sa, ABD , Lübnan ve İran)

c) Şimdiye kadar üç eylem hariç (İran, Yugoslav­ ya, Bulgaristan) terörist saldırıların hepsi Batı Bloku ülkelerinde meydana gelmiştir.

ç) Ermeni terörizminin eğrisi son üç yılda Batıdan Doğuya kayma eğilimi göstermiştir. (82-84 döneminde Ankara, Burgaz, İstanbul ve Tahran eylemleri dik­ kat çekiyor.)

3- HEDEFLİ TERÖ RD EN K IY IM A : Tablonun son yatay kolonu Ermeni teröristlerin son yıllarda se­ çilmiş hedeflerden (diplomatlardan) Orlyvari katliam­ lara, AlfortviUevari kışkırtıcı bombalama eylemleri­ ne, dahası turizm acentesi bombalamak ya da işada­ mı öldürmek gibi faaliyetlere doğru yoI aldığını gös­ teriyor. Bu eğrinin nedenini de A S A L A ’nın m antık­ sız ve siyasi temelsiz, askeri eylem stratejisi ile açık­ lamak müm kün. On yıllık hedefli terör (73-83) ama­ cına ulaşamamıştır. A rtık amaç sadece silahlı propa­ gandaya dönüşmüştür.

4- KİRA LIK KA TİLLER ÇETESİ: Sonuç olarak Ermeni terörist örgütleri, kendilerinin iddia ettikleri gibi FKÖ ya da İRA gibi kitle desteğine sahip ve ulu­ sal kurtuluş savaşı verdiklerini belirten örgütlerin tu­ tarlılığına, disiplinine ve eylem yöntemine kuruluşun­ dan bu yana hiçbir zaman kavuşamamıştır.

A S A L A , kim i zaman A bu Nidai'm, kim i zaman da Suriye ya da Libya istihbarat örgütlerinin elinde ve emrinde bir kiralık katiller çetesi durumuna düş­ müştür.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Özet: Güç doğum veya sezaryen operasyonuyla doğan kedi ve köpek yavrularında, hipoksi veya anestezik maddelerin yan etkisine bağlı olarak depresyon oluşabilmektedir.. Son

12 Mart 1971 muhtırası ile 12 Eylül 1980 darbesi arasında sağ ve sol ideolojik rekabetin gelişimi ve bu rekabetin Türkiye’de nelere mâl olduğunun gösterilmesi

Farklı karışım oranlarında ekilmiş yaygın fiğ + tahıl parselleri ile yalın ekilmiş yaygın fiğ, tritikale ve yulaf parsellerinden elde edilen ham kül oranına ilişkin

Bu bölümde camiler, medreseler, saraylar, çeşmeler, askerî inşaatlar, türbe ve ka­ birler olmak üzere dokuz kategoride 110 bina ele alınmıştır.. Üçüncü bölümde

[r]

Başka ülkeler için y a­ şama gücü, kurtuluş yolu olan bişeyin bizde de aynı işe yaryacağı düşünül­ müştü.. O diyarların hürriyet öncüleri bu

Zeytin yağı ekstraksiyonu sırasında enzim kullanımının soğuk proses koşulları altında ekstraksiyonu artırması, (100kg zeytine 2kg’a kadar daha fazla yağ verimi),

Büyüklük kıyası kuramı da “Ay ufuktayken büyüklüğünü iyi bil- diğimiz cisimlere, örneğin ağaçlara ve bi- nalara daha yakındır.. Dünya’daki cisim- ler ile Ay