Başkanın ölümü:B. Millet Meclisi'nde teessürle karşılandı

SALI

27

C.H.P. ULUS MÜESSE8ESİ Çankırı caddesi Ankara Telgraf adresi: Ulus Ankara

OCAK

Başyazarlık

Yazı İşleri Müdürlüğü

1871 10(11 1 9 4 8 Yazı İşleri_{Müessese Müdürlüğü} 1068

Muhasebe, İşletme Şef-1144

10 KURUŞ Uğl, Hân ve abone işleri 1064

U Lm

D f M I X

A N O I M I Z

A B O N E Ş A R T L A R I M I Z Memleket dahili: 12 A ylığı 28 L ir a 6 _Ö 15 ₉₉ 3 ₉₉ 8 _«» Memleket harici: 12 Aylığı 56 Lira 6 ₉₉ 30 _{• #} 3 ₉₉ 16 ₁₁

Büyük Millet Meclisi Başkanı

... ... i l i l

GL Kâzım Karabekir

dün

vefat etti

II I I I I I I I I I I I I I

-General

Kâzım Karabekir

Büyük M illet Meclisi Başka­ nı General Kâzım Karabekiri’n vakitsiz ebediyete göçmesiyle Türk Milleti temiz ve vefakâr bir evlâdım, Türk ordusu şanlı ve başarılı bir komutanım kay­ betmiş bulunuyor. Dün öğle üzeri kara haber ağızdan ağıza şehir sokaklarında yayılırken, bu beklenmiyen ölümün uyan, dırdığı hayret ve elemi bütün yüzlerde okumak mümkündü. Son günlerde General Kâzım Karabekir’in her zamandan da­ ha taşkın bir enerji ve zindelik­ le çeşitli sahalara yapılan bere­ ketli faaliyetini yakından takip edenler, ecelin ona böyle ansız bir suikasti hazırlamış olduğu­ na bir türlü inanmak istemi­ yorlardı. Merhum Büyük Mil- İet Meclisi Başkanı, memlekete hizmet aşkından ilham alan bir vazifeseverlik humması içinde gözlerini bu fâni dünyaya ka­ padı.

V azifeye bağlılık, vatanper­ verlik ve samimîlik hasletleriy­ le birlikte Karabekir’ in şahsi­ yetini seçkinleştiren vasıflar­ dandı. Kendince bir vazife sayı­ lan bütün işlere ciddî bir alâka ile sarılır; büyük, küçük farkı yapmaksızın uğraşmaktan, di­ dinmekten ve çalışmaktan yıl. mazdı. Memleketin selâmeti için hayatını istihkardan çekinmi- yen bir vatanperverlikle Millî Mücadele'nin mümtaz kahra­ manlan arasında ve ön safta kendine lâyık yeri aldı.

Bütün, ömrü boyunca asker ve sembol olarak yaşadı. Bu hal, onun siyasi hayatını daima ikinci plânda ve gölgede bırak­ mıştır. Siyasi hayatla fiilen a- lâkasım kestiği müddetçe de, Şark Cephesinin muzaffer ko­ mutanı olarak halkın gönlün­ de değişmez yerini muhafaza etti. 1939 dan sonraki Meclis hayatında günlük politika lâbi­ rentlerinden kendini uzak tuta­ bildiği nispette etrafındaki ih. tiranı hâlesi genişler ve kesif- leşirdi. Onun müstesna günler­ de üstün görevler yüklenmeğe namzet şahsiyetinin, geçici si­ yasi mücadele uğrunda ziyan edilmesine kimsenin gönlü razı değildi,

İkinci Dünya Harbinin sona ermesiyle başlıyan çetin intikal devrinde General Kâzım Kara­ bekir, yeniden millî bir sembol haline yükseldi. Gerçi profesör­ leri vasıtasi.vle solcu totalita­ rizmin yurdumuzun bütünlüğü ve bağımsızlığı aleyhine yöne­ len kastı açığa vurulunca, Mec­ liste Dışişleri bütçesinin müza­ keresi vesilesiyle Karabekir’in söz aldığı görüldü. Millî Müca­ delede. Doğu bölgemizi düş­ manların tasallutundan kurtar­ mış olan şanlı kumandan, o gün. lerin yenilmez sınır bekçisi hü­ viyetiyle Meclis kürsüsünde di­ kildi. Vatandaşlarımızın sayısız fedakârlıklariyle korunmuş ve elde edilmiş olan haklarımızın çiğnetilmiyeceğini belirterek Meclisin ve Milletin sarsılmaz ' azim ve kararına tercüman ol­ du.

Memleket çok partili demok-1 rasi hayatına girerken de Ge­ neral Kâzım Karabekir, millî Birliği her türlü sarsıntı ih ti­ mallerinden ve vatanı muhte­ mel tehlikelerden koruma kara­ rım açıkça belirtmiş olan Halk Partisine bağlılığını ifadede as­ la tereddüde düşmedi. Onun için tehlike içte değil, dışta idi. Bü­ tün ömrünce önlemeğe çalıştığı bir istilâ tehdidi, solcu totali­ tarizm hüviyetine bürünerek

Doğu sınırlarında yeniden be­ lirmişti. Böyle bir zamanda en âcil tedbir, iç nizamın ve millî birliğin korunması idi. General Kâzım Karabekir, bu parola ile kendini seven, tanıyan, hizmet­ lerini bilen kadirbilir Türk hal­ kının güvenini kazandı.

Gözlerini bu f in i dünvaya ka. parken de, bu güvenle çevrili olarak ebedî istirahatgâhma g i­ diyor.

Onun

vatan sevgisi, bü­ tün tem izliği ve derinliği ile

'

4

e Sona

s

S*.

ı aei sütunda

Bu beklenmedik ölüm, büyük teessür uyandırdı

Cenaze yarın büyük

törenle kaldırılacak

Cumhur Başkanı İnönü dün merhumun

ailesini ziyaret ederek taziyede bulundu

Bütün ömrünü çok sevdiği milletine ve vatanına hizmet et­

mekle geçiren büyük asker ve değerli bir komutan olan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı General Kâzım Karabekir; on yedi saat süren ve kısa fasılalarla tekrarlıyan bir kalb krizinden son­ ra bütün ihtimamlma rağmen maalesef kurtarılamıyarak dün

saat 10 da Kocatepe’dekl evinde

ha-llüıı vefat eden Büyük Millet Meclisi Başkanı General Kâzını Karabekir ■ • İt

BAŞKANIN OLUMU

B. Millet Meclisinde

teessürle karşılandı

5 dakika saygi duruşu yapan milletvekilleri

toplantıyı cuma gününe bıraktılar

Büyük Millet Meclisinin dün saat 15 te yaptığı toplantıda Başkan Vekili B. R a if Karadeniz, Büyük M illet Meclisi Başkanı, İstanbul M illetvekili General Kâzım Karabekir’in vefatı haberini aşağıdaki cümlelerle beyan etmiştir:

yata gözlerini kapamıştır.

Büyük kaybı bildiren acı haber dün sabah derhal etrafa yayılmış ve şehir, âdeta bir matem havasına bü­ rünmüştür. İlk anlarda hemen hiç kimse, bu acı habere inanmak iste­ memiş fakat malesef bir müddet sonra haberin gerçek olduğu anlaşıl­ mış ve başta büyüklerimiz olmak ü- zere merhumun arkadaş, dost ve tanıdıklariyle kendisini sevenlerden müteşekkil kalabalık bir grup sa­ bahtan itibaren evine giderek aile­ sine başsaglıgında bulunmuşlardır.

Merhumun naşı dün saat 13 te ce­ naze töreni yapılıncaya kadar bekle­ tilmek üzere Ankara Nümune Has­ tanesine kaldırılmıştır.

"U lu »', bu büyük acı dölayısiyle Büyük Türk İUHle. uiv, lavkiye Bü­ yük Millet Meclisine ve rahmetlinin eşi ve çocuklarına derin taziyelerini sunar.

Sıhhi heyet raporu

General Kâzım Karabekir'in ölü- ★ Sonu 2 inci S. 6 inci sütunda

H azine

Genel

Müdürü

hareket etti

Marshcll plânı ile

ilgili bazı tem aslar

yapacak

İstanbul, 26 (Telefon la ) — Ha­ zine Umum Müdürü B. Sait bu sa­ bah Ankara’dan şehrimize gelmiş ve saat 14.30 da İngiliz bava yollarının bir uçağiyle Londra'ya hareket et­ miştir. Marshall plânının bize ait

Sonu 4 üncü sayfa 4 sütunda

İlce kongresinde

Çalışma

Bakanı’nm

konuşması

—w---Biz mevki için değil

hizmet için

iktidardayız

' "Arkadaşlar, bugün size çok acı bir haber vermekle nıüteelllmim.

Hayatı boyunca kendisini vatan hizmetine vakfetmiş ve bu uğurda büyük başarılar ve feragatlar gös­ termiş olan değerli Meclis Başkanı- mız Sayın General Kâzım Karabekir dün öğleden sonra başgösteren bir kalb krizi neticesi bu sabah saat 10 da vefat etmiştir. Hükümetten tez­ keresi gelmiştir. (Allah rahmet eyle­ sin sesleri). Her birerlerinize Baş­ kanlık makamının taziyetleriniı suna­ rım.

Hâtırası için hepinizden beş da- ' kika ayakta saygı duruşu rica ediyo­

rum.”

Beş dakika ayakta saygı sükûtu yapıldıktan sonra gene B. R aif Ka­ radeniz: “ Aramızdan ebediyen ayrı­ lan aziz ölünün hâtıralarına hürme­ ten müsaade buyurursanız bugünkü birleşimi cuma gününe bırakmak İs­ tiyoruz” demşitir. “ Doğru, doğru sesleri” üzerine, önümüzdeki cuma günü toplanılmak üzere oturuma son verilmiştir.

Merhum General Karabekir Mecliste Başkanlık kürsüsünde »on resimlerinden

Çalışma Bakanı B. Tahsin Bekir Balta

C.H.P. merkez İlce kongresinin evvelki gün yapılan toplantısında iç ­ işleri Bakanından sonra söz almış olan Çalışma Bakam B. Tahsin Be­ kir Balta dikkate değer bir konuş­ ma yapmıştır. Alkışlar arasında kürsüye gelen Bakan demiştir kı:

“ Sayın arkadaşlar,

Partimizin hayırlı bir geleneği vardır; her kademesine ait kongre­ lerde mahalli olsun, umumi olsun bütün memleket dertleri, ortaya ko­ nur ve hükümetten tedbir istenir. Gene Partimizin İyi bir geleneğidir;

■ te Sonu 4 İİbcü S. t >*oi sütunda

C . H P.M eclis Gruou

bugün toplanıyor

C. H. P. Meclis Grupu Genel Ku­ rulu bugün saat (15) te toplana­ caktır.

İrak Başbakanı

Bağdat’a döndü

Bağdat, 26 a.a. — Bağdat’a dön­ müş olan Irak Başbakanı bugün Kı- ral Naibi ve diğer kabine üyeleriyle görüşmelerde bulunmuştur.

Bağdat’ ta nümayişler

Bağdat, 26 a.a. — Bugün Bağ­ dat’ta m illî bir hükümet kurulması lehinde nümayişler yapılmıştır.

Şam’da

Şam, 26 a.a. — Şam’daki okullar dün öğretimlerini tatil etmişler ve öğrenciler, İngiliz - Irak andlaşma- sma karşı protesto mahiyetinde nü­ mayişler yapmışlardır.

B U G Ü N

ULUS 8 SAYFA

P.T.T. ihtiyaçları

için 40 milyon

Yeniden 75 şehir ve kasabada telefon

tesisleri kuruluyor-Bu yıl 2300 K m . lik

yeni telefon hattı çekilecek

Posta, Telefon ve T elg ra f işlerinin memleket ihtiyacını kar­ şılayacak hale sokulması için hazırlanan programın uygulanma­ sına devam edilmektedir. P. T. T. İşletme Genel Müdürlüğünün ihtiyaçlarım karşılamak maksadiyle geçici yüklemlere girişmesi hakkındaki kanunun değişmesi ve evvelce verilen 60 milyon

liralık ödeneğin 100 milyon liraya çıkarılması hakkındaki kanun tasa­ rısı da ilgili komisyonlardan geçe­ rek B.M.M. gündemine alınmıştır. Ta sarıya, göre Genel Müdürlük yıllık ö- denıe miktan 1948 ve 1949 yıllan 1- çin 15 er ve 1950 - 1950 yılları için de onar milyon lira olarak teklif e- dilmektedir.

Programdaki işler

Tesbit olunan programa göre, ele alınan işlerin başlıcaları şunlardır:

On beş bin kilometrelik telefon devresi inşası, mevcut ve yeniden ya­ pılacak telefon devrelerinin telgraf ve telefon kuranportör cihaz- larlyle takviyesi; Ankara ve

Sonu 3 ttnoü tayf» $. sütunda

Bir miras

dâvası

İ. Akoğlu'va ait

vasiyetnamenin

iptali isteniyor

(Yazısı 4 üncü ssytsds)

Merhum Gl. Karabekir gençler arasında

GL Karabekir’e

dair hâtıralar

Rahmetlinin silâh arkadaşları, ölümü

karşısında duyulan

teessürü ve ihtisaslarını anlatıyorlar

Büyük Millet Meclisi Başkam General Kâzım Karabekir’in ölümü dolavısiyle bir arkadaşımız dün rahmetlinin yakın arka­ daşlarından bazıları ile görüşürek bu kayıp karşısındaki intiba, larını tesbit etmiştir. Bunları aşağıda okuyacaksınız:

Gl. R efet Bele diyor ki

İstanbul Milletvekili Emekli Gene­ ral Refet Bele şunları söylemiştir:

.“Karabekir Paşa hakikaten bü­ yük. kıymetli ve bilhassa memleke­ tin dar zamanlarında kaybı derin tesirler bırakacak bir adamdı.

Karabekir’le arkadaşlığım çok çok eskidir. Daha ziyade . istiklâl Savaşı yıllarında kendisiyle yakın tecaslanm oldu v<~ bunun neticesin­ de Kâzım Paşanın şahsi dostluğunu kazandım. Harp yıllarının kâh saa­ det, kâh meyusiyetle dolu günlerin­ de başımızdan birlikte geçmiş olan sayısız vakalarla bu dostluk gitgide kuvvetlendi ve blrlblrine perçinlen­ di.

Onun dünyadan göçüp gitmesiyle kalbimde hasıl oluveren engin boş­ luğa bakınca başım dönüyor ve

ha-■k Sonu 3 üncü Sa. 3 üncü sütunda

Ege tütün

piyasası

açıldı

Dün akşam a kadar

5 ,5 milyon

kilo tütün satıldı

(Yazısı 3 üncü sayfada)

”Roosevelt konuşmayı çok severdi; ben

ancak o karnmı doyururken

söylemek fırsatını bulabilirdim,,

fırsatını Kalkar, günün ilk üzere ek- yatağma döner- Ustll gazele,

802

ir% 'S E V E L T İ »»bal-evin î l v erkenden daha yataktay-

Uen görmek »ık sık bulurdum, kahvealtısım eder ve İşlerini ele almak serlya tekrar di. Yatağının

evrak, mektup ve telgraflarla do­ lu olurdu. Bir sandalye alır, ya­ nına otururdum ve önümüzdeki meseleyi müzakereye başlardık. Dışişleri Bakanlığında bulundu­ ğum yıllar esnasında bu âdetimiz devam etti.

Genel olarak Roosevelt’le hususi hayatımızda samimî değildik. Res­ mî toplantılar müstesna, Beyaz Saray’daki ziyafetlere, M. Roosc- velt’in yat gezintilerine, Hyde parkı ziyarete dâvet edilmezdim. Rooservelt, enerjimi sosyal faallyot­ lara sarf etmeyip dairemdeki

meseleler İçin saklamak husu­ sundaki karanma hürmet ederdi. "Liberal” oyunun son derece aşı­ rı bir e*asa dayanılarak oynan- dğı Beyaz Saray toplantılarına dâvet edilmediğime memnun ol­ duğumu saklamazdıın. Cıımhtır - başkanımn etrafındakiler kadar müfrit bir liberal, yahut yarı-ra- dlkal olarak tanınmamıştım, bun­ dan dolayı onlaını toplantılarında bulunmam, hem benim heın de on­ lar İçin can sıkıcı olacaktı.

Benim nazanmda, Cbmhurbaş- kanı İle başbaşa yediğim sâkin ve hoş öğle yemekleri, bu yemekler esnasında her kelimeyi, her virgü­ lü düşünmek lüzumunu hissetme - den yaptığımız bir saatlik samimi fikir teatileri, bu büyük toplantı­ lardan daha mühimdi.

ölümü dolayısiyle

Ü I İ Ü 8

27

/

_1/1948

Kâzım

arabekir

B L jl IL L Î Mücadelenin ad­ l i l i h. şanlı hiı- kahrama­

nını daha kaybettik. Milletçe ne kadar acısak ye­ ridir.

Benim mensup olduğum nesil Kâzını Karabekir adını ilk önce Çanakkale muhare- lerinin genç ve değerli ku­ mandanlara arasında duymuş­ tu. Çanakkale seferini KütüL ammare zaferi onu da Erzu­ rum’ un Rusların elinden kur- tarılniası haberi takip etmiş­ ti. Fakat Karabekir adı daha ziyade mütarekenin kara günlerinde bir ümit ışığı gibi parlayan adlar arasında ya­ yıldı. O günlerde millet kendi evlâttan arasından imdadına koşacak başlar arıyordu. Memleketin bu en balıksız günlerinde Kâzını Karabekir Paşa Erzurum'a geldi. Bir yıl önce düşmandan kendi eliyle kurtardığı biı eski Türk kale­ sinin o zamanki muhafızı ve Doğu sınırlarımızın bekeisi olan On Beşinci Kolordunun kumandasını eline aldı.

Daha İstanbul’da bu vazi­ fe y i kabul ederken Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlar! v_ le görüşmüş, millî hareketin gelişme yollarını aramıştı.

Erzurum’a geldiği günle­ rin hâtırasını “ Millî Mücade­ lede Erzurum” un birkaç sa­ tan şöyle tesbit ediyor:

“ Tam bugünlerde On Be­ şinci Kolordu Kumandanlığı­ na Kâzım Karabekir Pasa’nm tayin olunduğu haberi geldi. Kâzım Karabekir Paşa’mn Şark’ta iyi bir adı vardı. J 918 de Kafkas cephesindeki ileri harekette Kolordu Kuman­ danlığı yapmış ve kıtalarını zafere ulaştırmıştı.

Kumandası altında savaş­ mış olan subaylar askerî me­ ziyetlerinden ve vatansever­ liğinden bahsediyor ve ken­ disini çok sayıyorlardı. Halk da Karabekir Paşa’yı tanıyor ve seviyordu. Erzurum ve ci­ varında; hattâ bütüjı doğuda Ermeni zulümlerini yakından görmüştü. Gençti. Tekirda. ğt’ndan geliyordu. İstanbul'un işgal altındaki kötü durumu­ nu görmüştü. Bizim dertleri­ mizi anlıyacağından emindik. 1919 mayısının üçüncü gü­ nü Karabekir Paşa Erzuıu- nıa vardı. İki üç gün sonra Paşanın millî harekete sem­ pati beslediği haberi bize u- laştı. Birkaç gün sonra da Müdafaai Hukuktan birkaç arkadaşı şimdi Cumhuriyet oteli olan karargâhında kabul etti. Paşaya teşkilâtımızın a- na çizgileri ve yakında Erzu­ rum’da ilk önce bir vilâyet kongresi açacağımızı ve bu kongreden karar alarak bü­ tün Şark vilâyetlerinden ge­ lecek murahhaslarla büyük bir kongre topiıyacağımızı bil. dildik. Karabekir Paşa yolu­ muzun hak olduğunu ve mü­ dafaadan başka çare bulun­ madığım söyledi ve bize yar­ dım edeceğine söz verdi.

Paşanın yanından umut ve yeni kuvvetle ayrıldık.”

işte gene bugünlerde Samsun’a çıkan. Mustafa K e­ mal Paşa’yı en İyi anlıyan ve onun emrinde millî hizmete koşan kumandanlardan birisi oldu.

Millet ordusunun Doğuda­ ki kısmının başında Ermenis­ tan zaferini kazanarak kırk yıl en korkunç düşman elin­ de ıstırap çeken Kars, Arda, han ve A rtvin ’i kurtardı ve Doğu’da Anadolu’nun bütün­ lüğünü sağladı.

Bu zaferden sonra Karabe- kir’iıı adı bir efsane kahra­ manı gibi yurda dağıldı Bu asil ve kibar kumandanın a- dmdaki heybet işitenlere, dostsa güven düşmansa haş­ yet veriyordu. Heybetli adı ile ince ve zarif benliği ara- . Çeşitli haberler:

Eski 1 0 0 liralıkların

zaman aşımı

indiriliyor

*5 nisan 1946 tarihinden itibaren tedavülden çekilmesine karar veril­ miş bulunan Almanya’da bastırılmış 100 liralık banknotların zaman aşımı süresinin 10 yıl yerine altı aya in­ dirilmesi hakkında Merkez Bankası kanununa ek olarak hazırlanan bir kanun tasarısı Meclisin ilgili komis­ yonlarından geçerek M eclis günde­ mine alınmıştır.

Lady Kelly’nin konferansı

Lady K elly’nin dün akşam yapıl­ ması gereken konuşması General Kâzım Karabekir’in ölümü dolayı­ sıyla perşembe gününe bırakılmıştır.

Paşa

Yazan :

Ceval DURSUNOĞLU

smdaki bu fark hususi haya­ tı ile vazife telâkkisi arasın­ da da her zaman görülmüştü. Hususi hayatında yumuşak ve merhametli bir insan or­

dusunun başında çelik irade­ li bir kumandandı.

Türk milletine inanı son. suzdu, milliyetçilikte en kü­ çük bir taviz kabul etmezdi. Onun bitimiyle Türk Mil­ leti büyük bir evlâdım, Halk Partisi değerli bir rüknünü kaybetti. N e kadar acısak ye­ ridir.

Büyük bir kayıp

Kâzım Karabekir

K

UGÜN, Başkanı Kâzım Karabekir’i kaybetmekle, hiç şüphe yok ki B.M.M. hem onun kaybı, hem gerçekten., yerinin doldurulması cidden güç olarak bıraktığı boşluk karşısında derin bir teessür ve sızı duymak­

tadır. „

Her şeyden önce büyük ölü hakkında şunu belirtmek isteriz ki, Kâzım Karabekir:

1 — Hususi hayatında: temiz ahlâklı, yüksek ruhlu bir yurttaş ve âdeta örnek alınacak kadar iyi ve sadık bir aile babası...

3 — Askerlik hayatında, dü­ rüstlüğünü, mertliğini, vatanper­ verliğini hiçbir tesir altında ze­ deletmemiş cesur ve muvaffak bir komutan.

3 — Siyasi hayatında, Büyük Atatürk ile aralarında yapılmış ve Büyük Nutukta da mevcut muha­ bereleri de şahittir ki vatanın se­ lâmeti, milletin saadeti yolunda doğruluğuna ve isabetine inandığı fikir ve kanaatlerini cesaretle müdafaadan asla çekicımiyen bir medenî cesaret örneği., diye alı­ nabilecek hasletlere sahip bir şah­ siyet idi... Allah rahmet eylesin.

■fr

11/ Â ZIM Karabekir’i, 1907 de (Harp Okulu) son sınıfı­ nın tâbiye = taktik mu­ allim muavini olarak tanıdım. 1905 te kurmay yüzbaşı olarak mektepten çıkmış, stajını yapmak üzere Manastıra gönderilmiş, o- radan kolağası olarak 1907 de İs­ tanbul’daki (Harbiye Mektebi) tâbiye hocalığı yardımcılığına ta­ yin edilmişti.

Bu vesile ile idealist ve vatan­ perver bir yurttaştan beklenilebi- lecek örnek bir hareketini anmak isterim: biz Harbiye son sınıf ta­ lebesi idik, 1907 de bir gün saray­ dan gelen bir irade ile yoklanma baskınına uğradık. Hepimiz endi­ şeli bir halde Harbiyenio avlu­ sunda bekliyoruz. Yoklama bitip de koğuşlara gidebileceğimizi bil­ dirdikleri (aman yatakhaneye koştuk. Dolaplarımızı biz de bir kere daha yokladık. Benim dola­ bımdaki (La Libertee) adlı bir ki­ tabın yerinin değiştirildiğini ve içine "bu kitabı buradan kaldır, e- ve götür ve orada oku. Burada tutma başına iş açarsın t” ihtarlı bir pusla konduğunu gördüm. Ö ğ­ rendim ki, bıınu kolağası Kâzım Karabekir yapmış. O-zamanlar, ele geçen her (evrakı nıuzırra) yı mal bulmuş mağribi sevinciyle hemen saraya jurnal etmek moda olduğu bir sırada onun bu hareketine karşı şahsen duyduğum ve taşıdı­ ğım minnettarlığı burada ifade et­ meyi borç bildim.

■if

11 /

 Z IM Karabekir, "Cihan ll\» harbine neden girdik, na­ sıl girdik ve nastl idare ettik?” adlı kitabında da söylediği gibi: Meşrutiyetten önce (ittihat ve Terakki) Cemiyetinin Msnastn teşkilâtının da başında bulunanlar­ dandı. Aynı zamanda (Üsküp) ve (Edirne) teşkilitiyle yakından il­ gileniyor ve (İstanbul) merkezini

Yazan:

A. R. EREM

Çoruıu Milletvekili

ve askeri şubesini teşkil etmek va­ zifesiyle uğraşıyordu.

Meşrutiyetten sonra, Kâzım Karabekir Edirne’de 3 üncü Tü­ men kurmayı olmuş, kısa bir müd­ det için (İttihat ve Terakki) nin (Edirne) merkezinde çalışmış; ve Selanik’teki (Birinci İttihat ve Terakki kongresi) ne İstanbul murahhası olarak iştirak etmiştir.

1909 da 31 mart hâdisesinde Hareket Ordusu harekâtına (B ey­ oğlu) ve (Yıldız) hareketlerini yapan Mürettep İkinci Tümen kurmayı olarak katılmış, Arnavut­ luk harekâtına da Mürettep Kol­ ordu Harekât Şubesi Müdürü o- larak iştirak etmiştir.

Balkan harbinde kurmay bin­ başı Kâzım. Karabekir, Edirne ka­ lesinin müdafileri arasında tümen kurmayı olarak. Balkan harbinden sonra da. memleketimize o sırada getirilmiş olan (Alman heyeti ısla- biyesi) arasında Genelkurmay İs­ tihbarat Şubesi Reisi olarak gö- , rüyorıız.

Kurmay yarbay Kâzım.. Kara­ bekir. Birinci Dünya'Harbine tü­ men komutanı olarak katılmış ve Çanakkale muharebeleri sırasında yararlılığına binaen albaylığa yük­ seltilmiştir.

1916 da albay Kâzını Karabe- kir’i Golts Paşanın kurmay baş­ kanı olarak (Irak) ta buluyoruz ve Golts Paşanın ölümiyle 18 inci Kolordu Komutanlığına yükseldi­ ğini ve (Kûtülemmare) deıı (B ağ­ dat) muharebelerinin sonuna ka­ dar başarılı ve şerefli vazifeler gördüğünü müşahede ediyoruz.

1917 başlarında albay Kâzım Karabekir, (Diyarbakır) bölgesin­ deki II inci Kolordunun ve 1918 başlarında da Erzincan civarında I inci Kafkas Kolordusunun ko­ mutanı tayin edilmiştir. 19(8 kı­ şında kolordusiyle ilk önce (E r­ zincan) ve (Erzurum) u kurtar- mtş; sonra da (Sarıkamış), (Kars) ile '(Gütnrü kalesi) ni zaptetmiş- tir. Bu yararlıklarına karşılık B. M.M. hükümetince Generalliğe terfih ettirilmiştir.

+

Birinci Dünya Harbi mütare­ kesinde General Kâzım Karabekir; İstanbul’a çağrılıyor; Tekirdağ’­ daki 14 üricü Kolorduya tayin e- diliyor; fakat kendisinin ısrarı ü- zeriııe tekrar Erzurum’daki 15 inci Kolordu Komutanlığına geti­

riliyor.

İstiklâl Harbinde General Kâ­ zım Karabekir:

1919 temmuzunda yapılan Er­ zurum kongresini hazırlıyanlar ve sağlıyanlar arasında önemli hiz­ metler görmüştür. Nihayet B.M M. Hükümetince Sark Cephesi Komutanlığına tayin edilmiştir.

Bütün istiklâl Harbi süresin- ce bu cephe komutanlığını kifayet ve dirayetle yapmış; hem bu cep­ heyi dıştan gelebilecek tecavüzle-

Somı 4 üncü sayf as inci sütunda

Kâzım Karabekir

Dün öğleden önce »Sayın bir ■destim yatımda oturuyordum. Bir aralık dairenin müdürlerinden birisi İçeriye girdi ve dostumun kulağına eğilerek bir şeyler söy­ ledi. Eğer bıı sözler, o zatın bir­ den neşesini kaçırmış ve ren­ gini sarartmış olmasaydı, ilgllen- rulyeceklânt. Fakat sormak zorun­ da kaldım:

— Kötü bir halter mİ? — Evet, bundan yarım saat ötıce Kâzını Karabekir Paşa kaib sektesinden ölmüş 1

Tiirk ordusunun eıı ufak bir­ liklerine kumanda etmekten baş- lıyarak büyük kumanda mevkile­ rine ve sonra Büyük Millet Mec­ lisinin Başkanlık kürsüsüne ka­ dar yükselen ahlâklı, vatansever bir ordu ve devlet adanınım hal t eren meşinin sun sayfasını, de­ mek ki, kader dün tamamlamıştı.

Bir hafta önce emekli subay ressamların yeni sergisini 111,’ar. ken, evvelki gün Güney vilâyet­ lerinden gelen vatandaşları Mec­ listeki odasında kabul ederken dipdiri, sağlam ve ziııde olan, ba­ yat, ve sıhhatine her medeni ve tertipli adam gibi dikkat ve itina gösteren General Karabekir’iu böyleoe üfuUinii hiçbirimiz bekle­ miyorduk.

Ordu başında bulunduğu gün­ lerde yetim çocukların eğitimi i- em bütün boş zamanlarını lmr- oıyan, onlarla kitap yazıp marş besteliyecek kadar ilgilenen rah­ metli, herkes İlilir ki, hizmetinin sınırlarını yalnız emir ve kuman­ daya ve İçinde oturduğu karar­ gâhlara hasretmekle yetinmemiş bir adanalı.

Milli Mücadele Doğuda haşladı­ ğı zaman, onun öteki bölgelere nispetle çok daha kuvvetli, daha az dağılmış olan birlikleri bu bit. viik dâvanın ilk dayanakları ol­ muştu. O zaman da Tiirk vatanı­ na karşı kapkara niyetler beşli­ yim Ermenistan çıbanını o, kılıcı- 111 bir ııişter gibi kullanarak, or­ tadan kaldırmış ve böylece askeri ve siyasi tarihimizde büyük bir nam kazanmış değil miydi ?

Daha sonraları Bari sınırlarına dayanan, hattâ yurdun bazı bölge­ lerini ateşe, dumana ve kana ve- ıam düşmanları “ vatanin hariuı-i ismetinde boğmak” sırası geldiği zaman onun yetişkin askerlerin­ den gelen takviyelerin oynadığı rolü de unutmamak imkân dışın­ dadır.

siyasete ve fırka hayatına karıştıktan sonra birtakım ihti­ lâfların, birtakım görüş ay rılıkla- rıııın meydana çıkmış obuasını bu­ günkü gelişmiş demokrat kafa­ mızla çok daluı iyi anlıya biliriz. Bazı ihtilâflardan rahmet çıkaca­ ğını hem peygamberin hadisi, hem de ondan ilham alarak Namık Kemal’in yazdığı beyit bize asır­ lar ve yıllar önce hatırlatmamış mıdır

En lüzumlu zamanda milletve­ killiğine, daha sonra da Büyük Meclisin şerefli başkanlık kürsü­ süne gelen Kâzım Karabekir, Bi- rinoi Cihan Harbinden önee ve- sonra gördüğü büyük hizmetleri İkinci Cihan Harbinden sonra gör­ mekte olduğu bu hizmetlerle de taçlandırmıştı.

Bütün yurt çocukları gibi, ben de ölümünün acısı ile içim burkularak bu satırları yazıyo­ rum.

Hamaset, siyaset ve feragat sabasında unntulmıyaonk bir nam bırakan Karabekir, ferdî ahlâk alanında da tertemiz, bir memleket çocuğu bil. Kendi ailesinden ve çocuklarından tutunuz, bütün va­ tandaşlar* ve biitiln memleket çocuklara 1 kadar geniş bir çevre için muhabbet ve şefkatle çarpan bir kalbi vardı.

O yürek dün durdu; fakat o- nun içindeki duyguları, hâtırasına say gı He birlikte bütün sağ kalan­ lar v asa taraklardır.

T. I.

Belediye

ile Vilâyet

ayrılıyor

Yen» belediye başkanı

şubatın ilk

haftasında seçilecek

Ankara Belediye Başkanlığı İle Valiliğin ayrılmasını sağlıyacak ka­ nun tasarısı Biiytik Millet Meclisi İçişleri Komisyonunda görüşülerek kabul edilmiştir. Tasarı incelenirken komisyonda kazır buiunan İçişler! Bakanı soıııtan bazı sualleri cevap­ landırmış ve, bu tasan kanun olduk­ tan sonraki tatbik şekillerini açıkla­ mıştır.

Öğrenriiğir&lze göre, kamın yürür­ lüğe girdikten sonra belediye zabıta­ sı bir kararname ile belediye emri­ ne verilecektir. Belediye Başkan mu­ avinlerinin biı müddet daha tçişleri Bakanlığınca)! ayinleri usulüne de­ vam edilecektir. Bundan başka An­ kara, İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerde Belediye Başkanlarma be­ lediye kanununda .yapılacak değişik­ liklerle dahalgeniş yetkiler verilme­ si- hususu bir inceleme konusu ola­ rak hükümetçe ayrıca ele almaeak- tır.

İçişleri Komisyonunda kabul edi­ len tasarı bugün milletvekillerine da­ ğıtılacak ve İvedilikle görüşülmesi Kamutaya teklif olunacaktır. Galip bir ihtimale göre tasarı Büyük Mil­ let Meclisinin cuma gündeminde yer alacaktır. Tasan kanun olduk­ tan sonra Ankara Belediye Meclisi şubat ayının ilk haftası içinde yeni başkanmı seçecektir.

Diğer taraftan belediye gelirleri hakkındaki kanun tasarısı da Bü­ yük Millet Meclisinde kurulan özel bir komisyonda İncelenmektedir A y ­ nı tasarı İle İlgili olarak Maliye Ba­ kanlığı belediyelerce şehir sakinle­ rinden türlü namlar altında alınmak­ ta olan resim ve vergilerin tatbikat­ ta ve tahsilatta gösterdiği zorluk

gö-Merh 11111 Dr. Masan Kösem

Dr. Haşan Köstem

dün vefat etti

Teessürle haber aklığımıza göre Sağlık Bakanlığı Sıtma Savaş Müte- hasıs Müşaviri Dr. Haşan Köstem dün tedavi edilmekte olduğu Nümu- ne Hastanesinde vefat etmiştir.

Değerli doktorlarımızdan olan merhum, 1898 yılında İstanbul'da doğmuş ve aynı yerde tahsilini ik­ mal ederek tıhblyeden mezun olmuş­ tur.

Kastamonu Hastanesi bakteriyo- loğluğunda, Sıtma savaşının İlk a~ çılmaslyle beraber Aydın lâbarotu- var şefliği, Eskişehir Ankara, Balı­ kesir, Sıtma Savaşı başkanlıkların­ da uzun yıllar hizmet etmiş, memle­ kete faydalı bir unsur olmuştur.

Genç bir yaşta, milletine daha faydalı olabileceği bir olgunlukta, tutulduğu amansız hastalıktan kur- tulamıyarak ölmesi, meslektaşları ve muhitinde derin bir teessür uyandır­ mıştır.

Rahmetlinin cenazesi Öğle namazı- nımüteakip Hacı Bayramdan hususi istiralıatgâhına nakledilecektir;

Tanrıdan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz.

Öğretmen

aylıkları

tasarısı

1 5 5 4 7 İlkokul

öğretmeni gene!

bütçeye olımyor

ö zel idarelerden aylık alan ilko­ kul öğretmenlerinin Millî Eğitim Bakanlığı teşkilâtına alınması h a l­ kındaki kanun tasarısı' geçici ko­ misyonca kabul olunarak Meclis gündemine alınmıştır, Tasafuya göre halen özel idarelerden aylık alan i5,547 ilkokul Öğretmeni ve yaroğ- retrneni 31 ocak 1948 tarihinden iti­ baren genel bütçeye alınacaktır, ilk ­ okullardaki hizmetlilerin ücretleriy­ le okulların yapını, onarım ve her çeşit genel giderleri özel idareler bütçelerinden ödenecektir. Genel bütçeye geçen başöğretmen, öğret­ men ve yaröğretmenlerin lıalen ka­ zanmış bulundukları ve bundan son­ ra da kazanacakları emeklilik hak­ ları mahfuz kalacak, bunların gerek kendilerine ve gerekse dul ve yetim­ lerine eski ve yeni hizmetleri için her türlü hakları “ Vilâyet Hususi İdare Tekaüt Sandığından” ödene­ cektir.

Çeşitli fasıllarla özel idarelere yardım olarak ayrılmış bulunan 34.463.908 lira M illî Eğitim Bakan­ lığı bütçesi memur aylıkları faslına ilâve olunarak, geııe Millî Eğitim Bakanlığı bütçesine eğitmen ücret­ leri olarak 3.673.000, başöğretmenle­ re verilecek ücret ve tazminat karşı­ lığı olarak 970.000 ’lira. Maliye Ba­ kanlığı bütçesine "Vilâyet Hususi İdareleri Tekaüt Sandığına” yardım olaraş 150 bin lira olağanüstü öde­ nek, ayrıca Millî Eğitim Bakanlığı memurlar aylığı faslına 6.019.000 li­ ra ek ö,denek verilmektedir.

Geçici komisyon raporunda e- mekli aylıklarının yalnız geçici bir zaman için öze! idarelerce ödeneceği ayrıca belirtilmekte ve bunun hazır­ lanmış bulunan yeni emeklilik ka­ nununun yürürlüğe girmesine kadar devam edeceği izah olunmaktadır.

ÇAĞRI

1 — Gelir, Kurumlar, İşletme Gez­ ginci işleri vergileriyle vergi usulü kanunları tasarılarım Inceliyen Ge­ çici Komisyon: Bugün saat 10 da,

2 — Ulaştırma Komisyonu; Şirke­ ti Hayriyenin satın alınmasına dair olan 4697 sayılı kanunun 5 inci mad­ desine bir fıkra eklenmesine dair ka­ nun tasarısını lncelek üzere 281.943 çarşamba günü saat 10.30 da top­ lanacaklardır.

Devlet Ekonomi Kurumlan Genel Kurulu adına İstanbul Emniyet San­ dığı 1946 yılı hesabıfıı İnoeHyecek Komisyon bugün saat 10 da Ziraat Bankasında toplanacaktır.

zöniinde tutularak ve "belediye ver­ gisi” olarak bir nam altında toplan­ masını sağlıyacak bir kanun tasarısı hazırlamaktadır. Bu suretle şehir­ lerde oturup çok defa vasıtasız hiç bir belediye resim ,ve vergisine tabi olmıyan vatandaşlar da bu vergiyi vermekle mükellef olacaklardır. Bu tasarı kanun olduğu takdirde mülk sahiplerinden tanzifat ve tenvirat, na miyle alınmakta olan resimler kaldı­ rılacaktır. Şehir sınırları İçinde dev­ letçe. İşletilmekte olan ba.nilyö, deniz ve kara taşıtlarından belediyelere bir kazanç hissesi ayrılması, yol pa­ rasının şehir sınırları İçinden tahsil edilen kısmının belediyelere verilme­ si de üzerinde durulan konular ara­ sındadır.

Gl. Kâzım Karabekir

dün vefat etti

( Başı i inci «ahfada) tuü dolayısiyle dün aşağıdaki tabip raporu yayınlanmıştır.

“Türkiye Büyük Millet

Yüksek Başkanı General Kâzını Kâ- rabekir’in 25.1.1948 pazar günü sa­ at 17 de başlıyan ve kısa fasılalar­ la tekrarlıyan angına peetori» nö­ betleri sonucunda yapılan tedavilere rağmen had kalb zaaftyle 26.1.1948 pazartesi saat 10 da vefat etmiş ol-' duğunu bildirir müşterek raporu-

muzdur. 26.1.1948 Cumhurbaşkanlığı T.B.M.M. Bşk. lığı

Baştabibi Baştabibi Prof. I>r. Doktor Zeki Hakkı l ’anılr Kaif Barbaros

İnönü’nün taziyeleri

T. B. M. Meclisi Başkanı Gene­ ral Kâzını Karabekir’in acı kaybı dolayısiyle dün Kocatepe’deki evin­ de hakiki bir matem havası yaşan­ mıştır. Merhıumın eşi. ve iki kız ço­ cuğu tanıamiyle. bitkin bir halde kendilerini dost ve yakınlarının te­ selli verici hareketlerine terketrniş bulunuyorlardı.

Saat 15 de Cumhur Başkanı is­ met İnönü beraberlerinde Sayın Bıı. İnönü olduğu halde merhumun ailesi Bn. Karabekir'i ve çocuklarını ziya­ ret ederek kendilerine taziyelerini bildirmişlerdir.

Sabahleyin yapılan ziyaretlerde İse Başbakan B. Haşan Saka, T.B.M M. Başkanvekilleri, T.B.M.M, Baş­ kanlık Divanı üyeleri, C-H.P. Meclis Grupu Başkanvekilleri, Devlet Baka­ nı ve Başbakan Yardımcısı ile Dev­ let Bakanı ve Bakanlar, Genelkur­ may Birinci ve ikinci Başkanlar!, C.H.Partisi Genel Başkan Vekili B. Hilmi Uran, C.H, Partisi Divan üye­ leri, C.H. Partisi Genel idare Heyeti üyeleri, Milletvekilleri. Yargıtay, Sa­ yıştay Başkanlariyle Danıştay Baş- kanvekill. Diyanet işleri Başkanı, Ankara Vali ve Belediye Başkam B. izzettin Çağpar, Bakanlıklar ileri ge­ lenleri., Generaller, Ankara Emniyet Müdürü, güzide zevat tarafından daha pek çok ziyaretler yapılmıştır.

Saat 17.30 da da Demokrat Par­ ti Genel Başkanlığı ve Meclis Grupu adına İstanbul Milletvekili B. Enis Akaygen ve Demokrat Parti Genel Kâtibi B. Basıl Aktaş merhumun evine, giderek Demokrat Parti adına ailesine beyanı taziyette bulunmuş­ lardır.

Amerika Hükümetinin taziyesi

Dün Amerikan Büyükelçisi M. İVilion Dışişleri Bakanı Necmeddin Sadak'ı makamında ziyaret ederek, Türkiye Büyük Millet Meclisi Baş­ kanı General Kâzım Karabekir’in ve­ fatı dolayısiyle gerek hükümeti ve gerek kendi namına taziyetlerinin Hükümetimize iblağını rica etmiş­ tir. (a.a.)

Doktor R aif Barbaros ne diyor?

Merhumun geçildiği ilk krizden 1- tibaren tedavisiyle uğraşan T.B.M. M. Başhekimi Dr. Raif Barbaros, krizin geçirdiği safhalar hakkında şunları söylemiştir:

"Pazar günü saat 17 ye doğru İdi. Başkanın hafif bir kriz geçirdiğin­ den bahisle evlerine davet edildim. Gittiğimde kendileri, hafif bit- rahat­ sızlık geçirdiklerini söylediler vc şimdi gayet rahat olduklarını da ilâ ­ ve ettiler. Bunun üzerine kendilerini muayene edip gereken tedbiri alıp bir müddet bekledim. Saat 17 de i- kincl bir kriz daha geldi, tedavisi 1- çin gereken tedbiri aldım ve hasta tekrar rahatladığını söyledi. Dulum­ da henüz bir fevkalâdelik görmü­ yordum. Saat 18 de evden ayrıldım.

Saat 20 de tekrar eve gittiğim zaman ilk ziyaretimden daha iyi idi. ve konuşuyordu. Bu aı ada bana "Dok tor, seui dç bu pazar gününde yor­ dum. Şimdi çok daha iyiyim, t eşek ■ kür ederim” dedi. Saat 23,30 da tek­ rar çağırıldığım zaman hasta büyük bir kriz geçirdi ve bu defa kendisi­ nin de arzusu ile Prof. Dr. Zeki Hakkı Pamir’i de, çağırttık. Birlikte yaptığımız muayenede hastada bir kalb zaafı başladığım tesbit ettik. Mamafih onu da atlattı. Sabah saat dörde kadar orada kaldık. Prof. Ze­ ki Hakkı Pamir arkadaşım gitmişti ve bundan biraz sonra hafif bir kriz daha, geldi, fakat onu da atlattılar. Asıl büyük kriz, saat 8 de geldi ve maalesef bu arıdan sonra da kendi­ sini kurtarmak ümidi kalmadı, Saat 10 da bütün ümitlerimiz kapanmış bul unuy ord u.... ”

Dr. R a if Barbaros .bundan sonra arkadaşımıza şunları söylemiştir:

“Muhakkak ki Türk' Milleti, Ge­ neral Kâzını Karahokir’ln ölümü ile büyük bir evlâdını kaybetmiş bulun­ maktadır. Husus! hayatında son de­ rece sam mî idi... Çök mütevazj ve olgun bir insandı. Kendileri İle tanış, marnız yeni olmakla beraber, daha ilk gününden itibaren bana karşı- bir arkadaş muamelesi yapıyordu. Ta­ vırlarında insanı çeken ve kendisine bağlıvan bir hail vardı.

Ölümünden sonra ailesi Bayan Iclâl Karabekir ile ikiz kız çocukları Ha­ yat ve Em el’in, sekiz yaşındaki ü- çüneü kızının hali hepimizi fevkalâ­ de müteessir edecek kadar hazin ve acı idi... Kendilerini elimizden geldi­ ği kadar teselliye çalıştık Zaten eli­ mizden başka ne gelirdi ki; biz d? en az onlar kadar müteessir ve bit­ kin bir hakle idik.”

Merhumun özel Kalem Müdürü neler anlatıyor?

Merhumun son anına kadar ya- tundan aynlnııyanlardan btrlsl, özel Kalem Müdürü B. Necati Taşbaşlı da derin bir yeis İçerisinde şunları söylemiştir;

"Pazar günü hemen hemen o sa­ ate kadar hiçbir şeysi yoktu. Saaı 16 ya doğru hafif bir rahatsızlık geçirdiğini hissettim ve kendilerine (efendim bir şeyLniz mi vur?) de­ dim. Anladım ki bir rahatsızlığı vardı. Hemen Dr. Rnlf Barbaros'a telefon ederek gelmelerini rica et­ tim. Kriz önceleri gayet hafifti ve zaman zaman durumda salâh hâsıl oluyordu. Fakat saatler ilerledikçe iki henılklıı bütün didinmelerine rağ­ men maalesef bir şçy yapmak kaa- bil olamadı ve onu bildiğiniz gfbl kaybettik..,. Vakitsiz ölümü hepimiz için btiviik bir act olmuştur.”

Cenaze Kaşında ihtiram nöbeti

Dün saat ondan itibaren Büyük Millet Meclisi Muhafız Taburuna mensup bir üstteğmen veya teğmen ile bir gedikli başçavuş veya üstça- v\ı, veva çavuş ve bir er tarafından birer saatte değiştirilmek üzere mer­ hum -Generalin bayrağa sanlı cena­ zesi başında saygı nöbeti tutulmuş­

tur. Cenaze Nümune Hastanesen« nakledildikten sonra da tahsis edilen özel mahalde saat 13 den itibaren dün gece sabaha kadar bu saygı nö­

betine devam edilmiştir.

Askeri ihtiram ve saygı duruşu­ na bugün de devam edilecektir.

Cenaze töreni yarın yapılacak

T.B.M.M. Başkanı İstanbul Mil­ letvekili General Kâzım Karabektr’ln. ölümü haberi Mecliste de derin bir teessür uyandırmıştır. Bu beklenme­ dik durum karşısında öğleden sonra Bakanlar Kurulu ve Meclis Başkan­ lık Divanı üyeleri birilikte bir top­ lantı yaparak gereken tedbirleri tes­ bit etmişlerdir. Daha sonra içişleri Bakanı B. Münir Hüsre-v Göle’nlm ■başkanlığında Büyük Millet Me-clisi Başkan Vekili B .Cevdet Kerim in . «edayı, Ankara Garnizon Komutanı, İdare Âmirleri, Ankara Vali ve Be* tediye Başkanı ve Emniyet Müdü­ ründen müteşekkil bir komisyon top­ lanmıştır. Komisyon cenaze törenin« ait programı hazırlamıştır Alman kararlara göre çaşanıba günü mer­ hum İçin büyük bir cenaze töreni yapılacak; bu törenin programı bu­ gün basma verilecektir. Öğrendiği* m İze göre cenaze töreninin ana hat­ ları şöyledir:

Tören programı

Merhumun cenaze namazı çar. şaıuba günü Hacıbayram camisinde kılınacak ve namazdan soma. Ana» fartlar caddesine kadar getirilecek ve oradan bir otomobille T.B.M. Mec­ lisi önündeki top arabasına nakledi­ lecektir. Bu sırada Meclis Başkan Vekillerinden birisi, bir konuşma ya. pacak. Bundan sonra büyük ve re«- mî tören başlıya çaktır. Cenaze Ce­ beci'deki şehitliğe bırakılacak ve bıı esnada bir kıta asker tarafından da ■ihtiraın duruşu yapılacak, bir gene­ ral merhumun askerî hayatını anla­ tacaktır.

Bundan !>aşka o gün bütün mem­ lekette resmi daireler bayraklarım yarıya indireceklerdir.

Diğer taraftan dün B.M. Meclisin­ de bu münasebetle iki defter açılmış­ tır. Bunlardan birisi milletvekillerine mahsustur. Kordiplomatik bugün sa­ at 11 den 12.30 a kadar defteri im- za lıy ab 11 ec eki erdi r.

Yaptığımız soruşturmalarda mer­ humun biı- vasiyetnamesi olup olma­ dığı hakkında kesin bir bilgi alına­ mamıştır. Bununla beraber yakınla­ rından işitildlğine göre merhum: “ Ben, ölürsem Anadolu’da kalsam" dileğinde bulunmuştu.

Radyoda

Gl. Kâzım Karabeklr’ln ölümü dolayısiyle Ankara Radyosu dün programında değişiklik yapmıştır. Bu münasebetle radyoda yalnız klâ­ sik müzik çalınmış, 19.45 de merhu­ mun memleket uğruna yaptığı hiz­ metleri ve 21 de de hayatı hakkın­ da iki konuşma yapılmıştır.

★

Ankara Üniversitesi Hukuk Fa­ kültesi öğrenci Dem eği merhum Başkanın ölümü dolayısiyle Türkiya Büyük Millet Meclisine ve merhu­ mun ailesine aşağıdaki taziye tel­ graflarını göndermiştir:

Türkiye Büyük M ille t Meclisine

Yurt ve Milletimiz için yaptığı sayısız hizmetlerle ebedileşen ve hii- tiin Türk Gençliğinin, fedakârlık, kahramanlık ve vatanseverliği He dalma kendine örnek tuttuğu ve tutarağı büyük İnsanın aramızdan ayrılışı kalhlertınizde derin bir tees­ sür uyandırmıştır. Onun tnrUıleşen ve hayrakiaşiHi hâtırası gönlümüzü vatan ve millet sevgisiyle her zaman alevli tutacaktır.

Biz Ankara üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri Türk Millerinin ve Büyük Meclisin acılarını payla­ şır, O’nıın aziz rııhu önünde hür­ metle eğiliriz.

A.Ü.H.F. öğrencileri adına Öğrenci Derneği Başkanı

Orhan Eren Sayın Bayan Karabekir

Karanfil sokak No. 4 1

Y enişehir

Vatan ve millet İçin’ yaptığı hiz­ metleri hiç bir zaman ıınütnııyaca- ğınıız büyük vatanperver aile reisi­ nizin ölümü karşısında duyduğumuz elem sonsuzdur. Biz Ankara Üniver­ sitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri büyük yasınıza candan İştirak eder, başsağlığı dileriz.

A.Ü.H.F. öğrencileri adına Öğrenci Derneği Başk.

Orhan Eren

Zonguldak'ta v

Zonguldak, *6 (Özel muhabiri­ mizden telefonla) — Büyük Millet Meclisi Başkanı Kâzım Karabekir'irı hiç beklenilmiyen zamanda duyulan ölüm haberi Zonguldak'ta derin bir teessürle karşılanmıştır. Herkes bu acı haberden elem duymakta ve bir­ birlerine Kâzım Karabekir’in kahra­ manlığından, yurtseverliğinden vs memlekete yaptığı hizmetlerden balı, setmektedir.

Merhumun hal tercümesi

Rahmetli General Kâzım Karabe'- kiı- 1882 de İstanbul'da Küçük Mus- tafapaşa'da doğmuştur. Babası Meh­ met Emin Paşa’dır.

1905 yılında Erkânıhnrblye Mek­ tebinden birincilikle yüzbaşı rütbe­ siyle mezun olmuştur. Stajım iki yıl Manastır’da yapmış ve milhlm bir Bulgar çetesinin imhası dolayısly- le terfi ettirilmiştir. Bundan son­ ra İstanbul Harbiye Mektebi tâbiye muallim muavinliğine naklolunmuş­ lar. Meşrutiyetin İlânından sonra E- dlrne’de S üncü Fırka Erkânıharp- llğine tâyin olunmuştur. Bilâhare İs­ tanbul’da 3i Mart İrticaini bastıran Hareket Ordusunun Mürettep Fir- knsı Erkânıharbtye Reisliğini de yapmışı ır.

Ayrıca 1010 da Arnavutluk isya­ nımla mürettep kolordu erkânı har­ biye reisliği vazifesini de görmüştür. Balkan Harbinde Edirne kalesinde binbaşı rütbesinde iken Erkânı Har­ biye Reisliğinde de bulunmuştur. Harpten sonra Alman Heyeti İslâhi­ ye*! arasında Erkânı Harbiye! Umu­ miye İstihbarat şubesin) idare et­ miştir 1914 te başlıyan Cihan Har­ bine ka.ymakam rütbesi ile İştirak etmiş, - Çanakkale muharebelerin­ de Miralaylığa terfi etmiştir. Bun­ dan şonra Mareşal Oolç'un Erkânı Harbiye Reiai olarak Irak'a gitmiş - tir.

Sonu 4 üncü sayfa S. sütunda

Taha Toros Arşivi