• Sonuç bulunamadı

Türkiye ve Türkmen Masallarının Genel Özellikleri F. Gülay Mirzaoğlu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye ve Türkmen Masallarının Genel Özellikleri F. Gülay Mirzaoğlu"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRKİYE VE TÜRKMEN MASALLARININ

GENEL ÖZELLİKLERİ

:

■ ^ ■•=..■' 7 - : rf-. • ■ \ :! r :; I ': V; ' f i< ': ; " > y  C ■ :B - r :

F. Gülay MİHZAOĞUJ»

^ ... *... ...- ,= ::

- ...^

.... ... ...

M asallar, yeryüzünde asırlar boyu sözlü gelenekte yaşam ış ve çok zengin özelliklerle yüzyıllar öncesinin k ü ltü r izlerini taşıyarak geniş bir coğrafyaya yayılabilmiş halk anlatı­ la n d ır. Toplum ların inançlarıyla, düşünüş tarzlan y la, yaşam a gelenekleriyle, sahip ol­ duktan kültürün ışığında dünyayı algılayışla- n ve harikulade fantazilerle zenginleştirerek yeniden kurgulayışlannı biz ancak m asallar­ da görebiliriz. İnsanlığın yüzlerce yıl önceki hayallerini, özlemlerini ve yaşam a biçimlerin­ den kesitleri onlarda bulmak mümkündür.

Yeryüzünde çok geniş bir coğrafyaya yayı­ lan Türkler bugün farklı topraklarda yaşıyor olsalar da, ortak bir tarih! geçmişi, k ü ltür bir­ liği ve hayat tarzını paylaşm aları nedeniyle doğaldır ki, yarattıkları masallarda aynı millî renkleri taşıyacaktır. Aşağıda genel özellikle­ riyle ele aldığımız Türkiye ve Türkjnen m a­ salları bunu göstermektedir.

Bu m asallarda, bütün dünya m asalların­ da görülen iyilik-kötülük, doğruluk-eğrilik, akıllılık-ahm aklık, cömertlik-cimrilik, çalış- kanlık-tembellik gibi zıt değerlerin çatışması, iyilik, bilgi ve sabır sayesinde kazanılanlar, kötülerin her zaman cezalandınlması gibi ko­ nular işlenmiştir. Farklılık ise, ancak bu tem­ lerin sergilenmesinde görülür. Bununla bir­ likte, Türkm en sahasından derlenen m asal­ larda işlenen konulann genel özellikleri şu şekilde belirtilm iştir: Pek çok m asalda zalim padişaha çeşitli yollarla nasıl hareket edeceği anlatılır. Y urtlarından çıkartılan kahram an­ lar kimsenin ayak basmadığı yerleri y u rt tu ­ tarlar'. Padişah olan kahram an eski yurdun­ daki y ak m lan m alıp gelir. Bazı m asallarda ise, ülkenin kötü yönetilmemesi için padişah­ lık babadan oğula geçmez, padişahı çoğunluk­ la d e v le t Jcuşu seçer(l). Türkmen m asallann- da padişaha karşı isyan, padişahın

öldürül-* Adnan Menderes Üniversiteöldürül-*!, Türk Dili va Edebiyatı Bö­ lümü Araştırma Görevlisi

mesi ve yerine m asal kahram anının çıkması dikkat çekici bir durumdur. Türkiye masalla- n n d a padişah ve halkı arasında böyle bir du­ rum genellikle görülmez.

Türkiye ve Türkm en m asallan, konuları bakımından büyük farklılıklar taşım am aları dolayısıyla, bunların sın ıflan d ın lm alan da esasen birbirinden çok farklı şekilde yapılm a­ mıştır. Masal tasnifleri ya kahram anlarına, ya da m asallann niteliklerine göre yapılmış­ tır. W. Eberhard ile P.N. Boratav’m birlikte hazırladıklan ’Typen Türkischer V olksm âr- chen" adlı eserde T ürk m asalları yirm iüç başlık altında top!anmıştır(2). Bununla bir- * likte, Türkiye m asallarının derlenm esinde Antti Aame-Stith Thbpmson tasnifi ile birlik­ te başka tasnif çalışm alan da kullanılm akta- dır(3). Türkmen m asallan da, Türk m asallan gibi genel olarak üç ana grupta toplanmıştır: Hayvan m asallan, peri m asallan (cadüı, cadı- göylik) ve realist (durmuşı) m asallar. K ahra­ manı insan olan realist m asalların özelliği, Türkmen obasının sosyal hayatım yansıtm a­ sıdır^).

Türkmen ve'Türkiye m asallarında k ah ra­ m anlar büyük benzerlikler gösterm ektedir. Türk m asallanndaki insanlar padişah, vezir, şehzade, bey, ağa, bezirgan, köylü, esnaf, çift­ çi, derviş gibi toplumun her kesiminden kişi­ lerdir. Türkm en realist m a sallan n d a çoban ve çiftçi tipi oldukça yaygın görülmektedir. Keloğlan ve Köroğlu h er iki sahada görülen tiplerdir. Kimi m asallarda insan kahram an­ ların yerini aslan, tilki, horoz, serçe gibi bir­ çok hayvan ya da devler, ejderhalar, periler, sihirli nesneler gibi olağanüstü varlıklar alır; Türkm en m asallarında diğerlerinden farklı olarak çakal, kaplan, ceylan, domuz gibi hay­ vanlarla, peri m asallannm yardımcı k ah ra­ manı tuti kuşu (papağan) daha sık görülür.

M asallarda gördüğümüz bu sayısız kah- ram anlann çoğu zam an ad lan yoktur. Bir ad

(2)

verilmişse de bu, genellikle onların bir özelli­ ğini belirtmek içindir. Bununla birlikte, Tür­ kiye m asallarında adı olan kahram anlara da­ ha sık rastlanm aktadır. Türkmen m asalların­ da kahram anlar, daha sık bir şekilde Padişa­ hın Oğlu, Vezirin Oğlu gibi ifadelerle veya Akıllı Kız, Pehlivan Oğlan, Bilgir Garip gibi adlarla anılırlar. Türkm en m asallarında kar> şımıza çıkan kadın' ve erkek kahram an adla­ rından bazılan şunlardır: Mehriban, Gülnar- can, G ülşirin, Gülkemine, Memmetcan, Ah­ met, Veli, Baymurat, Gurban. Türkiye m asal­ larında ise şu ad örneklerini verebiliriz: Gül- sinan, Çrülenber, Ahumelek, Ahmet, Mehmet, Acemoğlu, Ahmedi Dürre, MElikşah, Osman Ağa, Bilal Ağa, Dal Yusuf, H üsnü Yusuf, Sitti Nusret.

M asalların kuruluş ve kompozisyonu, ma­ sal çeşitlerine göre baBİt ya da kompleks bir yapıda karşım ıza çıkar, Hayvan m asalları kuruluşu en basit olanlardır ve bunlar daha" çok diyaloğa dayalı kışa m asallardır. Realist m asallar ise, hayvan m asallarına oranla daha uzundur ve genellikle Türkm en obasının sos­ yal h ayatını yansıtabilecek günlük olaylar üzerine kuruludur(5). Yetim Kız, Yetim Oğ­ lan, Ahmak Padişah gibi m asallarda iyi ve kötü insan tipleri arasındaki çatışm alar ser­ gilenir. Peri m asallan ise, h er iki sahada da kuruluş ve kompozisyon bakımından diğerle­ rine oranla daha kompleks bir yapıdadır. Bu tü r m asallarda olaylar, çok çeşitli sihirli var­ lıklar ve nesnelerin de yardımıyla zenginleşe­ rek akıcılık ve hacim kazanır. Her iki saha­ dan derlenmiş m asallar arasında büyük fark­ lılıklar olmamakla birlikte, Türkm en m asal­ larının bazılarında kuruluş ve kompozisyon bakım ından aksaklıklar görülmektedir. Ma­ salın başında görülen kahram an, ortasında kaybolup yerini başka bir kahram ana bıraka­ bilir. Türkm en m asallanndaki bu kompozis­ yon farklılığının onların sonrafdan birbirine k anşm ış m asallar olmasından kaynaklandığı belirtilmektedir(6). Türkiye ve Türkmen ma­ s a lla n başlangıç ve bitiş formelleri bakımın­ dan da benzerlikler gösterir. Her iki sahadan derlenen m asallarda da en çok kullanılan başlangıç formelleri "bir varmış bir yokmuş" (bir b ar eken bir yok eken), "bir varm ış bir yokmuş, evvel zaman içinde..." (bir bar eken bir yok eken, gadım zam anda...) şeklindeki kısa formollerdir. Bunlann dışında kullanılan daha uzun başlangıç formelierinden örnekler

verm ek gerekirse, Türkm en m asalların d a "bir bar eken b ir yok eken, gadım zamanda, günün n u n düşen yurtd a, ayın n u n akan yurtda bir g arn kempir (ihtiyar kocakan) bar ekenrt(7) ve "bir bar eken bir yok eken tem ası­ nın ağzı d ar eken, ulı heleyne gargar (büyük eşine beddua eder), kiçi heleyne sargar eken (küçük eşine n asih at verirken). M ugteser-e mugteser, düye (deve) boynun duz keser, yiğit boynun giz keser, yeşer (şım ank?) yeseri gö­ rende, elheder alıp gayra teser"(8) (korkup geriye çeker) gibi uzun giriş formelleri pek sık olmasa da görülür. Türkiye m asallannda da sık olmamakla birlikte uzan. 'tekerlemeli giriş formelleri görülür. "Bir varmış bir yokmuş... Evvel zaman içinde, kalbur sam an içinde de­ ve tellal iken, pire berber iken, ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken... Var vara­ nın sü r sürenin, destursuz bağa girenin hali budur"(9) gibi örnekler verilebilir. M asallar­ daki bitiş formelleri de çoğunlukla benzer ve kısadır. B unlann en çok görülenleri Türkiye m asallannda "yiyip içip m uradlanna ererler, onlar ermiş m uradına biz çıkalım kerevetine” şeklinde olup, Türkmen m asallarında bu ifa­ deler "kırk gice-gündüz toy edip maksat-mu- radm a yetipdirler", "dostlar şat, düşm anlar m at boldular” biçimindedir. Bu formollerin de uzun olan ların a ra stla m a k m üm kündür. Bunlara "başınız kırk sa tır mı kırk k a tır mı ister.' Kırk k atır düşm an başına olsun, kırk "katır isterim ki binip memleketime gideyim veya "yagşı yetsin m irada (iyi m uradına er­ sin), yaman galsın uyada (kötü utansın), o-da galip neme bolcak o-da yetsin m irada, "me- nem şol toydadıro ve öyüme (ev) üsti omaçılıl (az etli kemik) bir çorak alıp gaçdı, menim gam ım aç galdı" gibi bitiş formelierini örnek verebiliriz. Bütün hayvan m asallannda böyle bitiş formelleri genellikle kullanılmaz, olayın bitişiyle masal da aniden bitirilir. Sonuç ola­ rak, Türkmen m asallarındaki başlangıç ve bi­ tiş formelleri Türkiye m asallan n d a kullanı­ lanlara göre dah& çeşitli görünmektedir.

M asallarda işlenen olaylar belli bir yerde ve zamanda geçmese de, zaman zaman çeşitli ülke ve şehir ad lan n a rastlarız. Türkiye ma­ sallannda bu adlar çoğu zam an Yemen, Çin, Mısır, Hint-Hindistan, Rusya gibi ülke adlan­ dır. Bazen de büyük şehir anlam ında İstan­ bul, Halep, Horasan, Trabzon, Erzurum, Ada­ na gibi adlar geçer. Türkm en m asallannda ise, bazen Türkm enlerin yaşad ık îan yerler

(3)

olan Merv, H orasan, B uhara a d la n geçer. M asalcılar k ah ram an lan bu yurtlardan alıp Hindistan, Arabistan, Afganistan ve Anadolu gibi m asal ülkelerine götürürdü).

Y ukarıda görüldüğü gibi, Türkiye ve Türkm en halk m asallan genel olarak değer­ lendirildiğinde, şfekil ve m uhteva açısından çok farkh olm adıklan görülmektedir. Ancak, ayrıntılarla ilgili bazı farkların tesbiti için da­ h a geniş çalışm alara ihtiyaç duyulmaktadır. M asallara, yaşadıklan bölgenin rengini veren h er b ir unsurun çeşitli yönleriyle ele alınarak incelenmesi, bizi daha doğru ve kapsamlı bil­ gilere ulaştıracaktır. NOTLAR D VeJiyev.B. 1986:8. 2) Eberhard, W,, P.N. Boratav: 1953. 3) Thompson 1664. 4) Ergun 1988:12. 5) Sakaojlu, Ergun 1991:1. 6) Sakaoğlu, Ergun 1991:1. 7) Veliyev 1886:11. 8) Sakaoğlu, Ergun 1991:2.

9) Boratav 1968:114 'Yatalak Mehmet* masalından. 10) Ergun 1988:12.

KAYNAKÇA

!. BORATAV, P. Halli: Zaman Zaman tçtada, İstanbul 1968. 2...„: Az OltUk Us Gittik, Ankara 1969.

3. EBERHARD, W., P. Naili BORATAV: Typen Türkischer Volkmirehen, Wiesbaden 1953.

4. ERGUN, Metin: Türkmen ve Anadolu Halk Masallarının Yapı ve Motif Açısından Mukayesesi Üzerine Bir Araştır* ma {Yüksek Lisana Teri) Erzurum 1988,

5. GÜNAY, Umay: Elacı} Masallan (İnceleme), Erzurum 1976.

6...; T ü rk Masallannda Efsanevi ve Geleneksel Yaratık* lar", H.Ü.Edebiyat Fakültesi Dergisi 1, 1:21*47 Ankara 1988.

7. HALMUHAMMEDOV, Ş.: Türkmen Ertekilerinde Halk • Seti ra tının Çeper Terleri, Aşkabat 1984.

8. SAKAOĞLU, Saim: Gümüşhane Masallan (Metin Topla* ma ve TahlU), Ankara 1973.

9...: M. ERGUN: Türkmen Halk Masallan, Ankara 1991.'

10. SEYİDOĞLU, Bilge; Erzurum Halk Masallan Üzerinde Araştırmalar (Metinler ve Açıklamalar), Ankara 1976. 11. THOMPSON, Stith: The Types of the Polktale, Helsinki

1964.

12. VELİYEV, B.: Türkmen Halk Ertekileri, Aşgabat 1986. 13... : Türkmen Folklorunda Durmuş» Erteldlerin Gelip

Çıkışı, Aşgabat 1990.

BİZE GELEN KİTAPLAR

A. Vahab AKBAŞ, "B ir D e m e t M asal" Çorlu-Sesav Yay., İstanbul 1994 * VeyBel ATACAN^Ahmet ŞENOL-Kâmil TOYGARrSuat ^

D ış T a n ıtım ın d a H a lk O y u n la rı T o p lu lu k la rın ın |tp lü ?’y‘-An^ ‘ Alpaslan AY* RAL, "M uzaffer S ansÖ zen", Sivas 1995 * Alpaslan AYRAL, "H a m it JSÖlticek", Sivas İ996 * Alpaslan AYRAt, "Sivas T ü rk ü le r in d e G u rb e t S ev d a S osy o lo jik ö ğ e le r Ben* ze tm ç le r", Sivas 1994 * Alpaslan AYRAL,1^ ^ l y a s l ı ^ k T a ^ r BiVas 1994 ^ Anvai»5 BÂYTUR, "K ırg iz T a r ih in in LekB İyonlan", 1. Kitap, Uçkun Y ayınlan 1992 * Ahvar

BAYTÜR, "K ırgız T a r i h i n i n Y a y ı n l a n ,

1992

BOZYİĞtT, "Türk A âbiU m l B ib liy o g ra fy a sı (D enem e) ", A ıikaja 1995 ** Çanakkale 18 M art Üniversitesi, 'K a rş ıla ş tır m a lı E ^ b l y a t ^ ^ ş t ı r m a l a n S i e m p ö ^ ^ B I İ ^ I ^ l ^ l ’ ' ö z e tle ri" , 31.Mayıs - 2 H aziran 1995 Çahakkfiile *B&ybar8 GÜLENSOY

Y o rg a n K o n y a ’d a Y o rg a n cılık vp Y organ H o tlfle ri" , Konya 1995 *

SOY, 'TüTklerdfTalitaKaşıkve Türk Dünyasında Kaşık Süslemeleri’ . ,

? ^ B a ^ b art G Ö ^ N S O Y ^ B ih irli N a k ış la r Ü z e rin e ’, Konya 1995 l i f ® * Kunoa (Çev. • P rof Dr. TuhcerGÜLENSOY), ’T W :H a î k E d f e f e î ^ : < 2 / B a ^ ? ( A â İ f e r a ^ 0 9 ^ Ö p ç ^ ;

Zeyneş tS îg İL ^ A li A b b ^ Ç . ^ A â ^ A l î İ p ; k a k a d a# ,

"K a z a İd a r (Gazeller)", Ala-Töo Dergisi, 199^ . K ız İJzat", Almatı 1092 * Mitsuko KOJİMA (^şviı^n,

k a s h ib a n a th i (T ü rk M asalları)", Tokyo 1995;

Yrd, Doç. Dr. Alî Ostnan ÖZTÜRK ’p a a ^ i ü r l ^ I ı e V olkilieiâ a ls S p ra c h lio lıe İ K un# tw e r k ” Darmatadt (Almanya) 1994 * Memdüh ŞENOL, "Âl Ş a f l ^

Alaşehir, 1995 * Doç. Dr. Necmi YAŞAR • Halil ATILGAN " N ^ n A ra b esk ", Ââana 1993 Sagım bay", A İ * ^ :. D ^ B işk e k - - İ&&0İ:

Referanslar

Benzer Belgeler

En fazla kron genişliğine sahip diş (anterior dişler içinde).. En dar insizal embraşurlar

- Kesici kenar dişin uzun aksının lingualinde konumlanmıştır (Aynı alt santral keser gibi). - Singulum (belirsiz) biraz

Diş çekimi: Daimi birinci büyük azı dişleri çekilmiş çocuklarda ağızda bulunan diğer birinci büyük azılar ve keser dişlerde sınırları belirgin beyaz-krem

Kad ınların suyun ticarileştirilmesine karşı verilen mücadelelerde ön saflarda yer alması tüm dünyada gözlenen bir gerçeklik iken, Türkiye'de kad ınları mücadeleye

MIH tanısında tüm diş yüzeyleri temizlenmeli ve 4 DBBA ve 8 daimi keser diş ıslak olarak muayene

Adres Kırklareli Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Kayalı Kampüsü-Kırklareli/TÜRKİYE e-posta:

Gruplar kendi içinde değerlendirildiğinde, üst keser eğimlerinin arttığı G2 grubunda, üst dudak kalınlığı (p=0,034), maksiller yükseklik (p=0,047), yüz

Daha çok tek bir apse oda¤› fleklindedir ve klinik olarak genellikle hassas, sert, fikse görünümde, tümör ile kar›flt›r›lan bir kitle mevcuttur.. Kitle nonspesifik klinik