Yeni Türk Edebiyatı Araştırmaları, 2, Temmuz-Aralık 2009
"YENİ LİSAN"CILARIN DİLDE SADELEŞME TALEPLERİNE
KARŞI ÇIKIŞIN BİR ŞİİRİ: LİSAN-/
OSMANl
Hasaıı
Kolcu*
-
Gürkaıı Yavaş**Özet:
Ali Ekrem, 1914
yılında yazıp1916
yılında yayımladığı Lisan-ı Osmitıııisimli
manzum eserinde, Ömer Seyfettin ve
arkadaşlarının başlathğı"Yeni Lisan"
akımına
karşı çıkar. Dilde sadeleşmefikrine karşı çıkıp Servet-i Fünuncuların
Arapça ve
Farsça kelime ve terkiplerle yüklü,
anlaşılması güç OsmanlıTürkçesinin dil anlayı
şını
savunan bu manzum eser, özelde Ömer Seyfettin'in
bazımakalelerine cevap
olarak, genelde ise Türkçeye
karşı OsmanlıTürkçesini savunmak için
yazılmıştır.Bu makalede, dil ve vezin
tartışmaları açısındanoldukça önemli olan Lisiin-ı
Osmd-nı
manzumesi tahlil
edilmiş, değerlendirilmiştir. Aynıeserin günümüz
yazısına ak-tarımı yapılmıştır.Anahtar Kelimeler:
Lisan-ı Osmanı, Türkçe, OsmanlıTürkçesi, dil, Yeni Lisan, Ali
Ekrem, Ömer Seyfettin.
A POEM OF OPPOSITION TO THE PURITY DEMANDS OF
FOLLOWERS OF
YENİLfsAN
Abstract:Ali Ekrem, opposed to Yeni Lisan brought out by Ömer Seyfettin and his fellows,
in h.is verse work
Lisan-ıOsmiinf, which he wrote in
1914and published in
1916.This work
opposed to trend of purity in language and backed up the
understandiııgof language of
Ser-vet-i Fünun followers in which they supported Arabic and Persian words and phrases,
which were quite difficult to understand. In this article,
Lisiin-ıOsmiini,
wlıic/1 is qııiteim-portant in terms of language and meter,
hasbeen analysed and evaluated. It also has been
copied into today's Turkish Latin alphabet.
Keywords:
Lisiin-ıOsmiini,
Turkislı,Ottoman
Turkis/ı,language, Yeni Lisan, Ali Ekrem,
Ömer Seyfettin.
* Yrd. Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi, Fen - Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. ** Arş. Gör., Kocaeli Üniversitesi, Fen - Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.
GiRiş
Şiir
dille
yapılanbir
sanattır. Şiirinmalzemesi dildir. Ancak
şiirdi-li,
günlük dilden, bilim dilinden
farklıdır.Çünkü gerek biçim, gerek
içeriğinin özelliği bakımından şiir
dili,
doğal
dilden
bazı farklılıklar
gösterir.
Şair, doğal imkanlarını genişletmek
içi~ onu zorlar, hatta
ku-rallarının dışına çıkabilir. "Aslında şiirdili, dil içinde bir üst dildir."
1Ancak
şiirin, aşk,tabiat, bireysel ve sosyal duygu ve
düşünceleritem
olarak
yaygınbiçimde
işlemesinin yanında kullandığıdili, kendi
malzemesi olan Türkçeyi tem olarak seçmesi ve
işlemesiilginçtir.
Türk
edebiyatındaTürkçe üzerine
yazılmışbir hayli
şiir vardır.2Her ne kadar Kemal
PaşazadeSaid Bey
3ve Muallim Naci4,
dev-rin dili ile ilgili
şiir parçaları yazmışiseler de bunlar, Divan
şairlerinde de
çoğu
kez
rastladığımız
kadar,
başından
sonuna Türkçeyi .
tem alan
şiirler değildir.Bizce, bu
bağlamdailk
şiir, NamıkKemal'in
oğluAliEkrem
(Bo-layır) tarafından yazılmıştır.5Bu
şiir,Yeni
Lisancılarındilde
sadeleşme taleplerine
karşı çıkışın şiiridir.Ali Ekrem, "Yeni Lisan"
akımıyla 1911
yılında
Genç Kalemler'de Ömer Seyfettin, Ali Canip ve Ziya
Gökalp
tarafındanortaya konulmaya
çalışılan sadeleşme isteğine karşı çıkarak OsmanlıTürkçesini
savunduğu Lisan-ıOsmani
adlımanzum bir eser yazar. Bu eser, dilimizin
sadeleşmesorununu
ba-ğımsız
olarak tem 'edinen ilk
şiirdir,
denebilir.
Şiirin yazılış
tarihi 17
Mart 1330 (20 Mart 1914)'dur.
Şiir,bu tarihte
yazılmış olmasına rağmen, kitap halinde
yayımı1332 (1916)'dir. Eserin
başındaAbdülhak
Hamid'in 7 Mart 1914 tarihli bir mektubu yer
alır.Abdülhak Ha-.
mid, bir
şekildeeseri
görmüşve
okumuştur.Bunu mektupta yer
alan
"Lisdn-ıOsman'i
hakkındaki eş'dr-ı pür-vekdrınıokudum."
cümle-sinden
anlıyoruz.Ekrem, herhalde eserini
yayımlamadanönce
Ha-mid'e
yollamışve Hamid de eserle ilgili olarak söz konusu
mektu-bu
yazmıştır.Ekrem, bu mektubu
Lisdn-ı Osmdnı'nin başınakoy-muş
ve eserini de
"Yegdne amcam Abdülhak Hamid Beyefendiye"
diye-~ek ona ithaf
etmiştir.
Abdülhak Hamid, mektubunda
Lisdn-:ı
Osmd-nı
ile ilgili
şu değerlendirmedebulunur:
"Sen bu bedai'inde her ne demek
lazımsa demişve
mesrudatınmusfb ise
delailiyle ispat
etınişsin.Binaenaleyh bu meselede
aleyhdaranınne.diyecekle-rini bilmez isem .de lehinde bulunanlann ilave edilecek bir söz
bulamayacakla-rından
eminim.
Şübheyok ki herkes
istediğiyolda
yazmağame'zfmdur. Fakat
bir
tarafın diğertarafa tahakkümle
mesleğinitahmil veyahud
diğerinenazari-yesini cerh
etınesi teba'anınteba'ya vergi tarh eylemesi kabilinden olur.'' 6
YENi lÜRK EDEBiYAT! ARAŞTIRMALARI
Mektubun bir önemli
yanıda Hamid'in dilimizle ilgili
kişisel de-ğerlendirmesidir:"Bir de ma'h1mdur ki güzel her ne yolda
yazılsa güzelliğinimuhafaza eder.
O
güzelliğiise elbette havas avamdan daha iyi görür. Her iki
sınıf-ınas için
de eserler
neşrolunmalıdır.Hususiyetle gazeteler
avamın dahı anlayabileceğibir
tarz-ılisanda
yazılmalıdır.Eş'ara
gelince ben senin pederin ve senin gibi yazmak
tarafdarıyım.Anca
başkatürlü
yazanların aleyhdarı değilim.Güzel bir
şeyyazarlarsa onu da
be-ğenirim
vesselam."7
LİSAN-! OsMANf'NİN
MUHTEVASI
Ali Ekrem, eserini Yeni
Lisancılara karşı OsmanlıTürkçesini
sa-vunmak için yazar.
Şiirine OsmanlıTürkçesine bir dizi övgüde
bu-lunarak
başlar:"Seninle ey müterennim
lisiin-ı
OsmanX:
Seninle ben
yazarımen bülend
efkarıSeninle
maşrık-ıliihuta yükselir ruhum,
Cihan cihan görürüm
kiiinat-ı devviirı,Urur
hayıilime
bir
incila-yı siiblıiinı!
Hayata
ağlamakisterse kalb-i mecruhuni,
Gelir
eda-yırakikinle,
biil-ı niizınla Büka-yı harımı tersımedersin elvaha
Senin o huzme-i
enzar-ı can-nevazınlaMüfekkirem
erişir cilve-gah-ı eşbiiha.Senin
o
ta'ir-i
kudsı hıram-ı güjtarın,İlelebet
kalacak
ruh-ı şevkı eş'arın.
"B. Ali Ekrem,
OsmanlıTürkçesinin en yüce
düşünceve
duygularıanlatmadaki gücünü,
derinliğinive
zenginliğiniDivan
şiirininzir-ve isimleri olan Fuzuli, Nefi zir-ve Nedim' den örnek
şiir parçalarıve-rerek
kanıtlamaya: çalışır.Tanzimat
sonrasıTürk
edebiyatıdevresin-de devresin-de babaS1
NamıkKemal ile Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdül-.
hak Hamid'i de
Osmanlı
Türkçesinin
başarılı kullanıcıları
olarak
gösterir. Bunun için,
NamıkKemaJ'in
"Vaveyla"sınınbirinci ve
üçüncü
nevhalarını9,Recaizade Mahmut Ekrem'in
"Fin-ten
"inden de Davalaciro'nun
"Bir
avaz-ıbülend-i
vahşiyaneile"
oku-duğu beş kıt'alık şiirin
ikinci
kıt'asıhariç
tamamını OsmanlıTürk-çesinin örnek
şiir parçalarıolarak verir.
11Ali Ekrem,
Lisan-ı Osmanı'sindeız OsmanlıTürkçesini
yalnızes-ki
şairlerin değil,yenilerin de
başarıyla kullandığınıiddia eder. Bu
iddiasını kanıtlamak
için de Tevfik Fikret'in
"Balıkçılar" adlı şiirinin bir bölümünü
kitabına alır.13Bu noktadan sonra Yeni
Lisancılarındili
sadeleştirmekiçin
Os-manlı
Türkçesinin içinden
-Arapçanın, ·Farsçanın kurallarınagöre
yapılmış tamlamaları
çözmek, sözcüklerin varsa Türkçesini
kullan-mak,
eş anlamlısözcüklerin Türkçesini
yeğlemek,Türkçe dil
bilgi-si
kurallarınıuygulamak ve buna benzer uygulamalarla-
Türkçeyi
çekip
çıkarmakkonusundaki
önerisineı4o, "sözlerin özü" olarak
kabul
ettiği OsmanlıTürkçesini savunarak
şöyle karşı çıkar:"İlelebed
bu lisanda tekellüm eyleyecek
Lisanı aslınairca' içün heveslenmek,
Tulü'a
muntazırolmak
gurüb-ımaziden
Demekdir;
iştehakikat. Teemmül eyle de sen
Eğer
bu kabil ise yaz bütün
açıkTürkçe"
15Ali Ekrem'e göre
OsmanlıTürkçesinde
sadeleştirmeyapmak ve
"açık
lisan"la
yazmak
imkansızdır.Çünkü;
" ...
Açıklisan önce
Beş altıyüz sene evvel gerekdi, Türkçemizi
Zuhürumuzda
bırakdık,Acem
lisanıbizi
Esiri eyledi; zira. Acem
lisanındanGelirdi fikretimden, nasibe-i irfan. "16
Tanzimat'la birlikte ise, Ali Ekrem' e göre;
"Bu halka sonra temeddün gelince Avrupa' dan,
Bütün ulüm u fününu miidekkikin-i zaman
Arab, Acem
kelimatıyla eylemiştedvin
Teşkil etmiş
o himmetle bir
lisan-ımetin
"17meydana
gelmiştir.Bu metin dil,
OsmanlıTürkçesidir. O, Yeni
. YENİ TÜRK EDEBIVATI ARAŞTIRMALARI
"Denir ki 'millet içün
yazmalıgüzel: Bize siz
Bu milletin bütün
efradınıbeyan ediniz.
Bu milletin bütün
efradıköylü, çiftçi midir?
Bugün
şebab-ımünevver, zaman içün nadir
De olsa çehre-i ati
değilmidir o
şebab?Avam içün onu terk eylemek olur mu savab?
Avam içün de
şebabmünevver
olmalıdır:Çiçek
hayatını hurşıd-iasmandan
alır."
18diyerek
eleştirir.Ali Ekrem,
OsmanlıTürkçesini
eşsiz,benzersiz örnekleriyle
öğrenen birinin irfan hazinesini
bulacağınıda ileri sürer. Hele
gençle-rin, bu dile
karşı çıkmaktançok, onu "bütün kavaid-i
mazbutasıyla"öğrenmelerinin
farz
olduğuna inanır.
Çünkü;
"
... nsan
1·
ıçun...
b'' "k
uyu eme
k
Değildir öğrenivermek lisan-ımaderini"19
Yeni
Lisancılarda dilimizi hasta buluyor ve bu
hastalığındilin
yapısındaki
Arapça - Farsça sözcükler ve tamlamalardan
kaynak-landığını
ileri
sürüyorlardı.20Ali Ekrem, Yeni
Lisancılarınbu fikrini
paylaşmaz
ve buna
şiddetle karşı çıkar: "Açın kitab-ı lisanınbütün sera'irini
Görürsünüz ki Arabca, Acemce
'terkıbler'Lisan-ı
halka yer
etmiş,bugün yazar, söyler
Bütün kava'id-i terkibi her
sınıjdanhalk,
Bırakbiraz okuyan
kısmıcehl-i mutlaka bak."
'Sual-ı hatırageldim' diyor bugün amele,
Diyor '
Sabah-ı Şerifin'manav,
balıkçıbile. "
21Ali Ekrem bu fikrini desteklemek için amelenin,
manavın,kasa-bın, kısacası halkın
genelinin
sıklıkla kullandığı "su'a.1-ı hatır,sa-bah-ı şerıf, selam-ı
aleyküm,
,Ramazan-ı Şerif, Bab-ı Alı, saray-ı
hu-ma.yun" gibi
yapısındaüç dilden de sözcük bulunduran
örnekler
verir. Ali Ekrem'in, Yeni
Lisancıların,
sözcüklerin
Arapçasının
ve
Farsçasının
yerine, Türkçesinin
kullanılmasınıistemeleri
konusun-da konusun-da fikri
şudur:" ...
Bu vehm-i
batıldır:'Çalab' diyen bizim Allah'a pek
yabancı kalır!"22Osmanlı
Türkçesinin
tamlamalarındaletafet, incelik, insicam,
selaset bulan Ali Ekrem, yüksek duygu ve fikirlerin
anlatımınınsa-de Türkçe ile mümkün
olamayacağını,bunun yükselme
zamanından caymak
ölacağını,bu
düşünceye şaştığınıbelirtir. Bu
tamlama-larınTürkçe
söylenemeyeceğini;"Nasıl
denir mesela Türkçe
'inkis.ar-ıhayal'
'Uliivv-i his',
Jeyezan-ıezel',
~lıayaJ:-ımuhal'?
Tezyinat-ılisandan
değilbu
terkıblerBirer me'al-i
nevındir;bütün yazar, söy:ler
Bu ince sözleri
erbab-ıfenn,
fuhul-ızaman "~
3şeklinde değerlendirir. Muhatablarına şu
soruyu sorar:
"Ya
lem'a-zar-ıtulu'unda fenn
ü
marifetin
Zuhur eden bu kadar hatifi
beya1ı-ılugatin ·
Nedir mukabili terkibi terk edersek biz?"24
Yeni
Lisancıların tamlamalarıçözerek dili
sadeleştirmegayretle-rine ise Ali Ekrem,
şiddetle karşı çıkar:"Kazar
mezarımızıs&delik
denen illet!
Atın vücud-ı
lisandan
revan-ıterkvbi
Kalır, hazız-imezeUetde
na'ş-ıhrir gibi,
Tefessüh
etmeğeamade bir
kadıd-mal,Çöker
medarıc-iatiye
zılX-iizmihlal!
"25Ali Ekrem
şiirinde,Yeni
Lisancılarınönde gelen isimlerinden
bi-ri
olan Ömer Seyfettin'i hedef
alır.
Ömer Seyfettin, bir makalesinde,
"Enderun argosuyla terennüm ederek milletine, milletinin ruhuna,
mille-tinin
samimı lisanına, anasınındiUne
yabancı kalırve btlmez
ki
her millet
kendi
lisanıyle yaşar."der2
6ve Tanzimat
sonrasıTürk
edebiyatçılarıLisa-YENİ TÜRK EDEBİYAT! ARAŞTIRMALARI
nı" adını
verir. Milliyet
cereyanıile beraber kalplerde alevlenen dil
sevgisinin,
konuşulanTürkçenin ve "milli aruzun"
canlanmasınavesile
olduğunubelirterek "milli vezin"lerle yazmaya ve dilde
sa-deleşmeye karşı çıkanları şöyle eleştirir:"En genç
şairlerimizmilli vezinlerle terennüme
başladılar.Hakiki ve
canlılisan galebe çalarken kimsenin
anlamadığı Enderı1ncayani
'Lisan-ı Osmanısusmadı.
Tabiahn muzafferiyetine
karşıgelmek istedi. Fakat
nasıl?Milliyet
as-rıolan bu yirminci
asırdahiçbir Türkün
anlayamayacağıdört yüz sene
evvel-ki milliyetsiz Enderun
lisanıyla."27Ali Ekrem, Ömer Seyfettin'in bu fikirlerini
yalnız şairlere değil,
silahlıkuvvetlerin ileri gelenlerine, seçkin bilginlere taarruz olarak
anlar. Bu durumu
Lisan-ı Osmdnı'sinde şöyle eleştirir:. "Lisan-z
hazıriçün Enderun
Lisanıdiyen,
Ne söylüyor acaba
anlamış mı? Doğrusuben
Bu ictisiira derim: 'Enderun
Lisanıyle!'Bütün mefti.hir-i
tiiban-ımillete hamle/"28
Ali Ekrem
şiirinde,
Ömer Seyfettin'in
Lisaıı-ı
Osmiini'ye ve onun
taraftarlarına
bu kadar yüklenmesini,
yıkıcılıklada suçlar:
"Nedir bu
cu'-ıtaarruz bu
aşk-ıistihkiir
Bakın şu
savlet-i tahrib ü hedme, ibret
alın:Kazar
meziirını evliid-ıma'rifet
vatanın!"29Ali Ekrem, Ömer Seyfettin'in makalelerinde
karşı çıkhğı
aruz
vezni konusunda ise
şiirinde şunlarıdile getirir:
"Ya vezni? Vezn-i
aruzıyisevmemek bana bir
Rübiib-ı
cenneti
kırmakkadar günah gelir!
Bu vezn-i ruhda iihengin en güzidesi var
Bununla
şiiir hakk-ıdevr-i
kiii'niitıyazar!
Eğer 'lisan-ı
tabii
değil'demekse meram,
Ben
iştefikrimi
ııazmıylaeyledim ijhiim.
Şu nazm-ı
sadede birkaç
nakısavarsa
eğer, Kıısur-ıaczime iiid,
nakısa şiin~ı beşer,Emin olun ki
'Hesab-ıBenan'da
neşrolamaz
Beşer
kemal-i
tabiı:yibir zaman bulamaz.
1130 ·
Ali Ekrem, Ömer Seyfettin ve
arkadaşlarını
dille ilgili ortaya
koyduğu
iddialardan;
"Bu
iddialarıhep. terke
din ki pek
boştur, Yıkık bina-yıhurafiita
tırmanan yorulur113ı
diyerek vazgeçmeye
çağırır,Türkçeye
karşı OsmanlıTürkçesini ise
şöyle
savunur:
"Lisan bütün
edebiyatı kavramış, almışYed-i müebbede-i gurma
halkı,kiJk
salmış Uruk-ımillete,
Osmanlıneslinin üzerine!
Görünmüyor mu bedahet-i muannidin gözüne?"3
2Ali Ekrem, Ömer Seyfettin'in makalelerinde dile
getirdiği
ko-nuşma
dilini
yazıdili haline getirmek ve halk için yazmak
düşüncesine ise
şiirinde şu cevabıverir:
"Bu milletin bütün efradlechel-i akvam
Değil
ki fikrini
tebliğiçün
lisiin-ıavam
Kifayet etsin
anın mağz-ı bi-talakına;Kifayet etse bütün milletin hamakattna
Kanaat eylemek icab eder; ne fikr-i muhali
Avam içün
yazıyazmak
mıdırbu vehm-i hayal?
Avam içün
yazıyazmak ta'ammüm etse hele?
Me'ali-i edebiyat ölür bu illetle!''33
Dünyanın
her yerinde halk için
değil,"havas
11için
yazılacağını1
"milli
lisanı,ile
yazılsabile
"avamı, ınbunu
anlayamayacağınıifade
eden Ali Ekrem,
OsmanlıTürkçesine
dokunulmamasınıister:
"Bu
tarzı
ben severim siz avam içün
yazınız
Açıklisan ile pek sade
nağmeler, yalnız Dokunmayınbu
lisanın beyan-ı şiddetine, Dokunmayınonun tihenk-i zi-celadetine!
YENi TÜRK EDEBiYAT! ARAŞTIRMALARI
Dokunmayın, yıkılır
yoksa en büyük
iimiilıLisan batarsa çöker
şiihriih-ıistikbal!
Dokunmayın,
bu lisiin çünki din ve tarihin
Lisanıdır,
onu
temsıleden
beyan-ı güzınBütün mefahir-i
mazı lisiinıdır, bırakınUzak
asırları,atz:-i
tiibdiira
bakın/"34Osmanlı
Türkçesine övgü ile
başladığı şiiriniyine ona övgü ile
bitirir:
·
"Sen ey
lisan-ı havarık-ı beyiin-ı OsmiinıKi
asr-ı hazıra şayiin-ıdefine-i irfan,
Ki
ruh-ımillet içün
tercüman-ı sadıksın;Muhammed ümmeti oldukça
talı-iKur'an,
Cidiir-ı
Ka'be'ye urdukça
arş-ıyezdiini,
Bu halk içün
kalacaksınbu halka
layıksınf "35Lisiin-ı Osmıinı,
özelde Ömer Seyfettin'in Yeni Lisan konustihda
yazdığımakalelere cevap olarak; genelde ise, II.
Meşrutiyetdevri
Türk
edebiyatındaortaya
atılan"Yeni Lisiin"
akımının savunduğudilde
sadeleşmeve Türkçeye
dönüşhareketine
karşı OsmanlıTürk-çesini,
başkabir
deyişle,Servet-i
Fünfi.ncuların dil.görüşünüsavun-mak için kaleme
alınmışilk manzum eserdir. Türkçeden kovulan
Arapça ve Farsça
tamlamaların yasınıtutan
şairin, yıkılan Lisan-ıOsmanf için
söylediğison
ağıttır,denebilir. Buna bir de -"Yeni
Li-san" a paralel yeni bir vezin
akımıolarak hece ölçüsüne
dönüşün varlığımda göz önünde tutarsak36 .. Türkçeden kovulan aruzu da
eklemek gerekir. Onun da son
ağıtınıHalit Fahri
yazacaktır.37Ali Ekrem
YENi TÜRK [D[BIYAT! ARAŞTIRMALARI
LİS.AN-1
OSM.ANI
Manzum
11
Abdülhak Hamid Beyefendi'nin
Bir Mektubunu Havidir"
İstanbul
Zarafet
MatbaasıŞa'ir-i
Azam Abdülhak Hamid Bey Efendi'nin Bir Mektubu
Nur-ı 'AynımEkrem'im,
Lisan-ı
Osmani
hakkındaki eş'ar-ı pür-vekarınıokudum.
Evve-lemirde huld -
aşiyan-ıpederinden mevrus olan ve bana aid
bulu-nan teveccüh-i mahsusunun bu münasebetle dahi tezahür eden
asar-ı necabet-disarındancidden mütehassis ve müteessir ve sonra
da
lisanımızınmüdafaa-i hukuku hususunda
tenvır-i hakıkatiçtin
zalam-ı şekvene
isabet eden saika-guna
temhıdatınamuhyi-i
edebi-yat olan merhumun ruhaniyet-i mütekellimesi huzurunda gibi
ka-larak meshur ve mütehayyir
olduğumubeyan etmek isterim. Sen
bu manzume-i
bedaı'ndeher ne demek
lazımsa demişve
mesruda-hrnn musfb
olduğunudelailiyle isbat
etmişsin.Binaenaleyh bu
mes' elede al ey
daranınne diyeceklerini bilmez isem de lehinde
bu-lunanlarınilave edilecek bir söz
bulamayacaklarındaneminim.
Şübhe
yok ki herkes
istediğiyolda
yazmağa ıne'zundur.Fakat bir
tarafın diğer
tarafa tahakkümle
mesleğinitahmil veyahud
diğerinenazariyesini cerh etmesi
tebaa'nınteba'ya vergi tarh eylemesi
kabi-linden olur. Bir de ma'lumdur ki güzel her ne yolda
yazılsagüzel-liğini
muhafaza eder. O
güzelliğiise elbet havas avamdan daha iyi
görür. Her iki
sınıf-ınas için de eserler
neşrolunmalıdır.Hususiyle
gazeteler
avamın dahı anlayabileceğibir
tarz-ılisanda
yazılmalıdır.Eş'
ara gelince ben senin pederin gibi ve senin gibi yazmak
ta-rafdarıyım.
Anca
başkatürlü
yazanların aleyhdarı değilim.Güzel
bir
şeyyazarlarsa onu da
beğenirizvesselam.
Amcan
7 Mart 1914
Abdülhak Hamid
YENİ TÜRK EDEBİYAT! ARASTIRMALARI
"Yegane amcam Abdülhak Hamid Beyefendi'ye."
USAN-!
OSMANİ
Seninle ey müterennim
Lisiin-ıOsmdn'i,
Seninle ben
yazarımen bülend
efkiırı,Seninle
maşrık-ıldhuta yükselir ruhum,
Cihiın
cihan görürüm
kiıiniit-ı devviırı,Urur hayalime bir
incila-yı sübhanı! Hayiıta ağlamakisterse kalb-i
mecrulıum,Gelir
edii-yırakikinle,
bal-ı niızınla Büka-yı harımıtersim edersin elvaha
Senin· o huzme-i
enziır-ı ciın-neviizınlaMüfekkirem
erişir cilve-giıh-ı eşbiıha.Senin o
tiı'ir-ikudsl
hıriım-ı güftiirın,İlelebet
kalacak
ruh-ı şevkı eş'iırın.
* * *
Nedir o zemzeme-i pür halavetin ki ider
Yanık
yürekli
"FuzCılı"yi girye-biir-ı garıim?Senin o
iişık-ı şeydiiesir-i
zarındır:Seninle
ruh-ı şegafdiir-ı şi'ri bı-iıram, HaycU-ı aşkınameze
eylemiş zılal-ıkeder.
Bugün de kalb-i
Fuzıılısenin
mezarındır,Mezar
aşk-ımüebbed ki hüzn-i liilinden
Alır
müfekkiremiz bir
nasıbe-ibuhran;
Seninledir ki o
rıihuııbüyük melalinden
Düşer cinanımıza
bir
şerare-ihicran!
Yüzünde
Leylı-ihüsnün hayali
girye-nümCın,Verir seninle Fuzuli cihana ders-i
cünıın."Galiba bir ehl-i dil
toprağıdırderd-i
şarabKim
kılubhürmet
tutmuşüstünde habab
Ey soran halim bu
istiğna
su'alinden ne sud
Halim eylersin su'al amma
işitmezsincevab
Deşt-i
gamda hak-i .kabrim üzre serv-i girdbad
Çekse
baş
ol servden su kesme ey seyl-i
şarab
Yetmeyüb
vaslınasen
Leyla-veşinbir ömrdür
Ben gibi Mecnun olub sahraya
düşmüşafitab
Nakd-ı
ömrü bir sanem
uğrundasarf etdin tamam
Ey Fuzuli ah
eğersenden sorulsa bu hesab"
Fuzuli
* * *
Nedir o gulgule-i
şevk-i rud-ıahengin
Ki fikre gösteriyor bir
mehıb şelale,Ki
ruh-ıkahiridir
şi'r-ipak-i
"Nef'ı"ninSeninle benzer o bir
asman-ıcevvale!
Mehabet-i ebediyyet-nümun o rengin
Açar
cenahını Nef'ı'ye;Jeyz-i
ayıninKelam-ı
velvele
darındara'd
ra'd-ızuhur
Olur da
kükremiş arslanların gırıvikadar
Kulüba
raşeveren bir terane-i
mağrurFeza-yı na-mütenahıyi çınlatır!
Kanlar.
Akar durur gibidir hancer-i
lisanından,Gurııblar saçılır şu'le-i beyanından!
* * *
"Saflar düzüb hücum edicek hayl
düşmeneDehşetle
asman ü
zemınpür
fiğanolur
Sarsıldığıncazelzele-i hamleden
zemın Aşub rest-hız-i kıyametayan olur
YENİ TÜRK [DEBİYATI ARAŞTIRMALARJ
Kerd-i
şehıde şu'le-i şemşır-itabdar
Güya
sehab-ı tıredeberk-i cihan olur
Oklar
siham-ıkus-i kazadan
nişanverir
Peykiin-ı
tlr ise ecel-i nagehan olur
Evc-i
hevııda sıyt-ı çekııçak tiğdenAvıız-ı
ra'd u
sıı'ika
reh
küm-künıın
olur
Nef
'i
*
* *
Seninle
ey
miitezehhir
lisan-ı şuh-ı "Nedım",Seninle bikr-i hayalin, meal-i
nazıınınGüzide
fıtratıbir cilve-i
lııramgibi
Aylin olur; o teravide hüsn-i
üryanınEder
reviin-ıvistili
açık saçıktelsim,
ıimud-ı sııbha düşen
zühre-i gariim gibi.
Nedım
o
ştiir-ibülbül dchiin
ü
gül-fıtrat,Nedim o
neşve-icavld o siigar-i liihiit,
Kemend-i zülJ-i nigiira
esır... bi-kudret,
Elinde
hande-feşı'inbir
piyıUe-iytikut,
Seninle ruhunu inler
riibôb-ı eş'iirm,·
Onun /eminden uçar
neşve neşveesrarm!
* *
*Mest-i
nazımkim büyütdü böyle
bı-peruiiseni
Kim
yetiştirdibu giine
servdeııbalii seni
BCtydaıı hoş
renkden
pakızedirnazik tenin
Beslemiş
koynunda güya kim gül-i ra'nii seni
Güllü
dıbiigiydin
ammıi korkarımiiziir eder
Nazeninim siiye-i
hiir-ıgiil-i
diba
seni
Bir elinde gül bir elde etim geldin sfikiyli
Sandım olmuş
ceste bir fevvfire-i
fib-ıhayfit
Böyle gösterdi bana ol kadd-i müstesna seni
Sfif iken ayine-i endamdan sinem
diriğ Almadımbir kerrecik
aguşaser-ta-pa seni
Ben dedikçe böyle kim kaddini
kıldına-tüvan
Gösterir
engüştile meclisdeki
mınaseni
Nedim
* *
*
Sen ey
lisan-ı
"Kemal" ey
lisan-ı
hürriye(
Ulüvv-i
ka'bınlvicdanlar eyliyor
tebcıl;Kemal o kalb-i muazzam o
meş'al-iirfan,
Seninle
menkıbe-ifikri
eylemiş tertıl.Onun cezalet-i nutkuyla bir büyük millet
Cahim-i
şiddetil
zulmün
ka'ur-ı narından,Vatan vatan diye
çıkmıştelal-i amale:
. Bu
inkılabıo
yapmışo
nı:ttk-ıOsmani!
Vatan muhabbetini ta
kılubetfdle
O
işlemiş;o mübarek lisan
ü
vicdanıVatan vatan diye kabrinden inliyor hala,
Gelir
sımaha.semadan
hitiib-ı"Vaveyla":
* * *
Feminin rengi aks edib tenine,
Yeni
açılmışgüle misal
olmuş,İn'itfifıyla
bak ne al
olmuş
Serv-i
sımfn safalıgerdenine,
Bu letafetle ol nihfil-i revan
Giriyor göz yumunca rüytima,
Benziyor
aynıkendi hulydma,
Bu tasavvur dokundu sevdama:
Ah, böyle gezer mi hiç cfinan?
Gül
değil, arkasında kanlıkefen
Sen misin, sen misin garib vatan!
YENi TÜRK EDEBİYAT! ARAŞTIRMALARI
Git vatan ka'be'de siyaha bürün
Bir kolun ravza'-yi Nebi'ye uzat
Birini Kerbela'da
Meşhed'eat,
Kainata o hey'etinle görün
O
temaşayaHak da
aşıkolur:
Göze bir alem eyliyor izhar
Ki cihandan büyük letafeti var.
O
letafet olunsa ger inkar,
Mezhebimce demek
muvafıkolur,
Aç vatan koynunu
İlah'ına
aç,
Şühedanı çıkar
da ortaya saç!"
Kemal
* * *
"Düşünmeyi
severim mahrem-i melalimdir;
Odur beni
düşünenhal-i
iğbirarımdaDüşünmeden
geçemem yar-i bi-hemalimdir,
Odur beni arayan hfn-i
inkisarımdaBenim nedime-i ruhum
tefekküratımdır,Dem-i tefekkürüm en
hoşdem-i
hayatımdır.o
dem ki
şam-ıgiribane
ru-yı afakıSiyeh nikab ile
manzur-ı çeşm-irikkat eder,
O
dem ki
bad-ı şebangehçemende
evrakıHazin eda ile me'luf-i
ah-ıhasret eder,
Dikip nezzaremi bir necm-i
pertev-efşanaDüşünmeyi
severim
muttasıl hamuşane.O
dil-rüba ki durur
manzarımdahüzn-alud
'Lebiyle hande-nüma gözleriyle girye-nümud'
Okur
neşayid-iulviyye bi-neva vü sürud;
Eder derunumu
meşhunzevk-i na-mahdüd,
Benim nedime-i ruhum
tefekküratımdır,Dem-i tefekkürüm en
hoşdem-i
hayatımdır."Üstad Ekrem
* * *
Nedir bu
şive-inazan bu rikkat-i üslub?
Bu bir
takattur-ı ruh-ı müzab-ıvicdan
mı?Melek
kanadları mıoynuyor feyafeyde?
Olur harim-i melalinde nevha-riz-i kulub?
Cinan "Ekrem' e" munis, latif, nadide
Çiçeklerin mütesabbi
lisan-ıhaliyle
Dolan
şuhiss-i halavet
şu neftıa-isevda
Değilmi feyz-i lisandan? Onun kemaliyle
Değilmidir ki eder fikre bir cihan ihda
O kalb-i matem ü hicran o
fıtrat-ı naşiid,Garik-i
ralımet-irahman olan büyük üstad?
"Öyle bir
şiddet-i
tasmim ile
çıkdım
ki yola
Karşıma çıksa eğerseng-i
mezarımdönmem;
Bahr-i ziihar
değil,ebr-i
şererbar değilHep yanar
dağlarile dolsa
civarımdönmem!
Dalgalar
uymayınız, bad-ıta'annüd-kare
Siz
kılın na'şımıisal
kenar-ıyare!
Ne
beladırnedir ol hilr-i cehennem
berdüş,Siz
değilhaline
aşufteolur belki
vühuş!Filler hake
düşüpmurlar eyler feryfid,
Kilhdan
killıakaçar
şır-ijiyanlar
pür-cilş,Dalgalar siz
kılınimdad ki
yandımniire,
Siz
kılın na'şımıisal
kenfir-ıyare.
Çıkıyor kanlı
yüzü
karşımaummanda bile,
Sönmüyor
meş'ale-ilaneti tufanda bile!
Deşt
ü
deryayıgeçüb ta iki
aylıkyoldan,
Geliyor
nfıleleri güşuma sağdansoldan.
Dalgalar bende olan derde ölümdür çare
Siz
kılın na'şımıfsal
kenar-ıyare.
Ben de tufiin gibiyim
yağdırırımmevt
ii
hatar
Gözyaşımseyl-i bela
ah
u girivim sarsar;
Zulmetin çak edib ey
şeb salarımsubha nazar ,
Berk-i tehdid ile ey ebr ben olmam muztarr.
Dalgalar ben sizi döndürmeden
fiteş-zare,Siz
kılın na'şımı fsfıl kenfır-ı
yare."
·
YENİ TÜRK EDEBİYAT! ARAŞTIRMALARI
Seninle ey
mütevahhişterane-i ilham,
Seninledir ki
şugurrende
şi'r ra'd-ıiiheng
Deha-,yı
mu'ciz-i "Hiimid"den
eylemişfeveran!
Dehii-yı
mu' ciz-i Hamid ki asmanlar teng
Gelir tulu'una; binlerce mevkib-i ecri.im
Onun
mediir-ıme'linde eyleyüb deveran,
Döker
riyiiz-ı zemıne hıyiit-ı nur-ınigiih.
Delıa-yı
Hamid olunca seninle velvelediir
Sen ey
lisan-ımübeccel,
lisiin-ı ruh-ıagah,
Kemal-i
şanımbir Hiimid eylese izhar,
Gezer kevakib
iinın cihiin-ıbiiliida,
Ulüvv-i kadrin olur belki nezd-i Mevla'da!
Değil eiizımın
ulviyet-i
beyiinından,Bugün bütün yeni
şairlerin lisanındanTulu' eden o güzel,
niişenıdeefkiirm
O
ince,
tatlı, samımi nükiit-ıebkiirm
Lisiin-ı hiizır
iken
masdar-ızuhuru yine,
Onun hücum u taarruz tiliil-i kudretine,
Ne
boşfikir ki nihayet sukut u
hüsrandır Listin-ı hazırafikr ü hayal
hayrandır Lisiin-ı hazırakalb ü revan
perestişeder:
Şükufelerden
uçan handeler kadar dilber,
Bihtira akis olan levha-i billend-i sehab
Kadar hayal-rüba;
subh-ıleyle-i mehtab
Kadar
enıs-iciniin;
gulgul-ı ru'Cıdkadar
Mehib!
Namütenahiliğindefikr ü nazar
Bulur
haka'ik-i.ltihutı, ruh-ı eşyayı,Bunun, bu
şanlı lisanınki
aynıalemdir
Ki zevk u
şekli semavı,ki
lafzımülhemdir,
-Bütün
nücCımu
şümCısuylakainat
gibi-İlelebed
kalacak
şekli, lafzı, terkıbi!
Onun olunca
nigehdarıgaze-i
terkıbNikab-ı naz-ı
terakibi eylemek
tahrıb NücCımu silmeğebenzer
sema-yımillfden;
Bu asmana
erişmezsiney muannid sen!
Bu
asman-ı belağ-ı mübınin envarıllelebed
tutacakdır lika-yı a'sarı!" -
Yarınsen
ağlarıgün
doğmadan hazırlarsın Sakınyedek biraz ip, mantar almadan gitme ...
Açıncayelkeni hiç bakma,
oynasın varsın; Kayıkçocuk gibidir: Oynuyor mu kaydetme,
Dokunma keyfine;
yalnıztetik bulun, zfra
Deniz
kadıngibidir: Hiç inanmak olmaz haf"
Tevfik Fikret
* * *
Nasıl
gelir sana bir böyle
şi'r-i millınin Lisan-ısadesi? Olsan ne rütbe
kCıteh-bınBunun
beyanınıetmez taannüdün
ta'kıb,Fakat
lisanıbilen bir
edıbiçin ne
garıbOlur onun
yalnız rCıh~ı safınıyazmak:
Tilal-i fikrini görmek
değilmidir bir Hakk?
Buhar-ı hışmınıtasvir ederse bir hame
Neden seza görülür
şimdigayza,
diişname?O
mü'cizat-ımakalin ki bir numunesini,
Birer misalini gösterdim, ey
şebabseni
Senin
cinanınıtitretmiyor mu
te'sıri? Nasılduyarsa
revanın sada-yı tekbıriYENi TÜRK EDEBİYAT! ARAŞTIRMALARI
Duyar bu sözleri de, çünki
ruh-ı ecdadınO
sözlerin özüdür! Bil
ki
nesl ü
ahfadınİlelebed
bu lisanla tekellüm eyleyecek.
Lisanı aslına
irca' için heveslenmek,
Tulu'a
muntazırolmak
gurub-ı miizıdenDemektir;
iştehakikat. Teemmül eyle de sen
Eğerbu kabil ise yaz bütün
açıkTürkçe.
Fakat bu mümkün olur mu?
Açıklisan önce
Beş altı
yüz sene evvel gerekdi, Türkçemizi
Zuhurıımuzda bırakdık,
Acem
lisanıbizi
Esiri eyledi; zira Acem
lisanındanGelirdi fikretimden nasibe-i irfan.
Yazardı
sahib-i
"Mevlı1dAcem,,
edasıyle,Acem
lisanına düşmüşdü"Yunus Emre" bile.
Acem de
tabiş-iimana mazhar
olmuşdu,Onun da ruhuna Kur'an
lisanı dolmuşdu,Demek
lisanımızınruhu
nıtr-ı Kur'an'dır,· Bugün o feyz-i müebbed lisan da
ti/bandır.
Bu halka sonra temeddün gelince Avrupa'dan,
Bütün ulumu fünunu müdekkikin-i zaman
Arab, Acem
kelimatıyl~ eylemiştedvin,
Teşkil etmiş
o himmetile bir
lisan-ı metın,Denir ki: "millet için
yazmalı"güzel: Bize siz
Bu milletin bütün
efradınıbeyan ediniz.
Bu milletin bütün
efradı
ki5ylü, çiftçi midir?
Bugün
şebab-ımünevver, zaman için nadir
De olsa çehre-i ati
değ~lmidir o
şebab?Avam için de
şebabmünevver
olmalıdır:Çiçek
hayatını hurşfd-iasmandan
alır.*
*
*
Lisan-ı hazırı eşkal-i
b'i-nJisaliyle,
Bilen haza'in-i irfan bulur,
lisanıhele
Bütün kava'id-i
mazbutasıyla öğrenmekŞebaba farzdır! İnsan
için büyük bir emek
Değildir öğrenivermek lisan-ı
maderini.
Açın kitab-ı lisanınbütün
serıı.'iriniGörürsünüz ki Arabca, Acemce "terk'ibler"
Lisan-ıhalka yer
etmiş,bugün yazar, söyler
Bütün kava'id-i t.erkibi her
sınıfdanhalk,
Bırakbiraz okuyan
kısmı celıl-imutlaka bak:
"Su'ıı.l-ı hatırageldim" diyor bugün amele
Diyor
"sabah-ı şerifin IImanav,
balıkçıbile.
Nasıl"selamünaleyküm"
çıkarbugün dilden?
Nasıldemez
"Ramazan-ı Şerif"Türkçe bilen?
Aceb · "büyük
kapı"
derler mi
"Bab-ı Alı'ye"?
Veya
"Saray-ıHumayün" bizim ahaliye
Yabancı
söz müdür?
İnsaf
edin:
"Hııkuk-ı
ibad".
"Safa-yıaile." yahut "muhabbet-i evldd"
Bizim
lisanımızaecnebi midir? Hele ben,
O
Tiirk'ü anlayamam ki
vüfCtr-ıcehlinden
Dinince
11rahmet-i Mevla" nedir? su' al etsin,
"Resul-ıEkrem"i derk etmesin, o halde niçin
Yaşarcihanda? Ne anlar? Bu vehm-i
batıldır:"Çalab" diyen bizim Allah'a pek
yabancı kalır!YENİ TÜRK [O[BİYATI ARAŞTIRMALARI
Biraz hasisa-i irfan ile olan mecbul
Nasıl eda-yı
terakibi görmesin makbul!
O
incelik, o letafet o
revnak-ıtasvir
O
insicam ü talakat o
şiddet-ite'sir
Lisana
bahşediyorsanki nejha-i i'caz!
Birer misal
alalım,söyleyin
şu "arz-ıniyaz",
"Hayal-i yar", "nesim-i seher",
"lika-yıhazan",
"Büka-yı
ruh", "nikab-1
haya", "enfn-i cinan",
"Garık-i
lücce-i zulmet",
"sada-yıduradur",
"Ezel-nüma", "ebediyet-i karin", "bülend-i zuhur",
"Harım-idil"
... gibi
eşkal-ifikri hep tarasak,
Bütün bu sözler için sade bir beytin arasak,
Aceb bulur muyuz?
İnsan
bu fikre hayret eder:
Nasıl zaman-ı terakkı
rücu'a gayret eef_er?
!
Nasıl
den-ir
mesela Türkçe
"inkisar-ıhayal",
"Ulüvv-i his",
"feyezan-ıezel",
"hayal-ımuhal"?
Tezyinat-ı
lisandan
değilbu terklbler
Birer rne'
al-i
nevındir;bütün yazar, söyler
Bu ince sözleri
erbab-ıfenn,
fuhul-ızaman,
Bu
canlısözler olur
tercümtin-ıakl ü cintin.
Ya
lem'a-ztir-ıtuluunda fenn ü marifetin,
Zuhur eden bu kadar hatifi
beyan-ılugatin
Nedir mukabili terkibi terk edersek biz?
Nasıldenir mesela, lutf edib de söyleyiniz:
"Eimme-i
ftıkaha", "nass-ı katı'-ıKur'an
fi
"Tetebbu'at-ı
amlka", "tekamül-i irfan",
"Tecellı-i
ezel'i", "mebhtis-i ilahiyyat",
"Mesalik-i edebiyye
11"Hukı1k-ı
müktesebe", "hikmet-i
tabı'iyye", "Fezci-yıniimütentihi",
"hudud-ı şer'iye", "Levtizım-ı beşeriyyet","te' avün-i akvtim",
"Tebahhurtit-ıhevti'iyye",
sıklet-iecsdm",
"Miziic-ıbünye",
"ızdm-ı kıhf", '~dimiiğ-ı beşer", "Haytit-ıarz",
"medar-ıceddi",
"hübut-ıkamer",
"Muadelat-ıriytiziyye",
"inbisat-ıheva",
"Füsul-ı
erba'a", "ilm-i
menafii'-ı'azii" ...
Bütün bu yolda terdkibi eylemek ta'ddd ·
Ne mümkün!
İşte
misal,
işte
sahii-i icad:
Bulun da gösteriniz Türkçenin
edasıylaLisfin-ı
fenne girer bir küçük numune bile!
"Kaza-yıniimütentihi"yi
şimdibiz meselii
Nasılbeytin ederiz Türkçe? Yoksa
bı-ma'na.
Bir
iltizam-ıtasannu' mudur
.lisiin-ıulum?
Lisan,
lisan-ıfünun
olmadıkçaen
meş'umFakat cehle girifttir olur bütün millet,
Kazar
mezarımızısiidelik denen illet!
Atın vücud-ı
lisandan
revan-ıterkibi
Kalır, hazız-imezelletde
na'ş-ıhar gibi.
Tefessüh
etmeğeamiide bir kadld mal,
Çöker
medarıc-iafiye
zıll-ıizmihlal!
* * *
Değil
bütün
şu'araya,rical-i seyfe, bütün
Efiizıl-ıulemaya taarruz etmek için
Bakın
- pek ince tefekkürle!- mu'teriz ne
demiş:Nasib olan bize bir "Enderun
Liscinı" imiş!YENi TÜRK EDEBİYAT! ARı\-ŞTIRMAlARI
Lisan-ı hazır
için Enderun
Lisanıdiyen;
Ne söylüyor acaba
anlamış mı? Doğrusuben
Bu ictisara derim: "Enderun
Lisiinıyle!"Bütün mefiihir-i
tabdn-ımillete hamle!
Lisiin-ı hazırı
on
padişiih-ı alem-gır Kılıçucuyla semiivata
eylemiştahrir!
Lisan-ı hdzırı
'.'fatih" cihana
bahşetmiş,Onu,;_la
dlem-i
İslam'a
müjdeler
gitmiş;
Onunla gulgule-i fethi
arş-ıyezddna
O
padişiih-ımu'azzam
çıkarmış!... insana
Veleh verir bu mukaddes lisiina ta'n etmek!
Bütün mekiirimi tezyif için mi olsa gerek
O
ince
zaniıolunan!- nükte-i tecavüzle
Heveslenib
durııvermek lisanı tezlıle?Demek ana bir millet hep
"Enderunı"der? Uşakmakulesi insanlar öyle mi?
Şunubir
Sizinle
anlaşalımbiz: Demek ki cür'ete bak!
-"Sinan
Paşa"kapucu,
"FazılAhmed" oldu
uşak?Demek "Miitercim-i Kdmus", "Hoca
Sadeddın", "Gelenbevı","Koca
Ragıb"... Bütün o ehl-i
yakın Uşak lisanı yazarlardı?Yd ülü'l-ebsdr
Nedir bu
cu'-ıtaarruz bu
aşk-ıistihkdr?
Bakın şu
savlet-i
tahrıbü hedme, ibret
alın:Kazar
meziirını evlad-ıma'rifet
vatanın!*
*
*
Ya vezni? Vezn-i aruziyi sevmemek bana bir
Rübab-i cenneti
kırmakkadar günah gelir!
Bu vezn-i ruh.da ahengin en güzidesi var,
Bununla
şair hakk-ıdevr-i
kii'inatıyazar!
Eğer "lisiin-ı
tabii
değil"demekse meram;
Ben
iştefikrimi
nazmıylaeyledim ifhiim.
Şu nazm-ı
sadede birkaç
nakısavarsa
eğer, Kusur-ıaczime iiid,
nakısa şiin-ı beşer,Emin olun ki
"Hesiib-ıbenan"da
neşrolamaz,
Beşer
kemiil-i
tabiı'yibir zaman bulamaz.
* * *
Bu
iddialarıhep terkedin ki pek
boştur, Yıkık bina-yıhurafiita
tırmananyorulur.
Lisiin-ı şiiir eğer
milletin
lisanıise
Lisan-ı
milleti atmak
değilmidir habse,
Bütün
açık,kaba
eşkaliiltizam etmek?
Cilıfin-ı
temeddün Tatar'a
layıkoldu demek?
Arabca söndü, Acemce
koğuldu, KayıHan
Lisdm
çıkdı mezarındanöyle mi, ne zaman?
İşitmedik'bunu,
duysak da
şimdi anlamayız!
Tekiimüldt-ıtabtiyeye
tarafdıirız,Fakat
rücu'-ıtedennfye
düşmen-i canız;Ne derseniz deyiniz halka
nur-ı irfanız!Avam için de
havii.s-ıukul için de yazar,
Yazar, yazar dururuz
infilak-ı haşrekadar!
Lisan bütün
edebiyatı kavramış, almışYed-i müebbede-i
gurma
halkı,kök
salmış Uruk-ımillete,
Osmanlıneslinin üzerine
Görünmüyor mu bedahet-i
muannidin gözüne?
YENİ TÜRK EDEBİYAT! ARAŞTIRMAlARI
Bu milletin bütün
efradıechel-i akvam
Değil
ki fikrini
tebliğiçin
lisiin-ıavam
Kifayet etsin
anın mağz-ı hı-talakına;Kifayet etse bütün milletin
hamakatınaKanaat eylemek icab eder; ne fikr-i muhiil!
Avam için
yazıyazmak
mıdırbu vehm-i hayal?
Avam için
yazıyazmak ta'ammiim etse hele?
Me'lili-i edebiyat ölür bu illetle!
Bakın
Fransa'ya "Verlen", "Semen", "Hügo", "Rustan",
"Miisse", "Lamartin" ...
O
bari'-i kevakib-i irfan ..
Avam için mi yazarlar? Ben
anlarımda yine
Avamı halkın
o
şiiirlerin nıeziyyetine Kalır yabancı,bu her yerde böyledir zirii
Aviim için olamaz her bedi'a-i
gamı.Hüda mehasini
saçmış fezii-yıeflake,
Mehasin-i ebediyet ki fikr-i derrake
lyfin olursa da mahfi
kalırahaliden,
Onun
lisanınıyazsan da ey muannid sen!
Bakın şu
beyte, ne anlar
avam-ı lıalkokusa,
Bunun
lisanıda "milli"
değilmidir yoksa?
"Bir de
baktımki tek onluk bile
yokmuşkesede,
Mührüm boynunu
bükmüş duruyormuşsiide"
Mehmed
Akif
* *
*
Avıim
için
yazınızsiz, bu
hakkınız,biz de
Şebiib
için
yazarız bi-adılü
niizende
Havas-ı
ümmete
şayfin-ınefais-i
eş'ıir.Cihanda
namütenahıdir; iştekudret-i Hakk
Cihanı
böyle
yaratmış,bu
sırrıanlamamak
Taannüd
etmeğevabestedir;
varınsizler
Avam-ı
halka olun ber-güzide bir rehber.
Bu
tarzıben severim,
siz
avam içün
yazınız. Açıklisiln ile pek sade
nağmeler,..
Yalnız Dokunmayınbu
lisilnın beyan-ı şiddetine Dokunmayın anımahenk-i
zı-celadetinef Dokunmayın, yıkılıryoksa en büyük
ilınill,Lisan batarsa çöker
şiihriih-ıistikbal!
Dokunmayın,
bu lisan çünki d'in ü tarihin
Lisanıdır,
onu
teınsıleden
beyiin-ıgüzin
Bütün mefahir-i
mazı lisanıdır- bırakınUzak
asırları, iitı-itabdiira
bakın!Sen ey
lisan-ı havilrık-ı beyiln-ıOsmilni ·
Ki
asr-ı hazıra şdyan-ıdefine-i irfan,
Ki
ruh-ımillet için
tercüman-ı sadıksın;Muhammed ümmeti oldukça
talı-iKur'an,
Ciddr-ıKa'be'ye urdukça
arş-ı yezdanı,Bu halk için kalacaksan
bu halka
layıksın!Seninle ben
yazarımzühreden latif
eş'ar,Seninle ben
çıkarımta
buruc-ıseyyare;
Kalır hızane-imilletde
"cünbüş-iebhdr",
Kalır
durur ebediyetde
şi'r-i"Tayyare"!
Senin tekdmül-i nurunla bir
fezd-yı ba'ıdEder hayalime binlerce
kehkeşdn temdıd!17 Mart sene 1330
YENi TÜRK EDEBİYAT! ARAŞTIRMALARI
DİPNOTLAR
İsmail Çetişli, "Şiir", Metin Talı/illerine Giriş / 1, 3. bs., Akçağ Yayınları, Ankara, 2004, s. 25. 2 Hasan Kolcu - Gürkan Yavaş, Türkçenin Şiiri/ Türk Edebiyatıııda Türkçe Üzeôııe Şiirler, 2. bs.,
Aydın Kitabevi, Ankara, 2006, 601 s.
3 Age., s. 52-53.
4 Age., s. 209.
5 Ali Ekrem, Lisiin-ı Osıııiiııi, Zarafet Matbaası, İstanbul 1332, 30 s.
Age., s. 6.
7 Age., s. 6.
Age., s. 7.
Hasan Kolcu - Gürkan Yavaş, age.; s. 66.
10 Age., s. 67. '
11 Age., s. 67.
12 "Lisiiıı-ı Osıııiiııf"nin kısa bir değerlendirmesi için bk. İsmail Parlatır, Ali Ekrem Bol ayır, Kül-tür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 1987, s. 43-45.
13 Hasan Kolcu - Gürkan Yavaş, age., s. 67.
14 Yusuf Ziya Öksüz, Tiirkçeniıı Sadeleşme Tarihi Genç Kalemler ve Yeııi Lisıııı Hareketi, 2. bs., Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 2004, s. 86-132.
15 Ali Ekrem, Lisiin-ı Osmiiııi, s. 19.
16 Age., s. 19.
17 Age., s. 20.
18 Age., s. 20.
19 Age., s. 21. .
20 Agah Sırrı Levend, Türk Diliııde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri, 3. bs., Türk Dil Kurumu
Ya-yınlan, Ankara ,1972, s. 313-315.
21 Ali Ekrem, Lisiin-ı Osıniiııi, s. 21.
22 Age., s. 22.
23 Age., s. 23.
24 Age., s. 23.
25 Age., s. 24.
26 Perviz (Ömer Seyfettin), "Yeni Lisana Dair", Yirminci Asırda Zekii, S. 9, 25 Haziran 1328 (1912).
27 Ömer Seyfettin, "Türkçeye Karşı Enderünca", Türk Sözü, S. 4, 1 Mayıs 1330 (14 Mayıs 1914), s. 25-27.
28 Ali Ekrem, Lisiiıı-ı Osmiiııi, s. 25. 29 Age., s. 26. 3o Age., s .26. 31 Age., s. 27. 32 Age., s. 27. 33 Age ., s. 28. 34 Age., s. 29. 35 Age., s. 30.
36 Hasan Kolcu, "Yeni Lisan Cereyanı ve Milli Vezin Meselesi", Milli Kültür, Temmuz 1991, s. 34- 37.
37 Hasan Kolcu, Türk Edebiyatında Hece - Aruz Tartışmaları, Kültür Bakanlığı Yayınları, Anka-ra 1993, s. 375- 376.
KAYNAKÇA
Ali Ekrem, Lisıın-ı Osıniiııi, İstanbul Zarafet Matbaası, İstanbul, 1332.
Kolcu, Hasan," 'Yeni Lisan' Cereyanı ve Milli Vezin Meselesi", Milli Kültür, S. 86, Temmuz 1991, s. 34- 37.
Kolcu, Hasan, Türk Edebiyatında Hece -Aruz Tartışmaları, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1993.
Kolcu, Hasan-Yavaş, Gürkan, Türkçeııiıı Şiiri/ Türk Edebiyatında Türkçe Üzerine Şiirler, Aydın
Levend, Agah Sırrı, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri, 3. bs., Türk Dil Kurumu Yayınla rı, Ankara, 1972.
Öksüz, Yusuf Ziya, Türkçenin Sadeleşme Tarihi Genç Kalemler ve Yeni Lisan Hareketi, 2. bs., Türk
Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 2004.
Ömer Seyfettin, "Türkçeye Karşı Enderunca", Türk Sözü, S. 4, 1 Mayıs 1330 (14 Mayıs 1914),
s.25-27. ·
Parlatır, İsmail, Ali Ekrem Bolayır, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınlan, İstanbul, 1987. Perviz (Ömer Seyfettin), "Yeni Lisana Dair", Yirminci Asırda Zeka, S. 9, 25 Haziran 1328 (1912).