• Sonuç bulunamadı

ATLETİZMDE MÜSABAKA ÖNCESİ MİSTİK GELENEKSEL DİNİ İNANISLAR VE RAHATLAMA YÖNTEMLERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ATLETİZMDE MÜSABAKA ÖNCESİ MİSTİK GELENEKSEL DİNİ İNANISLAR VE RAHATLAMA YÖNTEMLERİ"

Copied!
94
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C

GAZĐ ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ BEDEN EĞĐTĐMĐ VE SPOR ANABĐLĐM DALI

ATLETĐZMDE MÜSABAKA ÖNCESĐ MĐSTĐK GELENEKSEL DĐNĐ ĐNANIŞLAR VE RAHATLAMA YÖNTEMLERĐ

YÜKSEK LĐSANS TEZĐ

Hazırlayan Mustafa Alper BĐÇER

Danışman

Prof. Dr. Kadir GÖKDEMĐR

(2)

JÜRĐ VE ENSTĐTÜ ONAY SAYFASI

Mustafa Alper BĐÇER‘ in “ATLETĐZMDE MÜSABAKA ÖNCESĐ MĐSTĐK GELENEKSEL

DĐNĐ ĐNANIŞLAR VE RAHATLAMA YÖNTEMLERĐ” Başlıklı Tezi 27.05.2009 Tarihinde,

Jürimiz Tarafından Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı Đmza

Üye (Tez Danışmanı): Prof. Dr. Kadir GÖKDEMĐR ………..

Üye : Prof. Dr. Mehmet GÜNAY ………..

(3)

ÖNSÖZ

Atletizmin bütün diğer spor dallarında olduğu gibi, insanın mükemmel yaratılış özellikleri ile varolmuştur. Bu ekonomik, anatomik yapı sayesinde atletizm dünyanın en popüler branşlarından biri olma özelliğini elde etmiştir. Zaman, mesafe ve yükseklik gibi unsurlar atletizmi diğer spor dallarından ayırtmıştır. Sınırlayıcı faktörler günden güne aşıldıkça, daha kısa zamanda, daha uzağa ve daha yükseğe ulaştıkça yeni rekorlar kırılmakta ve atletizm dünyada daha cazip ve daha popüler hale gelmektedir.

Spor psikolojisinde birçok araştırma, kaygının etkileri üzerine yoğunlaşmıştır. Genelde spor psikolojisi alanında, aşırı miktarda artan kaygının performansı olumsuz etkilediği görüşü geniş kabul görmüştür

Atletizmde müsabaka öncesi mistik, geleneksel, dini inanışlar ve rahatlama yöntemleri ülkemizde tartışılması gereken bir konudur. Bu çalışmanın, bu konuda yapılacak tartışmalara ve araştırmalara katkı sağlayacağına inanıyorum.

Öncelikle, bu çalışmaya beni yönlendiren, araştırmanın her aşamasında görüşlerini ve yardımını esirgemeyen danışman hocam Prof. Dr. Kadir GÖKDEMĐR’ e, yardımlarını hiç esirgemeyen Ege Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümünden Serdar TOK ve Mustafa ENGÜR hocalarıma sonsuz teşekkür ederim.

Bana maddî ve manevî destek veren, her zaman yanımda olup, beni spora yönlendiren, çalışmalarımda yardımlarını esirgemeyen EŞĐM Burcu’ya, aileme ve araştırmaya katılan tüm sporculara teşekkür ederim.

(4)

ÖZET

ATLETĐZMDE MÜSABAKA ÖNCESĐ MĐSTĐK GELENEKSEL DĐNĐ ĐNANIŞLAR VE RAHATLAMA YÖNTEMLERĐ

BĐÇER, Mustafa Alper

Yüksek Lisans, Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Anabilim Dalı

Tez Danışmanı: Prof. Dr. Kadir GÖKDEMĐR Nisan – 2009

Araştırmada, Türkiye’de Profesyonel olarak atletizm spor branşları ile uğraşan sporcuların müsabaka öncesi, inandıkları ve uyguladıkları mistik, geleneksel inançları ve rahatlama yöntemleri nelerdir nedenleri araştırılmıştır.

Araştırmanın çalışma evrenini Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne bağlı Türkiye Atletizm Süper Liginde mücadele eden sporcular oluşturacaktır, çalışmanın örneklemi Atletizm süper liginde mücadele eden yaşları 15 ile 25 yaş arasında değişen 100 bayan ve 100 erkek toplam 200 Atletten oluşmuştur.

Ölçme Aracı; Örneklemin sportif performanslarını etkileyebileceği düşünülen batıl inanç, ritüel, Çevresel destek, dini inanç gibi psikolojik faktörler literatür taraması sonucu belirlenmiş ve bu faktörleri ifade eden cümlelerden oluşan bir anket formu hazırlanarak sporculara uygulanmıştır.

Kullanılan anket formunun güvenilirlik düzeyini incelemek için iç tutarlılık katsayısı hesaplanmıştır. Anketin CRONBACH alfa katsayısı .75 dir. Anketin güvenilirlik analizine ilişkin ayrıntılı bulgular tablo 1-A da görülebilir.

Bu araştırmada anketten elde edilecek veriler için SPSS 11 istatistik programı kullanılacaktır. Bu program içerisinde frekans (f), yüzde (%), Ki-Kare Testi sonuçları dikkate alınmış p=0,05 anlamlılık düzeyi kabul edilmiştir.

(5)

Araştırma sonucunda:

1)

Ankara Atletizm sahasındaki sporcuların demografik bilgileri incelendiğinde;

Büyük kısmının 18–22 yaş aralığında üniversite öğrencisi olduğu, 75 bayan, 124 erkek olduğu, Atletizme 10–17 yaşlarında başlayanların sayısının fazla olduğu tespit edilmiştir. Koşu branşıyla ilgilenen atletlerin çoğunlukta olduğu tespit edilmiştir. 2)

Sporcuların çoğu müsabaka öncesi psikolojinin performansı çok fazla etkilediği, bu Psikolojiye karşı yapılan rahatlama yöntemlerinin çok fazla olduğu, sporcuların müsabaka bitiminde stres halleri ve inanışları sonuca (Kazanma, Kaybetme) göre değişir sorusuna çok fazla olarak cevap verdikleri tespit edilmiştir.

3)

Sporcuların çoğu müsabaka öncesi rahatlamak için uğur veya şans getirdiğine inanılan materyalleri fazla kullanmadıkları tespit edilmiştir.

4)

Sporcuların çoğu müsabaka öncesi aile ile konuşmanın performansı olumlu olarak etkilediği, müsabakanın aile veya arkadaş çevresi tarafından izlenmesi sporcu performansını olumlu yönde çok fazla etkilediği, ailenin ve arkadaş çevresinin müsabakada bulunmalarının şans getirdiğine inandıkları tespit edilmiştir.

5)

Sporcuların çoğu müsabaka öncesi i karşılaşılan bir aksaklık sporcunun performansını olumsuz yönde çok fazla etkilediği tespit edilmiştir.

6)

Sporcuların çoğunun Fal, Büyü, Psişik Güçler gibi inanışlara inanmadıkları tespit edilmiştir.

7)

Sporcuların çoğu müsabaka öncesinde dini inançlarınız ne sıklıkta uygularsınız sorusuna düşük düzeyde, müsabaka öncesi batıl inançlarının orta düzeyde olduğu, mistik ve geleneksel (batıl, dini) inançların performanslarını orta düzeyde etkilediği, mistik ve geleneksel inanışların kazanmada veya kaybetmekteki payı orta düzeyde, mistik ve geleneksel inanışlarının günlük hayatlarını orta derecede etkilediği ve yön verdiği tespit edilmiştir.

8)

Sporcuların müsabaka öncesi yapılan standartların bazı müsabakalarda yapılmadığı zaman güven eksikliğine neden olmasında çoğunluk olarak Evet cevabı verdikleri tespit edilmiştir. Müsabakalarda kazanılan tecrübenin, (uğur, şans, batıl, dini) inanışları bastırabilmesini çoğunluk olarak Evet dedikleri tespit edilmiştir, Müsabaka bitiminde mistik ve geleneksel inanışların sonuca göre (Kazanma, Kaybetme)değişir mi sorusuna çoğunluk Hayır olarak cevabını verdikleri tespit edilmiştir.

(6)

ABSTRACT

THE PRE-COMPETITION RELAXATION METHODS, SUPERSTITIONS AND TRADITIONAL RELIGIOUS BELIEFS

Graduate, Gazi University, Institute of Educational Sciences Department of Health and Sports Education

Thesis Advisor: Assoc. Prof. Dr. Kadir GÖKDEMĐR April – 2009

In this research, the reasons of THE PRE-COMPETITION RELAXATION

METHODS, SUPERSTITIONS AND TRADITIONAL RELIGIOUS BELIEFS of the

professional athletes in Turkey are studied.

The environment of this study will be formed by the athletes competeting in

Turkish Super League of Atletics which is connected to The General Directorate of

Youth and Sports. The research groups consists of 200 players, 100 men and 100 women between the ages of 15 and 25 who are competing in the Super League of Atletics.

The measurement tools: The psyhcological factors such as superstitions, rituels, environmental support, religious beliefes are decided via literature scan, and a questionnaire indicating these factors are prepared and applied to the players.

To study the reliability of the questionnaire, internal coherence coefficient is calculated. The CRONBACH alpha coefficient is .75. Findings about the reliability analysis of the questionnaire can be found in Table 1-A.

SPSS 11 statistics software will be used to analyze the research results of this study.. The correlation is controlled chi-square test and it accepted that p=0,05 as a meaningful degree.

(7)

Research results;

1) The examination on the demographic data of the athletes in Ankara Athletics Field shows us that university students between the ages of 18-22 form the majority of the group, there are 75 women and 124 men athletes, the number of the athletes started atletics between the ages of 10-17 is rather high and the majority of the group is into running.

2) This study also shows that athletes mostly indicated that the mood of the person strongly affects the performance, there are lots of methods to deal with the mood and their stress level and believes dramatically change according to the result of the game.

3) Another finding is that not a very high number of the materials that are believed to bring good luck to themselves are used by the athletes.

4) The results of the study also show us that the talk between the athlete and their families just before a competetion positively effects the performance. If the competition is watched by their families of close friends highly increases the performance. And lastly they seem to believe that the existance of the family and the friends among the spectators brings them good luck.

5) Among the results, it is doubtful that a mishap before a competition has a strong negative effect on the performance.

6) It is also found out that the belief of fortune-telling, spells, psychic powers are not so common among the athletes.

7)

Most of the applicant answered “low frequency” to the question “how often do you practice your religious beliefs?”.They gave the answer of “mid frequency” to superstitions. They also answered that mystic and traditional beliefs affect their performance in a medium level. That the role of mystic and traditional practices on wins, loses and their daily life is at a mid-level is revealed through the questionnaire results.

.

8) It is found out that when some standarts aren’t relized before a competition, thay causes lack of self confidence. The experience gained through the competitions can surpress the effect of luck, chance, superstition and religious powers. The group is asked if the result of a competition affects th mystical and traditional beliefs, the answer came up as no mostly.

Key Words: Athletics, Sports Psycology, Competition, Superstitions and Religious

(8)

ĐÇĐNDEKĐLER Sayfa No ÖNSÖZ...2 ÖZET……….………….…..…. 3 ABSTRACT………..………....……...5 ĐÇĐNDEKĐLER………..……….………..7 TABLOLAR LĐSTESĐ………..………..10 ŞEKĐLLER LĐSTESĐ………...………..………...12 KISALTMALAR……….………...14 BÖLÜM 1. GĐRĐŞ...15 1.1.Problem Durumu...16

1.2.Genel Amaç Đle Đlgili Geliştirilebilecek Araştırma Soruları veya Alt Amaçlar; ...17

1.3.Araştırmanın Amacı...17

1.4.Araştırmanın Önemi...17

1.5.Araştırmanın sınırlılıkları...19

1.6. Araştırmanın Varsayımlar...19

1.7.Tanımlar...20

1.8. Türk Milli Eğitim Sisteminde Beden Eğitimi Ve Spor...25

1.8.1. Beden Eğitimi ve Sporun Tanımı...25

1.8.2. Beden Eğitimi ile Spor Olgusunun Ayırımı ve Fonksiyonları...26

1.8.3. Beden Eğitimi ve Sporun Faydaları...27

1.9. Đlgili Araştırmalar...27

BÖLÜM 2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE...28

(9)

2.2.1. A.B.D.’de Spor Psikolojisi...37

2.2.2. Avrupa’da Spor Psikolojisi...38

2.2.3.Türkiye’de Spor Psikolojisi...38

2.3. Spor Psikolojisi ...40

2.3.1.Başarının psikolojik önkoşulları ...40

2.3.2.Sporda psikolojik bilgi edinme...41

2.4. Spor Psikolojisinin Đşlevi : ...41

2.5.Egzersiz ve Spor Psikolojisi: ...42

2.6.Spor Kavramları...42

2.6.1.Stres ...43

2.6.2. Stresin performans üzerinde etkisi ...44

2.6.3. Biyoritm ...45

2.6.4. Olimpizm ...46

2.6.5.Olimpizm ve Olimpiyatların ilişkisi : ...46

2.6.6. Meditasyon ...46

2.6.7. Motivasyon ...47

2.7.Sporcuya duygusal yardım ...50

2.8.Duyguların performansa etkisi ...51

2.9. Circudian ritim ...54

2.10.Swish (değiştir) tekniği ...55

2.11. Sibervizyon ...56

2.12.Biyofeedback (Biyolojik Geri Bildirme) ile gevşeme ...56

(10)

BÖLÜM 3. YÖNTEM...58 3.1. Araştırmanın Modeli...58 3.2. Evren ve Örneklem...58 3.3. Verilerin toplanması...59 3.4. Verilerin Analizi...59

3.5. Anketin Cronbach Alfa Katsayı Tablosu...60

MATERYAL VE METOD...61

BÖLÜM 4. BULGULAR VE YORUMLAR...61

GRAFĐKLER ...68

CHĐ-SQUARE (Ki-Kare) TESTĐ...80

BÖLÜM 5. SONUÇ VE ÖNERĐLER...83 5.1.Sonuç ...83 5.2. Öneriler...84 KAYNAKÇA...86 EKLER...94

EK-1 Anket Formu...94

(11)

TABLOLAR LĐSTESĐ

Sayfa No

Tablo 1. Yaşa Göre Dağılımları Verilmiştir………...……61

Tablo 2. Cinsiyet’e Göre Dağılımları Verilmiştir………....….……...…62

Tablo 3. Spor Yaşlarına Göre Dağılımları Verilmiştir………..…..…62

Tablo 4.Spor Branşlarına Göre Dağılımları Verilmiştir………...………..62

Tablo 5. Müsabaka Öncesi Isınmanın Her Zaman Aynı Sıralamayla Yapılış Dağılımları Verilmiştir ………...………...……….……..…...…..63

Tablo 6. Sayıların Uğruna Đnananların Dağılımları Verilmiştir ….…….…….…63

Tablo 7. Müsabaka Öncesi Materyal Kullanımının Sıklık Dağılımı Verilmiştir………..……...……..63

Tablo 8. Müsabaka Esnasında Uğurlu Bir Eşya Kullananların Dağılımları Verilmiştir ……….…………...….63

Tablo 9.Müsabakanızın Aileniz Veya Arkadaş Çevreniz Tarafından Đzlenmesinin Performans Üzerinde Olumsuz Etkilerinin Dağılımı Verilmiştir. ………..….…64

Tablo 10.Müsabakanızın Aileniz veya Arkadaş Çevreniz Tarafından Đzlenmesi Performans Üzerinde Olumlu Etkilerinin Dağılımı Verilmiştir. ………...64

Tablo 11. Müsabaka Öncesi Dini Đnançları Uygulama Sıklık Dağılımı Verilmiştir ……….………..………64

Tablo 12. Müsabaka Öncesi Karşılaşılan Herhangi Bir Problemin Performans Üzerine Olumsuz Etkilerinin Dağılımı Verilmiştir.….…………..…..………..….64

Tablo 13. Mistik ve Geleneksel Đnanışların Müsabakayı Kazanmadaki Payının Dağılımları Verilmiştir. ………...…….………..…..65

(12)

Tablo 14. Mistik ve Geleneksel Đnanışların Günlük Hayat Üzerinde Etkilerinin Dağılımı Verilmiştir……….….…………..………..…….65

Tablo 15. Müsabaka Öncesi Yapılan Standartların Bazı Müsabakalarda Yapılmadığı Zaman Güven Eksikliği Neden Olmasının Dağılımları Verilmiştir………..………..…………....65

Tablo 16. Müsabakalarda Kazanılan Tecrübenin, (uğur, şans, batıl, dini) Đnanışları Bastırabilirliğinin Dağılımları Verilmiştir. …………...….………66

Tablo 17. Müsabaka Bitiminde Mistik ve Geleneksel Đnanışların Sonuca Göre (Kazanma, Kaybetme) Değişim Dağılımları Verilmiştir. ………..…….…..66

Tablo 18. Müsabaka Öncesi Aile ile Konuşmanın Şans Getirmesi

Dağılımı Verilmiştir. ……….…….………66

Tablo 19. Müsabaka Öncesi Aile ile Konuşmanın Şansızlık Getirmesi

Dağılımı Verilmiştir. ……….………..…...…..…..66

Tablo 20. Fal, Büyü, Psişik Güçler Gibi Đnançların Varlık

Dağılımı Verilmiştir ……….……...67

Tablo 21. Müsabaka Öncesi Rahatlamak Đçin Şans, Uğur Veya Dini Materyaller Kullanım Dağılımı Verilmiştir. ………...……..67

Tablo 22. Kazanılan Müsabaka Sonrası Mistik ve Geleneksel Đnanışların Kazanmada Etkili Olma Dağılımı Verilmiştir ………...67

Tablo 23. Kaybedilen Müsabaka Sonrası Mistik ve Geleneksel Đnanışların Etkisiz Olduğuna Đnanma Dağılımı Verilmiştir.………...67

(13)

ŞEKĐLLER LĐSTESĐ

Sayfa No

Şekil 1. Yaş Grafiği Verilmiştir………...68

Şekil 2. Cinsiyet Grafiği Verilmiştir. ………...68

Şekil 3. Spor Yaşları Grafiği Verilmiştir. ………69

Şekil 4. .Spor Branşları Grafiği Verilmiştir. ………..69

Şekil 5. Müsabaka Öncesi Isınmanın Her Zaman Aynı Sıralamayla Yapılış Grafiği Verilmiştir………...70

Şekil 6. Sayıların Uğruna Đnananların Grafiği Verilmiştir. ……….………...70

Şekil 7. Sayıların Uğursuzluğuna Đnananların Grafiği Verilmiştir………... ………...71

Şekil 8. Müsabaka Esnasında Uğurlu Bir Eşya Kullananların Grafiği Verilmiştir……….. ………...71

Şekil 9. Müsabakanızın Aileniz Veya Arkadaş Çevreniz Tarafından Đzlenmesinin Performans Üzerinde Olumsuz Etkilerinin Grafiği Verilmiştir. ……….…...72

Şekil 10. Müsabakanızın Aileniz veya Arkadaş Çevreniz Tarafından Đzlenmesi Performans Üzerinde Olumlu Etkilerinin Grafiği Verilmiştir...73

Şekil 11. Müsabaka Öncesi Dini Đnançları Uygulama Sıklık Grafiği Verilmiştir. ……….………...73

(14)

Şekil 12. Müsabaka Öncesi Karşılaşılan Herhangi Bir Problemin Performans Üzerine Olumsuz Etkilerinin Grafiği Verilmiştir. ……….…………...74

Şekil 13. Mistik ve Geleneksel Đnanışların Müsabakayı Kazanmadaki

Payının Grafiği Verilmiştir. ………...………...74

Şekil 14. Mistik ve Geleneksel Đnanışların Günlük Hayat Üzerinde Etkilerinin Grafiği Verilmiştir………...………...75

Şekil 15. Müsabaka Öncesi Yapılan Standartların Bazı Müsabakalarda Yapılmadığı Zaman Güven Eksikliği Neden Olmasının

Grafiği Verilmiştir. ………...………..…………...75

Şekil 16. Müsabakalarda Kazanılan Tecrübenin, (uğur, şans, batıl, dini) Đnanışları Bastırabilirliğinin Grafiği Verilmiştir. ………...76

Şekil 17. Müsabaka Bitiminde Mistik ve Geleneksel Đnanışların Sonuca Göre (Kazanma, Kaybetme) Değişim Grafiği Verilmiştir. ………76

Şekil 18. Müsabaka Öncesi Aile ile Konuşmanın Şans Getirmesi

Grafiği Verilmiştir.………...77

Şekil 19. Müsabaka Öncesi Aile ile Konuşmanın Şansızlık Getirmesi

Grafiği Verilmiştir. ……….………...77

Şekil 20. Fal, Büyü, Psişik Güçler Gibi Đnançların Varlık

Grafiği Verilmiştir. ……….………...78

Şekil 21. Müsabaka Öncesi Rahatlamak Đçin Şans, Uğur Veya Dini Materyaller Kullanım Grafiği Verilmiştir. ………...………...78

Şekil 22. Kazanılan Müsabaka Sonrası Mistik ve Geleneksel Đnanışların Kazanmada Etkili Olma Grafiği Verilmiştir. ………..……79

Şekil 23. Kaybedilen Müsabaka Sonrası Mistik ve Geleneksel Đnanışların Etkisiz Olduğuna Đnanma Grafiği Verilmiştir. ………...……...79

(15)

KISALTMALAR

T.A.F: Türkiye Atletizm Federasyonu

G.S. G.M: Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü APA: Amerikan Psikologlar Birliğinin

(16)

BÖLÜM 1 GĐRĐŞ

Spor bugünkü yapılış biçimine, ilk toplumlardan modern toplumlara doğru olan değişim içinde yaşam biçimi olma, estetik ve fizik güzellikleri yakalama, elitlere eğlence kaynağı olma, savaşlara hazırlanma, soğuk savaşın aracı olma gibi bir kısım aşamaları geçerek gelmiştir. Bu değişim içinde spor, 20. yüzyıldan başlayarak, bilimsel çalışmalara açılmış, değişen toplumsal koşullar nedeniyle ekonomik bir yön kazanmaya başlamıştır. Bilim adamları, daha iyi sporcu yetiştirme ya da toplumsal yaşam içindeki rekabet ve ilerleyen teknik yaşama uyumu sağlama çabasının yanı sıra, insanın yaşam kalitesini yükseltebilme, stres ve depresyon ile başa çıkabilmesine yardımcı olma amacıyla da çalışmalar yapmaya başlamışlardır. (15).

Spor insanın bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimini etkileyen ve

şekillendiren kavramlardan biridir. Günlük yaşantımızda sıkça duyduğumuz kelimelerden olan inanç tutum ve spor kavramları insanlık tarihinin başlangıcı ile birlikte toplumsal normların içerisinde yer almış, toplumun sosyal, kültürel, ahlaki yapısına yön ve şekiller veren değerler olarak karşımıza çıkmıştır. Bu kavramların gelecekte de toplumsal yaşamda kendine önemli bir yer edineceğinden hiç kimsenin

şüphesi olmamalıdır.

Bireyin toplumsal bir birim olarak kabul edilmesi, birçok psikolojik etmenin daha açık ve kapsamlı olarak tanınmasından sonra mümkün olabilmiştir. Bireyin tüm yaşamını kapsayan toplumsal bir etki alanı vardır. Birçok davranış, başka bireylerle olan ilişkilerin algılanmasına, değerlendirilmesine ve onlar üzerinde edinilmiş yargılara bağlı olarak ortaya çıkar. Đnsanın düşünsel dünyası, çok çeşitli ilişkilerden edindiği izlenimlerin oldukça karmaşık bir sonucudur. Birey birbiri ile çakışan ve çelişen, uyumlu ya da uyumsuz bir yığın düşüncenin tutsağıdır. Bütün bu çok çeşitli düşünce, yargı ve değerler birbirinden kopuk, ilgisiz ve dağınık gibi görünse de her insanın düşünce yapısı, davranış kalıbı ve eylem çizgisi kendi içinde örgütlenmiş bir bütün halindedir.

Sporcunun fiziksel olarak antrene olmasıyla müsabaka için yeterince hazır olduğu

şeklinde yanlış anlayışlar vardır. Gerçekte bir müsabaka sırasında veya birbiriyle yakın ilişkili iki müsabaka arasında bir sporcunun beceri düzeyinde, fizyolojik kapasitesinde ya da biyomekanik yeterliliğinde kayda değer değişiklik yoktur. Sporcu, konsantrasyon yetisi, olumlu konuşmaya odaklanma vb. gibi bilişsel faktörlerin kontrolünü kaybeder. Sporcunun uygun olmayan bir şekilde uyarılmışlığı artmıştır. Đyi performans ortaya koyamama kaygısı ile meydana gelen zihinsel girdi, aşırı kas gerilimi başlatabilir. Vücuttaki kassal gerginlik arttıkça, herhangi bir hareketin uygun koordinasyon veya iyi formda çıkması da zorlaşacaktır (Harris ve Williams, 1993).

Müsabaka, sporcular için kaygı oluşturucu bir durum olarak ele alınmaktadır. Otonomik/fizyolojik sistemler, artan uyarılmışlıkla birlikte kaygı belirtileri gösterirler. Bunlar kalp atım hızının artması, terleme, solunumun artması, mide ağrıları gibi belirtilerdir. (Suinn, 1987).

(17)

1.1. Problem Durumu

Birçok sporcu, psikolojik gerilimin yüksek olduğu durumlarda, meydana gelen gerilimi azaltmak ve rahatlamak için kendilerine göre deneme -yanılma yoluyla bazı yöntemler geliştirirler. Böylece kendilerini psikolojik olarak güvenli hissetme pollarmı ararlar. Bazıları yarışmadan önce kendilerine şans getirdiğini ve uğurlu olduğunu varsaydıkları rutin davranışları gerçekleştirirler. Kimileri ise belli yiyecekleri almayı, belli renkleri veya eşofmanları giymeyi tercih ederler. Söz konusu alışkanlıklardan birinin aksayarak gerçekleştirilmemesi, sporcunun güvenini olumsuz yönde etkilemesine ve kötü performans yapacağına inandırıcı yeterli neden olabil-mektedir. (1).

Bu açıklama doğrultusun da müsabakanın kazanıp kaybedilmesi ve bu faktörlerin hayata uygulanışıyla ilgili olarak kişinin iç dünyası, karşılaşılan zorluklara, değişen şartlara ve bireylere göre sürekli değişkenlik göstermektedir.

Bu araştırmanın amacı profesyonel sporcularda müsabaka öncesi rahatlama yöntemlerini nasıl kullandıkları streslerini mistik–geleneksel inanışlarla nasıl yendikleri, müsabaka öncesi kullandıkları çeşitli (muska, söz, dua, takılar, dini semboller, batıl inanışlar ) materyalleri kullanıp kullanmadıklarını öğrenmek ve açığa çıkarmaktır.

Bu genel amaç doğrultusunda şu esaslar göz önünde tutulacaktır: a) Spor branşına göre,

b) Cinsiyetlerine göre,

c) Meslekî deneyimlerine göre,

d) Sporcuların kendine güven düzeylerinin yüksek veya düşük olmasına göre,

e) Sporcuların kendine rakiplerine saygı düzeylerinin yüksek veya düşük olmasına göre belirlenecektir.

1.2.Genel Amaç Đle Đlgili Geliştirilebilecek Araştırma Soruları veya Alt Amaçlar;

Profesyonel olarak atletizm branşları ile uğraşan sporcuların yarışma öncesi, yarışma esnasında ve yarışma sonrasında inandıkları ve uyguladıkları mistik, geleneksel ve dini inançları nelerdir?

1. Müsabaka öncesi rahatlamak için şans, uğur veya dini materyaller kullanılır mı? 2. Müsabaka öncesinde dini inançlar ve uygulamalar var mı?

3. Bu inanışların kazanmada veya kaybetmede payı var mıdır?

4. Müsabaka da stres hali bu inanışlarınızı olumlu mu olumsuz mu etkiliyor?

5. Müsabakalarda kazanılan tecrübe bu rahatlamaları (uğur, şans, batıl, dini inanç )bastırabilir

mi?

1.3.Araştırmanın Amacı

Günümüzde pek çok spor dalında sporcuların çeşitli uğur materyalleri kullandıkları ve dua ederek müsabakaya çıktıkları tespit edilmiştir. Sporcuların müsabaka durumunu gözlemek ve elde edilen bulgularla önceki projeleri iyileştirmek, mevcut araştırma bulgularını genişletmek, araştırmanın önemini ortaya koymaktadır.

1.4.Araştırmanın Önemi

Spor, motorik becerilerin belli kurallar içinde yarıştırılması olayıdır. Motorik becerilerin biyomekanik veya kinetik, fizyolojik ve psikomotorik olarak çok genel bir yaklaşımla sınıflamak mümkündür. (50)

(18)

Bugünün atletizm antrenörleri, etkili sporsal performansta spor bilimlerinin önemli rol oynadığının farkındadırlar. Biyomekanik, egzersiz fizyolojisi beslenme, antrenman bilimi ve spor psikolojisi; hem antrenör, hem de sporcuya performansı artırıcı değerli bilgiler ve stratejiler sunmaktadırlar. (64 )

Performans ve kazanmaya koşullandırılmış sporcu, yarışma öncesi büyük bir stres ile karşı karşıyadır. Çünkü yarışma artık yalnızca bedensel bir zorlanma değil, aynı zamanda, ruhsal ve toplumsal bir zorlanmadır. (14). Örneğin; "rakip korkusu"nun bulunması, "favori" olmanın baskısı, müsabaka kaygısının meydana getirdiği sıkıntı veya ekonomik açıdan bağımlı olma gibi nedenler sporcunun performansını olumsuz etkileyen etmenlerdir.(31).

Bu etmenlerle başa çıkmada spor psikolojisi devreye girer. Spor toplumsal bir faaliyet olduğuna göre sporcuların da psikososyal varlıklar olarak bilimsel açıdan ele alınması kaçınılmazdır. (44).

Çok yoğun antrenman dönemlerinde sporcunun iflas ettiği gözlenir. Sporcuya bu noktada "dayanıklıyım bu işi bitirip mutlu sona ereceğim" demesinde yardımcı olacak unsur, fiziksel antrenmanlarla birlikte götürülen psikolojik içerikli çalışmalardır. Sporcunun karşılaşmaya ya da yarışmaya girerken dikkatini tek noktaya toplamada yardımcı olacak unsur psikolojik yönelimli bir çalışmadır.

Teknik öğrenimi hızlandırıcı, gençlere ve çocuklara en doğru hareketi en kısa zamanda öğretmede antrenöre yardımcı olacak unsur psikolojik nitelikli bir çalışma biçimi olan zihinsel antrenman çalışmasıdır (41).

Daha spesifik olarak spor psikolojisi, antrenörlere, antrenör psikolojisi ve sporsal performans psikolojisine yönelten çeşitli hizmetler, programlar ve eğitimsel kaynaklar sağlamaktadırlar (64).

Uygulamalı spor psikolojisi, sporda mantıklı düşünme yollarına başvurmayı önerir. Düşünmenin eylemden önce geldiğini kabul edersek, performans öncesi ve esnasında, antrenör ve sporcuların performanslarını kolaylaştıracak duygu ve düşüncelerle meşgul olmaları önem kazanmaktadır. Bu süreç basit gibi görünmesine rağmen uygulamak zordur. Çünkü müsabaka stresi, hem sporcuların hem de antrenörlerin güvenli bir şekilde becerilerini ortaya koymada bozulmalara yol açabilir. Şüphe, korku, endişe performans öncesi düşüncelere girebilir ve kısa süre içinde, etkili performansa karşı düşünceler oluşabilir. Uygulamalı spor psikolojisi, müsabaka durumlarında düşünme şeklini normalleştirmeye doğru yönelir. (64)

Genellikle modern atletizmde ve sporda, sadece tekno-motor performans kapasitesi değil, aynı zamanda psiko-regülatif yetenekte önemlidir. "Sporcu performanstan sorumlu iken, antrenör kondisyon, teknik ve taktikten sorumludur" görüşü artık geçersiz kalmıştır. Psikolojik kararlılık ve strese karşı dirençli olma öğrenilebilir. Bunun antrenman aracılığı ile en yüksek performans ile yakın ilişkili olduğu öğrenilmelidir ve bu uygulamalı spor psikolojisinin birincil görevlerinden birisidir.(31).

(19)

1.5.Araştırmanın sınırlılıkları

1. Bu araştırma Türkiye Atletizm Spor Klüplerinin tümünde yapılmıştır.

2. Bu araştırma anketten elde edilecek verilerle sınırlıdır.

3. Bu araştırmada deneklere uygulanacak anket 19 sorudan oluşacaktır.

4. Araştırmaya katılan bireylerin isimleri gizli tutulacaktır.

5. Bireylere uygulanacak anket her birey için bir defaya mahsus olacaktır.

6. Bireyler tarafından cevaplandırılacak anket objektif ve sınırlı zamanlar içerisinde cevaplandırılacaktır.

Ulaşılacak verilerin geçerlilik ve güvenirlik derecesinin yüksek olduğunun tespiti için anketin geçerlilik ve güvenirliği daha önce küçük bir grupta test edilecektir

1.6. Araştırmanın Varsayımlar

Araştırma yapılırken ve bulgular yorumlanırken aşağıdaki hususlar göz önünde tutulacaktır.

1. Alınacak örneklem evreni temsil edebilecek nitelikte olacaktır.

2. Ankete verilecek cevapların doğru olduğu kabul edilecektir.

3. Araştırma verileri toplamak için kullanılan ölçme aracı (anket) alanın uzmanları tarafından geliştirilmiş ve güvenirliği de yapılmış olup, araştırma için anketin 85 bayan 115 erkek olmak üzere 200 Atletin üzerinde güvenirliği yapılarak araştırmanın amacı için yeterli olduğu varsayılmıştır.

4. Atletlerin tümüne araştırma konusu ile ilgili bilgi verilmiş ve ankete olan ilginin artırılması için öğrenciler uygulayıcı tarafından teşvik edilmiştir.

5. Çalışma gurubu anketi cevaplarken tam kapasitelerini kullanacaklardır.

6. Anket hazırlanırken uzman kişilerin görüş ve önerileri dikkate alınacaktır.

7. Anket istekli kimselere uygulanacaktır.

8. Araştırmada kullanılacak veri toplama aracı geçerli ve güvenilir nitelikte olacaktır.

9. Anketin uygulanması esnasında iç ve dış şartların bütün atletler için aynı olmasına çalışılmıştır.

(20)

GENEL BĐLGĐLER

1.7.Tanımlar Atletizm

Atletizm dünyanın en eski sporu ve bütün öteki sporların temelidir. Đnsanın koşma, yürüme, atma ve atlama gibi en doğal hareketlerindeki gücünü, dayanıklılığını, süratini, çabukluğunu, hünerlerinin geliştirmek ve artırmak için yaptığı çalışmalara, kurallara bağlanmış spor yarışmalarının tümüne Atletizm denir. Bir başka deyişle; insanın tabii hareketlerinden olan koşu, atlama, atma ve yürüyüşe dayalı olan fiziki performansı devam ettirme ve geliştirme gayesini güden beden çalışmalarının bütününe Atletizm denir.( T.A.F 2007 )

Spor

Fişek (1980) spora ilişkin bir tanım yaparken sporu kurallara bağlamış ve geliştirilmiş bir oyun olarak nitelendirmektedir.

Spor sözlük anlamı olarak Lâtince disportare ve desport biçiminde “ dağıtmak, bir birinden ayırmak, eğlence, neşe” anlamına gelen sözcüklerden 17. yüzyıldan günümüze gelinceye kadar ilk hecesi aşınarak “Sport” biçimine dönüştüğü araştırmacılar tarafından öne sürülmektedir (37).

“Spor, toplum fertlerindeki potansiyel enerjiyi bedenen ve zihnen en yararlı olacak şekilde tüketen; kişilerde ve toplumda sağlıklı ilişkilerin oluşmasına olanak sağlayan; çeşitli durumlarda insanları dengeli bir şekilde mutluluğa götüren; toplumu disiplini, kurallara saygıyı ve sosyal barışa inanmış bireyleri kazandıran bir araçtır” (23).

Spor Psikolojisi

Spor psikolojisi, “fiziksel aktiviteye katılanların ve sporcuların bireysel olarak gelişim ve performanslarını artırmak için spor ve egzersize uygulanabilen psikolojik kuram ve tekniklerin belirlenmesi ve anlaşılması ile ilgili uygulamalı çalışma alanı” olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir tanıma göre spor psikolojisi, “spor etkinliklerinde bulunan bir kişinin davranış ve yaşantıları ile spor etkinliklerinin koşul ve etkilerini araştıran bilim dalı” olarak da tanımlanır (Tiryaki, 2000).

Geleneksel inanç

Geçmişten örf, adet ve kültür aracılığıyla günümüze gelen ve insan hayatında önemli yeri olan dini ve toplumsal inançlardır.

Mistik inanç

Doğaüstü olan ve içeriğinde metafizik bulunduran, kişinin iç dünyasıyla alakalı ve toplumlara değil kişilere özgü olan inanışlardır.

(21)

Eğitim

Eğitim kavramı daha önce birçok şekillerde tanımlanmıştır. Buna karşılık temelde anlatılmak istenen düşünce aynıdır.

“Eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik yönde değişme meydana getirme sürecidir” (Ertürk, 1979: 12).

Eflatun eğitimi, “beden ve ruha yetenekli olduğu güzelliği vermektir” olarak tanımlamaktadır. Büyük eğitimci Jean Jacques Rousseau, “Doğaya göre insan yetiştirmek” olarak eğitimi tanımlamaktadır (12).

Eğitim, çoğu zaman kelime anlamı ile hemcinslerine benzer ve topluma faydalı bir üyenin hazırlanması anlamına gelir (Demirel, 2002: 16).

Antrenman

“Antrenman, bedensel ve moral gücün, teknik ve taktik becerilerin organik ve psikolojik yüklenmelerle düzeltilmesi ve en üst düzeye getirilmesi amaçlarına yönelik bir eğitim sürecidir” (Sevim, 2002: 12).

Antrenör

“Antrenör, sporculara, spor kurallarını ve taktiklerini öğreten, onları karşılaşmalara hazırlayan, sporcuların kabiliyetlerini keşfederek, onları karşılaşmalarda belirli bir mücadele şekline hazırlayan ve yapılarına uygun bir disiplin geliştiren kişidir” (22)

Öğretmen

“Öğretmen, devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan ve bu görevleri Türk Milli Eğitimi’nin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa eden kişidir” (Özdemir, 2000: 13).

Psikolojik Antrenman

Bir spor faaliyeti sırasında, öncesinde veya sonrasında; bu faaliyette bulunan kişiye etki eden algı, dikkat, öğrenme, motivasyon, stres v.b. psikolojik süreçlerin sevk ve idaresini sistemli bir şekilde iyileştirilmesi sürecidir(50)

Zihinsel Antrenman

Herhangi bir hareket yapmaksızın, sadece planlı ve yoğun bir şekilde hayal ederek (zihinde canlandırarak) yeni bir hareketin öğrenilmesi veya zaten bilinen bir hareketin mükemmelleştirilmesi sürecine zihinsel antrenman denir.(50)

Kendi kendine konuşma antrenmanı

Sporcu, belli bir hareketin “nasıl yapılması gerektiği” hakkında kendi kendine emirler verir. Yani kendisi ile konuşarak hareketin seyrini gözden geçirir. Ve buradan da örneğin “ daha süratli koşmalıyım” gibi sonuçlar çıkarır. (http://www.bilgininadresi.net/Madde/32304/Spor-Psikolojisi29.06.2008)

(22)

Gizli algı antrenmanı

Sporcu, belli bir hareketi yapan bir başka kişiyi kendisinin seyrettiğini hayal eder. Seyredilen kişi genellikle model alınan kimsedir. Model alarak öğrenme sürecine etki eden zihinsel faktörlerden özellikle “dikkat ve hafıza” süreçleri bu antrenman şeklinin

başarısında büyük önem taşırlar.

(http://www.bilgininadresi.net/Madde/32304/Spor-Psikolojisi 29.06.2008)

Görsel Antrenman

Bir başkası tarafından yapılan bir alıştırmanın planlı ve hedefli olarak gözlenmesi yoluyla yapılan antrenman türüne görsel antrenman denir. Film, resim ve şekilleri izleyerek yapılabileceği gibi bir sporcunun veya antrenörün belli bir hareketi göstermesiyle de yapılabilir. (http://www.bilgininadresi.net/Madde/32304/Spor-Psikolojisi 29.06.2008)

Psikolojik yönlendirme antrenmanı

Yönlendirici psikolojik antrenmanların temel hareket noktası bir sporcunun psikolojik ve fiziksel uyarılma (harekete geçirilme) durumu ile mevcut durum arasındaki uygunluk derecesidir.(19)

Đnsan Olgusu ve Eğitimin Tanımı Bir Varlık Olarak Đnsan

Đnsan dışındaki canlılar, hayatlarını sürdürecek birçok içgüdülerle donatılmıştır. Ses çıkarmaları, yuva yapmaları, neleri nasıl yiyecekleri, nelerden korkacakları adeta onlarla önceden programlanmıştır. Dünyanın her tarafında ve tarihin her döneminde yaşayan canlı türlerinde bu özellikler pek değişmemektedir. Ancak insan doğuştan programlanmamış, boş bir zihin, gönül ve yatkınlıkların hazinesi olarak dünyaya gelir. Bunun içinin doldurulmasında eğitimin önemli rolü vardır (26).

‘Đnsan doğası’ terimi ile kastedilen şey, insan özgü olan, insanın bir niteliği ile ilgili olandır. Söz gelimi, vücudumuzdaki kan insan doğasının bir parçası değildir; çünkü hayvanlarda da bulunmaktadır; belki de kanın hayvansal doğamızın bir parçası olduğunu söylemek daha doğru olacaktır. Herhangi bir şeyin ‘doğa’sını sorduğumuzda onun ayırt edici niteliklerini sormaktayız aslında; onu diğerlerinden ayrı kılan şeyi sormaktayız. Bu onun içinde yer aldığı türü de kuşatan ayırt edici bir özelliktir (17).

Đnsan dünyaya geldiğinde kendi biyolojik yaşantısını devam ettirebilecek kabiliyet ve biyolojik yeterlilikte değildir. Onun biyolojik varlığını devam ettirebilmesi için yakın çevresi yani anne ve babasının bakımına muhtaçtır. Çevresinin

(23)

ilgilidir. Đnsanın biyolojik yapısından kaynaklanan bu özellik aynı zamanda bazı zorlukları da beraberinde getirmektedir (16).

Đnsan yavrusunun doğuştan hiç bir davranış belirleyicisi ile dünyaya gelmemesi insanın istenilen yönde eğilip bükülebilen bir mahiyete sahip olduğunu gösterir. Đnsan yavrusu uzun bir zaman kendiliğinden bebeklik dönemini atlatamaz. Bu dönemde diğer yetişkin insanların bakımına ihtiyacı vardır. Đnsan yavrusunun doğuştan hiçbir sosyal davranış belirleyicisine sahip olmaması onu davranışlarını belirleyecek olan değerler sistemini öğrenmeye zorlar (16).

Đnsan varolduğu günden günümüze kadar çok çeşitli dönemleri aşarak gelmiştir. Çok çeşitli medeniyetler kurmuş çok çeşitli kültürel ortamlar meydana getirmiş, kendi inanış, düşünce ve inanış şekillerini oluşturmuştur. Đnsanoğlu medeniyetler geliştirirken teknolojik boyutta da çok ilerlemiştir. Eski çağlardan günümüze kadar yaşantısında çok çeşitli araç ve gereçler kullanmış ve her geçen günde kendi yaşantısını kolaylaştıracak yeni araç gereçler geliştirmeye devam etmiştir. Bu gelişmelerin sağlanabilmesi gelecek nesillerin daha ileriye daha güzele erişebilmesi için yine elinden geleni yapmış olanların eğitilmesi gereği üzerinde durmuş her dönemde çeşitli faaliyetlere girmiştir (16).

Đnsanın Eğitilebilirliği

Eğitim insan doğasının zorunluluğudur. Eğitim olmadan bir insanın hayatını devam ettirebilmesi ve bu hayattan zevk alabilmesi mümkün değildir (16).

Đnsanı tanımadan özelliklerini bilmeden eğitilemeyeceğini benimseyen hiçbir eğitim şekli yoktur. Henderson’a göre insan tabiatını incelemek ve tabiata inanarak eğitim vermek başarılı ve istenilen amaca hizmet etmesi noktasında çok önemlidir (16).

Đnsan tabiatında ve onun ihtiyaçlarını karşılama işi eğitimin merkezi noktasıdır.

Đnsan tabiatının sahip olduğu özellikler üzerine çok çeşitli görüşler ileri sürülmüş, çok çeşitli söylemler gerçekleştirilmiştir. Bunlardan biri olan Henderson insan tabiatının temel özelliklerini şöyle özetlemiştir. Đnsan akıl yürütmek, yaratmak ve ahlaki farklılıklar gösterebilecek tarzda semboller kullanma kabiliyetine sahiptir. Bu kabiliyetlerini kullanarak insan, kendisini hayvan seviyesinin üstüne çıkabilir ve saygınlık kazanır. Bütün insanlar bu kabiliyetlere en azından belli bir derecede sahiptirler. En iyi sosyal organizasyon, insanın potansiyel güçlerini büyüten ve geliştiren organizasyondur. Bu kabiliyetlerin geliştirilebilmesi için çalışılmalıdır (16).

Đnsan doğasının eğitimi ilgilendiren en önemli boyutu bireysel farklılıklardır. Her bireyin doğuştan getirmiş oldukları güçler birbirinden hem nitelik hem de nicelik olarak farklılık gösterir. Rausseau “her birey ayırt edici bir huyla doğar” der. Birbirinden farklı yetenek ve istidatlara sahip çocukları aynı eğitime tabi tutmak, onların bu farklılıklarını göz ardı etmek bireylerin özel eğilimlerini köreltir. Ve elde edilecek sonuçta tek tip ve donukluk olacaktır. Öyleyse bu noktada eğitim bireysel farklılıkları göz ardı etmeden yapılmalı, bu zemin oluşturulmalıdır. Eğitimin insanın doğası ile olan uyumu modern, psikoloji, biyoloji ve fizyolojinin verileriyle daha da güçlenmektedir. Đnsanın göstermiş olduğu değişiklik her ne kadar eğitim uygulaması ile olsa da bu uğraş doğuştan getirilen güçleri geliştirme çabasında değilse istenilen sonuca ulaşmada engel oluşturacaktır (16).

(24)

Đnsan farklılıklarıyla da olsa aynı ortamı paylaştığı diğer insanlarla ilişki içindedir. Bu farklılıklar doğrudan eğitimi ilgilendirse de toplumsal ilişkilerde de büyük rol oynar. Birey bir grup içerisinde doğar ve büyür. Beraber yaşamanın getirmiş olduğu kolaylık ve zorlukları, belirli değerleri benimseyerek onlara uyma davranışı gösterir. Eğitim bireyin farklılıklarını göz önüne alarak gerçekleşmesi nihai amaçta topluma hizmet eder. Zira bireyleri bu farklılıklar farklılıklarıyla zenginleşmiş olarak ortaya çıkmıştır. Bu noktada eğitimin toplumla, insanın toplumla ilişkisini ortaya koymakta fayda vardır (16).

Đnsanlar hayvanlara benzer pek çok bedensel ve psikolojik yönler gösterseler de, onlardan zıt pek çok fenomenle ayrılsalar da mahiyet itibarı ile farklıdır. Bu farklılaşma zıtlık ve benzerlik ile yeterince açıklanacak bir şey değildir (27).

Eğitim sosyal bir olgudur. Çünkü eğitim işi, bir toplum içinde olup bitmektedir. Toplum, daha doğrusu toplumsal yaşam, olmazsa eğitim de olmaz. Çocuğu insan yapan, ona insan özelliklerini kazandıran ve onu sosyalleştiren toplumdur. Toplum bu görevini eğitim yoluyla yapar. Toplum üyelerini eğiterek sosyalleştirir ve böylece onları toplum hayatına hazırlar. Toplumsal yaşantının daha insancıl, daha mutlu ve huzurlu olmasını sağlamaya çalışır. Bu görevin başarılı bir

şekilde yerine getirilebilmesi için, toplumun hem kendi ihtiyaç özelliklerine, hem de içinde yaşadığı çağın koşullarına uygun bir eğitim sistemine sahip olması gerekmektedir (47).

Đnsanın Zihinsel Gelişimi:

Gençlerin zihinsel gelişimi diğer gelişim boyutlarında olduğu gibi ani ve aşırı

değişikliklere uğramaz. Bu dönemde, zihinsel kapasite ile birlikte zihinsel güç gelişimi görülür. Zihinsel gelişimin yüksek dereceye ulaşması 16–25 yaşları arasında herhangi bir zaman da gerçekleşir ve zihinsel olgunluğa doğru devam eden gelişim kişiler arasında aşırı derecede farklılık gösterir. Kız ve erkekler bu gelişim boyutunda benzerlik gösterirlerken zihinsel olgunluğa ulaşmada görülen geniş yaş dağılımı zihinsel gelişimin kişiler arasında farklı olduğunu kanıtlamaktadır. Gençlerde zihinsel gelişim; hafıza, konsantrasyon, hayal, ve muhakeme gücü olmak üzere dört alanda tartışılabilir. Çocukluk döneminde çok kuvvetli olan hafıza gücü gençlik döneminde azalmaya başlar. Bu düşüşün nedeni aslında gençlerin ezberleme kapasitesini kullanmaya ilgi duymamalarıdır. Gençlerin konsantrasyon gücü özellikle ilgi duydukları çalışma alanlarıyla ilişkili olarak gelişme gösterir. Bu zamanda gençlerin hayal güçlerini kullanabilme yetenekleri de gelişir. Gençlerin muhakeme ve yargılama güçlerinde görülen gelişme özellikle okul ile ilgili çalışmaları için önem taşımaktadır (58).

Zihinsel gelişmenin bu evresinde gençlerde görülen büyüme, onların çocuksu fikirlerden kurtulmalarına ve tecrübeleri sayesinde değer yargıları ve bilgiyi toparlayarak birlikte hayat felsefesinin oluşmasına yardımcı olur. Kişilerin hayata bakışı ve davranışlarını şekillendiren hayat felsefesi de gençlik döneminde olgunlaşır (58).

(25)

1.8. TÜRK MĐLLĐ EĞĐTĐM SĐSTEMĐNDE BEDEN EĞĐTĐMĐ VE SPOR 1.8.1. Beden Eğitimi ve Sporun Tanımı

Beden Eğitimi

Kişinin fiziksel hareketlere katılmak suretiyle davranışlarında kasıtlı olarak beden eğitiminin amaçlarına uygun (bedensel, duygusal, sosyal ve zihinsel) değişme meydana getirme sürecidir. Beden eğitiminde eğitimin diğer alanlarından farklı olarak “hareket öğrenmeğe hareket yoluyla öğrenme” esas alınmaktadır. Başka bir deyişle beden eğitimi “fiziksel hareket yoluyla insanın eğitilmesidir” (58).

Başka bir tanımda ise, “Đnsanın büyüme, gelişme ve davranış şekline göre seçilen fiziksel aktivitelerin harekete dayalı olarak yapıldığı bir eğitim şekli” olarak ifade edilmektedir (21).

“Beden eğitimi, kişinin fiziksel hareketlere katılmak suretiyle davranışlarında kasıtlı olarak beden eğitimi amaçlarına uygun (bedensel, duygusal, sosyal ve zihinsel) değişme meydana getirme sürecidir” (58).

Beden eğitimi ve sporun önemi kısaca; öğrencilerin gelişim özellikleri göz önünde tutularak onların fert ve toplum yönünden sağlıklı, mutlu, iyi ahlaklı ve dengeli bir kişilik sahibi; yaratıcı ve üretken; milli kültür değerlerini ve demokratik hayatın gerektirdiği davranışları kazanmış fertler olarak yetiştirilmeleri için en önemli araçtır, şeklinde ifade edilmektedir (M.E.B. 1995: 7).

Spor:

Spor, insan bütününü oluşturan ve insanın fiziki, ruhi ve zihni niteliklerinin bulunduğu yaşının ve kapasitesinin gerektirdiği verim gücüne ulaştırabilmesi için rekabet olmaksızın yaptığı faaliyetlerinin tamamıdır (21).

Uğraşanları açısından yarışma kazanmaya dönük, fiziksel, zihinsel ve taktik bir çaba izleyenler açısından heyecan ve estetik duygusu kazandıran bir süreç genel bütünlüğü içerisinde ise anatomi, fizyoloji, ortopedi, biyo-mekanik, psikoloji gibi bilim dallarının yardımı ile gelişen, sürdürülen bir bilimsel olgudur (21).

1.8.2. Beden Eğitimi ile Spor Olgusunun Ayırımı ve Fonksiyonları:

Aslında bu iki sözcük birbirinden özde ayrılmazlar, parmak tırnak misalidir. Bir bütündür. Ama aralarında ince bir perdede söz konusudur. Bu ise uygulanabilirliği, saha tesis ve malzeme yeterliliği, yapılanların amaçları gibi faktörlerle de yakından ilgilidir. Bu gibi nedenlerde göz önüne alındığında aşağıdaki gibi bir çizelgede, beden eğitimi ve spor nedir veya ne değildir? Diyebiliriz.

(26)

Beden eğitimi Spor

Yarışma değildir. Yarışmadır.

Müsabaka değildir. Müsabakadır.

Meslek değildir. Meslektir.

Reklâm aracı değildir. Reklâm aracıdır.

Üretime yönelik değildir. Üretime yöneliktir.

Uluslararası ilişkiyi artırmaz Uluslararası ilişkiyi artırır.

Seyir değildir. Seyir vasıtasıdır.

Politika aracı değildir. Politika aracıdır. Eğitim ve eğlence aracıdır. Eğitim ve eğlence aracıdır Boş zaman faaliyetidir. Boş zaman faaliyetidir. Teknik ve bilimdir. Teknik ve bilimdir. Zevk ve estetiktir. Zevk ve estetiktir. Fiziken ve ruhen güçlenmedir. Fiziken ve ruhen güçlenmedir.

Yukarıdaki ayrıştırılmaya çalışılan nüans farkından ortaya çıkan şey; herkes her yerde spor yapamaz, ancak herkes her yerde beden eğitimi aktivitelerinde bulunabilir, bulunmalıdır. Çünkü canlı organizmalar, insan vücudu hareket üzerine bina edilmiştir. Hareketle gelişir, kendini korur. Hareketsiz kaldığında ise zayıflar. Unutmamak gerekir ki hiçbir sermaye çalıştırılmadan uzun süre dayanıklı kalamaz ve üzerine de konmaz ise erir gider (33).

1.8.3. Beden Eğitimi ve Sporun Faydaları

Beden faaliyetleri yaş ve kapasiteye uygun şartlara göre mümkün olduğu takdirde tıbbi veya para medikal gözetim altında yapıldığında çocukluktan yaşlılığa en iyi yaşam teminatıdır. Buna karşılık yarışmalar için yoğun alıştırmalar yada uzun süre spora ara verildikten sonra bir faaliyete hoyratça başlamak çok ayrı tehlikeler doğurur (33).

Disiplinli, zorluklara dayanıklı, kötü alışkanlıklardan arınmış sağlıklı bir toplum teşekkülünde spor faaliyetleri önemli bir unsurdur. Gençlerin beden ve ruh yapılarının sağlıklı olabilmesi ve enerjilerini spora yönelik olarak harcamalarını temin etmek için Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı ile mali idarelerin iş birliği sonucunda “semt sahaları projesi” 1982 yılından bu yana gerçekleştirilmektedir (33).

Đnsanlar arasında iyi geçinmenin; hatta milletler arasında yakınlaşmanın düşmanlıkları azaltmanın, dostlukları güçlendirmenin en esaslı vasıtası beden eğitimi ve spordur. Ortaklaşa ve takım halinde kazanılan başarıların zevki; başarılı olmanın düşmanlık duyulmadan, hükümleri geniş yüreklilikle ve taşkınlığa düşmeden karşılama, tabiatın her türlü çetin şartlarına sağlam vücut ve sinirle karşı koyma, başkalarındaki eksiklikleri hoş görme sporla tecrübe edilir, sporla öğrenilir (33).

Eğitimin itici gücü yapısal, duygusal, sosyal hareketliliktir. Đnsanlar, ulaşabildikleri her yerde egemenliklerini kurarken hareketlerini ve hareketliliklerini de doğal dengeye ve çevre özelliklerine uydurmak zorunda kalmışlardır (48).

(27)

Bu gelişim beden eğitiminin oluşumunda temel etkendir. Yapısal hareketlerin eğitim bütünlüğü içinde, belirli hedefler doğrultusunda bilinçli, kontrollü ve düzenli bir şekilde organizasyonuna beden eğitimi denir (48).

1.9. Đlgili Araştırmalar

Gill (1986) “Spor psikolojisini” sporun insan davranışları üzerine olan etkisini inceler”

şeklinde açıklarken; spor ortamında insan davranışları ile ilgili sorulara yanıt bulmaya çalışan spor ve egzersiz biliminin bir alt alanıdır” şeklinde açıklamaktadır. (26)

Cox(1994) “psikoloji” biliminin ilkelerinin spor ortamına uygulanmasını içeren bir alan olarak, (18)

Singer (1972) ise, “uygulamalı psikolojidir; spor branşlarına ve spor ortamına uygulanan psikoloji bilimidir” şeklinde tanımlama getirmektedir.

En basit şekli ile spor ve egzersiz psikolojisi; spor ve egzersiz yapan insanları ve davranışlarının bilimsel olarak incelenmesidir.

Amerikan Psikologlar Birliğinin (APA 1996), tanımına göre ise “Spor ve fiziksel etkinliklere katılım ve performans ile ilişkili psikolojik etmenlerin bilimsel olarak çalışmasıdır” ve iki amacı vardır. Sporcu performansları için gerekli olan psikoloji ilkelerinin kullanılmasına yardımcı olmak, Spora katılımın bireyin yaşamı boyunca psikolojik gelişimini ve sağlıklı oluşunu nasıl etkilediğini anlamaktır. Bu tanımlar çerçevesinde bakıldığında spor psikolojisi, psikolojinin bir uygulama alanı ya da günümüzün disiplinler arası bir alanı olan spor bilimlerinin bir parçası olarak ele alınmaktadır. (7)

Feltz (1994) spor psikolojisinin psikoloji ya da egzersiz ve spor bilimlerinin bir alt alanı olarak ele alınması konusunda varılan noktanın önemli olduğunu belirtmektedir. (29)

BÖLÜM 2.

KAVRAMSAL ÇERÇEVE 2.1. ATLETĐZMĐN TARĐHÇESĐ

Literatürde “atletizm” olarak kullanılan koşma, atma, atlama ve çoklu yarışma disiplinlerini kapsayan kelimenin Fransızca “L’ ATLETĐSME” den geldiği yine literatürde “Atlet” diye adlandırdığımız sporcu ise eski Yunanca da “athletes” diye yazılan bu kelime, tam anlamı ile “bir ödül karşılığı yarışan kişi” olarak bilinmekteydi. Koşma, yürüme, atlama ve savurma gibi insanın en temel doğal hareketlerinden kaynaklanan atletizm, antik vücut kültürünün ve olimpiyatların en önemli bölümünü oluşturmuştur. Modern olimpiyatların çekirdeği durumunda olan atletizm, temel sporların en önünde gelmektedir. Atletizmin etkinlikleri dolaşım ve solunum sistemi gibi fizyolojik özelliklerin olumlu etkileri ile genel verim yeteneğini artırır temel

(28)

fiziksel özelliklerden olan kuvvet, sürat, dayanıklılık, hareketlilik ve beceri gibi motorik özellikleri geliştirmede önemli yer tutar. Farklı özelliklere yönelik disiplin zenginliği, olimpiyatlarda atletizmi ön plana çıkarmaktadır (67).

“Atletizm sporu için; (sporların anasıdır) derler. Atletizm kül olarak emekleme devresini atlatmış bir çocuğun hareketleridir. Çocuk, bu devrede; yürür, koşar, zıplayıp atlar ve eline geçenleri fırlatır. Đşte; bu hareketler yürüyüş, koşu, atma ve atlama olmak üzere; atletizm sporunun bünyesinde toplanmıştır” (37).

Đnsanoğlunun yaptığı en eski spor dallarından biri. Fiziksel güç, dayanıklılık, çeviklik, hız gibi nitelikler gerektiren, koşu yürüyüş, atma ve atmalardan oluşan çalışmalar, etkiler, oyun ve yarışmaları ifade eder (55).

Atletizm eski yunan medeniyetinde periyodik zamanlarda yapılan Olimpiyatlar ile doğdu ve gelişti. Tarihi kalıntılardan anlaşıldığı gibi zamanın olimpiyat oyunlarında şimdi bile geçerli olan bazı atma branşları halen kullanılmaktadır (23).

Atletizm; insanların yeteneklerini azami bir dereceye çıkartan bir takım doğal hareketlere verilmiş bir isimdir. Doğal dediğimiz bu hareketler tabiatta koşular, atmalar ve atlamalar şeklinde görülür. Atletizmin temelinde ve felsefesinde;

1-Zaman 2-Mesafe 3-Yükseklik

Yatar. Koşular zamana, atmalar mesafeye, atlamalar ise yüksekliğe karşı yapılan mücadeleleri ifade eder (40) ;(60).

Atletizm, insanoğlunun koşma, atma, atlama gibi tabi hareketlerine dayanan fizik gücü geliştirmeye ve sürdürmeye yarayan beden hareketlerinin hepsidir (55)

100 metreden 42.195 metre maraton koşusuna kadar diğer her çeşit koşular daima ileriye doğru yapılan hareketlerdir. Atlet koştukça ilerler. Bu ilerleyiş kronometre dediğimiz zaman ölçücüsü ile tayin edilir (40).

Atmalara gelince; gülle ve ciritin düz olarak ileri atılmasına karşılık, disk ve çekiç atışlarında atlet bütün atışlarını bir dönüşü takiben tamamlar. Atmalardaki mesafeler metre ile ölçülür. Atlet metre ile mücadele eder (40).

Atlamalara gelince; iki şekilde görürüz. Birincisini oluşturan yüksek ve sırıkla yüksek atlamada atlet mücadelesini belirli bir yüksekliğe göre yapar. Tek adım ve üç adım atlamalarda ise atlet yükselerek ileriye düşer. Mücadele yine metreye karşı yapılır (40).

Günümüzde spor, milyonları peşinden sürükleyen, ülkelerin tanıtımında önemli rol oynayan bir reklâm aracı haline gelmiştir. Bütün dünyada büyük ilgi gören atletizm ise sporun temeli olarak kabul edilmektedir (42).

(29)

Şimdi ise, daha başka bir anlam taşıyor. Bugün bunların temelinde “sürat” niteliğinin de önemli olduğu kanısı yaygınlık kazanmıştır (42).

Atletizm, insanların maddi ve manevi kabiliyetlerini azami bir dereceye çıkartan bir takım tabii hareketlere verilmiş bir isimdir. Tabii dediğimiz bu hareketler, tabiatta koşular, atmalar ve atlamalar şeklinde görülürler. Atletizmin temelinde ve felsefesinde zaman, mesafe ve yükseklik yatar. Koşular zamana, atmalar mesafeye, atlamalar yüksekliğe karşı yapılan mücadeleleri ifade eder (60).

Atletizm, insan organizmasını en iyi şekilde geliştiren, bütün yaş gruplarında ve bütün kilolarda vücut eğitimi için amaca en uygun spor dalıdır. Beden eğitiminin (Atletizm) genel eğitimin ayrılmaz bir parçası olduğu bilinmektedir (42).

Atletizm dalları ve yarışmalarının zihinsel gelişime de yardımcı olduğunu yapılan araştırmalar ortaya koymuştur. Gerek antrenmanlardaki alıştırmaların uygulanması ve gerekse yarışmalardaki teknik, taktik, sağlıklı olma ve antrenman metotları sportif becerileri ortaya çıkarır, ayrıca irade ve karakter eğitiminin en önemli vasıtalarıdır. Bunlardan başka azim, cesaret, sebat etme, planlı olma, disiplin, doğruluk, yardım etme gibi özellikler, sportif uğraşılar içinde kazanılır. Đşte bu çok yönlü özelliklerden dolayı atletizm, spor dalları içinde toplum eğitiminde temel spor dalı olarak kabul edilmektedir (33).

Sporun toplum hayatını etkilemesi, bu bilimin çok yönlü ele alınarak incelenmesine neden olmuştur. Sportif başarılar uluslar arası arena da ülkelerin saygınlığını artırırken toplumun moral yapısına olumlu etki eder. Bu da spor konusunda ülkeleri bilimsel araştırmalar yapmaya yöneltmiştir. Bilimsel yöntemlerinin uygulanmasının önünde bulunan en önemli engeller, yönetim anlayışının yanında maddi yetersizlikler, eğiticiler (antrenör, beden eğitimi öğretmeni, teknik direktör v.b.) in yetersizliğinin önemli rolü vardır (42).

Atletizm temel hareket formlarında yürüme, koşma, atlama, atma dallarından oluşan karmaşık bir spor dalıdır. Atletizmin içinde 23 tane branş olması diğer spor dallarından ayrılmasına sebep olmaktadır. Atletizm sporunun bir özelliği de ölçülebilir olmasıdır. Birçok spor dalı görseldir (jimnastik, basketbol, futbol v.s.). Ölçülebilir olması atletizmin önemini biraz daha artırmakta, spor alanında yapılan çalışmaların ve testlerin çoğunun atletizm ile ilgili olmasını sağlamaktadır (42).

Spor dalları içinde ana spor dalı olarak kabul edilen, insan organizmasını en iyi

şekilde geliştiren, vücut eğitiminde amaca uygun seçilen ve bütün yaş devrelerinde uygulanabilen atletizm ve atletizmde uygulanan antrenman metotları vücut fonksiyonlarının optimal düzeye gelmesini sağlamaktadır (33).

Çeviklik atiklik, kuvvet gibi beden kabiliyetlerini geliştirilmeye yarayan koşu, atlama ve atma gibi tek başına yapılan ve insanların birbirleriyle yapılan ölçüşmesini; elde ettiği ilerleme zamanı, uzaklık, yükseklik ve ağırlık ölçüm birimleri ile değerlendirilmesine imkân tanıyan bir spor uğraşıdır (61).

Atletizm temel hareket formlarından yürüme, koşu, atlama ve atma dallarından oluşan karmaşık bir spor dalıdır. Bu karmaşık hareketler dolaşım ve sinir sisteminin alışverişli gelişmesi ile motorik özelliklerinden kuvvet, sürat, dayanıklılık,

(30)

hareketlilik, beceri ve gücün gelişmesine ve mükemmel hale gelmesine yardımcı olmaktadır. Atletizme uygulanan bu hareket şekillerinin doğru öğrenilmesi temel formların tespitine ve hareket becerilerinin dışarıya çıkmasına da yardımcı olmaktadır. Böylece organizmanın koordinasyon gücü pratik hayattaki hareketlerin daha ekonomik ve amaca uygun yapılamasını sağlamaktadır (42).

Rekorların ilerleme ritmi özellikle insan yeteneğinin sınırlarını belirleyen atletizmde bütün bilim adamları için zahmetli ve meydan okuyan araştırma ortamlarını oluşturmaktır. Bundan dolayı rekorlarda devamlı gelişmektedir. Bir çok insan bu alanda sınır olmadığı izlenimine sahiptir. Hiç şüphe yok ki elde edilen verilerin değerlendirilip yorumlanması sonucunda rekorların gelişimine; spor bilimlerinin, yükseltinin, rüzgarın, mevsimlerin, ekolojik coğrafik özelliklerin, zeminin, kullanılan araç ve gereçlerin, biyolojik ritmin, yarış temposunu düzenleyenlerin, spora katılan insan sayısının, yetenek seçiminin antrenman metotlarının antrenörlerin niteliklerinin ve beslenmenin olduğu tespit edilmiştir (67).

Dünya’da Atletizm

Atletizm özellikle 19. yy da beğeni ile karşılanan profesyonel koşullar dışında

Đngiliz kolejlerinde amatörler arasında gelişti. Oxford ve Cambridge Üniversiteleri amatör atletizmin ilerlemesinde önemli rol oynadılar (1928 Paris Olimpiyatlarında yarışan Đngiliz atletizm takımı oyuncularının çoğu bu iki üniversite öğrencilerinde oluşmuştu). 1861’de ilk atletizm kulübü kuruldu, 1866’da ilk atletizm yarışmaları düzenlendi. 1877’de Đngiltere ve Đrlanda ilk uluslar arası karşılaşmayı yaptılar. Aynı zamanda ABD, Kanada, Fransa ve diğer ülkelerde atletizm sporu sevildi yayıldı (23).

M.Ö. 776- M.S. 393 eski olimpiyatlara çok sayıda insanın katılmasını sağlamak için eski Yunan’da; oyunlardan üç ay önce başlayıp beş gün sonra biten silah bırakılması yapılırdı. Ekecheiria (Olimpiyat Barışı) kelimesi de bunu ifade etmektedir (37).

“Olimpiyat ilkelerini yayarak uluslararası anlayış ve barışı gerçekleştirmek” düşüncesinin, Birleşmiş Milletlerin genel amaçları içerisinde yer alması da bunu gösterir (37).

Đlk atletizm oyunları M.Ö. 1453 yılında Yunanistan’da yapılmıştır. Bunlar olimpiyat oyunlarının öncüleri olmuştur. Yapılan kazılarda Çin, Hindistan, Mısır, Girit ve Mezopotamya’da atletizm ile ilgili çalışmaların yapıldığı kazılardan öğrenilmektedir (60).

Spor tarihleri Eski Olimpiyatları milattan 776 yıl önce Isparta Kralı Likorgos’un isteği üzerine Yunanistan’ın Olimpe şehrinde Tanrıların babası Zeus

şerefine Kral Đfitos (Đphitos) tarafından tertiplendiğini yazar. Tarih bunu böyle kabul etmiştir. Ancak tarihin kabul ettiği bir başka gerçek daha var ki bunun üzerinde de önemle durmak gerekir (40).

Bu gerçek olimpiyat oyunlarının ilk kez Anadolu yarımadasının batı sahillerinde yapıldığıdır. Bugün elde mevcut bir takım belgelerden eski olimpiyat oyunlarının Anadolu da doğduğu ve yüzyıllar sonucu Peleponez’e aktarıldığı

(31)

toprakları üzerinde yirmiye yakın olimpiya dağının bulunması da bu ihtimali güçlendiren bir durumdur (40).

Eski Yunanda atletizm önceleri tanrıları memnun etmek için, sıhhatli vücut geliştirmek ve savaşa hazırlanmak için yapılırken, sonraları ömür boyu maaş kazanmak ve meslek elde edebilmek için yapılmıştır. Yapılan idmanlarda gösterişli adaleler geliştirme yerine, şöhret için çalışan atletler bu alanlarda çalışmaya başlamışlardır. Đlk devirlerde şampiyon olanlara defne ve zeytin dalından taç giydirilmesi büyük bir şeref sayılırken, sonraları hayat garantisi olan ömür boyu maaş bağlanmasının bu sporun yapılış amacını olumsuz yönde etkilediği ileri sürülmektedir (59).

Olimpiyat oyunları Đsa’dan 776 yıl. Önce başlayıp Miladın 392. yılına kadar 1168 yıl devam ederek 292 defa tekrarlanmıştır. Dört yılda bir olmak üzere Olimpiyat oyunları herhangi bir savaşa rastlasa dahi olimpiyat tarihi gelince bir ay barış ilan ederek olimpiyatların zamanında yapılması usul haline getirilmiştir. Savaşların bile olimpiyat oyunlarını engelleyememesi çok büyük mana ifade etmekte idi. (60).

Oyunlar sırasında insanların birbirleriyle savaşmaları ve kavga etmeleri yasaktı. Olimpiyatlara sabıkalı insanlar giremezdi ilk antik olimpiyatta sadece bir stat boyu koşu yapılmış, daha sonraları ise diğer branşlar ilave edilmiştir (2).

Her dört yıl arayla Haziran ayı sonuna doğru Antik Olimpiyatlar M.S. 392 yılında Bizans Đmparatoru I.Theodes Hıristiyanlığın koyu taassubu yüzünden yasaklanmıştır. I.Thedoste olimpiyatların yapıldığı tapınakları yıktırmıştır. 532 ve 551 yıllarında büyük bir deprem ve sel felaketi sonucu bu hareketlerden arda kalanlarda yok olmuştur (40).

Yasaklanan bu antik olimpiyatlar içinde bugünkü atletizm branşlarının birçoğunun bulunduğu görülmektedir (59).

Stadiedrome: Bir stadyum boyu koşu (180m) Diaudrome: Stadyum boyunca gidip gelme (360m)

Deochodrome: Uzunluk ve mukavemet yarışları (Maraton dahil) Hoplitodrome : Müsellah yarışları (silahlı yarışalar)

Pentatlon: Koşu, atlama, disk, cirit ve güreş

Antik olimpiyatların kapatılmasından sonra XII. Yüzyıla kadar atletizm ile ilgili faaliyetlere rastlanmamıştır. Londra’da yapılan Pedistrianis koşuları ile atletizm faaliyetleri tarihi sahnesinde görülmüştür. Atletizmin yeniden doğuşuna “Modern Atletizm” adı verilmektedir (60).

1168 yıl süren eski olimpiyat oyunlarından 1500 yıl sonra 1892’de Baron Pierre de Coubertin isimli bir Fransız bu oyunların yeniden yapılması fikrini ortaya atmıştır. Baron Pierre de Coubertin, olimpiyat oyunlarını yeniden başlatmayı düşündüğü zaman bunu Atina’nın imtiyazından çıkarmak, bütün dünyanın malı yapmak istemiş, yalnız ilk modern olimpiyat oyunlarının Atina’da yapılmasını uygun bulmuştur (40).

Şekil

Tablo  4’e  bakıldığında,  koşular  branşından  22  kişi  %55  ile,  atlamalar  branşından  12  kişi %30 ile, atmalar branşından 6 kişi %15 olarak katıldıkları saptanmıştır
Tablo  22.  Kazanılan  Müsabaka  Sonrası  Mistik  ve  Geleneksel  Đnanışların  Kazanmada  Etkili Olma Dağılımı
Şekil 3. Spor Yaşı Grafiği
Şekil 5. Müsabaka Öncesi Isınmanın Her Zaman Aynı Sıralamayla Yapılış Grafiği
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

a) Bir lig devresinde müsabaka kıyafeti ile belirlenen ve ilan olunan saatte sahaya gelmeyen, müsabaka sahasına gelmekle beraber müsabakaya çıkmayan veya başlamış bir

a) Bir lig devresinde müsabaka kıyafeti ile belirlenen ve ilan olunan saatte sahaya gelmeyen, müsabaka sahasına gelmekle beraber müsabakaya çıkmayan veya

a) Bir lig devresinde müsabaka kıyafeti ile belirlenen ve ilan olunan saatte sahaya gelmeyen, müsabaka sahasına gelmekle beraber müsabakaya çıkmayan veya başlamış bir

MADDE 10- (1) Sutopu müsabakaları yıl esasına göre ayrılmış birbirini takip eden 6 kategori üzerinden yapılır. 3) Sporcunun; yaşının mahkeme kararı ile düzeltilmesi

Turnuva organize etmek isteyen kuruluşlar (kulüpler, oteller, işletmeler vs) yapmak istedikleri turnuva ile ilgili başvurusunu her yıl TTF’ ye yazılı olarak yapar.

2. Kırmızı top, Turuncu Top, Yeşil Top turnuvaları kendi statüsü ile oynanır. Çiftler müsabakaları; 32lik fikstür için 16lık ana tablo düzenlemesi ile oynanır. Turnuva

Tüm turnuvaların Başhakemleri TTF tarafından atanır. Başhakem turnuvanın yürütülmesi ile ilgili konuların tek yetkili sorumlusudur. Turnuva düzenleme şartlarının

a) Klasman Turnuvaları: TTF Senior Komitesi tarafından tespit edilecek illerde yapılacak , Milli takımların seçilmesine baz oluşturacak , klasman puanları veren turnuvalardır.