• Sonuç bulunamadı

Eksizyon Ve Elektrokoterizasyon Yöntemlerinin Dişeti Cep Derinliğine Etkilerinin Araştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Eksizyon Ve Elektrokoterizasyon Yöntemlerinin Dişeti Cep Derinliğine Etkilerinin Araştırılması"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cumhuriyet Üniversitesi Dişlıekimtiği Fakültesi Dergisi Cilt 1, Sayı 1,1998

EKSİZYON VE ELEKTROKOTERİZASYON

YÖNTEMLERİNİN DİŞETİ CEP DERİNLİĞİNE ETKİLERİNİN

ARAŞTIRILMASI

Dr. Ç. Türksel DÜLGERGİL* Dr. Feridun HÜRMÜZLÜ** Dr. Ahmet SERPER*** Prof. Dr. Fatma ATAKUL**** ÖZET

Bu çalışmada, çürük kavitesinden dişeti polibini uzaklaştırmak amacıyla kullanılan eksizyon ve elektrokoterizasyon yöntemlerinin, dişeti cep derinliğine etkileri incelenmiştir,

Toplam 20 hasta, iki gruba ayrıldı ve her grup bir yöntem ile tedavi edildi. Daha sonra 10., 20., ve 30. günlerdeki cep derinlikleri ölçülüp kaydedildi.

Eksizyon yöntemi, 10. ve 20. günlerdeki cep derinliğinin azalması bakımından elektrokoterizasyon yönteminden daha etkin bulundu. Fakat 30. gündeki iyileşme hızı bakımından iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamadı.

Anahtar Kelimeler: Ekzisyon, Eletkrokoterizasyon

SUMMARY

In this study, it was investigated whetver the electro-surgery or the exicion method for removing the gingival polibe from caries cavity, which has an effect on the periodontal pocket during in the postoperative period.

Total 20 patients were divided into 2 groups and one of them were treadet by one of the two methods, The periodontal pocket dephts were measured and recorded after 10 . 20 and 30 days. The exicion method was more effective than the electrosurgery with respect to decreasing of periodonial pocket depth in the doy 10. and 20. But there was no statistically signifinance between two groups in the day 30.

Key Words: Exicion, Electrosurgery GİRİŞ

Restoratif tedavi ile dişin kaybedilen bölümü-nün estetik ve fonksiyonunun sağlanabilmesi ve ile-ride oluşabilecek çürüklerin önlenmesi amaçlan-maktadır.1 Açılan kavitenin diş konturlarına uygun olarak ideal bir şeklinde doldurulması, diş-peri-odonsiyum ilişkisinin devamını sağlayacaktır. Uzun süre geniş bir çürük kavitesi ya da düşmüş dolgu kavitesi içeren dişler, periodontal sağlıklarını kay-betmekle birlikte yapılacak restoratif işlemi de teh-likeye düşürebilirler. Kavite boşluğuna ilerleyen di-şeti, polip oluşturarak restoratif yaklaşımı engeller-ken, çürüğün temizlenmesini ve görülmesini de zor-laştırabilir. İşlem sırasında oluşan kanama ise, dol-gunun kaviteye yerleştirilmesini güçleştirdiği gibi, restorasyon materyalinin yapısını ve sürekliliğini de etkileyebilir. 1 , 3 , 7 , 1 1

Bu nedenle, restoratif tedavi öncesi dişeti po-libi kaviteden uzaklaştırılmalıdır. Dişeti popo-libini uzaklaştırmak için genellikle eksizyon metodu uy-gulanmaktadır. Bununla beraber son yıllarda elekt-rokoterizasyon uzaklaştırılması nedeniyle tercih edilmektedir.4 Ancak her iki yöntem de birtakım

avantaj ve dezavantajlara sahiptir. Epitelyal ataçma-mn rejenerasyonu ve fizyolojik cep derinliğinin, postoperatif dönemdeki ideal ölçümlere ulaşma hız-ları konusunda farklı görüşler literatürde yer almak-tadır. 4,6

Çalışmamızda, küçük azı ve büyük azı dişle-rinde oluşan dişeti polibini uzaklaştırmak amacıyla koterizasyon ve eksizyon yöntemlerinin, dişeti cebi derinliğine etkisi ve fizyolojik cep derinliğine ulaş-ma süresi açısından karşılaştırılulaş-ması aulaş-maçlanmıştır.

MATERYAL VE METOD

Bu araştırmada H.Ü. Diş Hekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi anabilim Dalı Klinikle-rine müracaat eden yaşları 20-40 arasında olan top-lam 20 hastanın çürük kavitesine ilerlemiş dişeti polibine sahip, küçük azı ve büyük azı dişleri kulla-nıldı. Herhangi bir sistemik rahatsızlıkları olmayan hastaların dental hikayelerinden, günde en az bir kez dişlerini fırçaladıkları ve daha önce herhangi bir periodontal hastalık nedeniyle tedavi edilmedik-leri belirlendi.

Hastalar herbir grupta 5 erkek ve 5 bayan

has-* :Dicle Üniv. Dişhek. Fak. Tedavi A.D. Araş. Görevlisi ** : Serbest Diş Hekimi

*** : Hacettepe Üniv. Dişhek. Fak. Endodonti Bilim Dalı Araş. Görevlisi ****:Dicle Üniv. Dişhek. Fak. Tedavi A.D. Öğretim Üyesi

(2)

C.Ü. DIŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 1998

ta olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Dişeti polibine sahip dişlerin sağlıklı taraflarındaki dişeti cep derinlikle-rinden periodontal sond (Hu-Friedy-AL-Immunity-USA) yardımıyla ölçümler yapıldı. Eksizyon gru-bunda; cerrahi bisturi (NO: 11; BB511) kullanılarak kavite içinden polip uzaklaştırıldı. Aynı seansta has-taların gerekli diş tedavilerine başlanılarak kavite taban maddelerinin yerleştirilmesinden sonra mat-rix uygulanarak açılan tüm kaviteler ZnOE esaslı geçici dolgu maddesi (Kalzinol, DeTrey) ile kapa-tıldı. 24 saat sonra hastaların iki yüzlü kavite prepe-rasyonları yüksek bakirli bir amalgam (Cavex Al-loy, CAVEX) restorasyon maddesi ile bitirildi. Ar-dından radyolojik muayene ile dolgu taşkınlıkları kontrol edilen restorasyonların diğer seansta bitir-me ve polisaj İşlemleri yapıldı. Koterizasyon gru-bunda ise, elektrokoter cihazı (Electrotom 3 MAR-TTN-USA) ile kavite içindeki polip uzaklaştırıldı ve diğer gruba uygulanan aynı işlemlerle restorasyon-lar bitirildi.

Daha sonra 10., 20. ve 30. günlerde hastaların operasyon sonrası cep derinliği ölçümleri yapıldı. İstatistiksel değerlendirmede; grup içi farklılıkları Wi(coxon eşleştirilmiş iki örnek testi ile, gruplar arası farklılıklar ise Man Whitney U-testi ile değer-lendirildi.

BULGULAR

Eksizyon ve koterizasyon gruplarına ait ope-rasyon öncesi ve sonrası cep derinliği ölçümleri Tablo I ve T II’de gösterilmiştir. Eksizyon grubunda, operasyon öncesi ve 10. gün derinliğindeki değişimler istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Bununla beraber 20. ve 30. gündeki cep derinliklerindeki azalma miktarı istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.05).

Koterizasyon grubunda ise, operasyon öncesi değerler ile 10. ve 20. günlerdeki cep derinliği de-ğişimleri istatistiksel olarak anlamlı değildi. Ancak, 30. gündeki değişim istatistiksel olarak anlamlı bu-lundu (p<0.05).

Her iki grubun 10., 20. ve 30. günlerdeki iyi-leşme (Cep derinliğindeki azalma) hızları karşılaş-tırıldığında ise 10. ve 20. günlerde eksizyon bundaki cep derinliği azalma hızı koterizasyon gru-buna göre istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0.05). Öte yanda her iki grubun 30. günlerdeki cep derinlikleri azalma hızları arasında anlamlı bir farklılık bulunmadı. EKSİZYON GRUBU Operasyon Sonrası Cd Sağlıklı Taraftaki Cd* Operasyon Öncesi Cd ID.Gün 20. Gün 30.Gün 2.6±0.26 4.36±0.27 4±0.3 3.6±0.3 2.9±0.26

Tablo 1. Eksizyon grubu hastaların operasyon öncesi ve sonrası cep derinliği ölçümleri (x ±sem)

KOTERİZASYON GRUBU

Sağlıklı Operasyon Operasyon Sonras Cd

Taraftaki Cd* Öncesi Cd 10.Gün 20.Gün 30.Gün

3±0.28 4.15±0.28 4.65±10.35 3.45±0.27 3±0.21

Cd*- Cep derinliği (mm)

Tablo 2. Koterizasyon Grubu hastaların operasyon öncesi ve sonrası cep derinliği ölçümleri (x±sem).

TARTIŞMA

Günümüze kadar yapılmış olan çalışmalarda, diş çürüğü ve periodontal hastalıkların dental plak birikimi İle ilişkili olduğu bildirilmiştir.1,2,10 Dişler

üzerindeki retansiyon bölgelerinin varlığı ile biri-ken plak miktarı arasında pozitif bir ilişki olduğu belirtilmektedir.1,2,3,8,14 Hatalı arayüz dolgulara ya da

çürük kavitelerine sahip dişler de ise periodontal sağlığın bozulduğu bildirilmiştir.3,7,16

Çalışmamızda, dişeti polibinin uzaklaştırıl-masından önce her iki grup için çürük kavitesine komşu cep derinliğinden elde edilen bulgular diş çürüğü ve arlan cep derinliği arasında pozitif bir ilişki olduğunu vurgulamaktadır. Bu da Claman ve arkadaşları'nın1 bulguları ile uyumluluk göstermek-tedir. Uzun yıllar, klinisyenler, çürük kavitesi içine ilerlemiş dişeti polibinin uzaklaştırılmasında eksiz-yon metodunu tercih etmişlerdir..Bazı araştırıcılar ise, elektrokoter ile yapılan periodontal cerrahi iş-lemlerinin daha pratik ve iyileşme açısından daha hızlı sonuçlar yarattığını bildirmişlerdir.5,6,9,12,15

Çalışmamizdaki bulgular, elektrokoter cihazının cerrahide ve özellikle küçük yumuşak dokuların uzaklaştırılmasında kullanımını destekleyen araştırıcıların düşüncelerini doğrulamamaktadır. Bununla beraber bu çalışmada, operasyon sırasındaki iyileşme kriterleri olarak gingival kanama ya da gingivadaki renk değişimi gibi gös

(3)

CİLT: 1, SAYI : 1

renk değişimi gibi göstergeler kullanılmamış, ancak restorasyona komşu cep derinliği değişimleri kay-dedilmiştir.

Elektrokoterizasyon işlemi, ileri derecedeki dişeti büyümelerinin olduğu, herediter gingival hi-perplaziler gibi doku büyümelerinde hala kullanılan en ideal yöntem olarak kabul edilmektedir.4,9,12 Ancak

çalışmamızda olduğu gibi diş eti seviyesinde ya da dişeti altında biten pürüzlü arayüz amalgam yü-zeyleri, hatalı konturlara sahip olmasalar bile epitel-yal ataçmanın fizyolojik pozisyonuna ulaşmasında olumsuz bir ortam yaratmaktadırlar.3.7 "Periodontal

hastalığa hassas alanlar" olarak kabul edilen bu res-torasyon yüzeyleri, periodontal veya gingival ope-rasyonlar sonrasında iyileşmeyi geciktirebilmekte-dir. Pope ve arkadaşları11 , elektrokoterizasyon

işle-minin, gingivadaki damar yapısını zedeleyebilece-ğini ve operasyon sonrasında bölgede oluşabilecek plak birikiminin iyileşmeyi etkileyebileceğini vur-gulamışlardır. Bu düşünce, çalışmamızda elde edi-len sonuçları doğrulamaktadır. Yeterince polisaj ya-pılamayacağı bilinen ara yüzeylerin ideal bir peri-odontal cerrahiden sonra bile özellikle koterizasyon işleminin devamında iyileşmeyi olumsuz yönde et-kileyebileceği unutulmamalıdır.

Sonuç olarak çürük kavitesinden dişeti polibi-nin uzaklaştırılmasında, eksizyon yöntemipolibi-nin tercih edilmesinin daha ideal bir yöntem olduğu düşünce-sindeyiz.

Res 35: 323; 1956.

15- Wilhelmsen NR. Raratyord SP, Blankonship JR. Effects of eleet-rosurgery on the gingival attaehment in Rhesus monkeys. J Periodontol. 47:160; 1976. 16-Yusof Z. Proximal toolh 1991.

YAZIŞMA ADRESİ:

Dr. Ç. Türksel DÜLGERGİL Dicle Üniv. Dişhek. Fak. Tedavi A.D. 21280/DİYARBAKIR

KAYNAKLAR

1- Charbeneau GT. Principles and Practice of Operative Dentistry Third edition. Lea and Febiger. Philadelphia, 1988.

2- Christersson LA, Zambon JJ, Genco RJ, Dental bacterial plaques. Na- ture and role in periodontal disease. J Clin Pcriod 18:441-46. 1991.

3- Claman LJ, Koidis PT, Burch JG. Proximal tooth surface quality and periodontal probing depth. J Am Dent Assoc 113; 390. 1986.

4- Clickman L, Imber LR. Comparison of gingival resection with elect- rosurgery periodontal knives: a biometric and histologic study. J. Periodontol. 41: 142. 1970.

5- Eisenmann D. Malune WF, Kuşak J. Electron microscopic evaluation of electrosurgery. Oral Surg. 29: 247: 1970.

6- Floeken JE. Electrosurgıcal management of soft tissues and restorati- on dendistry. Dem Clin North Anı 24: 247; 1980.

7- Jansson L, Blomster S, Farsgardh A, Bergman E and others: Interac- tory effect between marginal plaque and subgingival proximal restoration on pe- riodontal pocket depth. Swed Dcnt J 21: 77-83; 1997.

8- Loe H , Silness j. Periodontal disease in pregnency. prevelance and severity. Act Odont Scan 21: 553-51; 1963

9- Malone WF, Manning JL. Electrosurgery in restorative dendistry. J ProsihDem20:417; 1968.

10- Marsh PD. Dentifrices containing new agent.s for the control of pla- que andgingivits: microbiological aspecis. J Clin Period 18: 462-67; 1991.

11- Mormann W. Rengolati B. Renggli HH. Gingival reaction to wcllfit- tcd subgingival proximal gold inlays. J Clinical Period I: 120; 1974.

12- Oringer MJ. Eleetrosurgery for definitive, conservative modern pe riodontal therapy. Denl Clin Norıh Anı 13: 53: 1969.

13- Pope JW. Garginlo AW, Siaffileno H, Levys. Effects of electrosur- gery on wonnd healing in dogs. Periodontics. 6:30; 1968.

14- Waerhaug J. Effects of rough surfaces upon gingival tissue. J Dent 47

Referanslar

Benzer Belgeler

Böyle bir seçici beyin sessizleştirme araştırması, yalnızca hastaları iyileştirmek için değil, aynı zamanda normal bir beyindeki farklı tip nöronların ve

Samsung’un geçen yıl piyasaya sürdüğü Galaxy Fold modeli katlanabilir ekranıyla akıllı telefon dünyası- na yeni bir soluk getirse de yaşanan sorunlar ve 2000 dolarlık

Reon, çoğunlukla otomobil klimalarında kullanılan Peltier adı verilen bir madde sayesinde fazla enerji tüketmeden ısıtıp soğutabiliyor.. 85 gram ağırlıktaki ve 54 x 20 x 116

Özellikle öğrenciler için hazırlanan tablet, not tutmayı ve paylaşmayı çok daha kolay ve keyifli bir hale getiriyor. Tablette yüklü olan yardımcı yazılım, yazdıkça

Pocket Photo 2.0 yazıcı, özel olarak tasarlanmış fotoğraf kâğıtları üzerine ısı uygulayarak görüntü meydana getiren ZINC teknolojisi kullandığı için mürekkep

1973 yılında Motorola adına dünyanın ilk taşınabilir telefonunu icat eden Cooper, sadece günümüzde kullanılan cep telefonlarının mucidi olarak değil aynı zamanda

Ölçek uyumu, çatı biçimleri yönelmeleri ve malzeme seçimleri ile kırsal yerleşmeler doğa ile bütün olarak algılanmakta, çok geniş yeşil ve ormanlık

Telefonun patlamasına neden olabilecek bir diğer et- ken, telefonu daha fazla enerji yoluyla, hızla şarj etmeye çalışmak. Bu da bataryanın kısa devre yapmasına