• Sonuç bulunamadı

Sürtük!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sürtük!"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

S Ü R T Ü K |

O

v/ı

f

1936 - 1937 mevsimini bitirib tur­ neye çıkarak ilk Ankara’ya gelen İstan­ bul şehir tiyatrosunda, bu mevsim içinde oynadığı yegâne yeni telif eseri (Sürtük) ü

seyrettim. Üç perde yerine hayattan üç dilim diye taktim edilen bu eser, M a h - m u d Y e s a r i ’nindir. ve velût romancı aynı zamanda tiyatronun da hiç acemisi olmadığı için, piyes kuvvetli b ir entrige sahib olmasa bile sağlam b ir yapıya ma­ lik bulunuyor. Mevzu iki üç satırla hu­ lâsa olunabilir: Orta yaşlı ve halü vakti yerinde b ir adam, nikâhla almamış oldu­ ğu metresinin dönmeyeceğim demeğe y ü ­ zü tutmadan evden gidişini müstehzi b ir lâkaydî içinde seyrettikten sonra, ka­ pı veva pençereden içeri dalan b ir sokak kızını, Sürtü/c’ü, boş kalan mevki ve va­

zifeye tayin etmek üzere banyoya soku­ yor. Kılığına kıyafetine ve mütemadi ka­ şınmalarına nazaran altı saat akarsuda tutmak ve ilâçlarla bilmem nekadar za­ man temizlemeğe çalışmak icabeden bu mahluk, sonra ve b ir yıl içinde okadar çok şey kapub öğreniyor ki, eski paşa ailelerine mensub olduğunu ilâna kadar varıyor ve kendisini daha yüksek fiatla kiralayub satabileceğini umarak bekârın evinden gidiyor. Âzami realist olduğunu bildirmek için üç dilim diye taktim edi­ len eserde, İstanbul’un kaldırımlarında saatine ve mevsimine göre bir simite ka­ dar müşteri kabul eden ve yangın yer- lerleri ebedî ikametkâhlarını teşkil eden feci kadınların lisan ve hayatları hak­ kında birçok malûmat veriliyor. Fakat

Sürtülc’ün sürtüklük hayatına bir perde

tahsis edilerek değil, ona zengin bekârın salonunda mufassal beyanat verdirilerek. İlâve edeyim ki, bu mufassal beyanatı rolü yapan Neyyire Neyyir hakikaten kudretli söyledi. Fakat kılığı kıyafeti hususunda fazla mübalâğaya gidilmişti. İstanbul kal­ dırımlarında kendilerine daima çarşaflı olarak rasgelinen sürtükler, bu donlu mintanlı ve [kıza kadına benzer yeri kal­ mamış mahluku kendilerinden saymağa bilmem tenezzül ederler miydi ?

(2)

Alelhu-sus ki, bu kız kaldırıma yeni döşmüş de­ ğil belâlılar değiştirmiş bir kıdemli mes- lekdaş suretinde takdim ediliyordu, ve bir belâlısı ikinci perdede temizpak b ir kıyafetle meydana çıkarıldı. Bu ağır rol­ de ve ilk perdede rejisörün istediği ka- cıa? acaib bir kılığa girdikten sonra, üçüncü perdede müellifin tensibile ültra- modern b ir bayan halinde alarak Neyyire Neyyir cidden iyi oynadı, ikinci mühim rol, evin erkeğinde, Hüseyin Kemal’de idi. Eti kemiği olan bir mahluk olmakdan ziyade acı bir felsefe yapmak için konmuş rolünü lıeman daima tabiî bir eda ile ve bazan hakikaten güzel şeyler de söyliye- rek konuştu. Bedia’nın ikinci perdede küçücük bir rolü vardı. Banyodan çıkub temizlenmiş Sürtüğün tırnaklarına mani­ kür yapan ermeni kadını rolü, ve kısa meclisini pek kısa gösterdi, tik metres rolünde Cahide baştanbaşa iyi, ikinci perdedeki eski zaman adamı komşu r o ­ lünde Said bazan pek tabiî ve bazan pek mubaleğalı idi. Yine ikinci perdede, sürtüğü müessesesine çekmeğe gelmiş ev sahibesi rolünde Şaziye, kıyafetinin ve bazan tavurlarınm fazla karikatüral olmak temayülüne rağmen, çok kuvvetli bir şahsiyetle gözükdü. Hele birkere, yapma mülâyimliğinden taş gibi tahak­ küme fevkalâde güzel ve fini geçti, tik ve ikinci perdedeki hizmetçi Samiye ile üçüncü perdenin hizmetçisi Muazzez’i ise ilk defa görüyordum. Samiye genç kız ve Muazzez şiibheli kadın rollerinde de muvaffak olabilecekleri ümidini veriyor­ lar. Evvelkinin kollarının omuzbaşlarına kadar çıplak olmasındaki hikmeti, bekâr evlerindeki hizmetçilere mahsus bir tabiy e hareketi suretinde tefsir etmeli. Herhalde, o sadece bir fikir tebliği aleti olmasaydı, bekârın metresleri bu kıyafete sanırım ki rıza göstermezlerdi.

Üçüncü perdede Talat’ı da gördük. Başka­ ları hesabına sürtüğü gezmeğe götüre­ cekti ve büsbütün alub götürdü. Başında artık hiç saç kalmadığı halde pek toy ve körpe b ir paşazade rolünde ifrat ve mü- baleğanın âzamisine kaçmakla beraber, sempatikdi. Fakat yine aynı perdede ve

(3)

acaib bir sakalla Sürtük’e kataloklar göstermeğe gelmiş olan Samid’e n o dere­ de dikkatsiz ve kaba olması belki isten- miştiki, mensub bulunduğu büyük mağazanın patronu olub insanın kendisini kapıdışarı edeceği geliyordu.

Apartmanlarla haldırımlarda yaşa­ yanlardan hangilerini daha ehven göster­ diği belli olmıyan, bazı sezdirişlerine rağmen, kaldırımdan gelen mahluku da eıı küçük minnet kabiliyetine bigâne gös­ teren bu acı piyesi alâka ile, hiç sıkıl­ madan ve bazı yerlerinde hakikaten haz duyarak seyrettim. Ondan evvel de, bü­ yük bir şimal müellifinin ismini taşıyan Ö l ü m k a r ş ı s ı n d a isimli ve b irp er- delik bir piyes vardı. En ağır rolü Î. Galib tarafından yüklenilen bu eser, müellifin büyük ismine ve oynıyanlarm tekmil gayretine rağmen, itiraf edece­ ğim ki insanı Manakyan repertııvarınııı havası içine sarmıştı. Lisanı da bana, son zamanlarda muvaffak ve mükemmel de­ nebilecek tercümeler vermiş b ir müter­ cime yakışmayacak bir derecede ve ma­ hiyette göründü.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Depremi Çalışmak 17 Ağustos 1999 İzmit depremi de, 12 Kasım 1999 Düzce Depremi de, bilimsel..

Yeni aşılama yönteminde aşıyı vücuda enjekte etmek için normal iğnelere göre çok daha az acı veren mikroiğneler kullanılıyor.. Üstelik yara bandı benzeri bir

- HTML tablosu <table> öğesinden ve bir veya daha fazla <tr>, <th> ve <td> öğesinden oluşur.. - <tr> öğesi bir tablo satırı, <th> öğesi

Bir görüntü gösterilemiyorsa, alternatif bir metin tanımlamak için alt özelliğini kullanın Görüntünün boyutunu tanımlamak için width ve height niteliklerini

Eğer bağlantı renkleri için renk isimlerinden yararlanılmayacaksa (red, green, blue vb.).. # işareti ile onaltılık

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde kaliteli eğlence programı yapan fazla televizyon kanalı olmadığı için birçok kişi söz konusu yarışmayı izliyor.. Zaten bu

Y ılların maden mühendisi Hasan Gökvardar 'in Dikili Belediyesi'nin gazetesinde çıkan yazısını okuduysanız: Yılda 300 bin ton cevher için projelendirilen Ovacık altın

jenli solunumla enerji üreten organel) say›s› daha yüksek, daha fazla besin tü- ketiliyor; ve bunu karfl›layabilmek için de çok daha s›k besleniliyor ve daha bü- yük