FREDERIC HITZEL, L'Empire Ottoman, XVe-XVIIIe sicles, Editions
Les Belles Lettres, Paris, 2001, 319 s.
Frans~z türkologlar~ ndan Dr. F. Hitzel bu eserinde Osmanl~~ tarihinin klasik ça~~~ olan 1453'ten 1839'a kadarki dönemi incelemektedir. Bu itibarla Osmanl~~ devletinin 1302-1453 y~llar~~ aras~ ndaki kurulu~~ dönemine kitab~ nda sadece yedi sayfa arrm~~, 1839'dan 1920'ye kadar uza-nan Baul~la~ma dönemine ise hiç de~inmemi~tir. Söz konusu eser iki ana bölümden ibarettir. Birinci anabölümde (s. 21-128) "Osmanl~~ ~ mparatorlu~u'nun siyasi ve sosyal bünyesiyle iktisadi geli~mesi ele al~ nm~~, ikinci anabölümde de (s. 131-268) "Osmanl~~ insan~" ba~l~~~~ alt~nda dini ha-yat, edebiha-yat, sanatlar, bo~~ vakitleri kullanma (Les Loisirs) ve özel ya~ay~~~ tarz~~ anlaulna~~ur. Gö-rüldü~ü gibi, yazar~ n konuya yakla~~m~~ al~~~ lm~~~ n d~~~ ndad~r. Ayr~ca "Tarih" altbölümünün so-nuna genel kronoloji konmu~~ (s. 33-46), di~er altbölünfier aras~na da kronoloji listeleri yerle~ti-rilmi~tir. Bunla~~ "imparatorluk ve merkezi" altbölümünde ~stanbul'da vukubulan ba~l~ca olaylar ve mevcut âbideler (s. 65-68)'e ve "Edebiyat" altbölümünde, ölüm tarihi s~ras~yla baz~~ yazarlar (s. 179-190)'a aittir.
Dr. Hitzel eserinin Giri~'inde Osmanl~~ devletinin Anadolu k~ tas~~ ve ~stanbul ~ehrine a~~rl~ k verece~ini, Balkan ve Arap vilayetlerindeki olaylara ancak gerekti~i ölçüde temas edece~ini bil-dirmektedir (s. 9). Yazar~n niyeti Osmanl~~ tarih ve medeniyeti hakk~ nda Frans~zlara do~ru ve ol-dukça kapsaml~~ bilgi vermek oldu~u anla~~l~yor. Nitekim Bibliyografya'da hiçbir Türkçe kaynak bulunmamakta, yaln~zca Bat~~ dillerinde ese~ lerle önemli dergi ve ansiklopedi makaleleri zikre-dilmektedir.
Dr. Hitzel Osmanl~~ devlet yap~s~ n~~ en yeni bilgiler ~~~~~ nda ortaya koymu~tur. Böylece Os-manl~ larda Arazi mülkiyeti, ~er'i ve örfi vergiler, iltizam usülü ba~ar~ l~~ bir tarzda aç~klanm~~t~r. Osmanl~~ umar~mn Bat~~ feodal sisteminden fark~~ belirtilmi~, Bat~'da devletin senyörlere toprak terketti~i, Osmanl~larda ise nmarl~~ sipahilere vergi toplama hakk~~ tammakla yetinildi~i kayde-dilmi~& (s. 103, 115). Yazar Osmanl~~ toplumunda temel kurumun din oldu~u üzerinde durur. ~öyle ki, bu toplumda "Din sadece bir inanç sistemi de~il, kimli~in esas~d~r" (s. 149). Ona göre, "Osmanl~~ imparatorlu~u bir terkip sonucudur; burada ay~r~ mlar din esas~~ üzerinde kendini be-lirtir" (s. 195). Ço~u Türkçe konu~an Müslümanlar~n yan~ nda, XV. yüzy~l ikinci yar~s~ ndan itiba-ren Rum, Ermeni ve Yahudiler "millet" halinde te~kilatland~r~lm~~~ olup dini reislere kendi millet-leri üzerinde bir tak~ m haklar tan~ nm~~ t~r. ~eyhülislaml~k makam~~ da Kanuni Süleyman saltana-unda nüfuz kazanarak bir çe~it "~slam kilisesi" halini alm~~t~r. Bu ise "~slam gelene~inde muadili olmayan bir vakad~r" (s. 158).
Osmanl~lar kendilerinden önce Anadolu'da hakim olan Selçuklular~ n Araplardan miras ald~ klar~~ cami mimarisine damgalar~ n~~ vurmu~lard~r. ~lk hükümet merkezleri Bursa'da Ulucami-'yi yirmi kubbeli, ikinci merkezleri Edirne'de EskicamiUlucami-'yi dört kubbeli, son merkezleri ~stanbul'da Mimar Sinan yap~s~~ Süleymaniye'yi tek kubbeli olarak in~a etmi~lerdir. Türk mimarisini di~er ~s-lam topluluklar~nkinden farkl~~ k~lan ise ucu sivri, ince yuvarlak minaredir (s. 209). Osmanl~lar hattatl~k, tezhip, minyatür ve çinicilikte de sanat de~eri yüksek eserler vücuda getirmi~ler, mu-siki ve raksda ba~ar~l~~ olmu~lard~r (s. 214-216).
Tan~ tt~~~ m~z eserin en ilgi çekici bölümü Müslüman Osmanl~lar~n bo~~ vakitlerini kullanma-lar~na ayr~lan k~sm~d~r (s. 217-244). Istanbul'da yönetici tabaka ile zenginler k~~~ n konaklar~nda, yaz~ n Bo~aziçi yanlar~nda maiyetlerindeki ~airler ve musiki~inaslarla e~lenirler, Fakir halk kahve-
616 K.~TAP TANITMA
hanelerde çubuk tüttürerek sohbet ederler, tavla oynarlar, meddah ve saz ~airlerini dinlerlerdi. Ramazan orta oyunu ve karagöz seyri mutatd~. Cuma günleri düzenlenen padi~ahm selaml~k alay~, ~ehzadelerin sünnet merasimi, donanman~n ilkbaharda Istanbul'dan ayr~l~~~ töreni, Esnaf loncalar~ n~n Atmeydan~'nda âlet ve edevatlanyla yürüyü~ü de onlar~n e~lencelerindendi. Ayr~ca erkekler Oluneydan~'nda ok at~~~, cirit ve güre~~ musabakalar~n~~ takip ederler, kad~nlar hamam safas~~ yaparlard~.
Eserin son alt bölümü olan "özel hayat"da yazar önce Osmanl~lar~n meskenlerine dair bilgi verir, sonra aile içi münasebetleri ele al~r. Kuzey-bat~~ Anadolu ile Rumeli'de "Osmanl~~ evi" iki katl~~ ve ah~ap t~r; Güney-do~uda "Arap evi" ise ortas~~ avlulu ve kârgirdir (s. 249-250). Padi~ahm saray~nda ve zenginlerin konaklar~nda "harem" dairesi bulunur, halk~n büyük ço~unlu~u tek kad~ nla evlenirdi. Osmanl~~ ailesi peder~ahi olmakla birlikte, ev içinde annenin sözü geçerdi (s. 253).
Bu son alt bölümde Osmanl~~ toplum~~ nda e~itim konusu i~lenerek, ilk ö~retimin "mahalle mektebi"nde, orta ve yüksek ö~retimin "medrese"de verildi~i anlaulm~~ur (s. 261-264). Medrese-lerin a~a~~~ mertebeMedrese-lerinden mezun olanlar camilerde imam veya hatip olurlar, ö~renimlerini ilerletenler müderrislik ve kad~l~klara tayin edilirlerdi. Devletin eski gücünü kaybetti~i XVIII. yüzy~lda, ordu ve donanmaya Bat~~ teknik bilgisine sahip subaylar yeti~tirmek üzere, Istanbul'da askeri okullar da kurulmu~tur (s. 264).
Kitapta metin içine haritalar, resimler ve minyatürler konmu~, sonuna ayr~nt~l~~ fihristler eklenmi~tir.
Dr. Hitzel, uzun bir çal~~ma sonucu, Osmanl~~ Türklerinin devlet kuruculu~u ve medeni-yetlerini ayd~nlatan kal~c~~ bir eser ortaya koymu~tur. Onun terkip kabiliyeti takdire de~er. Ki-tapta baz~~ yanl~~lara da rastlanmaktad~ r. örnek olarak ~unlar gösterilebilir: s. 20'de haritada Bosna Akdeniz ortas~nda yer almaktad~r; s. 65'te pi~mi~~ topraktan mamul küplerin "teneke" ol-du~u yaz~lm~~t~r. Kanuni'nin 1566'da ku~atu~~~ Macar kalesinin ad~~ Szeged (Szigetvar) olarak ve-rilmi~tir (s. 40 ve 286). Halbuki Szeged Tuna'n~n do~usunda, Szigetvar ise nehrin bat~s~nda iki ayr~~ ~ehirdir. Osmanl~~ devletinin 1639'da Iran ile imzalad~~~~ bar~~~ antla~masm~n yeri de "Asr-e Chirin" de~il (s. 242), Kasr-~~ ~irin olacakt~r. Bu yanl~~lann eserin 2. baslus~nda düzeltilmesini di-ler, yazan kutlanz.