• Sonuç bulunamadı

Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

~A,,-.~Ü.:..'T~u~"r~ki~"y,-"a,,-t",A"-,ra""ş",tı.!..!rm",a",l",-sr,-,I-,,E~n~şt~it~ü.:l.!şU~D~er.JSg~iş,,-i-"S"'-syI..!I--'lC!.4--'E"'r'-"z"'-ur'-'u'-"m...2""O!!>O"'O

---=-,47-UYGUR KÜLTÜRÜNDESAÇÖRGÜLERİVEANLAMLARı

Dr. Gülzade TANRIDAGLI*

"!tür bir toplumun dili, müziği, örf ve adetleri, giyim kuşamından, emekleri ve süslenme biçimlerine kadar bir çok ayrıntılarıiçerir. Bir toplumun kültürünün temeli buayrıntılardan oluşur.Bir bütünü oluşturacak olan bu ayrıntılarınincelenmesi de o toplumun kültürdeğerleri açısındanönemlidir.

Bugün Çin sınırları içinde (bir özerk bölge olarak Çince Şinciang diye adlandırılan) DoğuTürkistandayaşamaktaolan Uygurlar köklü bir medeniyete sahip bir Türk topluluğudur. Kapalı bir toplum olmaları da geleneklerini devam ettirebilmelerinde en etkin sebeplerden biri olmuştur. En eski tarihi Türk izlerini devam ettiren, siyasibaskılar ve zor şartlara göğüsgererek, sahip oldukları kültür varlıklarını koruyan Uygurların saç gelenekleri de uzun yıllara dayanır ve kültürlerinde önemli bir yer tutar.

Uygurların "Sümbül saç" diye adlandırdıkları uzun ve gür saçlar Uygur hallunlarınıngüzellik sembolüdür. Nitekim Uygur kızlarının uzun saç bırakma ve onu tanelere ayırarakörme adeti çok eski dönemlerden kalmadır. Asırlardırdevam eden bu adetlerde birtakım kurallar şekillenmiş ve bu saç örgüleri sayılarınagöre ayrıbir anlamkazanmıştır:

Uygurlardaevlenmemiş kızların saçıonbir, onbeş, on yedi, yirmi bir, hatta kırk bir tane olarak tekli örüıür. Asla çift örülmez. Evlenmemiş kızların bir de kahkül saçı olur. Ense kısmındaki saç ustura ile devamlı kazılif. (günümüzdeki modem saç modalarında dagörüldüğü gibi). Amaç evlenene kadar daha gür saçlara sahipolmaktır.Bukazıma evleneceğigüne kadar devam eder. Evleneceğigünün bir gün öncesi son kezkazılif.

Evlendiğİninertesi günü veya bir kaç gün sonra gelinkızın alnındakikahkül saçıortadan ikiye ayırılarak arkaya taranır. On beş, on yedi veya yirmi bir taneye bölerek ördüğü uzun saçları ise evlendikten sonra iki tane yani bir çift olarak örülmeyebaşlar. Saçınınçift örülmesi ise evliolduğuna işarettir.

Mesela UyguryazarıZordunSabır'ın İzdiniş romanındabirhanımaaitşöyle kısa bir tasvir vardır: "O ince, orta boylu idi. İki tane örülmüş kalın uzun saçı kalçasından geçiyordu. Bu saçlar kunduz tüyü gibi kara ve parlaktı." Bu cümlede

(2)

-48- G.TanrıdalHı:Uygur Kültürlinde Sac Örgllleri veAnlamları

evli kelimesi geçmemesine rağmentasvirin evli bir hanırnaait olduğunu saçının iki taneörüldüğünden anlamamızmümkündür.

Genç kadının saçını bu şekilde örebilmesi için düğünü takibeden bir kaç gün içinde "Saç Koşak Toyu" diye adlandırdıkları saç düğünü (töreni) yapılır. Bu törenden soma evlikadın saçınıiki tane örmeyebaşlar.

Çocuk sahibi olunca da "balaçuk saç" diye adlandırılanbir modeli uygular. Örülen uzun saçın bitimine genç kadının sahip olduğu çocuk sayısını ifade eden minİkörgüler eklenir. Süs olarak ceviz topuzu dayapılabilir.

Kocasından ayrılan genç dul kadın "cuvan" diye adlandırılır. Onlar ceviz topuzu saç koymakla birlikte saçını beş,yedi veya dokuz... tane olarak tekli sayıyla örerler. Bu duJluk göstergesidir.

Torun sahibiolmuş kadınlarınbalaçuklusaçıveya çeviz topuzusaçıolmaz. Uzun saçınıiki tane örerek onu "saç tenge" dediklerialtın veyagümüşten yapılmış puJlarlabirleştirirler.

Saçını bir tane ören hanımlar başkaların gözünde kendine koca arayan kadınolarak görülür ve bukadınaiyi gözlebakılmaz.

Uygur hanımlarının saç örgülerine bakarak onların kız, evli, çocuk sahibi olmuş, dul veyaboşanmış,veya torun sahibiolmuş kadın, ya daahlaksızdulkadın olduklarını anlamak mümkündür. Bu yüzden Uygurlarda hanımların saçları ve saç bakımıçok önemlidir.Hanımların saçlarınıngür, uzunoluşugurur ve övünçkaynağı olur. Güzellik ölçülerinin önde gelenunsurlarındanbirisaçtır.

Meşhur Uygur yazarı Abdurrahim Ötkür İz romanında güzel bir kadını

şöyletasvir eder:

"Dağ kaplanı Timurlu uyuşturmak için, onu güzel bir kadınla evlendirmek ve eğlendirmek Yang Zenşing'in planlarının bir parçasıdır. Timur başkanlık sarayındakirahat, lüks hayatın ve evlendirildiği uzun saçlıcilveli hatunun güzelliği ile onun pamuk gibiparmaklarını oynatıp çaldığı dutarının büyüsünekapılır. Timur bir süre buşekildekendisi defarkında olmadan uyur." (İz,s.375)

Burada kadının güzelliğini ifade etmek için sadece saçlarının uzun olduğunu anlatmakla yetinmiştir. Tasvirdeki bu dikkatten Uygurların güzellik anlayışındauzun örgülüsaçlarınönemini anlamak mümkündür.

1910 yıllarında Doğu Türkistan'da Uygurhalkına baş olup, Çin ordusuyla savaşanmilli kahraman. Timur'u savaş meydanlarındayenemeyen Çinliler eskiden olduğugibi "tatlı dili "yle onutuzağa düşürürve Timursavaşı kaşbeder.

(3)

...;:ıA"-.~Ü-'--'T-"--,,!UrC-"ki,,,'y..."a,,-t.!..!A",ra",s",tl,,-,rm...,..,al""a...,rı....E""n""st"'it""U",sU...D=er"""g""is...i-"'S""ay.ı.:I""I""4-'E""r:.:;z""u'-'ru:.:,m:.:...:;20""O"'O

-49-Uygur hanımlarınınsaç bakımında da kendilerine has yöntemleri vardır. Asırlarınbirikimi ve tecrübeleriyle saçı korumanın çeşitliyöntemlerinikeşfederler. Tamamen bitkilere dayanan bu yerli yöntemleri Doğu Türkistan'da yaşayan bütün Uygurhanımlarıgünümüzde deuygulamaktadırlar. Bir kaç örnek vermek gerekirse:

Saçı beslemek ve rengini koyulaştırmakiçin kullandıkları yöntem şudur: badem ve şeftali çekirdeğini ateşte yakarak yarı yakılmış çekirdeği küllenmemiş haliyle melhem haline getirirler ve saçlarına sürerler. Bu melheme "Yağlakar2" derler. Uygur hanımları Yağlakar'ın saçlarını gürleştirdiğine, canlandırdığına inanırlar. Yağlıkar'ısadecesaçlarına değil, kaşlarınada sürerler. Hatta yenidoğmuş kızbebeklerin kaşve saçlarınasürerek onlarında büyüdüklerinde karakaş ve kara saçlı olmalarını sağlarlar.Bunuşu şekildeuygularlar:

Yeni doğan kız bebeklerin saçları kırkıncı gününü doldurduğu günden itibaren kazınır. Bir yaşına hatta iki üç yaşına kadar sık aralıklarla defalarca kazınarak yağlakarsürülür.

Saçlarınınçabukuzamasıiçinkullandıklarıbitkilerinbaşındaise zeytinyağı gelir. Yılındört mevsiminde her zamankullandıklarıve hiç vaz geçemeyecekleri bir de jöle kıvamındamelhem vardırki, adı "yelim3"dir. Yelim dedikleri bu melhem iğde ağacınınson bahardasalgıladığı sıvısıdır.

iğde ağacı postunun yarık delikleri aralarından kazıyarak çıkardıkları bu sıvıyı doğal jöle yerine kullanırlar. Bu Uygur hanımları için en yaygın kullanılan doğal saç besleyicisi ve kremidir. Saçları ortalama kalçalarınave hatta dizlerine kadar uzun olan Uygurkızlarıiçin bu uzun saçlarabakmanınve onu her gün teker teker örümenin pekkolayolmayacağıda bir gerçektir. Yelimhanımlarıbusıkıntıdan kurtarır. Saçın dağılmasını önlediği için yelim kullanıldığında haftada iki kere tarayıpörmek yeterli olur. Yolculuğa çıkan bir Uygurhanımının yanına alacağı ilk eşyayelimdir.

Uygur yazarıZordun Sabır'ınköy hayatınıanlatan ve koyu milll örf adetleri işleyen Gülemhan adlı kısa romanında şöyle bir iradeye rastlarız: "Aznehan etrafındaki kadınlara hava atarak dedi ki: 'Sonbaharda olacak düğününe kadar kızımın saçınıüç günde bir yelim sürerek güzelcetarayıp öreceğim..EI veayaklarını tertemizyıkadıktansonraayakkabısızyerebastırmayacağım."(s.50)

2Yağlakar-745senesinde Ötüken'de devlet kuran ve 9uruğdanmeydana gelen bir birlik olan Uygurların bir uruğunun adıdır. Burada bahsettiğimizkonuyla pek ilgisi yoktur ama kelimenineskiliğinigörmemizaçısından yararlıolabilir.

3 Köylü Uygur hanımları yilimi son baharda toplar/ar. Topladıkları yi/imi ceviz büyüklüğünde veya yumruk büyüklüğündebiriktirerek kurutur/ar. Kullandıkları zaman ceviz büyüklüğündeki yilimi bir çorba kasesi suyun içine bir gün öncesi akşamdan koyarlar. Ertesi gün kullanacaklarızaman bir kase dolu kahverengi koyu jölekıvamına gelen yilimisaçlarınasürerek örerler.

(4)

-50- G.Tanrıdağlı:UygurKÜıtüründeSaç Örgüleri veAnlamları

Bu satırlardan evlilik yaşına gelene kadar fakirlikten hala ayakkabısız dolaşanbir köylü genç Uygurkızının evlilikhazırlıklarının(annesi tarafından)önce saçbakımıyla başladıgınıgörüyoruz.

Yelim'i kullanmak sadece köy hanımlarına has degildir, şehir hanımlarının da genelkullandığısaçbakımürünüdür.

Günümüzde çağdaş teknolojininverdiği imkanlar sayesindeDoğuTürkistan piyasasında da çok daha hoş ambalajlı saç bakım ürünleri her gün çoğalmakta. Çinlilerin ürettikleri bu türden ürünler çok zenginçeşitleriyle satılmaktadır.Ama bu tür ürünleri Uygur hanımları kendi yerli usullerine tercih etmemişlerdir. Çünkü çeşitli miktarda kimyevi madde içeren bu ürünlerin kendi köylü yöntemlerinden daha iyi olmadığını anlamışlardır. Ürünlerinin burada pekrağbet görmediğinigören Çinli pazarlarnacılarson bir kaç yıldan beri yelim'i ham madde yaparak (belki de sadece ismini kullanarak) saçbakımürünleri üretmeyebaşlamışlardır. Bu ürünlerin ambalajına muhakkak büyük harflerle Uygurca "Yelim" adını yazmayı da ihmal etmemişlerdir. Aynı şey Uygurhanımlarının doğal kaş,kirpik ve saç besleyicisi olan yeşilbitki "osma" için de geçerlidir.

Asma: Bir çeşit yeşil ot olup Uygur hanım ve kızların doğal kaş ve göz kalemi sayllır.4 Bu doğal kalem kullanıldığı zaman izi en az bir hafta silinmez. Uygurlar bu hiç bir yan etkisi olmayanasmanın kaşları ve kirpikleribeslediğine ve sık sık kullanıldığı takdirde yeni kaş ve saç çıkardığına da inanırlar. Bunu küçük kızlardan 70'li ninelere kadar herkes kullanabilir. Kaşlaraosma kullanmayı kutsal bildikleri için kullanan kadına kimse makyajlı hafifkadın gözüyle bakmaz. Hatta büyüklerindengördüğü bu adetisevaptırdiye yaparlar. Osma'yı kışınkullanmak için hayvan (daha çok keçi)yagıylaasma suyunukarıştırarakmuhafaza ederler.

Mesela ZordunSabırGülemhan romanındayine, osma'danşöylesöz eder: "Azrrehan keçi yağındamelhem haline getirilmiş osmayı kaşlarına sürmüş. Saçlarınaise yeredeğecekkadar calatakmışve saçpulları asmıştı."(s.99)

"Cala" ve saç pulları'nın ne olduğuna gelince: Saçı gür ve uzun olmayan Uygurhanımlarının saçınınörgülerinindevamınasiyah iplikle kendi saçkalınlığında saç örüyüp ekleme adetleri de vardır. Türkiye'de saç bağı dediğimiz bu suni saça caHi saç derler. Ama bu saçbağını hanımlarancak evlendikten sonra kullanabilirler. Bunu genellikle yaşı ilerlemiş, saçı azalmış orta yaşın üstündekiler daha çok kullanırlar. Asılamaç güzellik için yanisaçınıdaha uzun göstermek içindir amabazı kadınlarbilinçsiz halde ninelerinden veyayaşlılardangördükleri bu adeti 'sevap olur' diye de uygularlar. Kaşgarlı Mahmud'un Divanı'nda bu çeşit suni saçın iki türü

4 Osmaadlı buyeşil bitkinin suyu önce küçük birtabağa sıkılır. Suyunun rengi koyu yeşil olur. Ona öncedenhazırlananpamuk uçlu kibrit çubukbatırılarak kaşavekirpiğesürülür, 3-5 dakika bekletildikten sonra suyladurulanır. artığısaça sürülür.

(5)

~A",",~Ü:.:..'....T...ür....ki...·y...,a...t-'-'A,....r"'as"'tı,....rm"'-"'al"'a""rı""E""n""s....tit""U""su....' ""D""er""'g....is"-İ....S:.::.a"-'yl""ı'-'4~E""r....z"'u""ru"-'m...,.20""O'-"O'-- ----:.,S

1-tanıtılmıştır: Biri, saça eklenen saç bağı, ikincisi suni kahküı. Kaşgarlı Mahmut hanımların kullandıklarıbuçeşitsunisaçlarınçupurdanyapıldığını yazmaktadır.

Saç örgülerininsayılarının7,9,11,17,41, olmasınınsebebi ise Uygurlar bu sayıların uğurlu olduklarına inanırlar. Yani Uygurlarda "dokuz" rakamının uğurlanması Şamanizm döneminden kalmadırS. Eski Türklerde LO (ii),ve 40 (41) rakamları en büyük rakam sayılarak sonsuzluğun sembolü olduğundan saç tanelerininsayısıda buuğurlurakamlaradayanmaktadır.

Uygurlarda, erkek çocuklara has "Niyaz saç" denen kuyruk saçbırakma adeti vardır: çok hastalanan bünyesi zayıf veya çok esirgenen tek erkek çocuklara uygulanır. Onları ölmesin, nazardeğmesin diye tepesinin sağ tarafından bir bölük elma kadar yerde saç bırakılır ve uzatılır. (Bu saçın haricindeki saçlar kazınır). Çocuk yedi yaşınagelip, sünnet olana kadar örülü haldeki bu saçla dolaşır. Sünnet olduğugün sünnet resmiyetininyanısıraküçük bir dua töreniyle bu saç kesilir. Buna "Niyaz saçı" denir. Bu çocukların adı da genellikle Niyaz koyulur. Bir de erkek çocukları doğduktan soma fazla yaşamayarak hep ölen yani çocukları durmayan ailelerin, daha soma tekrar erkek çocukları olduğunda 'bu da ölüp gitmesin, dursun(kalsın)'diyeadınıDursun(DoğuTürkçesinde Tursun) koyarlar ve buçocuğa da Niyaz saçı bırakılır. Bu Niyaz saç, erkek çocuklarında bir çeşit hastalıklardan kötülüklerden koruyan nazarboneuğurolünüoynamaktadır.

UyguryazarıA,Ötkür'ün tarihiromanı

iz'

deanlatıldığına göre milli kahraman Timur'un tek erkekevladıolan Basıt da Niyaz saçı olanlardandırve bu Niyaz saçı daha soma onu ölümden kurtulmasına sebep olmuştur: i9i3'te Timur Çinlilerle yaptığı savaşı kaybedince Çinliler Timur'un bütün sülalesini kurutmak amacıyla ailesindeki tüm erkekleri teşhir ederek öldürür. Ama Timur'un Niyaz saçlı oğlu Basıt'ı mahalledekiler saklamayı başarır ve gizlice oralardan uzak bir dağa götürürler. Verilen bilgilerden bir oğlunun da olduğunu öğrenen Çinliler onu aramaya geldiklerinde mahalledekiler onlara Timur'un, (kendilerinin teşhire götürdükleri) kız çocuklarının dışında erkek evladı olmadığını söylerler. Bunun üzerine, daha önce barış elçisi olarak geldiğinde Timur'un ailesini gören Çinli başkan,onunçocuklarını hatırlamaya çalışır. Timur'un en küçükçocuğu Basıt'ı saçlı haliylehatırlarve onukızsanarak erkekevladınıngerçektenolmadığı kanısına varır. Yanlışbilgi olduğuna inanarak Basıt'ı aramaktan vazgeçer. Basıt böylece ölümden kurtulmuş olur. Belgesel nitelikli tarihi romanda yazılan bu olay gerçek hayattan

5Eski Uygur Şamanistlerininilkel tasavvurundaki Gökteilri itikadında "yedi yıldızilahesi" kavramı vardır. Bu yedi yıldız ayrı ayrı isimlerle her biri ilahlaştırılmıştır. Bu yedi yıldızın her biri bir hayatlık alemi sayılmış, ona Fani alem (toprak) ve yer altı alemi (ruhlar mekanı) da eklenerek bütün kainat dokuz hayatlık alemiden oluştuğuna inanmışlardır.

(6)

-52- G.Tanndağlı:lJygur Kültüründe Saç Örgüleri ve Anlamlan

alınmıştır.Yazarromanında Basıt'ın doğduğuan ve onun Niyaz saçı içinşöyle yer veriyor:

"Timur'unistediğigibi,oğluna Basıt adıverildi. Ama Timur'un annesi bu yeni doğan erkek torunu için 'Bu da öbür erkek torunlar gibi ölüp gitmesin, sağ salim büyümesi için Niyaz kılalımıdedi ve doğumunun 'kırkıncı gün saç alma töreni'nde bebeğin sağ tepesinden elma kadar yerin saçını kesmeyip bıraktırdı. Beş seneden beriBasıt'ın bu 'Niyazsaçı'ancak. birkarıştanfazla uzamıştı.Bazen çocuklarBasıt'ın Niyaz saçına 'kız çocuğu' diye tak.ılırlardı. Böyle zamanlar o da kendini savunur onlara şöyle cevap verirdi: 'Kız çocuğun saçı bir tane örülmez ki, daha fazla olur tamammı, Benimki ise tektir." "Farekuyruğugibi bir örüm Niyazsaçınıomuzunda sallayıp, yaramazlıkyapmakta olan sevimliBasıt'a bakıpherkesgüıüştü."(s.253)

Buromanların dışında Uygurların şiirve türkülerinde, hikayelerinde de saç motifisık sık tekrarlanır.Halkarasındaki atışmalardanörnek:

Kız-Erkek atışması:6 Uygurcası:

Erkek:

Saçıflnıuzun dediler, Canım uzun saç yar yar. Açsaçıflmmen bir körey, Can ukacanımyar yar. Kız:

Saçımmkörüp nimekılasız, Ah akacanımyar yar. Köl boyuda mecnuntalnı, Könnepmiydınizyar yar?

Türkçesi: Erkek:

Saçınıuzun dediler, Canım uzun saçlı yar yar7. Açsaçınıben bir göreyim, Canım kardeşimyar yar.

Kız:

Saçımı görüp de neyapacaksın, Ahağabeyciğimyar yar. Gölbaşında söğüt dalını, Görmemişmiydin yar yar? "Kadınbir estetik abidesidir." diyor bir bilimadamı.

Dünyanınher yerindekadın kadındırve süs]enmeyi sever. Uygurhanımlarıda süslerine düşkündürlerve kendilerine has bir moda yaratmayıbilirler. Yarattıkları giyim ve süslenme tarzı çevreleri ve komşu ülke hanımları özellikle de Çinli hanımlar tarafından beğenilir,benimsenir ve taklit edilir.

Nitekim Çin tarihinin en parlak dönemi olan Tang devrinde Uygur kıyafetlerininÇin'de yüz sene modaolduğuÇinkaynaklarındakaydedilmektedir.

6 Bukoşuk Özbek ve Uygurlararasında yaygın söylenen bir türküdenalınmıştır. 7Yar:Bildiğimizyar, sevgili.

(7)

----,=!A,,-.U~··:....T!..!iıo!.!.·r,.!!,ki!ıy~atc..;:A~r~a~şt ...ır"",m!.!!.a!..!!la.:..:rı,-,E~n",-st,,-,it!.!!.ü,,-,siı,--,· D""e","r...,gi~si,--,S",,'a'-'y....ıo.,:14'--"'E.:..:rz""u.:..:ru""'-rn"--"'ZO""O"'O

--=-53-Sonuç olarak:

- Uygurkadınının saçlarıve saçbakımı - Uygurlarda erkekçocukların saçları - Uygurromanındahalkarasındasaç motifi

gibibaşlıklar esasalınarak yapılan buçalışma bize bir kez daha saçınUygur kadınınınen belirginözelliği olduğunugöstermektedir. Saç adetakadının şahsiyetini tamamlar, sosyal statüsünü belirler. Toplum, saçlarınabakarak kadın ile ilgili bazı yargılara varmaktadır. Bu sebeple de günümüzde dahi her Uygurkadını saçınaözel bir itina gösterir.

Bibliyoğrafya:

Rahman Abdülkerim, Hamidullah Reveydül1ah, Huştar Şerip. Uygur Örp-Adetleri Ürümçi: Şincang YaşlarÖsmürlerNeşriyatı,1996.

Ötkür, Abdurrahim.

1z,

(tarihi roman) Ürfunçi:Şinciang HalkNeşriyatı, ı985. Ötkür, Abdürrahim. Uyganğan Zemin-I, (roman) Ürümçi: Şincang Halk Neşriyatı, 1987.

Sabır,Zordun. Gülemhan,(kısaroman) Pekin: MilletlerNeşriyatl, 1987.

Sabır,Zordun.İzdiniş- I, (roman) Ürümçi: ŞincangHalkNeşriyatı,1983. Sabır,Zordun. İzdiniş-2, (roman) Ürümçi: ŞincangHalkNeşriyatı, 1990. Timur, İsmaiL. İdikut Uygur Edebiyatı (Edebiyat Araştırmaları) Ürümçi: ŞincangHalkNeşriyatı,1995.

Çin Yazarlar Cemiyeti Şincang Şubesi, Toy Saçkusı (şiir kitabı) Ürümçi: ŞincangHalkNeşriyatı,1985.

Aziz, Seyfettin. Uygur 12 Makamı Hakkında (müzik tarihi Araştırmaları) Kaşgar:UygurNeşriyatı.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu konfe- ranslarda tropikal mimarlık, bir dizi iklime duyarlı tasarım uygulaması olarak tanım- lanmış ve mimarlar tropik bölgelere uygun, basit, ekonomik, etkili ve yerel

Sp-a Sitting area port side width Ss- a Sitting area starboard side width Sp-b Sitting area port side Ss- b Sitting area starboard side Sp-c Sitting area port side Ss- c Sitting

Taşınabilir kültür varlıkları için ağırlıklı olarak, arkeolojik kazı ve araştırmalara dayanan arkeolojik eserlerin korunması ve müzecilik hareketi ile daha geç

Sakarya İli Geyve İlçesi Geleneksel Konut Mimarisi (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi) Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Anabilim Dalı,

Tasarlanan mekân için ortalama günışığı faktörü bilgisi ile belirlenen yapay aydın- latma kapalılık oranı, o mekân için gerekli aydınlık düzeyinin değerine

Şekil 1’de görüldüğü gibi otomatik bina yönetmelik uygunluk kontrol sistemlerinin uygulanması için temel gereklilik, nesne tabanlı BIM modellerinin ACCC için gerekli

yüzyıl başlarının modernist ve ulusal idealleri doğrultusunda şekillenen mekân pratiklerinin doğal bir sonucu olarak kent- sel ölçekte tanımlı bir alan şeklinde ortaya

ağaç payanda, sonra ağaç poligon kilit, koruyucu dolgu tahkimat: içi taş doldurulmuş ağaç domuz damlan, deneme uzunluğu 26 m, tahkimat başan­ lı olmamıştır (Şekil 8).