• Sonuç bulunamadı

Toplumsallaşma sürecinde kitle iletişimi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Toplumsallaşma sürecinde kitle iletişimi"

Copied!
37
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Marmara lletigim Dergisi, Sayt:S, Ocak 1994

TOPLUMSALLA$MA SURECNDE

KITLE

ILETI$Indl

Arag.G0r. Serdar

KAYPAKOGLU

MARMARA

UNI\TERSITESI

Iletigim Fakiiltesi

GiriE

Belirli

bir kiiltiiLr ve toplum igerisinde birey, kendini gevreleyen

fizik-sel evreni bile, o toplumun

ktiltiirel

simgeloi

(6me!in dil

ve Oteki anlatrm

bi-qimleri)

aracrhlr ile

tanrmlar ve algrlar.

Bireyin fiziksel

gewesi ve evreni, iginde yagadrlr toplumun

kiilttirii,

yani

yapm

ve dligiince bigimi ile

biitiinley

miqtir.

Bireyin mutlali anlamda

biyolojik bir

varlft

olmaktan grlup bu ewen iginde yaqamay baqarmasr, belli bir

kiiltiiriin

maddi ve manevi Ogelerini 0g-renmesi ile

miimkiin

olur. Bu 0grenme siirecine ise toplumsallaqma

denir.(l)

Bagka

bir

anlatrmla, kiqi,

ktiltiirel deler

ve normlan toplumsallaqma denilen siireg yoluyla

kazanr. Aile,

okul gibi kurumlar toplumsallagmanrn 6ncel kaynaklanndan olup,

kiilttfiin

baqat de$er ve uygulamalanmn bazrla-nnr aktarnlar. Toplumsallaqma siireci olmaksrzrn"toplumlann tutarh

bir

ge-kilde

varlftlannr

siirdiirmeleri beklenemez.( 2)

Toplumsallaqma

di[er

deliqim

stireglerinden

iki

y6niiyle aynhr.

Bi-rincisi, sadece Olrenmeden kaynaklanan tutum ve davramglardaki

de[iqim-ler sOz konusudur; 0me$in

yayn

ilerlemesi sonucu ortaya gftan de$igimler, toplumsallaqma siirecinin parqasr

de[ildir.

lkinci

olarak sadece

diler

insan-larla olan iligkilerden kaynaklanan tutum ve davranrg de$iEimleri toplumsal-laqma

iiriinii

olarak kabul

edilir

ve iligkiler kavramr genellikle

kitle

iletigimi-ni de igerir.

(2)

gerekse kitle iletigirn araglanrun etliileri. iilkelerin geligmig ya da azgeliqmiq (bu kawamlann sadece ekonomik g0stergeleri

delil,

aynt zamauda

toplum-lann

igsel ve yaprsal

dinamiklerini

de igerdiklerini varsayarak) olmalanna gdre farkhhh gdsterebilmektedir. Dolayrsryla burada

Tiirkiye'nin

toplumsal da yaprsma yer vermek gerekmektedir.

Diger yandan tutumlar, genel olarali, bireyin toplumsallaqma siireci iginde. olaylar-nesneler karqnrndalii

bir tiir

onceden haznlanrytnt,

dawan4-sal

elilimlerinin

koqullanmasrnr igerir. Bu anlamda tutumlann incelenmesi 6nem kazanmalitadu.

Tutum

Geleneksel tammlardan herbiri "tutum"un biraz faklt

bir

y0ni.inii vur-gular. G.W.

Allport,

"tutum, yalantt ve deneyimler sonucu oluqan,

ilgili

ol-du$u biitiin nesne ve durumlara karqr bireyin davranrglan iizerinde

y6nlendi-rici

ya da dinamik bir etkiye sahip ruhsal ve sinirsel

haarlft

durumudur"

di-yor.

L.

Doob ise tutumu.

"bireyin

iginde yaqadr$r loplumda, Onemli oldu-$u diiqiiniilen Ortiilii ve

giidiileyici bir tepkf'olarak

tanrmlamr$tr.

Bugiin tiEiincii bir tanrm daha yaygrndrr.

Belirli bir

nesne,

fikir

ya da kigiye

kary

tutum,

bilipel

ve duygusal

oleleri

bulunan ve dawanqal bir

e$i-lim

igeren oldukga kahcr

bir

sistemdir.(3)

Di-{er bir deyiqle tutum. gOzlenebilen bir dawanq

delil.

dawanrga ha-z;rrlayrcrbir

elilimdir.

Ornegin ihtiyacr oldu$u halde kansrmn ve krztnut ga-hqmasma izin vermeyen

bir

kiqinin. bu davranqrndan, kadtnlann

qahgmasr-na karqr olumsuz bir tutumu oldu$una ya da kadnlarla

ilgili

olarak genellikle tutucu

bir

tutuma sahip

oldu[unu

sdyleyebiliriz.

Tutumlam

ogeleri

qunlardr:

biliEsel 0$e. sdz konusu tutum objesi hakkrnda sahip olunun

bilgilerdir

; duygusal 0$e, bu objeye karqr

godenebi-len duygusal tepkilerdir (0rne$in kalp garpmtsr, heyecanlanma, terleme gibi

fizyolojik

tepkiler);

davranqsal0$eler

ise o tutum 6$esine kargr gdzlenebi-len

tiim

davranrglardr (sOzsel ya da

di!er).(4)

Biliqsel

6!e

tutum nesnesine iliqkin inanqlardan oluqur, duygusal 0$e inanElara baglanmrg duygusal Olelerden olugur. Tutumlarla gergekler

ara-surda bir ayrnm yapmah Onem kazanmalitadr. Bir bilim adamr ay ve

kromo

86

(3)

zomlar hakknda bir talum karmaqilr bilgilere sahiptir. Fakat bunlara

kary

he-yecansal duygusu yoktur, aym

iyi

ya da

k0tii oldulunu

diiqiinmez. kromo-zomlardan ho;lanrp hoqlanmamasr s6z konusu

delildir.

Ama Ontelin, zehirli gazlar

hakllnda bildi$i

ge4ekler

vudr

ve aynca trunun hakhnda heyecan-sal duyguliur olabilmektedir'. Gergeklerle tutumlar arasrndaki temel

farklilrli.

bir kez geliqtikten sonra tutumlann de$iqikli$e karqr gok daha direngli

olma-landr.

(5)

Kanaat

Tutumlar go$u kez kanaatlerle kangturlnsa da. ashnda genellikle ka-naatlerden farkhdrr. Yeni objelerin ortaya giluqurda birgok durumlar

vardr

ki.

yeni ve ahgili olunmayan

bir

bigimde karqtlaqrlmalan nedeniyle proble-matilr bir g6riiniim kazanrlar. Bu durumlarda insanlar gegmiq denem trilgile-rine. durumla

ilgili

goriinen tutumlanna baqvururlar. Fakat bu dutumun iEilt-den bir grkrq yolu bulabilmek igin. deneyim ve amyg qekli drqnda bu tutum-lanndan

fazlabir

yarar elde edemezler.

Belli bir

derecede rasyonaliteye da-yanacali qekilde durumun bir laumlanmast ve bu duruma uygun dtiqecek bir eylemin kavramlaqtnlmasr ele almmaya gahgrlacalrtu. lqte bu tanrmlamalar gerek pratik gerekse diigiinsel y0nden kanaat diye kabul edilebilirler. Bu du-nrmda ortaya gilian qey tutumla

ilgili

olabilir. tutumlardan destek alabilir. fa-kat bu bOyledir diye tutumla eqanlamh sayrlamazlar. Ztraher zaman iEitt du-rumun igeri$i olan qiipheli

0!eleri.

geliqkileri.

belirsizlikleri,

problem veya "sorun

durumlari'ele

alular ve bu yiizden de (tutumlardan daha qok) msyo-nel

bir

yaprya sahiptirler.(6)

Tutumlarrn

Ozellikleri

Giig derecesi: her tutumun bir gtiE derecesi (Siddeti) vardrr. Orne$in Mehmet'te arkadaqr Ahmet gibi, kadrnlann Eahqmasna tarafiar olmayabilir', ancak

Ahmet'iu

olumsuz tutumunun her 6$esi

giiglti

oldu$u halde,

Meh-met'in

sOz

gelimi.

biliqsel ve duygusal O$eleri daha

rt

giiglii.

davraru;sal Olesi ise Eok zayrf

olabilir.

$6yle

ki

Mehmet, genellikle kadmlann Eal4ma-masr gerekti$ini diiqiinmekte ve kansuun gahqmastnr istememekteyse de, mali giigliiklerden kurtulmah igin buna razr

olabilir.

Karmagrkhk:

tutumlann Oleleri yahn olabilece$i

gibi

karmaqrk ta olabilirler. Ome$in Malezya adtnda bir tillienin sadece

varhlndan

haberdar olan Ahmet gok yahn bir biliqselO$eye sahiptir. Buna karErhk Malezya'nut Asya'nrn giiney do$usunda bulunan bir devlet

oldulunu;

malez miisliiman

(4)

ve ginli niifusun

birbiriyle

rk

ve din strtiiqmesi iginde bulundupunu vb.

bil-gileri bilen Mehmet'in Malezya

hal*rnda

biliqsel0$esi karmaErktrr.

Duygusal0[e de karmagfthk bakmrnan farklilrklar gOsterir.

Bir

tam-ftla

kar$ duyulan genel ve kendi iginde farklilaqmamrg bir hoglanma duygu-su, yahn bir duygusal Oledir. Buna kargrhk yakrn bir arkadaga

kaqr

duyulan sevgi, hiirmet,

tefkat

ve

balhhk

duygulannm ttimii gok daha

karmayk

bir

duygusal

dle

meydana

getirir.

DavramgsalOpe de karmaqlHrh boyutuna sahiptir. Orne$in

soruldulu

zaman

belirli bir politik

gdriise sahip

oldulunu

bildiren, bu konuda bundan

baqka

birpy

yapmayan Ayge'nin, bu gOrtigle

ilgili

dawaruqsal ti$esi

yalndr.

Buna karghk

ayn

g6riige sahip Fatrna gOriiqiinii baqkalanna kabul ettirmeye gahgabilir, bunun

igin

gazeteyeyazryazabilir, mitinglere

l€Ulabilir,

bildiri-ler da$rtabilir. Bu durumda Fatma'nrn

politik

tutumunun davranrqsalOlesi, Ayge' ninkinden daha

karmayktr.

Diler

tutumlarla

iliEki ve

merkezilik:

tutumlar

diler

tutumlarla ilig-kileri bakrmrndan da

farklilftlar

gOsterirler. Bazr tutumlar

dilerleriyle skr

sr-kya

ba$h

oldu[u

halde, bazrlan dilerlerinden kopuk, adeta tek baqlanna bu-lunabilirler.

Omelin

Ahmet ve Mehmet dindardrlar, ancak

Ahmet'in

dinle

ilgili

olumlu tutumu

diler

birgok tutumu ile yaLrndan

iligkili

olabilir. S0z

ge-limi,

eSitime

kary

tutumu da dinle

ilgili

tutumundan etkilendiginden,

kum

okula

delil

kuran kursuna g0nderebilir. Bunun gibi

politik

tercihleri. aile

ile

ilgili

tutumlan vb. dinsel tutumu

ile

ilgilidir.

B6yle

bir

durumda

Ahmet'in

dinsel tutumu

merkezilik

gOstermektedir. Mehmet'te dindar olmasrna

ra!-men, bu tutumu

diler

tutumlanyla pek

iligkili

olmayabilir. O

takirde

Meh-met

dini

di$er konulardan

ayrryor

demektir.

Ogeter arasl

tutarhhk:

tutumlar tizerine yaprlan ara5trmalar, tutum-lann Olelerinin genellikle

birbirleriyle

tutarh oldu[unu kamflamrgtr.

Aynca

giiglti ve agm tutumlarda bu tutarhh$rn daha fazla

oldulu

saptanmr$tr.

Ornelin

Ayqe hastah$rmn iyilegmesi igin ameliyat'olmasr gerektigi-ni, ameliyatrn kendisi igin yararh

oldulunu

bilmektedir (olumlu biligselOse). Ancali sahip

oldulu

bu bilgiye ra$men,

korttulu

igin ameliyat olmak isteme-mektedir,

Ameliyat

olmayr

aklma getirdi$i

zaman duygusal

tepki

gOster-mekrc, endigelenmekte, rahatsz olmaktadn (olumsuz duygusal

6!e).

Bu

tu-tarszlk

iginde davrarussd OEe de oluEmamakta. Ayge karanrzhk iginde

bo

(5)

yerleqmemi$tir. Yerleqik

bir

tutum olabilmesi igin biliqsel ve duygusal d$ele-rin birbirleriyle tutarh hale gelmesi gerekir. Ome$in

duygusal0!e

alr

basa-nak, Ayge bu kod<tu$u ameliyahn ashnda pek de yararh

olmayacalna

kendi-sini inandrabilir. BOylece biligsel0$e de duygusal0!e gibi olumsuz olur. Bu durumda olumsuz

davrarqsal0!e

de nihayet oluqabilir ve Ayge ameliyatan vazge4et. Btiylece kendi iginde tutarh

bir

durum meydana gelmig olur. Den-gesiz halin dengeye dOniiqmesi

sft

srk rastlanan bir olaydrr.

Tutumlar

arasr

tutarhhk:

tutumlar aras iliEki ve tutarldtk psikolog-lar arasrnda bir tartrqma konusu te$kil etrnekle birlikte, 1950'lerde yaptlan

ilk

gahgmalar, genellikle tutumlann

birbirleriyle

tutarh

bir

Or0ntii meydana

ge-tirdi$ini

gdstermigtir.

Orne$in

II.

Diinya Savagr sralannda ve ondan sonra, faqizmin sosyal-psikolojik kOkenleriyle ilgilenen bazr aragtrmacrlar, faqist

elilimli

bir

kigilik

iizerinde durmuglar ve '"otoriteryen" (yetkeci)

kigilik

kuramrm geliqtirmig-lerdir. Bu kuramrn temel varsayrmlanndan birisi, kiqinin geEitli tutumlanntn

birbirleriyle

tutarh

bir

dtizen iginde oldu$u, dolayrsryla

bir

kimsede bu tu-tumlann birisi

g6rtildiiltnde,

di$erlerinin de mevcut

oldulunun

varsayrlabi-leceli

idi. Ozellikle otoriteye boyun e$me, batrl inanglar, hoqgOriistizltik,

tu-tuculuk,

rrkgrhk

gibi

tutumlann

birarada ve

birbirleriyle

tutarh

bir biitiin

meydana getirdigi Ong0riilmiiq ve bu varsaym "yetkeci

kigilik"

ara$tumasr sonuglanyla da desteklenmiqtir.

Ancah tutumlar arasr yiiksek dereceli tutarhhlrn, "yetkeci

kiqilik"

9a-h gmasmda

abartrldrlr

ileri

silrtilmektedir. Orne[in

araqtumada kullamlan

deneklerin

bir

krsmr iiniversite 0$rencileriydi ve genel ntifusa kryasla,

iini-versite O$encilerinin tutumlanntn daha

fazlatutanlft

gbsterdigi

s0ylenebi-lir. Araltrmamn

di$er bazr denekleri ise, bazr Orgtitlerin

aktif

iiyeleri idi.

Bir

grup,

tiyelerinin tutumlannl

aynr y6nde

etkileyebilir, aynca

temel

kigilik

benzerlikleri de bu denekleri ayru

tiir

gruplara katrlmaya yOneltmig

olabilir.

Tutum organizasyonunda

kiilttirel

farklann da Onemi

biiyiik olabilir.

Ornelin

Kalrtgrbaqr' nrn

Tiirk

ve Amerikan

0lrencilerin

karqrlaqtrrmasmr

yaptl$

bir gahqmasrnda, yetheci sistemi meydana getiren tutumlann,

Tiirk

siijelerde

birbirleriyle

dahaaz

tutarhlft

iginde

oldulunu belirtmiqtir.

(7)

Tutumlann

olugmasr

(6)

12-30 yaglar arasr. ergenlik ( l2-2

I

yaqlar arasr) ve

ilk

yetigkinlik devresi (21-30 yaqlar arasr) olmak iizere

iki

dcvreye

aynlabilir.

Ergenlik devresinde tutum-lar gekillenir,

ilh

yetiqkinlik devresinde ise giderek kristalleqir veya kemikle-gir. (8)

Bir

ergenin

tutumlan

heniiz kuvvetle benimsenmemiq. deliqebilen tutumlmdu. Ancali

yirmili

yaElarla

birlikte

birgok konuda kendilerini ba$a-maya baElarlar. Yaqanhlan arttlkEa, insanlar tutumlann ethileyebilecek daha qok bilgiye sahip olurlar. Bu bilgilerden bazrlan tutarszdil'. Ba$lanrmlar altr-na girdikge, tutumlannr bu ba$lanunlara uyacak gekilde degigtirir ve

b6yle-likle

biliqsel geligkiyi azaltrrlar.

Qocuklar biiyiidtikge ana-babanrn tutumlar iizerindeki etkisi azalrr ve Ozellikle ergenlik d6neminin baqlamasryla birlikte di$er sosyal etkenlerin

ro-lii

giderek fazlalagrr. Bir bireyin tutumlarurrn

biiyiik

bir krsmr 12

ile

30 yaq arasrndalii dbnemde son qekillerini

alr

ve daha sonra gok az de$iqir.

Tutumlarln

oluqmaslnda baEhca

etmenler

Ailenin

etkisi

Qocuk. ana-traba ile arasrnda var olan yo$un duygusal ba$lamr

etki-siyle, belhi yagamrnda higbir zaman olamayacagr kadar agrli bir bigimde aile-nin etkilerine maruz kalmaktadr.

Do-Eumdan ergenlik dOnemine kadar qocuklann tutumlan hemen he-men tamahe-men ana-babalan tarafrndan qekillendirilir.

Ilkokul

goculilan

geqit-li

konulara iliqkin tutumlanm anlatuken sili sili at'ule ve batralannm sOyledik-lerinden Onrckler verider.

Ana-babalar

ve

gocuklarrn

tutumlannr

kargrlagtrran aragtrmalar. ozellikle

politili

ve dinsel tutumlar arasrnda

btyiik

benzerlikler bulundu$una igaret etmektedirler. Bununla

birlikte

birgok araqtrma, ana-babalarla gocuk-lann ozel birtalcrm konulara

il$kin

tutumlan arasrnda

benzerlilin,

dinsel ve

politik

tutumlar arasrndaki genel benzerlik kadar

btiytik

olmadrgmr ortaya koymugtur. (9)

Belgika, Hollanda ve

Fransa'da yaprlan

bir ara$tmada

(pinner, 1970) kigilerin

duydulu

siyasal gtivensizligin. ana babalarrn gocuklamr

agrr

bir

koruma ile yetiEtirmesine

balh

oldugu

ileri stiriildii.

Evdeki srcali giiven duygusuna alryan gocuk, siyasetin Eatrgmah ve u$raq dolu diinyasura

korku

ve gekinmeyle bakryor.

(7)

Almanya'da nazi

reiiminin

geliqmesinde otoriter aile

iligkilerinin

ro-liiniin

vadr$urr Oueren prck gok EahEma var.

Diler

yandan Onyargsz

gocuk-lann evinde. srcali ve sevgiye dayanan iliqkiler bulundu.{u s6yleniyor (Gre-enstein, 1965).(

l0)

Ailenin tutumu ile genglerin bagkaldrrsr arasttda

iliqki

bulunmadlt-m savunanlan varsa da. yaprlan birgok g0rgiil ara$tmna. ailedeki disiplin uy-gulamas ile baqkaldrn arasnda yakrn bir iliqki bulundulunu gosterecek yOtl-de sonuglar vermiqtir'.

Tiirliiye'de

srlu aile disiplini ile d$encilerin bagkaldm

elilimlerinin iliqki

iginde

oldulunu

gdsterebilecek veriler

srnrh

da olsa

bu-lunmalitadr.

Jamaika'da yaprlan

bir

aragtrrmaya gore (Langston, 1969),

disiplitt

arttrgr oranda gocu$un

ba;kaldrr

olasrh$r artryor. Fakat disiplin srkrhlr Oyle

bir

noktaya ulaEryor

ki, artili

baqkaldrn son buluyor. Bu noktaya uyum

bag-kaldu:r

eqili

deniyor. Bu eqik gegildikten sonra, sorl derece

biiyiik

bir baskr al-trnda kalan gocuklartn. baqkaldrnya cesarel edemedikleri

ileri

siiriiliiyor.

Srll

disiplin

Eocukta. drg denetimin geligmesini sallarnakla

birlikte'

ig denetimin getiEmesine olanak

sallamadrlr

igin. drq denetimin zayrfladt$t noktada bagkaldrr

olasrhlr

arnyor. ( I I )

Diler

yandan. ailenin etkisi

ilk

zamanlarda yaprlan gahqmalarda fazla abartrldrlr; soruaki gahEmalarda bu etkinin sznrldr$r kadar

biiyiik olmadrlt

anlaqrhyor.

Ailenin

etliisinde, gocu-[un ya;r. ailenin srurfsal kokeni ve toplu-mun geliqmiglik diizeyine

balh

olarak dnemli

defiqiklikler

izleniyor.

Az geliEmiE

iilkelerde ailenin etkisi

Geleneksel,

krs:ll

toplumlu

ile ga[dzq sanayi toplumlzur arasrnda

bir

ayrnm yapmali gerekmektedir'.

Krsal

toplumlann dzellikleri, fazla kalabaltli olmamalan, yag ve cinsiyet drqrnda toplumsal rollerin gok farkhlaqmamrg ol-masr, insanlar arasr

iliqkilerin

bireysel ve bi.itiinsel

niteli$i,

grubud sosyal baskrsr ve geleneklerin

katrhlr

olarak ozetlenebilir.( I 2)

Birincil

gruplara ba$hhk ve sadakat duygusu, geleneksel toplum ya-prsrmn en Onemli dzelliklerinden biridir. Bu toplumlarda.Ozellikle di$er top-lumsallaqma etmenlerinin bulunmadr$r veya zayrf

oldulu

durumlarda, aile, en Onemli etmen olarah ortaya glliar.

Krsal

alanlarda, biirokrasi ve fabrika

gibi

Ea$daq gal4ma ortamtnrn

(8)

bulunmadr$r yerlerde, kitle iletiEim araglan da pek giiglii delilse, gelecek

ku-fklann

siyasal bilinglenme siireci aile kurumunun damgasrm taqryacak de-mektir.

Iltet

toptutulrtarOa bu durum gok daha belirgrnleqecek ve aile drgrnda higbir kurum siyasal toplumsallaqmada sOz sahibi olamayacalitr. Bu toplu-luklardaki kabul tOrenleri gok

giiglii

ve agft bigimde siyasal toplumsallaqma amacrna yOnelmiq

olabilir.

(Coleman, 1965; Jaros, 1973)

Geleneksel aile ga$daElaqmamn etkili olmadrlr bOlgelerde ve zaman-larda son derece etkin olabiliyor. Fakat ga$daqlaqmanm

alr

basmaya baqla-dr$r kesimlerde, bu amaca ve igleve gOre geliqtirilmiq kurumlar karqrsrnda giigsiizlegiyor, etlcisini yrtiriyor. Bu siireg iginde aileye en etkili rekabet

okul-dan geliyor.(13)

Arkadag

gevresinin

etkisi

Bir

bireyin arkadaglan,

iliEki

iginde bulundugu,

aplr

yukan

kendi-siyle aynr yaq ve

elitim

diizeyinde olan kimselerdir.fukada$

iligkileri,

toplu-ma karqr

ilgi

ve iligkilerin duygusal, kiqisel,

birincil

nitelikteki

baflandn.

Bi-reyin yagammur erken saylabilecek d0nemlerinden itibaren ona ethi ederek,

tutumlannn

qekillenmesinde Onemli

rol

oynamaktadrr.

Qocu$un yagr ilerledikge ailesinden daha gok arkadaElan

ile

siyasal konulan tafi$ma

eliliminde

oluyor.

Ailelerinin

uyguladrlr disiplinden hog-lanmayan gocuklar, arkadaElannm siyasal etkilerine gok daha agrk

oluyorlar

(Hyman,1959).

Krrsal kesimde geleneksel aile denetimi altrnda yetiqen gocuk,

btytik

kentlerdeki iiniversitelere gelince, yeni ortamm

salladrlr

Ozgiirliigiin

etliisi

ile, daha yo$un olarak siyasal ya$ama

girebiliyor.

Bununla birlikte yiiksek O$renim yillannda, yeterli diiqiinme

olgunlu-luna

eriqmeden, arkadaglannrn

etkisi ile

liberal gOriiqlere kaprlan pek gok Olrencinin, okul bitip, arkadaq gruplan dalrldrSr zaman 0nceki diigiinceleri-ne geri d6ndtiklerini gOsteren ara$trrnalar var (Edelstein, 1970).

(14)

Okulun etkisi

Tutumlann olugmasrnda

rol

oynayan

tiim

etkenler arasmda

en

gdze garplcr etkiyi yapan e$itimdir.

E$itimin

tutumlar ilzerindeki etkisi, ana-baba-lann

politik

ve dinsel inanglanmn etkisi kadar

kuwetlidir

denilebilir.

(9)

Birey aile drgrnda otorit€yle

ilk

kez okulda karqrlaqr. Birgok araqtu-ma okulun siyasal diizenle

ilgiti

davramqlan,

karamlm.

bilgi

ve inanglan vermekte en onemli

rolti

oynadlgmr gostermektedir.

Bau toplumlannda okulun

siyaml

toplumsallatma iqlevi, var olan

me$uiyetin

surdiiriilmesini amaglar. Oysa rejim degi$ikligi deneyimi gegi-ren toplumlarda meqruiyetin yaratrlmasr siiLreci ile

kary

kaqrya gelinir.

Her

rejim gengekleqtirilmek istenen amaca uygun yontem ve igerikle, yeni meqru-iyet simgelerini benimsetmeye, eski

rejimin

simgelerini ortadan

kaldrmaya

ydnelir.( l5

)

Bununla

birlikte

ilkokullanmrzda ant,

marl

ve tdr€nlerin, gocuklan igerigi ile ne der i

etkiledi$

gok kuqkuludur. Qoculu

as

ettileyen,

buyiikle-rin

bu tdrenlere gosterdikleri

biiyiik

Onem ve saygrdr. Qocuklar bu olay ve simgelerin iinemlerini pek

ii

anlamesllAr bile, bu olgulara kargl gok

biiyiik

bir

saygr g0stermeleri

gereklilini

sezinliyorlar.( I 6)

Olrencinin

toplumsallalmasmda ogretmenin en

koklii

etliisi,

dolal

olarak, gocugun geng yallannda

olacaktr.

Ancak bgreunenin bu etliisi

faliir

aile gocuklan iizerinde gok daha fazta oldugu gOdiliiyor.

Dler

yandan ders kitaplan geryek

&$

ve idealize edilmb bir sistemi

dlretiyorlar.

Zaman gegtilige gergeklerle karqrlayn kigi, siyasal

yaymrn

hig de kendisine

dgrctildili

gibi olmadrlrm

gttrmeye ba{hyor. BOylece dogan diiq

kmkhlr

yabancrlagmaya yol agabiliyor.

Azg€lismb iilkelerd€ okulun etkisi

AzgeliSmiq ulkelerde i$ gevresi, basm-yayln amglan, koy-kent

ayn-mr

gibi

etmenlerle.karyllqtr dgl

zaman "gagdal siyasal toplumsal

davra-ru|"

denebilecek olgunun dogmasmda okul en etkili oge olaxak kendini

g6s-teriyor.

Bu

etki

degi$ik toplumsal

smflardan

gelenlerle aynr yonde fakat

farkh

derecelerde oluyor.

Azgeli$mi$ Ulkelerde okulun

etliisi

incelenirken, iilke

&$nda

egiti-min t nemi iistiinde

dumak

gerckiyor.

Egitim

gordiikleri ortamla, toplumla-nnm iginde bulundugu durum arasodaki

biiytik

farkhhli, bu kiqiler iizerinde, ulkelerinden aynlmamrl bulunanlara oranla gok daha derin izler

brahyor,

gelilkiler

yarafiyor.

(10)

krsa bir siirecle gflkerek onlan 0ziintij ve bunaltm iginde

braliu.

Iglerinde

kor-kunE bir b<llluli

vardr.

Onlan stirekli olarali insanlardan neftet etmeye siiri.ilt-leyecek korkunE

bir

yabancrlafma ve kopma duygusutldan

mustariptirler"

(Padhye. 1960). Ote yandan

elitim

g6rmiig ve g6rmemiq kiqiler amstnda

ka-In

bir iletiqimsizlik

duvarr da Eekilmiq olur. (17)

Dernek,

iirgiitler

ve iEyeri gevresi

Arkadaq gruplan

gibi

dernek ve Orgiitlerin

etkileri

de. ailenin birey iizerindeki

etliisiuin

srnrlanmtE oldu$u bir ga$da ba;ladr$r goriilmektedn.

Ggiit

iiyesi olan birey.

ilrgiit

yaprsr iginde

belirli rolleri

oynamali du-rumunda kalacaktrr. Rol.

bireyin orgiit

iginde veya

drgiitle

gevre amsrnda karqrlagaca$r durum ve olaylarda tmsil dawanmasr gerekti$i halikrnda bek-lenti ve

yiiktimliiliikleri

ve bunlardan sapg durumunda karqrlaqabilece$i

yap-trnmlan

igerir.(18)

Benzer

bir

etki bireyin Eahqhlr iqyeri orlamutdan da kaynaklanabilir. Bireyin iginde gOrev

yaph$

iqyeri orlamnur da. bir Orgiit ortamr ve arkadag-ffii gruplan

alr

ile Oriilmii; bir gevre olacalrndan.

iqyerinil

de birey iizerinde Onemli

bir

toplumsalla$trrma

kaynalr

oluqturaca[r soylenebilir.

Toplumlann

geEirdi$i hrzh

deliqim

deneyimleri.

bireylerin

iEinde bulundulu toplumsal durum

ilfkilerini

hrzla de$iqtiriyor; yeni tantmlar. yeni de$erler geEerlik kazanmaya bai;hyor. Bu nedenle

bir

kiginin gocuklu$unda cdindi$i toplumsalla$ma

bil

siire sorua gegerli$ini

bir

619iide

yitirebiliyor.

Ozellikle

geligen tilkelerde.

birincil

grup

oluak

aile, hrzh toplumsal de$igimin qok gerisinde kahyorsa. okul. i9 Eewesi ve siyasal partiler.

yurtta$-lamr siyasal

egitimini

gerEekleqtirmek gorevini

bilingli bir

gekilde iistlenmek gereksinimi iEindedir.( 19)

Tilrkiye'nin

toplumsal

yaPmt

Tanmdaki

yapr

Osmanhlardan gelen ara stntflar (di.iniin ayan ve eqrati bugiiniin tarlm igletmecisi durumuua giren topraft alasr) yilksek btirokratlarla birleqerek

iil-kenin ydnetimine

szmalan

sonucu. tanm kesimi. toplumsal ve ekonomik olarah, Osmanh geleneline uyarali yavag

bir

evrim

g0stermiqtir. Orne$in toprak reformu, devletgi seEkinci gevreler tarafindan, en gok iizerinde

(11)

du-rulan

retbnn

olmasura kargrn

trir

t0rlii

uygulama alanura konulamamrghr

(6zgnr.1972).

Krrsal alanlann eski toplumsal ve ekonomik yapryr siirdi.in:n niteligi.

elitim

yoluyla yapr

de-Iigikliline

gidilme gabalamr da Onemli Olgiide engel-lemiqtir. 1940 yrllannda

koyleideki

geleneksel giiE dengesini ve

teknolojiyi

de$igtirmeye ydnelen

"k0y enstitiileri"

bagar rsrz kahnrqtrr.

Maliineleqrne ve topraklann

biiytik

iqletmelerin elinde toplanmasr

es-ki

topralt diizenini

bir

0lEtide sarsm$h. Bunuu souucunda eski diizcnin

salla-drlr smrh

toplumsal ve ekonomik giivenlik de ortadan kalkmrqtr (Bozarslan. 1966). Buna paralel olarak tanm kesiminde 0zgiir iqgtcii ortaya gilitr ve kent-sel alanlara goE bagladr. (20)

1940-1982

yrllan

alasr, tralit0r sayrsr yalilaqrli olarak 460 kat arlmrq-hr. Traktdrle i;lenen topralilarur ttim iqlenebilir topralilara oraur 1970'lerde 40 kat biiyiirnii$titu'.

196-5-l972ytllwt

arasr tanrnda kullanrlan yapay giibre dort kat. giibrclenen toprali alanr beq kat

artmqtr.

Ote yandan tanm

kredileri

1965-1912

yrllan

arasrnda dofl. kat (DIE. 1974).1975-1982 arasrnda altr- yedi kat yiikselmiqtir

(DE.

1983). Krediler kapitalist geligrneyi sa$larnak amacryla genellikle

biiyiik

igletmelerc

veril-mirgtir. 1968 vrhnda tanm iqletmelerinin yiizde 30'unu oluqturiur kuruluglar, tiurm

kredilerinin

yiizde

82'sini

kullanmalitaydr (KOksal,

I97l).

Do$u Anadolu'da ise tiim i$tetmelerin yiizde

2.4'tinii

olu$turan

biiyiik

kuruluqlar hemen hemen tiirn tanm kredilerini denetimleri alturda tutmaktay-drlar (Beqikqi. 1970). Do$u'da Eok partili hayat a}a ve geyhlerin devlet iize-rindeki triifuzunu

arttrmr$tr.

Oy depolan olarali

alalar,

siyasi paftilerin

iti-barh kir;ileri olmuqtur.

Koyliiler

devleti de arkalanna almrg gOriinen egemen su'uflarrn in6a

ettikleri

bOyle

bir

demirperdenin gerisinde ya$amaktadr. Bu demilperde.

prekapitalist

dtizen

iliqkilerinin

tasfiyesini

engellemektedir. Bununla birlikte Eok yavaq da olsa, beylik diizeninden kapitalist iiretime do-!-ru

bir

gidiq.

Dolu'da

gdziikmektedir. Tanma maliina ginneye baglamrEtrr. Ortahgilan

k0tii

topraklara siirerek.

iyi

topraklarda iqEi Ealrytu'arak. makina ile tanm yapan a$alar artmalitadr. Tagh topraklara itilen kdyliiniiu zaman za-man dircndi$i,e6riilmektedtu.(2 I )

A$a, tel'eci ve

uacilar,

taaliyetlerinin ekonomik agrdan parazit ve

(12)

olarak g0rtilmemektedirler.

Kdyliiyii

aqrr s0miirmekle

birlikte,

bunlar

belli

ba5h toplumsal fonlisiyonlan yerine getirmekte ve kOyliiniin qehirdeki igleri, ihtiyaglan vb.

ile

ilgilenmektedir. Cumhuriyetten beri geyh ve beylerin, bu devlet iginde devlet durumu hayli

azalm{tr.

Fakat yrne de kOyltilerin

hiikii-met kap$mdaki iglerini, gegitli ihtiyaglanm kargrlamada onlar

rol

oynamak-tadu.

lqin

ilgi

gekici yanr, prekapitalist

iliqkilerin

ortadan

kallrtrlr

Batr

ille-rinde dahi, kOyliilerin ihtiyaglannr kargrlayacah yeni kurumlar yerleqmedi$i igin, yeni kapitralist diizende eski prekapitalist diizenin bazr fonksiyonlan de-vam etmektedir.(22)

Tanmdaki derebeyi benzeri (yan-feodal) iliqkilerin

belirledili

toprak a$ah$r olgusu 1990'lara do$ru

varhlrnr yitirmek

tizeredir. Toprak a$alan toprak reformuna kargr ve kapitalistlegme siirecinde yeterince hrz

kazanma-&!r

igin direnebilmiglerdi. Oysa gtiniimtiz Ttirkiye'sinde deligme, yakm ge-lecekte bu direniEleri b0tiintiyle olanakszlagtuacak, hatta toprali reformunu anlamsrzlaqtrracak

bir

dizsye

erbmiltir.(23)

Tiirkiye

ve

AT'de

arazi kullanrm

gekli

(milyon

hektar)

Arazi

kullanrm

Eekli

Tiirkiye

Toplam

yiizOlgiimii

77,6

lglenebilir

topraklar

27,7

Ekilen

topraklar

16,7

Siirekli

ekim

5.8

Orman

alanlan

23A

Qayrr ve

mer'alar

2lJ

Kaynak:

lXV,

tglZ

.AT

Tiirkiye/AT(7o)

225.6

34,4

130,6

19,9

62.8

26,6

11,5

50.4

53,5

43,7

33.3

79,6

Tarlm alanlannur kullanrlry

(7o)

Tiirkiye

lqlenebilir

arazi

ltop.

yiiz.

35,7

Ekilen

alan

/

iElen.

alan

60,1

Orman

alanr

/

top.

yiiz.

30,1

Qayr-mer'a

ltap.ynz.

Y,2

AT

61,5 45,2

23J

14,8 96

(13)

Kaynak:

lxv,

t99z

Tanm

kesiminde

toprak

miitkiyeti

Tanmsal

igletmeler

Sayr

(7o)

Biiyiikliik

(7o)

t

hektarveaga$sr

22

8'6

1-5

hekta

38'8

192

10.15

hektar

11,1

364

50

hektar

ve daha

biiYiik

0,5

155

Kaynak:

Kongar,

DIE

1974'den

SanaYi

osmanhlafln

giigstiz ekonomisi

cumhuriyet

doneminde devlet tara-furdan 50 yrl boyunca geliqtirilmeye gahqrldr. 1915 yrhnda sayrlan 264 olan sanayi iqletmeleri, 1968 yrlurda 609 kat goSalarah

l60772'ye

ulaqtr (Sanayi ve

Teknoloji Bahanh[r,

1973).(24)

Gayn Safi

Milli

Hasrla iginde tanmrn gittil(ge diigen payr ile sanayinin artan payr 1980 yrhnda birbirlerine eqit oldu. Ytizde 20'ler dolayrnda olugan uu elitteme

Tiirkiye

ekonomisinin doniim noktalanndan

birini

belirlemekte-dir.

Gayri

Safi

Yurt lgi

Hasilanm

(GSYIH)

Geligmesi

(Ortalama

Yrlhk 7o)

1960-1968

dOnemi

5'8

1968-1973

"

6

19'.13-1979

5,1

1979-1988

*

4,'l

1960'1988

*

5,3

Kaynak: lKv,1992.

(14)

GSYIH'nrn

Sekt0ret Kompozisyonu

(Vo)

1950

1960

1970

1980

Tanm

41,9

Sanayi

14,6

Hizmetler

43.5

n,r

21.6 51,3

Kaynak:

lt<v,

tggz.

Tiirk

ekonomisi 1979-1988

yrllan

arasrndalii d6nemde ortalama

yrl-lft

biiyiime orant yiizde 4,7 olmuqtur.

Ozellikle

1982'den 1988 yrh sonuna kadar olan dOnemde

GSYIH

yrlhk artrq oranlan ntifus artrg oranlamrm (ytiz-de2,2 - ynzde2,5 arasr) absorbe edip ekonominin gergek anlamda

btiyiidiilii

diizeyde olmuqtur.

Sanayi sekt6rii 1980'den bu yana ihracata yOnelmenin ve ithalatta

li-berasyonun ortaya giliardr$r rekabet zorlulilanna

ralmen, yrlhk

ekonomik biiytime oranlannm iizeriude bir biiyiime trendi g0stermiqtir. Ozeilikle daya-mkh t0ketim mallan sanayi. otomotiv sanayi ve konjonktiirel dalgalanmalar gosterse de ingaat sektorii ekonominin

itici

giicii olan sanayilerdir. Hizmetler sekt0rii de (Ozelikle

ulaqtrma,

haberlegme ve

turizm)

hrzla geliqmekte ve 1980'den bu yana ekonomideki

paynr

devamh olarah

arttrmaktadr.(25)

1976 yrhnda 1 milyar 960 milyon dolar olan ihracat, 1980'de 2 milyar 910 milyon dolara, 1986 ytltnda ise 7 milyar 457

milyott

dolara ulagmtqtrr. 1976 yrhnda genel ihracat iginde tanm tiriinlerinin payr

ytzde

64 iken sanayi

iirtinlerini

payr yiizde 30,4

idi.

1986

yhnda

sanayi

iiriinlerinin

payt yiizde 71,4'e ulaqmrqtn. 1976-86 dOnemi incelendilinde sanayi sektdriinfin iluaca-trnda en biiytik payr dokumacrlft mamulleri, cam-seramik, tu$la. kiremit

sa-nayi mamulleri ve gimentonun olu$turdugu g0riilmektedir.(26)

Diler

bir de-yiqle havacrlili sekt6rii, uzay sanayi, bilgisayar sektdrii, atom sanayi sektOrii gibi yiiksek teknolojiye dayanan modern sanayi dallan sdz konusu

olmamak-tadr.

18,7 30,7

s05

21,7 26 52,3 38 17,3

44J

1985 18.8

3r,6

49J

1990 98

(15)

Sanayi

iiriinii

ihracmrn

da$lmr

Sanayi

dallan

Tanma

dayah iglenmig sanayi

iiriinleri

Iglenmig

petrol

iiriinleri

sanayi

Imalat sanayi iiriinleri : -Qimento san.

-Kimya

san. -Lastik-plastik san. -Deri ve k6sele -Orman

iiriinleri

-Tekstil-giyim

-Demir-qelik

san. -Cam-seramik -Demir

dqr

metal san.

-Madeni egya -Makina san.

-Elektrikli

mali. san.

-Ulagrm araqlan san.

-Di[er

san.

iiriinleri

1980 (Vo\

l99l

(Vo\

20

10,4

3,7

2,6

3,8

l

7,2

4,4

1,5

3,1

4,7

5,8

0,4

0,1

40,5

4t,6

3,2

r3,7

3,4

3,4

r,7

r,6

0,8

0,3

2,r

2,2

1,1

5

5,6

2,4

0,2

2,3

Kaynak:

TOBB

Niifus

Tiirkiye'deki ilk

resmi ntifus saytmr, Cumhuriyet ddneminde, 1927 yrlrnda yaprldr. Buna g0re

l9/7

yindantifus

13,6

milyondur,

1980 ythnda ise 44,7

milyon

olmugtur.

Toplumsal ve ekonomik dtizeyin yiikselrnesi sonucu kaba do$um ora-m

diizenli

olarali dtiqmektedir. Ote yandan kaba

6liim

oranlan da aynt ne-denlerden dolayr bir diiEme g0stermektedir. Trp ve safhk koqullanmn gelig-mesi, kaba Oliim oranrnr diiqtiren en Onemli ti$eler arasmdadrr. 1980-1985 d6neminde kaba doSum oranr binde 30,6 ve kaba dliim oram binde 9 olarah

(16)

belirtilmiEtir.

Ikba dolum

oranr oldukga ytiksek bir dtizeyde bulundulundan ve ka-ba <iltim oranr da

dtiqtiiliinden Tiirkiye'deki

n0fus artrg oranr gok ytiksektir

Saylm

yrllarrna

gdre

niifus

art6 oranlarr

Niifus

Saylmlar

arasr

yrllrk arhE

orant

Vo

Yillar

1927

t935

1940

1945 1950 1955 1960 1965

t970

t975

1980 1985* 1990*

13.648.270

16.158.018

z.tr

17.820.950

r.7

18.790.t74

1.05

24.947.188

2.r7

24.W.763

2.77

27.754.82A

2.85

3t.391.421

2.46

35.605.176

2.51

40.347.719

2.5

M."136.957

2.M

50.664.000

2.5

56.969.000

2.3

Kaynak:

D.I.B.,1983; *

lKv:

tzt,L99z.

Tiirkiye'de niifus artrg oranr

oftnr

Batr Avrupa

tilkelerinin

gok

iistiin-de

(6me$in Ingiltere'nin 4,5 katr -

B.M.,

l97l

-),Meksika, Pakistan gibi

til-kelerden ise daha diiqiik dtizeydedir.

QahEan

niifusun ekonominin kesimlerine

gOre daSrhmr ve

verimlilik

Tanmda galryan

niifus

zaman iginde azalmakla

birlikte

iggiiciiniin

yansr bu kesimdedir. Iggiicii

orarmn

artrg hrzr bakrmrndan en gabuh

biiy0-yen kesim hizmet

kesimidir.

(17)

Segilmi$

y

larda

kesimlere gbre

iggiicii

Kesimler

(70)

Yrllar

Tanm

Sanayi Hizmet

Bilinmey€n

t972

65

I1.3

22]

I

t97

5*

60.9

12.3

25.9

0.g

1983+* 60.3

t2.2

27.6

1990*** 49.9

14.9

Kaynak:

*

DPT,

1973;

*

*DPT,

1984;

*+*lKV,

1992.

Tiirkiye'de igsizlik oranr 1990 yrh iqin

ylzde

10,5 olarali belirtilmiq_

tir.

Buna karqrn aynr ddnem iEiD

AT'de

bu oran yiizde g,3,

yunanistal.da

yiizde 7, lspanya'da yiizde 16.1, porrekizde ise yiizde 4.5,dur

(TOBB

..lkfi-sadi Rapor.

l99l

).

Yrllar

lgsizlik oranr

(7o)

t970

t2.5

1980

11.2

1985

t

t.4

1990

10.5

Kaynak:

IKV: t2t,

1992.

1989

tarihli

Avrupa Toplulugu

(AT)

Komisyonu

Tiirkiye

raporuna g6re.

Tiirkiyc'de

ga.l$an niifusuD yiizde 57'si tanm kesimindedir. Nitfusu eD

fazla

tanmda qahqan

Topluluk

iiyesi yunanistan'da

bile

bu

oran yiizde 29'dur. Sanayinin toplam istihdam igirrdeki payr

Tiirkiye'de

yuzde

li

iken,

AT'de

yuzde 24 ve en az

sanayilefmif

yunanistan'da yiizde

27,dir.

Ttid(iye'de

ffm

ve sanayi sektdrti

verimlilili

AT'ye

oranla gok dij-$iiktiir.

AT

normlanna gore tanm sektdrii

verimliligi l0

misli,

salayi

sektdrii

verimliligi

3.5

misli geridir. Topiam iiretimin

verimtiti!i AT'de

yat laqrk yedi

misli

f'zl',dtr.(21 )

K€ntl€$me

Tiirkiye'de

kenttegme siireci gok

hlzhdr.

1990 yrhnda qehir niifusu yiizde 59 diizeyindedir.

(18)

Kaynak:

IKV:

121,1992.

J975- 1980 doneminde

krsal

alanlardaki

yllhk

niifus art$

hrl

yalnz-ca

yiizde

1,3 dolaylanndadr. Buna

kars

ft

kentsel alanlardalii ni'ifus

y

da ytizde 4,4 oramnda

aflmaktadr

$ehir niifusu

(7o)

1970

38.5

1980 19t5

1990

43,9

55,5

s9 r9E0

l0

t5.2

l0

63.3 K€ntsel

niifus

Yiizd€si

Kent

biiyiikliikleri

1960 10 bin-20

bin

15.8

20 bin-50

bin

21.9 50 bin-100

bin

l7

100

bin-

+

45.3

Kaynak: KeleE l9E3

Aile

yapst

Qekirdek aile gerek kentsel, gerekse

krsal

bolgelerde, egemen aile yaprsr oiarali g0zlemlenmelitedir

(Timu'

1972). Yasal ve toplumsal

deligik-iik-ler

yallrzca

kentsel aileyi

delil,

krrsal

aileyi

de

etkilemiltir'

Erkelin

gok

elli

evliligi

yiizde 3 orarum geqmemektedir

(DPT'

1970).

Kfsal

alanlarda en yaygrn gok egli

evlilik

nedeni kadrnm

krsrrltlrdrr.

Krrsal

aile

Kusal alanlarda egemen olan aile yaprsl,

Tiirkiye'deki

aile

yapsmm

genel niteliklerine uygun olarali, kan-koca ve goculilardan olu$an gekirdek aite

biql.indedit

Gimur,

1972). Knsal aile 6'2 ortalama buytiftliikle'

Tiirki-ye'deki

ortalama aileden biraz daha

kalabal

r

(Kongar'

1972).

qekirdek

aile yapNrnr

ikinci

olarali geleneksel genig aile izlernekle-dir. Aytu gau altnda birden gok evli giftin yata&gl bu aile yap$rnda, babanm

egemenlili

ve babamn soy gizgisinde geni$leme

gorulif

(Kongar. 1970). Bu nedente aile ile

bidikte

yalayanlar genellikle

alrabalardr.

(19)

Gecekondu ailesi

Kriyden kente gog, tanmdan sanayiye ve hizmetlere gegig anlamrm

ta-gmaktadr.

Kente 969 iEinde bulunulan

tiim iligkileri

degiqtirir. Gecekondu ailesi. artil: kendini kOydeki komqulanyla

delil.

kentin iist tabakalannda ya-$ayan gruplarla kargrlaqtrrmalitadrr.

Gdzledili

kentsel yafamm olanalilann-dan yararlanmak istemektedir.

Biit[n

bunlann sonunda gecekondu ailesi luz-la kentsel delerleri benimser (Levine. 1973). Aynca oldukqa yiiksek beklen-tiler geliqtirir. Hemen hemen biitiin gecekondu aileleri bir konut sahibi olma-yr ve Eocuklannr e$itimin en flst basamaklanna kadar desteklemeyi istemek-tedir.

Konut ya da para sahibi olma

e$ilimi

(e$itime verilen 0nemin de, tist tabakalar gibi yaqama amacru ulaqmada. bir arag gibi kabul

edildili

varsayr-labilir)

Murat Belge'nin kendi tammlamasryla

Tiirkiye'de

Ozgiirltgiin de$il, ancak zaman zaman serbestligin olabilmesine baglanabilir.(28) "Ekonomi, Eok sayrda insana kurtulufun tek olabilir yam gibi gOriindii. lnsamn insan ye-rirte konmadrlr diizende, para sahibi olan biraz da prestij sahibi olabiliyordu; (bir Onceki dipnotta tanrmlanan anlamda) Ozgiirliile

delil,

ama epey bir ser-bestliSe eriqebiliyordu.

Tiirkiye'de

birqok

kiqi

igin

kapitalizm

hala. Avrupa'da oldugu

gibi

"ehven-i ger" de$il. aynr zamanda popiiler

bir

gey. Qiinkii bireylere. bireysel kurtulug

iimidini

agrk tutuyor. Yeterince agrkg6z olan, fusatlan

delerlendi-rip,

"adam srrasula gegme" imkanmr kazaruyor."(29)

K6yde yiirzyize ve

birincil

tip dostluk ve alirabahk iligkilerine ahgmrg

olan aile, kentte Orgtitlerlerle kargr kargrya

kalr

ve kendisini yazrh kurallara

gOre diizenlenmig

ikincil

tip iliqkilere

uydurmaya gahqrr. Gecekondu halkr arasrnda, brgiitlere

iiyelik

de

artili

yaygmlagmaya baElamrqtr.

Gecekondu ailesinde her ne kadar kadrn ve gocuklar. geleneksel geniq aileye oranla daha gok Ozgiirlii$e sahipseler de, babanm aile igindeki deneti-mi de son derece

giigliidiir.

Gecekondu ailesinin evlenme yaqr,

krsal

ailedekinin az iistiindedir. Baqlilr parasr Onemini korumaktadr. Dinsel nikahrn

yerini

ttimiiyle medeni nikah almrg g0ziikmekle

birlikte,

dinsel gerekler de yerine getirilmektedir.

Gecekondu bolgelerinde aylu Eatl altmda yagayanlann orlalama raka-mr Ankara igin 5,5,

lzmir

ve lstanbul igin

4.5'dir.(30)

(20)

Kentsel

aile

Tiirkiye'deki

kentsel aile gekirdek aile yaprsrna sahiptir fakat ileri de-recede sanayileqmiq toplumlardald gagdag aileden deliEik

bir tahm

nilelikle-ri

vardrr. Babanm otoritesi aile iginde egemendir. Birden gok kiginin paxa ka-zandrlr ailelerin qo$unlu$unda para babanm elinde toplarur.

Yeni evlenen ger4ler gegitli bigimlerde yagh kuqaklar tarafindan des-teklenir.

Kimi

zaman tutulan evin kirasr,

kimi

zaman da do$rudan

dolruya

mal yardmr yaprlu. Yeni

evli

gengler iEirt,Ozellikle gocuk do$urdulitan son-ra,

yqh

kuqalrn son derece yamrh ve yardmcr olmasrna kaqrn, ana-babalar-la birlilite oturma pek goriilmemektedir' (Kongar, 1970). Buna kargm kentler-de oturanlann

golunlukla

sosyal

giivertlik

kapsamura girmesine ra$men, yagh kuqaklarrn gocuklar tarafindan bakrlmalan gereklili$i yaygul olarali ka-bul edilen degerler arasmdadr.

Aile

igi tutum ve davranrqlar

biiyiik

kentler ile

kiigiik

kentler arasrnda dnemli

farklilrklar

g0stermektedir. Hatta aynr kent iginde

bile falkh

davra-n4lar

ayu

yaygrnhkta g6riilmektedir.

Krsal

ailede en az, gecekordu ailesinde en gok, kentsel ailede de

dili-kati gekecek kadar gok gOriilen

bir

sorun kuqalilar arasl gat$ma olgusudur.

Hzla

deligen diinya gerEevesinde, ondan daha hrzh degigen Tiirkiye'de.

tek-noldik

ilerleme ve toplumsal

kiiltiirel

gewe de$iqikliginin baq dondiiriicii

bir

nitelik

kazanmasr bu olgunun temel nedenidir

denilebilir.(31)

Kente

yerf

gdgler genellikle aileyi, kOy ya da geleneksel kasabadaki, avluyla gevrilmirg, rahat, geniq aile hayatrndan, apartmanlann veya bUyiik

bi-nalardaki odalann "drga agrk" ortamma uyum sa$lamaya zorlar. Bu yeni or-tamda belli ba;h tesisler go$u kez paylaqrlr ve gerek ahqverig, gerekse diger

etkinlikler

kadrnlann

dg

dtinya ile

iligki

kurmalannr gerektirir. Kadrn veya krz gocuklar, ailenin, kent hayatrnrn zorluklan ile baqa grkabilmesi ve daha fazla ttiketebilmesi igin gahgmak zorunda

kalabilirler.

Bu durumda ailenin ataerkil reisi,

ailenin

gegimini gerekli dlgiide sa$layamadrgr ve

kadnlam,

baqka erkekler igin veya onlarla

birlikte

gahqmalanna

izin

vermek zorunda kaldr$r igin, itibar kaybura u$radrlrnr hissedecektir. Bu kadrnlann ige gider-ken veya d6nergider-ken kargrlagabildikleri s0zl0 cinsel taciz ve gerek toplu

taym

araglannda veya di$er kalabahk yerlerde viicutlanna dokunulmasr.

biiytik

bir

olasilrkla onun

erkeklik

gururunu iucitecek ve

bir

boynuzluya veya mu-habbet tellaftna dOniiqtiilii duygusuna kaprlmasura yol agacaktr (dinsel

(21)

leneklerin kadrnlan "insan" gibi de$il, qehvet ve i.iremeye yarayan hizmetten

baqka bir iqe yaramayan

"digi"

gibi

gdrdiilii

toplumlarda bu

dolal

bir sonug-tur ). (32)

Kent deneyiminin kadrn igin de cazip olmasr gerekme4 hepsi gurur verici olmayan pekgok igle ugraqmali, kendini kabul ettirmek igin diger ka-drnlarla rekabet etmek (zor mali koqullalda giysi ve kozmetik igin daha fazla harcama anlamlna

gelir),

giiniin/ayrn sonunda kazancrm go$u kez kocasrna teslim etmek -giinkii koca iqe gitmesine izin

verdili

igin bunu

bir

hah olarak g0riir- zorundadn.

Kentlegmenin bilinen sonuglanndan bir baqkasr, pek gok erkegin (ve kaduun) geg evlenmesidir. Ogretimin uzun siirmesi ve iq olanaklannrn azhgr, pek gok kentte goriilen giddetli konut

hizi

ile birlikte, pek gok kentli geng igirr evlenme yaqrnr

yirmili

yaglann sonuna veya iistiine grkarmrqtr.

Buna karqrn cinsel uygulama rinemli Olgiide

deliqiklile

ugramamrq-tr:

cinsel

iliqki

giddetle arzulanmakta devam eder. ancali temelde

evlilik

dr-qrnda erigilmez

durumdadr

ve artrk

evlilik

de Eok geg gelmektedir.

lg hayatrnda diig

krnkhlr.

toplumsal ya da egitimsel

baqansrzl*

ve bunlann cinsel

tedirginlik

ve/veya baskr ytiztinden daha da giddetlenmesi, anne dahil

biitiin

kadrn alrabalara ve aynl zamanda gocuklara karqr serbest kalan bir tiir de$iqken hedefli saldrganhla yansryabilir. Onlar da Ofkeli anne Onrclinde oldu$u gibi. kendi ezilmiqliklerinin 0ciinii aynr qekilde alabilirler. (33)

Itetigimin

etkinlifi

Iletigimin

etkinlili,

kaynagrn

inandrncrklr

(konuqanrn

kiqilili

ve kullarulan medyaya atfedilen Onem). mesajm

igerili

ve iletiqime hedef olan kiqinin egitim, zeka diizeyi ve kendine saygr gibi faktdrlere ba$h olabilmek-tedir.

Kaynak

lkna

yetene[i

(inandrrrcrhk) sadece

kigilik

Ozelliklerinin

bir

fonlisi-yonu de$il, aynt zamanda kiqinin toplumdaki statiisiintin, izleyici ile

iliEkile-rinin

ve

izleyicinin

karakteristiklerinin

bir

fonksiyonudur.

Kullanrlan medyaya atfedilen Onem konusunda ise gunlar

sOylenebi-lir: gtvenilirli$i

diigtik medya tarafindan sunulan materyalin kabuliinde

illi

aEamada bir direnme sOz konusu olabilmekte, ancak

giivenilirliSi

diigiik ve

(22)

gtivenilirlili

yiiksek medyalarla sunulan

iletilerin

kabulii zaman iEinde den-gelenmektedir.

Iletigimcinin inandrncrh$urda

iki

boyutun sOz konusu oldu$u

s0yle-nebilir:

uzmanhk ve

giivenilirlik.

Uzmanlft,

deneyim ve/veya

egitim,

sosyal durum ve/veya ya$tan kaynaklanan

bir

kiqisel Ozellik

olabilir.

Fakat aynt zamanda toplumsal statii-den kaynalilanan itibari dzellilsen daha fazla bir qey

olabilir.

Buna ba$h

bir

Ozellik iletigimcinin "metru

giicii"diir

yani iletigimcinin -karar alarak,

politi

ka belirleyerek veya emir vererek- toplumu etkileme gticiine sahip oldu$u diigiincesinden kaynaklanabilir.

Iletigimcinin toplumu kendine gtvenmeye iten Ozellikleri gok

de[igik

biEimler alabilir:

fizik

gOriintii, kendini ifade yollan veya

tam gtivenilirlikle

baglantrh kiqiselOzelliklerdir. Di$er bir

giivenilirlik

etkeni, iletiqim

kayna$-nrn niyetinin farkedilmesidir. Hedef kitle

bir

manipiilasyona maruz kaldr$rhr

diiqiindU![

zaman mesaj e$risini yitirmektedir. Bundan dolayr birgok kimse reklam ajanslannn, satrcilann,

politikacrlann

iletilerfute kargr giiphecidir.

Mesaj

Mesaj tek yOnlii ya da

gift

yonlu olabilmektedir. Tek y6nlii iletiqimde

sadece ileri stiriilen g0riig agftlanmalita, kargr g0riiglere yer verilmemektedir. Karqrt gOriiqlere de yer veren

gift

yOnlti

iletigim,

hedefte, manipiilasyonun

sOz konusu olmadrlr yolunda bir intiba buakabilece[inden, daha etliin olabi-lecektir.

Diler

yandan qift ybnlii iletigim, hedefin daha sonra

kargilEabilece-!i

kargr g0riiglere karqr

bir

direnq yaratabilecek,

izleyici bir

anlamda agr-lanmrq olabilecektir

Bununla birlikte

karmEft

ve

iyi

bilinmeyen

bir

gdriiq sdz konusu

ol-du$unda, e$itim velveya zeka

diizeyi

dtigiik

izleyicilere,

tek yOnlii

iletigim

daha

ethili

olabilmektedir.

Mesaj genellikle hem duygusal hem ussal O$eler igerir. ancak gOreli olarak duygusal ya da ussal dgelere

aprhli

verilmesi s0rz konusu

olabilmekte-dir. Ornelin

korku uyandrrma mesajm

etkisini arttrabilmektedir.

Bununla

birlikte

gok fazla korku uyandrma, kiqinin herhangi birgey yapmasura engel olacak kadar pasiflegmesine ya da

tehlikeyi

gOrmezden gelip, kayna$r red-detmesine neden olabilmektedir.

(23)

Hedef

Iletiqimin

etkinlilinin

Onemli

bir

fakntru hedefin

belirli bir

turuma ballanma derecesidir. Baglanmanm giiciinii etkileyen birqok etmende[

ikisi,

tutum dogrultusunda davranr$larda bulunmu! olma ve tutumunu

dilcr

insan-lara aqrlilamrg

olmadr.

Onlegin tutumunu birgok kiqinin yamnda agrklayan

ki$nin.

tutumunu de$r;tirmesi zor olaca.littr gunkii

degiiiklik

hatannl kabulii anlamma gelebilecek ve

ilk

tutuma baghhk artacaktr.

Eger

belirli

bir tutum higbir zaman

saldnya

uFamam$sa

biiyiik

ttl-g0de etkilenmeye agft

olacalitlr

giink0 higbir savunma Onlemi almamrqtrr. Bdylece bir tutum anszur ve

hazrlksz

olarak etkileyici bir iletiqirn ile kargr-la$trgmda, birey hemen kutlanabilecegi kurulu

bir

sawnma bulamayacaktr. Bdyle bir durumda bfteyin tutumuna hafifge bir saldrnlarak Ellama

yap

abi-lir.

Saldrn zayrf olmali

zorundadr

giinkii

b

eyin tutumu degiqmemelidir. Kendilerine saygrlan diigiik denekleril. kendilerine

sayg

an yiiksek olanladan daha ikna edilebilir olduklan gortilmektedir. Kendilerine

saygrla-n

dii$ok ki$ilerin kendi dii$iince ve gortislerine de deger vermedililerinden.

ka$rl

bir

gorU$le

kartrlalt

daflnda daha fazla etliilenme

elilimindedirter

Zeka diizeyi yiiksek olan insanlar tutarsrz ve

mantrksz

tanrfmalar-dar, zeka diizeyi diisiik olanlara gaire daha az e0iilenirler.

lrinciler

ise

karma-$rk tartlqmalardau daha az

etkilenirler.

Eger bir kiqi

karilt

gdriigii dinleyeceli konusunda tinceden

uyanlrsa.

o

gdri\e

kar$ daha direngli olabilecektir.

Tutum

deligikliline

engeller

Cogu ara$trmalann odak noktasr tutum

degitikligini

arttlrma

yollan

iizerinde olmuftur. Eger bircyler

tutumlarnl

ileti$imin savundulu ybnde de-$iqtirirlerse,

iki

tutum arasrndalii fark

azalr,

boyle.ce gerilim de azalacaktr. Bununla birlikte bireok gerilim azaltma yolunun da insanlara agrli

oldulunu

unumamak gerekir. Dolayrsryla kiqinin etkileyici ileti$ime

ka$r

nasrl

diren-dilini,

kendisininlii ile sunulan tutum arasurdaki qeliEkinin

yarattl$ gerilimi

nasrl

giderebildili

konusuna goz atrnali gerekmektedi:

ll€tilimi

Siiriitm€:

birey kendi gorulUnden farkh iletigimin savrnr gii-rutrneye qal4abilir. Bunu ba$arabildiEi olqude gerilimde

kunulacalitf.

(24)

An-cali hedef ya da

dideyici

genellikle uzman bir kaynakla kar$l

k

.r$yadr ve

et-kileyici

iletiqimler genellikle. saf mantrksal tcmelde reddedilebilmeleri giig olacal( bigimde

hazdan[lar. Dolay$lyla

farkh gdruq0 reddetrnenin

mant*lt

bir

gdziim yolu olmasrna kargrn, bu

yolu

seEmek pek kolay olmaz.

Kaynagl kotiileme:

kendi gorii$0nden farkh

bir

iletiqimle karq aqan

kiqi, fadim yarattrgr

bililsel

geliqkiden kaynalilanan

gerilimi'

iletiqim

kayrla-lrnur

giivenilirli$i

olmadrgnla ya da balka aEtlardan olumsuzluklart bulun-duluna karar vererek azallabilir. Bu

ydltem

gok

efilidir,

Eiinliii yalnzca su-nulan goriiSten kaynaklanan tehdidi ortadan kaldrrma.lila kalmaz a)'nca' aynr

ka$l

gbriiq kaymgmtn gelecel(e sunacagr biitun ileti$imleri de zayrf hale

ge-tirir.

lletilimi

garprtma: insanlann uyguladlklan

diler

bir

geli;ki

giderme yolu da, kendi gdrtigleri ile arasrndaki

fartr

azaltacak biqimde

ileliqimi

gar-pltma ya da yanh$ algrlamadfi.

Farkl

iletiqim

bircyin goruSune yalun oldu-gunda, gergekte oldugrndan daha yakm olarali

algrlanr.

Buna benze$irme denir.

Iled{im

dinteyicinirrkirrden gok farkh oldugunda. daha da farkh olarali

alg anr.

Bu siirece

atlaStma

denir.

Manfiga boriime:

luta$zltklafl

kaydrmamn ya da mant (sallalnra-mli ofiadan kaldumanm birEok yolu vardrr. Omegirl oliim cezllanna karqr

bi-ri.

beli

i bir davada 6liim cezasma garptrnlan bir kiqi igin' onun suqunun gok

agr

oldugunu ve bu sorucu

hal*ettigini ileri

s0rebilir. Ancali bu yiintem

bi-reyin

bili$et

sisteminde ba$ka

tiidii

tuta$nlftla.ra

ve dolayrsryla gerilimlere yol aqabilir.

Daha

baltan il€ti$imi

reddetm€: bu

bellii

en gok

kullan

an qozum

yakla$mdr.

Manhksal olarali

ileti$mi

gtiriitmeye ya da kaynapa saldrarak zayrflatmaya gal4mali

yerile,

bireyler, herhangi bir nedene dayanmalistztn, onu reddedebilrnekledirler.

Bir

tfuyaliinin

iyi

nedenlere dayandrr

m$

man-bl6al

ileti{ime tepkisi, ileri siidilen gdd$iiLn sigarayl bmkmasma yetecek ka-dar gtiglii

olmadr$m

sitylemektir. (34)

Tutum degi$ikligine diger engeller olarak. ileti5imin hedefe

ulaSma-slnl zorla{tran

ara degi$kenlere

baknak

gerekmektedir:

Hedef€ ulagma sorunu: tutum degiltirmeyle

ilgili

iglerde gal4an

in-sanlann

en yagamsal ve giig sorunlan, etkilemek istedikleri insanlara

ulag-mal

r.

ReHamcrlar, politikacrlar gabalanmn onemli bir botumiinii,

(25)

zorunda-drlar.

Ozellikle politika ve kamu sorunlannda, insanlar etkileyici iletigimler-le gok az baqbaga kalmak

elilimindedirler.

Konu ne olursa olsun, herhangi

bir iletigimin ulaqabildili

olasr

dinleyici

yiizdesi oldukga diiqiik ohna

esili-mindedir.

Iki

agamah

bilgi

akrmr:

go$u insan kamu sorunlanna

iligkin

prog-ramlan seyretmez ya da malialeleri okumaz. Fakat baalan seyreder ve

okur-lar

Bunlar topluluk ya da gruplannrn en

etkili

kigileri olmak

elilimindedir-ler.

Qevrelerindeki insanlann

tutumlan

iizerinde

etkileri

sebebiyle, onlara "kanr 0nderleri" adr verilir.

ltna

edici materyalin bir bOliimti, bu

iki

agamah iletigim

aracrhlr

ile insanlara ulagrr.

lletigime

hedef olmada

segicilik:

iletigimler etkilemeyi

amagladrh-lan

insanlara ulagamamak

elilimindedir

qiinkii Eogunlukla,

dmelin

demok-ratlar,

bagka

demokratlann yaptrklarr

konuqmalan, muhafazakdrlar

muhafazakir insanlar tarafindan yaprlan konugmalan. dindar insanlar din le-hindeki konuqmalan izlerler. Bu

iletigimi

dinleme'ya da okumada

segicilik-tir.

Krsaca insanlar iruElarun ters dtqen

bilgileri

gffeli

olarak daha az dinle-mek ya da okumali e$ilimindedirler.(35)

Kitle

ileti.Sim

araglarr

Kitle

iletiqim

araglan

bireyin

tutumlannr okul gagurdan, hatta

okul

dncesinden itibaren e$iisi altrna alan ve bellii de tiim ya$am boyunca etliisini yitirmeyen temel

bir

toplumsallaqma kayna[rdrr.

Kitle

iletiqim araglan

farkh

ktiltiir

ve toplumlar arasmda

iliqki

kur-may kolaylaqtrd*lan

gibi, aym toplumun farkh kesimlerinin de

birbirlerini

daha fazla tanrmalanm sallarnaktadr.Yaptlan bir aragtrmada gocuklara,

di-$er iilke insanlanna iligkin

bilgileri

hangi kaynahtan aldrklan soruldugunda; geliqmiq

[lke

gocuklannln en gok

kitle

iletigim araglanna, geligmekte olan

iillie

gocuklannm ise

birincil gruplaa

Oncelik tamdrlr

g0riildii

(Dawson ve

Prewitt,

1969).

Krsal

toplumlarda sorunlar genellikle bireylerin kendi yagam

dene-yimleri

ve yiizyiize

iligkiler smulan

iginde kalmaktadrr. Sanayilegmig top-lumlann $artlan ise gok

farkhdr.

Biiyiik

insan yogunlugu,

ileri

derecede

iq-b0liim[

ve farklilaqma, kiqisel

nitelikleriyle

delil,

uzmanlagmrg

rolleriyle

iligkiye giren insanlar arasmdalii pargalanm$ ve fonksiyonel

iliqkiler.

Dola-yrsryla birey kendi ba$ma" kendi grubunun destegi olrnadan, yol

(26)

gOstericiler-den yoksun diiqiincelerini olugturmak zorundadu.

Diler

bir deyi$le kitle

ileti-qim araElanntn nesnesi durumundadrr.(36)

Az geliqmiq iillielerde okuma yazmad;J.zeyinin diiqtik olugu. yaah

ba-srn iEin

belirli

bir srnuhbk getirse bile 0d kam Onderli$i aracilt$t ile yaah ba-smm

etliisi

de yaygrndr). radyo ve televizyonun yaygrnlaqmasr, toplu grup-lar taralindan izleme olanalmm bulunmast, bu iilhelerde kitle

ileti$m

aragla-nnr

etliili

kdar.

Krsal

alanda yagamrm siirdiiren

bir

kimse

igin

biiyiik

kentin neye benzemekte oldupunu,

TV

sayesinde,

gidip

gOriilmeksizin tasavvur edile-meyecek

bir

qey olmaktan grkarmrgtr. Bu bakrmdan kent ve krr arasrndaki gegitli ayrnmlar standart bir biitiin ehafinda giderici olmasa da, azaltrct bir

et-ki

aracr olarak ele almabilir.

Bununla

birlikte

kitle ileti$im araglannm etkileri ana-baba, O$etmen ve arkadaglara oranla gok daha srnrrh olabilmektedir.

Kitle

iletiqim araglan-nm yaymlan "herkese" yOnelik yayrnlar olup, tek

bir

grup ya da kiqiye

yOne-lik

olamazlar. Bdylece bir tek grubuu veya kiginin anlama giicii ve yetenegi-ne uygun olarali hazrlanan programlar genellikle Eok az sayrdadrr.

Yayrn araglannda kullamlan

dilin

izlenmesi de, soz konusu yayrnlar-da gegen kavramlann bilinmemesi, yabanct

tilke

ya da devlet adamlannm isimlerinin srli

sft

tekrarlanmasr halinde,

elitim

diizeyi yiiksek olmayan kiqi-ler igin zorlagmalitadrr. Hindistan. Kenya,

Nijerya,

Kanada gibi birden gok yerel

dilin

yaygilr

kullammnm oldulu

toplumlarda,

kitle

iletigim araElannur yaymlannm tek

bir

dilden yaprlmasr

etkiyi

srnnlayrcr niteliktedir.(37)

Kitle

kiiltiirii

Kitle kiiltiirii,

almanca "masse" ve

"kultur"

kelimelerinin

birlegme-sinden olugmuqtur. Bugiin alt-orta srmf, gahgan kesim ve

fakirler

olarak ta-nrmlanabilen "masse",

Avrupa

toplumunun

aristokratik

olmayan,

egitim

g0rmemiq kesimini ifade ediyor ya da ediyordu.

"Kultur"

ise yiiksek

kiiltiir

olarak

geviriliyor.

Bu kelime sedece, Avrupa toplumunun

iyi

e$itim gOrmtiq

eliflerinin

tercih etti$i edebiyat, miizik, sanat ve di$er sembolik

iirtnleri

de-$il. aym zamanda, bu iiriinleri sEen

"kiiltiirlii"

kigilerin diigiince ve duygu

bi-qimlerini igeriyor.

Di[er

yandan kitle

kiiltiirti,

ktiltiinsiia go$unlu[un

kullan-drlr

sembolik

iiriinleri

ifade ediyor.(38)

(27)

Kitle

kiilttirti

genellikle ya

kitle

iletigim araglanyla srkga yayrnlanan konulmrn

kiiltiirel

igeri$irti. ya da bu yayrn araglartm izleyen kitlelerin. ya-yurlardan, entellekiiel dtizeyde ne r;ekilde etkilendi$ini belirten bir terim ola-rali

kullanrlmaktadr.

Bu

terimin

ardurda birgok varsayrm

bulunmalitadr.

Ilk

olarak,

kitle

iletiqim araglannm, i.iniversite, kont'erans gibi kitlesel olmayan klAsik araqla-rrn

etliilerinden farkh

ve kendi iEinde

uyumlu bir

biitiinliik

igerdi$i kabul edilmektedir. Ikincisi,

belirli

bir toplumda gegerli

bilgi

ve d0giince biEimleri-nin tamammrn ya da Onemli bir bOliimiiniin deligmesine yol aEan belirleyici etliileri oldu$u varsayilmaktadr. Ugiinciisti, agftga belirtilmemekle

birlikte,

kitle

kiiltiiriinun yansra elit

tabaliaya 6zgti

bir

bagka

kiiltur,

yani

kitle

dedi-$imiz toplumun geniq bir kesimiyle ayncahkh

kiiltiire

sahip birbagka kesim

sOz konusu

olmalitadr.

Sosyolojik terminolojide

ise

kitle

kiiltiirii. belirli bir

gergeli

ifade eden

bir

terim de$il, gahqmalarda bir varsaytm, ya da araqtrmalarda geqici bir arag olarali kulanrlmaktadr. Bu durumda terim,

kitle

iletiqim araglanntn

etkileriyle

oluqmuq 0zgtil bir

kiiltiirel birli$i

igermekten uzak kalmaktadu. Hangi anlamda kullanrlnsa kullantlsrn,

kitle

kiiltiirii

kavramrndan ya-radanabilmek, kavramrn sadece iEeri$ini ve elemanlannr tanrmalila de$il, yaygrnlaqmasrna sebep olan olaylarr ve ondan etkilenen kitleleri inceleyebil-mekle

mtimkiindiir.(39)

Edward Shils estetik. entellektiiel ve ahldki standartlara gdre

kiiltiir

seviyelerini kabaca Ust (superior. refined), orta (mediocre) ve briital olarak

smrflandnyor. Ust

ktiltiir

ekonomik. sosyal ve siyasal analizleri, felsefe, ro-man ve qiirde

biiyiik

eselleri,

bilimsel

teori ve araqtrmalan, resirn, heykel, miizik ve mimarideki dnemli gahgmalan igeriyor. Orta kultiir. go$unlukla iist diizey

kiiltiir

konulannt kapsryor ancali bu Eahqmalar daha az orjinal ve iist diizey

kiiltiir

gahgmalarryla ltettiiz biitiinlegmemig durumda.

Briital

kiiltiir

ise, konulann derinli$ine inmeyen, incelikten yoksun, kaba gOrtig ve yakla-qrmlan iqeriyor.(40)

Igerik olarak kitle

kiiltiiriine

belirli bir Ozgtinliik tanryan

yazulu,go'

$u kez

iistii Ortiilii

olarali, bu

kiiltiire

olumsuz yaklaEmalitadr'

Ktiltiirlii

bir

insanrn entellekt0el geligmesini etkileyen edebiyat,

bi-lim, sanat gibi

elitim

programlan klAsik

ktiltilr

ya da elit

ktiltiirti

(28)

ta&r. Bu durumda ise

kitle

kultiirii,

abartrh hikayeler. kaba goriintiiler,

sra-dan diigiinceler, moda gibi konulan igermcktedir. Di$er bir deyiqle bu k0lttir. madd rahathk iistiine kurulu

bir

mutluluk kavramrnr: macerit. erotizm ve

ev-lililin

giivenlililini

bir araya getiren bir aqk kavramrn; soygunculann

qidde-te dayah davran4lannr

oldulu

kadar, sempatik yrldrzlann

bEanlanm

igeren

bir

yagam taram ya da

genglilin

delerlerine agrrlili vererek zaman

geEfume-ye ydnelik programlan 6n plana grkarmalitadrr.

Edgar

Morin, kitle

kiilriiriiniin "kollektif

hayal"

diye

nitelendirdili

mekanizmasrnr

psikanaliz terimleriyle

agrkhyor.

Kitle

ktiltiirii

tiiketicisi

yansrtma ve 0zdegleqtirme

yoluyla egilimlerini

tatmin edebilmektedir. Ek-ranlarda srli srli gOriilen

ihltler

ola$aniistii

kiqilikleri

yansrtmaktadlr. Bu

ki-qiler taklit edilmesi savunulan yeni insan prototiplerini oluqturmalitadr.

Izle-yici

kendinde olmayan ya da kendinin gergeklegtiremeyecegi qeyleri kendi drgrna yansrtmaktadr. Ekrandaki kiqiler, gtinltik hayatrn yapmamzr engelle-di$i davramglan gergekleqtirmektedir ve bu "hayali diinya" kitle

kiiltiirii

yay-g rnlaStrkga geniqlemektedir.

Okuyucu ya da

izleyici,

psikolojik eSilimterirri serbest

brakrp,

hayali kahmmanlara

yan$trkeu,

aym zamanda. kendisine yabancl olan bu kiqilede kendini 0zdeglegtirmektedir. Kendinin olmayan ve btiyiik bir olasrhkla higbir zaman olmayacak deneyimleri yagryormuE gibi hissetrnektedir.

B0ylece. oldukEa diiqiik diizeyde

bilgiyi

de igeren ve gergeklerden

ka-gry

sallayan yapay

bir

diinya yaratrlmalitadrr.

Kitle

kiiltiirii

nasrl ve hangi araglarla

yayrlmalitad[? Qiinkii

sonug olarak, srnrlan belirsiz

bir

igerigi olan ve kOtii olarak tammlanan bu

kiiltiiriin

hangi yollardan yayrldr[r Onem kazanmakta&r. Bu agrdan bakrldrlurda, s6zii edilen abartrlmrq hikayelerin

kitle

iletigim araglan diye adlandrnlan sinema, radyo, televizyon ve ytiksek

tirajh

magazinler kanahyla aktanldrklan

g6riil-mektedir. Ancak burada

bir

giigltik

ortaya grkmaktadrr, zira aynr araglarla kldsik eserlerin de aktanlmasr da s6z konusu olabilmektedir.

Kitle

kiiltiirti

hitap

ettili

topluluklar agrsrndan incelendiginde $Oyle bir durum ortaya gftmaktadrq geEitli iilkelerde yaprlan anketlere gOre. yayrn-lan izleyen

kiiltiirlti

kigiler ile digerleri arairnda, programlanm segimi konu-sunda bir aynm olmamahta sadece programlann delerlendirilmesi farkh

ol-maktadr.

(4l)Yani

izleyici kitle dendi[inde elitler bu kitlenin drqrnda

kalma-maLladr.

Bir

aynm sdz konusu oldulunda

elitim

diizeyinden gok, gahgma

(29)

saatleri, ya$ gruplan gibi kriterler goz Oniine

ahnmatladr.

Qok genig bir

elli

alamna sahip yeni iletigim araglannrn belirli bir

kiil-tnrcl degi$im yaraup yaratmadrgl

sorulabilir.

Degigik yollardan L,azarfeld, Schramm, Adorno. Rosenberg ve

diler

birgok yazar radyo ve televizyonun ne yeDi diisUnce aklmlan. ne de

kiiltiirel orijinallililer

yaratamayacagrfu. tam tersine.

golunlulu

memnun etme

gerekliligiyle

si.iLrEkli ofla diizeye Qekilen degerler.

diignceler.

estetik,

ahhlii

ve sosyal temalar yaymatta oldugunu

ileri siimii$erdir.

Diler

bir deyigle, gelli$ bir kesim iizerinde e0iin olma du-rumu. gok

kiqiyi

memnun etme zorunlulugu ile durgun ve orta diizeyde

bir

kiilttiriin

orlaya glkmaslyla Odenm$ olmalitadrr. yayrnlanDl reklam gelirle-rine ballayan ticari ve rekabergi relevizyon sistemleri bu kagrnrlmaz

elilimirr

en qarplcl orneklerini vermektedir giinku

izleyici

anketleriyle saptanan, en

gelif

kesimi kendine geken programlar, finansman aglslndan

rantabld[.

(42)OzeI

televizyon kuruluglannda

bilginin,

kamu televizyonuna oranla,

tiim

ydnleriyle.

"objektif'

olarak

verilebileceli

sOylenebilirse de, geni$

bir

kesimi kazanmali igin demagojiye

kaymalafl

daha olasl

olmalitadr.

Kamu televizyonlannda ise,

bilingli

bir

kultiirel

politika

izleyebilme iisti.inliigiine kargrn bu kurumlann, hiikiimetlerin elinde tehlikeli bir

sihh

olma endigesili de beraberinde getirmekledn.(43)

Jean Cazeneuve. insatlann diiliincelerine basklrun modem loplumla-ra ozgii olmadrgrDr soyleyerek, yazrnrn bulunmasmdan once, sosyal

kontrol

mekanizmasr olarali geleDeksel seremonileri atrnek gostermehfedir. Mc

Lu-han. ortaEaga kadar sozlii. r,iinesanstan itibaren

bas

l, yann elektronik diye-rek, tarihi donemleri

belirli

iletilim

ripleriyle kamkterize ediyor. Kirle

kiilrii-riifliin

igerigi mevcut durumlann fartsrz

kabulii

ve konformizmden olugur.

Marks'rn ileri

siirdtilii dinir

halk igin uyusrurucu i$levi gbrmesi

gibi kirle

kiiltiirii.

ezilenlere,

giinlnk

ya$amlanndan uzalilaqarak kurgu

bir

cennette

kendilerini

teselli etme imkam saglamaktadr.

Kollektif yayn

araglanmn ortaya grkmasmdan Once. ki.iltihi.in

yayll-masr. kuulu$un

yara[c

anna genil

bir

inisyatif ve balrmsrzhk sallayan za-naat ytintemleriyle saBlamyor. orta ve a$agr

kiiltiirel

diizeyler halli kesiminde sakh kahyor.

diler

bir deyi$le

goriinmiiyorladl

Modenl gaga gelinceye ka-dar elitlede kitleler arasrnda ne

kultiirel

bir itigki, ne de bu iki kesim ansrnda

boqlulu

dolduracali ya da gii,riinrtiy0 degi$thebilecek bir ona srnlf soz konu-su

olmugur.

(45)

Kiilturiin

endiistrilegmesiyle

birlikte,

ii

inlerin

standartla$ma$ ve

Referanslar

Benzer Belgeler

Çeşitli araştırıcılar tarafından bu tür teknolojilerin tarihsel etkisi üzerine gerçekleştirilmiş olan çalışmalar, bu teknolojilerin daha hızlı biçimde ve daha uzak

Bilişsel gelişim kuramının temel kavramlarından biri de, kişinin kendisini erkek ya da kız olarak tanımlaması anlamına gelen toplumsal cinsiyet kimliğidir (gender

Kitle iletişimi ile ilgili teorilerin gelişimi 2: Sınırlı etkiler kuramı, seçici algılama kuramı, tutarlılık

2) Simgesel malların üretimi ve alımlaması arasındaki temel bir kopukluğun kurumlaştırmasıdır;.. 3) Simgesel biçimlerin zaman ve uzamda elde

Bunun karşısında, eleştirel araştırma, hakikat için arayışa girişmeye ve bunun için eyleme geçmeyi, bunu yaparken de kaçış yokmuş gibi görünse de var olan

Klasik anlamda bir kitle tanımına karşı çıkanlar, bu araçların ilettiği mesajların kişilere, soyut bir kitle olgusu içinde değil, içinde yer aldıkları toplumsal

Şişli heyeti Sabilı Halimin başlcadı^ıntia İsmet Çetin Yalpın, U lvi Çetkı Yalpın, Salih Zanabatü, İsmet G i­ ritli, Neşet Şirinden mürekkeptir.. Partinin

Bu çalışmalar ışığında obstrüktif uyku bozuklu- ğuna neden olan hipertrofik adenotonsillerin uyku düzeni ve yapısını bozarak büyüme hormonu salınması- nı bozduğu,