• Sonuç bulunamadı

Onbeş günün basınından

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Onbeş günün basınından"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ON BEŞ GÜNÜN BASININDAN

Yaşar Kemal’e

verilen nişân

Ünlü romancımız Yaşar Kemal’e Fransa’da Légion d ’Honneur verilmesi ve “ İn­ ce Memed” filminin Lond­ r a ’da gösterim e girmesi basında geniş ölçüde yansır­ ken sanat - siyaset ilişkisini de gündeme getirdi.

Nadir Nadi, 12 Mayıs günlü Cumhurıyet’ıe yayım­ lanan başyazısında şöyle de­ di:

“ Olay, kuşkusuz Türk sanat ve yazın dünyası açısın­ dan sevindiricidir. Gerçi Ya­ şar Kemal üç gün önce göğsüne ta k ıla n Légion d ’Honneur’den çok önceleri, başta Türk okurları olmak üzere pek çok yabancı okur tarafından onurlandırılmış, yapıtları hemen bütün dille­ re çevrilmiştir. İsveç’ten Gü­ ney Amerika’ya değin her ülkede adını ve sanatını tanıt­ mıştır. (...) Bizim bu .yazıyı yazmaktan amacımız, bu ve­ sile ile kimi çevrelerde Yaşar hakkında yersiz, haksız, kü­ çük düşürücü saldırılara kal- kışılmasıdır. Ermeni terör- cülerini hoş görüyor, hatta koruyor diye Fransız hükü­ metine kızıyoruz ya, işte bu yüzden Yaşar Kemal de Fransa’ya küsmeli, verilen nişanı geri çevirmeli imiş. Bu konuda en iyi yanıtı yine Ya­ şar Kemal vermiş, politikanın ve edebiyatın ayrı ayrı şeyler olduğunu söylemiştir. Ger­ çekten, Yaşar’ın göğsüne ta­ kılan Légion d ’Honneur, Fransız hükümeti adına de­ ğil, Fransa devleti adına ve­ rilmiştir. Devlet ise bilindiği gibi bir hükümeti, hatta bir iktidarı temsil etmez. Gelmişi ile, geçmişi ile tüm ulusu temsil eder.”

Aynı gün, Dışişleri Baka­ nı Vahit Halefoğlu Cumhu­

riyet’in sorularını yanıtlarken

şu görüşünü de dile getiriyor­ du:

“ Şimdi bir Türk yazarına Fransa’nın en büyük nişanı veriliyor. Bunu da

Cumhur-38

başkanı veriyor. Oradaki bü­ yükelçileri davet ediyor. Bu davete büyükelçilerimizin ka­ tılmaları son derece normal bir harekettir. Bizim yazarı­ mızın nezdinde Türkiye’yi bir nevi yüceltiyor. Bunda politik bir şey aramamak lâ­ zım. Légion d ’Honneur her gün ve herkese verilen bir ni­ şan değildir. Bunu bir vatan­ daşımız, bir yazarımız ala­ biliyorsa bunu takdir ettiği­ mizi göstermemiz normal­ dir.”

Teoman Erel de, Milli- yet’teki köşesinde, 11 Mayıs günü şu değerlendirmeyi yap­ tı:

“ Elbette ki, sanatçıların, siyasetçiler tarafından birbi­ rine düşman hale getirilmek istenen milletlerin birbirleri­ ni daha iyi anlamalarına bü­ yük katkıları olmuştur ve olacaktır. Bu bakımdan Ya­ şar Kemal’in “ şu kalleş Fran­ sa’dan nişan almayı reddet” seklindeki samimi fakat faz­ la ateşli telkinleri dikkate al­ maması ve yumuşama vesile­ si y a ratılm asın a katkı sağlaması iyi oldu.”

Karşıt görüş

Ergun Göze, Tercüman'- daki köşesinde bu konuyla il­ gili üç yazı yayım ladı. Özellikle bunlardan biri Ya­ şar Kemal’e hakaret niteli­ ğinde cümlelerle dolu oldu­ ğundan, yalnızca Dışişleri Bakanlığı’nın yukarıya ak­ tardığımız demecine değinen yazısından (14 Mayıs) kimi cümleler aktarıyoruz:

“ Bu madalyayı veren bir maksatla vermiş, alan bir maksatla almıştır. Bu madal­ ya Türk için, Türkiye için ve­ rilmemiştir. Bu madalya sos­ yalist bir iktidar tarafından sosyalist bir Türk vatandaşı­ na, sosyalist iktidarın Tür­ kiye’ye karşı yürüttüğü ana politikanın gereği olarak ve­ rilmiştir. (...) Hayır Sayın Bakan hayır, bin kerre ha­ yır... Bu madalya Türkiye’­ den hiçbir şey alamaz ve Türkiye’ye hiçbir şey vere­ mez. Amma alanı ve alanı

koruyanları da yüceltmeyece­ ğim göreceksiniz... Millet bu­ nu lıeı zaman olduğu gibi büyük asalet ve hikmet dolu vatanperverlik süzgecinden geçirip dünya âleme göstere­ cektir. Çünkü bu büyük mil­ let bu şartlarda verilmiş bir madalyanın tesellisine muh­ taç olmanın, 70sente muhtaç olmaktan beter olduğunu çok iyi bilmektedir.”

Yaşar Kemal’in

görüşü

Yaşar Kemal, Celal Üs- ter’in bu konudaki sorusunu yanıtlarken (Cumhuriyet, 18 Mayıs), görüşünü şöyle dile getirdi:

“ Bu bir kültür olayıdır. Ülkelerin gündelik politika­ ları dost olabilir, düşman olabilir, ama sanatvekültür- ler dost olmalıdır. Sanırım, bizim kamuoyumuz da bunu böyle kabul etti. Uygar ülke­ lerde gündelik politikalar ile edebiyat ve sanat olayları bir­ birine karıştırılmıyor.”

Ve “ İnce

Memed” filmi

Leyla U m ar’ın 8 Mayıs günlü Cumhuriyette yer alan yazısında “ İnce Memed” fil­ minin galasının 14 Mayıs ak­ şamı yapılacağı belirtiliyor; Londra Büyükelçimiz Rahmi Gümrükçüoğlu ile eşinin fil­ min galasına katılmayacakla­ rı açıklanarak bunun nedeni “ Londra sefiremiz” in ağzın­ dan şöyle aktarılıyordu:

“ Bundan bir süre önce filmin prodüktörü Fuat Ka- vur’dan rica ettik, filmin özel olarak bize gösterilmesini is­ tedik. O, kesinlikle böyle bir şey yapamayacağını, ancak galada herkesle birlikte filmi izleyebileceğimizi söyledi. Biz bu nedenle ne filmi izleyebi­ leceğiz ne de Maksim’de ve­ rilecek olan supede bulacağız.”

Aynı yazıda filmin ya­ pımcısı ve yıllardır Peter

Üs-tinov’un baş asistanlığını yapan Fuat Kavur’un şu de­ meci yer aldı:

“ T ürkiye Büyükelçisi Rahmi Gümrükçüoğlu, bize burada sansür uygulamaya kalktı. Filmi galadan önce görmek istemesinin nedeni eminim şu: Şayet istemediği şeyler varsa, protesto edecek. Oysa ben filmi dışarıda yap­ tım. Ve İngiliz sansüründen geçirdim. 15 yaşının üstünde­ ki herkesin görmesine izin ve­ rilen İnce Memed’e memle­ ketim ne yazık ki sahip çık­ mamakta direndi.”

Teoman Erel, yukarıda sözü geçen yazısında, “ Bu vesile ile çuvaldızı Fransa’ya batırırken bir iğne de kendi devletimize dokunduralım” kaydı ile film üzerine şunları yazdı:

“ Dün denecek kadar ya­ kın bir tarihte büyük sinema sanatçısı Peter Ustinov’un da rol alacağı ‘İnce Memed’ fil­ minin Türkiye’de çevrilme önerisi reddedildi. Ustinov da gitti filmi Yugoslavya’da çekti. Şimdi o filmin, sine­ manın Nobel’i sayılan Os- car’ı alma ihtimali olduğunu okumaktayız... Yazık! Ülke­ mizi, insanlarımızı, tabiatı­ mızı ve kültürümüzü en iyi sanatçıların katıldığı bir film­ le tanıtma fırsatını kaçırmış olduk. Bundan sonra daha akıllı davransak iyi olacaktır. Sanatın ve sanatçının ülkeler ve milletler arasında kurdu­ ğu köprü, günlük siyasetin geçici fırtınalarına dayanabi­ lir ve çoğu kez onları aşar.”

Yaşar Kemal, bu konu­ daki görüşünü ve tutumunu Celal Üster’e şöyle açıkladı

(Cumhuriyet, 18 Mayıs):

“ Filmin bizim damgamı­ zı çok az taşıyan bir yapıt olarak ortaya çıkacağı kaçı­ nılmazdı. Diyeceğim, bazı gazetelerimiz, Büyükelçiliği­ mizin filmin galasına gitme­ yeceğini yazdılar; benim de bu yüzden gitmediğimi söy­ lediler. Herhalde şaka ettiler. Oysa içimden gelmedi gitmek (...) Hükümetler, yirmi yıldır ‘İnce Memed’ filminin Tür­ kiye’de çevrilmemesi için ba­ na hangi nedeni gösterebilir­ ler? Benim politik

tutumum-Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Aylin SUNGUR danışmanlığında yüksek lisans çalışmasını yürüten Enstitümüz Hesaplamalı Bilim ve Mühendislik Programı 702091020 sıra sayılı yüksek

Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi ise Mart'ta bir önceki yılın aynı ayına göre %2,8 artarken, ilk çeyrekteki büyüme %2,2 düzeyinde gerçekleşti..

Dışişleri Bakanı Ukrayna’ya maddi destek için yapılacak bir forumu destekleyecekle- rini ama Kırım’ın statüsü ve Kırım Tatarlarının haklarının

Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi çalışmalarını destekleyen şirketler TRAI Meet-up, TR AI Week gibi etkinliklere konuşmacı ve izleyici olarak katılabilirler. TRAI

Geçtiğimiz haftaya Dolar lehine toparlanma devamlılığından bahsedebilmek için önemli destek seviyemiz olan 2.0940’ın hemen üzerinde başlayan kur TCMB faiz

Kısa vadede TL’ye destek olacak unsurun(lokal tarafta) para politikası olduğu kanaatindeyiz; küresel tarafta ise ABD tahvil faizlerinde gevşeme ve küresel

Bu hafta veri tarafında bugün Almanya sanayi üretimi, Çarşamba ABD ÜFE, toptan stoklar, Perşembe İngiltere BOE faiz kararı, sanayi üretimi; ABD TÜFE, Cuma ABD

Gör Buse KERİGAN, İstanbul Geli- şim Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Mes- lek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı ikinci sınıf, ikinci öğretim öğ- rencileri ile