• Sonuç bulunamadı

Kibrit suyu, Aziz Nesin ve Markopaşa

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kibrit suyu, Aziz Nesin ve Markopaşa"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

S A Y I 4 8 8 3 0 T E M M U Z 1 9 9 5

(2)

30 TEMMUZ 1995. SAYI 488

MİZAH

3

1945-1950 döneminin en önemli

gülmece olayı olan Markopaşa

hareketini başından sonuna kadar

yürütenler; Sabahattin Ali, Aziz

Nesin, Rıfat İlgaz ve Mim

Uykusuz’du. Markopaşa ve onun

devamı olan gazetelerde çalışan tüm

yazar ve karikatürcülere karşı egemen

güçlerin baskısı, önceki dönemlerdeki

baskılardan çok daha sert ve ağırdı.

Kibrit suyu,

Aziz Nesin ve

Markopaşa

¡fcAt):: -- ¿âl»-."' *,~vv S m i » >•* w» **»**■?*

*****

wwî L»i*cW t İM* I » * ^ *•**• •> W * ***>: 4M$#&<«$»c *4i»y

Wcdtssed Ya Rece» Pcker Medtd!

1? ?*>«.■ *.««& * * S %tr »v i i M U « fetfcMM, >**'»<* kf'-**’-» »»‘ ı»« » : »t m«?''**- ******* #*$«»**. *•*<*•>* i* »««?. r-ifew 5 $: «}•«»»»» S»? " K » * * * i « W *«*** 1 <5»* i » J s » : * « « ş iş ** » » **♦ .; *♦ *» » • « * * * • »*♦)«♦», *♦ ** w ~.v > ■'»' Is«, * * 4 * » ; ^ f « « •***■*•* *itUK*t* ; A*'»«':. $3*$»; İ **♦■*"* >x #■****: 2AİK-..» s.:-. .-¿anum. x.* xs».,-,'**: . * ¡H&totfıt. :# «* »i-. . İ ? & « * * **i*kK>l ** . ,.*»» | ;>y ^v :;3TZ ..* V ' , « «¿ ««M 1 Si .di iy*'. '«¥*><$' i <■*>• * jLr » Fi- F*’ * **s ; V i ■* « **• « İW î * Hm*»».**« w o x - ' x ; » *»•■* V * ** o x î »*> *»■**•** .¡fcjgW»»*» -î''- *> " . »■x * *va r » ;y**< 4» $*$«

*&*»Zx*. $*&&* *& *

i*-y*.-M ■■:■:■.« >*M *t8»* **r> ■ „ **? *«**:. tfx* ■$>&»* >.*yiw ; >!*»»», 4 W O W W !» «K*H-'*X i»»-i» « * * , w 4 > ı **4 W *>■>■■-<•» $***^**$*8 "•*■*» w5» a»

Geçmiş zaman olur ki

hayali deş para etmez

«t >»»> :X* V* » W «l. **>♦ '-X V» r** * «»*8« >«% ***»• »»,>' » • * « , « .'» » « * W * » « F * * » » * »♦ <«*>'• •-Ş***.N *« »«■» «"*<> #nx<. *■>.'»• « İ H S » » « * » « * » • « * K .jfx»,ş «r*x ' » *« *< » » « » W *• * *> ** .'* ik i* , ... , . ... • <«•« « V • « » * » * »<■'• * * • <■*•**> >*♦»*•* * * * * * * * * * * * * * * , M * 4 4 i » K » v i :* * * t *<*■'«* .if* * * * * * * * * • • * * • '».« V. K * 4***«»«* V * ' . * x *» « W , W w »W » > » ■» ♦ "*•*'* , „ . . v- v. V » M » - * * *■», ■ < :* * * * * * ********** * * * ** >< V rt», * f t * * * ' * f i * . ■ . • >• • » • • • *;•• ¿ t* ** «* ** İ * » * * ^ . . . . , , i v x .. W ' X W ş W x - U A » V»- » ?<«•■*■** **>*•* : W » Xv-x* • « * * < « X » « »fcv. ~ v * V - W « . M * * * r . | H a k k ı n ı z ı h e l â l e d i n O o î l l a r ! A N K A R A O * f 1 J ; ?«•:>. «*> t* * * * ■***»* to&İ *xM. « « « X W v 4 W W V » ~*»*»*fx v.*SW> »■ «F* ©6**MW ** *« > v ifeFλ» V* * « . -« S *«{X«S»X. *mî»s»*'. «*>*■• ' ■ '> l ' * » ' . »MİAti» '*>*WİMv i «*:■• x:m»x, w ^x m- »«•*•; .;,-• * m < -x» i-<x ,■■>?? A " , » A * * . ' " ' -İV.- . :1 : >» V, » Sru: la

Markopaşa ’nııı ilk sayısı...

•.- v - w * . • f f « a r *

.* » » '" " v )ş ^ x », 8Ar» n m t i t ¡pi***#*

Bj ocnkii Deaıokrallae. dSs selef ^¡e m işler, neler yazmısl irdi? i S-u » 4 rt *r *« u r» >*<> ©»»»*••»>

rw«ja»r

SEM R A ATILGAN

A

ziz Nesin’i günümüz gençliği ço­ğunlukla edebiyatçı kimliği ile tanır.

Bu konudaki tartışılmaz üstünlüğü ona edebiyat dünyasında saygın bir

konum sağlarken, belki de “yılmaz gazeteci kimliği” -dönemin Basın Kanunu’na rağmen-

unutuldu. 25 Kasım 1946’da, Aziz Nesin, Sa­ bahattin Ali ve Rıfat İlgaz’ın önderliğinde ya­ yın hayatına giren Markopaşa adlı haftalık gülmece gazetesi, yazarın yaşamında önemli mihenk taşlarından biriydi.

1946 yılı; tek parti yönetiminin toplumun tabanından gelen demok­ ratik talepler nedeniyle, partinin sı­ nıf temeli konusunda birtakım deği­ şimleri gerekli kıldığı bir yıl olduğu kadar, Demokrat Parti hareketinin de güçlenmeye başladığı bir dönem ol­ muştu.

1940’lı yıllardan itibaren Basın Kanunu’nda, “basın özgürlüğü” aleyhine yapılan değişikliklerin hız­ lanması basın dünyasında yeni ses­ lerinin duyulmasını engelleyemedi. Pek çok yayın organının kapatılma­ sı, yargılanmalar, tutuklanmalar ga­ zetecileri yıldırmıyordu. Özellikle tek parti yönetiminin haksız uygula­ maları, ekonomik zorluklarla birle- şince yaşam, toplumun hemen her kesimi için çekilmez hale gelmişti.

Bu durum bir gülmece gazetesi için son dere­ ce uygun bir ortam oluşturuyordu.

Kundura işçilerinin isteği...

İşte böyle bir ortamın ürünü olan 25 Kasın 1946’da, Markopaşa adlı haftalık gülmece ga­ zetesi, Sabahattin Ali’nin yazdığı İstiklal” ad­ lı başyazı ve “Medcd Ya Recep Peker Meded”

manşetiyle yayın hayatına girdi. Bu olay Rıfat

İlgaz’ın anılarında şöyle geçti:

Rıfat İlgaz bir gün A zizN esin’le buluşup, Esat Adil’in kurduğu “Türkiye Sosyalist Par- tisi”ne uğradı. O günlerde ikisi de işsizdi. Boş­

ta kalmalarına üzülen “Kundura İşçileri Der­ neği” işçileri, bir duvar gazetesi çıkarmak is­ tediklerini söyleyip onlara mizah dergisi çı­ karmalarını önerdiler. Aziz Nesin’in yazarlık­ ta en ünlü yıllarıydı bu yıllar. Partinin oturma salonunda işçiler, hemen aralarında yüz lira toplayarak gazeteye ad aramaya koyuldular. Markopaşa’ydı buldukları ad. Daha sonra bu düşünce Sabahattin Ali’ye açıldı. Hemen der­ ginin kaça çıkacağını hesaplamaya başlayan Sabahattin Ali koyduğu 650 lira sermaye ile gazeteyi yayınlamaya karar verdi.

Bu arada Rıfat İlgaz, öğretmenlik mesleği­ ne geri dönmüştü. İdari işlerin, 4 ara- lık tarihine kadar, Tan’da çalışan, sonrasında işsiz kalan Haluk Yetiş tarafından yürütülmesi kararlaştırıl­ dı. Markopaşa’nın ilk sayısı altı bin adet basıldı! 57x82’nin ikiye katlan­ mış olan yarısı ebatındaki gazeteye, zamanına göre de düşük sayılabile­ cek bir fiyat tesbit edildi; on kuruş. İlk sayının dağıtımı için bayi Fazıl Ünverdi ile anlaşıldı. Ancak bayi Halk Partisi’nin adamlarından biri olduğundan gazeteyi dağıtmadı. Bu­ nun üzerine gazetenin dağıtımı İs­ tanbul tarafında Kambur Hüseyin’e, Üsküdar tarafında da Deli İbrahim’e verildi. Fazıl Ünveıdi’nin dağıtma­ dığı birinci sayı ertesi gün dağıtıldı­ ğında ortalık birbirine girdi. İlk sayı üçüncü gün karaborsaya düştü

ve*-DERGİDEN

Merhaba,

Son haftalarda çılgınca süren

promosyon savaşı, gazete okuma

zevkimizi yerle bir etti. Türkiye ’de ya

da dünyada ne olursa olsun büyük

gazetelerimizin en önemli haberi

çatal, bıçak, tabak üzerine kuruluyor.

İnsan zaman zaman verilen

kuponlardan ya da dağıtılan pahalı

armağanlardan çok gazetelerimizin en

tepesinde yer alan bu promosyonların

duyurularına içerliyor. Dağıtılan

malzemenin kalitesine göre okur

tercihini yapıp bakkalından aldığı

gazeteyi değiştiriyor. Doğal olarak

çatal bıçak ve nevresimlerin tirajı

gazetenin tirajını da yükseltiyor.

Marko Paşa adını hepiniz

duymuşsunuzdur. 50 y ıl önce çıktığı

halde, Türk basınında önemli bir köşe

taşı olarak yerini hâlâ koruyor.

Gazetelerin tencere, tabak dağıtmayı

akıllarından geçirmedikleri bir

dönemde, 1045-1950 yılları arasında

yayımlanan Marko Paşa, kitlesel

muhalefetin yazılı sözcüsüydü. Hem de

mütevazı bir tirajla değil, o günlerin

gazetelerini sollayarak, tam 60 bin

tirajla. Sabahattin Ali ’nin. Mim

Uykusuz ’un. Rıfat İlgaz jn ve Aziz

Nesin ’in yarattığı bu yayın organının

öyküsünü, bu konudaki araştırmasına

dayanarak Semra Atılgan yazdı,

tvi haftalar dileğiyle...

İpek Çalışlar

CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: BERİN NA- Dl ■ BASAN VE YAYAN: YENİ GÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK A.Ş. ■ GENEL YAYIN YÖNET­

MENİ: ORHAN ERİNÇ ■ GENEL YAYIN KOORDİNA­

TÖRÜ: HİKMETÇETİNKAYA ■ YAZI İŞLERİ MÜDÜR­

LERİ: DİNÇ TAYANÇ (SORUMLU), İBRAHİM YILDIZ

■ YAYIN YÖNETMENİ: İPEK ÇALIŞLAR ■ GÖRSEL

YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK ■ REKLAM: MEDYA C

KAPAK: KAM İL A S LA N G E R ’DEN BİR TABLO

R Ö PR O D Ü K SİY O N : ER ZAD E ER TE M

HOTEL MAVİ

B a rd a k ç ı k o y u n d a , k lim a lı o d a n ız d a , te r te m iz b i r d e n iz le iç iç e , d ü ş le d iğ in iz g ib i

b ir B o d r u m ta tili iç in ... “ G ita r v e b u z u k i

e ş liğ in d e Akdeniz’den esintiler”

ÖZEL TANITIM İNDİRİMİ

Tel.: 0 252 313 03 71 - 74 Faks: 0 252 313 03 75

(3)

4

MİZAH

CUMHURİYET DERGİ

Sabahattin Ali

birliradan satıldı. Bu ilk sayı tama­ men tükendi. Gazete ve ilan duyuru­ su yapmadan, kulaktan kulağa söy­ lenenlerle umulanın üstünde okur buldu.

Markopaşa Meclis’te

Markopaşa, yayın hayatına gir­ mesiyle birlikte tüm şimşekleri üs­ tüne çekti. 4 Aralık 1946’da, Mec­ lis’te, sıkıyönetimin uzatılması gö­ rüşülürken, M arkopaşa’dan söz edildi ve sık sık tedbirleralınması is­ tendi. Markopaşa o denli büyük ses getirmişti ki, iktidar bu durumda ka­ yıtsız kalamazdı! Altışar ay uzatıla­ rak altı buçuk yıl sürmüş olan sıkı­ yönetimi, II. Dünya Savaşı’nm sona erişinden bir yıl sonra yine biraltı ay daha uzatmak isteyen iktidar, Mar­ kopaşa gazetesini gerekçe olarak öne sürüyordu. Gazetenin ikinci sa­ yısının çıktığı 2 Aralık 1946’dan iki gün sonra, 4 Aralık 1946’da Büyük Millet Meclisi’nce Markopaşa ile il­ gili Gaziantep milletvekili Cemil Sait Barlas şu konuşmayı yaptı:

“Gazeteler çeşit çeşit müdahale­ lerde bulundular. İstanbul’da şu ve bu partiye mensup gazeteler, hatta kökü dışarda olan Markopaşa bile çıkıyor. Ve bu gazete çıktığı zaman sıkıyönetim kumandanı haklı olarak ilan edilmiş olan sıkıyönetimi hüs­ nü idare ederek bunun için tatbik edilecek muameleyi Cumhuriyet Savcılığına bırakıyor. Bu da ayrıca şayanı şükrandır. Şu halde dış tehli­ ke için ilan edilmiş olan ve ancak ba­ zı yerlerde seyrüsefer hürriyetini ba­ zı şartlar altında ve sırf memleketin müdafaası bakımından tatbik et­ mektedir. Sayın Köprülü arkadaşı­ mın, arzettiğim gibi kökü dışarda olan ideolojiler için, nasıl bizimle beraberiseler, sıkıyönetimin ilanın­ da da partisinin bizimle beraber ol­ duğunu bu kürsüden söylesinler...”

Siyasal edebiyatımızda kökü dı- şarda terimi ilk olarak kullanılıyor­ du. Bu terim bilindiği gibi, sonradan büyük bir hızla yayıldı. Cemil Sait BarlasYn, M arkopaşa'ya kökü dı- şarda dediği hemen tüm gazetelerde haber olarak çıktı. Bu durum karşı­ sında, çıkacak ilk sayıda Cemil Sa­ it Barlas’a cevap verilmesi kararlaş­ tırıldı ve 16 Aralık 1946’da yayımla­ nan dördüncü sayıda, Cemil Sait

Barlas’a cevaben, Sabahattin

A li’nin “Ayıp” ve Aziz N esin’in “Topunuzun Köküne Kibrit Suyu” adlı yazıları yayınlandı.

Baskılar...

Gazeteye sık sık soruşturma ve dava açılıyordu. Sabahattin Ali baş­ yazıları yazıyor ve iki kişi birden mahkûm olmasın diye, imzasız ya­ zıların da sorumluluğunu üstleni­ yordu. Markopaşa ile ilgili açılan davalardan ikisi mahkûmiyetle so­ nuçlandı. “Topunuzun KöküneKib- rit Suyu”, “Hasaıı Ali-Kenan Döner

Komedisi” başlıklı yazılar yüzün­ den “neşren hakaret” gerekçesiyle, Sabahattin Ali üç ay hapis cezasına çarptırıldı.

On bin basılan ikinci sayıdan da hiç iade gelmedi. Gazetenin çok azı Anadolu’ya gidiyor, büyük bölümü İstanbul’da satılıyordu. Üçüncü sa­ yı 20 bin basıldı. Tek bir iade olma­ dığı gibi yoğun bir istek söz konu­ suydu. Bu durum iktidarı rahatsız etti ve ilk baskılar gelmeye başladı. Öncelikle matbaa sahiplerine baskı yapıldı. Beşinci ve altıncı sayılardan itibaren derginin baskı sayısı altmış bine çıktı. Bu o günün koşul larında inanılmaz bir tirajdı. Günlük gaze­ teler örneğin. Vatan ve Cumhuriyet bile yirmi bin satıyordu.

Siyasal baskılarda tiraj artışına bağlı olarak artıyordu. Başmakale­ yi Sabahattin Ali yazıyor, diğer tüm bölümlerde Aziz Nesin çalışıyor, karikatürleri ise Mustafa Uykusuz çiziyordu. Gazete eski İzzetin Han’ında,ZiyaTanburacının el diz­ gisi mürettiphanesinde diziliyordu.

Baskılarsa çok yönlüydü, hükü­ metten, polisten ve sıkıyönetim­ den... Bunların yanı sıra sık sık mahkemeden kapatma kararları çı­ kıyordu. Matbaa sahiplerine baskı yapılarak gazetenin basılmasına en­

gel olunuyordu. Gazete bazen Tan matbaasında, bazen Berksoy matba­ asında, bazen Emek Basımevi’nde basılıyordu. Sonunda gazeteyi basa­ cak matbaa bulunamadı. 7 Nisan 1947 tarihinde bir teksir makinesi alınarak, gazete iki sayfa halinde zımba teliyle birleştirilerek basıldı.

“Muharrirleri nezaret altına alın­ madığı ve hapse girmediği zaman­ larda çıkan mizah gazetesi” ibare­ sinin yer aldığı bu sayı beş kuruştan

Rıfat İlgaz-Aziz Nesin

satıldı. Ancak onbeş bin adet basıla- bilen gazeteye bir de matbaa adı kondu, “Gutenberg”. Teksirle bası­ lan bu sayılardan da tek bir iade gel­ medi. Gazete, adeta bomba imal ediliyormuşçasına gizlilik ve sus­ kunluk içinde yazılıp, çizilip halka ulaştırılıyordu. Sonraki nüshalar “ Ben hiçbir baskıdan korkmam ar­ kadaş, getirin derginizi basayım” di­ yen Sacit Ö get’in matbaasında ba­ sıldı. Sonunda birbaskı makinesi al­ maya karar verildi. Ancak makine gümrüğe geldiğinde, kapanmalar sonucu parasız kalındığından çeki- lemedi.

60 bin tiraj

Bu arada Sabahattin Ali hapse gir- mişti. Aziz Nesin de tutuklandı. Ha­ luk Yetiş, Paşakapısı cezaevinde ya­ tan Sabahattin A li’den ve Harbiye Sıkıyönetim tutukevinde yatan Aziz Nesin’den ziyaretleri sırasında giz­ li olarak yazılarını aldı. Böylece ga­ zetenin yayını; bazı haftalar yayın- ianamayarak bazı haftalarda kapa­ narak sürdü. Bu kapatmalarsırasın- da gazete değişik adlarla çıktı. Mar­ kopaşa her ad değiştirdiğinde, kad­ roda da bir değişi klik ol uyordu. Ma- lumpaşalar, Merhumpaşa oluyor, bir hafta Sabahattin Ali’ye dönük Ali Baba çıkarken, bir diğer hafta bir sayılık Hür Markopaşa boy gösteri­ yordu. Toplatmalar ve tutuklamalar yüzünden gazete basılamadı, bası­ lanlarda satılamadı.

Tüm bu baskılara ek olarak Aziz Nesin, Bursa’ya sürgüne gönderil­ di. Yazı olanaklarının azaldığı bu dönemde, Mim Uykusuz da yazı yazmaya başladı.

Markopaşa, en büyük gazetenin 20 bin sattığı dönemde 60 bin sata­ rak, inanılmayacak birtirajı yakala­ dı. Bakkal çırağından, uyanık öğ­ renciye, hamaldan, karaborsacıya kadar hemen herkesimden insan, bu gazetenin tiryakisiydi. Halk istiyor diye, yerine göre aruzla, yerine göre heceyle manzumeler yazılıyordu. Bazen de halk türküleri tersyüz edi­

(Fotoğraf: A YDIN İLGAZ)

lip içine de politika katıldıktan son­ ra halka sunuluyordu.

Markopaşa sosyal ve politik so­ runları sorgulayan, iktidarı ve toplu­ mu hicveden bir gazeteydi. Bu haf­ talık gülmece gazetesinden tedirgin olan iktidar, gazeteyi kapatmak için en ufak bir fırsatı bile değerlendiri­ yordu. Sonunda 19 Mayıs 1947’de Markopaşa kapatıldı. Yeni bir isim konuldu, Merhumpaşa. Savcılık bu kez de Merhumpaşa’yı kapattı. Ar­ dından Malumpaşa çıktı. Gazetenin değişik adlarla çıkmasına engel olu­ namayacağı anlaşılınca, Sabahattin Ali ve Aziz Nesin tutuklandı.

Sorumlu nıüdürler sı k sı k değişir­ ken Orhan Erkip adlı bir genç Mar- kopaşa’nm sorumlu müdürü oldu. Bir sabah idare yerine geldiğinde, pekçok şeyin altüst olduğu görüldü. Birkaç haftalık yazı birikimi ve ka­ rikatürler, “sorumlu müdür” tarafın­ dan götürülmüştü. Aynı gün Orhan Erkip’in sağcı yazarlarla işbirliği yaparak Markopaşa’yı çıkaracağını öğrendiler. Orhan Erkip, gazeteyi Mustafa Uykusuz’un hapishaneye giderken gerekli olur diye imzaladı­ ğı boş kâğıtları doldurarak kendi adına devretmişti.

Sahte Markopaşa

Hemen “sahte” Markopaşa yayın hayatına girdi. Önemli bir bölümü çalıntı yazılardan oluşan gazetede, ancak birkaç küçük fıkra vardı “ger­ çek” Markopaşa yazarlarına ait ol­ mayan. Bir başyazıyla gazetenin milliyetçilerin eline geçtiği açıkla­ nıp, bundan sonra “sol”a karşı çep- healındığı belirtiliyordu. Başka hiç­ bir değişiklik olmayacaktı. Sorum­ lu müdür, gene aynı sorumlu müdür­ dü başlıksa, aynı başlık! Biçimse es­ ki biçim... Köşelerin başlık klişeleri bile aynı klişelerdi. Bu benzetişlere ek olarak Bedii Faik gibi isim yap­ mış bir iki fıkracıyı da aralarına al­ dıkları halde, ancak beş bin satabilir gazete. İkinci sayıda ise sadece bin adet satabilir. Halk “sahte” Marko- paşa’yı tutmamıştı.

1948 yılına gelindiğinde Sabahat­ tin Ali, “Markopaşa”da 1947’de çı­ kan bir yazısı nedeniyle, üç ay hapis yattı. Paşakapısı cezaevinde cezası­ nı tamamladıktan sonra tekrar Mar­ kopaşa’da yazmaya başladı. 12 Ocak 1949 günü ise gazeteler Saba­ hattin A li’nin öldürüldüğü haberi­ ni verdiler. Bu Markopaşa cephesi­ nin adeta yıkımıydı. Bu dönemde Aziz Nesin’le, Rıfat İlgaz sık sıkbu- luşup.yeni bir gazete çıkarmak iste­ diler. Markopaşa’nın imtiyazı Or­ han Erkip’teydi. Ali Baha’nın imti­ yazı Rıfaz İlgaz’daydı ancak Ali Ba­ ba Sabahattin Ali’yi de hatırlatır di­ ye vazgeçtiler.

İmtiyaz hakkı geri alınıyor

Ortam tam gülmece dergilik bir ortamdı. Sonunda Orhan Erkip’le

(4)

30 T E M M U Z 1995. S A Y I 488

imtiyaz konusunda anlaştılar. Orhan Erkip, gazetenin sahibi ve sorumlu müdürü Rıfat llgazolması koşuluy­ la imtiyazı geri verdi. Buna karşılık, o da ortak olacaktı. Markopaşa yeni­ den yayımlandı. Bu kez ilgi daha da çoktu. Gazete tekrar kırk bin tirajına ulaştı.

Bu arada, basın savcısı gazeteyi toplatmak için adeta bahaneler arı­ yordu. Savcı parasal açıdan da gaze­ teyi çökertmek istediğinden, daha satışa çıkmadan toplatıyordu. Zaten hurda makinelerde basılan gazete­ nin baskı sayısı netbilinemiyordu. Gündüzleri, matbaanın kapısından yapılan dağıtım, geceleri de maki­ neciler tarafından pencereden kendi hesaplarına yapılıyordu.

Mecliste geçen bir tokatlama ola­ yını konu alan biryazı yüzünden Rı­ fat İlgaz tekrar tutuklandı. Sanator­ yumdaki hasta yatağından alınarak Sultanahmet Cezaevi’ne kondu. İl­

gaz’ın tutuklanmasıyla Markopaşa tekrar kapatılmış oldu. Bu esnada, Orhan Erkip de bir sayı çıkıp topla­ tılan Hür Markopaşa’dan dolayı ha­ pis cezasına çarptırıldı. Hapiste Rı­ fat İlgaz’ı ziyarete geldi ve Hür Mar- kopaşa’yı devam ettirmeyi teki ifet­ ti. Ali Karcı’da, Yedi-Sekiz Haşan Paşa diye bir derginin hazırlıklarını yapıyordu. O da Rıfat İlgaz’dan ya­ zı istiyordu.

R ı fat 1 Igaz hapisten çıktıktan son­ ra. Ali Karcı’nın da öncülük ettiği Yedi-Sekiz Haşan Paşa için çalışma­ ya başladı. Sorumlu müdür Orhan M üs’tü. Oııca cezaevi yıllarından sonra yazılar daha ılımlı olmaya başlamıştı. Doğal olarak satış pek parlak değildi. Orhan Erkip de, Hür Markopaşa’yı çıkardı. Elindeki üç beş yazı bittikten sonra, yürüteme­ yeceğini anladı ve imtiyazını Rıfat İlgaz’a devretti. İlgaz, Mim Uyku- suz’la görüştükten sonra. Babıali

dağıtıcılarını dolaştı ve o andan iti­ baren gazeteyi tek başına yürütme­ ye karar verdi. Markopaşa sırasıyla, Malumpaşa, Merhumpaşa, Ali Ba­ ba Kırkharamilergibi adlarla, Rıfat İlgaz’ın kaleminden yaşamını sür­ dürmeye çalıştı.

Hoşgörü savaşı

Markopaşa’yı bu denli önemli kı­ lan, Cumhuriyet döneminin ilk siya­ si gülmece gazetesi olmasıydı. Cumhuriyet döneminde Markopaşa gazetesi çıkana kadar gerçek anlam­ da siyasal gülmecenin var olduğu söylenemezdi. II. Dünya Savaşı’mn yarattığı zorluklar, baskılar, gülme­ cenin egemen sınıflara savaşını zo­ runlu hale getirmişti. Markopaşa da bu ortamın ürünüydü.

1945-1950 döneminin en önemli gülmece olayı olan Markopaşa ha­ reketini başından sonuna kadar yü­ rütenler; Sabahattin Ali, Aziz Ne­ sin, Rıfat İlgaz, Haluk Yetiş ve Mim Uykusuz'du. Mar­ kopaşa hareketi, sosyalist bir kadronun hareketiydi. Ancak genel muhalefet içinde hareket etmeyi uygun gören Markopaşa’da, Saba­ hattin Ali’nin başyazıları dı­ şında, sosyalist hiçbir tavır yoktu. Markopaşa’nın özel­ liği, çok partili hayata geçi­ şin ve demokratik düzenin mücadelesini yapmış olma­ sından geliyordu. DP’nin iktidara gelmesinde, Mar- kopaşa’nm etkisi inkar edi­ lemezdi. Osmanlı İmpara­ torluğu ve Meşrutiyet döne­ mi de dahil, hiçbir zaman ik­ tidara karşı böylesine açık muhalefette bulunulmamış­ tı. Bir anlamda Markopaşa gazetesi, demokratik birdii- zende olması gereken, sos­ yal ve politik hoşgörünün savaşını vermişti.

Aziz Nesin’in savaşımı

Beş yıl süren Markopaşa hareke­ ti, tek parti yönetimine karşı olan halkın ve aydın çevrelerin olağanüs­ tü ilgisiyle ayakta durmuştu. Os­ manlI ve Meşrutiyet günleri dahil, hiçbir zaman iktidar böylesine açık hiciv oklarına hedef olmadığı için Markopaşa hareketi halkın büyük il­ gi ve sevgisini toplamıştı. Markopa­ şa gazetesi Aziz Nesin’in yaşamın­ da, demokrasiye olan inancıyla sür­ dürdüğü gerçek bir gülmece sava­ şıydı. Türkiye’de siyasi iktidara kar­ şı ilk gerçek muhalefeti ve çok par­ tili demokratik hayata geçiş için ver­ diği mücadeleyle gülmece tarihi­ mizde de, hakettiği yerini almıştı. Çok partili hayata geçişle birlikte, Markopaşa hareketi, Aziz Nesin’in ifadesiyle “görevini yerine getirdiği inancıyla” yayınına son verdi.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

değer bulunan Süheyl Ünver'e 1 mil­ yon liralık parasal ödülü ön ü -,. müzdeki günlerde d ü zen len ip cek bir törenle v erilecek

nazesi Çarşam ba günü Şişli ca-“ miinde öğle namazı kılındıktan sonra gazetemize getirilecek ve burada kendisine son saygı du­ ruşu yapıldıktan sonra

Hat­ tâ, (Resimli Kitabın) bir fotoğrafçısının elinden makinesini bile aldılar. Fakat ben işi bir çalımına getirdim. Bir ağaca tırmandım istediğim gibi

bfl- * “ ■ hassa roman, hikâye dışında •debiyat üzerine İleri sürülmüş ö - klrlerin, terüddleria kitap halinde pek az müşteri buluşa bir çok

Bu çalışmada; orta tabakada okume yerine kızılağaç yada kayın kaplama kullanılması durumunda okume kontrplakların bazı özelliklerindeki değişmeler ile

doğmuş, Bahriye mek­ tebinden mülâzım ola­ rak çıkmış, sonra İs­ tanbul Sanayii Nefise Mektebini de

The aim of this paper is to investigate the cost of workforce loss caused by the accidents in construction building sites by using the statistics of three building

Ulusal Kurtuluş Savaşımızın temel ilkelerine yan çi­ zen zamanın devletlilerini kırk sekiz yıl önce bu sa­ tırlarla uyaran Aybar’a verilen ödül, Zincirli Hürriyet’i