• Sonuç bulunamadı

Kronik Blefaritli Hastalarda Demodex folliculorum Görülme Sıklığı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kronik Blefaritli Hastalarda Demodex folliculorum Görülme Sıklığı"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tıp Fakültesi

Kronik Blefaritli Hastalarda Demodex folliculorum Görülme Sıklığı

Prevalence of Demodex folliculorum in Patients With Chronic Blepharitis

Zeynep SÜMER *, M.Kemal ARICI **, Ayşen TOPALKARA**, Semra ÖZÇELİK***, Salih YILDIRIM****

ÖZET

Bu çalışmada Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Polikliniği'ne başvuran kronik blefaritli hastalarda Demodex folliculorum sıklığının belirlenmesi amaçlandı. Şüpheli kirpikler steril zeytin-yağıyla silindikten sonra her göz'kapağından üçer kirpik çekildi. Çekilen kirpikler lam lamel arasında bir damla zeytinyağı içinde 10X ve 40X büyütme ile mikroskopta incelendi. Yapılan mikroskopik inceleme sonucunda 35 kronik blefaritli hastanın 22'sinde (%62.9) Demodex folliculorum erişkini görüldü.

Anahtar kelimeler: Demode* folliculorum, blefarit

SUMMARY

The aim of this study was to investigate the prevalence of Demodex folliculorum in patients vvith chronic blepharitis admitted the Department of Ophthalmology. First the suspicious eyelids are scrubed vvith steril olive oil and then three hairs from each eyelid are broken off. Later these hair are put on to the slide vvith cover glasses containing olive oil betvveen and then examined by 10X and 40X magnification on microscope. As a result of the microscopic investigation patients having chronic blepharitis adult form of Demodex folliculorum was founding 22 of 35 (62.9%).

Key vvords: Demodex folliculorum, blepharitis.

C. Ü. Tıp Fakültesi Dergisi 22 (2): 69 - 72, 2000

GİRİŞ

Demodex folliculorum ilk olarak 1843'de Simon tarafından tanımlanmış, insan cildinde en sık rastlanan ektoparazittir (1). Akarcıkların Demodicidae ailesinin Demodex cinsinde bulunan parazitin iki türü insanda yağ bezlerine ve kıl folliküllerine yerleşerek yaşamlarını devam ettirmektedir. Zorunlu parazit olan bu akarcık cinsi için insan doğal konaktır. Bu akarcık cinsi içinde yer alan D. folliculorum insanda kıl folliküllerinde, D, £revis yağ bezlerinde, D, cati kedilerde, D. can/s köpeklerde, D. bovis ineklerde, D. phylloides domuzlarda ve diğer bir çok evcil ve yabani hayvanlarda yerleşmektedirler (2-4).

Akarcığın şeffaf ve puroya veya solucana benzeyen vücudu, baş ve göğüsün birleşmesiyle oluşmuş sefalotoraks ve karından ibarettir. Erişkinlerinde; Yrd.Doç.Dr. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Sivas

** Yrd.Doç.Dr. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Sivas *** Prof.Dr.Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı, Sivas **** Araş.Gör.Dr.Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Sivas

(2)

Kronik Blefaritli Hastalarda Demodex Follıculorum Görülme Sıklığı

sefalotoraksta (vücutlarının 1/3 ön kısmı), hareketleri son derece kısıtlı, çok kısa dört çift bacak bulunur. Her bir bacak, bir çekmen ve iki pençe ile sonlanır. Dişi parazit 250-440|xm x 40-55|um boyutlarında, genital açıklığı karın kısmında dördüncü çift bacakların arasın-dadır. Erkek parazit ise 300/im x 40|nm boyutlarında, genital açıklığı sırtta ikinci bacaklar hizasındadır. Yu-murtaları 60-80|um x 40-50nm boyutlarındadır. Yumur-tadan üç çift bacaklı larva, larvadan da dört çift bacaklı nimf oluşur. IMimfin iki kez gömlek değiştirmesiyle de erişkin parazit meydana gelir (3). Bu yaşam döngüsü yaklaşık 14 gün sürer. Erişkin dişinin ömrü ise yaklaşık 5 gündür. Dişi bu kısa ömründe sadece birkaç yumurta bırakabilir.

Aynı follikül içinde 1-15 akarcık bulunabilir. D. folliculorum ve D. brevis genelde birbirlerine benze-mekle beraber, D. folliculorum'un epitelyal follikül hüc-relerinden, D. brevis'inde yağ bezleri hücrelerinde lokalizasyonuyla ve D. brevis erişkinin D. follicularum erişkininden %30 daha küçük olmasıyla birbirlerinden ayırt edilebilirler (5).

Toplumda yaygın olarak bulunan D. folliculorum ve D. brevis'in yaptığı enfestasyona demodicosis denmek-tedir. Demodicosis prevalansı yaş ile artmaktadır. 45 yaş üstü erişkinlerde demodicosis oranı %90-95'i bulun-maktadır.

Bu akarcık bazı yazarlar tarafından apatojen olarak kabul edilmekte idi (2, 6). Ancak dünyada yaygın olarak bulunan bu parazit, deri için saprofit bir organizma olarak kabul edilebilirken, kronik göz kapağı hastalıkla-rında patojen etken olduğu artık bir çok yazar tarafın-dan kabul edilmekte ve parazit saptandığında anti-paraziter tedavinin verilmesi önerilmektedir (7). Bu parazitler oftalmolojide blefaritis acarica da denilen kronik ekzamatöz blefarite neden olmaktadırlar. Klinik olarak kirpik diplerinin çevresinde keratinize dokular bulunur. Keratin blokajı nedeniyle meibomian bezler görünür hale gelir (8).

retraksiyon kusuru dışında herhangi bir oküler patoloji olan, oküler ve kapaklarla ilgili herhangi bir cerrat girişim öyküsü bulunan, hamile ve emziren kadın has talar, sistemik hastalıklı ve daha önce sistemik veyı blefarit tedavisi dışında topikal antibiyotik tedavisi almı olan hastalar çalışmaya alınmadı. Kronik blefarit tanıl hastaların skuamlı kirpiklerine steril, saf zeytinyağı bi parça steril gazlı bez yardımıyla sürüldükten sonrç skuamlı kirpiklerden üçer adet çekilip, steril saf zeytinyağı

damlatılmış lamlara yerleştirildi ve üzerlerine lamel kapatıldı; 10x ve 40x büyütmede mikroskopta incelendi,

BULGULAR

Çalışmaya alınan toplam 35 hastanın 19'u (%54.3) kadın, 16'sı (%45.7) erkek ve yaş ortalamaları 30.6 ±13.2'ydi.

Yapılan mikroskopik inceleme sonucunda 35 kronik blefaritli hastanın 22'sinde (%62.9) D. folliculorum eriş- l kini tespit edilmiştir (Şekil l, 2).

GEREÇ ve YÖNTEM

Çalışmaya, Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göz Hastalıkları Polikliniği'ne başvuran, daha önce blefarit tanısı ile topikal tedavi almasına karşın yakınmaları düzelmeyen 35 hasta alındı. Blefarit ve

70

(3)

Şekil 2. D, fo/lîculorum erişkini formu.

TARTIŞMA

D. folliculorum'un neden olduğu kronik blefaritli hastalarda belirgin bir hikaye yoktur ama bazı enfestasyonlar kötü hijyen, peroral dermatit ve rosacea ile ilişkilendirilmiştir. Hastaların çoğu asemptomatik iken, bazılarında kirpik diplerinde yanma ve kaşıntı tes-pit edilebilir. Bu belirtilerin sıcak havalarda artması ti-piktir. Klinik olarak kirpik diplerinin çevresinde keratinize dokular bulunur. Keratin blokajı nedeniyle meibomian bezler görünür hale gelir (8).

Bu parazitle enfekte hastalarda tanı seropürülan sıvı veya diğer materyallerde akarcığın bulunmasıyla konur. Tanı için birkaç değişik öneri bulunmaktadır. Bunlardan biri invaziv bir yöntem olan cilt biyopsisidir. Özellikle kirpik diplerinde yerleşen akarcıklar için kulla-.nılabilir ve pratik bir yöntem değildir. Komedon ekstraktör kullanılarak materyal alımı cilt enfeksiyonla-rında kullanılabilir ancak kirpik dibi muayenesi için kul-lanmak olası değil. Bruce ve arkadaşları birkaç kirpiğin çekilerek viskos bir sıvı içinde ışık mikroskobuyla ince-lenmesini, English ve arkadaşları da çekilen kirpiklerin ya serum fizyolojik içinde ya da bitkisel yağ içinde ince-lenmesini önermektedirler (9, 10). Çalışmada bu öneri-ler dikkate alınarak hem viskos bir sıvı hem de doğal bitkisel bir yağ olması nedeniyle saf zeytinyağını steril ederek kullandık.

Çalışmada kronik blefaritlilerde %62.9 sıklıkta D. folliculorum saptanmıştır. Yurdumuzda ilk demudicosis olgusu Saygı ve arkadaşları tarafından (il) bildirilmiştir.

Bu çalışmada sellofanband yöntemiyle alınmış perianal bölge materyalinde D.folliculorum görülmüştür. Ülke-mizde D. folliculorum sıklığını gösteren çalışmalar olduk-ça az sayıda olup daha çok cilt lezyonları üzerine yapıl-mıştır. Budak ve ark.(12) yüzdeki dermatozlarda %47.5, Polat ve ark. (13) akne şikayetiyle gelen hastalarda %15.4 sıklıkta D. folliculorum bulmuşlardır, ama gözde bulunuşu ile ilgili herhangi bir yayın yoktur. Yurt dışında kronik blefaritlilerde yapılan çalışmalarda D. folliculorum sıklığını, Demmler ve ark (14) %52, Roth (15) ise %84 olarak bildirmişlerdir.

Görülm ektedi r ki D. folliculorum kroni k blefaritlilerde oldukça sık rastlanan bir akarcıktır. D, folliculorum tanısı alan blefarit olgularında uygulanan tedavi farklı olduğundan her blefarit tanısı alanda, teda-vi öncesinde rutin olarak aranması tedateda-viye yön vermesi açısından yararlı olacaktır.

KAY NAK LAR

1. Roth AM: Demodex folliculorum in hair follicles of eyelid skin. Ann Ophthalmol 11(1):37-40, 1979.

2. Gear JHS. The pathogenicity of Demodex folliculorum. in Marshall J (ed): Tropical Dermatology 2. Excerpta Medica, Amsterdam, s: 209-215, 1972.

3. Saygı G. Temel Tıbbi Parazitoloji, Esnaf Ofset, Sivas, s: 173-174, 1998

4. English FP. The role of the Acarid Demodex Folliculorum in Ophthalmology. Trans Aust Coll Ophthalmol. Australian Med Pub II: 89-90, 1970.

5. Orihel TC, Ash LR. Parasites in human tissues, ASCP Press, Hong Kong, s: 343-345, 1995.

6. Norn MS: Incidence of Demodex folliculorum on skin of lids and nose. Açta Ophthalmol (Copenh) 60( 4): 575-83, 1982.

7. Kamoun B, Fovrati M, Feki J, Mlik M, Karray F, TriguiA, Ellouze S, Hammami B, et al: Blepharitis due to Demodex: myth ör reality? J Ophtalmol 22(5): 525-7, 1999.

8. Clifford CW, Fulk GW: Association of diabetes, lash loss, and Staphylococcus aureus with infestastation of eyelids by Demodex folliculorum ( Acari: Demodicidoe) J Med Entomol, 27 : 467-70, 1990.

(4)

Kronik Blefaritli Hastalarda Demodex Follıculorum Görülme Sıklığı

9. Bruce EO, Leand S, Nicky RH. Ocular Therapeutics Handbook. Lippincott-Roven, New-York, s: 236-7, 1997. 10. English FP, Nutting WB, Cohn D: Eyelid mite nests. Aust

3 Ophthaimol 10: 187-9, 1982.

11. Saygı G, Marufi M, Köylüoğlu Z: Biri sellofonband preparatı ile saptanan üç Demodex folliculorum olgusu. T Parazitol Derg 7 : 137-144, 1984.

12. Budak S, Özbilgin A. Yüzdeki dermatozlarda Demodex foliiculorum aranması. Türkiye Parazitoloji Derg 1-2: 43- 46, 1988.

13. Polat E, Kutlubay Z, Ergin R, Altaş K, Aydemir E. Ak» İ sebebiyle başvuran hastalarda Demodex folliculorum'ıı i ve Propioniobacterium cinsi bakterilerin yaygınlığının î raştırılması. 11. Ulusal Parazitoloji Kongresi ( 6-10 Eyli 1999, Sivas), s: 237.

14. Demmler M, Kaspar H, Möhring C, KlauS V. Blephariüs ı Demodex folliculorum, associated germ spectrum an specific therapy. Der Ophthalmologe 94 (3): 191-196, - 1997.

15. Roth AM. Demodex folliculorum in hair follicles of eyellı skin. Australas Nurses J 1: 4, 1972.

(5)

Yrd.Doç.Dr. Zeynep SÜMER Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi

Referanslar

Benzer Belgeler

Schirmer testinde çalışma sonunda istatistiksel olarak anlamlı derecede uzama izlenirken gözyaşı kırılma zamanında anlamlı fark gözlenmedi.. Mei- bomian bezi

Bu hastalıkların tek tek istatistiksel olarak karşılaştırmaları pitriasis rosea, akne rozasea ve kontakt dermatitli hastalar diğer deri lezyonu olan hastalara göre anlamlı

Çalışma Ocak 2010-Aralık 2011 tarihleri arasında Fırat Üniversitesi Hastanesi Parazitoloji-Mikoloji laboratuvarına rosacea ön tanısı olarak başvuran hastalarda

Yöntemler: Çalışmaya Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Üroloji Kliniği’ne Mart 2011-Nisan 2012 tarihleri arasında başvuran 49 ürolojik kanserli hasta

folliculorum colonizes areas that are rich in sebaceous glands and hair follicles and density of these skin tags on scrotal and perineal skin consists a significant

Hasta ve kontrol grubuna bir anket uygulanarak aler- jik nitelikli deri ve göz yakınmaları sorgulanarak, Demodex görülme sıklığı bu anketle değerlendirilmiştir..

This paper provides an extensive survey of the machine learning techniques used for the prediction of chronic kidney disease, liver disease, haematological

➢ To evaluate the efficiency of the synthesized nanoparticles as an adsorbent through batch experiments and to study the process control parameters such as contact time,