• Sonuç bulunamadı

KOAH AKUT ATAKTA SERUM RK AST DZEY VE RK AST/KREATNN ORANININ ATAIN AIRLII VE ARTERYEL KAN GAZLARI LE LKS

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KOAH AKUT ATAKTA SERUM RK AST DZEY VE RK AST/KREATNN ORANININ ATAIN AIRLII VE ARTERYEL KAN GAZLARI LE LKS"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KOAH AKUT ATAKTA SERUM ÜR‹K AS‹T DÜZEY‹ VE ÜR‹K

AS‹T/KREAT‹N‹N ORANININ ATA⁄IN A⁄IRLI⁄I VE

ARTERYEL KAN GAZLARI ‹LE ‹L‹fiK‹S‹

THE RELATIONSHIP OF SERUM URIC ACID AND URIC ACID TO

CREATININE RATIO WITH SEVERITY OF EXACERBATIONS AND

ARTERIAL BLOOD GASES IN COPD ACUTE EXACERBATION

‹brahim OCAK 1 Hayrettin GÖÇMEN 2 Ahmet URSAVAfi 1

Duygu KÖPRÜCÜO⁄LU 1 Dilek ÇET‹NER BAHÇETEPE 1 Esin TAfiBAfi 1

Ercüment EGE 1

1Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi, Gö¤üs Hastal›klar›, Bursa 2‹negöl Devlet Hastanesi, Gö¤üs Hastal›klar›, ‹negöl, Bursa

Anahtar sözcükler: KOAH akut atak, ürik asit, ürik asit / kreatinin oran›, arter kan gaz› Key words: COPD acute exacerbation, uric acid, uric acid/creatinine ratio, arterial blood gas

SUMMARY

Serum uric acid (UA) is the final product of purine degradation, its level increases in tissue hypo-xemia. Serum UA level may be indicator in evaluation of impaired oxidation.

The success in indicating hypoxemia, of serum UA and serum UA/creatinine ratio, in COPD with acute exacerbations and the relationship with spirometry and arterial blood gases were investi-gated in our study

Seventy four hospitalizations due to acute exacer-bation of seventy patients with COPD were evaluated. In patients with COPD, pretreatment mean serum UA levels (p<0.001) and serum UA/ creatinine ratios (p<0.01) were higher than postreatment values. There was significantly correlation between serum UA and CRP levels (p= 0.049). Basale UA/creatinine ratio values

ÖZET

Ürik asit, pürin y›k›m›nda son ürün olup doku hipoksisinde düzeyi artar. Serum ürik asit sevi-yesi, oksidatif metabolizmadaki bozuklu¤un belir-teci olarak kullan›labilir.

Çal›flmada 70 KOAH’l› olgunun 74 akut alevlen-me nedenli yat›fl› de¤erlendirildi. Çal›flmam›zda KOAH akut ata¤› (AA) olan hastalarda serum ürik asit düzeyi ve serum ürik asit/kreatinin oran›n›n hipoksemiyi göstermedeki baflar›s›, spirometri ve arter kan gaz› ile iliflkisi araflt›r›lm›flt›r

KOAH AA’l› olgular›n tedavi öncesi ve sonras› serum ürik asit düzeyleri kontrol grubundan anlaml› olarak yüksekti (p<0.001). KOAH AA’l› olgularda tedavi öncesi serum ürik asit düzeyi (p<0.001) ve serum ürik asit/kreatinin oran› (p<0.01) tedavi sonras›na göre anlaml› derecede yüksekti. Yat›fl serum ürik asit de¤eri ile CRP de¤erleri aras›nda anlaml› pozitif korelasyon

(2)

anamnestik a¤›rl›¤›n› gösteren parametreler ile iliflkisi prospektif olarak incelenmifltir.

GEREÇ VE YÖNTEM

Üniversitemiz T›p Fakültesi Etik Kurulu onay› ile klini¤imize KOAH akut alevlenme nede-niyle yat›r›larak tedavi edilen ve bilgilen-dirilmifl onam formunu imzalayan olgular çal›flmaya al›nd›. Çal›flmada 70 KOAH’l› olgu-nun 74 akut ata¤› de¤erlendirildi. Çal›flmada de¤erlendirilecek olgular›n seçiminde KOAH tan›s› ile izlenmekte olan veya yeni KOAH tan›s› alm›fl hastalar›n (GOLD k›lavuzunda (1) yer alan postbronkodilatör FEV1/FVC de¤erinin %70’in alt›nda olmas› ve rever-sibilite olmamas›) akut alevlenme klini¤i ile yat›r›lm›fl olmas› kriteri kullan›ld›. Serum ÜA seviyesini etkileyebilecek hastal›¤› olan (Malig-nite, hipoksantin-guanin fosforibozil transfe-raz (HGPRT) enzim eksikli¤i, kronik böbrek yetmezli¤i, gut, psöriasis), serum ÜA seviye-sini etkileyen ilaç kullanan (salisilat, tiazid grubu diüretik, allopürinol, sitotoksik ilaç, ethambutol ve pirazinamid vs), alkol tüke-ten, bilgilendirilmifl olur formu imzalamay› kabul etmeyen olgular çal›flmadan d›flland›-lar. Olgulara yat›fl esnas›nda (klinik durumu a¤›r olanlarda stabilizasyon sa¤land›¤›nda) ve taburcu olduklar›nda Spirolab MIR tipi cihaz ile ayn› teknisyen taraf›ndan solunum fonksiyon testi yap›ld›. Elde edilen

spiro-were significantly correlated with PaCO2 levels

positively (p<0.01) and PaO2 negatively (p<0.05).

Related to treatments of oxygenization and BiPAP, there were meanly improvement serum UA levels in paralel arterial blood gases

Finally, were determinated the values of serum UA and serum UA/creatinine ratio may be used an indicator of hypoxemia and may help to evaluate the efficacy of applied treatments in COPD.

mevcuttu (p=0.049). Yat›fl serum ürik asit/krea-tinin oran› ile PaCO2 aras›nda anlaml› pozitif

(p<0.01) ve PaO2 de¤eri aras›nda anlaml› negatif

korelasyon (p<0.05) saptand›. Uygulanan O2 ve

BiPAP tedavileri sonucunda arteryel kan gazlar› ile paralel olarak serum ürik asit de¤erlerinde de anlaml› düzelme mevcuttu.

Sonuç olarak, KOAH olgular›nda serum ürik asit ve ürik asit/kreatinin oran› de¤erlerinin hipok-semi belirteci olarak kullan›labilece¤i, uygulanan tedavilerin etkinli¤ini de¤erlendirmede yard›mc› olabilece¤i saptand›.

G‹R‹fi

Kronik obstrüktif akci¤er hastal›¤› (KOAH) alevlenmelerle seyreden kronik inflamatuvar bir hastal›kt›r (1). Bu progressif süreç içinde zamanla ventilasyonun ve kan ak›m›n›n dengesiz da¤›l›m›na ba¤l› olarak geliflen hipoksemi, özellikle alevlenmeler esnas›nda fliddetlenir (2). Doku hipoksemisi, anaerobik metabolizmay› h›zland›rarak adenozin trifos-fat (ATP)’›n degradasyonuna neden olur (3). Bu olay pürin katabolizmas›n›n son ürünü olan ürik asit (ÜA) düzeyinde art›flla sonuç-lan›r (4). Serum ÜA düzeyinin hücresel oksijenizasyon bozuklu¤unu göstermede etkili bir biyolojik marker olabilece¤i düflü-nülmektedir (5). Renal fonksiyonlara ba¤l› olas› serum ÜA seviyesi de¤iflikliklerinin etki-sini nötralize etmek için kreatinine oranla-narak düzeltme yap›ld›¤›nda elde edilen ÜA/kreatinin (ÜA/Kr) oran›n›n hipoksiye ba¤l› anaerobik de¤ifliklikleri göstermede ÜA sevi-yesinden daha sensitif ve KOAH, Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (Obstructive Sleep Apnoe Syndrom = OSAS) gibi hipoksemiyi ortaya ç›karan primer hastal›klar›n fonksi-yonel parametreleri ile daha iliflkili oldu¤u gösterilmifltir (5-7). Çal›flmam›zda KOAH akut alevlenme tan›s› ile yat›r›larak tedavi edilen hastalar›n serum ÜA seviyeleri ve ÜA/Kr oranlar›n›n hastal›¤›n spirometrik, klinik ve

(3)

Tablo 1. Olgular›n demografik, spirometrik ve

laboratuvar de¤erleri ortalamalar›. Ortalama ± SH

Yafl 67.38 ± 0.99

Cinsiyet E/K 67/3

VK‹ (kg/m2) 23.84 ± 4

Sigara içim süresi (paket/y›l) 54.74 ± 2.4

FEV1 (ml) 780.56 ± 36.63

FEV1 % 29.82 ± 1.35

FEV1/FVC 62.18 ± 1.48

Ürik asit (mg/dl) 6.48 ± 0.25 Ürik Asit/Kreatinin 6.82 ± 0.26 metrik de¤erler (FEV1, FVC, FEV1/FVC, F EF25-75,

PEF ölçümleri ve % beklenen de¤erleri) kay-dedildi. Olgular›n AKG ölçümü için yat›fl ve taburcu olduklar› gün içinde, radyal arter-lerinden heparinli enjektör ile 2 cc arteryel kan al›nd›. Bu kan en geç 30 dakika içinde NOVA biomedical Stat Profile Critical Care Xpress kan gaz› ölçüm cihaz›nda de¤erlen-dirildi. Olgular›n yat›fllar›nda ve taburculuk-lar›nda al›nan 2 cc’lik venöz kanda, serum ÜA ve kreatinin ölçümü yap›ld›. ÜA/Kr oran-lar› hesapland›. NIMV uygulanan hastalarda tedavinin ortalama 5. günün de ÜA ve kreati-nin ölçümleri yap›ld›. Yafl, cinsiyet, sigara anamnezi, hastal›k süresi, toplam hastanede yat›fl günü say›s› gibi demografik verilerle beraber ölçülen tüm parametreler kaydedi-lerek de¤erlendirildi.

‹statistiksel Analiz

Çal›flman›n istatistiksel analizi SPSS 13.0 versiyon Windows paket program› kullan›-larak Üniversitemiz Biyoistatistik Anabilim Dal›’nda yap›ld›. Parametrelerin birbirleri ile korelasyonunda Pearson Korelasyon Analizi kullan›ld›. Serum ürik asit ve ürik asit / kreatinin de¤erleri düflük olan ve olmayan gruplar aras›ndaki biyokimyasal, spirometrik ve arteriyel kan gaz› de¤erlerin farkl›l›klar›n› araflt›rmada Mann-Whitney U testi ve Wilcoxon W testlerinden yararlan›ld›. De¤erler ortala-ma ± standart deviasyon (SD) olarak verildi. P de¤erinin 0.05’ten küçük olmas› istatistik-sel olarak anlaml› kabul edildi.

BULGULAR

Çal›flmam›zda 67 (%95.7) erkek, 3 (%4.3) kad›n toplam 70 KOAH’l› hastan›n akut alev-lenme nedenli yat›fl› dahil edildi. Olgular-dan 4’ü çal›flma süresince 2’fler kez ata¤a girdi¤inden olgulara ait toplam 74 akut atak de¤erlendirildi. GOLD kriterlerine göre olgu-lar›n 1 tanesi Evre 1, 3 tanesi Evre 2, 32 tanesi

Evre 3, 34 tanesi Evre 4’tü. Olgular›n orta-lama verileri Tablo 1’de verilmifltir. KOAH akut alevlenmeli olgularda yat›fl ÜA de¤eri ile yat›fl SaO2 de¤eri aras›nda zay›f negatif korelasyon mevcuttu (r= -247, p= 0.034) (fiekil 1-a). KOAH’l› hastalarda yat›fl serum ÜA de¤eri ile inflamasyon belirteci olan yat›fl CRP de¤erleri aras›nda zay›f pozitif korelas-yon mevcuttu (r= 0.240 p=0.049) (fiekil 1-b). KOAH akut alevlenme grubunda yat›fl ÜA/Kr oran› ile yat›fl PaO2 de¤eri (r=-0.229, p< 0.05) ve SaO2 de¤eri (r=-328, p=0.004) aras›nda güçlü negatif, yat›fl PaCO2 de¤eri aras›nda güçlü pozitif korelasyon oldu¤u gözlendi (r=0.398, p<0.001) (fiekil 1c-e).

fiekil 1.a. Yat›fl ÜA de¤erleri ile yat›fl SaO2 de¤erleri,

aras›ndaki korelasyonun grafi¤i (r= -247, p=0.034)

(4)

fiekil 1.e. Yat›fl ÜA/Kr oran› de¤erleri ile yat›fl PaCO2

de¤erleri aras›ndaki korelasyonun gra-fi¤i (r=0.398, p<0.001)

fiekil 1.b. Yat›fl ÜA de¤erleri ile CRP de¤erleri

ara-s›ndaki korelasyon un grafi¤i (r= 0.240 p=0.049)

fiekil 1.c. Yat›fl ÜA/Kr oran› de¤erleri ile PaO2 de¤er-leri aras›ndaki korelasyonun grafi¤i (r= -0.229, p< 0.05)

fiekil 1.d. Yat›fl ÜA/Kr de¤erleri ile yat›fl SaO2 de¤er-leri aras›ndaki korelasyonun grafi¤i (r=-328, p=0.004)

Tablo 2. Tedavi öncesi/sonras› ve NIMV öncesi/sonras› ÜA ve ÜA/Kr de¤erlerinin karfl›laflt›r›lmas›.

Ürik Asit de¤eri (mg/dl) Ürik Asit/Kreatinin de¤eri Tedavi öncesi / sonras› 6.48 ± 0.25 / 5.74 ± 0.24 6.82 ± 0.26 / 6.32 ± 0.29

*(p<0.001) S **(p<0.05) S

NIMV öncesi / sonras› 6.95 ± 1.96 / 5.85 ± 1.81 8.29 ± 1.85 / 7.82 ± 2.81

*(p<0.05) S **(p=0.32) NS

grubun tedavi öncesi ve tedavi sonras› de¤erler karfl›laflt›r›ld›¤›nda, NIMV ile serum ÜA düzeyinde anlaml› düflüfl saptan›rken (p< 0.05), ÜA/Kr oran›nda anlaml› farkl›l›k olmad›¤› görüldü (p=0.32) (Tablo 2).

TARTIfiMA

Ürik asit pürin metabolizmas›n›n son ürünüdür ve ksantin deh idrogenaz enziminin katalize KOAH akut alevlenme olgular›n›n yat›fl

de¤er-leri ve tedavi sonras› de¤erde¤er-leri olarak karfl›-laflt›r›ld›¤›nda yat›fl ÜA (p<0.001) ve ÜA/Kr oranlar›n›n (p<0.05), tedavi sonu de¤erlere göre anlaml› derecede yüksek olarak saptan-d›. Çal›flma grubu içindeki 15 (%21.4) has-taya klinik durumu nedeniyle standart rejime uygun olarak non invaziv mekanik ventilasyon (NIMV) tedavisi uyguland›. NIMV uygulanan

(5)

ise KOAH a¤›rl›¤›n› gö steren parametrelerin ile serum ÜA düzeyi ile iliflkili oldu¤unu belirtmifltir. Çal›flmam›zda saptanan yat›fl arteryel oksijen satürasyonu (SaO2) de¤erle-ri ile serum ÜA de¤erlede¤erle-ri aras›ndaki negatif korelasyon, bu literatür verilerini destekle-mektedir. Buna z›t olarak Garcia ve ark. (7)' n›n stabil KOAH’l› hastalar› de¤erlendirdik-leri çal›flmas›nda, bulgular›m›z ve genel literatür verilerinden farkl› olarak serum ÜA düzeyinin FVC de¤erleri d›fl›nda herhangi bir klinik parametresi ile iliflkisi bulunama-m›flt›r.

Son zamanlarda serum C-reaktif protein (CRP) düzeyinin, SaO2 düzeyi ve 6 dakika yürüme testi ile birlikte KOAH’l› hastalar›n progno-zunu tahmin etmekte ba¤›ms›z bir faktör olarak bildirilmifltir (19). Ruggiero (20) tara-f›ndan, serum ürik ÜA seviyesi ile CRP ve interlökin-6 (IL-6) gibi baz› inflamatuvar be-lirteçler aras›nda anlaml› pozitif birliktelik tan›mlanm›flt›r. Çal›flmam›zda literatüre para-lel olarak serum ÜA seviyesi ile CRP aras›n-da pozitif korelasyon gösterilmifltir.

Serum ÜA düzeyinin, hipoksemiye ba¤l› de¤i-fliklikleri göstermedeki etkinli¤ine karfl›n, renal fonksiyonlardan etkilenmesi negatif özelli¤i olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r. Bundan dolay› ÜA de¤erinin kreatinin düzeyine bö-lünmesi ile elde edilen ÜA/Kr oran›n›n, hi-poksemik hastalar›n a¤›rl›¤› ve mortalitesini de¤erlendirmede tek bafl›na ÜA düzeyine göre daha yararl› oldu¤u gösterilmifltir (11). OSAS’l› hastalarda noktürnal hipokseminin en de¤erli göstergesi olarak ÜA/Kr oran›n›n kullan›labilece¤i bildirilmifltir (6). Yap›lan bir çal›flmada ÜA/Kr oran› ile FEV1, FVC ve istirahatta dispne göstergeleri aras›nda an-laml› korelasyon görülmüfltür (7). Evde oksi-jen tedavisi uygulanan KOAH’l› hastalarda serum ÜA/Kr oran› yüksek olanlarda morta-litenin de artt›¤›n› gösteren çal›flmalar da etti¤i oksidasyon reaksiyonu sonucun da

ksan-tinden oluflur (8). Doku hipoksisi, pürin kata-bolizmas›n› artt›rarak ÜA düzeyinde art›fla neden olur (9). Yap›lan çal›flmalarda artm›fl ÜA üretiminin hayvan ve insan deneylerinde anaerobik metabolizman›n bir göstergesi olarak kullan›labilece¤ini bildirilmifltir (10). El Sayed ve ark. (3), izole rat akci¤erlerinde hipoksinin etkisiyle pürin katabolizmas›nda-ki aktivite art›fl›na ba¤l› olarak ÜA seviyele-rinin yükseldi¤ini göstermifllerdir. Hipokse-miyle seyreden KOAH (6,11), OSAS (4,12), Primer Pulmoner Hipertansiyon (PPH) (13), Kronik Kalp Hastal›¤› (9,14) gibi hastal›k-larda serum ÜA düzeylerinde hastal›¤›n a¤›r-l›klar› ile iliflkili art›fl oldu¤u gösterilmifltir. Sahebjami çal›flmas›nda obstrüktif uyku ap-neli hastalarda idrar ÜA at›l›m›n›n artt›¤›n› göstermifltir (4). Nagaya’n›n PPH’lu hastalar-da yapt›¤› çal›flmahastalar-da serum ÜA düzeyinin, hastal›¤›n klinik ciddiyetini ve mortalitesini de¤erlendirmede ba¤›ms›z risk faktörü oldu¤u ve vazodilatatör tedaviden sonra ÜA düzey-lerinde düzelme oldu¤u saptanm›flt›r (13). Leyva (14) konjestif kalp yetmezli¤i, Oya (15) ise Eisenmenger sendromlu hipoksemik has-talarda hemodinamik durum ile serum ÜA düzeyleri aras›nda anlaml› iliflki oldu¤unu tespit etmifllerdir.

KOAH progressif süreç ve ataklarla karakte-rize olan bir hastal›kt›r (1). Stabil dönemde hafif düzeyde var olan hipoksemi, ataklar esnas›nda derinleflir ve hipoksik/ hiperkapnik solunum yetmezli¤i ile sonuçlan›r (16). Doku hipoksemisi ve buna ba¤l› anaerobik de¤i-fliklikler ataklar esnas›nda daha belirgindir. KOAH’ta hipokseminin serum ÜA düzeyine olan etkisi, giderek daha fazla çal›flmayla de¤erlendirilmifltir. Gosker ve ark. (17) bizim çal›flmam›zda da oldu¤u gibi sa¤l›kl› kontrol grubu ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda KOAH’l› hasta-lar›n serum ÜA seviyelerinin belirgin olarak yüksek oldu¤unu saptam›flt›r. Mateos (18)

(6)

amac›yla Bilevel pozitif havayolu bas›nc› (BiPAP) ve kontinü pozitif havayolu bas›nc› (CPAP) gibi non invaziv mekanik ventilasyon (NIMV) yöntemleri s›k kullan›lmaktad›r (24). Bu yöntemlerin etkinli¤i arteryel kan gazlar› ile takip edilse de, doku hipoksemisi düze-yindeki etkinli¤ini ÜA ve ÜA/Kr de¤erleri ile daha net de¤erlendirilebilece¤i görüflü gide-rek hakimiyet kazanm›flt›r (10,11). Stijn ve ark. (22) kontrol grubu ile karfl›laflt›r›ld›¤›n-da hipoksemiyle seyreden OSAS’l› hastalar-da gece boyunca ÜA/Kr oran›n›n artt›¤›n› ve art›fl›n CPAP kullan›m› ile gerileyip normale döndü¤ünü göstermifllerdir. Bir di¤er çal›fl-man›n sonucunda gece CPAP kullanmaya bafllayan OSAS hastalar›n›n ÜA/Kr de¤erle-rinin belirgin oranda azald›¤› aç›klanm›flt›r (4). Benzer flekilde BiPAP kullan›m› ile oksi-jenizasyonu düzelen KOAH hastalar›nda ÜA düzeyinin bazale göre belirgin azald›¤› ve nor-male döndü¤ü belirlenmifltir (6). Kadowaki (10) BiPAP ile tedavi etti¤i solunum yetmez-likli KOAH hastalar›nda tedavi sonras› ÜA de¤erlerinin öncesine göre anlaml› de¤ifliklik gösterdi¤ini, fakat pH de¤erlerinde ayn› düzel-menin olmad›¤›n› saptam›flt›r. Ayn› çal›flmada ÜA/Kr de¤erlerinde de tedavi sonras›nda azalma gözlenmifl fakat bu azalma istatis-tiksel olarak anlaml› bulunmam›flt›r. Bu konu-daki verilerimiz Kadowaki’nin bulgular› ile paralel yöndedir. Bizim çal›flmam›zda da BiPAP uygulad›¤›m›z hastalar›n ÜA de¤erle-rinde tedavi öncesine göre anlaml› düflüfl görülmekle birlikte ÜA/Kr de¤erinde ayn› sonuca ulafl›lamam›flt›r.

Çal›flmam›zda ÜA düzeyini direkt olarak etki-ledi¤i bilinen ilaçlar› (tiazid grubu diüretik, allopürinol, sitotoksik ilaç, ethambutol ve pirazinamid) kullanan hastalar çal›flmaya al›nmad›lar. Fakat KOAH ve efllik eden özel-likle kardiyak komorbid hastal›klar› nedeniy-le kullan›m›n› k›s›tlayamad›¤›m›z tiazid d›fl› diüretik, teofilin, digital ve salisilat türü mevcuttur (11). Baz› araflt› rmac›lar KOAH’ta

gece hipokseminin art›fl›na paralel olarak ÜA/Kr oran›n›n da artt›¤›n›, bu oran›n prog-nostik anlam tafl›d›¤›n› söylemifllerdir (21). Tüm bu verileri destekler flekilde çal›flmam›z-da çal›flmam›z-da ÜA/Kr oran›n›n yat›fl parsiyel arteryel oksijen bas›nc› (PaO2), SaO2 ve parsiyel arteryel karbondioksit bas›nc› (PaCO2) de¤er-leriyle anlaml› korelasyonu gözlenmifltir. Literatür tarand›¤›nda verilerimize karfl›t gö-rüflte çal›flmalar›n da oldu¤u görülmektedir. Saito (12) ve Nagaya’n›n (13) çal›flmalar›nda serum ÜA/Kr oran› ile SaO2 de¤erleri ara-s›nda anlaml› korelasyon bulunamam›flt›r. Hipoksemik solunum yetmezli¤i ile seyreden hastal›klarda oksijenizasyonu düzeltmeye yönelik verilen tedavilerin etkinli¤inin ÜA ve ÜA/Kr oran› de¤erlerindeki de¤ifliklikle takip edilebilece¤i, yak›n zamanlarda literatürde daha s›k yer almaya bafllanan bilgidir (10, 11,22). Sato (11) hipoksemik KOAH’l› hasta-larda yapt›¤› çal›flmada, oksijenizasyonu sa¤-layan tedavilerin ÜA seviyesini tedavi önce-sine göre anlaml› derecede azaltt›¤›n› gös-termifltir. Benzer flekilde bir di¤er çal›flmada hipoksemik KOAH’l› hastalarda katabolik son ürün olan ÜA düzeyinin anlaml› derecede yüksek oldu¤u, oksijen tedavisiyle kontrol grubuna oranla anlaml› derecede azalma gösterdi¤i belirlenmifltir (18). Ülkemizden Dülger ve ark. (23) KOAH akut alevlenmeli hastalarda yapt›klar› çal›flmalar›nda, tedavi öncesi ve tedavi sonras› FEV1, PaO2, PaCO2, SaO2 de¤erleri ile beraber serum ÜA de¤er-lerinin de anlaml› de¤ifliklik gösterdi¤ini bildirmifllerdir. Çal›flmam›z›n sonuçlar› da bu yöndedir. KOAH akut alevlenmeli olgu-lar›m›z›n ÜA ve ÜA/Kr de¤erlerinin, tedavi sonunda anlaml› derecede azalm›fl oldu¤u saptanm›flt›r. Hipoksik solunum yetmezli¤in-de hastan›n etkili olmayan akci¤er ventilas-yonunu desteklemek ve hipoksiyi düzeltmek

(7)

Sonuç olarak, çal›flmam›zda, hipoksemik solu-num yetmezli¤i ile seyreden KOAH alevlen-meli hastalarda hipokseminin doku düzeyin-deki etkisiyle ÜA ve ÜA/Kr oran› de¤erleri-nin belirgin yükseldi¤i, renal fonksiyonlar›n serum ÜA düzeyine etkisini en aza indirmek amac›yla ÜA/Kr oran›n›n daha kullan›fll› ol-du¤u, ister medikal ister NIMV olsun uygu-lanan tedaviyle oksijenizasyonun düzelme-sine ba¤l› olarak bu de¤erlerin normale dön-dü¤ü, NIMV’un sonuçlar›n› ve olas› de¤iflik-likleri de¤erlendirirken kan gaz› de¤erleri kadar ÜA ve ÜA/Kr de¤erlerinin de göz ard› edilmemesi gerekti¤i kan›s›na var›lm›flt›r.

Validation study in chronic obstructive pulmonary disease and obstructive sleep apnea before and after treatment with nasal continuous positive airway pressure. Am Rev Respir Dis 1993; 148: 173-8.

7. Garcia PE, Padilla Nl, Shum C. Serum uric acid to creatinine ratio in patients with chronic obstructive pulmonary disease. Lung 2007; 185: 21-4.

8. Burtis C, Ashwood ER. Tietz Fundamentals of Clinical Chemistry. Çev. Aslan D. Tietz Klinik Kimyada Temel ‹lkeler. Ankara: Palme Yay›nc›l›k, 2005; 4: 422.

9. Anker SD, Doehner W, Rauchhaus M, Sharma R, Francis D, Knosalla C. Uric acid and survival in chronic heart failure: validation and application in metabolic, functional, and hemodynamic staging. Circulation 2003; 107: 1991-7.

10. Kadowaki T, Hamada H, Yokoyama A, Abe M, Nishimura K, Kohno N, Inata J, Kuraoka T, Moritani C, Higaki J. Significance of Serum Uric Acid in Patients with Chronic Respiratory Failure Treated with Non-invasive Positive Pressure Ventilation. Intern Med 2007; 691-7. 11. Sato N, Kurashima K, Ubukata M, Takayanigi

N, Matsushima H, Yanagisawa T. Prognostic significance of serum uric acid in patients with chronic obstructive pulmon ary disease ilaçlar›n da serum ürik asi t metabolizmas›n›

k›smen de olsa etkileyebildi¤i bilinmekte-dir. Bu tür ilaçlar›n ÜA düzeyine etkisinin irdelenememesi çal›flmam›z›n s›n›rlamala-r›ndan biridir. Hastalara uygulanan medikal ve BiPAP tedavi sürelerinin farkl›l›¤› da de¤er-lendirme de sorun teflkil edebilir. Her ne kadar primer renal yetmezlik çal›flmadan d›fl-lanma kriteri olsa da hastalar›n idrar volüm-lerinin de¤erlendirilmemifl olmas› bir di¤er s›n›rlay›c› faktör olarak görülebilir. Buna ra¤-men bulgular›m›z genifl serili çal›flmalarla desteklendi¤inde, çal›flmam›z›n de¤erini art›-raca¤›n› düflünmekteyiz.

KAYNAKLAR

1. Global strategy for the diagnosis, manage-ment and prevention of chronic obstructive pulmonary disease. NHLBI / WHO Workshop Report. Global initiative for chronic obstruc-tive pulmonary disease. National Institutes of Health, 2003: 1-30.

2. Erdinç E, Erk M, Tatl›c›o¤lu T, Kocabafl A, Süerdem M, Umut S, Mirici A, Y›lmaz V, KOAH Çal›flma Grubu. Toraks Derne¤i Kronik Obstrüktif Akci¤er Hastal›¤› Tan› ve Tedavi Rehberi. ‹stanbul: Turgut Yay›nc›l›k; 2000; 1: 1-25.

3. Elsayed NM, Nakashima JM, Poslethwait EM. Measurement of uric acid as a marker of oxygen tension in the lung. Arch Biochem Biophys 1993; 302: 228-32.

4. Sahebjami H. Changes in urinary uric acid excretion in obstructive sleep apnea before and after therapy with nasal continuous positive airway pressure. Chest 1998; 113: 1604-8.

5. Aranzazu RG, Angeles SA, Estefanía LC, Domingo GA, Auxiliadora RF, Bernal CC, Capoteet F. Blood Uric Acid Levels in Patients With Sleep-Disordered Breathing. Arch Bronconeumol 2006; 42: 492-500. 6. Braghiroli A, Sacco C, Erbetta M, Ruga V,

Donner CF. Overnight urinary acid: creatinine ratio for detection of sleep hypoxemia.

(8)

19. De Torres JP, Cordoba-Lanus E, Lopez-Aguilar C, Mures de Fuentos M, Montejo de Garcini A, Aguirre-Jaime AA, Celli BR, Casanova C. C-reactive protein levels and clinically impor-tant predictive outcomes in stable COPD patients. Eur Respir J 2006; 27: 902-7. 20. Ruggiero C, Cherubini A, Ble A, Bos JGA,

Maggio M, Dixit VD, Lauretani F, Bandinelli S, Senin U, Ferrucci L. Uric acid and inflammatory markers. Eur Heart J 2006; 27: 1174-81. 21. Hasday JD, Grum CM. Nocturnal increase of

urinary uric acid/creatinine ratio: a biochemical correlate of sleepassociated hypoxemia. Am Rev Respir Dis 1987; 135: 534-8.

22. Stijn LV, Van Hoeck K, Schrauwen N, Haentjens D, Rooman R, VanGaal L, DeBecker WA, Desager KN. Overweight and Obese Children and Sleep-Disordered Breathing and Uric Acid in Adolescents. Chest 2007; 132: 76-80. 23. Dülger H, Uzun K, Özbay B, Erkoç R, Durmufl A .

Kronik obstruktif akci¤er hastal›¤›nda hipoksi göstergesi olarak serum ürik asit düzeyleri. T›p Araflt›rmalar› Dergisi 2003; 1: 1-4. 24. International Consensus Conferences in

Intensive Care Medicine: Noninvaziv Pozitive Pressure Ventilation in acute Respiratory Failure. Am J Respir Crit Care 2001; 163: 283-91.

receiving home oxygen therapy. Nihon Kokyuki Gakkai Zasshi 2003; 41: 74-80. 12. Saito H, Nishimura M, Shibuya E, Makita H,

Tsujino I, Miyamoto K, Kawakami Y. Tissue hypoxia in sleep apnea syndrome assessed by uric acid and adenosine. Chest 2002; 122: 1686-94.

13. Nagaya N, Uematsu M, Satoh T, Kyotani S, Skamaki F, Nakanishi N, Yamagishi M, Kunieda T, Miyatake K. Serum uric acid levels correlate with the severity and the mortaliry of primary pulmonary hypertension. Am J Respir Crit Care 1999; 160: 487-92.

14. Leyva F, Anker S, Swan JW, Godsland IF, Wingrove CS, Chua TP, Stevenson JC, Coats AJS. Serum uric acid as an index of impaired oxidative metabolism in chronic heart failure. Eur Heart 1997; 18: 858-65. 15. Oya H, Nagaya N, Satoh T, Sakamaki F,

Kyotani S, Fujita M, Nakanishi N, Miyotake K. Haemodynamic correlates and prognostic sigificance of acid uric in adult patients with Eisenmeneger syndrome. Heart 2000; 84: 53-8.

16- Rodriguez-Roisin R. Toward a consensus definition for COPD exacerbations. Chest 2000; 117: 398-401.

17. Gosker HR, Bast A, Haenen GR, Fischer MA, van der Vusse GJ, Wouters EF, Schols AM. Altered antioxidant status in peripheral skele-tal muscle of patients with COPD. Respir Med 2005; 99: 118-25.

18. Mateos FA, Gomez PF, Puig JG, Jimenez ML, Ramos TH, Mantilla JG. Enhanced adenine nucleotide degradation in chronic obstructive pulmonary disease: the effect of oxygen therapy. Adv Exp Med Biol 1989; 253: 333-8.

Yaz›flma Adresi:

Dr. Hayrettin GÖÇMEN

‹negöl Devlet Hastanesi, Gö¤üs Hastal›klar›, ‹negöl, BURSA

Tel : 0 224 443 41 20

Referanslar

Benzer Belgeler

İzole koroner arter ektazisi olan hastalarda artmış serum ürik asit düzeyi Elevated serum uric acid levels in patients with isolated coronary artery

Serum ürik asit düzeyi OUAS grubunda anlamlı olarak daha yüksek bulundu (p&lt;0,0001).. Tam kan sayımı verileri ve serum üre düzeyi iki

Çalışmalarda, serum ürik asit seviyelerinin şiddet- li koroner hastalığı olanlarda kardiyovasküler patolojiler için bağımsız prediktif faktör olduğu

Sonuç olarak esansiyel hipertansiyonlu olgularda benazepril+hidroklorotiyazid kombinasyonunun anlamlı antihipertansif etkisinin yanında, glukoz ve lipid

lsurugi ve arkada§lan (1 0) or§iektominin serum PRL'ini etkilemedigini bildirirken Bartsch ve arkada§lan (2) anlaml1 olmayan hafif bir dO§me

Ancak kalp yetersizliği olan has- talarda akut koroner sendrom sonrası ürik asit yüksekliği saptandı ve istatiksel olarak anlamlı bulundu.. Tartışma: Çalışmamızda ürik

Dosya bilgilerinden demografik bilgiler (yaş, cinsiyet), komorbid hastalıklar (diabetus mellitus, kronik böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği), laboratuvar parametreleri

Serum ürik asit ve gama glutamil transferaz (GGT) düzeylerinin oksidatif stres durumunda arttığını gösteren çalışmalar bulunmaktadır.. Bu çalışmanın amacı