• Sonuç bulunamadı

Saray ve Babıalinin içyüzü:Mısır hidivi Abdülaziz'e bir milyon lira rüşvet vermiş!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Saray ve Babıalinin içyüzü:Mısır hidivi Abdülaziz'e bir milyon lira rüşvet vermiş!"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

h i *

Sahife

8

f

t

A K Ş A M

A

SARAY ve BANALİNİN İÇYÜZÜ

Yazan: SÜLEYMAN KÂNI ERTEM

— Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdu» •»

Tefrika No. 395

Mısır hidivi Abdülâzize bir milyon

lira rüşvet vermiş!

İsmail paşa ertesi sene yaz mev­ simini tekrar Boğaziçinde geçirdi. Mabeyine, Babıâliye büyük hedi­

yeler verdi. Nihayet gerek Meh- med Ali paşaya, gerek kendisine verilmiş fermanlarda münderiç bütün imtiyazları «ahkâmı müs- temirren cari olmak» şartile 8 ha­ ziran 1873 - 13 rebiülevvel 1290 - tarihli bir fermanda toplatmağa ve teyid ettirmeğe muvaffak oldu.

Mısır işlerinde idareten ve si- yaseten en hazin bir fasıl teşkil eden bu fermanın verilmesi Şir- vanî Rüş.tü paşanın sadaretine, Saffet paşanın iki aylık (12 mu­ harrem 1290 - 27 rebiülevvel 1290) ilk hariciye nezaretine ve Hüseyin Avni paşanın seraskerli­ ğine, Turşucuzade Ahmed Muh­ tar efendinin meşihatine tesadüf ediyor.

Bu fermanın da gene usulü da­ iresinde Babıâlide tertib edilme­ yip sadrıazamm reyi munzam ol­ madan sarayda kaleme alındığım gene İngiliz elçisi hükümetine gönderdiği bir raporda bildirmek­ tedir. Fermanın mabeyince tan­ zim edilen suretinde birçok imti­ yazlar tevsi ediliyordu.

Sadnazam Şirvanîzade Meh- med Rüştü paşa fermanın münds- ricatmdan haberdar olunca tevsi edilen imtiyazlar arasında Mısır ordusunun tahdıd edilmemesi nok­ tasından maadasının tayyedilme- sine Abdülâzizi iknaa muvaffak olduğunu İngiliz elçisinin raporu göstermekte ise de fermanda bazı tevsiat kalmıştır.

[Umumî harp sonunda hariciye nezaretince teşkil edilen tetkik heyetleri arasında Mısır meselesi hakkında lâyiha tanzim eden Ra­ uf Ahmed ve Ragıb Raif beyler ne Abdüîâzizin hattı hümayunu­ nun, ne bu fermanın suretlerini ve bunlara müteallik vesikaları bu­ lamadıklarını beyan eylemekte­ dirler.]

Saffet paşanın bu ferman veril­ dikten dört gün sonra hariciye ne­ zaretinden infisali acaba mabe­ yin ile Mısırın bu meselede mev­ cudiyeti anlaşılan hususî münase­ betlerinden mi ileri gelmiştir?

İngiliz elçisi Hanri Elyot İngil­ tere hariciye nezaretine bu pek ehemmiyetli ferman işi hakkında şu hususî malûmatı vermektedir:

(Mısır hidivi bu münasebetle vükelâya 60.000 lira hediye et­ mek istemiş ve bunun nasıl tak­ sim edilmesi münasip olacağım Abdülâzizden sormuş, iradei se- niye ile sadnazama 25.000 ve se­ raskere 15.000 lira verilmiş, pa­ dişaha da gayet mühim miktarda bir para takdim edilmiş olduğu rivayet ediliyor.)

Elçi ikinci bir raporunda hidiv tarafından Abdülâzize takdim olunan paranın «bir milyon lira olduğunu temin edebilirim !» di­ yor ve «sadnazama ve şimdiki hükümet heyetine mensup bulun- mıyan bazıları bu işin padişahın haklarını satması demek olduğu­ nu pek teessüfle söylüyorlar; pa­ dişahın para hırsı âdeta bir deli­ lik gibi telâkki edilmektedir» söz­

lerini de ilâve ediyor. Evvelce yazmıştım.

Abdülhamid şehzadeliğinde mehtaplı bir gecede saraya külçe­ ler halinde altın getirildiğini gör­ düğünü söylerdi!

Bu külçe altınlar bu fermana mukabil Sultan Azize verilmiş al­ tınlar mı idi acaba? Bu ferman ile Mısır hükümetinde veraset me­ selesi katî şeklini alıyor; evvelce idaresi Mısıra terkedilen Musav- va ve Suakin kaymakamlıkları da verasete dahil tutuluyor.

Bundan başka fermanda yu şartlar da mevcuttur:

1 — Memleketin mülkiye ve mâliyece idaresi, bütün maddî menfaatleri ve sairesi her suretle Mısır hükümetine ait olarak lü­ zum göründükçe kanunlar, dahilî nizamlar yapmağa salâhiyet;

2 — Devletin siyasî muahede­ lerine halel getirmiyecek surette gümrük ve ticaret mukaveleleri, ecnebilerle olacak bütün muame- Iere dair mukavelenameler akt ve bunları tahdıd eylemeğe Mısır hidivinin mezuniyeti;

3 — Her ne vakit lüzum gö­ rünürse istizan etmeden hariçten istikraz aletine tam mezuniyet;

4 — Mısır ordusunun tahdıd edihniyerek azaltılması ve çoğal­ tılması hususuna mezuniyet;

5 — Memlleketin sıyaneti Mısır hidivinin en mühim. vazifesi ol­ makla bütün muhafaza esbabını tedarik eylemesi; yalnız zırhlı ge­ mileri istizansız inşa ettiıremiye- celctir. Mısırın kara ve deniz as­

kerlerimin sancakları Osmanlı sancaklarından farksız olacaktır.

6 — Hidiv miralaya kadar as­ kerî, saniyeye kadar mülkî rüt­ beler tevcih edebilecektir;

7 — Mısırda meskûkâtm padi­ şah namına darbı;

8 — Her sene 150,000 kese maktu vergi verilmesi.

Bu ferman ile Mıısırda filen ol­ duğu gibi hukukan dahi istiklâle benzer bir vaziyet ihdas edilmiş oluyordu. İsmail paşa da temin et­ tiği hu vaziyetten istediği gibi daha doğrusu alabildiğine isti­ fadeye koyuMu.

Valiliğe geçtiği vakit Mısır ha­ zînesinden senevi 4800 kese tah­ sisat alıyordu. Bunu seneden se­ neye artıra, artıra 60,000 keseye, hidiviyete ait araziyi de 24,000 hektardan 400,000 hektara iblâğ eyledi. 1871 de Mısırın bütün mah­ sulünün üçte ikisi İsmail paşanın arazisinden hasıl olmuştu!

İsmail paşa Kahireye bir frenk mahallesi ilâve etti; bahçe ve opera yaptırdı. Kahire civarında tarihî modeller üzerine saraylar inşa ettirdi; bunların etrafında parklar vücuda getirdi. Demiryol­ ları, kanallar, Nil üzerine bir köp­ rü ile nakliye vasıtalarını arttırdı.

Avruıpaya, hassatan Fransaya, tahsil için talebe göndendi. Bun­ ların başına evvelce İstanbuîda Lâtürki gazetesini çıkaran Şarl Mismeri müfettiş tayin etti.

Milsmer Mısırlı talebeye karşı pek şiddetli ve dikkatli davranır­ dı. Bu sayede on senede Mısır mühendisi, doktor, mekanisyen,

baytar olarak 90 kadar mütefen- nin kazandı. Bu belki denizde bir katre hükmünde idi; fakat deni­ ze düşen katrenin de kurumadığı malûmdur!

Bu mütefennin gençler arasın­ da İsmail bey hakikî bir «ilimi heyet» âlimi olarak yetişmişti (1 ).

Hasılı Hidiv İsmail paşa ken­ disine «münevver bir baş» de­ dirtmek için her tedbire müracaat ediyordu.

O yalnız paranın hesabına bak- mıyarak sarf ediyordu. Servetinin, para membalarının tükenmiyece- ğini tahayyül ediyor gibi görünü­ yordu.

İsraf ve sefahati binbir gece masaallarını andıracak derecele­ re varıyordu.

Fakat ahali fakrü zarurete dü­ şüyordu. Bazı taraflarda felllâhlar kadastro usul ile tayin edilen ağır vergilerden kurtulmak için top­ raklarım bırakıp kaçıyorlardı.

Mehmed Ali paşa Suriyeyi ve kısmen Arabistam da ihtiva ede­ cek bir hükümet tesisi niyetinde bulunmuştu. İsmail paşa büyük bir Afrika imparatorluğu kurmak istedi. Nil havzasında

arazisini

genişletti; merkezi Harttım oî-mak üzere bir Sudan -valeti teş­ kil etti.

Bu işler için de pek büyük mas­ raflar ihtiyar eyliyordu.

(Arkası var)

[1]

Misraer:

Souvenirs du monde

irm­

eni man.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Büyük T gen bölgesinin araştırıldığı real-time PCR yönteminde pozitif JCV örneği ekran görüntüsü (530 kanalında).. Koyu yeşil çizgi negatif kontrolü, açık mavi

Her ne kadar söz konusu terimler bu adlandırmalarda eş anlamlı kelimelermiş gibi birbirlerinin yerine kullanılıyor olsalar da Taşkörüzâde başta olmak üzere konu ile ilgili

Anemia of prematurity (39%, n=17), respiratory illness (24%, n=10), urinary tract (24%, n=10) infections are the most common reasons for rehospitalization in premature infants,

Bir süre önce Türkiye'de “Devlet Sanatçısı” seçilen, fakat bu ödülü reddeden Yaşar Kemal, Strasbourg Üniversitesinin diplomasını,. fahri

Merhume Azize Eldem ve murhum Ismil Hakkı Eldem'in oğlu, merhume Naciye Sultan ve merhum Kâmil Killigil'in damadı, merhume Galibe Okyar, mer­.. hum Vedat Eldem ve

«— Herkes, dedi, benim An­ kara radyosundan ayrıldığımı sanıyor. Halbuki ben radyodan

Ahmet SARI’ya ise (Gaziosmanpaşa Üniversitesi) “Kimya alanında, faz değişimi yoluyla enerji depolayabilen yeni ve üstün özelliklere sahip maddelerin üretimi ve

Birincisi, ulusal egemenliğin kabulü ve bu çıkış nok­ tasından cumhuriyete varış, yani siyasal devrim; İkincisi, yeni yasalarla yönetimde eski teokratik re­ jim yerine