• Sonuç bulunamadı

RAPESEED (Brassica napus and Brassica campestris) A NEW OILSEED CROP FOR TURKEY

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "RAPESEED (Brassica napus and Brassica campestris) A NEW OILSEED CROP FOR TURKEY"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tarla Bitkileri Merkez Ara§tmna EnstitilsO Dergisi (4),1,1995

TURKiYE i~iN YENi OiR YAG OiTKisi KOLZA (Bassica napus ve Brassica campestri.\' L.)

AynurKURAL

Tar/a 13i1kJien A/akez Aro}Ensl.. Ankara

OZET : KoL'~ (Bassica naplls ve Brassien cnll/pestris L.) diinyallln bire;ok tilkesinde oneml i yag bitki\crinden birisi olup serin ve nemli yeti~tirme ko~ullanlll se\'er ve soya. aye;ie;egindcn daha az ISlya ihliyae; duyar. Kolza yagl insan gldasl olarak kullalllldlgi gibi. endiistride de kullamhr. Kanola e;e~itleri % 2'dcn az erusik asil ie;erirkclI. endiislridc kullalllm amaclyla yeli~liri\cn koll.a e;e~il\cri % 40-45 erusik asit ie;ermckledir. Kanola kiispesinde glukosinulal siilHir bile~cn\cri % I'den az iken. koll~da % 10 dolayll1dadlf. Kolza or1alama % 45 yag. % 25 protein. %20 pofisakkarit ie;ermeklcdir. Kolza yagll1l diger yagh tohumlu bilkilerdcn farkh kilan ve ona "KI~hk zc)tin" damgasllll vuran oleik asillir. Mcvcut e;e~itlcr or1alama % 65 oleik asit ie;ennektedirler. yiiksek oranda oleik asit ie;eren kolza yagl kan serumu seviyesini dii~iirerek kalp-damar hastahklan riskini (ll~hlf. KIl.ar1mahk vc ycmeklik olarak kullamma uygun olup. bozulmadan depolanabilmektedir. Koll.a bire;ok toprakta yeti~ebilmekle

birlikle, en iyi derin profilli. iyi drcna olmu~ or1a ve aglf biinycli kiree; durumu iyi topraklarda yeti~ir

(HELM ve BALL. 1985: OZGUVEN. 1990) Talllllar ie;in iyi bir on bilki olup. talullar ile ekim nobetine girmesinin bire;ok raydalan vanhr. Kolza tohumlan e;ok kiie;iik oldugu ie;in. tohum yatagl iyi

hazlflanml~ ve kesekleri iyi ufalannll~ tarlaya 500-800 g/da tohumluk miktan. 2.5 cm ekim derinfigi ve 30 cm slfa arasl mesarede ekilmclidir. Bitkiler kl~a girmeden rozet olu~turacak ~ekjlde ekim tarihi ayarlanmahdlf. Giibre ihliyaci ise talullara bellZer ~ekildedir. Hasalla bitki iizerinde hie; )e~il tohum kalmamah ve or1alama dane nemi % 1O'UII ahllla dti~mclidir.

R\l'ESEEI> (lJa.uica nal'''s and lJrassica campe.t;tri.\') A NEW OILSEEI> CROP H>R lTRh:EY

SUMMARY: Rapeseed (Brassien naplls and Brassien call/pes/ris /,.) is an ill/porlanl oil crop in

II/m~v parts of Ihe world. Rapeseed is \I'('II-adaliled 10 cool, lIIoisl growing condilions and reqllires

fewer heal IInils Ihan eilher sovhean or slln/lrmer /iJl' lIIalwitl '. Rapeseed oil can he IIsedfi)r hlllllan consllll/ption (Canola) and II/dllslrial plllposes. Oil/i-cJlII Canola cllllivars 1I11IS1 cOlllain less Ihan ] %

erllcic acid cOlllpared ll'ifh -10--15 % 111 illdllslrial 11.1'(' rape mriclies. The lIIeol rClllaining afler oil

exlraction of Canola .H'ed 11111.1'1 conlaill less Ihan I % glikosillolale slI(filr cOllllJOII/IIIs cOlllpared wilh levels of /0 % in IIleal ji-Olll on indllslriol lise cllllimr. Rapesecd conlains al'eraJ.!,c -15 % oil, ]5 %

protein, ]0 % I)(i~v.mccharides. Oleic acid lIIakes rapeseed oil di//erellt ji-Olll olher oilseed crops oil and if prrJl'ide.l· ralieseed as "II inler Field Olive ". /{apeseed con/ains arollnd 65 % oleic acid which

redllces coronary hearlh diseases risk hI' decreasing. senllli choleslel'Ol level. /1 is appropriale .fiJI'

deep frying, cooking and lIIargarine. /1 hos appreciahle she I! li!e.

Rapeseed g~'Olt'S hesl on well-drained c1av-loalll soil amI is loleranl to saline condilions. /1

usua/~v follows cerenl crops in rolalion. Seedhcd 11111.1'1 heji"," 10 seed al an IInifimll .1'110/1011' (2.5 elJl)

de/ith wilh 500-800 g,-da s('ellill,\!, m/e ami 30 CIII rOll' .ljJacing. Planling '"".1'1 he dOlle enr~v enough in

the fall so Ihat loj(mll at leasl/h'e /0 eighl/l'lle lem'es. Ferlili~er need is as il is in cereal crO/iS. Crof! //lust be harvesled whenlhe seedl' hm'c IlIrned/i'olll green 10 brown, lIIoislllre lJIusl he less Ihan /0 %.

GiRi~

Kolza (Hassica napus vc Brassica ristan \·c Romanyaldan gelcn go~mcnlcrlc campestris L.) di.inyanm bir~ok tilkcsindc gclmi~tir.

oncmli yag bitkilcrindcn birisidir. Kolza Kanada. yagll1l gCl11iciliktc kullanmak

M.O.

2000 yIlll1da Hindistan'da kiJlttirc al11aclyla 1942 ylhnda kolza tirctiminc

ahrum~, daha soma (:in vc Japonya'ya ba~laI111~ daha soma dti~tik erusik asit yaYllml~tlr. 13.ytizyildan soma A\Tupalda i~eren ~c~itler gcli~tirerck. insan gldasl ckirnine ba~lanml~ vc klsa stiredc lal11ba olarak ilk kolza yagll11 1956-1957 yilmda yagmm en onemli kaynagl halinc gelmi~tir. i~lcl11i~tir. "Kanola" Kanadah bir agrono­ Amerika kltasmda II. Dtinya Sava~l mist tarafll1dan gcli~tirilcn bir bitki tipidir. slrasmda kolza tirctimine ba~lannll~, "Kanola" terimi "Canadian Oilsecd Ttirkiye'ye ise 1950 yilmdan soma Bulga- Crusher Association" tarafmdan verilcn bir

(2)

Aynllr KUR.IL

sertifika ismidir. Kanola karakteristiklcrine

sahip ilk ~e~it "Tower"dir ve 1974 ylhnda Kana-da'da geli~tirilmi~lir (DOWNEY ve RAKOW, 1987).

Kanola ~e~itleri % 2'den az erusik asit i~erirken, endustride kullamm amaclyla yeti~tirilen kolza ~e~i~leri % 40-45 erusik asit i~ermektedir. Kanola kuspesinde glukosinulat sulfUr bile~enleri % I'den az iken, kolzada % 10 dolaymdadlr. Kolza ortalama % 45 yag, % 25 protein. %20 polisakkarit i~ermektedir.

II. Dunya Sava~1 sonrasmda ulkemize giren kolza, 1980 yIlt oncesinde ba~ta Trakya olmak tizere bir~ok yore-mizde yeti~tiriliyordu. Elde edilcn yag ise Endustride kullamlmaktaydl. Ekimi yapilan ~e~idin erusik asil ve glukosinulat oranmm )iiksek olmasma ragmen, yagmm ve kuspesinin ay~i~egi yagl ve kuspesine kan~tlr1lmasl sonUCll 1980 yIlll1da Sagltk Bakanhgl kolm olarak bilinen yag ~al­ gaml (B. rapa ssp. a/e(fera)'mn tirelimini

yasaklaml~tlr (bOOTeO ve KOLSARJCI. 1979).

Aslmda 1975 yilmdan itibaren Ankara ve Ege Oniversitcleri Ziraat Faki.iltelcri ve Onilever firmasl bazl Islah ~e~itlcrinin Trakya ve diger bolgelerde yeti~tirilmesi konusunda ~alt~malar yaparak, kl~ltk bir ~e~it olan Quinta'YI onem1i~ler ve 1979 ylltnda Tanm Bakanhgl tarafll1dan onaylanarak 1980 yllmda 400 ton tohumluk ithal edilmi~tir. Fakat, ~ifi~inin elindeki ~e~it ile Quinta ~e~idinin hasatta kan~masl ile aYI1l YII, elde edilen yagm glda sanayiinde kllilamml yasaklanml~lIr (bZGUVEN, 1990).

Bunu takibeden yillarda konunun onemini kavrayabilen Ara~tIn11a Enstituleri ve Oniversiteler "Kolza" ~ah~malanna

devam etmi~lerdir. Akdeniz Tanmsal Ara~tIrma EnstitOsu ve Guneydogu Ana­ dolu Tanmsal Ara~tlrma EnstitOsu bolgeleri i~in en uygun ~e~it ve ekim tarihlerini tespit etmi~lerdir (iPKiN, 1990). A. O. Ziraat Fakulesi ve e. O. Ziraat Fakultesi ise konuyla ilgili ~ah~malanna devam etrnektedirler.

Taksonomy ve Dollenme Bi~imi

Kolza iki ayn tOr i~ermektedir. Bassica napus L. ve Brassica campesfris

L.

(DOWNEY

ve

RAKOW.

19&7).

iki

ttirOn de yazhk ve kl~llk lipleri vardlr. B. campesfris diploid (2n=20) olup A geno­ muna sahiptir. B. naplis ise B. campestris ile diploid (2n= 18) ve C genomu i~eren B. a/eracea L.'nm hibridizasyonuyla Orlaya ~Ikml~ bir amphidiploiddir (2n=38).

Kolza ~i~eklenmeye ana saptan ba~laYlp ikincil dallarla devam eder. Ana sapta ilk ~i~ek a~I1dlktan 3-5 gun sonra yan dallar ~i~eklcnmeye ba~lar. Stigma ~i~ek a~lldlktan 3 gun once ve sonra toz kabul eder. ei~egin 4 sepal ve 4 petali vardlr. Petaller normal olarak a~lk sandlr, fakat koyu sandan a~lk sanya kadar degi~ebilir (RAKOW ve WOODS, 1987).

Kolza ~i~egi riizgar ve boceklerle yayllabilcn haftf ve kuru polenler urelir. B. naplis e?as olarak kendine dollenir ve bocek vektorO olmamasl durumunda tohumun % 70'i kendine tozlanlr. Ruzgar ve an yogunluguna bagh olarak % 30 yabancl dollenme olabilir (DOWNEY ve RAKOW, 1987). Bunun tam tersine B. campestris ise sporofitik tip kendine uyu~mazhk gosterir, bu da saf hal geli~-tirilmesini slmrlamaktadlr. Dollenme 24 saatte tamamlamr \'e yumurlahk harnup (bakla) meydana getinnek i~in uzar. Baklamn genellikle iki karpeli vardlr. Her bakla 25 veya daha fazla tohum baglar.

Glukosinulat i~erigi

Yaglt tohumlu kuspelerin bir~ogu kuspenin beslcme degerini du~urOcu birtaklm faktorlcre sahiptir (DOWNEY, 1976). Soya kuspesinde tripsin sentezini engelleyicilcr. pamukta gosipol, ketende cyanogenic glikosidler vardlr. Bunlann hepsi genetik modifikasyonlara ihliya~ gosterir. Kolza kuspesi soyaya gore daha du~uk lisin i~ermeklc birlikte daha ytiksek methionine ve cysteine i~erir. Kolza kuspesindeki proteinin % 91 'i, enerjinin % 76'sl sindirilebilir durumdadlr. i~erdigi

%9.5'lik glukosinulatm hepsi toksik olmamasma ragmen hayvan baglrsak­ lannda par~alamp toksik tirOnler meydana getirerek bU)iime depresyonu, patolojik bozukluklar ve tiroid bezi buytimesine sebep olur (BELL. 1965: Van ETTEN, 1969). Ktimes hayvanlan gluko-sinulat i~erigi ytiksek ktispe ilc bcslcn-diklerinde,

(3)

Tiirkl)'e Jpn Yem [Jl[" Yag !Jilkw }:o!za

digcr hayvanlarda oldugu gibi btiytimc dcprcsyonu, troid bczi btiytimcsi, yumurta vcriminin dU~mcsi. yumurta Iczzctinin bozulmasl vc hayvanl11 cigcrlcrinde hasarlara scbcp olur (DOWNEY ve RAKOW"1987).

Glukosinolat i~crigi ananl11 gcnotipi tarafl11dan bclirlcnmcklc birlikte ~evre \'e bakla pozisyonu tarafl11dan da ctkilcnir. Glukosinulat scviyesi tohumda daha ytiksek olmasl11a ragmcn. tUm bitki dokulannda scntczlcnir, Tohumdaki aran. ana sapll1 en ucunda olu~an dancde cn ytikscktir vc oran a~aglya indik~c azahr (KONDRA vc DOVl\lEY, 1970), DU~tik glukosinulat gcnctik olarak, U~ lokustaki 11-12 rcscssive allcl tarafl11dan idarc cdilir (DOWNEY ve RAKOW, 1987: KONDRA \'C DOVNEY. 1970).

Biyoloj ik Pestisit Olarak Glukosinulat

Brassica tlirlcri toprak kaynakh bak1cri. fungus. ncmatod ve yabanci ot sc\'iycsini dU~tirmck i~in kullamhr

(DOWNEY vc RAKOW. 1987:

PAPAVIZAS \'C DAVEY. 1962:

PAPAVIZAS. 1966: PAPAVIZAS. 1970), Bakicriyel vc fungal patojcnlcrlc. zarar­ hlar, ncmatodlann hcpsi Brassica1ann i~crdigi kUkUrtlti bilc~iklcre rcspons gostcrmi~lerdir. Yaptlan ~ah~malar Aphonomyces ellteiches. Vertici/lillm ve kok ur ncmatodu ile bula~tk tarlalara kolza ckilmcsiyle hastahk vc zararh ~iddctinin azaltildlgl11l gostcrmi~tir (PAPAVIZAS ve

DAVEY, 1962: PAPAVIZAS, 1966:

PAPAVIZAS. 1970).

Vag AsitIeri Kompozisyonu

Bir yagll1 yag asitlcri kompozisyonu, yagl11 insan gldasl vcya cndtistri kulla11lmh olmasl11l bclirler. Yag kalitcsi i~in yagl11 bcsin degcri, dcpolanabilirligi vc ttiketim amacl11a uygunlugu oncmlidir. insan gldasl i~in erusik asit i~criginin % 2'dcn az, endtistri i~in isc % 5S'dcn ytiksek olmast gcrekmektedir. Orta scvive istenmcven bir . . durumdur. Kolza yagl11 I diger yagh tohumlu bitkilcrdcn farkh kilan ve ona "Kt~hk zcytin" damgasll1l vuran olcik

asittir. Mcvcut ~c~itlcr ortalama % 65 olcik

asit i~cmlcktcdirler, ancak bu oranl11 % 80'e ~tkanlmast arzulanmaktadtr. Ytiksek oranda olcik asit i~crcn kolza yagt kan scrumu seviycsini dti~tircrck kalp-damar hastahklan riskini azaltlr. Ktzartmahk vc ycmeklik olarak kullanlllla uygun olup, bozulmadan dcpolanabil-mektedir. Arzu edilcn digcr bir yag asiti de linoleik asit olup %18-20 oranl11da bulunur. Linolenik asit isc yagl11 dcpo omri.inti klsaItttgi i~in istcnmcyen bir yag asitidir.

Yalmzca Crucifcrac familyasl11da olu~an erusik asit plastik katkt maddesi, ycni tip nylon, kimyasal polimcrizasyon rcaksiyonlannll1 ana kaynagt vc motor yagt olarak kullamhr. Ancak besin dcgeri dti~tiktUr vc erusik asitli ktispcylc beslcnen hayvanlann kalp ve kaslannda patolojik dcg;i~ikliklcr gozlenir. Eger bu oran % 2'nin altl11daysa hcrhangi bir olumsuz ctki olmaz MC\'cut bilgilere gore crusik asitin oleik asittcn scntezlendiginc inamlmaktadtr ve ~c\Tcnin ctkisi sllmhdlr. Erusik asit te~ckktilti B, naplls'ta cklcmcli olarak etki gostcrcn iki dominant gen tarafl11dan idare cdilirkcn, B, campestris'tc dominant bir gen ctkilidir (CALHOUN, 1975: DOWNEY ve RAKOW, 1987),

Vag ve Tohum Verimi

Son 20-25 yilda kolza verimi % 40-50 arttlfllml~tlr (HELM vc BALL, 1985), Bu artl~ uygun yctj~timle tcknigi ve geli~ti­ rilmi~ ~e~itlcrlc saglanmt~tlr. KI~hk form­ lann yazhklardan daha ytiksek verimli olmasll1l11 yam slra. B. napliS ~e~itleri dc B.

campestris ~c~itlcrindcn gcncl olarak daha yiiksck vcrim vcrirlcr (APPELQUIST, 1972: DOWNEY vc RAKOW, 1987), Bu ncdenlc B. napus daha yaygl11 olarak ckilir. Fakat gc~~i ~c~itlerin aY11l zamanda don, kurak, slcakhk zararlanm da bcrabcrindc getir-digini vc )iiksck verimli ~e~it1erin dti~tik yag oranl11dan dolayt pazara girememe riskini gozardl etmcmek gerekir. Onemli olan birim alandan all11an yag vcrimidir.

(:ah~malar glukosinulat ve erusik asitte yogunla~tlgt i~in vcrimi arttlrmaya yonclik fazlaca vcri yoktur (DOWNEY, 1971), Ancak yag veriminin kahttm derecesinin tohum verimi kahttm derece­

sinden )iiksek oldugu bilirul1ektedir.

(4)

Ayn"r J:URAL

TARIMI

Toprak vei klim istekleri

Kolza bir~ok toprakia yeti~cbilmcklc birlikte, cn iyi dcrin proOIlL iyi drcna olmu~ orta YC aglr bOnycli kirc~ durumu iyi topraklarda ycti~ir (HEM vc BALL 1985: OZGUVEN, 1990). Toprak pH'sl 6.5 olmaltdlr. Bitki. su tutan topraklarla kuru kumJu topraklara tahammOI cdcmcz. Gcncl olarak bugday taf/mma uygun toprakJar kolza tanmma da uygundur.

iyi bir kl~hk kolza tarmll t~1I1 son­ bahar vc kl~ iklim ko~ullan ~ok Oncmlidir. Bitkilcr sonbaharda rozct olu~turacak vctcrli zaman bulmahdlr. Tatminkar bir vcrim altnabilmcsi i~in ortalama hava slCakhgl 5 °C'yc dO~tiigo zaman bitkilcr 8­ 10 yaprakll olmahdlr. KI~a giri~tcki kok uzunlugu 12-15 cm. kokbogazl ~api isc 1 cm olmaltdtr . Bitkilcr rozct olu~turamadan vcya sapa kalkarak kl~a gircrlcrsc kl~ soguklanndan biiylik zarar gbriirlcr. Egcr 4-5 yapraktan daha az yaprak ilc kl~a girilmi~ isc bitkilcr ilk donlarda olmcktcdir. Bu durumda 0 tarla imha cdilmcli \·c \winc ba~ka bir Ori·1Il ckilmclidir. Bitkilcrin tamamcn sapa kalkarak hatta ~i~ck-Icncrck kl~a ginncsi dunllllunda ana sap olmc[..ic. ancak ilkbaharda yan sOrgOnlcr gcli~ebilmcktc vc belli oranda \'crim ahnabilmektcdir.

Ekim Nobel;

Kolza tahdlar i~in iyi bir on bitkidir. Tahillara oranla tarlada 2-3 kat daha fazla hasat artlgl blraktlgmdan topragt organik maddccc zcnginlc~tirmckicdir (OZGUVEN, 1990). Kcndindcn soma gclcn bitkiyc iyi bir golgc ta\"l blraklr. Koklcri 25-40 cm'yc indigindcn topragl gev~etir.

Bugday ilc bilincn ortak bir hastalIgi olmadlgt i~in rotasyon i~indc tahillardan soma gelmclidir. Bu sistcmdc loprakta kahntt ctkisi yapan hcrbisitlcr kullal1llma­ mahdlr (AULD ve BRADY. 1986). Rotas­ yona girccck digcr bitkilcrlc ardarda ckilc­ bilmesi i~in ortak hastaltklara gorc bclli sOreler bcklcmck gcrckmcktcdir. Bu sOrc:

Mlstr i~in I YII, Bczclyc. bakla. O~gOI i~in 1 YII, Yonca i~in 2 yd. Hardallar.

ay~i~egi, mcrcimck soya. kuru fasulyc i~in 3 YII, Kolza ekilcn bir tarlaya isc tckrar kolza ckmck i~in cn az 4 yll bcklcnmclidir (AULD \·c BRADY. 1986: HELM YC BALL. 1985) \·c kolzadan sonra miimkOnsc bir tahll gclmclidir.

Tohum Yatagl Haw'lama ve Ekim Kolza tohumlan ~ok kii~Ok oldugu i~in, tohum yatagl iyi haZiflanml~ \·c kcscklcri iyi ufalannll~ olmasl gcrck­ mcktcdir. Sadccc Osttcn kabartIlml~ \·c oturtulmu~ bir tarla istcr. Kaba i~lcnmi~ \·c gc\·~ck yapdl bir toprakia tohum dcgi~ik dcrinliklcrc dO~cccgindcn uniform bir ~Ikl~ saglanamaz.

KI~hk kolza ckimi i~in on bitkinin hasadll1dan hcmcn soma tarla J0-15 cm dcrinliktc 2 kcz ~iizlck olarak slirOIOr (OZGUYEN. 1990). Ekim dcrinligi yak­ la~lk 2.5 cm olmalldlr \·c dcrinligin 3.5 cm'yi a~mamasll1a ozcn gostcrilmclidir. Tohumluk miktan isc tohumun iriliginc gorc 500-800 gr/da arasl olabilir (HELM \·c BALL. 1985). Ancak topragll1 durumu. tohum yatagll1l11 yctcrincc dlizglin olma­ masl vc gc~ ckim durull1lannda 1.2 kg/da olabilir. Ekimdc Slra arasl dcgi~ik IitcratOrlcrdc 12-40 cm arasl dcgi~mck­ tcdir. Hastaltk tchlikcsi olan ncmli bblgclcrdc ckim araltgmll1 40 cm tutulmasl gcrckir. Kurak bolgclcrdc isc 20-30 cm arahk vctcrli olabilir.

Kolza ycrimini klslllayan cn oncmli faktbrlcrdcn birisi ckim Zamal1ldlr. En crkcn ckilcn kl~hk bitkilcrdcndir. Bitkilcr kl~a girmcdcn rozct olll~turacak ~ckildc ckim tarihi ayarlanmaltdlr. Rozct olu~­ turma sOrcsi ~c~ittcn ~c~idc \·c bblgcdcll bolgcyc dcgi~tigi i~in. bir ~c~it gcni~ alan lara ckilmcdcll oncc SOzkOIlUSU bolgc i~in cn yOksck yag \crimini \·crCIl ckim tarihinin bclirlcnmcsindc bOyOk yarar vardlr.

Giibreleme

Kolzanm gi.ibrc ihliyaci tahillara bcnzcr ~ckildcdir. Bugdaya oncrilcn gObrc miktarlan kolz.:lya tavsiyc cdilcbilir. Dckara yakla~lk 12-20 kg azotun 1/3'IOk klsml ckimdc. 1/3'Ilik klsml crkcn ilkbaharda bitkidc bOylimc ba~lamadan YC

(5)

TiirJ..:/.I'e [pn Yem H,r Yog HI/J..:w I:olzo

son 1/3'ltik klsml sapa kalkma doncmindc verilmclidir. Topragm durumuna \'c on bitkiyc gore 6-10 kg/da fosforlu gubre uygulamr. Magnezyum, Bor vc Ktiklirt cksikligi olan topraklar tist gtibrc olarak bu clemcntlerlc tahiyc cdilmclidir.

Baklm

Kolza toprak slcakltgma baglt olarak ckimden 5-10 gUn soma <;imlenir. Bitkinin cn hassas doncmi <;Ikl~ ile 4-5 yaprakh donem arasldlr. Bu doncmdc yabanci ol rckabcti <;ok zayIfllr. Yabanci ol yogun­ luguna gorc cllc veya <;apayla ol alu11l yapI\malJdlr. Uygun bilki slklJgI \·c ckim onccsi uygulanacak hcrbisitler ile dc ctkin bir yabanci ot konlrolti saglanabilir.

Yagl~a dayah olarak ycti~tirilen kolzada <;lkl~1 saglamak i<;in sulama yapmak gcrckcbilir. Kurak yerlerde <;i<;ck­ lcnmc doncmi yagl~ dU~mtiyorsa 1-2 kcz sulama yapI\maltdJ r.

Hasat

KI~lJk kolzada <;i<;cklcnmc sOrckli oldugu i<;in aYI11 bitki Uzcrindc olgunla~ml~ vc a~Jr1 olgunla~nll~ baklalan bir anda gormck mtimki'll1dtir. Bu da hasat zamal11 tayinindc dikkalli olmayl gcrektirir. Hasatta bitki tizerindc hi<; yc~il tohum kalmamall vc ortalama danc ncmi % 10'un alUna dti~mclidir. Kolza hasada ham hale gclincc vakit kaybcdilmcdcn hasat cdilmclidir. yoksa ge<;en hcr gUn danc kaybl artar (OZGUVEN, 1990). Hasatta silindir hlzl bugdayll1kinin I /2-3/4'ti arasl olmahdlr.

Diger bir yontcm isc, bitkinin % 35 ncmde, tarlada % 25 dancnin yc~ildcn kahverengiyc dondtigu dcvredc bi<;ilerek birka<; gun tarlada bcklctilip hamlan makinasma vcrilmcsidir. Buna karar vennck i<;in danc ba~pannakla i~arct pannagl arasll1da yuvarlandlgmda ~cklini bozmamalJ vc kJrllmamalJdlr (HELM vc BALL, 1985).

Hasat rutubcli nc olursa olsun, Unin dcpolanmadan oncc ncm %8.8'c dti~tirtilmelidir. Aksi takdirdc klZ1~ma vc bozulmalar mcydana gclir.

57

Hastahklar

Bir<;ok fungus. baktcri. \'irus kolzaya atak yapar. Bunlardan cn oncmlileri: I~e/)tos/)haeria macl//ans (Dcsm) Ces. and Not.. aYI11 zamanda "Phoma Lingam" olarak da bilinir. En oncmli hastalJklardan biri olmakla birliktc organizmanm tck bir izolaU psCudolhccia Urclcmcz. Ancak farklt cografi Irklar c~le~cbilir. Bunun i<;in farklt Irklar biraraya gctirilmcmcyc <;alI~I1malIdlr. Pikniosporlar \'C askosporlar sapm i<;indc gcli~crck. crkcn olglln-Ia~maya \·c dolaylslyla \'crim dU~ti~lcrinc scbcp olur. KI~lJk ckimlerdc ila<;11 mUcadcle ckonomik dcgildir (DOWNEY \·c RAKOW. 1987). Sclerotinia sclerotiomm (Lib.): Patojcnin <;ok gcni~ bir konuk<;u yayIllml vardlr vc kolza i<;in dc btiyUk tchdit olu~lurmaktadlr. Bazl hallar tolerant olmakla birliktc dayal11klJlJk yok1ur. Enlcksiyon <;i<;cklcnmc dC\Tcsindc olur. Sapll1 all klsmmda gortilcn sararmadan soma bilkilcr solarak oltirlcr. HastalJklI bitki saplannll1 i<;i a<;I1dlgll1da bcyaz pamuga bcnzcr mantar vc siyah par<;aclklar gorUltir. HastalJk su tutan topraklarda yaygmdlr. Aynca yalan <;c~itlcr toprak sC\'iycsindc fazla rutubclc yola<;tlgl i<;in apothccia <;imlcnmcsini vc spor dagIlu11l111 tC~\'ik cdcI' \·c bu <;c~itlcrdc hastalJk yogunlugu daha ytikscktir. Hastahk yogunlugunu azallmak i<;in all yaprak saYlsl dti~Uk olan <;c~it ckimi. dcrin sUrtim. scrtifikall tohumluk kullal1lml \'C slk ckimdcn ka<;ll1mak uyulmasl gcrekcn kurallardlr (DOWNEY vc RAKOW, 1987: OZGUVEN. 1990).

Rhizoctonia so/ani (KUhn): Tohum ckilir ckilmcz cnfcktc olur vc <;imlcncmcz. <;imlcnsc dc <;Ikl~ slrasmda olur. Soguk ncmli topraga gc<; vc dcrin ckim haslaltgl tC~\'ik cdcr. Hlzh <;imlcnmcyi saglayacak ~ekildc ckim hastallgl onlcycbilir.

A/ternaria hrassiCC/: Hasattan hcmcn once harnup. yaprak \·c sapta ctmcnin ncdcn oldugu siyah vc kalwcrcngi lckclcr mcydana gclir. Harnuplar buru~arak <;allar vc hasat onccsi crkcn lohum dokumti mcydana gclir. <;:atlamaya dayal11klI <;c~il ckimi ve crkcn hasat hastaligl bclli ol<;i.idc kontrol cdcI' (OZGUVEN. 1990).

(6)

.·/ynll,. 1,:UIVll.

KAYNAKLAR

APPELQUIST, L. A, 1971. Historical background. Rapeseed. Appclquist. L. A and R. Ohlson. Else\'ier Publishing Co.. New' York sayfa: 1­ 8.

AULD, D. L. and D. R. BRADY, 1986. Potential crop for the production of high enlcic acid. Proc. of Ind. Oil Cone Kansas City, Mo. sayfa: 6. BELL, 1. M., 1965. Gro\\th depressing

factors in rapeseed meal. VI. Feeding \'alue for growing- finishing swine of myrosinase-free solvent­ extracted meal. JAn. Sci.24: 1147­

liS I.

CALHOUN, W., 1975. Development of low glicosinolate, high erucic acid rapeseed breeding program. 1. Am. Oil Chem. Soc. 52:363-365. DOWNEY. R. K. 1971. Agricultural and

genetic potentials of Cruciferous oilseed crops.1. Am. Oil Chem. Soc. 48:718-712.

DOWNEY, R. K. J976. Tailoring rapeseed and other oilseed crops to market. Chern. and Ind. I May: 401-405. DOWNEY. R. K. and G. F. W. RAKOW,

1987. Rapeseed and Mustard. Principles of Culti\'ar De\-clopment. Walter R. Fehr. Macmillan Publishing Company New York. 437-486.

HELM. 1. L. and W. S. BALL, J985. Rapeseed (Canota) Production. Co. Ext. Sen': North Dakota State Univ. Fargo NO, 58105.

jPKiN B.. 1990. KI~hk Kolza

Ara~tIrmalan Projesi Enstitti

Raporu. Akdeniz Tanmsal

Ara~tlfllla Enstittisti- ANTALYA

KONDRA. Z. P. and R. K. DOVNEY,

1970. Glikosinolate content of rapeseed (Brassica naplIs L. and B. campestris L.) meal as influenced by pod position on the plant. Crop Sci.

10:54-56.

OOOTCO, Z. ve O. KOLSARICI, 1979. Kolza (Brassica naplIs ssp. ole~rera)'n n Yeti~tirme Teknigi ve Islahl. A U. Ziraat Faktiltesi­ ANKARA

OZGUVEN, M., 1990. Tab. 354 Yag Bitkileri Ciit-ll (Kolza, Ay~i~egi, Hintyagl)'de "Kolza" sayfa: I - 26. C. O. Ziraat Faktiltesi-ADANA. PAPAVIZAS, G. C. and C. B. DAVEY.

1962. Effect of sulfur containing amino compounds and related substances on AfJhanomyces Root rot of peas. Ph~10pathology. 3: 109­ 115.

PAPAVIZAS. G. C. , 1966. Suppression of Aphanomyces Root rot of peas by cruciferous soil amendments. Ph)topathology. 5(,: 1071- 1075. PAPAVIZAS, G. C. , 1970. Effect of

amendments and fungicides on Aph­ anomyces Root rot of peas. Ph)topathology. 61: 215-220. RAKOW, G. and D. L. WOODS, 1987.

Outcrossing in rape and mustard under Saskatchewan prairie conditions. Can. 1. Plant Sci. 67. Van ETTEN. C. H, 1969. Natural

glikosinolates (thiogluc acides) in feed and feeds. J Agr. Food Chern. 17: 483-491.

Referanslar

Benzer Belgeler

The Photoacoustic Efficacy of an Er:YAG Laser with Radial and Stripped Tips on Root Canal Dentin Walls: An SEM Evaluation. Photoacoustic Endodontics using PIPS™:

Korumazsak eskiyi. Aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır? Öncekini bilmeden a) Doğada bulunan tüm maddelerin kendine has tadı. Yapamayız yeniyi. ve

• TÜRKÇE İSİM: YAPRAK GÜZELİ, KOLYOZ ÇİÇEĞİ Kaynak: Anonim, 2019.. • Oval formlu, sık dokulu ve yukarıya doğru

1865 yılında Brezilya, Arjantin ve Uruguay üçlü bir ittifak yaparak beş yıl süren bir savaştan sonra 1870 yılında Paraguay’ı işgal ettiler.. Bu savaşta Montevideo

CADF test istatistiği sonuçları değerlendirildiğinde, incelenen şirketlerin yaklaşık %29’unun aktif kârlılığını, %28’inin özkaynak kârlılığını,

Protein ve yağ bakımından zengin olan tohumlar gıda olarak tüketildiği gibi soya yağı elde etmede de kullanılır; ayrıca soya sütü, soya sosu hazırlanır; kazein,

Gerek bu topluluğun, gerek diğer kuru­ luşların sergilerinde eser teşhir etmiş, yurt dışında muhtelif sergiler açmıştır.. Portre üstadı olarak

icap ettiğinde, boşalan gediklerden birinin bu kalfaya verilmesi. Esnaf içerisinde Topkapı ve Silivrikapı’daki ustalardan kimsenin kethüda olmaması, eskiden olduğu