• Sonuç bulunamadı

Başlık: 1915 ERMENİ AYAKLANMALARINDA ÇARLIK RUSYASI'NIN ROLÜYazar(lar):SÜER, Aydın Cilt: 33 Sayı: 1.2 Sayfa: 459-466 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000000839 Yayın Tarihi: 1990 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: 1915 ERMENİ AYAKLANMALARINDA ÇARLIK RUSYASI'NIN ROLÜYazar(lar):SÜER, Aydın Cilt: 33 Sayı: 1.2 Sayfa: 459-466 DOI: 10.1501/Dtcfder_0000000839 Yayın Tarihi: 1990 PDF"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1915 E R M E N İ AYAKLANMALARINDA ÇARLIK RUSYASI'NIN ROLÜ

Doç. D r . Aydın SÜER

Ermeni sorunu, günümüzde ülkemizin uluslararası düzeyde yüzyüze bulunduğu sorunların en önemlilerinden birisi olmayı sürdürmektedir ve daha uzun süre gündemde kalacağı da anlaşılmaktadır.

Ermeni sorunu üzerine y u r t içinde ve y u r t dışında pek çok yayın yapılmıştır ve yapılmaktadır. Y u r t dışında yapılan araştırmalar, genellik­ le aleyhimize bir hava taşımakta, yapılan sistemli bir propaganda ile de bu durum her geçen gün daha fazla güçlenmekte ve yandaş bulmaktadır.

Bu çalışmanın amacı, sözde Ermeni soykırımına dayanak yapılmaya . çalışılan 1915 olaylarında çarlık Rusya'sının oynadığı rolü ve ayaklan­ manın gerçek nedenlerini, başta Ermeni asıllı Sovyet tarihçi B.A. Bor-yan'ın 1928 ydında Sovyetler Birliği'nde yayımlanan "Ermenistan, Ulus­ lararası Diplomasi ve SSCB" eserine dayanarak ortaya koymaya çalış­ maktır. Böylelikle o günkü gerçeklerle, bugünkü yaklaşımlar arasındaki çelişkilerin de ortaya çıkacağı inancındayız.

Türklerle R u m ve Ermeni azınlık arasındaki sürtüşmelerin 1. Dün­ ya Savaşı başlarında iyice belirginleşmesi ve kanlı olaylara dönüşmesinin nedenlerinden birisinin ekonomik olduğunu ileri süren Sovyet tarihçi Aliev, 1976 da yayımlanan "Jöntürk Yönetimi Döneminde T ü r k i y e " adlı eserinde şu görüşe yer vermektedir:

"Ermeni ve Rum burjuvazisi, imparatorluğun dış ticaretinde önemli rol oynamakta, İngiliz ve Fransız kapitalini desteklemekteydi. Türkiye' nin Almanya saflarında savaşa girmesi, onları eski ekonomik bağlantda-rmdan yoksun kılmış, azınlıkların bağımsızlık savaşlarını büyük ölçüde etkilemelerine yol açmıştır"1.

Ermeni hareketini başlatan ikinci neden ise siyasidir ve bunda dış güçlerin oynadığı role Boryan şöyle açıkhk getirmektedir:

(2)

" I . Dünya Savaşı başlarında Ermeni diplomatlar, Ermeni sorununu yeniden toplumlarının gündemine getirdiler. Kuşkusuz Ermeni toplu­ mu kendi kişiliğini bu diplomatların psikoloji ve etkinliklerinde görmek­ teydi, fakat bu kişilerin davranışlarının yönü, yönetimi ve örgütlenmesi Ermenilerin değil, uluslararası diplomasinin elindeydi. Özellikle de Rus

diplomasisi bu konuda çözümleyici rolü oynamaktaydı."2.

Gerçekten de Rus Çarı, savaşın çıkacağı sırada, daha önce karşısına aldığı Rusya'daki Ermenileri kendi saflarına çekebilmek için girişimler­ de bulunmaktaydı.

1914 de yayınlanan manifestoda, Çar İL Nikolay, Rusya'nın bütün­ lüğünü, şerefini ve onurunu korumak için savaşacağını, bu yüzden de iç çekişmelerin unutulacağını bildiriyor ve hemen ardından sürgünde bulunan Ermeni Daşnaksütyun partisinin senato üyelerinin Kafkasya' ya dönmelerini sağlıyordu.

Çar, ayrıca, 14 Kasım 1914 de Petrograd kentinde Fransız elçisinin sorusunu şöyle yanıtlıyor ve Ermenileri umutlandırıyordu:

"Küçük Asya'da doğal olarak Ermenilerle ilgileneceğim; kuşkusuz onları Türk boyunduruğu altında bırakamayız. Ermenileri Rusya ile birleştirecek miyim ? Onları yalnızca kendileri istedikleri takdirde Rusya ile birleştirebilirim. Bu olmadığı takdirde onlar için bağımsız bir devlet kuracağım."3

Boryan, Ermeni liderlerin, çarın kendi diplomatik kombinasyonları ve manevraları için vermiş olduğu bu diplomatça karşılığa inanmalarını ve çarın içtenliğinden kuşkuya düşmemelerini şöyle açıklamaktadır:

"Çünkü Ermeni diplomatlar siyasal açıdan acemi, uluslararası alan­ daki siyasal-hukuksal ve sosyo-ekonomik sorunlar konusunda da cahil­ diler"4.

Ermeni liderlerden Civelegov'un çara inandığını ve onu destekledi­ ğini belirten Boryan, Civelegov'un düşüncelerini şöyle dile getirmektedir:

"Civelegov, Rusya'nın çıkarlarının ve uluslararası durumun bağım­ sız büyük Ermenistan'ın gerçekleşmesi için reel bir garanti oluşturduğu­ nu öne sürmekte, Balkanlar'daki tarihsel olayların, Romanya,

Bülgaris-2 B.A. Boryan. Armeniya-Majdunarodnaya Diplomatiya i SSSR. s. 345. 3 a.g.e., s. 357

(3)

ERMENİ AYAKLANMALARI 461

ristan, Doğu Rumeli, Makedonya ve Arnavutluk tarihlerinin de bunu onayladığını belirtmekteydi"5.

Civelegov ve yandaşları Ermenistan'ın coğrafi durumunun önemini, büyük devletlerin Ermeni sorunundaki çıkarlarının neyi gerektirdiğini anlayamıyorlar, somut durumun bir analizini yapmayı gerekli görmüyor­ lardı."6

Boryan Rus çarının gerçek niyetine şöyle açıklık getirmektedir: "Gerçekte Rus hükümeti, çıkarları gereği, Ermenilerin otonom bir dev­ let kurmalarını istemiyor, onu ele geçirmeyi, koloniye dönüştürmeyi ve onlardan sınır boyunda yararlanmayı amaçlıyordu. Ermeni liderler ve ihtilalciler ise bunu anlamıyor ya da anlamak istemiyorlardı"7.

Boryan'ın haklı olduğu, Rusların Ermenileri nasıl kullandığı, 1916 yılı başlarında, Erzurum'un Rus ordusu tarafından alınmasından sonra açıkça anlaşılmıştır. Rus ordusu Eızurum'u aldıktan sonra yönetimin aldığı i l k karar, "Ermenilerin Erzurum'da yerleşmeye hakları olmadığı" yolundaydı.

Ruslarla Ermeniler arasındaki ilişki Daşnaksütyun Partisi liderlerin­ ce yürütülmekteydi. Daşnaksütyun Partisi, bilindiği gibi, özellikle Rus-ya'dakiler olmak üzere, çeşitli Ermeni fraksiyonların bir araya gelmesiy­ le ortaya çıkmış bir partidir. 1890'da kurulmuş, 1892'de programını açık­ lamıştır. Daşnakların programından partinin bir terör örgütü olarak faa­ liyet göstereceği anlaşılmaktaydı. Daşnaklar i l k programlarında bağım­ sızlıktan da söz etmiyorlar, böylelikle" de Hınçak Partisi'nden kesin bir biçimde ayrılıyorlardı8.

Parti, savaşın ilânından bir kaç gün önce Erzurum'da genel bir top­ lantı çağrısı yaptı. Bu toplantıya Jöntürk komitesinden de özel bir tem­ silci katılarak, partiye savaşta Osmanlı-Alman koalisyonu saflarında yer almayı önerdi. Buna karşılık, Rusya Ermenistanı sınırları dahilinde oto­ nom bir Ermenistan vaadediliyordu. Daşnak Partisi bu öneriyi reddede­ rek, partinin tarafsızlığını koruyacağını belirtti ise de bu karar yalnızca kağıt üzerinde kaldı.

Partinin İstanbul Komitesi ve Doğu Bürosu çarı destekleme kararı aldı. Parti, bu kararına dayanak olarak, I. Dünya Savaşının temel ilke­ sinin, ezilen ulusların kurtuluşu olduğu düşüncesini gösteriyordu.

5 a.g.e., s. 347. 6 a.g.e., 347 7 a.g.e., 356

(4)

Ve sonuçta Daşnak Partisi'nin Doğu Bürosu ve istanbul Komitesi, Türkiye'deki diğer Ermeni parti örgütlerinin arzuları ve iradeleri dışın­ da, Türklere karşı harekete geçmeye ve Rus diplomasisinin isteklerine uymaya karar vererek, Doğu Anadolu'da isyan çıkarmak ve örgütlenmek amacıyla Ruslardan parasal yardım almaya başladı.

1915 Şubatında Tiflis'de toplanan Ulusal Kongre'de yapılan yardım ve ayaklanma planı, Daşnak Partisi'nin "askeri daire" temsilcisinin f i -nans seksiyonu raporunda şöyle anlatılmaktadır:

"Bilindiği gibi, Rus hükümeti, savaşın başında Türkiye'deki Er­ menileri silahlandırmak ve savaş sırasında ayaklandırmak için, ön har­ camalara 242900 ruble vermiştir; gönüllü birliklerimiz T ü r k ordusunu yaracak, ayaklananlarla birleşecek, cephe gerisinde anarşi yaratacak, böylelikle Rus ordusunun hareketini ve Doğu Anadolu'yu işgalini sağ­ layacaktır."9

Alman bu kararlar ve gelişmeler Doğu Anadolu'da yaşayan Ermeni­ lerle, İstanbul ve Rusya'da yaşayan Ermeniler arasında büyük bir görüş ayrılığının doğmasına neden olmuştur. Boryan, Daşnak Partisi'nin aldı­ ğı kararı şöyle tanımlıyor:

"Kuşkusuz bu karar, ne Ermeni halkının psikolojik durumundan, ne de objektif koşullardan kaynaklanıyordu. Bu, Türkiye'deki Ermenile­ r i n tamamen iradeleri ve istekleri dışında alınmış bir karardı."1 0

Boryan'ın Türkiye'deki Ermenilere olan yaklaşımı da oldukça ilginç­ t i r :

"Türkiye'deki Ermeniler gelişmiş, reel bir ulusal-siyasal bütünlük kazanmış durumdayddar. Tarihsel olaylar onları olumlu yönde etkilemiş, olayları, büyük devletlerin egemen sınıflarının reel ekonomik çıkarları ve siyasal hesapları açısından görmeyi öğretmişti"1 1

"Boryan, Doğu Anadolu'daki Ermenilerin Ruslara karşı genel t u ­ tumlarını da şöyle tanımlamaktadır:

Türkiye'deki Ermeniler* bir kaç kez, kendi deneyimleriyle, uluslar­ arası diplomasinin, özellikle de Rus diplomasisinin Ermenistanla ve Ermenilerle yalnızca kendi diplomatik kombinasyonları, Osmanü

devle-9 B.A. Bor'yan. Armenya-Majdunarodnaya Diplomatiya i SSSR. s. 360. 10 A.g.e. s. 3.

(5)

ERMENİ AYAKLANMALARI 463

t i n i n iç ve dış işlerinde kendi etkinliklerinin yayılabilmesi ve karşılıklı hesapların yapılabilmesi ölçüsünde ilgilendiklerine kanaat getirmişlerdi".

"Türkiye'deki Ermeniler, Kafkasya Ermenilerince düzenlenecek bir gönüllü harekâtının kendilerine bağımsızlık değil, genel bir kırım getire­ ceğinin bilincindey diler"1 2.

Boryan Türkiye'deki Ermenilerin ayaklanmayı engellemek için yaptıkları girişimleri de anlatmaktadır:

"Van Parti Komitesinin görevlendirmesi üzerine, Daşnak Partisi liderlerinden Kaçaznuni, Van'dan gelerek, Türkiye'deki Van Parti Ko-mitesi'nin ve diğer parti komitelerinin, Kafkasya'da başlatılacak bir gönüllü harekâtına karşı olduklarını resmen bildirdi. Türkiye'deki Er­ meniler bu girişimi kendileri için çok tehlikeli görmekteydiler. Kaçaz­ nuni, Daşnakların genel Erzurum toplantısında alınan tarafsızlık kara­ rma dayanarak, Daşnak Van Parti Komitesinin Türkiye'deki Ermenile-lerin yaşamlarını tehlikeye atmamak için, Türklere karşı yapılan her tür­ lü harekâta bir son verilmesini talep ettiğini bildirmekteydi"1 3.

1915'te Tiflis'te yapılan Ulusal Kongre'ye verilen raporda, Türkiye' deki Ermenilerin karşı t u t u m u şöyle ortaya konmaktadır:

"Savaşın ilânından önce Rus hükümetini, Türkiye'deki Ermenilerin arzuları yönünde hareket ettiğimize inandırmaya çalıştık. Rus hükümeti de buna inandı, ama olay çok farklı gelişti.

Türkiye'deki Ermeniler etkinliklerimize, metodumuza ve hareket tarzımıza karşıdırlar ve bunları zararlı ve kendileıi için yok edici bir adım olarak görmektedirleı. Türkiye'deki Ermeniler, Türk vatandaşı gibi içtenlikle çalışıyorlar. Rus hükümetinin önerilerini gerçekleştirmek için giriştiğimiz t ü m çabalar sonuçsuz kalmıştır."1 4

Rapor şöyle devam ediyor:

"Daşnaksütyun Partisi'nin liderlerinden olan, Osmanlı İmparator­ luğunun demokratikleşmesi ve bu imparatorluğun sınırlan dahilinde bu­ lunan ulusların kendi kendilerini yönetmeleri taraftarı bir kişi olarak ta­ nınan Şahrikyan Efendi de etkinliklerimize karşı. Parti liderlerinden Zor-yan Efendi de, bize kendi işlerimizle uğraşmamızı, Türkiye'deki

Ermeni-12 A.g.e., 360 13 A.g.e. s. 360. 14 A.g.e., s. 361.

(6)

l e r i n işlerine k a r ı ş m a m a m ı z ı söyledi. Ç ü n k ü K a f k a s y a E r m e n i l e r i n i n e t k i n l i k l e r i , E r m e n i s t a n ' a bağımsızlık g e t i r m e m e k l e k a l m a y a c a k , eğer biz T ü r k i y e E r m e n i l e r i sizin p o l i t i k a n ı z ı izler v e desteklersek, b u b i z i felâkete g ö t ü r e c e k t i r . Siz b i z i özgürlüğe değil, ölüme, O t o n o m Ermenis­ t a n ' a değil, o n u n y ı k ı n t ı l a r ı n a götüreceksiniz" d e m e k t e d i r1 5.

Rus h ü k ü m e t i E r m e n i l e r arasındaki b u anlaşmazlığı f a r k e t m i ş v e K a f k a s y a ' d a k i E r m e n i l e r e baskı y a p m a y a başlamıştır. T i f l i s ' t e k i r a p o r b u d u r u m u d a açıkça o r t a y a k o y m a k t a d ı r :

" T ü r k i y e ' d e k i E r m e n i l e r her z a m a n b i z i m e t k i n l i k l e r i m i z e karşıydı­ l a r v e Rus h ü k ü m e t i d e ş i m d i b u n u öğrenmiş b u l u n u y o r . . . K u ş k u s u z b u d u r u m General O g a n o v s k i y ' i n b a n a söylediklerine y o l açacaktır. Oga-n o v s k i y şöyle d i y o r :

" Ş i m d i a r t ı k E r m e n i l e r R u s l a r ı n gözünde güvenilmez k i ş i l e r d i r , ç ü n k ü R u s l a r ı a l d a t t ı l a r , y a l a n söylediler v e T ü r k i y e ' d e k i E r m e n i l e r i n d u r u m u n u saptırdılar... E r m e n i l e r dar ulusal çıkarlarla değil, evrensel ve beşeri ç ı k a r l a r l a y ö n e t i l m e l i d i r l e r . . . Rus h ü k ü m e t i d o ğ u d a k i t a r i h s e l po­ l i t i k a s ı n ı v e m i s y o n u n u u n u t m a m ı ş t ı r v e E r m e n i l e r i n o t o n o m Ermenis­ t a n istek ve hayallerine göre değil, Rus d e v l e t i n i n çıkarlarına göre dav­ r a n a c a k t ı r . Rus h ü k ü m e t i E r m e n i l e r i n T ü r k i y e ' d e azınlık oluşturmasını i s t e m e k t e d i r . E r m e n i l e r düşünce v e görüşlerini değiştirmek, o t o n o m b i r E r m e n i s t a n i ç i n değil, Rus i m p a r a t o r l u ğ u n u n b i r v a t a n d a ş ı g i b i sa­ v a ş t ı k l a r ı n ı a ç ı k l a m a k v e k a n ı t l a m a k zorundadırlar. A k s i t a k d i r d e , E r ­ meniler ş i m d i k i y ö n e l i m l e r i n i p a h a l ı y a ödeyecek v e h ü k ü m e t i n nezdinde, i m p a r a t o r l u ğ u n t e b a l a r ı arasında i l k sıralarda yer a l m a y a c a k l a r d ı r "1 6.

Rus h ü k ü m e t i , ayrıca, üzeılerine a l d ı k l a r ı s o r u m l u l u ğ u yerine getir­ m e k , y a n i b e l i r t i l e n sürede T ü r k i y e ' d e E r m e n i l e r i n y o ğ u n o l d u ğ u bölge­ lerde i s y a n ç ı k a r m a k k a y d ı y l a , E r m e n i d i p l o m a t l a r a sorunlarını özgürce t a r t ı ş m a k v e taleplerde b u l u n m a k h a k k ı n ı d a v e r i y o r d u .

B u baskılar sonucu Ruslar amaçlarına u l a ş t ı l a r : Rus Askerî B a k a n l ı ­ ğ ı n ı n e m i r l e r i ve p l a n l a r ı gereğince D a ş n a k s ü t y u n P a r t i s i şuna k a r a r ver­ d i : E r m e n i b i r l i k l e r i n d e n b i r i s i n i n k o m u t a n ı o l a n A n d r a n i k V a n ' a y a k ­ laştığında, orada b u l u n a n D a ş n a k savaşçıları dağlara çekilecek ve ayak­ l a n m a ç ı k a r a c a k l a r d ı . 1915 N i s a n ı n d a a y a k l a n m a p l a n ı gerçekleştirildi. K a t o l i k o s , 10.000 k a d a r savaşçının a y a k l a n m a y a k a t ı l d ı ğ ı n ı b e l i r t m e k ­ t e d i r1 7. 15 a.g.e. s. 361. 16 a.g.e., s. 362. 17 a.g.e., s. 363.

(7)

ERMENİ AYAKLANMALARI 465

Boryan olaya şöyle yaklaşmaktadır:

"Böylelikle Daşnaksütyun Partisi, çar, taht ve emperyalist Rusya' ya karşı görevini yerine getirmiş... Doğu Anadolu'daki Ermenilerin güç duruma düşmeleri için formal bir neden yaratmış oluyordu"

Boryan Daşnaksütyun Partisi'ni bu davranışından dolayı sert bir biçimde eleştirmektedir:

"Eğer, ulusal bir hareketin önderleri, objektif koşulları dikkate al­ madan, ...kitlelerin isteklerini ve ruh halini değerlendirmeden, yalnızca emperyalist güçlerin çıkarlarına uygun bir ayaklanma çıkarıyorsa ve yalnızca ilgili devletlerin finans-kapital çıkarlarına destek oluşturmaktan başka bir şey yapmıyorsa, bu davranış, kendi ulusuna karşı işlenmiş bir suçtur."1 8

"... istanbul ve Rusya Ermenileri Rus diplomasisinin itaatkâr bir silâhı olmuşlardı."1 9

"Tarihsel olaylar, onların uluslarına ihanet ettiklerini, çarlık yöneti­ minin ve emperyalist diplomasinin ajanları olduklarını göstermektedir"

Boryan ayaklanmayı şöyle değerlendirmektedir:

"Askerî harekâtların sürdürüldüğü cephe gerisinde ayaklanma çı­ karmak ne demektir? Kuşkusuz ayaklanan Ermenilerin başarısı söz ko­ nusu olamazdı ve bu girişimlerinde ölümcül bir tehlikenin kendilerini beklediği su götürmez bir gerçekti. Ermeniler, Daşnaksütyun partisinin komutası altında ve onların ısrarlarıyla kendilerini çarlık Rusya'sının emperyalist amaçları uğruna feda etmekteydiler. Yalnızca sağduyudan yoksun kişiler bu anlaşmanın Ermeniler için ölümcül sonuçlarını anlaya-mazdı"2 0.

"Çarlık yönetimi de gerçekte, ayaklanmanın anlamını çok i y i bili­ yor ve bunun "Ermenisiz Ermenistan" isteklerinin yerine gelmesiyle sonuçlanacağını önceden kestiriyordu",

Boryan, ayaklanmaya karşı Osmanlı hükümetinin aldığı techir ka­ rarma ilişkin olarak, özetle şunları yazmaktadır:

"Askerî harekâtların yapıldığı bir cephe gerisinde 10.000 kişilik bir kitlenin isyan çıkarması, böylelikle o devletin varlığını tehlikeye

düşür-18 a.g.e., s. 36. 19 a.g.e,, 371 20 A.g.e., s. 352.

(8)

mesi durumunda, o devletin de şu ilkeyi uygulaması doğaldır: Amaç, aracı haklı kılar."2 1

"Ermenilerin bağımsızlıklarını kazanmak için savaşmaları tarihsel ve reel bir haktır. Fakat o devlet de bu ayaklanmayı acımasızca bastırı-yorsa, bu da tarihsel ve reel bir haktır."2 2

Boryan, diğer büyük devletlerin Ermenilerin bu ayaklanma sonucu uğradıkları felâketlere karşı olan tutumlarını şöyle açıklıyor:

"Uluslararası diplomatlar Ermenileri hiç düşünmüyorlardı ve yal­ nızca kendi "etki alanları" ve "toprak dengelemeleri" ile uğraşıyorlardı. Ermeni halkının yok olması, onları, yalnızca savaş sırasında ölen diğer milyonlarca insan kadar ilgilendiriyordu. Savaştan sonra da onların ka­ yıpları, hükümetler bilançosunda, hukuksal bir özne olarak değil, sa­ vaşın normal sonucu olarak ortaya çıkmıştır."2 3

Boryan'ın dile getirdiği bu kayıtsızlığın günümüzde büyük bir ilgi­ ye dönüşmesinin ne denli düşündürücü olduğu ortadadır. Yine aynı bi­ çimde, burada Boryan tarafından dile getirilen gerçeklerin, yıllar sonra, Eliev'in kitabında tamamen reddedilmesi de düşündürücüdür. Aliev, ayaklanmayla ilgili bölümde, Osmanlı devletinin, çıkan ayaklanmalarda dış güçlerin rolü olduğuna inandığını, bunun ise hiç bir temele dayanma­ dığını söyleyebilmektedir2 4.

Boryan'ın kitabı, 1928 yılında, yeni kurulan Sovyet rejiminin Çarlık Rusya'sının t ü m mirasını yadsıdığı ve Türkiye ile ilişkilerin en sı­ cak olduğu dönemde yazılmıştır ve o günkü politik ortama uygun düş­ mektedir ve buna göre değerlendirilmelidir.

21 A.g.e., s. 363. 22 A.g.e., 365. 23 A.g.e., 369.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu grup içerisinde; hemen hemen tüken- miş ve çontuklu alet haline dönüştürülmüş bir disk biçimli çekirdek (Fig.5:4), levallois yonga üzerine yuvarlak ön

Bu çalışmada, daha önce mimari bezemeleri incelenmiş olan, müze bahçesinde ve Güney Roma Hamamı’nda bulunan Attik-İon kaide, sütun tamburları ve İon başlıkları

Die bei der Ausgrabungen gemachten folgenden Befunde und Funde zeigen genau dieses Überraschungsmoment: Die Zerstörung der Stadtmauer an einer Stelle, die Zerstörung der dahinter

Eine Darstellung des Eros - nicht zusammen mit Aphrodite sondern allein - war unter den seltenen Kleinfunden von Magnesia im Jah- re 2000 7 : ein Kameo, der die Darstellung

Kent topografyası içinde önemli bir yeri ve konumu vardır bu alanın: Üst terastaki ‘Palaestra’ düzlüğün- den gelerek, üzerinde Soter (σωτήρ) Tapı-

Bu çalışmadan mimari parçalar hakkında ve özellikle bulundukları yer konusunda bilgi ediniyoruz; ancak bu ça- lışmada ve ikinci dönem kazılarının diğer ça-

und die rechte Seite der Kalotte fehlen, die untere Bruchfläche verläuft schräg durch den Hals. Alle hervorstehenden Teile des Gesich- tes - Brauen, Nase, Mund und Kinn - sind

Yine Erken Demir Çağı’na ait olduğu öne sü- rülen ve Küçük Küllük Tepe 43 , Ayvalıpınar I 44 ve Karatepe’de 45 ele geçmiş olan basit boya bezekli kulp parçaları