• Sonuç bulunamadı

Bir haşiye..

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir haşiye.."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

L

—p-|^

r ! i

S a h i h 8

Bir haş:ye..

(Bir öğretmen» imzasiie aldı ğım mektupta Tcviik Flkıetiıı Galatasaray lisesi müdürlüğü sı­ rasında talebeye kendisini bu de­ rece hayranlıkla nasıl bağlamış olduğu soruluyor. Bu mevzu et­ rafında o zamanın talebelerinin görüşlerini, ve duyuşlarım, hâtı­ ralarını uzun uzun yazmıştım. «Bir öğretmen» imzasiie mektup gönderen okuyucuma, bana Fik- retin Galatasaray müdürl üğü hakkında sonradan topladığını iki güzel hâtırayı yazdırmak, «Tevfik Fikret» haklundaki yazı serisine böyle uzunca bir haşiye yapmak fırsatını verdiği için te­ şekkür ederim.

Fikret Galatasarayın, yangın dan sonra, tam bir disiplin krizi geçirdiği sırada mektebin baş.na getirildiği hakle talebe üstünde­ ki nüfuzu ve derin sevgisi haki katen üzerinde durulacak bir meseledir. Edebiyat tarihimizin dışında Fikret belki bütün maa­ rif tarihinde en muvaffak olmuş mektep müdürü idi. Talebe aıa smda saygı, sevgi ve nüfuzunu kurarken onlara korku vermeği bir an için düşünmüş olduğunu sanmıyoruz. Buna mukabil tale­ beye hoş görünmek için onlara avans vermeği de katiyen aklın­ dan bile geçirmemiştir. İkisi de değil... O yalnız talebenin üstüne titremiştir.

Bugün onun terbiye sisteminin peşinden giderek değerli bir ma- arifçi olan bir dostumuz şu dik­ kate şayan hâtıralarını anlatı­ yor:

— Fikret talebe ile otururken konuşmasını sevmezdi. Talebeye ayağa kalkmak da tuhaf bir şey... Fakat grup halinde talebe bir ri ca için filân odasına girdiği za­ man daima onu ayakta bulurdu. Bir vesile icadederek ayakta ta­ lebeyi kabul ederdi. Talebeye kar­ şı bu kadar ince idi.

Başka ve eski bir GalatasaraylI şunu ilâve ediyor:

— Mektebin terzisi tarafından yapılan mektep elbiselerimizi eıı küçük bir potuna kadar hepimi­ zin üstünde ayrı ayrı kendi tet­ kik ederdi. Biz içeri girerken ter zi kapıda: «Aman Fikret beye bir şey söylemeyiniz!» diye son dere­ cede yalvarırdı.

İşte başka bir hâtıra daha. Hem de salâhiyetli bir ağızdan:

«Fikret gelmeden önce yemek­ hanede ekmek dağıtılması görü­ lecek şeydi. Fakat onun tâyini

j

ile beraber yemekhane gayet mo­ dern, Avrupai bir şekil aldı. Bir | hademe garson kıyafetinde ma-

i

sadan masaya ekmeği dağıtarak ! gezdiriyordu. O zaman bu usulü

j

koyan Fikrettir.» i Başka bir hâtıra:

«Bugünün yeni mektep sırala­ rını ilk defa Fikret düşünmüş ve bir kaç nümune de yaptırmıştı. Maalesef bunları umumileştire­ medi. Nümuneler öylece kaldı. Yıllarca sonra Cumhuriyet za­ manında Fikretin düşündüğü sı­ ralar yapıldı.»

Beni en ziyade düşündüren şey de Fikretin Galatasaray müdür­ lüğü zamanına ait bir hâtıradır. Eski bir GalatasaraylI bunu şöy­ le anlatır:

— Bazı karışık günlerde daima onu mektebin kapısının önünde görürdünüz. Şöyle düşünürdü: Ben mimlenmiş bir adamım. Bel­ ki öldürmek isterler. İçeri, mek­ tebe girip karışıklığa sebebolur- lar. Hattâ belki talebeye zararla­ rı dokunabilir, öldüreceklerse be­ ni içeri girmeden, mektebin ka­ pısında öldürsünler!..

Bunları eski GalatasaraylIlar­

dan dinliyerek aynen yazdım. Fikretin ne büyük insan olduğu­ nu gösterir hâdiselerdir.

«Bir öğretmen» imzalı okuyu­ cuma böylece cevap vermiş olu­ yorum sanırım. Fikret için Gala­ tasaray ve talebe diye bir şey yoktu. Onun karşısında 850 — o zamanki Galatasarayın talebe mevcudu — Halûk vardı...

Hikmet Feridun Es

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Erken dönem Türk inanç sisteminde karşımıza çıkan kadın kamlar ile Türk coğrafyasındaki yaygın “kadın evliya” tiplerinin ne ilgisi olabilir, sorusuna dinler tarihi

Sanat eleştiricisi olarak yabancı memleketlerde açılan Türk sana­ tı sergilerini komiser olarak takdim etti; Paris, Roma Helsinki, Moskova ve başka Avrupa

gezegen so¤uk bir cüce y›ld›z›n çev- resinde döndü¤ü için so¤uk bir geze- gendir bu yüzden burada so¤u¤a da- yan›kl› canl›lar yaflar.. Nefes al›p vermele-

Bu Dünya’dan Nâzım Geçti adlı yapıtı ile Nâzım Hikmet’i vatan haini ilan edenlere karşı savaşım verdi. İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha

[r]

Metrik kalıblar ise' halk musikimizin dinamizmine ve çoğu parça - Jarın dans karakterine,' bütün başka milletlerin i halk musikisinde olduğu gibi, tabiî olarak

Peygamber ise onun bu sözüne mukabil şunları söylemiştir: Allah’a yemin ol- sun ki, Allah’ın cezalandırmasından en çok korkanınız ve onun emirlerine

Damat Mahmut Celâlettin Paşa’nın, Seniha Sul­ tandan doğan çocuk­ ları Prens Sabahat­ tin, Prens Mustafa, Fuat ve Prens Lûtful- lah’ın torunlarının,