- P 7 ■'¿tí
Gazi M u stafa K em al A ta tü rk 1 7 Mart günü Mersin M illet Bahçesinde ve halk a ra sın d a . G azi'nin solunda oturan iki k işi A dana Valisi R .fe t Cam tez ve M illetve killerin de n R efik*< oraltan'dır. K o raltan 'ın arkasındaki beyaz sakallı M illi Ş a ir M ehm ed E m in Y u rd a k u l'd u r.
MERSİN BUGÜN A TA TÜRK
BA YRAMI'NI KUTL UYOR
Bugün 17 Mart.Atatürk'ün 30 Ağus tos sonrası Mersin 'e geli şinin 58'nci yıldönümü.
MERSİN'DE GÖKYÜZÜ TEBESSÜM DOLUYDU Hayatının en mutlu a- ndarını 15 ve 16 Mart (1923) günleri Adana'- ia yaşayan Gazi Musta fa Kemal Atatürk, 17 Mart ta Mersin'e hare ket etmişti.
15 Mart günü hava ha fif kapalı ve zaman za man serpintiliydi. Am- ma, tö ren bozulmamış tı.
16 Mart'ta hava aç- nış, yağmur bulutları Gazi Paşa'ya saygdı dav ranmıştı. Bütün bunlar Mart'm bahar şakasıydı.
Şakacı Mart 17'ci gün daha açık, daha güler- yüzlü ve Mersin'de gök yüzü tebess&nlerie do luydu.
VUSLAT GÜNÜ
Vuslat günüydü 17
Mart.
Bu vuslat gününe ka- nad çırpan Martılar ak köpüklü dalgaları hır
çınlaştırıyor, semayı
masum cıvıltılarla doldu ruyordu.
Gazi Paşa'nin o sabah çocuksu bir hali vardı. Sevinçli ve heyecanlı i-
ii de.
—Haydi Latife, çabuk
toparlan. Mersinlileri
fazla bekletmeyelim. —Hazırım Paşa. - Biliyorsun, Mersin'e Mareşal elbisemi geye rek gideceğim.
—Ben de bu elbise içe risinde görmek istiyo rum seni. Mareşal elbise si, bu yüksek üniforma çok yakışıyor sana.
Ve sonra, içinde uya nan bir tedai (Çağrışım) ile Gazi Mustafa Kemal eşi Lâtife'ye şöyle ses lendi,
—Haydi, haydi çocuk! Gazi Paşa, LStifesi'ne iarılmaz!..Yüzün gülsün nugün.
Ne olmuştu ki, Gazi Paşa gönül alıcı bir dil kullanıyordu.
Lâtife Mustafa Kemal: "Bfen de bu elbise içeri sinde gömmek istiyorum seni." demişti. Bu sö zün anlamı ne idi?
Adana da ilk geceyi bi raz tartışmalı geçiren ¡»enç evliler 17 Mart in
sabahında güleryüzlü,
sakin, ikisinin de kanı sı eak ve yüzleri sevimliy di.
MAREŞAL ELBtSESÎ UNUTULMUŞTU Ankara'dan Adana'ya yola çıkarken Gazi Paşa ;ıın Mareşal elbisefi ayrı bir bagaj yapılmıştı.Yi ne de bütün dikkatlere
ve özentiye rağmen
Çankaya'da unutulmuş tu. Tren Pozantı'ya yak taşırken Gazi elbise de Şiştirmek istemiş ve Ma reşal üniformalı elbise
bagajının unutulduğu
anlaşılmıştı. Bu da bir tadsızlık doğurmuştu. Bu yüzden, Gazi Paşa çok istemesine rağmen, Adana'lılara karşı Marc şal elbisesiyle görüneme
niş, sivil geyinmişti. Ankara'dan acele yetiş tirilen Mareşal elbisesini şimdi Mersin'de geye- cek, Mersin İller arasına Mareşal elbisesiyle gire
çekti. Bu gerçeği öğren dikten sonra, Gazi ile Latife nin 15 Mart gece si Adana daki hafif tar tışmasının sebebini de kavranış oluyorduk.
* * * * * *
Mersin treni Adana Garından hareket eder ken, uğurlama ve Adana lılarm yarattığı sevgi dal .‘lalarırın yansıyan ba kar havası ikisinin de yüzünde tebessüm do- murcukları oluşturmuş tu. Bu tebessümler onla nn sevimli yüzünde za fer çiçekleri gibi yelpa meleniyordu.
Yenice'yi de bu hava içinde geçtikten sonra,
Mersin garına giren
tren dolu yağar gibi al kış sağanağı ile karşılan
d ı .
O gün Mersin Istasyo jıunda olmak, o eşsiz karşılama töreninin inşa m sevinçten sırsıklam e- den havasına girmek lâ zımdı.
Kucak kucak çiçekler, ayakları altına serilen halılar, yer yer kesilen kurbanlar, zabtedileme yen gözyaşları Gazi'nin Mersin'e girişini tetvic ediyordu.
YALDIZLI KOLTUĞU BEĞENMEMİŞLERDİ
Gönülleri coşturan bir sevgi dalgası içinde Mer sin toprağına ayak ba san Gazi Mustafa Kemal
Atatürk, o gün, Millet 3ahçesinde düzenlenen Türkocağı açıkhava top lantısına katıldı. Millet Bahçesi nde Gazi Paşa ve Lâtife Hanım için, bir kaç basamakla çıkı lan ve tıpkı tahtları an iuan, yüksekçe bir yer
Hazırlamışlardı. Oysa
17 Mart bir cülus günü değil, Büyük Kurtarıcı nin Mersin’i ve Mersin balkını gönülden ziyaret ti. Gazi için hazırlanan taht biçimindeki yer bunun için benimsenme m işti.
Mersinliler arasına
»irmiş, eşi ile birlikte oirer tahta sandalyaya oturarak yaldızlı kol tukları reddetmişlerdi. 3u büyük jest, bu de rin anlamlı büyük teva zu Gazi Paşa'n m gönül coşturan inkilâpçı gös terilerinden biri olarak Mersin'filerin hafızasın ia ölümsüzlüğe dek ya şayacaktı. MERSİN’DE REŞİD GALİB KEŞFEDİLDİ Millet Bahçesi'nde
Türkocağı Başkanı Dok tor Reşid Galib in ko
nuşmasını dinlerken
rek ziyade duygulandı. Reşid Galib'in inkilâpçı sözleri birer ateş küme siydi sanki. 17 Mart »ezisinde keşfedilen in kilâp çocuğu Reşid Ga- lib bu bağlayıcı konuş masiyle, Gazi Paşa nin
dikkatini çekmiş ve Mil letvekili olarak Büyük Millet Meclisi'ne girme nin yolunu açmıştı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu Reşid Galib sürprizi karşısında derin oir nefes alm ış ve ayağa kalkarak şu konuşma ile Mersin'lilere cevab vermişti:
"Mersindiler! Memle ketiniz Türkiye'nin çok önemli biı ticaret mer kezidir. Bunu sîzler ben den iyi bilirsiniz .Mem leketinize sahib olabil mek için çektiğiniz ü- züntüler, elemler, mah rumiyetler, büyük ol muştur. Hepimiz dileye lim ki, o acı günler tek rar gelmesin. Savaş mey danlarında kıymetli ev
lâdlarımızm süngüleri
nin kazandığı zaferler kâfi değildir. Hakikî re fah ve saadet zaferine ulaşabilmek için, asıl sundan sonra çok çalış mak lâzımdır. Sizin i- çin zafer ve üerleme yolu ekonomide ve tica rettedir.".
"BlZ O GÜNLER YEMEN'DE SAVAŞTAYDIK" Gazi Mustafa Kemal birbirinden güzel binala rın Ermeni, Rum, Yahu di malı olduğunu öğren menin üzüntüsüne düş nüştü. Bu üzüntü için de sordu:
—Bu adamlar Mersin'
in en değerli yerlerine bu güzel binaları ya parken, az nerede idi niz?
Kimseden ses çıkmaz.
Kalabalık arasından
Gazi Paşa'nın karşısına çıkan bir eski asker,acı »ünler yaşamış bir ihti yar Mersindi titrek sesiy le cevap verir:
—Biz o günler Yemen' ie, Sarıkamış'ta çarpışı yorduk Paşa Hazretleri!
Bu cevab Gazi Paşa'yı hüzünlendirir. Yüreğini melal ateşiyle dağlar.
Gazi Mustafa Kemal, o gün, akşama doğru, Tarsus'a hareket eder ken o eski askerin hü- zünlendirici sesi kulak larmda derin yankılar koparıyordu:
—Biz o günler Yemen'- de, Sarıkamış'ta çarpı şıyorduk!.
MERSİN'DE GEÇEN SON GÜNLERİ Kim tahmin ederdi ki 17 Mart'ta Mersin'den yüreği melal ateşiyle dalgalanarak aynlan Ga zi Mustafa Kemal Ata türk, onbeş yıl sonra, içi hüzün dolu, yine Mersin 'e gelecek ve ken dişini ölüm döşeğinegö
türen son günlerinin
mutlak dinlenme döne minin bir kısmını bu şe hirde geçirecekti. YARIN ATATÜRK TARSUS'TA a 7 M a r t ( 1 9 2 3 ) C u m a r t e s i g ü n ü A t a t ü r k M e r s i n 'd e i k i y a v r u y u o k ş a r k e n . A t a t ü r k ' ü n a r k a s ın d a A d a n a M i l l e t v e k i l l e r i D a m a r A r ı k o ğ l u v e D o k t o r E ş r e f A k m a n l a r . L a t i f e H a n ı m ın b a ş ı n ı n ü s t ü n d e n y ü z ü n ü g ö r d ü ğ ü m ü z D P d ö n e m i n i n M e r s i n M i l l e t v e k i l i R e f i k K o r a l t a n ’d ı r ..
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi