• Sonuç bulunamadı

Saray ve Babıali'nin iç yüzü:Sultan Murad'ın son selamlığı, yapıştırılan beyannameler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Saray ve Babıali'nin iç yüzü:Sultan Murad'ın son selamlığı, yapıştırılan beyannameler"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sahife S

A K Ş A M

Sen yedi padişah (ikinci Mahmut, Abdölmecİt, AbdfilAıİs, Murat, Abdfiihamİt, Reşat, Vahideddio) devirlerinde

Yazan: SÜLEYMAN KANİ

— Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur

Tefrika n o

.

175

Sultan Muradın son selâmlığı,

yapıştırılan beyannameler

Hekimler Sultan Muradın duçar

olduğu cinnetin ümitsiz bir halde olduğuna dair henüz kati bir rey beyan edemiyorlardı.

Sadnâzam Mehmet Rüştü pa­ şa kestirme kararlar ittihazını is­ temiyordu. Mithat paşa bilâkis hükümet padişahın illetini ahali­ den gizlemeğe devam etmek su­ re t ile üstüne hadden aşırı bir me­ suliyet alıyor fikrinde bulunuyor­ du. En doğru yol işin hakikatini bir meclisi umumînin mütalâasına

arz ile onun vereceği karara gö­ re hareket olduğunu iddia eyli­ yordu.

Mithat paşa İngiliz sefiri Sir Elyot ile aralarında geçen bir mü- kâlemede hiç bir şey yapılmadan vakit geçtiğini, ahaliye ve Avru- paya Osmanlı saltanatında yeni bir devir başladığını isbat etmek mecburiyeti varken sadnâzamm kararsızlığile bu yola gidilemedi­ ğini meyusiyetle beyan ederek Rüş­ tü paşanın tarzı hareketini takbih eylemişti.

Mithat paşa nihayet bir müte­ hassısa müracaati Rüştü paşaya kabul ettirdi. Viyana sefiri Arifi paşa delâletiie Sultan Muradı muayene ve tedavi eylemek üzere mütehassıs doktor Fon (Lieders- dorf) celbettirildi

Bu mütehassıs Varna tariki- le İstanbula gelir, gelmez kimse görmeden vapurdan Dolmabahçe sarayına götürüldü.

İstanbul gazeteleri bu sırada pa­ dişahın sıhhatine dair teminat ve­ ren haberler yazdılar. Sultan Mu­ radı sevmiyan bir kaç müteassıp- tan başka bütün İstanbul halkın­ da sevinç belirdi.

Hükümetçe kılıç alayı hazırlık­ ları yapıldı; hattâ günü bile tayin edildi. Viyanalı mütehassıs padi­ şahı muayeneden sonra:

— Eğer hasta ahaliden olsa Vi- yanaya hastaneme götürerek teda­ vi ederdim. Padişahın da bu su­ retle tedavisine müsaade olunur­ sa iki ay içinde şifa bulması muh­ temeldir. Her halde hastalıktan kurtulacığım taahhüt ederim. Fa­ kat bir tacidar sıfatile burada, sa­ ray içinde müdavat icrasile ifakat bulması pek güçtür.

Yolunda fikrini beyan etti. Doktor Liedersdorfun sözleri ve taahhüdü gizli tutuldu. Vükelâ pa­ dişahı Viyanaya darüşşifaya gön­ dermek kararını vermeğe cesaret edemedileT.

Liedersdorfun tavsiyelerine gö­ re Sultan Murat için açık hava tedavisine başlandı; denizde, ka­ rada gezdirildi. İngiliz sefaretinin efkârına tercüman olan Levant He- rald gazetesi doktor Liedersdorfun raporu niçin neşredilmediğini, Av- rupada olduğu gibi padişahın sıh­ hî vaziyeti hakkında neden her gün gazetelerde muntazam rapor­ lar görülmediğini sual etti.

Bu ^sual diğer sefaretlerde de mevcut cereyanı gösteriyordu. Bu­ nun üzerine hükümet mütehassıs raporunun kısa bir parçasını neşre muvafakat eyledi. Bu rapor parça­ sı padişahın sıhhî hal ve vaziyeti hakkında teminat veren fıkra

di.

Fakat her gün sıhhî rapor neşri­ ne yanaşılmadı.

Doktor Liedersdoorf Kapolyonun tedavi usulünü tasvip etmemişken Valide Sultanın Kapolyona emni­ yeti sarsılmamıştı. Mütehassısın gezintilerden başka tavsiyeleri ic­ ra edilmedi.

İstanbuLda fazla müddet kalma­ sına da lüzum görülmedi; zahme­ ti pek pahalı ödendi. Kendisinden sarayda gördüğünü, işittiğini ta­ mamen saklıyacağı vadi alındı; Viyanaya iade edildi.

Liedersdorfun Vam aya hareket etmek üzere vapura rakip olduğu

gün Sultan Murat kayıkla Fındık­ lıya selâmlığa çıkarıldı.

Hünkâr kayığı bütün gemiler ta­ rafından toplarla selâmlandı. Sü­ kûn ve sükûnete muhtaç olan padi­ şahın dimağında bu top gürültü­ leri ne tesir yapacaktı

Hükümet mahfeileri bunun doktor Liedersdorfun tavsiyesile yapılmış bir tecrübe olduğunu te­ min eylediler.

Sultan Muradın bugünlerde di­ mağına fikret nuru avdet eylediği anlarda:

— Millete hürriyet verildi mi? Ben millete hürriyet isterim!

Yolunda sual ve fikirler iradey- lediği etrafında bulunan sözlerine inanılır zevatın ifadeleri cümlesin- dendir.

Mithat paşa kanunu esası vazı hevesile giriştiği hal’ işinin neticesi­

ni arzusuna muvafık bulamayınca pek ziyade sıkılmıştı. Hüseyin Av- ni paşanın katlinden sonra sadrıâ- zam Rüştü paşa kendini daha ser- bes hissediyor ve Mithat paşaya dayatıyordu.

Rüştü paşanın fikrince tesisi mu- sammem kanunu esasiden mak­ sat padişahın imtiyazlarından ba­ zısını tahdit, bazısını feshetmek ise de bir padişah terk ve farağat ey­ lediği imtiyazların mahiyetini der- ketmeğe muktedir olmak lâzımdı.

Sultan Muradın ise istiğrak hali devam ediyordu. Bunu temyiz ede­ bilecek halde değildi. Kanunu esa­ si meselesinin Mithat paşanın ar­ zusu veçhile bir meclisi umumî ak- tile intacı cihetine gidilmek me­ busun meclisi teşkili aleyhinde bu­ lunanlara kanunun meşruiyetini inkâr fırsatını verecekti.

Mithat paşa cüretkârane bir adım atılmasını istiyordu. Rüştü paşa böyle nazik ve müşkül mese­ leleri derhal halletmeğe yanaşacak kabiliyette değildi. Sadnâzam Rüştü paşa mabeyine gelip Valide Şevkefaza Sultanla görüşüyor, devlet islerine dair onunla müza­ kerelerde bulunuyordu. Kadın bu esnada oğlunun hastalığından ba­ his açarak gözlerinden yaşlar dö­ küyordu; meclisle hazır bulunan bendegân ile meusuplartn yürek­ lerinden kan gidiyor, Rüştü paşa da pek müteessir oluyordu.

Nihayet Mithat paşa Abdülha- mit efendi iclâs edilmedikçe kanunu esası istihsaline çare ola- mıyacağını anladı. Bunu temin yo­ luna döküldü.

Fransız gazetesinin Sultan Mu­ radın hastalığı hakkında neşriyat­

ta bulunması acaba saltanatta te­ beddül lüzumuna Osmanlıların ve ecnebilerin efkârını hazırlamak için kurulmuş siyasi bir entrika nu İdi?

Doktor Kapolyonla Mithat paşa­ nın bunda methal ve müşareket­ leri var mı idi?

Bu nokta hallolunmamış bir me­ sele olarak kalmıştır.

Sultan Muradın kayıkla Fındık­ lıya yaptığı selâmlık son cuma se­ lâmlığı olmuştur.

Bu defa işittiği toplar Sultan Muradı büsbütün methuş eylemiş­ ti. Padişahın selâmlığa çıkamama­ sı hastalık haberinin ahali arasın­ da bir kat daha şuyuuna sebep olu­ yor, herkese endişe veriyordu.

Rüştü ve Mithat paşaların aley­ hinde bulunanlar bir taraftan, veliaht Hamit efendinin tahta geç­ mesinde kendileri için menfaat ta­ savvur edenler, diğer taraftan so­ kak başlarına: :

(Padişah hastadır! O hükümet etmiyor! Rüştü paşa ile Mithat paşa hükümet ediyorlar!)

Diye beyannameler yapıştırarak efkârı tehyiç ediyorlardı.

Ecnebi devletlerin elçileri iti­ matnamelerini kime, ne vakit ve­ receklerini soruyorlardı. Bilhassa Rusya elçisi İgnatiyef şu hale bir netice vermek lâzım geldiğini söy­ lüyordu.

Damat Mahmut Celâleddin pa­ şa ile arkadaşlarının veliaht Ha­ mit efendi ile gizli münasebetler­ de bulundukları, belki de Hamit efendiyi birdenbire tahta iclâs et­ mek teşebbüsünde oldukları da du­ yuldu.

Artık hal’ zarurî görülüyordu. Saltanat makamında tebeddül vu­ kuu hakkında Mithat paşa ile Rüş­ tü paşa arasındaki ihtilâf Mithat paşanın galebesile hitam bul­ mak üzere idi.

(Arkası var)

A K Ş A M

İlân tarifesi

Sahife Kuruş 1 santim 4 0 0 2 » 25 0 3 » 200 4-5 » 100 sahifelerde » 6 0

Son ilân sahifelerinde s. 3 0

*

Bir ay içinde 100 santimden fazla ilân verenlere hususî tenzilâtlı tarife tatbik olunur.

Mektep ve neşriyat, doğum, nişan, akit, teşekkür ve ölüm, icra, tapu ve mahkeme ilânlan için hususî

tarife tatbik olunur.

Gazetemizde neşredilecek

ilânlar için müracaat yeri:

ilâncılık Türk Lt. Şirketi

Ankara caddesi. Kahraman

zade han. Tel. 2009 4 -2 0 0 9 5

W ^ N 1 . 1 m . ' ı

ni

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Anemia of prematurity (39%, n=17), respiratory illness (24%, n=10), urinary tract (24%, n=10) infections are the most common reasons for rehospitalization in premature infants,

Gerçi daha önce de Büyük Patlama’dan ön- ce var olan baflka bir evrenle ilgili genel dü- flünceler daha önce de ortaya at›lm›flt› (Bkz. “Evren Kuramlar›”, Bilim ve

Ön sahne elemanlarının bu değişkenliği, sah­ ne mekanik ve elektrik tesisatı ile bir­ likte, büyük opera ve müzikal tiyatro kü­ çük ve büyük tiyatro,

Birincisi, ulusal egemenliğin kabulü ve bu çıkış nok­ tasından cumhuriyete varış, yani siyasal devrim; İkincisi, yeni yasalarla yönetimde eski teokratik re­ jim yerine

İlginç olarak RT-PCR ile kemik iliğinden bakılan BCR-ABL t(9;22) pozitif olarak geldi.. Kantitatif BCR-ABL füzyon transkriptinin oranı ise 0.27

15 İhvân-ı Safâ’ya göre, sesin şid- deti, insan hançeresinde, telli ve nefesli sazlarda nağmenin mey- dana gelişi 16 tizlik ve pestlik, sürat (hız) ve yavaşlık

sol tarafta bir vadi içerisinde, Mağlo­ va Kemeri'nin hemen hemen bir eşi olan ve yandaki fotoğrafta gö­ rülen Güzelce Kemer ile karşılaşılır. Mağlo­ va

In the present prospective, randomized clinical trial involving patients who had received intraoperative fluid replacement under the guidance of either PVI or CVP monitoring,