Hilâfetin Kaldırılış Sahnesi
(Ha?tarafı 2. Sayfada) Adalet Bakanından sonra söz alan Başbakan îs met Paşa, dış politikamız bakımından Halifeliğin hiç bir faydası bulunmadığını. Yüksek Meclisin vereceği kararın Türk ulusu İçin bir mutluluk ve silesi olacağını söyledi.
Konya milletvekili Refik (Koraltan) ve öbür bazı milletvekillerinin yeterlik önergeleri kabul edildikten sonra başkan, okunmuş olan tasarının tümünü oya koydu ve tasan saat 19’a doğru kabul edilerek kanunlaştı ve Halifelik böylece kaldırıldı.
Unutamadığım Olaylar
O günkü görüşmelerde biç unutamadığım bir kaç olaydan birisi, bağımsız Gümüşhane milletve
kili Zeki Bpy’in, bu tasarıya karşı tek başına kar şı koymasıdır. Uzun konuşmasının bir yerinde: «Bütün ekonomik ve tarımsal ve iç politika sorun larımızı çözüme bağladık da yalnız Hilâfetin kal dırılması sorunu mu kaldı? Arkadaşlar ben aşırı bir «İslâm Birliği» yanlışıyım. Bu birliğin Türk ulusunca gerçekleştirilmesini isterim. Halifeden niçin bu kadar korkuyoruz. Onu Ankara’ya getirip Etlik bağlarının bir köşesinde de oturtabiliriz» de di. Bu sırada Kozan milletvekili Ali Saip Bey bir espri yaparak «Seni Hanedana damat yapalım Ze ki diye söz atfilca, Zeki Bey, «Sen varken ba na sıra gelmez» yanıtını verdi.
Ben o Mecliste tek muhalif üye olan Zeki Be yin düşüncelerine katılmamakla birlikte yürekli liğini takdir etmiştim. Başkanlık Kürsüsünde bu lunan Fethi Okyar. Zeki Beyin uzun konuşmasın
da, sözünün kesilmesine İzin vermedi ve Zeki Be ye saldıran da olmadı. Düşünüyorum da, şimdiki Mecliste olsa, çoğunluğa böyle sert karşı koyan bir tek milletvekilini. Çetin Alttuı’a yaptıkları gi bi linç etmeğe kalkarlar. Demek ki, 50 yıl önceki Meclis görüşmelerinde daha üstün bir düzeyde imişiz.
Unutamadığım bir nokta da, kendisi demiryo lu mühendisi olan Trabzon milletvekili Muhtar Bey’in «Hanedandan kadın üyelerin ülkede kalma sini ve yalnız erkeklerin çıkarılmasını» önermesi oldu. Bu öneri oldukça sempati kazandı. Başkan, biri el işareti, öbürü ayağa kaldırma yöntemiyle bunu iki kez oya koymak zorunda kaldı ve az bir
farkla öneri reddedildi.
O günün iz bırakan anılarından bir başkası da, ulusçu ve öz Türkçeci Tunalı Hilmi Bey’in, ikinci maddedeki «mütevellit» sözcüğü yerine «doğmuş» sözcüğünün konulması için, gür sesiyle yaptığı mü dahale oldu. Fakat ne yazık ki, önerisi kabul edil medi.
İşte halifelik, tam 51 yıl önce böyle kaldırıldı. İçte ve dışta bunun ne kadar yerinde olduğu za manla anlaşıldı. Şimdiki halife propagandacıları, ta rih ırmağım ters akıtmak için boşu boşuna uğraş makla acaba nasıl bir amaç güdüyorlar, anlayamı yorum doğrusu!.
(1) 431 sayılı yasanın nasıl uzun ve zaman zaman sert tartışmalar sonunda kabul edildiğini ya kından incelemek isteyenler TBMM Zabıt Ceridesi (2. bası), Cilt 7, s. 2Î - 69’a bakabilir
ler. Yasanın tam metni de TBMM Kavanin Mecmuası, Cilt 2. s. 243’tedir.
■an
Taha Toros Arşivi