• Sonuç bulunamadı

Yunus Nadi Abalıoğlu ve Fethiye

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yunus Nadi Abalıoğlu ve Fethiye"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

» t» A LfiSmmmm

|

Yunus Nadi

Abalıoğlu

ve F ethiye

' azan: Orlıatı Ay dar Çocukluğum güzel Fethiye de geç> ti Sokaklarından denize şerit gibi »u. lamı aktığı bıı Ege. kasabasına eski, ler, (Telnıessüg sulak yer) diyor­ lardı.

Çam kabuğundan oyulmuş tekne- lere yelken takar, yüzü, günün her saatinde hlr ayna gibi parllyan kov­ da, ıııini miııl kayıklarımızı vanştı- rırdık.

İsmimiz Ali, Veli olduğu halde irimizden bazılarına ( T o g o ) diyor­ lardı. Uzakdoğu sularında harp çok­ tan bitmiş fakat yankıları hâla kesıl- memlşti.

Hükümet konağında günlük işle) sona erince, kordon dnündeki sıra kahvelerde iıer akşam, kasaba ileri gelenlerinin toplandık! m, görüyor­ duk. Çıuj»r ve okaliptüs;, 'm koca göl­ gelerini yaydıkları bu avııe iel kadar meydanın müdavimleri ırasında yeni kir sima belirmişti. Beyaz sarıklı lıâ. kiıııdeıı sakalının teline kadar kara­ lara bürünmüş papaz efendiye kadar söz ve diş geçiren bu sevimli zata j Yunus Nadi hey diyorlardı.

Ahdiilhâmîd’ irı emriyle sürüldüğü ; Ege adalarının birinden memleketine ' dönmesine müsaade etmişlerdi.

Fethiye'nin üstünden Ege’ yi Uoıı- j trol eden Menden dağı gilıl heybetli:

j

lıir görünüşü vardı. Tok konuşuyor

j

j

ve bütün gözleri üzerine çekiyordu. 1 2 j Bundan sonra Yunus Nadi Beyi de. ! j vnm ettiğimi/ mektepte de sık sık : görmeğe başlamıştık. Kendisini çok i seviyorduk. Bize manzumeler inşat ! ettiriyor, birkaç kişi önünde ve lıele büyükler arasında ağızları kilitlenen kasaba çocuklarına yüksek sesle şiir. 1 ler okutuyordu.

Mendos’un keskin vamaçlarına ! parmaklariyle tutunur gibi duran : Fethiye köylerinin İm -le avucu sığ- !

j

ma* çocuğu, oradan yıllarca eııgin | denizde ve k ıy ıla r » çarpan dalgala- | i rın sesinde yarınki kuvvet ve iradesi. : ııi bileıııişti. Bize öğrettiği nıanzıı- i | melerinde enginlerin hu lıür ve coş- ] kıııı sesin) duyar, lıir Haya parçası gibi lı-kllmiyen iradesini görürdük.

Charles Te.vier ve E. Kaliııka giiıı j bilini adamlarının dile getirdiği sayı­ sız harabe ve anıtların çoğunu da o

j

günlerde görmek saadetine ermiştim. Her köşesi biıı bir tabiat güzel- j tikleriyle bezenen köyümüzün (Ş ık. j manlar . Aksazlar - Turunçpınarı . I Gtinltikbaşı) uda kâh göklere kol a- | taıı çam ormanlarında, kâh kokulu [ mersinlerin çevrelediği gür pınar baş­ larında ıııııı, hep yaman hiç sporcu gibi başımızda bulurduk. Hele Aksar­ larda Turunçpınarı sırtlarının lıir skandlnav fiyordundan fa r k ı'y oktu. : Siz farkında olmadan Avru pa’nın kil- -

•/eviyle güneyi yer değiştirmişler san-

i

ki... Takımadalar gibi mavi Ege'ye hııruıı veren yemyeşil kıyılar. Tari. ı hin (Gtaueııs Sinüs " şarap kade­

hi) dediği sular.

Açık denize doğru lıir köpek hah- ! ğı ile yarışan ş u yelkenli Içlndekile- i rin. düne kadar kordon kahvelerimle j

i

r a r atan kimseler olduğuna inanhilir : i misiniz?

Tavladan açık havaya, dağa ve denize.

| Biz. bunu ona borçluyuz. J.

Meşrutiyet ilân edilmiş o. çoktan İstanbul’a işinin başına dönmüştü. ‘

\rn sıra etini öpmek irin r - -'-¡.-t Ef. i i r ’a uğrardım.

t muini harpten az evveluı. t»ug- dıığu (M e ğ ri). (F eth iye) uiarak yeni iıir isim alınıştı. Bunun sebebini onun kaleminden şöyle öğreniyoruz:

“ .... Tayyarenin harp aleti olma- ; >ı ihtimali ise şüphe yok ki fıt r a t «» eengûver olan Tiirkleri alâkadar et­ ti. Maskadı reesinı oian (M e ğ ri) ka­ zasının bu adının (F eth iye) ye teb­ dili sebebi tayyarecilik şehidi Fethi namına iucizap ve intisaptan ibaret hir heyecandır.,, (1)

Birçoklarının sandığı gibi Yunus Nadi Abalıoğlıı. doğduğu yerden elini eteğini çekmiş bir kimse değildi. Bir sabah erkenden Ankara Palas ın san­ tralinden çağrılmıştım. Telefonda se. j sini tanıdım:

— Daver’den samı yazı getirdim. j işin yoksa gel biraz köyden konuşa­ lım.

diyordu. A rka arkaya içtiği »¡g a ­ mlarından birini bana da uzatarak:

— Biliyor musun - demişti . (Pas. patır) 1ar (2 ) gözümde tütüyor.

Yürekten gelen bu sözlerde sami­ miyetsizlik olamaz.

Harp bu kadar u/amasaydı belki de onu \eski şen ve sevimli yüzii ile tekrar aramızda görecektik. Orada bizden uzaklarda, o da Fethiye'nin bir kızı olan hayat arkadaşı başucuo- <ta olduğu halde, memleket ve yurdu­ nu düşüne düşüne, hayata gözlerini yumdu.

(1 ) Yunus Nadi. Türk Hava Mec­ muası 1Î12R

(2 ) Fptlıiye’de denize akan su kanalları.

Taha Totos Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

CONCLUSIONS: Preoperative serum CA72-4 level is correlated with staging of disease, but is not an independent predictor for clinical recurrence of disease in patients with

Ayrıca Denizli Büyükşehir Belediyesi Katı Atık düzenli depolama sahasında oluşan sızıntı suyu için en uygun sızıntı suyu arıtma tesisinin tasarlanması

In this study, the release of lysophospholipids (to depict phospholipase A2 activity) and diacylglycerols (DG) (to depict stimulated hydrolysis of polyphosphoinositides) was

Hatîb Şirbînî de Muğni’l-muhtâc’da fercdeki yaşlığın tâhir olduğunu söyleyen- lerin onu ter gibi kabul ettiklerini belirtiyor 31. Büceyrimî öncekilerin bu konuda

Yaşar Kemal’in İnce Memed’i yaşattığı Töroslar’da Karatepe ile açıkhava müzeciliğine geçişi sağladı.. Kazıları sırasında yörelere sağlık, kültür,

“ Dün saat 10.25’te elçiliğe gelen kuryeleri kontrol ederken kapı önündeki Portekizli güvenlik görevlisinin ‘ teröristler’ çığlığı üzerine çekmecedeki

Dış surun buradan görünen ilk küçük kulesi üzerinde sekizinci Jan Pale - oloğün ve sekiz köşeli büyük kuleler­ den dördüncüsü üzerinde Birinci