• Sonuç bulunamadı

Gazinin en büyük eseri nedir?Ruşen Eşref B.'in cevabı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gazinin en büyük eseri nedir?Ruşen Eşref B.'in cevabı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Gazinin en büyük

eseri nedir?

Ruşen E şref

li.in cevabı

İşte Mustafa Kemalin

şimdiye kadar en büyük

eseri: Ateşli ve milletçi bir

halk çocuğunun kendi ha­

rikalı şahsı ile milletine,

milleti ile de cihana ver-

miş olduğu bu derstir..

On ik i y ıl sonra bir akşam üzeri sivil bir ziyaretçi gibi tekrar gezdi­ ği Çanak Kale, Devleri geri püs­ kürttüğü yer;

Sarı Kamış bozgunundan ve Erzu­ rum elden gittikten sonra memle­ kete bir müjde gibi geri getirdiği Muş ve Bitlis, o zaman kan ağlayan şark vilâyetlerinde yeğâne muzaffe­ r i y d i

Bütün ordular dağıldığı gür* ken- dininkini, sonradan ilham edeceği m illî Misakın canlı bir hudut parçası

Ruşen E ş re f Bey

gibi dnünde toplu ve sağlam tuttu­ ğu yer.

Yavru bir aslanın ilk saldırış de- nemelerini andıran Hareket ordusu, Garp Tarabulusu, Balkan uğraşmala- | rından sonra her biri bir kumandan ömrüne şan vermeğe kâfi gelecek bu şeyler onda yalnız bir “ kelâma ağaz” kalır, ne nefis bir sözün başlangıcı!..

Yenilm iyen Adamın yenilmiş şe- ! hirde duyduğu acıdan doğan karar, büyük izzeti nefsin kendine verdiği söz: Kurtaracağım sözü;

Samsuna çıktığı gün: Sırtına bir milletin yükünü aldığı gün;

Erzurum günü: Eski zaferlerinin libasından soyunup, kongre kapısın­ dan bir ferd gibi girdiği, kahramanın m illet mabedine gird iği gün.

Sivas günü: iç li dışlı baskılar al­ tından çekip o tepeye topladığı m illî irade, o iradenin sesi: M illî Misakî

Ankaraya geldiği gün; 23 Nisan;

ruıınn

ıınım

..011« MSaill D fP

yapanlar protesto edilecek

Türk vatanperver ve güzidelerin­ den bazı zevata karşı son günlerde adedi mahdut ve muayyen bir iki kişi tarafından “ Putları kırıyoruz... ^ diye hörmetsizce yapılan neşriyat münevver gençlik üzerinde hüyükl bir sui tesir hasıl etmiştir.

Bu sebeble dün muhtelil gençlik zü­ mreleri matbaaları ve muhtelif mü- esseseatı, bu meyanda idarehanemi­ zi ziyaretle teessürlerini büyük bir heyecan ve hassasiyetle bildirmişler­ dir.

Bu gün de bu münasebetle Tür- kocağında bir içtima akdedilecektir.

BUGÜN

.\

2 inci sahlfem izde:

1— .Tarihi tefrikamız; Tepedel'eıH] Ali

Paşa ve Vasiliki \ 2— Son haberler 3 üncü sahifemizde 1— Mahkeme intibaları 2- - Ekonomi 4 üncü sahlfemizde; 1— Hava raporu 2— Felek 3— Hikâye, roman. --T

5 i f

t . ■

.

i -s ?

r ? ■ * - ' O ? * - '.'t

ler tarafından karşılanmışlardır. Hüseyin Ragıp bey kendiaile gö­ rüşen bir muharririmize demiştir ki:

— Yarın (bugün Ankaraya gidece

?

im ve asgarî bir müddet zarfında stanbula gelerek vazifeme avdet e- deceğim.

Ragıp bey bundan sonra gülerek ilâve etmiştir :

— Avdetim de size çok havadisler

verebileceğim i ümit ediyorum.

F. H U L U S İ B E Y İN İ Z A H A T I Nankin sefirim iz Fuat Hulûsi bey de şu izahatı verm iştir:

— Nankinden 14 günlük b ir tren

ve bir haftalık vapur seyahatinden sonra Istanbula gelebildim.

Çinde dahilî harpler şim dilik bir sükûn devresi geçirmektedir. Fa­ kat vaziyetin ileride ne şekil alacağı malûm değildir.

Çin halkı Tü rkiye hakkında çok iy i hisler beslemektedirler.

Ben yola çıkacağım esnada Çinde er mühim hadise Ceneral Fenkle ceneral Çankayşekin yaptıkları iti­ lâftır.

Dahilî harplerde mühim roller oy­ nayan bu iki kumandanın birleşme si Çin vekayiinin salâha doğru g it­ mekte olduğunu göstermektedir,

arada bir hafta kadar istirahat- sonra Ankaraya gideceğim.

Teşkilatı esasiye kanunu,

Dağınık ve inzibatsız kuvayı mil- liyeyi intizamlr bis ordu, bir devlet kuvvet ve ifadesi haline komak lü­

zumunu sezdiği gün;

A fyo n - Kütahya - Eski Şehirden kuvvetlerimiz geri alındığı günün akşamı boş bir Vagonda kendi ağzın­ dan duyduğum 9es: bir aya kadaT behemehal tepeleyeceğim !” deyişi, yıkılmaz inafııîı derinliklerinden ge­ len o mana;

Baş kumandanlık: Büyük şandan evel en büyük mes’uliyetin alevden “ to j” unu geydiği gün;

Cephede kemiği kırılınca Ankara­ ya getirip yatağına koydukları ve “ yatmak lâzım” dedikleri zaman: Böyle ölüm dirim gününde benim kemiklerimin ehemmiyeti mi olur? Benim kemiğimin k ırıld ığı yerd* Konstantenin ğururu ve ordusu kı­ rılacaktır” deyip sarğılar içinde harp meydanına döndüğü gü n : kahrama­ nın, kendi eseri ile bir arada yuğru- luşunun en yüksek misali;

Sakarya! 22 gün süren Sakarya! A rd ı sıra Adanayı da getiren Saka­ r y a ;...

Dumlu P ın a r: Mustafa Kemalin va­ tan, ve vatanın da Mustafa Kemal ol­ duğu gü n...

Bütün vatanı, elinde bir hediye gi bi, Ankaraya getirip M illet Meclisi, ne takdim ettiği güh;

H ilâ feti saltanattan ayırdığı günj Zirvesi Lozan ve istiklâl olan bu fasıl burada kalsa idi bile ne haşmet­ li bir ehram gibi yükselecekti 1

Dağınık bir ordudan, silâhlı Y u ­ nanistan ile bütün \ itilâ f silâhların: bir arada suya iten ırçjiizaffer bir ordı

(2)

çıkarmak, parça parça edilmiş bir va­ tandan üç yılda müstakil bir devlet kurmak eşsiz bir harika değil de ne­ dir? Yalnız bunu yapabilen bir kah­ ramanın yeri, tarihin ölmezlere ayır­ dığı en yüksek bir şan göğünde olur­ du !

Bu zirve onun şanına mukadder yolun bir konak yeri olarak kaldı. Başka ruhları kamaştıran bu netice­ ye o, günlerinden birinin müşbet bir vakıası gibi bakıp yürüdü.

Demek ki başkalarınca gaye olan bu muvaffakiyet onca ancak yeni şeylerin bir başlangıcı idi. Zafer, o- nun idealinin ancak bir mühim saf­ hası kaldı, önünde her yol açıktı. O, kendisi için en mihnetli, fakat temsil ettiği m illet için en lüzumlu ve en doğru yola girmekten çekinmedi. Kurtulan vatanı milletin hakimiyye- tinden başka bir kuvvete teslim et­ medi, büyük imtihan gününde m il­ letten ziyade düşmanının işine yara­ yan taç ve taht lüzumsuz kaldı.

O halde, zaferden sonra inkilâp, Türk milletini asrın ihtiyacına göre hazırlayıp sağlamlaştıracak inkilâp;

Cümhuriyeti kurduğu gün.

Sonra ayrı bir şehirde Cümhuri- yete zıt bir kuvvet gibi yaşayarak milletin yekpare olması lâzım gelen ilerleyiş vc yeni anlayış hamlelerine

engel olacak mahiyetteki makamın tabiî olmıyan varlığına nihayet ver­ mesi : .

H ilâfeti ilga ettiği gün.

Taht ve tacın tasavvufî birer saça­ ğı gibi sarkan tekke ve türbelerin ka­ pandığı gün.

Bu asrın türklerine uymıyan, onla­ rın en zekâlı erkeklerini bile garip ve gülünç gösteren fesin çıkarılma­ sı : Şapka.

Kadını alış veriş metaı halinde, haktan uzak bir çok mahrumluklar- da tutan eski usullerin kaldırılması: Medenî kanun.

V e eski teşkilâtın son mahzurlu ve eksikli alışkınlığım islâh: Yeni h arfler...

* * *

1918 - 1928... Bütün bu şeyler, iç­ lerinden yalnız bir on hanesindeki rakam değişecek kadar kısa bir tak­ vim mesafesi içinde olup kökleşti, bu şeyler ki içlerinden her biri bir devre şeref kazandırmak için kâfi­ dir, bu şeyler ki her biri bir devri baştan başa sarsıntılarla dolduracak çetinliktedir. Bu kadar zamanda o- lan bu hakikat kadar ne Homirus îlyada’da A şil için, ne de Virgiliu s eneid’de Ene için birer dastanî masal bile yazamadı. Bunları bir Türk çocuğunun yerden göğe kadar

uzanan iradesi, kaç asrın varlığını yuğurup yeni bir tunç haline getire­ cek kudretteki kolları, ve bu tunca en güzel manada bir şekil verecek sanatkâr ve yaratıcı dimağı yaptı.

“ Bütün bu eserlerinden en mühim­ ini hangisidir?” diye soruyorsunuz1 Mahmut Bey. Hangisi mühim d eğil! Gök, deniz, toprak, güneş gibi tabia­ tın en yaratıcı ve en hayret verici kuvvetlerini hatırlatan Büyük Ada­ mın hangi eseri en mühim d e ğ il! O- nun eserleri harikulâde bir dimağın ölçülü, uygun, düzgün bir muhakeme silsilesinden arzın bu köşesi üzerine canlı ve derin aksetmiş ve yekpare ışıktan çizilmiş muazzam grafikler r dir. Arzın bu köşesi ilk hayat günle­ rinden beri harp meydanı olmuştu, eski saltanatların merkezi, dinlerin geçidi, istilâların müstemlekesi ve türlü türlü tasavvufların diyarı ol­ muştu. Fakat ona şimdiye kadar hiç bir kuvvet şu mefhumu vermiş de­ ğ ild i: asri, laik, müstakil Türk Cüm­ huriyeti.

işte Mustafa Kemalin şimdiye ka­ dar en büyük eseri: ateşli ve m illetçi bir halk çocuğunun kendi harikalı şahsı ile milletine, ve m illeti ile de cihana vermiş olduğu bu derdir.

R U Ş E N E Ş R E F

Referanslar

Benzer Belgeler

Ancak, da Vinci kinetik ve statik sür- tünme katsay›s› ayr›m›n› yapmam›fl, on- dan 200 y›l kadar sonra do¤an Frans›z fi- zikçi Amontons statik sürtünme

Susuz ortamda yapılan karakterizasyon çalışmasını desteklemek amacıyla, sulu ortamda yapılan çalışmada, pH=2.00 BR tampon çözeltisi içerisinde çözülerek 1

Geçen yıl Muallâ Mukadder ile Celâl Şahin'e : «Yirminci yüz yılın en büyük aşkını gösterebilir misiniz ?» diye sormuşlar.. Aldıkları cevap : «Fazıla

Özdemir (2015) tarafından Hemşire Karşılıklı Bağımlılık Ölçeği’ni kullanarak yapılan çalışmada, fiziksel sağlık problemi olduğunu belirten

In addition, chest radiography detected broad hyperaeration along with cystic changes, a deviation of the mediastinum to the right side, and prominent scoliosis in

Turizmi, “Yabancıdan gönlü­ nün rızasıyla para almak” olarak değerlendiren Çelik Gülersoy, burada yapılacak son çalışma­ nın, arkadan çıkan apartmanla­

Üçüncü adımda sihirbaz 5 ve 6 numaralı altınları ha- vuza atsın; deniz kızı da dalıp 3 numaralı altını bulup sihirbaza iade et- sin.. Böylece oyun sonsuza kadar

Çalışmaya, Ocak 2000-Ocak 2004 tarihleri arasında Fırat Üniversitesi Fırat Tıp Merkezi Kulak Burun Boğaz Kliniği’ne burun kanaması nedeniyle müracaat eden ve