• Sonuç bulunamadı

View of Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (Organisation For Economic Cooperation and Development - OECD) ve Çevre

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "View of Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (Organisation For Economic Cooperation and Development - OECD) ve Çevre"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (Organisation For Economic Cooperation and

Development - OECD) ve Çevre

Aynur BAYRAKTAR

Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, TÜRKİYE

*Sorumlu Yazar Geliş Tarihi : 04.01.2010

e-posta: bayraktaray@hotmail.com Kabul Tarihi : 08.02.2010

Özet

Ulusal ekonomilerin hızla küresel ekonomilere eklemlendiği günümüzde kalkınmanın sağladığı avantajların uluslararasında eşit paylaşılmadığı gibi, aynı zamanda da kalkınma amacıyla çevreye de büyük bir zarar verildiği göze çarpmaktadır. Küreselleşmenin çevre üzerinde, kalkınmada sağlanan kararlılık ve süreklilikle birlikte, ülkelerin doğru ve uygulanabilir çevre politikalarına sahip olup olmamalarına bağlı olarak olumlu veya olumsuz sonuçlar doğurduğu anlaşılmaktadır. Oysaki çevre, ticaret ve kalkınma birbirinden ayrılabilecek konular değildir. Ticaret ve çevre arasındaki karşılıklı ilişki, hukuk-politika ve çevre-ekonomi olmak üzere iki düzlemde gitmekte ve birbirleriyle bütünleşik bir yapı sergilemektedirler.

Bu çalışmanın konusu, uluslararası ticarete yön veren dolayısıyla da belirlemiş olduğu politikalarıyla çevre üzerinde de doğrudan etkisi olan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (Organisation For Economic Cooperation And Development-OECD)’nün ‘uluslararası çevre’ üzerindeki etkileridir. Çalışmada, öncelikle Örgüt’ün örgütsel konumu incelenecek, ardından çalışma ve karar mekanizmalarına değinildikten sonra çevre üzerindeki politikaları irdelenecek ve Örgüt’ün son çalışmaları bağlamında Türkiye üzerindeki çevre incelemeleri ve tavsiyeleri ortaya konduktan sonra genel bir değerlendirme ile çalışma sonlandırılacaktır.

Anahtar Kelimeler: OECD, ticaret, çevre, çevre politikası

OECD (Organisation for Economic Cooperation and Development) and Environment

Abstract

While the national economies are being added on the international economies, the advantages of development are not shared fairly and the environment is being damaged for this aim. It is clear that the globalisation has vigorous impacts on the environment depending on the countries’ environmental policies. Whereas “environment”, “trade” and “development” are the terms which can not be separated.

This study is based on the impact of OECD (Organisation For Economic Cooperation And Development) upon the environment by the international trade and its institutional rules. To conceive this aim, firstly OECD’s organizational situation and decision mechanism will be studied. In the contex of OECD’s last policies, the environmental outlook on Turkey will be analyzed and after the recommendation of the organization the study will be terminated with a general assessment.

Keywords: OECD, trade, environment, environmental policie

GİRİŞ

Küreselleşme kavramının etkisini her geçen gün daha fazla arttırdığı günümüzde çevre ve ticaret arasındaki organik bağ da kuvvetlenmekte ve bu kapsamda kalkınma çabalarında çevre ve ekonomik faaliyetler arasındaki ilişkilerin uyumlulaştırılmasına yardımcı, ülkelerin politikalarına yön verebilecek bütünleştirici kurum ve kuruluşlara ihtiyaç duyulmaktadır. Böylece, artan refah ve ekonomik kalkınmayla birlikte, çevrenin de içselleştirildiği sürdürülebilir bir geleceğin sağlanması amaçlanmaktadır.

Birçok ekonomik faaliyetin ve daha geniş anlamda uluslararası ticaretin çevresel bozulmada önemli bir payı olduğu bu gün neredeyse herkes tarafından kabul edilmiş bir gerçektir. Sürdürülebilir kalkınmanın başarılmasında ticaret ve çevre arasında kurulacak denge, günümüzde

devletlerin politikalarından çok bölgesel ya da uluslararası örgütlerin politikaları tarafından oluşturulmakta ve devletlerin çevreyle olumlu yada olumsuz etkileşimi bu örgütlerin politikalarına uyup uymamalarına göre belirlenmektedir. Mesela bugün, Dünya Ticaret Örgütü adlı uluslararası ticarete yön veren kurum, benimsemiş ve benimsetmiş olduğu ticaret politikalarıyla çevre üzerinde yoğun bir baskı kurarken, Avrupa Birliği çevre konusunda duyarlı politikalarıyla ülkelere daha farklı bir kalkınma politikası sunmaktadır.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma (OECD)’nin Örgütsel Yapısı

OECD, Batılı endüstrileşmiş ülkeleri içersinde toplayan ve Marshall Yardımını dağıtmak amacıyla 1948’de kurulmuş olan Avrupa Ekonomik İşbirliği Biyoloji Bilimleri Araştırma Dergisi 3 (2): 5-8, 2010

(2)

A. Bayraktar / Bibad, 3 (2): 5-8, 2010

6

Örgütü’nün (OEEC) yerine kurulmuş olan ve Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Avusturya, Belçika, Birleşik Krallık, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İrlanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, İzlanda, Japonya, Kanada, Kore, Lüksemburg, Meksika, Macaristan, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovakya Cumhuriyeti, Türkiye, Yeni Zelanda ve Yunanistan’ın üye olduğu bölgesel bir örgüttür [8]. Bu ülkelerin yanında Avrupa Toplulukları Komisyonu da OECD çalışmalarına katılım sağlamaktadır.

Örgüt’ün amacı; üye ülke hükümetlerine mali istikrarı korumada destek olmak, sürdürülebilir ekonomik büyümeyi, istihdam artışını ve yüksek yaşam standartlarını sağlamada yardım etmek, böylece dünya ekonomisinin kalkınmasına katkı sağlamaktadır [16].

OECD tarafından, çevre sorunlarının çözümü ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması amacıyla sunulan resmi kalkınma yardımları, yardım verilecek ülkelerde liberal ortamın yaratılması koşuluna bağlanmaktadır. Bu şekilde de Örgüt, çevre üzerinden liberal politikaların sürdürülmesini sağlayabilmektedir [11]. Bu çerçevede, örgütün esas çalışma alanı ekonomik analizlerdir. Bununla birlikte Örgüt, ekonomiye etki eden çevre ve su sorunları, iklim değişikliği, eğitim, sürdürülebilir kalkınma ve kalkınma yardımları alanlarında da hem üye ülkeler hem de diğer ülkeler için önemli bir veri kaynağıdır. Çevre konusunu ele aldığımızda, Örgüt’ün veri toplama, izleme, değerlendirme, projelendirme araçlarıyla hükümetlere etkin ve etkili çevresel politikalar sunduklarını görebiliriz [19].

OECD’nin geliştirdiği anlaşmalar, kodlar ve kurallar, uluslararası hukuk açısında yaptırıma tabi değillerdir; ancak, bununla birlikte Örgüt’ün, ekonominin çeşitli alanlarında geliştirdiği ilkelerin 30 üye ülke tarafından oybirliğiyle benimsemesi ve uygulamasına dayalı kendine özgü bir gücü bulunmaktadır. Nitekim OECD ülkeleri bugün dünya ekonomisinin %60’ını oluşturmaktadır. Bu bağlamda, Örgüt tarafından belirlenen ilkeler üye olmayan ülkeler için de önemli birer referans kaynağı oluşturmaktadır.

Çalışma ve Karar Mekanizmaları

OECD’nin merkezi Paris’tedir. Çalışma ve incelemeler üye ülkelerin talepleri ve yönlendirmeleri doğrultusunda gerçekleşir. Her bir ülkenin temsilcileri Örgüt’ün görev alanına giren önemli konuları ele alan komitelerde bir araya gelir ve bilgi alışverişinde bulunurlar. Ancak karar alma yetkisi OECD Konseyi’ne aittir [4].

OECD araştırma ve incelemelere dayalı bir düşünce ve tartışma platformudur. Bu ortam, üye ülkelere resmi anlaşmalara varmaları hususunda destek sağlamanın yanı sıra, ulusal ya da uluslararası kuruluşlarca uygulanacak olan stratejilerin belirlenmesine de katkı sağlamaktadır.

OECD, IMF ve Dünya Bankası’ndan farklı olarak, bir finansman kuruluşu değildir. Örgüt’ün çalışma biçimi, veri toplama ve analiz aşamalarından sonra

üye ülkelerin temsilcilerinin detaylı fikir alışverişi ile devam etmektedir. Böylece kararlar ve politikalar bu müzakereler sonucunda ortaklaşa belirlenmektedir.

OECD’nin etkin bir örgüt olmasının temelini, hükümetler arası karşılıklı incelemeler, çok taraflı denetimler ve bunların gerçekleştirdiği grup baskısı oluşturmaktadır. Yani biçimsel özellikler ve içerik açısından sıkı bir süreç yaşanmaktadır. Bu bağlamda denilebilir ki, Örgüt’ün kararları uluslararası hukuk açısından bağlayıcı olmasa dahi, bir karar alındıktan sonra o karar uluslararası anlamda belirli konularla ilgili olarak baz alınan bir karar haline gelebilmektedir.

Konsey

Her üye ülkeden birer temsilci ile Avrupa Komisyonu temsilcilerinden oluşan konsey, Örgüt’ün karar alma organıdır. Düzenli olarak Daimi Temsilciler düzeyinde toplanan Konsey’de kararlar uzlaşmayla (konsensüs) alınmakta ve bu toplantılar yılda bir kez önemli konuları görüşmek ve öncelikleri belirlemek üzere Bakanlar düzeyinde yapılmaktadır.

Komiteler

OECD üyesi ülke temsilcileri ekonomi, ticaret, çevre, eğitim, piyasalar gibi önemli politika alanlarını incelemek için uzmanlaşmış komitelerde bir araya gelmektedir [4]. Örgüt bünyesinde yaklaşık 250 komite, çalışma grubu ve alt grup bulunmaktadır.

Direktörlükler ve Bağlı Birimler

OECD benimsemiş olduğu politika ve faaliyetlerini belli başlı direktörlükler ve bağlı birimler tarafından yürütmektedir. Ekonomi Direktörlüğü, Ticaret ve Tarım Direktörlüğü, Çevre Direktörlüğü gibi belli başlı direktörlükler ve her bir direktörlüğe bağlı komiteler Örgüt’ün belli başlı birimlerini oluşturmaktadır [24].

Sekretarya

Bu gün yaklaşık olarak 2500 OECD görevlisi Paris’te komitelerin faaliyetlerine destek olmak üzere çalışmaktadır. Benzer şekilde birçok hukukçu, ekonomist, bilim insanı ve uzman da araştırma ve incelemeleri gerçekleştirmektedir [16].

Bütçe

OECD’nin bütçesi üye ülkelerin katkılarından oluşur. 30 ülkenin yıllık zorunlu katkı paylarından oluşan Part-I bütçesi üye ekonominin büyüklüğüne ve ödeme gücüne göre değişmektedir [17].

Küresel İlişkiler ve Toplum

OECD’nin üye olmayan ülke ve sivil toplum örgütleriyle ilişkileri oldukça geliştirilmiş ve bugün Örgüt’ün temel odaklarından biri olmuştur [23].

Örgüt, iş dünyası ve çalışanlardan parlamenterlere kısacası sivil toplumu oluşturan tüm bileşenlere ve bunlarla ilişkilere oldukça önem vermektedir [21]. Bu önem çerçevesinde de sivil toplumla çevre, kurumsal yönetişim, yolsuzlukla mücadele, kalkınma, tarım gibi pek çok konuda giderek daha sıkı bir diyalog ve danışma ilişkilerine girmektedir [20]. Ayrıca, Uluslararası Çalışma

(3)

7

A. Bayraktar / Bibad, 3 (2): 5-8, 2010

Örgütü, Gıda ve Tarım Örgütü, Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası gibi pek çok Birleşmiş Milletler organıyla yoğun ilişkiler içersindedir. Kamuya açık olarak yapılan forum toplantıları, Örgüt’ün internet sitesinden de canlı olarak izlenebilmektedir. 2008 yılında yapılan foruma 68 ülkeden yaklaşık olarak 1700 kişi katılmıştır [22].

OECD ve Çevre

Politika ve öngörülerinde çevre sorunlarının uluslararası ve bütüncül niteliğini her zaman vurgulayan OECD, temel çözümün, uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi ile gerçekleşebileceğini savunmakta ve değişik tarihlerde yayımladığı bildirgelerde açıkladığı çevre politikalarını üç ana ilke üzerine oturtmaktadır [3]. - Ekonomik büyüme çevreyi önemsememek için gerekçe olamaz.

- Önleyici politikalarla çevre sorunları ortaya çıkmadan önlenebilir.

- Ekonomik büyüme ile çevrenin geliştirilmesi birbirine sıkı sıkıya bağlıdır.

OECD’nin çevre konusunda yaptığı en önemli faaliyet, performans değerlendirmeleri, politik analizler ve veri toplama yöntemleriyle hükümetlere ekonomik olarak etkin ve etkili çevre politikaları oluşturmalarını sağlayacak temelleri sağlamaktır [26].

Direktörlük bünyesinde yer alan Çevre Politikaları Komitesi (EPOC), sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın sağlanabilmesi amacıyla çevre ve ekonomi politikalarının bağdaştırılabilmesi ve bütüncül yaklaşımlarla ele alınması için üye ülkeler arasında görüş alışverişinin ve işbirliğinin gerçekleştirilmesi görevini yerine getirmektedir [1].

EPOC, dönemsel olarak “Çevresel Görünüm” başlıklı çalışmalar yapmakta, bu çalışmalar Örgüt’e üye olan ve olmayan ülkeler arasındaki etkileşimi, bunun çevresel etkilerini, ekonomik maliyetlerini ve gelecekle ilgili politikaları ortaya koymaktadır [13].

OECD’nin sürdürülebilir kalkınma ve çevre konularında en etkin olarak görev yapan Çevre Birimi, çevreyle uyumlu politikalarının yanında aynı zamanda çıkartmış olduğu yayınlarıyla da üye ülkelere çevre konusunda veri sağlamaktadır. “OECD Environmental Outlook”, “OECD Environmental Performance Reviews”, “OECD Guadlines for the Testing of Chemicals”, “OECD Environmental İndicators”, “OECD Environmental Data Compendium” örgütün çevre alanında yayınlamış olduğu kaynaklardan bir kaçıdır [18].

OECD’nin çevre konusunda aldığı kararlar bağlayıcı olmamakla birlikte, Örgüt, bugün uluslararası çevrenin korunması ve kollanmasına öncü olan kuruluşlardan birisidir [5]. Nitekim Örgüt’ün 1989 tarihinde, kazalardan kaynaklanan kirlilik için “kirleten öder” prensibinin uygulanması konusunda aldığı konsey “tavsiye kararı”, ilerleyen yıllarda çevre hukukunun önemli ilkelerinden birisi olmuştur.

OECD Çevre Tahmin Raporu (OECD Environmental Outlook to 2030)

Yukarıda değinilen, Örgüt’ün çevresel açıdan yapmış olduğu son ve önemli çalışmalarından biri de “2030 Yılına Kadar OECD Çevre Tahmin Raporu” dur. Ekonomik ve çevresel eğilimlerin analiz edildiği, temel çevresel sorunlara çözüm getirecek politikaların belirlendiği bu raporda; ekonomik ve sosyal değişmelerin 2030’a kadar hangi çevresel değişmelere yol açacağı, çözüm için hangi politikaların gerektiği ve nasıl çalışılacağı ayrıntılı bir biçimde açıklanmıştır.

Yeni politikalar olmazsa, ekonomik büyümeyi ve refahı desteklemek için ihtiyaç duyulan doğal kaynakların temelinin geri döndürülemez biçimde tahrip edileceğinin belirtildiği raporda, iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı, susuzluk ve çevre kirliliği gibi olumsuzlukların çözümlenebilir oldukları gösterilmekte, eylemsizliğin sonuçlarının ise ağır olacağı vurgulanmaktadır.

Raporun ana teması, hem OECD ülkelerindeki hem de Brezilya, Rusya, Hindistan, Endonezya, Çin, Güney Afrika’nın oluşturduğu BRIICS ülkeleri içindeki gelişmeler ve gerek küresel, gerekse bölgesel çevre sorunlarının çözümü konusunda nasıl daha iyi işbirliği yapılabileceğidir [12].

Çevre Bağlamında OECD ve Türkiye

OECD, üye ülkelerine belli aralıklarla “Çevresel Performans İncelemeleri” adı altında değerlendirmeler yapmakta ve bu değerlendirmeler uluslararası alanda ülkeler açısından referans belgeler olarak kabul edilmektedir. Rapor, ülkelerdeki mevcut çevresel durumu objektif şekilde ortaya koymakla kalmayıp, karar vericiler için gelecekte izlenecek olan çevresel politikalara yönelik önerilerde de bulunmaktadır. Türkiye, OECD’nin kurucu üyesidir ve bu bağlamda da OECD Konseyi’nin tüm çevresel kararlarına bağlıdır. Tarihsel çevre kayıtları bağlamına, çevrenin günümüzdeki durumuna, ülkenin doğal kaynakları bakımından fiziki zenginliğine, ekonomik koşullarına ve demografik eğilimlerine göre yapılan Çevresel Performans İncelemesi ülkemiz için de yapılmış ve hava ve su yönetiminden, doğa korumaya, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden uluslararası yükümlülüklerine kadar hemen her alanda kaydedilen gelişmeler ve gerilemeler ortaya konmuş ve öneriler getirilmiştir.

Yapılan inceleme sonucunda OECD Türkiye’de çevresel ilerlemeye katkı sağlayabilecek 45 öneri getirmiştir. OECD’nin önerilerine göre çevresel sorunlarını etkin bir şekilde çözmek için Türkiye; çevresel politikalarını güçlendirmeli ve uygun olan yerlerde bunları kullanmalı, çevresel kaygıları ekonomik ve sektörel kararlara daha fazla dâhil etmeli ve uluslararası çevresel işbirliğini daha da fazla geliştirmelidir [9]. Zira ülkemiz üyesi olduğu OECD’nin dahi çevresel komite ve çalışmalarına katılamamakta, bu bağlamda da ulusal politikalarını uluslararası süreçlerle bütünleştirememekte, bu süreçlere yön verememektedir.

(4)

A. Bayraktar / Bibad, 3 (2): 5-8, 2010

8

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

OECD temelde bir ekonomi örgütü olsa da sürdürülebilir kalkınma politikasına çevresel hedefler olmaksızın ulaşılamayacağı gerçeğini benimsemiş, çevre politikaları açısından etkin olarak çalışan bir örgüttür. Sahip olduğu donanım, birikim ve altyapısı, OECD’yi çevrenin uluslararası boyutu konusunda sözü geçen bir örgüt haline getirmiştir.

OECD’nin kararları hukuksal anlamda bağlayıcı olmasa da bunların bir süre sonra ulusal ya da uluslararası örgütler tarafından sözleşme maddelerine dönüştürüldüğü sıklıkla görülmektedir. Böylece OECD, uluslararası çevre hukukunun oluşturulmasında alt yapıyı hazırlayan bir tür “görünmez el” işlevini görmektedir. Buna rağmen, kuzey merkezli üyelerden oluşan ve “zenginler kulübü” diye adlandırılan bu Örgüt’ün, politika olarak üye ülkelerine “dur” deme gücüne sahip olup olmaması ciddi bir handikap oluşturmaktadır. Zira bugün başta ABD olmak üzere OECD üyesi ülkeler sahip oldukları üretim ve tüketim kalıplarıyla çevre üzerinde büyük bir baskı oluşturmaktadırlar. Bu sebeple de, son söz olarak, teknik açıdan pek çok konuda istatistiki bilgileri oluşturma, veri toplama ve sunma alt yapısına sahip olan OECD’nin, bunları yapması için gereken bütçenin büyük ölçüde üye ülkelerden gelmesi nedeniyle, politikalarında ve aldığı kararlarda tamamıyla bağımsız, objektif ve çevreyi koruyan bir örgüt olduğu da söylenememektedir.

KAYNAKLAR

[1] Çamur D. Vazioğlu S. 2007. Çevreye İlişkin önemli Toplantı ve Belgeler, Koruyucu Hekimlik Bülteni, S:6, s.297-306.

[2] İstemil A. 2009. Türkiye’nin Çevre Yönetimini Güçlendirilmesine ve Sürdürülebilir Kalkınmasının Sağlanmasına Yönelik OECD Tavsiyeleri, Uluslararası Ekonomik Sorunlar, S:32, Şubat, s.35-43.

[3] Keleş R. Hamamcı C. 1997. Çevrebilim, 2. Baskı, Ankara, İmge Yayınları.

[4] OECD. 1982. OECD, History . Aims . Structure, Paris, France, Information Service.

[5] OECD. 1986. OECD and The Environment, OECD Publications Service, Paris, France.

[6] OECD. 2001a. The Development of Dimensions of Trade, OECD Publishing, Paris, France.

[7] OECD. 2001b. Environmental Indicators Towards Sustainable Development, OECD Publishing, Paris, France.

[8] OECD. 2002. Technology Policy and the Environment, OECD Publishing, Paris, France. [9] OECD. 2008. OECD Çevresel Performans

İncelemeleri - TÜRKİYE, OECD Publishing. [10] Palabıyık H. 2004. Uluslararası Ticaret ve

Çevre:Dünya Ticaret Örgütü Üzerine Açıklamalar, Çevre Sorunlarına Çağdaş Yaklaşımlar, Edit. M. Marın, U.Yıldırım, İstanbul, Beta Yayınları, s.249-272.

[11] Topçu FH. 2008. Küreselleşme ve Uluslararası Çevre Politikaları Yönetimden ‘Yönetişim’e Geçiş Sorunu, Ankara, Turhan Kitapevi.

[12] http://www.did-cevreorman.gov.tr/OECDtr.pdf (15.05.2009) [13] http://www.oecd.org/dataoecd/29/33/40200582.pdf (15.05.2009) [14] http://www.oecd.org/dataoecd/29/33/40200582.pdf (15.05.2009) [15] http://www.oecd.dt.mfa.gov.tr/showInfoNotes. aspx?ID=113 (17.05.2009) [16] http://www.oecd.dt.mfa.gov.tr/showInfo. aspx?ID=115 (17.05.2009) [17] http://www.oecd.dt.mfa.gov.tr/showInfoNotes. aspx?ID=371 (20.05.2009) [18] http://www.oecd.org/findDocument/0,3354 ,en_2649_34305_1_1_1_1_37465,00.html (21.05.2009) [19] http://www.oecd.org (21.05.2009) [20] http://www.oecd.org/civilsociety (21.05.2009) [21] http://www.oecd.org/department/0,3355, en_2649_34489_1_1_1_1_1,00.html (22.05.2009) [22] http://www.oecdforum.org (25.05.2009) [23] http://www.oecd.org/nonmembers (25.05.2009) [24] h t t p : / / w w w. o e c d . o rg / o rg a n i s a t i o n c h a r t (28.05.2009) [25] h t t p : / / w w w . o e c d . o r g / s i t e / 0 , 3 4 0 7 , en_21571361_41723666_1_1_1_1_1,00.html (01.06.2009) [26] h t t p : / / w w w . o e c d . o r g / t o p i c / 0 , 3 3 7 3 , en_2649_37465_1_1_1_1_37465,00.html (05.06.2009) [27] http://www.tubitak.gov.tr/tubitak_content_files/ vizyon2023/csk/EK-8.pdf (05.06.2009)

Referanslar

Benzer Belgeler

A b bir zaman Önce ölen İ- ’ İran Sefiri Âli Türkgeldi’nin 'çok değerli kütüphanesi uy- tygun bir fiat karşılığında İs- ijtanbul Üniversitesi

BOCUTOĞLU Ersan, BERBER Metin, Genel İktisada Giriş, 2013, 3.. Baskı Ekin Basın Yayın

Ekonomik büyüme merkezli kalkınma yaklaşımının gerilemesi aynı zamanda İnsan Sermayesi Kuramı ekseninde kurulan eğitim kalkınma ilişkisinin, ekonomik büyüme ve

İktisat literatüründe yığılma ekonomilerinin bölgesel kalkınmaya etkileri konusunda iki farklı görüş mevcuttur: “Bir bölgede yığılma, komşu bölgelerin de

Bu çalışmada, diz osteoartritinde, ağrı nedeniyle bozulan ve fiziksel yetmezliğe neden olan ayağa kalkma, ayakta durma, yürüme, merdiven çıkma gibi transfer fonksiyonlarında

Ancak TM puan türüne uygun tercih yapan öğrenciler, diğer puan türlerine göre yerleşen öğ­ rencilere göre Ticaret ilgisi altölçeğinden daha yüksek

Tekrarlayıcı, tasarlanmış bir şekilde, ölüm isteği olmadan yapılan, doku hasarı ile sonuçlanan, kendi vücuduna yönelik girişimler olarak tanımlanan kendine zarar

Bu sonuç, 50 ülke için pa- nel veri setini kullanarak finansal gelişmenin, belirsizliğin ekonomik çıktı üzerindeki olumsuz etkisini azalttığını gösteren Karaman