• Sonuç bulunamadı

Her an ölenlerin her an yaşayanlardan çok olduğu çağımızda elveda diyebilmek...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Her an ölenlerin her an yaşayanlardan çok olduğu çağımızda elveda diyebilmek..."

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HER AN OLENLERiN. HER AN

YA$AYANI.A,RD,AN

,,, QOK OL DUGU

CAGIMIZDA ELVEDA

DIYEBILMEK...

Arq.Gtlr. Mukadder,,,QAKIR. Marmara Iletigim

Bu galrn

yalmzca rakamlarda

delil

gergekte

de

bitmesi milyonlarca insanrn

dilefi

sanrlm. Yirminci

yizytl

bunahmlanyla,

bii-yiik

savaqlarryla, katliamlanyla, giinli.ik hayatrn igine iqlemiq olan

saldrrganhklarryla insanhk tarihi-nin "kara" bir sayfasr olarak geride

kalacak. Savaqla baqlamrqtr,

sa-vaqla bitiyor. $iddeti

uygulayanla-rrn,

qiddete maruz kalanlartn ve

qiddete tanrk olanlann saytst

ta-rihte hig bu denli kabank ve yofun olmamrq.

Bu gafrn

insantnrn iki

btiyi.ik Diinya Savaqr'nrn izlerinden bilincini kurtarabilme Qansl gok az

olmuq. Qafrmrzda mutlu olmanrn koqulu bile mutsuzluktan gegiyor, mutluluk

ve

aptalhk

bir

ve

aynr

$ey olarak

gori.iltiyor.

Iqte

bu nedenle bu actmastz ga$a

gergek-ten

"elveda" diyebilmek sanrrtm herkes igin gtizel olacak...

Bu

yiizyrlda uzaklar

yakrn krhndr, yakrnlar uzak, uydulardan

odalarrmtza

yayrnlar

yaprldr, binlerce hastahfa gareler bulundu, uzaya gidildi, atom pargalandt ve

daha ytizlerce ilerleme kaydedildi:

evet

ama

tiim bu

ilerlemelere

rafmen

insan

hala

mutsuz

ve garesiz... Bunaltt, anomi, anksiye-te ve depresyon gafrn vebasr gibi

birgok

insanr

ktskactna

almrq

durumda.

Bunun nedeni

nedir

acaba'/ Giiniimiiziin modern

qehir-lerinde dogup btiyiimiiq insanlar gevrelerini,

evlerini

Afrika'dan, Uzak Dofu'dan getirilen

yerli

el sanatr

i.iriinlerle

dolduruyorlar. Modernizmin

o

krh krrk

yaran

ola[antistii

makinalarr, daha bu

yiizyrhn baqrnda

"ilkel",

"barbar"

*

(2)

Murmaru Iletisim

denilen yerlilerin ktigtik biblolannr, siis eqyalannr iiretemiyorlar mr acaba'J

uretebiliyorlar. Ama

metropol insanr

teknoloji

iirtini.i nesneleri evinde, yanrnda-ydresinde, etrafinda istemiyor.

Ttim

ya-rarlarrna ralmen bu makinalara dair izleri hayatrndan silmek istiyor. El emeli, gciz nuru kilimler, elle bigimlendirilmiq heykeller istiyor gagdaq

ve

qehirli insan.

Tarihi

eserlere adeta garesizlik iginde sanlarak, gevresini

bu

nesnelerle kuqatarak

gtinltik

diinyasrnr kurtarmaya gahqryor. Eski mtizikler dinliyor, eski resimleri arayrp

buluyor, eski giysi ve mobilyalarr taklit ediyor. Hatta yeni iiretilmiq rnasalara, dolaplara zorla "eskimiq" havasr veriyor.

Ve

bu ilkel, primitive qeyler onun kiigiik mutlulufunun nedenleri olabiliyor.

Avrupa'da Baudelaire zamanrnda yaganan, tilkemizde son 20-30

yrl

iginde.salgrn

gibi

yayrlan

bu

siireg

trajik

bir

boyut taqryor kanrmca. Insan, bugiiniinden, bugtin

yarattrlr

geylerden, modern hayattan kagryor. Modern nesnelere muhtag olmamayr arzuluyur, gerpmiqe srfrnryor. Milyonlarca insanrn hayatr ve

emeli

pahasrna

geliqtirilen teknolojiler

insanlarr,

hepimizi

gegmiqi aramaktan kurtaramryor. Ashnda insan gegmiqi degil "kendini" arlyor. Kendini "insan" olarak hissedebilece[i diinyasrnr arlyor.

Aradrlr

dilnyada rnakinalarrn ve aletlerin onun efendisi depil, yardrmcrsr olmasrnr

hayal ediyor.

Karl

Marx'rn Grundrisse'de tespit

ettigi gibi

eski eserler insanrn gocukluk dcinemini, gocukluk da oyunu, dzgtirliifii, rnutlulu[u, ezme ezllme iligkisinin heniiz kurumsallaqmadrlr, sade

ve yahn bir hayatrn yaqandrfir donemleri ga[nqtrrdrfr igin ilgi gekiyor.

O donemlerin iligki bigimleri, dost ve srcak insanlarr, gi.ivenli ve kahcr olmalarrndan dolayr tanrdrk olan ortamlan ve her an her qeyin

deliqmedili giinliik

hayat bigimleri

ile

ozlem ve

ilgi

uyandrnyor. Eski eqyalarda bizler yabancrlaqmaml$ insanr arryoruz.

Bu

rizlemle bigimlendirilen eqyalarrn

yarattrlr

dtinyanrn bir yanrlsama,

bir

serap olmaktan

ileri

gidemedili krsa

bir

siire sonra anlaqrhyor. Her qeyden 6nce bu

tavr

eleqtirel

bir

boyut tagrmadrfr igin mitleqtirilen d<inemlerin olumsuzluklannrn goz ardr edildigi bir yanhg duygulanrm,

bir

eksik algrlama tarzr bigiminde yaqanryor.

Ikinci

olarak salt nesnelerin defiqtirilmesi gergek hayatr, gergek

iliqkileri

de[iqtirmeye yetmeyince mutluluk

ve

haz siireci sanal boyutta kahyor. Sanal mutluluklar ise varolan siirecin defiqtirilmesi-nin krsa da olsa ertelenmesine neden oluyor.

Farkh bir agrdan bakrnca ise, eskilerle donattrlrmrz diinyalarrmr-zrn geceleyin uzaklardan yansryan

bir rqft gibi

insanrn eqitlik ve dzgtirli.ik yoniindeki tizlem ve dtiqlerini minimal boyutlarda da olsa

(3)

Marmara ileti{im

canh

tuttu[una

tanrk oluyoruz. Krsa

erimli

soluklanmalar gibi

insanrn ko;maya, yaqamaya devam etmesini sa$tyor.

Siirecin en acrmasrz yanlna bakrnca, kapitalizmde her qeyin

satr-labilir/ahnabilir olmasr gerge[inin "tarihsel" motiflerin ve dokulann da pazara grkmastna yol agarak, onlarl, endtistrinin kar marjr hayli

ytiksek

iq

sektorlerinden

birine

malzeme yapmasr olgusu ile karqrlaqryoruz. Biiylece tarih ve eski gaglar da piyasada yerlerini

almrq oluyorlar.

Ancak eskitilmiq bir koltukla birlikte o koltulun kullanrldr[r dti-nemlerin iliqki-bigimlerini, yiirekli ve agrksozlii insanlarrnr, yalanstz ve hesapsrz insanlannr, telagstz ve sabtrlt bireyleri hentiz satamtyor

kapitalizm... Elinden gelse bunu da yapardr ama hentiz yapamlyor...

Oldiirmenin Gegim Kayna[r Oldulu Bir Qafda Yaqamak...

Bugi.in insanrn kendisi drqrndaki hemen her qey onun efendisi durumunda Zaman, ig hayatr, egyalar, maddi gi.igler, yoneticiler,

efitim

sistemi, medya, aile, resmi

ve

ozel kurumlar, qirketler...

Ozgiirltilii

arayrg bu nedenle uzun siirecek

bir

yolculufa benziyor gtinkti gok sayrda olan efendilerden kurtulmak gibi zorlu bir hedef

taqryor. Tercihini neredeyse ijliim'den yana yapmtq olan modern

galrmrzda savaqlar sonunda qiddet, organize

ve

kurumsal hale

getirilerek yaygrnlaqtrnlmtg, siyasetin,

efitimin,

gtinltik hayattn bir pargasr olmuqtur. insan hayatr hig bir gagda olmadrlr kadar d.glerini kaybetmir;, dliimler kolaylaqmrg ve siireklilik kazanmrqtrr. Oltimle kurulan bu sevimsiz ittifakr gizlemenin yollarr mutluluk oyunlarrnda

aranrr; motla, nesnelere sahip olmakla ulaqrlan krsa

erimli

hazlar,

tiiketim grlgrnhfr, ciddiye almama, dalga geqme, her qeyde ve her yerde slnrrslz defiiqim qian vb.

Modern insana hayatrntn

her

antnda

oliimle

burun

buruna olmasrna ralmen, hig tiimeyecekmiq gibi rol yapmasr dgretilir. Ottim akla getirilmemeye gahqrlrr ama akrldan hig grkmaz. Qtinkii modern insan igin sevgisizlik, iqsizlik, parasrzhk,

efitimsizlik,

arkadagsrz-hk,

genglik coqkusunu ya$ayamama,

cinsellifini

ya$ayamama ve

sevdigi iqte

gahqamama

6ltim

demektir. Herkes

her an

bu

tehlikelerle burun

buruna

yagamaslna

ra!men,

.bunlart

hig ya$amlyormuq

gibi

rol

yapmayr

d[renir,

cifreniriz- Ofrenmezsek mutsuz olma hakktmtzr bile yitiririz... Yani hepimiz dltimle fltjrt eden

sistemin

solufu

alttnda, yagama sevincimizin k(busa drinmesine

tanrk olarak yaratrlan mistifikasytlna kurban gideriz, boyun eperiz.

Kirnimiz farkrnda olarak, kimimiz olmayarak... Ama insan kalbi

(4)

Marmd.ru Iletitim

Geleneksel diinyanrn o tutucu ama giiven verici defer yargrlart ve

inanglan

yok

oldulundan modern insan neye, nigin inanacalrnr $a$rrmr$,

nasrl

yaqayaca!rnr bilemez

hale gelmiq,

"higlik

ve

baqrboqluk" duygusundan

kendini

kurtaramamrqtrr.

Bu

haliyle

dzellikle

egitimsiz

kalabalrklar $iddete

gok

yakrn

bir

yerde durmaktadrrlar. Kiqi kendini gtigsiiz hissettili toplumunda gok sayr-da yoksunluk, horlanma, hoggdriisiizliik ve tehditlerle kuqaulrrken, bunun yarathEl kendini ifade edememe, mutsuzluk ve potansiyelini

kullanamama yiiziinden iinyargrlira srlrnrr.

Hannah Arendt

de,

"Toplumsalhfr iginde eylem yetenelini

yitirdilini

duyumsayarak diiq krrrkhlrna uErayan modern insanrn

fiddete

bir

manifestasyon

olarak

baqvurdu!unu belirtir."r

Saldrganhk ve yrkrcrhk ise tiim bu giigsiizliiklerden, ezikliklerden. garesizliklerden

kurtulmaya

gahqrlan

bir

yanrlsama a$amas1

olmasrna

karqrn, modern gaEln

insanr ijldiirmekten,

(iliim seyretmekten, eziyet etmekten,

tiim

bunlann $akasrnl yapmaktan

ve

saldrrrya maruz

kllanla

dalga

geqmekten

zevk

allr

hale getirilmi$tir. 1999 yrhnrn ilkbaharrnda Istanbul'da kendini asarak

intihar eden bir geng krzrn cep telefonuna arkadaqrndan gelen son

mesaj garprcrdrr: "Sen hala iilmedin mi ?" Geng

krz belki

de bu rnesajdan birkag saat sonra tilecektir. Amacrmrz birilennin suglu

oldufunu vurgulamak de!i1,. hig kimsenin iqleyen siirecin drqrnda

kalamadrlrnr giistermektir. Oltim, intihar diiqtincesi, lise dlrencisi genglerin kendi aralarrnda konuqtuklan "eglencelik" konulardan biri olmug, zaman zaman da gaka olmaktan grkarak onlarr sistemin acrmasrzh!ryla yijzy ;jze brrakmtqttr.

Gtinlilk

hayatrnl

mutlu

yaqayamamaktan, arzularrnr yeriue getirememekten kaynaklanan eziklik, kendi eqitini ya da kendinden

zor

durumda olanr aqa[rlayrp ezme geklindeki qiddet bigimine d6nii$mii$tiir. $iddet bigimleri geqitlenmiq, stize dayah qekli. medya

kanallan sayesinde yaygrn gekilde kullanrlrr olmuqtur. Ornelin radyo ve televizyonda yayrnlanan bir programrn sunucusu, telefon eden dinleyioilerden hoqlanmadtlt zaman onlann yiiziine kargr siiir-nu qekme sesini kullanabilmekte, onlara bir "bok yrfrnr" muamelesi yapabilmekte, iistelik bu hig de tepki almamaktadr. ''Benden daha

ilreng bir adam olabilir

mi'l!",

"Ne kadar hainim

delil

mi'l!",

"Seni

daha

fazla

nasrl

aga!rlayabilirim'i

!"... gibi

laflar

radyo

ve

televizyonlarrn, oradan da herkesin srk srk kullandrgr laflar haline gelmiqtir.

Erich Fromm'un, Sigmund Freud'un ve pek qok sosyal bilimcinin kabul

ettili

gibi

insan, ender istisnalar dtqtnda do!ugtan rildiirme,

(5)

Marmara Iletisim

qidctet uygulama ve bundan zevk alma giidiisiine sahip defildir. iSiyurut'a"ntropoloji araqtrrmalannda. Clastres aqrkqa qiddetin insan

doIasrna

degit, ioplumsalllrna,

insan

ktilttirtine

ait

oldufunu saiunut."2 Oyleyse insan bu duruma nasrl gelmiqtir'/

"insanrn yrkrcrlk potansiyelinde meydana gelen

biiyiik

slgrama, zekasrnrn tiitinti clefiidir. Bu potansiyelin anlaqtlmasrnt daha kolay

tiiu";

onun zeki bir

varlk

olmasr da

defil,

devlet kurmuq ve qiddeti

,,ig""ir"

hale getirmiq

tek

var1k. olmastdrr....Toplumsal ga1qma diriamikleri, qidleti kriminalize etmiqtir"' 3

ilkel

insanrn hayatrnda qirldet ve

yrktcrlk

yaygrn otmadr[r gibi insanlann

ve clifer

t{im

canhlann hayatrna karqt saygl vardrr.

Ot*+in

bir

yerli

afaqtan

bir

eqya yapaca[r zaman tahtayr canh

olaraf algrlai, onu tieslrken acr

gektilini

diiq.tiniir ve..ondan adeta

iirli

,rtr"i. Apaca bile canl oldufu igin saygr duyulan ilkel diinyada

"""tti'"f.

ce?a

bir

insanrn canrna kryana

verilir;

bu

klan

drqtna

atrlmaitrr

ki

klan tlqrnda yaqamak neredeyse olanakstzdtr. Ama ..runrn hapis, dayak

ititti

q"yt". olmamast cla ilginqtir; insan bilerek qrrJdet uygulu*u*akta sugluyu d-ofaya teslim etmekte' onu insansrz

brratmatladrr. Yani cezada bile hayata kasrt yoktur'

Gtinliik

hayatta

"siikut"

olgunlaqmanrn

belirtisi

kabul edilir' Genglerin ve gocuklann yetiqtirilmesinde giddete yer verilmez: e$e el kalkmaz. Venezuela'diyaEayan bir orman halkr olan Piaroalar'da' kendi

elleri

ile

cinayet iql'emek "yamyamhkla"

-bir

tutulur'

Bu

rieclenle ceza igin asla fiziksel qicldetle ijldiirme yoluna gidilmeyip'

t,iiyti.tit"rin

hazrrlaclklarr

zehiili

maddelerin yakrlmasrndan s.nra duinanlann katilin viicucluna girecefine inanrlr' 4

Modern toplumda ise siireq tam tersine iqler. insan i9 dtinyas'rda yapayalnrzken,

giinltik

hayJtrnda yalnrz kalma qansr

hig

yoktur

;ij;kt

gilvenlik kirrumlal, sa[1k kurumlal, medya kuruluqlal, ba.stn

i,igunf,itt, efitim kurumlal, resmi ve 6zel kurumlar, organizasyonlar, qirletler,'aj-anslar binlerce ve binlerce olarak etraftndadrr;

bir

esir glUi t uguttlmrqtrr. Hayatrntn hemen higbir alantnda kendi kararlannt

lendi

iradesi

-ile

a1p uygulayamaz.

Aile

ve

e[itim

kurumlalntn stirdtirdiifti agrk ve tirttik baskryla bireysellifini oluqturamayan kiqi en gok

dl

gevresine karqr uyumlu, gekingen, cesaretsiz ve saygrl t,lmayr dgrenmir;tir.

ozgiirli,ik

aktivitesi

mtimkiin

oldu[u

kadar srnrrlandrnlan birey higlik duygusuna siirtiklendifi andan itibaren' efer uyumsuz ve bir parga kendine giiven sahibiyse potansiyel bir ril,ltrgutl-adayr olarak gtirtiltir; hatta saldrrgan olmaya ve bdylece

(6)

Marmara iletigim

gahqmaktadrr, bireysel qiddetin karqrhfr ise marjinal

kesimrere itilmek yani en

alrr

cezadrr. oysa aynt -sistem,te ,xganire gidclete her tiir meqruiyet tanrnmakta<Jrr.

Foucault'nun

belirttigi iizere

l

g.

yiizyrlda

hrrsrzhk, yangrn

grkarmak, cinayet iqremek

gibi

bireys"i rugtu, nata

[uiuru

dfizene saldrrmanrn

bir

bigimidir.

19. yniyrldan

ltibar.n

l"ii.iten

cez<t

sistemiyle amag yalnrzca,

alrr

suglartn iqlenmesi ile b-iitilncten tecrit olacak

ayrr

bir

tabaka yaratmak

u. tu

tabakayr

l.ru

'onro'

aEamada, sistemi ayakta tutan yeni suglarda kullinmak olmuqtur.

Fahiqelik, kadrn, silah, uyuqturucu satrqr gibi

kirli

igler i.istelik de karh bir alan olarak.bu kesimlere yeni iq Jahasr yupiiri. Bu sayecre

hem

. siyasal eleqtiri ta$lyan

yapila'

tcirpiilenerek sisterne arka

kaprdan ahnrrlar, hem de bir tehlilie olmaktan grka'larak- yararh hale getirilirler.

Sugun iqlendigi aqamalarda suglularrn medya tarafindan siirekri

giindemde tutulmasr

yoluyla

total

kurumlairn

ve

bu

kurumlar

sayesinde ayakta ka.l1n devletin varhfr meqrulaqtr'lrr. Hapisha'e-ler, mdu, polis, akrl hastaneleri, aclliyeler. ti.im

bir

hukuk sistemi siirekliliklerini giivenceye alrlar. Suglular var oldu[u stirece onlar da

var.olmahdrr ya da tam tersi. yani bu siireg birbir-ini besler.

Sugun. ,siddetin, tehlikenin olmacLfr yerde polisin yu ,tu hapishanenin vaihgr gereksizdir. Bundan dolayr bir "aile" olan trmarhane, hapishane ,ie

klinikler,

birer

suglu yaratma kurumu olarak da gahr;rrlar aynr

za.manda. Rasyonaliteye, akla dayah sistem sugu bile organize etle-rek ne denli "kanh bir iktidar" oldulunu gdsterii. zatett Fiansrzca'cra

iqkence'ni' akrl anlamrna gelmesi bir rastlantr clegildir.s

.

En nesneleqmiq halinde

bile

bi.ittin

varhlryla

teslim olmaya' insan, her qeye karqrn dzgtirliiklerini kazanma umudunu, insan olmir

umudunu canh tutar.

Edilgenlife

tahammi.il edemeyip bireysel qiddete bagvurdu[u aqama

ise

gofunlukla kenclinden- iistiinlere yoneltti[i bir

elitlik

arayr$r, ezilmeye bir karqr grkrq

nitelifi

taqryor.

Kurumsallaf

mr$ totaliter

giddet,

en

giigliintin,

tepedelinin uyguladrlr qiddet olarak boyun elmeyen bireye tahammiil edemiyor:

kendi varhlrnr ve etkinlifiini tehdit eden

bir

unsur olarak gorerek, siyasal olsun ya da olmasrn bireysel qiddeti yok etmeye gahqryor.

Bafl'da her

ttir

bireysel qiddet, otoriteye karqr grkrq olarak

delil

de

sistem

igi eti[e

uygun qekilde, Donkiqotluk,

delilik

ya

da grkar

ulruna

iqlenen

bir

sug olarak

ilan

ediliyor.

Verili etile,

egemen

kiiltiire

uyfilayan, sorun grkaran birey, modern hayatrn az ,siddet igerdigine dair siirekli tekrarlanan resmi sriyleme g(rlge diiqtirdtigii igin istenmiyor. Victor Hugo bu nedenle, sugu, aqafrdan gelen bir

(7)

Marmara iletiSim

hiikiimet darbesi olarak nitelendirirken, Nietzsche igin

ktgtik

sug,

kurulu diizene bir isyandrr. Bir de totalitenin sahip oldufu, kimseye

kaptrrmak isternedi[i "qiddet-tekeli" olgusu vardrr

ki,

medeniyet

varhlrnr

buna borgludur Foucault'ya gdre.

Kitlelerin

yrlgtnhgr,

pasiflifi,

bu qiddet-tekelinin siirekli hissedilen

varhlr

ile

saflanabi-lir.

Hatta bunun uzanttst olarak cezalar torensi bir

nitelik

kazanrr.

Bireysel giddet

verdifi

zarar

ile

srnrrh ve stireksiz iken, organize

qiddet

gok

geniq kesimlere zarar

verebilir

ve

bir

siirekliliIi'

tekrarlanrEt sijz konusudur. 6

Modern

toplumda

gerek

organize gerekse

bireysel

qiddet yalnrzca

bir

eylem

defil,

bir

ifade,

dil,

hatta

bir

yaqam bigimidir.

uretimin

rasyonalleqmesi, iqboliimii, emek sahiplerinin dtiqiinsel yetenelini geriletmekte, eblehleqtirmekte, buna, kendini giivende hisseclememe, sosyal konumunu anlayamama eklenince "briitalleq-rne" yani kabahk ve cehaletle gelen zalimlik hali, qiddete efilimli olma hali ortaya grkmaktadrr. Toplumsal beklentileri stirekli boqa

grkan

kiqi

bu

konumunu

defiqtirmek

ister

ama

bunu

normal yollarclan yaparnaytnca, eqitlerine ya da giigsi.iz gdrdtiklerine zuliirn etmenin frrsatlannr deferlendirir, qiddeti ahqkanhk haline getirir. Bu

oylesine hayatrnr kaplar

ki,

ezilmekten, aqalrlanmaktan marazi bir haz cluyar. Freud'a gore edilgenleqen kiqilerde "thanatus" (dliime tutkun olma) hali gittikge artar. Btirokratiklegme ve manipiilasyon (giicti.imlenme) sonucunda psiktllojik hastahklar yalnr zca alt ke sim

-lJLi

defil,

tiim kesimleri krskacrna alrr. Biling endiistrisi iiriinleri bu

hastahklar& uygun

tipler,

kahramanlar yaratarak si.ireci daha da

yofunlaqtrnrlar. 7

"Sevgi iliqkisi" modern toplum iliqkilerinde neredeyse yok olmak

iizere olan, kendisinden korkulan ve kagrlan ama igsel diinyalarda siirekli aranan

bir

gergekliktir. Birey olma qansrnr yitirmiq, manttk

bOyutlannr kaybetmiq, kolayca yonlendirilebilir hale

gelmi;

kiqi sevgi eksiklifini, kuruma, 6rgiite, kultibe, partiye vb. iiye olmakla,

kendini

ofaya

ait

hissetmekle gidermeye gahqrr. Fetiqleqtirilen firgiit

bir

arag olmaktan grkarak amag haline gelir; tanrrlaqttrtlarak onun Otoritesinden ve srnlrsz giictinden haz duyulmaya baqlanrr.

FaEizm ddnemleri.

bu

siirecin

tipik

ve en yo[un

ornefidir. Almanya'da gergek hayatta eksik olan sevginin yerini "Almanya"

iilkiisti

almrq; sevgi, bu ideale inanmayanlara karqr ytiri.iti.ilen bir qiddet ve kin qeklinde ya$anmr$trr. Freud kitlelerin bu psikolojisini

qdyle agrklamaktadrr:

Kitle

"otoriteye ne denli inanryorsa, hoqgtiriiye de o denli yiiz vermez. Kuvvete saygr duyar ve kendisi igin

bir

zayrfhk saydrfr

(8)

Marmara IletiEim

iyiligin

de pek oyle etkisinde kalmaz. Kendi kahramanlarrnrJan gtig

hatta qiddet bekler. Hiikmedilmek

ve

ezilmek

ve

efendisinderi korkmak ister."E

Ancak gerek Almanya'da gerek italya'<la

yo[un

olarak yaganan

faqizm siirecinin

oluqumunda

ve

kitlelerin

bu

siirece kaprhp gidiqinde burjuvazinin organize ve kurumsal qiddet politikasrnrn belirleyici oldulunu vurgulamak qok onemli burada. Avrupa'da pek

gok tilkede

milliyetgilifin

geliqip mutlakiyetgi rejimlerin kuruldulu

yrllarda Almanya

ve

Italya gok

sayrda

kiigtik

prensliklerden oluquyordu. Burjuvazi yeterli geliqim a$amaslna ulaqamadrfr iqin bu

iilkelerde

Milliyetgilik

zayf kalmrqtr. Siireg igersinde maddi olarak giiglenen burjuvazi siyasal ve hukuksal ayrrcahklan da elde etmek

igin

eski

derebeyi sisteminin otoritesine karqr halkrn destefine

ihtiyaq

duydu. BOylece Almanya

ve

Italya'da

halk

Milliyetgi

akrmlara karqr aqrrr duyarh hale getirildi. Bu ciylesine yofunlagtrrrldr

ki

bir

si.ire sonra burjuvazinin denetiminden de grkarak Yirminci ytizyrlda

Hitler

ve Mussolini

gibi

fagist liderleri destekleyen bir toplumun mayasl oldu.

Yani

higbir qey tesadiif, rastlantr ya da qanssrzhk defiildi. Her geyin tarihsel ve sosyolojik

bir

agrklamasr vardr. Onderleri sur;layarak faqizm agrklanamryordu.

Stattikonun igine dofan kiqinin onu sorgulayrp reddetmesi ozel

bir

gabayr gerektirmekte, bilinglenme siireci

zorlu

olmaktadrr. Kitlelerin

gofu

bdyle

bir

bilinglenme yerine, grlgrnca/marazi bir

ttiketimin

peqinde koqarak, srizde

mutluluk

oyununa katrlarak nesneleqmig; befenisi,

kiqiligi

ve zekasr ba;kalarrnca belirlenen;

silik,

ortalama, gdztipek

olamayan,

standart

insana doniigtiirtilmtiqti.ir. Bu insanrn ellenceleri bile dldi.irme oyunlanyla doludur, hayvanlann birbirini oldiirmesine dayah oyunlan kendinden gegerek

izler (bola

giireqleri, horoz dtifiiiqii yarrglarr

gibi;.

Ottim hayranhlr hayatrnrn heyecan verici

bir

pargasrdrr.

Kitleler

bunun

bilincinde olmasa da, sanat diinyasrnda

bilingli

savunulara konu

olmaktadrr

ciliim

hayranhIr.

Marinetti'nin

1909'da yazdrIr "Fiittirizmin Baqlangrg Manifestosu" buna 6rnek olarak

96sterilebi-lir.

Bu Manifesto'da kan ve qiddet, cifke, makinalar, savag, kadrnr aqafrlama bir qiar haline getirilmiqtir.

Kapitalizmin geg evrelerinde sug ve giddet,

ilk

devrelerine oranla on misli artmrytlr. Hatta ABD'de ekonomik krizin arttrfr drjnemlerde ki.igtik suglar, iqsiz gengler arasrnda ciddi bir gegim kaynafrdrr ve bu

yolla

geginenlerin sayrsl ktigtimsenemeyecek kadar goktur. Geg

evrede yaganan baqka

bir

olgu da, sugu iqleyenlerin kurbanlannt tanrmamalandrr. Bunlar

faili

mer;hul, sebepsiz yere iqlenen, gok

(9)

Marmara iletiSim

sayrda kiqiye zarar veren suglardr.

"Kdr

$iddet" denilen bu olgu, kendisini kara dizilerde yansrtarak halkayr geniqletir. En belirgin

dzelli[i

gtirtimiiq

bir

toplumda qiddete duyulan

ilgidir.

Bciyle dijnemlerde yoksul kesimler, iqgi kesimleri, medya yoluyla suga,

saldrrganhpa, fazlaca

efilimli,

neredeyse "suglu srnrflar" olarak gtindemde tutulur. Ve en dnemli sonuglanndan

biri

de yine bdyle dtjnemlerde anti-demokratik yasalann meclislerde hrzla kabul edilip, yasalagtrnlmasrdr. Bu durumdan en k(rh grkan kesimlerden

biri

ise

biling

endi.istrisidir. Polisiye

filmler,

romanlar, giddet gdsterirnli i.iriinler btiyle d0nemlerde gok yi.iksek satrq patlamalarrna eriEirler.')

Tiim

bu

stireg

gdz

oni.inde bulundurulursa, Aydrnlanma'dan bugtine kendisine seri.ivensizleqtirilmiq bir hayat sunulan insanrn bu

ig karartrcr durumdan cizne olarak, birey olarak grkmasr miimktin mtidijr'l

Bugiine dek uygarlaqmak, modernleqmek igin yiizyrllarca gaba

sarfeden insan, bugiin

bu

uygarlagmanrn beraberinde

getirdifi

acrlardan, sorunlardan, ezikliklerden kurtulmaya gahqmaktadrr. Arayrrs higbir zaman bitmemekte; daha iyiye, daha giizele ulaqrnak. insana yara$lr diinyayr kurmak umudu higbir zaman tiimi.iyle yok edilememektedir. Yaqanrlanlara

iligkin

bir

soru,

mutsuzluIun farkedilmesi birey agrstndan baqlangrg olabilmektedir. Kapitalizmin eleqtirisinin baqlangrct, neredeyse onun do[umu

ile

eq zamanltdtr.

Bu

eleqtirinin

kitlelere,

sorunu ya$ayan herkese ulaqmasr ise.

kapitalizmin kendini yeniden-tiretmekte gosterdifi benzersiz gaba

ve

baqaldan dolayr gok uzun

bir

yolculuktur ama

bu

yolculuk

baglamtqttr.

Belki de insanrn yaqayabilece[i en biiyiik ve gergek seriiven bu

.lacaktr"'

KAYNAKqA

*

Ayda

yOnUrAN,

"saldtrganltk ve Ytktcilrk", Cogitc, S'3

(Krq 1995) ss. 171-184

x

Cem

R(R$,

i'Mariinal

Sug Sanal Cezo",Co'ito, S'2 (Giiz

1994) ss. 150-156

x

Erich Fromm, Sevginin Ve $iddetin Kaynagt, gev' Yurdanur SalmanNalan'lgten, 6. -Basrm,

Frytf

Yaytnlan' Istanbul'

pq4

*

Erich Hobsbawm, ,'Barbarltk., Bit. K'ullanma Kilavuzu,,, gev. Ertufrul Baqer, Birikim Dergisi' S' 66 (Ekim 1994) ss'

60-69

---

-

-*

Ernest

MANDEL,

HoE. Cinayet,Eev'

N'

Saragofh' Bastm, Yaztn YaY', Ist, 1994

(10)

Marmuru iletisim

*

Herbert MARCUSE, "Basktct HoEgoril, gev..Tanju Akerson, G0rtinmeyen Diktator, Ararat Yayrnevi, Istanbul, 1969-,

ss.6l-99

*

Johanna Overing, "$iddctsiz

Bir

Toplumda Yamyamttk, OlAm vc Egcmenlik Giirilntlilcri, Antropolo.iik Agdan $iddct, Yayrma Haztrlayan: David Riches, gev. Dilek

Hattato$u, Aynntt Yaytnlart, 1. Bastm, Istanbul 1989, ss. I I l-130

*

Kemal

CAN,

"Etik

Bir

Deger Olarak

$iddct",

Birikirn Dergisi. S. a0 (AEustos 1992) ss. 26-38

*

Michel FOUCAULT, "lSkence,

Akildr",

Qev. Iqrk Ergi.iden,

Varhk Dergisi, S. 1056 (Eylti.l 1995) ss. l2-15

*

Nurgay TURKOGLLJ, "Seyirlik

Oliimlcr",

Marmara iletiqirn

Dergisi, Sayr: 2, Nisan 1993

x

Teodor W. Adorno, EleStiri, Toplum Ustiinc Y.anlar, gev. M.

Yrlmaz Oner, 1. Basrm, Belge Yayrnlarr, Istanbul, 1990

*

Unsal OSKAY, Qa{dag Fantazya, Ayko Yayrnlarr,

l.

Basrm,

Ankara, 1982

x

"Haydi, Sinemaya Gidelim... Y*anmak Istemeyen Qocuklur

Olalm!...",Beyazperde

Dergisi, S.5 (Mart 1990) s.7

x

"$iddctc Yaslanan Diinye", Gdsteri Dergisi,

S.

158 (Ocak 1994) ss.90-94

DiPNOTLAR

l.

Nurgay Ttirkoglu.

"seyirlik

0lfimler",

Marmara iletiqim Dergisi, S. 2 (Nisan 1993) s.249

2.

ibid, s.249

3.

Kemal Can, "Etik Bir Deger Olarak $iddet", BirkimD..gti S.

40 (Afustos 1992) ss. 26-38, s.30

4.

Johanna Overirt, "$iddetsiz

Bir

Toplumda Yamyamt*, Otiim ve Eg,cmcnlik Giirtintiileri", Antropolojik Agrdan $iddet, Yayrma hazrlayan: David Riches, gev. Dilek Hattatollu,

A;lntt

Yt-V'..1.B., Ist',. 1989, ss' I l1-130

5.

Michei pooc;1rlt, "lSke.nce, Akildtr",gev. Iqrk Ergilden, Varhk Dersisi. 5. 10-56, s'14

\ -li

a",p.7n., s.

13 ve

K. Can, a.8.m', ss' 32-33

6. Foucau'.'\

CagdaE Fantazyo,

l.Bastm.

Ayko Yayrnlan.

1.

Unsal OskaY'

)

ss. 214 -275

Ankara,

l?il'Birrtiri,

Toplum Asttine Yazilar,gev., M.

8.

Theodor

AdoJ'::;

f . ilasrm. Belge Yayrnlan, Ist', 1990' s' 36

--'-\.

Ernest Manclel' Hog c'tnay'"'i,Tq8S'

t''

'.

-

Referanslar

Benzer Belgeler

Araştırmanın konusu, yağ içeriği yüksek olan veya yoğun ve ucuz bir şekilde üreyebilen mikroalglerden elde edilen yağlardan biyodizel yakıtı üretmektir.. Alternatif

• Gerilme ile orantılı olarak değişen şekil değişimine (veya deformasyona) elastik şekil değişimi adı verilir ve Şekil 6.5’te görüldüğü gibi, gerilme (düşey eksen)

/* önce oranlar listemizdeki başlığı çekiyoruz string olarak daha sonrada sayısal anlamda düzenleyerek down listemizde bulunan toplam borç ve kalan borcu ekledik. Substring

Sosyal belediyecilik, yerel yönetimlere sosyal alanlarda planlama ve düzenleme işlevi yükleyen, bu çerçevede kamu harcamalarını konut, sağlık, eğitim ve

Yapılan yeni bir çalışma ile karmaşık yapılı ilaç türevi moleküllerin elde edilmesinin ileri aşamalarında C-H metilasyonu- nun [C-H (karbon-hidrojen) bağındaki H atomu yeri-

We do not know how true these stories are. There is no hard evi- dence relating to Abraham, Isaac or Jacob in Harran, but Jews and Christians have considered Harran a holy place

Elisabeth'in farklýlýðý, kendisini önce onun doðaya olan hayranlýðý ve doða içinde mümkün olduðu kadar çok zaman geçirmesiyle kendini belli eder.. Bunun dýþýnda

Düzeltme amacıyla alkol kullanılmasını takiben parmaklarda ve hastanın alkol ile temizlenmiş kısımlarındaki çizimlerin çok daha kalıcı olması.. Çizim öncesi