T. C.
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI RESİM-İŞ EĞİTİMİ BİLİM DALI
EĞİTİM FAKÜLTELERİ
RESİM-İŞ ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMLERİNDE
GRAFİK EĞİTİMİNDE BİLGİSAYAR VE BASKI
TEKNOLOJİSİNİN KULLANIMI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Danışman Yrd. Doç. Nihat ŞİRİN
Hazırlayan
Mahmut Sami ÖZTÜRK
ÖZET
Günümüzde bilim, teknoloji gelişim hızı bakımından karşı koyulamaz bir şekilde ilerlemektedir. Bu teknolojik gelişimin her zaman tüketicisi de insandır. Ortaya çıkan ürünler -bazıları hariç- insan yaşamını kolaylaştırmaya yönelik kullanılmaktadır.
Sanat ise teknolojiden farklı olarak insan ruhunun estetik bakış açısını yansıtır. Hiç bir zaman yaşamı kolaylaştırmak gibi bir kaygısı olmamıştır. Tarihin farklı dönemlerinde sanatçılar ortaya koydukları eserleri yaparken o günün şartlarında temin edebildikleri malzemeleri kullanmıştır. Her dönemde sanat çalışmaları farklı biçimlerde, farklı malzemelerle ortaya konmuştur.
Sanat alanının bir kolu olan grafik de farklı dönemlerde teknoloji ürünlerinden etkilenmiştir. Günümüzde grafik çalışmalarının var oluş sebebi olan görsel iletişim, biçim noktasında tasarım ve uygulamada çok farklı noktalara taşınmıştır. Geçmişte el yordamıyla yapılan birçok çalışma günümüzde artık bilgisayar ortamında kolayca hazırlanabilmektedir. Grafik çalışmalarının tasarımdan basım sürecine kadar ki bütün aşamaları bilgisayar ortamlarında hazırlanmaktadır.
Eğitimde de bilim ve teknolojinin gelişmesiyle önemli değişimler olmuştur. Bu değişim, hem materyal kullanımı hem de farklı öğretim yöntemleri açısından olmuştur.
Bu çalışma ile bütün bu sanat eğitimi ve teknoloji alanındaki gelişim ve değişimlere biz nasıl uyum sağlıyoruz, bunlar hakkında öğrenciler ne düşünüyor, var olan durum nedir sorularına yanıtlar aranmıştır. Eğitimin alıcıları olan öğrencilere anket uygulaması yapılarak soruların cevapları alınmıştır. Sonuç olarak ortaya çıkan araştırma bulguları değerlendirilmiştir.
ABSTRACT
Today, science and technology develops so fast that it is almost impossible to catch up with. The consumer of this technology is always humankind. And the products, except some others, are used to make life easier.
Art, different from technology, reflects the aesthetic perspective of human soul. It has never had the purpose of making life easier. Through different periods of life, artists used the materials they could find while creating their masterpiece. In every period art works are created with different materials and different formats.
As a branch of art, graph has also been affected from technological products in different time periods. Visual communication, which is the reason of existence of graph work today, has been carried to enourmous levels in design and application. Many works that used to be done manually are now prepared in computers easily. And even, every level of graph works, from design to print, are prepared with computer technology.
With the development of science and technology, education has been through important changes also. This change has been in material use and in different teaching techniques.
Through this study, we try to find answers for “how we get used to these changes and developments in art education and technology”, “what do the students think about these?”, “what is the situation at hand?”. The questions are answered by making surveys among students who are the receivers of education. The obtained survey results are evaluated.
ÖNSÖZ
Günümüzde sanat eğitimi veren kurumlarından mezun olan öğrenciler farklı iş sahalarında çalışmaktadır. İster eğitim sektörü ister serbest piyasa şartları olsun, öğrencilerden sanatsal algı ve materyal kullanımı noktasında çok şey beklemektedir. Bu noktada “sanat eğitimcileri ve öğrencilerine sunulan imkânlar nelerdir ve bunlar ne kadar verimli kullanılmaktadır?” sorusunu sormak gerekmektedir.
Bu çalışmada kurumların grafik eğitimi sürecinde öğrencilere neler sunduğu, öğrencilerin kendilerini hayata hazırlama noktasında neler yaptığı ve grafik tasarım alanında sanat ürünleri hazırlarken teknolojiden ne kadar faydalandığı gibi önemli hususlar araştırılmıştır.
Ortaya çıkan sonuçlar göstermiştir ki sanat eğitimi alan öğrenciler teknoloji kullanımı konusunda oldukça isteklidir ve çalışmalarında sıkça kullanmaktadır. Fakat kurumlar ve eğitimciler bu konuda öğrenciler kadar gayret göstermemektedir.
Araştırma süresince her konuda yakın ilgi ve desteğini benden esirgemeyen danışmanım Yrd. Doç. Nihat Şirin’e, fikirleriyle destek olan değerli hocalarıma teşekkürlerimi sunarım.
Saygılarımla…
Mahmut Sami ÖZTÜRK Konya 2007
İÇİNDEKİLER Özet………. i Abstract………... ii Önsöz……….. iii İçindekiler………... iv Tablolar ………. vii Tanımlar………. ix 1. GİRİŞ………. 1 1.1. Problem Cümlesi……… 2 1.2. Araştırmanın Amacı……….. 2 1.3. Araştırmanın Önemi………. 3 1.4. Sayıltılar………... 3 1.5. Sınırlılık………... 4
2.GRAFİK TASARIMDA KULLANILAN BİLGİSAYAR ve BASKI TEKNOLOJİLERİ 5 2.1. MASAÜSTÜ YAYINCILIK KAVRAMI……… 6
2.2. BİLGİSAYAR DONANIM TEKNOLOJİLERİ………. 7
2.2.1. Bilgisayar ve İşletim Sistemleri……… 8
2.2.2. Klavye………. 9
2.2.3. Mouse (Fare)……….. 9
2.2.4. Grafik Tablet (Çizim Tableti)……….. 9
2.2.5. Ekran (Monitör)………. 10
2.2.6. RAM (random Access memory)………... 10
2.2.7. Ekran Kartı (Graphic Adapter)………... 11
2.2.8. Sabit Disk (Harddisk)……… 11
2.2.9. Modem……… 11
2.2.10. Tarayıcı (Scanner)………... 12
2.2.10.1. Düz Yataklı (Flatbed) Tarayıcılar………. 12
2.2.10.2. Tamburlu (Drum) Tarayıcılar………... 13
2.2.11. Bilgisayarlarda Veri Nakil / Depolama Araçları……….. 13
2.2.11.2. DVD Writer (Yazıcı)……… 14
2.2.11.3. Flash Disk(Harici USB Disk)……….. 14
2.2.11.4. Harici Hard Disk (USB HD)………... 15
2.2.11.5. İnternet………. 15
2.3. BİLGİSAYAR YAZILIM (PROGRAM) TEKNOLOJİLERİ………. 16
2.3.1. Sayfa Düzenleme (Page Layout) Programları………. 16
2.3.2. Vektörel Çizim Programları………. 17
2.3.3. Bitmap (Görüntü İşleme) Programları……… 17
2.4. BASKI CİHAZLARI………. 18
2.4.1. Yazıcılar(Printer)………... 18
2.4.1.1. Nokta Vuruşlu (Dot Matrix) Yazıcılar……… 19
2.4.1.2. Mürekkep Püskürtmeli (İnkjet) Yazıcılar……….. 19
2.4.1.3. Lazer Yazıcılar……….. 20
2.4.2. Film Çıkış Cihazları (İmagesetter-Pozlandırıcı)………. 21
3. SANAT EĞİTİMİ VE GRAFİK TASARIM 22 3.1. Sanat Eğitimi Kavramı, Kapsamı ve Amaçları………... 22
3.2. Grafik Tasarım Eğitiminin Önemi………... 24
3.3. Türkiye’de Grafik Eğitiminin Tarihçesi………. 25
4. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ..………... 35
4.1. Araştırmanın Modeli………. 35
4.2. Evren ve Örneklem……… 35
4.3. Veri Toplama Araçları……….. 36
4.4. Verilerin Toplanması ve Analizi……….. 36
5. BİLGİSAYAR TEKNOLOJİLERİNİN GRAFİK ANA SANAT ATÖLYE DERSLERİNDE KULLANILMASINA YÖNELİK DURUMUNUN ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİNE AİT BULGULAR ve YORUM………... 37
5.1. Katılımcıların Sosyo-Demografik Özellikleri……….. 37
5.2.Bilgisayar ve Baskı Teknolojilerinin Eğitim Öğretim Etkinliklerinde Kullanılmasıyla İlgili Öğrenci Görüşlerine İlişkin Bulgular……….. 40
5.3. Bilgisayar ve Baskı Teknolojilerinin Eğitim Öğretim Etkinliklerindeki
Yeri ve Önemiyle İlgili Öğrenci Görüşlerine İlişkin Bulgular ……… 45
5.4.Testlere Ait Bulgular………... 50
6. SONUÇ VE ÖNERİLER……….. 59
KAYNAKÇA………. 65
TABLOLAR
Tablo 1:Yeni yapılanma öncesi Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü
programlarında ders grupları ve saat oranları……… 28
Tablo 2: Yeni yapılanma öncesi lisans programlarında ders grupları……… 29
Tablo 3: Yeni yapılanma sonrası lisans programları………. 30
Tablo 4: 2006-2007 öğretim yılında yapılan değişiklik sonrası lisans programları…... Tablo 5: Cinsiyet Dağılımı………. 33 37 Tablo 6: Yaş Dağılımı……… 38
Tablo 7: Gelir Dağılımı……….. 38
Tablo 8: Deneklerin Babalarının Eğitim Durumu Dağılımı……….. 39
Tablo 9: Deneklerin Mezun Oldukları Lise Türü Dağılımı………... 39
Tablo 10: Deneklerin Öğrenim Gördükleri Üniversitelere Göre Dağılımı………… 40
Tablo 11: Deneklerin Bilgisayar Sahibi Olma Dağılımı……… 41
Tablo 12: Bilgisayar Kullanma Süresi Dağılımı……… 41
Tablo 13: Kullanılan Bilgisayar Sistemi……… 42
Tablo 14: Ders Dışı Faaliyetlerde Bilgisayar Kullanımı………... 42
Tablo 15: Derslerde Kullanılan Bilgisayar Laboratuarı………. 43
Tablo 16: Grafik Ana Sanat Atölye Dersinin Alındığı Yer………... 43
Tablo 17: Grafik Ana Sanat Atölye Dersiyle İlgili Çalışmalarda Bilgisayar ve Baskı Teknolojilerinden Faydalanma……….. 44
Tablo 18: Grafik Eğitimi Dışındaki Derslerde Bilgisayar ve Baskı Teknolojilerinden Faydalanma……….... 44
Tablo 19: Bilgisayar Teknolojilerinin Grafik Ana Sanat Atölye Derslerinde Öğretim Elemanları Tarafından Kullanılması……….. 45
Tablo 20: Grafik Ana Sanat Atölye Derslerinde Bilgisayar Kullanımının Gerekliliği . 46 Tablo 21: Bilgisayar Teknolojilerinin Grafik Tasarım Çalışmalarında Kolaylık Sağlaması………... 46
Tablo 22: Bilgisayar Ortamına Aktarılmış Eskiz Çalışmalarının Öğrenci Yaratıcılığını Geliştirmesi……….. 47
Tablo 23: Grafik Tasarım Çalışmalarının Hazırlanmasında Programların Örnek Materyallerinin Kullanılmasının Öğrenci Yaratıcılığını Olumsuz Yönde Etkilemesi... 48
Tablo 24: Öğrencinin İyi Yetişmesinin Kurum Olanaklarının Yanı Sıra Kişinin Kendi Sorumluluklarına da Bağlı Olması……….. 48
Tablo 25: Grafik Eğitiminde Geleneksel Eğitim Anlayışı Yerine Teknolojik Olanakların Kullanıldığı Modern Eğitim Programlarına Yer Verilmesi ………..
49 Tablo 26: Grafik Eğitimi Programlarında Yer Verilen Konuların Öğrenciyi Hayata
Hazırlayıcı Olması ……….... 50
Tablo 27: Bilgisayar Ve Baskı Teknolojilerinin Eğitim–Öğretim Etkinliklerindeki Kullanımının Önemine Yönelik Görüşlerin Kişisel Bilgisayar Sahibi Olma
Durumuna Göre Farklılaşması………... 51
Tablo 28: Bilgisayar Ve Baskı Teknolojilerinin Eğitim–Öğretim Etkinliklerindeki Kullanımının Önemine Yönelik Görüşlerin Ders Dışı Faaliyetlerde Bilgisayar
Kullanım Durumuna Göre Farklılaşması………... 52
Tablo 29: Bilgisayar Ve Baskı Teknolojilerinin Eğitim–Öğretim Etkinliklerindeki Kullanımının Önemine Yönelik Görüşlerin Bilgisayar Teknolojilerinin Atölye Derslerinde Öğretim Elemanları Tarafından Kullanılma Durumuna Göre
Farklılaşması……….. 53
Tablo 30: Grafik Eğitimine Yönelik Derslerde Kullanılan Bilgisayar Laboratuarı Olup Olmadığına İlişkin Okullara Göre Öğrenci Görüşleri………... 54 Tablo 31: Cinsiyete Göre Grafik Ana Sanat Atölye Derslerinde Bilgisayar Kullanımının Gerekliliği Düşüncesinin Farklılaşması………... 55 Tablo 32: Grafik Ana Sanat Atölye Dersi Çalışmalarını Hazırlarken Bilgisayar Ve Baskı Teknolojilerinden Faydalanma Durumu İle Bilgisayar Sahibi Olma Durumu
Arasındaki İlişki………... 56
Tablo 33: Sanat Eğitimi Veren Yüksek Öğretim Kurumlarının Grafik Eğitimi Programlarında Yer Verdikleri Konular Öğrenciyi Hayata Hazırlayıcı, Çağdaş Yaklaşımları Takip Etme Noktasında Yeterlidir Düşüncesine Okullara Göre Öğrenci
TANIMLAR
Animasyon: Çizgilere yada görüntülere hareket kazandırma ve canlandırma.
Ajans: Reklam verenin pazarlama sorunlarına çözüm üretmek amacıyla tanıtım kampanyaları düzenleyen, basılı veya radyo televizyon kanalıyla yapılacak reklamları üreten kuruluşların genel adı.
Bold: Normal yazı karakterine göre daha kalın bir gövdeye sahip yazı stili.
CCD: (Charged Coupler Device) Işığı elektrik şarjına dönüştüren,tarayıcı ve dijital kameralar gibi cihazlarda ışığı ölçmek ve görüntüleri elektronik olarak kaydetmek için kullanılan algılayıcılar.
Dia: Pozitif film, slayt, saydam. Görüntünün film üzerinde negatif filmdeki gibi zıt renklerle değil, gerçek renklerle görülebildiği film türü.
Dpi: (dot per inch) Basılı bir görüntüde inch başına düşen nokta sayısı.
Geleneksel Yöntem: Öğretenin otoritesinin hâkim olduğu, konuyu ve teknikleri hâlihazırda var olan konu ve materyallere göre belirlenen yöntem.
İllüstrasyon: İzah edici resim. Daha çok kitap ve dergi türü çalışmalarda kullanılan, metinleri açıklayıcı tanımlamaları güçlendirmek ve daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla yapılan konulu resimlerdir.
InDesign: Adobe Firmasının ürettiği, sayfa düzenleme amacıyla kullanılan bir masaüstü yayıncılık programı.
Kalibrasyon: Baskı öncesi ve baskıdaki tüm süreçlerde çalışmadaki renk değerlerinin, aynı görüntülenmesi için yapılan ayarlamaların tümü.
Multimedya: Çoklu ortam. Ses ,grafik ve görüntü bilgilerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş bilgilendirme veya eğlence amaçlı tasarım çeşidi.
MYÜ: Masaüstü yayıncılık (kısaltma)
Pikajör: Bilgisayar veya daktilo da dizilen yazıları milimetrik kartona yapıştırıp düzenleme yapan kişi.
Prova: Basılı malzeme ile iletişim tasarımında, sürecin her aşamasında kayıplar olmasından dolayı; bu kayıpların en aza indirilmesi ve ürünün beklendiği gibi basılması amacıyla, baskıdan önce matbaacıya rehber olması için tasarlanan işin kopyasının hazırlanması işlemi
BÖLÜM 1.
1.GİRİŞ
İnsanoğlu dünyaya ilk ayak bastığından itibaren iletişim kavramıyla tanışmıştır. Seslerle, işaretlerle, çizgilerle, harflerle, rakamlarla, şekillerle, resimlerle derken ortaya üzerinde önemle durulması gereken bir iletişim alanı çıkmıştır. İnsanoğlu zaman içerisinde bunlara ruhunda var olan estetiği de katmış ve ortaya bir görsel iletişim sanatı olan grafik sanatlar kavramı çıkmıştır.
Görsel bir iletişim sanatı olan grafik sanatların birinci işlevi, bir mesaj iletmek ya da bir ürün ve hizmeti tanıtmaktır. Grafik sanatlarla uğraşan kişilere de farklı dönemlerde grafikçi, grafiker, tasarımcı gibi tanımlar getirilmiştir. Günümüzde ise artık grafik tasarımcı tanımı kabul görmeye başlamıştır. Grafik tasarım kavramı 20.yüzyılda metal kalıplarla basılarak çoğaltılan görsel materyaller için kullanılmaya başlanmış fakat teknoloji geliştikçe sadece basılı malzemeler değil; film aracılığıyla perdeye yansıtılan görüntüler, video ile ekrana gönderilen ve bilgisayarlar yardımıyla üretilen görsel malzemelerin grafik tasarım kapsamı içine girmesiyle bu terimin anlamı oldukça genişlemiştir (Becer,2005).
Grafik sanatları öteki sanat dallarından ayıran önemli bir özelliği, yapılan işin baskı için hazırlanmış olmasıdır. Afiş, amblem, logo, ilan, broşür, etiket, kitap basma, resimleme, süsleme ve ciltleme, ambalaj tasarımı, harf tasarımı, çeşitli reklamcılık ve sanayi tasarım ürünleri gibi birçok çalışma grafik sanatların konusudur. Çok geniş bir alanı kapsayan bu sanat dalı temelde güzel sanatların uygulamalı sanatlarla ve yeni teknolojilerle buluştuğu bir alandır. Bir başka deyişle grafik sanatlar teknolojik olanakları kullanarak görsel ögelerden bir iletişim dili yaratır (Odabaşı,2002).
Bektaş (1992) ise bu sürece farklı bir yorum getirerek “Endüstri devriminden önce, insanların yarattığı biçim ve görüntülerin güzelliği, sanat ve yaşamın bir bütün olarak ele alınmasıyla daima ön planda tutulmuştur. Endüstri devrimi getirdiği teknolojik gelişmeyle toplumsal yaşamı altüst etmiş, makine çağı insanı sosyal yönünden kopararak insanın maddi yaşamı ve manevi gereksinimleri arasında bir uçurum yaratmıştır. Tasarım sanatları-mimari, ürün tasarımı, iç mekân tasarımı ve grafik tasarımının bu soruna bir çözüm getirmek üzere insanın doğal çevresiyle olan eski birliğini yeniden kurma çabalarının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır” demiştir
Çağımızda grafik tasarım, sanatı ve güncel dijital olanakları sürekli bir deneyim konusu haline getirerek disiplinlerarası karakteriyle kendine özgü dilini sürekli güncelleştirerek yaşamımızın içinde her geçen gün biraz daha yer almaktadır. Bireysel ve toplumsal etkileri her geçen gün artmış, çağdaş dünyanın oluşumunda ve gelişiminde vazgeçilemez bir öge olmuştur (İzer,2003).
Gelişen teknolojinin sunduğu olanaklar yaşama biçimimizi değiştirirken çağdaş sanatta, sanatçının işlevi ve konumunda da büyük değişiklikler olmuştur. Çağımızın en büyük sorunu teknoloji insan ilişkisini dengeleyebilmek olmuştur. Sanat bu dengeleme araçlarından biri olup bireyi parçalanmış durumdan bütüne dönüştürerek, düşünmeye, öğrenmeye ve kendini yetiştirmeye özendirmektedir (Bengisu,2000).
Bütün bilgiler ışığında denilebilir ki sanat ve teknoloji grafik tasarım alanında artık bir bütün haline gelmiştir. Birçok zorlanmaya rağmen bilgisayar teknolojileri sunduğu yeni anlatım olanaklarıyla sanat alanında yayın olarak kullanılır hale gelmiştir. Fakat günümüzde sanat eğitimi veren kurumlar 20.yüzyıl deneyimlerinden yeterince faydalanamamışlardır.
İnce (2004) bu konuda “…Yaşadığımız çağın gerçekleriyle öğrencilerimizi yüzleştirebildiğimiz ölçüde, verdiğimiz sanat eğitimi anlamlı olacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın e-devlet uygulamasını başlattığı bir dönemde görsel sanatlar öğretmenlerinin bilgisayar desteğinden yoksun bir eğitim sürecinde yetişmesi herhalde düşünülemez” diyerek sanat eğitiminde bilgisayar desteğinin önemini vurgulamıştır.
1.1.Problem Cümlesi
Eğitim Fakülteleri Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalları, Resim-İş Eğitimi Bilim Dallarında eğitim-öğretim gören öğrenciler Grafik eğitimi derslerinde, bilgisayar ve baskı teknolojilerini ne düzeyde kullanmaktadırlar?
1.2.Araştırmanın Amacı
Bu araştırmada ülkemizde Eğitim Fakültelerinin Resim-İş Eğitimi Bilim Dallarında grafik tasarım öğeleri, tasarlama aşamaları ve uygulamalarının ne şekilde yapıldığı; bilgisayar ve baskı teknolojilerinin hangi düzeyde kullanıldığı, öğretmen ve öğrencilerin tarafından ne gibi beklentilerinin olduğu araştırılacaktır. Eksikliklerin neler olduğu ve neler yapılabileceği araştırılıp öneriler sunulacaktır.
Araştırmanın temel amacı; grafik tasarımda bilgisayar ve baskı teknolojisinin gelişimini göz önüne alarak, Eğitim Fakülteleri Resim-İş Eğitimi Bilim Dallarında grafik derslerinin işlenişi ve işlenişteki yaşanılan sorunları incelemek ve uygulamada olması gerekenleri belirlemektir.
1.3.Araştırmanın Önemi
Günümüzde ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarında farklı derslerde grafik eğitimi verilmektedir. Grafik içerikli derslerde verilen eğitim çağdaş tasarım uygulamaları açısından ne derece faydalı olmaktadır. Yapılan çalışma, emek, malzeme ve zaman yoksa boşa mı harcanmaktadır. Bu soruların yanıtları, çağdaş eğitim kurumlarında bu yaşanılan sorunlar ve bu sorunların kaynakları noktasında hem öğrenci hem de öğretmenler açısından büyük önem arz etmektedir.
Geleneksel grafik eğitimi yaklaşımı yerine daha akılcı, çağdaş, fiziksel kaynakları yerinde ve tam kullanabilen, araştırmacı bireylere ve bunları destekleyen kurumlara ihtiyaç vardır. Grafik eğitimi veren kurum ve kuruluşlar, piyasayla sürekli iletişim ve etkileşim içerisinde olmalıdır. Çünkü grafik eğitimi sürekli gelişen teknolojik gelişmelerle iç içe olan ve kendini sürekli yenileyen bir sanat dalıdır. Bu kurumlardan mezun olan öğrenciler daha sonraki iş yaşamlarında içinde bulundukları piyasa şartlarına ayak uydurabilmelidir. Aldıkları eğitim doğrultusunda özgün ve başarılı uygulama çalışmaları; her dönem de olduğu gibi o günün şartlarına uygun imkanları kullanarak yapmalıdır.
Bu araştırma yukarıda sözü edilen anlayış ve sorunların sebeplerini araştırmak ve grafik eğitiminde daha iyiye nasıl gidilebileceği noktasında ayrıca önem taşımaktadır.
1.4.Sayıltılar
Araştırma sırasında aşağıdaki sayıltılar dikkate alınarak değerlendirme yapılmıştır: 1. Araştırmada kullanılan kaynaklardan elde edilen bilgiler gerçeği yansıtmaktadır. 2. Ankete katılan öğrencilerin, araştırma sorularına verdikleri cevaplar içtenlikle
verilmiş cevaplardır.
3. Araştırma için seçilmiş örneklem gruplarının Türkiye’deki Resim-İş Eğitimi Bilim Dallarında eğitim-öğretim gören 3. ve 4. sınıfları temsil ettiği kabul edilmiştir.
1.5.Sınırlılık
1. Araştırma, Selçuk Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Fırat Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, İnönü Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi ve Niğde Üniversitesi, Eğitim Fakülteleri Resim-İş Eğitimi Bilim Dallarında 2006/2007 Eğitim Öğretim yılında eğitim-öğrenim gören 3. ve 4. sınıf öğrencileri ile sınırlıdır.
2. Araştırmaya katılan 276 öğrencinin, “cinsiyet, yaş, ailesinin eğitim ve ekonomik durumu, mezun olduğu lise türü ve öğrenim gördüğü üniversite” değişkenlerine göre, grafik eğitiminde bilgisayar ve baskı teknolojilerinin kullanım durumları, yeri ve önemi; bağımsız “t testi” ile “F testi” (varyans analizi) ve “ki-kare
BÖLÜM 2.
2. GRAFİK TASARIMDA KULLANILAN BİLGİSAYAR ve BASKI TEKNOLOJİLERİ
Grafik tasarımın amacı, etkili görsel iletişim ürünlerinin oluşturulmasıdır. Yazıların ve görsel materyallerin (fotoğraf, illüstrasyon vb.) düzenlenmesi ve ardından basılı ürünler oluşturulması grafik tasarımın en yaygın uygulamalarıdır.
Günümüzde teknolojik gelişim ve bundan etkilenen alanlardaki değişim baş döndürücü bir hızla ilerlemektedir. Her alanda olduğu gibi grafik tasarımcılar ve uygulama alanları da bundan etkilenmiştir. Geçmişten günümüze kadar yapılan grafik uygulamalarında grafik sanatçıları çağın getirdiği imkân ve olanakları kullanmışlardır. Her dönemde teknoloji, teknik anlamda yapılan çalışmalara yansımıştır. Birçok sektörde olduğu gibi teknolojik gelişimin öncüsü olarak görülen bilgisayar sistemleri zamanla grafik sanatçılarının da hayatına girmiş ve bu alanın vazgeçilmez öğeleri olmuştur.
80'li yılların ortalarına kadar gazete, kitap, afiş, broşür tasarımları oluşturulurken; grafiker veya ressam, eskizleri yaptıktan sonra, uygulanmasına karar verilen tasarımın planını milimetrik kağıda çizerdi. Sayfa düzenlenmesi adı verilen bu aşamada grafiker, tasarımda kullanacağı yazı, resim ve yardımcı elemanlar (çizgi ve çerçeveler) nerelere gelecek ise bu plan üzerinde ayrıntılı olarak yerlerini tespit ederdi. Dizgi makinelerinde dizgisi yapılan metinler ve filmleri oluşturulmuş görsel materyaller hazırlanan plana göre pikajör tarafından sayfaya yerleştirirdi.
Son olarak da bu sayfaların baskıda kullanılabilir hale gelmesi için filmlerinin çekilmesi gerekiyordu. Başından sonuna kadar birçok parçanın düzenlenmesi demek olan bu işi yapan kişiler oldukça zaman ve emek harcardı.
Hızla gelişen ve her alanda kendisine yer bulan bilgisayar teknolojisinden en fazla etkilenen sektörlerden birisi de basım sektörüdür. 20 yıl öncesine kadar bu alanda tamamıyla manuel ve fotografik yöntemler kullanılarak oldukça uzun zamanda büyük emekler harcanarak baskıya hazır hale getirilen çalışmalar, günümüzde masaüstü yayıncılık sistemleri ile kısa zamanda ve kolaylıkla basılabilir hale gelmiştir(Mazlum,2006).
2.1. MASAÜSTÜ YAYINCILIK KAVRAMI
Masaüstü yayıncılık terimi, İngilizce DTP (Desktop-Publishing,) teriminin Türkçe karşılığı olarak kullanılır. Anlam olarak, "masa başında yayıncılık" anlamına gelmesine rağmen, dilimize, kelime çevirisi yapılarak girmiş ve masaüstü yayıncılık olarak çevrilmiştir (tr.wikipedia.org).
Mazlum (2006) masaüstü yayıncılığı, genel anlamıyla çoğaltılması amaçlanan grafik ürünlerin {kitap, dergi, broşür vb.), bilgisayar ve tamamlayıcı sistemler ile (yazılım, çıkış cihazı, tarayıcı...) basılabilir hale getirilmesi olarak tanımlamıştır. Diğer bir deyişle; basılacak üründeki metin, fotoğraf, tablo, illüstrasyon vb. elemanların uygun yazılımlar kullanılarak bilgisayar ortamında tasarım uygulamalarının yapılmasıdır.
İlk kez, 1985 yılında, Apple, Adobe, Aldus, Linotype ve Quark (1987)adlı firmalar tarafından kullanılan bu terim, Matbaacılık sektörüne getirdiği yeniliklerle, Gutenberg tarafından bulunan ve 500 yıllık geçmişe sahip olan matbaacılığı kökten ve devrim niteliğinde değiştirmiştir.
Günümüzde tasarımcılar, masaüstü yayıncılık sistemlerini kullanarak tasarımlarını direkt olarak bilgisayar ortamında hazırlayabilmekte ve oluşturulan tasarımları fotomekanik yöntemlere ihtiyaç duymadan film çıkış veya kalıp çıkış (computer to plate) cihazları ile baskıda kullanılacak filmleri veya kalıpları kolaylıkla hazırlayabilmektedir.
Becer’e (2005) göre de günümüzde masaüstü yayıncılık teknolojisi, bir tasarımın baskıya hazır hale getirilme sürecini oldukça kısaltmış ve kolaylaştırmıştır. Bilgisayar ekranı çizim yüzeyi haline gelmiştir. Bazı özel çalışmalar dışında, artık rapidolara, mürekkeplere, yapıştırıcılara ve kağıtlara gerek kalmamıştır. Ekran üzerinde hazırlanan tasarımlardan kağıt veya film halinde çıktı, ya da renk ayrımı alınabilmekte, bu çıktılar doğrudan baskı kalıbının hazırlanmasında kullanılabilmektedir.
Bilgisayarlar ve diğer masaüstü yayıncılık cihazları, tasarım uygulama sürecinde grafikerlere sınırsız olanaklar sunmakta ve tasarımların kısa sürede, kolaylıkla ve mükemmel bir şekilde yapılmasına imkân tanımaktadır. Bununla birlikte, masaüstü yayıncılık sistemlerini tanıma, etkin kullanabilme ve gelişmeleri takip etme zorunluluğu doğmaktadır (Mazlum,2006).
Masaüstü yayıncılık, bir işin oluşturulmasındaki teknik boyuttur. Yani tasarımcı tarafından üretilen grafik tasarım fikrinin uygulanma aşamasıdır. Estetik ve tasarım
altyapısı olmadan sadece bilgisayar kullanarak başarılı ve etkili tasarımlar üretmenin mümkün olmadığını Mazlum(2006) da belirtmiştir. Bilgisayar ve masaüstü yayıncılık araçları tasarımcıların uygulamalarını kolaylaştıran sistemlerdir. Kullanıcısına yüzlerce seçenek sunabilen bu sistemler; tasarımın hazırlığı, farklı seçenekler oluşturulması, yani düzenlemelerin uygulamaya geçilmeden görselleştirilebilmesi noktasında hayal gücünün sınırlarını zorlayabilmektedir. Fakat işin estetik ve sanatsal boyutu duyumlarla alakalıdır, düşünsel bir süreçtir. Bilgisayarlar bu aşamada işlevini yitirmekte; tasarımda sanat, tasarım ve estetik öğeler ön plana çıkmaktadır.
2.2. BİLGİSAYAR DONANIM TEKNOLOJİLERİ
Bu günkü anlamda kullanılan bilgisayar sistemleri çok uzun bir geçmişe sahip olmasa da günümüzde çok hızlı bir gelişim süreci yaşamaktadır. Bugün itibari ile çok iyi diyerek alınan bilgisayarlar aradan bir süre geçtikten sonra güncelliğini ve değerini kaybetmektedir. Teknolojik gelişim her gün yeni ürünler ortaya koymakta bunlar kullanıcıyla hızla buluşmaktadır. Çağın getirdiği donanımları çalışmalarının hazırlanmasında kullanan grafik tasarımcısı da bu durumdan etkilenmektedir. Tasarım sürecinde kullanılan programların sistemleri yoğun bir şekilde kullanarak yorması kullanıcıları yeni teknolojileri takip etme zorunluluğunda bırakmaktadır.
Masaüstü yayıncılık sisteminin ilk uygulaması 1985 yılında olmuştur. Bu uygulamada kullanılan sistemde ise; Macintosh bilgisayar, lazer yazıcı ve Page Maker yazılımı mevcuttu (Mazlum,2006).
Bilgisayar teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak masaüstü yayıncılık sistemlerinde de köklü gelişmeler olmuştur. Bu gelişim sadece bilgisayarlarda değil, ortak kullanılan donanımlarda da olmuştur
Günümüzde masaüstü yayıncılık uygulamalarında fotoğraf ve görsel materyallerin bilgisayar ortamına aktarılmasını sağlayan tarayıcı (scanner); yazı, resim ve diğer grafik unsurlarının bilgisayar ortamında bir araya getirilmesine imkan veren oldukça gelişmiş yazılımlar; yapılan çalışmaların depolanması ve taşınması amacıyla kullanılan yüksek kapasiteli veri kaydetme cihazları ve tüm bunların sayesinde hazırlanan işlerin kaliteli çıkışlarının alınabileceği çıktı cihazları kullanılmaktadır.
2.2.1. Bilgisayar ve İşletim Sistemleri
Bilgisayar teknik anlamda kendine önceden yüklenmiş program gereğince çeşitli bilgileri-verileri uygun ortamlarda saklayan ve istenildiğinde geri getiren, çeşitli aritmetik ve mantıksal işlemler yapan ve çok hızlı çalışan elektronik bir cihazdır(www.bilgisayarnedir.com).
Hayatımızın her noktasında var olan bilgisayar teknolojisi komplike sistemlerden birbiriyle iletişim kurarak görev aktarımı yapan sistemlere doğru gelişimini sürdürmektedir (Özgüler,2007).
Ölmez (1997) de bilgisayarı insan hayatında vazgeçilmez yapan unsurları şöyle sıralamıştır:
• Aritmetik ve mantık işlemlerini çok hızlı yapmaları, • Çok miktarda bilgiyi hiç unutmadan saklayabilmeleri,
• İnsan hayatında geçmişten günümüze kadar yapılagelen işleri kolaylaştırarak, çok hızlı güvenli ve hatasız yapabilmeleri.
Herhangi bir insana özgü (kültür, sanat, eğitim vb.) işleri yapmak için değil, ama bunların insanlar tarafından yapılmasını kolaylaştırmak amacıyla tasarlanmışlardır. Böylece bir makinenin yapacağı tekdüze, sıradan işlerin yükü insanların üzerinden kalkmış, insanlar hayal gücünü daha fazla kullanabilme fırsatı bulmuştur. Bir bilgisayarın yapabileceği sadece onu kullanan insanın bilgisi ve hayal gücü ile sınırlıdır (www.matbaaturk.org) .
Sıklıkla kullanılan iki bilgisayar sistemi vardır. Bunlardan ilki Apple Macintosh sistemler diğeri ise Windows işletim sistemidir. Her iki sistem de sık kullanılmakla beraber grafik çalışmalarında çalışma prensiplerinin uygunluğu nedeni ile Apple Macintosh’lar daha sıklıkla kullanılmaktadır.
Masaüstü yayıncılık sistemi, 1984 yılında Apple Macintosh bilgisayar sistemine uyumlu olarak geliştirilmişti. Yayıncılık araçları ve yazılımların yeni sürümleri önce Macintosh sistemine uyumlu olarak hazırlanmakta, programların Windows uyumluları ise daha sonra hazırlanmaktaydı. Günümüzde ise bir masaüstü yayıncılık yazılımının yeni versiyonu her iki sistem için de aynı anda piyasaya sürülmektedir (Mazlum,2006).
Grafik tabanlı bir işletim sistemine (MacOS) sahip olan Apple Macintosh bilgisayarların en büyük dezavantajı fiyatlarının pahalı olmasıdır. Buna karşın, özellikle donanımlarının kaliteli olması, kullanılan işletim sisteminin (MacOS) kolay çalışmaya imkan veren kullanıcı dostu özelliklere sahip olması ve yerleşen alışkanlıklar neticesinde masaüstü yayıncılık ve multimedya uygulamalarında Apple Macintosh bilgisayarlar daha fazla tercih edilmektedir.
2.2.2. Klavye
Üzerinde rakam, alfabetik karakter ve özel işaretlerden oluşan tuş takımı bulunan bir tabladır. Klavyeler bilgisayara harfsel ve rakamsal karakter bilgisi girmek için kullanılır.101/102 tuşlu klavyeler, multimedya klavyeler, ergonomik/naturel klavyeler, kablosuz klavyeler gibi çeşitleri vardır. Masaüstü yayıncılıkta dizgi işlemlerinde kullanılan klavyelerin kolay kullanıma sahip olan tasarım ve ergonomiye sahip olmaları gerekmektedir.
2.2.3. Mouse (Fare)
Bilgisayarda en önemli girdi cihazlarından biridir. Grafik arabirimi kullanılmaya başladığından beri programlar içerisine yerleştirilmeye başlanan mouse desteği ile gündeme gelmişlerdir. Yaygınlaşma süreci ise windows95 ile başlamıştır (Özgüler,2007). Günümüzde grafik tasarım alanında kullanılan yazılımlar yoğun olarak Mouse kullanımını zorunlu kılmıştır
2.2.4. Grafik Tablet (Çizim Tableti)
Mazlum(2006) Grafik Tableti tasarım amaçlı kullanılan bilgisayarlarda serbest çizim ve illüstrasyon uygulamalarında veri girişi için kullanılan cihazlar olarak tanımlamıştır.
Grafik tabletler kalem aracı ile beraber kullanılan farklı boyutlarda (A3/A4/A5 gibi) düz araçlardır. Üzerindeki kalem aracı tıpkı sıradan bir kalem gibi çizginin kalınlığını ve boyanın saçılmasını basınçla kontrol edebilme imkanı verir. Mouse benzeri işlev görürler. Bilgisayar yazılımları ile yapılan çalışmalarda grafikere; mouse ve klavyenin insan elinin kullanımını kısıtlayıcı durumunu ortadan kaldırarak, özgün bir çalışma ortamı yaratırlar.
Grafik tabletler harita çizimi mühendislik, mimari planların çizilmesi değiştirilmesi, bakı-devre tasarımda grafikte ise illüstrasyon ve çizim içerikli çalışmalarda sık kullanılırlar (Çakır ve Göksel,2001).
2.2.5. Ekran (Monitör)
Temel işlev olarak ekran kartından gelen görüntü bilgisini ekrandan yansıtmakla görevli bir donanımdır. Bilgisayar işlemcisinden tamamen bağımsız çalışırlar (Özgüler,2007).
Görüntü oluşturma yapısına göre monitörler CRT (Cathode Ray Tube) ve LCD (LiquidCrystal) olarak ikiye ayrılmaktadırlar. CRT monitörler Cathodlardan yayılan elektronlarla ekran plazması üzerindeki fosfor noktalarını parlatma prensibi ile LCD monitörler ise likid sıvı kristallerin parlatılması ile çalışmaktadır. Her iki monitör tipide günümüzde oldukça yaygındır.
Monitörlerde önemli olan hususlardan bir diğeri de ekran üzerindeki piksellerin arasındaki mesafedir. En yaygın olanı 0,28 ve 0,25 tir. Bu oran görüntü kalitesini etkileyen bir durumdur. Bu fosforlu noktaların yeniden tekrar tekrar yeniden boyanması işlemine ise ekran tazeleme denir. Bu yenileme ne kadar sık olursa göz sağlığı açısından o kadar faydalı olur.
Kullanılan ekranların özelliklen tasarımcı açısından çok önemlidir. Çünkü tasarımcı ekranda gördüğü görüntüye göre tasarım yapacaktır. Masaüstü yayıncılıkta kullanılan ekranların üç özelliği öne çıkmaktadır. Bunlardan birisi ekranın büyüklüğü, diğeri ise çözünürlük değeri ve ekranın kalibrasyonudur (Mazlum,2006).
2.2.6. RAM (Random Access Memory)
RAM, "Random Access Memory" (Rasgele Erişimli Bellek) kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır. RAM bilgilerin geçici olarak depolandığı bir hafıza türüdür. Bilgisayarlar genellikle o an üzerinde çalıştıkları programlar ve işlemlerle ilgili bilgileri RAM denen bu hafıza parçasında tutarlar. RAM ve sabit sürücü temel olarak aynı bilgileri saklarlar, ancak işlemcinin RAM’daki bilgilere erişme ve onları işleme hızı, sabit sürücüdeki bilgilere erişme ve onları işleme hızından çok daha büyüktür (www.bilgisayardefteri.com). Fakat RAM üzerinde tutulan bilgi üzerinde çalışılan ilgili program kapatıldığında silinmektedir.
Photoshop türü resim işleme programları ile çalışırken RAM’ın performansa katkısını çok net izlenebilir. Özellikle büyük ebatlı çalışmaların resim işleme programlan ile yapılması sırasında verilen komutlardan sonra uzun süre bu işlemin yapılmasını beklemek tasarımcıların en büyük sorunudur. Bu tür sorunlarla karşılaşmamak amacıyla masaüstü yayıncılıkta kullanılan bilgisayarların RAM kapasitelerinin yüksek olması temel şartlardan biridir (Mazlum,2006).
2.2.7. Ekran Kartı (Graphic Adapter)
Video görüntü bağdaştırıcısı olarak adlandırılan bu aygıtlar donanım içerisinde en önemli yapı taşlarından birisidir. Bilgisayarın en önemli çıktı aygıtı olan monitöre gönderilen görüntü sinyallerini video formatına dönüştürerek ekranınızdaki görüntünün daha kaliteli olmasını renk desteğinin yükselmesi akıcı görüntü sağlanması gibi görevleri üstlenirler (Özgüler,2007).
Grafik tasarım ve grafik animasyon alanlarında kullanılan yazılımlarla yapılan üst düzey grafik işlemleri yüksek kapasiteli ve gelişmiş ekran kartları ile çalışmayı zorunlu kılar.
2.2.8. Sabit Disk (Harddisk)
Bilgisayar üzerinde tüm bilgilerin, açıldığında çalışan programların saklandığı donanım birimidir. Günümüzde bu disklerde göze çarpan özelliklerden en önemlisi içinde tutulan bilginin erişim ve transfer hızının yüksek olmasıdır. Yani çoklu uygulamalarda işlemci diskten okuma yapma isteğinde bulunduğunda bekleme süresi en aza indirilmektedir.
Bilindiği gibi grafik alanında kullanılan görüntü işleme programlarında hazırlanan 70x100 cm boyutlarında bir afiş çalışması yaklaşık 385MB yer kaplamaktır. Buna karşılık 3000 sayfalık yazı bulunan word belgesi 25MB gibi bir yer kaplamaktır. Bu bilgilerde gösteriyor ki grafik tasarım amaçlı kullanılan bilgisayarların sabit disklerinin yüksek kapasiteli olması gerekmektedir.
2.2.9. Modem
Modemler dijital sinyalleri telefon kablolarından transfer edebilecek analog sinyallere dönüştürürler. Hem alıcı hem de gönderici işlevi vardır. Alıcı durumundaki
bilgisayarın modemi karşı istasyonun telefon hattı ile gönderdiği ses sinyallerini bit sinyallerine çevirerek bilgisayara aktarır (Çakır ve Göksel,2001).
Günümüzde kullanımı oldukça artan internet teknolojisi hem tasarım aşamasında bilgi toplama amacıyla tasarımcılara büyük kolaylıklar sağlamakta, hem de hazırlanan çalışma örneklerinin müşteriye sunumu için bir alternatif oluşturmaktadır.(Mazlum,2006) Modemlerin internet için bağlantısı vazgeçilmez bir donanım olmaları onların kıymetinin daha iyi anlaşılmasını sağlamaktadır.
2.2.9. Tarayıcı (Scanner)
Tarayıcılar, resimleri sayısallaştırarak bilgisayar ortamına aktaran cihazlardır. Bu işlem, resmin belli bir çözünürlükte her bir noktasına ait parlaklık derecesinin ve renk değerinin sayısallaştırılarak piksellerin elde edilmesi ile gerçekleşir. Tarayıcıların kullandığı bu parlaklık derecesi algılayıcılarına CCD sensorleri (Charge Coupled Device) denilir. CCD sensorleri, ışık şiddetine göre yükü değişebilen elektronik parçalardır. Bir tarayıcının çözünürlüğü, içerdiği CCD hücrelerinin miktarına bağlıdır. CCD hücrelerinin sayısının çok olması, bu hücrelerin boyutlarının küçük olmasını gerektirir. Sözgelimi 600 dpi'lık bir Scannerin her bir CDD hücresinin eni 0.042 mm dir. Bir Scanner, yan yana dizilmiş çok sayıda CCD sensörinden oluşmuştur. CCD sensorleri sadece ışığın parlaklık derecesini algılayabilirler. Bu nedenle resmin renk değerlerinin algılanabilmesi için çeşitli teknikler kullanılmaktadır. Bir resini 3 temel renk kullanılarak taranır. Bu renkler kırmızı, yeşil ve mavidir. Resim üzerindeki her bir noktanın (bu noktaların sıklığı çözünürlüğe bağlı olarak değişir) kırmızı, yeşil ve mavi renklerinin parlaklık değeri ölçülür (Özgüler,2007).
Tarayıcılar çeşitli özellikleriyle birbirlerinden ayrılırlar. Temelde tarayıcılar iki grupta incelenir ( Taranacak olan orijinal yerleştirildiği analiz ünitesine göre): Düz yataklı (flat bed) tarayıcılar ve tamburlu (drum) tarayıcılar (Mazlum,2006).
2.2.9.1. Düz Yataklı (Flatbed) Tarayıcılar
Düşük fiyatlarıyla daha çok kişisel uygulamalarda tercih edilen düz yataklı tarayıcıların analiz ünitesi (taranacak orijinalin yerleştirildiği bölüm) düzdür. Bu özellikleriyle küçük bir fotokopi makinesine benzerler. Işık kaynağının bulunduğu optik tertibat cam satıh altında bir kızak üzerinde hareket etmektedir (Mazlum,2006).
Bu tarayıcılar belirli bir kalınlığa kadar orijinalleri yüksek çözünürlükte tarayabilirler. Transparan orijinalleri tarama özellikleri de mevcuttur. Flatbed bir tarayıcı birçok bakımdan bir fotokopi makinesine benzer. Çizim veya fotoğraf tarayıcının kapağı altına yerleştirilir ve sayısal üretim süreci başlar.Fladbed tarayıcılar daha çok herhangi bir opak (siyah-beyaz veya renkli) orijinalin bilgisayar ortamına aktarıp düzeltme işleminde kullandığımız çözünürlük seviyesi, tamburlu ve saydam tarayıcılara göre düşük olan masa üstü scannerleridir (www.sakioglu.com).
2.2.9.2. Tamburlu (Drum) Tarayıcılar
Bu tarayıcılarda orijinal hareketli okuyucu göz sabittir. Orijinal silindire sabitleştirilir ve silindir 600-1600 devir arasında dönmeye başlar. Bu tip orijinallerle dia, fazla kalınlığı olmayan opak ve transparan orijinaller kaliteli bir şekilde taranır. Tamburlu tarayıcılar ışığı algılamak için bir CCD yerine genellikle PMT olarak adlandırılan bir foto çoğaltıcı tüp kullanılır. PMT teknolojisinde taranan görüntü bir tambur etrafında dönerken sabit bir kaynak ışığı, foto çoğaltıcı tüpler kullanarak aktarır. Dönen tamburun gelişmiş foto algılayıcıları ve ileri seviye optik donanımı, tamburlu tarayıcıyı parlak ve koyu bölgelere karşı çoğu CCD tarayıcıdan çok daha duyarlı kılar (www.sakioglu.com).
Mazluma(2006) göre de genelde yüksek kaliteli ve üretken olarak değerlendirilen tamburlu tarayıcılar, çok yüksek fiyatlı olmasına rağmen profesyonel taramalar için en çok tercih edilen tarayıcı türüdür.
2.2.10. Bilgisayarlarda Veri Nakil / Depolama Araçları
Bilgisayara veya depolama cihazlarına kaydedilmiş bilgilerin kaydedildikleri ortamda kapladıkları alana dosya ebadı veya dosya büyüklüğü denir. Dosya büyüklüğü, kaydedilen belgelerin hazırlandığı program, içerik olarak büyüklüğü (sayfa sayısı, çalışma boyutu gibi), belgede kullanılan resim sayısı, çözünürlüğü gibi birçok etkene bağlıdır (Mazlum,2006). Bu bilgilerin saklanılması için bilgisayarların kendi sabit diskleri kullanılmaktadır. Fakat kullanım alanının çeşitliği ve kapsamının farklılığı bu bilgilerin taşınması ihtiyacını doğurmuştur. Günümüze kadar çeşitli şekillerde gelişim gösteren veri nakil donanımları halen teknoji ile hızla yenilenmekte ve gelişmektedir. Bu araçlar ilk üretildiklerinde ölçü ve hızları dikkate alınmadan sadece bilgileri taşıması için yapılmış olup işlevselliği ikinci plana alınmıştır. Hızla ilerleyen bilim ve teknoloji bu donanımların
daha estetik, işlevsel hale getirmiş, ayrıca veri kapasitelerini çok yüksek boyutlara taşımıştır.
2.2.10.1. CD Writer (Yazıcı)
Cd-Rom’lar (Compact-Disk-Read Only Memory) görüntü veya ses kayıtları gibi kaydedicilerle yüklenmiş bilgilerin sadece okunabildiği disk birimidir. Bir CD-Rom yaklaşık 650–700 MB bilgi saklar ve kompakt disklerdeki sayısal bilgileri okuyan araçlardır (Çakır ve Göksel,2001).
CD Writer’lar adı üstünde CD’lere bilgi kaydedilmesini sağlayan araçlardır. Bugün CD yazıcılar iki tür medyaya kayıt yapabilmektedir; CD-R (yazılabilir CD) ve CD-RW (tekrar yazılabilir Cd) denilen diskler. CD-R disklere bir kez yazılan bilgiler bir daha silinmez, yani 650 MB kapasitesini doldurduktan sonra başka bilgi kaydedilmesi mümkün değildir. CD-RW disklerde ise bu kapasite tekrar tekrar kullanılabilir, çünkü bu disklere kaydedilen bilgiler silinebilmektedir.
2.2.10.2. DVD Writer (Yazıcı)
DVD’ler CD’lerin geliştirilmişi olan yüksek kapasiteli bir disk standardıdır. DVD diskler CD disklerle aynı büyüklüğe sahip olmalarına karşın daha yüksek bir yoğunluğa sahiptirler.
DVD üzerine yazım işlemi katmanlar halinde yapılmaktadır. Bir DVD yaklaşık 4.7GB, çift katman desteği olanlar ise 9.4GB veri depolayabilmektedir (Mazlum,2006). Çok büyük ebatlı dosyaların taşınması ve arşivleme için çok uygun bir teknolojidir.
2.2.10.3. Flash Disk(Harici USB Disk)
Flash Disk’i kabaca “taşınabilen hafıza” olarak tanımlanabilir. Flash Disk’ler sayesinde 32, 64, 128, 256, 512 MB veya GB’larca veriyi sadece bir parmak büyüklüğündeki cihazlarda taşıyabilmektedir (www.merlininkazani.com).
USB bağlantı teknolojisinin tüm bilgisayarlarda standart duruma gelmesi, tak çalıştır (Plug and Play) özelliğiyle kolay kullanım sağlaması ve tekrar yazıp silme özelliğinden dolayı flash diskler bilgisayar kullanıcıları için pratik bir çözüm olmaktadır.
2.2.10.4. Harici Hard Disk (USB HD)
USB girişi üzerinden bağlanabilen kutu içerisinde sabit disk denilebilecek bir araçtır. Kullanılacak disk boyutu isteğe göre seçilebilir. Oldukça büyük hafıza kapasitelerine sahip araçlardır. Harici hard diskler hem çok büyük kapasiteli dosyaların tek seferde taşınması hem de veri depolama için çok uygundur.
2.2.10.5. İnternet
Internet, birçok bilgisayar sisteminin birbirine bağlı olduğu, dünya çapında yaygın olan ve sürekli büyüyen bir iletişim ağıdır. Internet, insanların her geçen gün gittikçe artan "üretilen bilgiyi saklama/paylaşma ve ona kolayca ulaşma" istekleri sonrasında ortaya çıkmış bir teknolojidir. Bu teknoloji yardımıyla pek çok alandaki bilgilere insanlar kolay, ucuz, hızlı ve güvenli bir şekilde erişebilmektedir. İnternet’i bu haliyle bir bilgi denizine, ya da büyükçe bir kütüphaneye benzetebilir. Internet’e, bakış açısına bağlı olarak farklı tanımlamalar da getirilebilir. Internet, değişik protokoller aracılığı ile, insanlara "bilgiye erişim" olanakları sunar. Yani, internet yardımıyla "her çeşit" bilgiye erişilebilir (www.po.metu.edu.tr).
Ayrıca (www.interanaliz.com) adresinde, internetin bilgiye ulaşmanın yanında, milyonlarca insanın aralarında iletişim kurabilmesi gibi bir etkileşime de olanak sağladığı için önemli olduğu ve kendine özgü yazılı olmayan kuralları ile insanların bilgi alış-verişi yapabildiği, pek çok yararlı bilginin bir tuşa basmak kadar yakın olduğu dev bir kütüphane olarak tanımlanmıştır.
Internet bunların dışında dünyanın en büyük elektronik posta (e-mail) ağıdır. Internet, sadece on yıl içerisinde gevsek yapıdaki bir akademik ortamdan, 110 ülkeyi kapsayan dünyanın en büyük iletişim ağı durumuna gelmiştir. Internet; kullanıcılarına mesajları okuma, saklama, gönderme, sıraya sokma ve yanıtlama gibi çeşitli hizmetler vererek kullanıcılarının dünyanın dört bir tarafı ile haberleşmesini sağlamaktadır. Internet'te kullanıcı kodu bulunan bir kişi diğer Internet kullanıcılarıyla olduğu gibi, Compuserve, BITNET, MCI, Applelink ve benzer posta sistemleri kullanıcılarıyla da elektronik posta iletişimi kurabilir (bid.ankara.edu.tr).
2.3. BİLGİSAYAR YAZILIM (PROGRAM) TEKNOLOJİLERİ
Program nedir? Ya da "yazılım nedir?" gibi sorulara, "bilgisayarın donanım kısmına yaşam veren komutlardır" gibi yanıtlar verilir. Burada vurgulanan; eğer bilgisayarda bir iş yapılacaksa, onu gerçekleştirmek için program olması gerektiğidir (www.bilgisayarogren.com).
Tasarımcılarda artık günümüz teknolojisini yaptıkları çalışmaların oluşturulmasında yaygın olarak kullanmaktadırlar. Çizim yaparken, yazı yazarken, boyama yaparken farklı farklı programlardan faydalanmaktadırlar.
Burada önemli olan hususta bu kafa karıştıran yoğunluk içinde tasarımcının rahat çalışabilmek ve başarılı tasarımlar üretebilmesi için yaptığı tasarıma göre en uygun programı seçebilmesidir (Mazlum,2006). Bunu yapabilmesi içinde yazılımları ve yazılımların hangi tür işler için kullanıldığını tasarımcının bilmesi gerekmektedir.
Günümüzde masaüstü yayıncılık alanında kullanılan yazılımlar üç temel amaca yönelik olarak kullanılmaktadır. Bunlar: Sayfa düzenleme (Page layout) programları, Vektörel (Draw) programlar ve Bitmap (görüntü işleme ) programlarıdır. Mazlum (2006) göre bir tasarımcı bu üç gruptaki programlardan birer tanesini bilmesi durumunda masaüstü uygulamalarının tümünü yapabilir demektedir.
Bu programların haricinde bilgisayarlar da kullanılan çok fazla program vardır. Bunlar farklı kullanım amaçlarına yönelik hazırlanmıştır. Örneğin veri tabanı yazılımları, virüs programları, müzik işleme programları vb.
2.3.1. Sayfa Düzenleme (Page Layout) Programları
Dizgi ve sayfa düzeni yazılımlarıdır. Bu programlarda bütün görsel unsurlar resim yada yazı alanlarına yerleştirilir. Başka programlarda hazırlanan çizim, resim, fotograf ve yazılar bu programlara gönderilerek sayfa düzeni içinde açılan resim ve yazı alanlarına istenilen boyutlarda yerleştirilebilir (Becer,2005).
Kitap, gazete, dergi gibi basılı ürünlerin sayfa düzenlenmesinin yapılmasında kullanılan bu programlar kullanıcılarına çok büyük kolaylıklar sağlamışlardır. Yüzlerce sayfa düzenlemesi bir dosya üzerinde kolayca çalışılabilmektedir. Mazlum (2006) da bunu “Sayfa düzenleme programları özellikle çok sayfalı çalışmalarda kullanılan şablon sayfa özelliği ile tüm sayfalar ve belirli bölümler için her sayfada aynı konumda olacak
elemanlar, şablon sayfada bir kez oluşturulduktan sonra diğer sayfalarda otomatik olarak aynı yerlere yerleştirilebilmekte, aynı belgede birden fazla şablon sayfa oluşturulabilmektedir.” şeklinde açıklamıştır. Yaygın olarak kullanılan programları: QuarkXPress, InDesign, Page Maker, Frame Maker’dır.
2.3.2. Vektörel Çizim Programları
Bu yazılımlarda iki nokta arasındaki mesafe matematiksel olarak hesaplanır ve bir doğru elde edilir. Bu doğru üzerinde eğriler düğümler oluşturulabilir. Böylece şekiller meydana getirilir. Varol (1997) da vektörel programları tanımlarken “Çizim yaparken bir noktaya tıklıyorsunuz ardından ikinci bir noktaya… ve bu böyle sürüp gidiyor. İşte, noktalar arasında oluşan bu eğimler için formüller üretilir.” demiştir.
Vektörel çizim programlarında çizimler istenilen oranda büyütülüp küçültülebilir. Bu işlemi diğer programlardakinden farklı kılan görüntünün kalite kaybına uğramamış olmasıdır. Varol (1998) bu süreci “çizilen şeklin boyutu değiştirildiğinde, değişkenlere büyültme oranı girilir ve şekil sağlıklı bir biçimde yeniden oluşturulur.”şeklinde açıklamıştır.
Vektörel tabanlı programlarda hazırlanan çizimler ve yazılar çok iyi kenar keskinliğine sahiptir. Bu özelliklerinden dolayı genellikle logo ve geometrik çizimler ve metin oluşturulmasında tercih edilmektedir (Mazlum,2006). Bu programlardan yaygın olarak kullanılanları ise: Freehand, Illusrator, Corel Draw, Canvas’ dır.
2.3.1. Bitmap (Görüntü İşleme) Programları
Resim işleme üzerine hazırlanmış programlara Bitmap (görüntü işleme) programları denir. Resim ve element kelimelerinden türetilen ve bilgisayarda resimleri oluşturan eleman anlamına gelen piksel nokta tabanlı programların en küçük resim elemanıdır (Mazlum,2006). Bitmap programlarının grafiklerinde, grafiğe ait temel renk ve biçim özellikleri belli bir piksel numarası olarak saklanır. Pikseller grafiğe ait renk bilgisini kareler içerisinde tutar. Piksellerin birleştirilmesi ile grafiğe ait görüntü oluşturulur.
Resim ve element kelimelerinden türetilen ve bilgisayarda resimleri oluşturan eleman anlamına gelen piksel nokta tabanlı programların en küçük resim elemanıdır (Mazlum,2006).
Bitmap programlarında hazırlanan çalışmalarda pikseller yakınlaştırıldığında resmin görünümünde belirsizlikler ve matlaşmalar oluşmaya başlar. Bu açıdan küçük ebattaki bir Bitmap resmi ölçeklenerek büyütüldüğünde resmin görünümünde bozulmalar meydana gelir (Gümüştepe,2005).
Bitmap (görüntü işleme) programlarının en bilinen ve kullanılanı Adobe firması tarafından geliştirilen ve neredeyse standart haline gelen Photoshop programıdır (Lynch,2004). Photoshop adından da anlaşılacağı gibi fotoğraflar üzerinde etkili bir şekilde çalışan ve onlar üzerinde çeşitli düzenlemeler yapan bir programdır. Photoshop özellikle dijital grafik uygulamalarının düzenlenmesi ve bu grafiklerin baskıya hazırlanması için oldukça geniş araçlarla donatılmıştır. Grafikler arası dönüşüm işlemleri, montajlama işlemleri ve renk renk derinliği (color dept) gibi birçok işlemi yapma yeteneğine bağlıdır. (Gümüştepe,2005)
Photoshop programında şu işlemler kolaylıkla yapılabilmektedir: • Özgün desenler oluşturulabilir.
• Bir fotoğraf taranarak bilgisayara aktarılıp işlenebilir. • Bir dia tarayarak bilgisayara aktarılıp işlenebilir. • Bir negatifi tarayarak bilgisayara aktarıp işleyebilir. • Bir video görüntüsünü yakalayabilir, işleyebilir
• Sayısallaştırılmış resimler bilgisayar ortamında işlenebilir (Gürkan,2005).
2.4. BASKI CİHAZLARI
2.4.1. Yazıcılar(Printer)
Bilgisayarın temel çıktı cihazlarının en önemlilerinden bir tanesi de muhakkak ki yazıcılardır. Bilgisayarın temel işlevi olan bilgiyi depolama, işlemedir. Sonuçlarını raporlama işlevi ise yazıcılar tarafından gerçekleştirilir. Yapılan işlemlerin çıktılarının alınmaması demek görsel veya metinsel bilginin sanal ortamda kalması demektir. Bu nedenle ofis uygulamaları, masaüstü yayıncılık ve diğer ticari programların kullanıldığı bilgisayarlar için mutlak surette yazıcıya ihtiyaç vardır.
Mazlum da(2006) baskı cihazlarını bilgisayarda hazırlanan çalışmaların kağıt üzerine veya baskıda kullanılabilir film yüzeyler üzerine çıkışlarını almak için kullanılan araçlar olarak tanımlamıştır. Çıktı cihazları kullanılma durumlarına göre temelde kağıt
üzerine baskı yapan yazıcılar ve pozlama yapan film çıkış cihazları olarak iki gruba ayrılabilir.
2.4.1.1. Nokta Vuruşlu (Dot Matrix) Yazıcılar
Mevcut yazıcı türleri içinde en ucuzu olan yazıcılardır. Kimi kaynaklarda “iğneli yazıcı” yada “matris yazıcı” (dot matrix printer) diye adlandırılan bu yazıcıların yazma kafası bir matris şeklinde dizilmiş küçük iğneciklerden (yada mikro çekiçlerden) oluşmaktadır (www.bilgisayardershanesi.com).
Bugün 9 ve 18 iğneli yazıcılar kullanılmaktaysa da genellikle 24 iğneli matris yazıcılar tercih edilmektedir. İğne sayısının artışı tek bir karakteri daha fazla nokta vuruşuyla oluşturmayı, dolayısıyla birim alan daha fazla nokta sığdırabilmeyi mümkün kılar. 9 iğneli yazıcılarda ortalama çözünürlük 216 x 240 dpi (Dot Per Inch) civarındadır. 9 iğneli yazıcılar her karakter için dikeyde 9 nokta veya daha çok 7 nokta kullanırlar. Buna karşın 24 iğneli yazıcılarda 21 ya da 20 iğne kullanılır.
Nokta vuruşlu yazıcıların en büyük dezavantajı, yazı kalitesinin düşük olmasıdır. Bir nokta vuruşlu yazıcıdan çıkan metinlerde karakterlerin çeşitli noktaların yan yana getirilmesinden oluştuğu hemen görülür. Bunu telafi etmek için bazı matris yazıcılar “near letter qality” diye adlandırılan baskı tarzı seçeneğini sunarlar. Bu yöntemde her satır iki kere üst üste yazılır. Ama ikinci yazışta yazıcı kafası biraz kaydırılır ve böylelikle karakteri oluşturan noktalar arasındaki boşluklarda doldurulmaya çalışılır. Bu baskı kalitesini artırır fakat baskı hızını düşürür. Aynı iğnelerin çift vuruş yapmasıyla BOLD karakterler elde edilir. İtalik karakterler içinse farklı iğneler matrisi kullanılır (www.bilgisayardershanesi.com). Harfler köşeli ve amatörce gözükmektedir. Bu sebeplerden dolayı masaüstü yayıncılıkta ta hazırlanan grafik çalışmaları için uygun değildir.
Günümüz de bu yazıcıların yaygın kullanım alanı daha çok yazışma kağıtları, muhasebe ve buna benzer görüntü ve resim çıkışı gerektirmeyen yerlerdir (Tepecik,2002).
2.4.1.2. Mürekkep Püskürtmeli (İnkjet) Yazıcılar
Mürekkep püskürtmeli yazıcılar bilgisayardan gelen görüntü komutlarını kendi belleklerinde saklayarak; kırmızı, sarı, mavi ve siyah mürekkepleri dijital sinyallerle
milyonlarca zor zerreciği biçiminde kağıt üzerine püskürterek zemin üzerinde görüntü oluştururlar. Farklı renklerde baskı yapabilmektedirler.
Mürekkep püskürtmeli yazıcılarda yazım kalitesi çıktının kalitesi (yoğunluğu) ile ifade edilir. Yoğunluk Dots-Per-İnch başına düşen nokta sayısı olarak belirlenir (Özgüler,2007).
Fotoğraf kalitesinde baskı yapan mürekkep püskürtmeli yazıcıların çözünürlüğü 2880 dpi'ye kadar çıkabilir ve bu yazıcılarla net, lekesiz bir baskı elde edilebilir. Çoğu model, baskıdaki renk geçişlerinin daha yumuşak olması için 6 farklı renkte mürekkep kartuşu bulundurmaktadır (www.microsoft.com).
Teknolojisinin hızlı gelişimi ve rekabet ortamı, her alanda olduğu gibi bu yazıcıların fiyatlarını da etkilemiş, kullanıcılar için uygun şartlar oluşturmuştur. Bu yazıcılar masaüstü yayıncılıkta taslak çıktılar için kullanılmaktadır.
2.4.1.3. Lazer Yazıcılar
Lazer yazıcıların sonuçları kalite açısında gerçeğine yakın bir özelliktedir. Grafik tasarım çalışmalarının prova aşamasında ki baskılar için daha farklı yöntemler kullanılmasına rağmen bu yöntemlerin kullanılmayacağı durumlarda prova çıktısına en yakın sonucu veren yazıcı teknolojisidir (Mazlum,2006).
Lazer yazıcılar tıpkı fotokopi makineleri gibi çalışırlar. Tek farkı fotokopi alınacak yüzey taranarak belirlenirken, lazer yazıcıda bu yüzey bilgisayarda kullanılan yazılım tarafından bildirilmektedir. Yazıcının belleğine yüklenen sayfa imajına bağlı olarak yazının şekline göre ayna ile yansıtılan lazer dramı ısıtır. Isınmış olan dram üzerine toner yapışarak üzerinden geçirilen ısıtılmış kağıda mürekkep yapışması sağlanır. Kağıt çıkışta fırçadan geçerek fazlalık tonerden arındırılır ve çıkıştaki fan yardımı ile soğutulur (Özgüler,2007).
Renkli lazer yazıcılarda siyah beyaz yazanlarla aynı tekniği kullanırlar. Siyah beyaz lazer yazıcılardaki aynı işlemler, sarı, mavi ve kırmızı renkleri için ayrı ayrı gerçekleştirilir. Lazer yazıcılar mürekkep püskürtmeli yazıcılardan daha pahalı olmasına rağmen, sayfa başına düşen sarf malzeme fiyatına göre daha ekonomiktir (www.soylenasil.com).
2.4.2. Film Çıkış Cihazları (İmagesetter-Pozlandırıcı)
Bilgisayar ortamından film çıkış makinesine pozlandırma yapan sistemlerdir. Günümüzde bir film pozlandırıcıdan beklenen kalite, randıman, uygun ebattır.
Film pozlandırıcıların flatbed, iç tambur ve dış tambur sistemleri ile çalışan çeşitleri vardır. Yaygın kullanılanı iç tambur sistemidir. Bu sistemde, tamburun içinde sabit fotografik malzeme üzerine pozlandırma prensibiyle, en yüksek pozisyonlama ve tekrarlama hassasiyeti sağlanmakta, böylece keskin ve her zaman aynı yoğunlukta tram noktaları elde edilmektedir. Söz konusu pozlardırma prensibi basit olduğu kadar son derece etkilidir. Lazer tarafından gönderilen ışını saptırmak için sadece döner bir ayna kullanılmaktadır. Bu ayna lazer ışını her yerde aynı mesafede ve aynı açıda tambur üzerine monte edilmiş foto malzemeye dikey yönlendirmektedir. Pozlandırma sırasında ölçü hassasiyetini bozabilecek ne malzeme hareketi ne de lazer ışının modülasyonu gerçekleşmektedir (www.sakioglu.com).
Yüksek rehber hassaslığı, keskin noktalar ve yüksek çözünürlükleri ile pozlandırıcılar baskıda kullanılacak renk ayrım filmlerinin çıkışlarını almak için tek çözüm sayılabilir. Çok yüksek fiyatları nedeniyle her masaüstü yayıncılık sistemi içerisinde, bir pozlandırıcı bulundurmak imkansızdır. Film çıkış cihazının bulunmadığı sistemlerde hazırlanan çalışmaların film çıkışları piyasada servis bürosu veya reprodüksiyon atölyesi ismiyle faaliyet gösteren işletmelerden alınabilmektedir (Mazlum,2006).
BÖLÜM 3.
3. SANAT EĞİTİMİ ve GRAFİK TASARIM 3.1. Sanat Eğitimi Kavramı, Kapsamı ve Amaçları
Sanat en basit tanım ve deyimle; bir form meydana getirebilme yetenek ve becerisidir. Sonsuz sayıda değişik formlar üreten doğa karşısında insan, yetenek becerisi ile değer kazanabilmekte ve bir ölçüde yaratıcı olabilmektedir. Doğa, sanatçı denilen kişiye tümüyle ya da olabildiği ölçüde kaynak olmakta, ışıkları, renkleri, sesleri, formları ve şaşmayan ritim-ahengi ile onu etkileyebilmektedir. Sanat; insan yeteneklerini yalnızca pratik, yani fayda sağlamaya yönelik amaçlar için değil, evrenin ve dünyanın sırlarına erişebilmek, kişisel bunalımlarını yatıştırmak, heyecanlarını doyurmak ve başkalarına duyurmak, bunun sonucunda da ruhsal özlemlerine uygun düzeyde yaşayabilmek isteğiyle kullanılabilmesi ve değerlendirilmesi amacını hedefler.
Sanat, insanlığın tarihi kadar eski bir kavramdır. Tarihsel süreç içinde her toplumun kendine özgü bir sanatı oluşmuştur. Nerede bir insan topluluğu varsa, orada yaşamı gerekli kılan maddi hayatın yanı sıra sezginin, bilinçaltının, içgüdüselliğin bir etkisi olarak, sanat etkinliği daima kendisini göstermiştir.
Sanata ilişkin en önemli özellik anlatımdır. Kişinin öznel iç görüsü, imgeleri, düşünceleri ve duyguları sanat ile görselleşir. Bu çok öznel olan durumun dışa dönüşmesi, somutlaşması ve başkalarına anlatması insan için önemli bir gereksinimdir. Daha kapsamlı bir anlayış ve deyimle sanat; insanın insan olma yazgısı ve koşulunu yenme, kendini aşabilme çabasıdır (Kınay, 1993).
İlk insanların ataları için söyledikleri ilk şarkılardan, yaptıkları ilk danslardan ve avcıların avlarını ilk kez mağara duvarlarında resmetmelerinden; anne ve babaların çocukları için ilk kahramanlık hikâyelerini anlatmaya başlamalarından bu yana sanat, insan yaşantısının betimlenmesini, anlatılmasını ve kökleşmesini sağlamıştır. İnsanlar her zaman bazı şeyleri anlamaya ihtiyaç duymuşlar; bu yolla ruh ile bedeni, zekayla duyguyu, zamanla mekanı ve yaşantılardaki olayları birbiriyle ilişkilendirebilmişlerdir. Bu bağlantıları ve açıklayamadıkları başkaca şeyleri ifade edebilmek için de sanatı keşfetmişler, yaratmışlardır (Özsoy, 2003).
Sanat, insanın kendini ifade etmesine, bir anlamda kendini gerçekleştirmesine hizmet eden sembolik bir dil, manevi dünyasını ifade etmeye yarayan teknik bir icat;
insanın kendi yaşam sürecini, tarihsel konumunu, bir tarih nesnesi olarak kendini gerçekleştirme olanaklarını, yaşamın hedef ve amaçlarını, geleceğe yönelik istek ve umutlarını, beklentilerini canlandırıp yansıtmasını olanaklı kılan tarz ve biçimler olarak, kültürün anlamlı sembolizminin bir kısmını teşkil etmektedir (Ulusoy, 2005).
Günümüzde ise, sanat kavramı, genellikle plastik veya görsel dediğimiz sanatlar anlamında kullanılmaktadır. Gerek plastik gerek görsel, tüm sanatların ortak özelliklerinde özgünlüğün (doğallığın) yakalanması, hoşa giden bağlantıları oluşturma çabası yatmaktadır. Sanat, insan ile doğadaki nesnel gerçekler arasındaki estetik ilişkiyi oluşturmaktadır. Hegel, sanatsal etkinliğin bilinç dışı bir etkinlik olup, “Bir ucu insana öteki ucu doğaya bağlıdır” demiştir. Sanatı ise; “Ruhun madde içindeki görünümü” şeklinde tanımlamıştır (Artut,2001).
Sanatın insan yaşamına dair bütün gerekliliği ve zorunluluğu, insanoğlunun sahip olduğu tüm kapasiteleri sanatsal yetiye dönüştürme noktasında eğitimle ilişkilendirilmiştir. Genel anlamda eğitim dendiğinde yaşam boyu süren, insanın bilgi, beceri, yargı güçlerini geliştirmeyi de içine alan insan yetiştirme akla gelir.
Eğer, eğitimden beklenen bilgili, somut düşünen, yaratıcı, değer yargısı gelişmiş insanlar yetiştirmekse, sanat eğitimi bireyde bu davranışları en etkin biçimde geliştiren bir alandır. Yaratıcı düşünme kendi içinde bile çok boyutlu bir düşünmedir. Tartışmalı düşünme, üzerinde düşünme, somut düşünme, derin düşünme ve içten düşünme görsel sanat eğitiminin öğrenme süreçleri içinde yer alır (Kırışoğlu, 2002).
Sanat eğitimi insanı özgürleştiren, kendini ve dış dünyayı tanıtıp, yaratıcılığı geliştiren bir eğitim biçimidir. Sanat eğitimi bir disiplin eğitimidir. Öğrenciyi çalışma tarzında özgür bırakmak ama çalışmasından disiplin istemektir. (www.cibilliyet.com)
San (2004) “Sanat eğitiminin baş amaçlarından biri, görmeyi, işitmeyi,
dokunmayı, tat almayı öğretmektir. Yalnızca bakmak değil ‘görmek’, yalnızca duymak değil ‘işitmek’, yalnızca ellerle yoklamak değil ‘dokunulanı duyumsamak’ yaratıcılık için gerekli ilk aşamalardır” demektedir.
Sanat eğitimiyle, öğrencide görsel ve dokunsal algının geliştirilmesi, görsel araç ve gereçlerin (teknolojinin) iyi kullanabilmesi, sanata bakışları, tasarım yapma ve teknolojiyi kullanabilme becerilerinin birlikte geliştirilmesi, yaratıcı ifadenin geliştirilmesi, estetik karar verebilme yeteneklerinin gelişmesi hedeflenmektedir. Yaratıcılığın geliştirilmesini