• Sonuç bulunamadı

Naile Akıncı 50. sanat yılını kutluyor:Eyüp çeşitlemeleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Naile Akıncı 50. sanat yılını kutluyor:Eyüp çeşitlemeleri"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

R E S İ M

)' \l* _

^

6 , ^ w V ^ r O

^ < - - b

Naile Akıncı 50. Sanat Yılını kutluyor....

(2)

"Eyüp ressamı” olarak tanınan Naile Akıncı

50. Sanat Yılını bir retrospektif sergiyle kutluyor.

Sergi nedeni ile Levent Çalıkoğlu'nun yazdığı geniş

kapsamlı bir kitap hazırlandı. Cumhuriyet ile yaşıt,

yaşayan en kıdemli kadın ressamlarımızdan biri

H H H

h

H B

kimliğini taşıyan sanatçı ile sanatı, yaşamı ve

m am am

Türk resmi üzerine söyleştik.

EVİN İYEM

FOTOĞRAFLAR: YELDA BALER

Erkeklerin bile ressam olmayı ailelerine zor kabul ettir­

diği bir dönemde Akademi’nin resim bölümüne kaydol­

mayı nasd başardınız?

Babam gibi asker olan amcam amatör bir ressamdı. Bizde misafir olduğu sürece her fırsatta resim yapardı. Resim sevdam onu izlerken başlamıştı. Annem i ve kız kardeşimi yirm i bir gün arayla kaybetm em hastalanmama neden olmuştu. H er şeyde bir hayır vardır derler. Bu hastalık sonucu bünyemin zayıflaması as­ lında doktor olmamda ısrar eden babamı ikna etm em e olanak sağladı.

Kadın sanatçı olmanın zorluklarını yaşadınız mı?

Akadem iye girdiğim günden itibaren kadın olmamdan kay­ naklanan hiçbir zorluk yaşamadım. Gerek hocalanm gerek ben­ den önceki kuşak ve yaşıtlarım hepsi çok aydın insanlardı. Sanat­ çı olmaktan kaynaklanan zorluklan hep birlikte yaşadık. Ancak ne öğrenim gördüğüm yıllarda ne de 50 yıllık sanat yaşamımda cinsiyet ayrımcılığından kaynaklanan hiçbir sorun yaşamadım.

Eğer Eyüp ile kurduğum ilişkinin bir

ayrıcalığı varsa, bu ilişkide beni mitoloji

ve sanat tarihi dersleri veren hocamız

Ahmet Hamdi Tanpınar etkilemiştir.

Cumhuriyetle yaşıt bir

sanatçı olarak sizin eği­

tim aldığınız dönemde

Türk resminin kalbi saydan Güzel Sanatlar Akademisi

günlerinizi anlatır mısınız?

1938-39 dönem inde ilk kez açılan giriş sınavını kazanarak Akadem i’nin resim bölümü orta kısmına kaydoldum. Hastalığım nedeni ile sık sık ara verdiğim eğitim im i 1952 yılında Akade­ m i’nin yüksek kısmından mezun olarak tamamladım. İlk yıllar­ da, Batılı ustalardan körü körüne aktarılan resim anlayışına kar­ şı çıkarak Türk resmine küçüm senm eyecek ölçüde katkıda bu­ lunan Leopold Levy’nin atölyesindeydim . İkinci Dünya Savaşı nedeniyle Musevi olduğu için uzun yıllar Türkiye’de kalmak zo ­ runda olan Levy bugün Türk resminin ustaları olan çok ressam yetiştirmiştir. Sanatçı onurunu her şeyin üstünde tutan, müşfik, nazik aynı zamanda çok güçlü bir hoca olan Zeki K ocam em i ise yaşamımı yönlendiren en önem li kişidir. Sanat yaşamımım en büyük ödülünü de ondan almışımdır.

Yurtiçi ve yurtdışında birçok ödül almış bir sanatçı ola­

rak sizin için en değerli olan bu ödül nedir?

Mezuniyetim in anısına bana M ünih’te yaptığı 78 parça eski­ zin bulunduğu albümü hediye etmişti. “ İleride bunu C en giz’e verirsin” derken sekiz aylık oğlumu da işin içerisine katmak su­ retiyle ileride yapacağım çalışmalar için büyük bir m anevi güç vermişti. Daha kundaktayken resim sevdası aşılanan oğlum C en giz ise tüm sanat yaşamımda bana hep destek oldu.

»

-I

(3)

Sanat yaşamımda inanmadığımı asla yapmadım, sanatımdan hiçbir zaman ödün

vermedim. Bugün bile 78 yaşımda aynı heyecanla çalışmalarımı sürdürüyorum.

Bundan sonra Tanrıdan biraz daha zaman ve sağlık vermesini diliyorum.

A

Türk resminin peyzaj geleneğinin bir halkasında yer alma­

nızda özellikle ‘Eyüp Çeşitlemeleri’nizde Leopold Levy ve

Zeki Kocamemi’nin etkisi olmuş mudur?

G erek Levy gerekse Levy’nin Akadem iye kazandırdığı Zeki Ko- cam enıi gibi bir ustanın öğrencisi olmakla kendi kişisel tercihlerim i özgü rce geliştirm ek için gerekli olan ortama kavuştum. Eğer Eyüp ile kurduğum ilişkinin bir ayrıcalığı varsa, bu ilişkide beni m itoloji ve sanat tarihi dersleri veren hocam ız Ahm et Hamdi Tanpınar etki­ lemiştir. İstanbul’un benzersiz güzellikleri ile sanatçılar için hem büyük bir esin kaynağı hem de büyük bir tuzak olduğunu derslerin­ de sürekli vurgulayan Tanpınar’ın etkisi ile bu tuzağa düşmem eye çalıştım. Bu etkilenm e sonucunda Eyüp’te veya herhangi bir yöre­ de peyzajları oluştururken, hareket noktası olarak d e aldığım konu­ ya hiçbir zaman saplanıp kalmamaya özen gösterdim.

Kompozisyon düzeni, desen sağlamlığı yapıtlarınızda

önemle üzerinde durduğunuz noktalar....

Bence, Ingres’in deyim i ile “desen resmin namusu, bereketi­ dir.” Elli yıllık çalışmam sonucunda Eyüp ve Haliç desenlerini oluş­ tururken, ezbere bildiğim bu doğanın kendisini yansıtmayı değil, özünü hissettirmeyi amaçlıyorum. Bu nedenlerden ötürü, her sefer

(4)

büyük bir heyecanla desenlerim i oluştu­ rurken, seçerek, ayıklayarak doğa ve özellikle kendim ile ilişkiyi kesm em eyi hedefliyorum .

Neden Eyüp?

Çocukluğumda Eyüp ailem le seve­

rek gezm ey e gittiğim iz bir semtti. Piyer Loti kahvesi rahat poşat üretme olanağı bulduğumdan da tercihimdir. Ancak benim için konu sadece bir araçtır, hareket noktasıdır. Konuya saplanıp kalmamaya özen gösteririm. 50 yıldır Eyüp Ç eşitlem eleri’ni oluştururken öznel bir yoruma ulaşmayı, kendi plastiğimi aşma­ yı hedefledim .

Marmara ve Ekinlik adaları da peyzajlarınızda sık rastla­

nan yöreler...

Eşimin deniz tutkusu sonucu Marmara adasını 1962 yılında keşfettik. İnsanlarının renkli, saf kişilikleri beni etkiledi. Bu ada­ nın insanları benim figür sorunlarına tekrar eğilm em e neden ol­ dular. Balıkçıları, adalı kadınları ve yaz aylarında rastlanan çin­ gen eleri tuvallerime yansıttım. Marmara Adası’nda kısmen de olsa yozlaşma başlayınca yaz aylarını hâlâ kendini korumayı ba­

şaran doğasıyla, hayran olduğum Ekinlik adasında geçirm eye başladık. Ekinlik’in özellikle kadınları beni çok etkiliyor ve p ey ­ zajıyla birlikte tuvallerime konu olm ayı sürdürüyor.

Sanat yaşamınıza başlarkenki hedeflerinize ulaşabildiniz

mi?

Gençlik yıllarımda kurduğum hayallere ulaştım. Ancak ben­ ce hedeflerim in tamamını gerçekleştirdim diyen bir sanatçı kendi gelişim ine set çekm iş olur. Sadece şunu söyleyebilirim : Sanat yaşamımda inanmadığımı asla yapmadım, sanatımdan hiç­ bir zaman ödün verm edim . Bugün bile 78 yaşımda aynı heye­ canla çalışmalarımı sürdürüyorum. Bundan sonra Tanrıdan bi­ raz daha zaman ve sağlık verm esini diliyorum. Herhalde bu is­ tem tüm sanatçıların ortak dileğidir,

-sgs-Naile Akıncı 50. Sanat Yılı Retrospektif Sergisi

06 Aralık 2001-27 Ocak 2002

Milli Reasürans Sanat Galerisi

Teşvikiye Cad. 4 3 /5 7 8 0 2 0 0 Teşvikiye/istanbul Tel: 0212 230 19 76 Fax: 0212 230 86 08

cc

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Kan­ dinsky gibi soyuta öncülük et­ miş ressamların müzikten yararlandığını biliyoruz .Alan­ tar'daki özellik, bu resim le - rin Adolphe Appia ve Robert Edmond

Ü stat Sermet Muhtar, yakın tarihin oyuncaklarını, oyuncakçı dükkânları­ nı ve Işimdi pek görünmez olan oyuncak satıcı tiplerini kuvvetli hafızası­ nın

O gün başlatılan ve şenliğin en önemli etkinliklerinden biri olan Teleskop Aynası Yapımı iki gün sürdü.İ lk gün yapılan öteki atölye çalışmaları,

saya göre bir yer Thrihi Sit, Doğal Sit, Ar­ keolojik Sit veya Kentsel Sit alanı olarak saptanırsa, burada imar planı uygulaması durdurulur.. İlgili koruma kurulu

vagonu b›rakt›ktan sonra kalan 4 vagonu ekin soluna geçirir, ekteki vagonu al›r ve hepsi- ni sol tarafta bekleyen 3 vagona birlefltirir.. vagonu

E vin llyasoğlu’nun yazdığı Cemal Reşit Rey - Müzikten ibaret Bir Dünyada Gezintiler” başlıklı ki­ tabı okurken Cemal Bey’le yıllar boyu beraberliğimiz sayfa

Ancak sosvalize olm uş, gömlekçi, terzi, kundu­ racı, kürkçü, kuyum cu gibi m ağazaların fivatları empoze de­ ğil Yâni fabrikalarca tâyin edilm iş

Yeni İstanbul’un başmakale sütununu, ö- lüm yıldönümü münasebetiyle, Tiirk düşünce­ sinin büyük imzası merhum Peyami Safa’,ya ayırıyoruz. Ben bugün bu